Etiket: Soğuklar

  • (Özel Haber) Soğuklar geldi, bitki çaylarına rağbet arttı

    Türkiye’yi etkisi altına alan soğuk hava, kış günlerinin vazgeçilmez içeceği bitki çaylarına rağbeti artırdı. Vatandaşlar, özellikle soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklardan korunmak için çeşitli bitki çaylarına yönelirken, aktarlar bitki çaylarının işin ehli kişilere danışılarak tüketilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

    Havaların hızla soğuduğu, sık sık sıcaklık değişimlerinin yaşandığı günler, soğuk algınlığı, nezle ve gribe de davetiye çıkarıyor. Vatandaşların hastalıklardan korunmak için ilk başvurdukları yöntem ise bitki çayları oluyor. Soğuk havalar bitki çaylarına rağbeti artırırken, aktarlarda en çok zencefil, zerdeçal, tarçın, ıhlamur, adaçayı gibi şifalı bitkiler ile çeşitli bitkilerin bir araya getirildiği karışımlar satılıyor. Ancak, işin ehli aktarlar, şifalı bitkilerin sayılamayacak kadar çok yararının yanında, içerikleri nedeniyle çeşitli hastalıklarla ilgili zararları da olabileceği, dolayısıyla bilinçli kullanılması gerektiği konusunda vatandaşları uyarıyor.

    “Hava değişimlerinde ve soğuklarda insanlar birden hastalanıyor”

    Mersin’in en işlek caddelerinden Silifke Caddesi üzerinde 45 yıldır aktarlık yapan Mahmut Karadayı, soğuklarla birlikte hastalıkların da başladığını söyledi. Kışın insanların daha fazla hasta olmasından dolayı işlerin de fazla olduğunu kaydeden Karadayı, “İnsanlar yazdan, bahardan kışa girdiklerinde vücut birçok şeyini kaybediyor. Kışın daha az hareket ediyor ve performansı düşüyor. O yüzden de hava değişimlerinde ve soğuklarda insanlar birden hastalanıyor. Tabi doktorluk, tıp ayrı bir olay. Elbette doktorsuz olmaz ama her şeye doktora gitmemek gerekiyor. İnsanları fuzuli ilaç kullanarak, bir tarafı yapayım derken 10 tarafı bozuyorlar. Bu sefer bu bozulan yerler için ilaç alıp, içiyor bir bakıyorsun 10 tane ilaç. Zaten bu ilaçlar adamı öldürür. Onun için her hastalıkta ilaç içmek yerine, tamamen doğal bitkisel ilaçlardan da faydalanmalı” diye konuştu.

    “Bizim insanlara tavsiyemiz hasta olmadan gelmeleridir”

    Hasta olmadan bitki çaylarının içilmesi gerektiğinin altını çizen Karadayı, “Vücudun bağışıklık sistemini güçlü yaparsan zaten hasta olmazsın. Bizim insanlara tavsiyemiz hasta olmadan gelmeleridir. Kışın içilecek bazı bitkiler vardır. Ihlamur, zencefil, zerdeçal, ekinezya gibi bitkiler içiliyor. Bunların karışımlarını içersen hasta olmazsın. Bunların hepsi doğal. Doğanın vermiş olduğu bir bağış. Bunları kullan hasta olma. Bitki olmadığı halde Avrupa bizden önde. Bizim bitkileri buradan alıyorlar, götürüyorlar ve orada ambalajlayıp bize 10 katı, 20 katı fiyata geri satıyorlar. Biz tutturmuşuz kimyasal. Avrupa’nın kullanmadığı kimyasalı biz kullanıyoruz. Bizim doğamız var. Türkiye tarım ve hayvancılık ülkesidir. Allah’ıma şükürler olsun ki doğayı bizlere vermiş. Bizim doğamızda yetişen bitkilerimiz varken, bizim İsrail’in, Amerika’nın ya da başka bir ülkenin ne olduğu belli olmayan ilaçlarını ben niye kullanayım” şeklinde konuştu.

    “Bitki karışımı ne kadar bol olursa şifa o kadar çok olur”

    Karadayı, “İnsanlar genelde ıhlamur, zencefil, adaçayı gibi bitkiler alır. Tabi bunlar vatandaşın bildiği. Aslında bilmediği daha güzel şeyler var. Mesela hatmi çiçeği, ebegümeci ıhlamurdan kat kat daha üstün. Zencefili herkes bilir ama zerdeçalı çok bilmez. Zerdeçal zencefilden daha faydalı. Mesela bir ekinezyayı bilmezler. Bu bitki vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren çok güzel bir çiçek. Bir sarı kantaron çok iyi bir antioksidan. Bizim insanımız genelde kış geldi ıhlamur, papatya alayım diyorlar. Tabi çeşidi ne kadar bol olursa şifa o kadar çok olur. Bir bitkiye takılıp kalmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Fiyatlar konusunda da bilgiler veren Karadayı, “Tabi fiyatlar arttı. Özellikle tarçın çok zamlandı. Tarçını 35-40 liraya satarken şu anda 80 lira. Genelde ithal olanlara zam geldi. Çünkü bunlar dövize bağlı fiyatları artıyor. Türkiye’de yetişen bitkileri de vatandaş toplamıyor. Çünkü toplayıp, emeğinin karşılığındaki parayı kazanamayınca toplayıp satmıyor. Uğraşanlarda 2,3 katına satıyor ve bu da fiyatlara mecbur yansıyor” dedi.

  • Ağrı’da dondurucu soğuklar

    Ağrı’da etkili olan soğuk hava nedeniyle buz tutan kayalıkların görüntüsü şelaleleri andırıyor.

    Ağrı merkeze bağlı Dambat köyünde Kayalıklar olarak bilinen bölgede gündüz eriyen kar suları, gece etkili olan dondurucu soğuklar nedeniyle metrelerce yükseklikte ve genişlikte buz kütlesine dönüştü. Çevredeki vatandaşların şaşkınlıkla izlediği buz kütlesi kartpostallık görüntüler oluşturdu. Köylülerin ve çevredeki insanların buz şelalesi olarak da bildiği kayalıkları ziyaret eden vatandaşlar, gördükleri buz kütlesi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Köylülerden Emircan Kurt, vatandaşların gelip burada fotoğraf çektiğini, eriyen kar sularının buraya akmasıyla birlikte kayalıkların buz tuttuğunu söyledi. Kayalıkların her yıl buz tuttuğunu belirten Kurt, “Kayalıklar olarak bildiğimiz bu bölge, şelale olarak da biliniyor. Buzların uzunluğu dört metreden fazla, genişliği ise yaklaşık iki metredir” dedi.

    Kayalıklarda oluşan buz kütlesi önünde fotoğraf çektiren vatandaşlardan Engin Kılıçaslan ise gördüğü manzara karşısında şaşkınlık yaşadığını belirtti. İlk defa bu şekilde büyük bir buz kütlesiyle karşılaştığını dile getiren Kılıçaslan, “Dambat köyünde oluşan buz kütlesiyle fotoğraf çekmek için Ağrı merkezden geldim. Oluşan buz, yaklaşık üç dört insan boyunda, üç kişi kollarımızı açarak alanda bulunan sadece bir buz kütlesini kucaklamaya çalıştık, ellerimizi zor birleştirdik” ifadelerini kullandı.

  • Soğuklar domatesin fiyatını yüzde 50 arttırdı

    Ağır kış koşulları, domates fiyatlarını yüzde 50’ye kadar artırdı.

    Sofralık normal domates fiyatı 1 lira civarından 1,5 liraya yükselirken, salkım domates ise dalında 2 liradan alıcı buldu. Türk ve Rus yetkililerin bir araya gelmesinin ardından uygulanan kotanın da kalkacağı ümit edilirken, ihracatın açılmasıyla birlikte fiyatların daha da yükselmesi bekleniyor.

    Önemli domates üretim merkezlerinden biri olan Mersin’in Erdemli ilçesinde dalında domates fiyatları yüzde 50 ve üzerinde artış gösterdi. Haftalardır zirai don nöbeti tutan üreticilerin, kilogram maliyeti 80 kuruşu bulan domatesteki bu artışla bir nebze olsun yüzü gülmeye başladı.

    Erdemli Yaş Sebze Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Fazıl Koşar, domatesteki fiyat artışıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Koşar, “Tercih ettiğimiz domates çeşitleri genelde ihracata gelebilecek, raf ömrü uzun, rengiyle görüntüsüyle kaliteli çeşitleri tercih ediyoruz. Bu sebeple Erdemli ihracatçıların tercih ettiği bir merkez” dedi.

    Fiyat artışının üreticinin emeğinin karşılığını alması demek olduğunu anlatan Koşar, “Domateslerimizin kilo maliyeti seralarda 80 kuruşla 1 lira arasında. 1 hafta 10 güne kadar, soğuk hava koşuları ve havanın eksilere düşmesinden önce domates fiyatlarımız 70 kuruşla 1 lira arasında seyretti, hasat başladığından bugüne kadar. Fakat şuanda soğuk hava nedeniyle hale domates girişinin bile az olması nedeniyle sofralık domatesi 1 liradan 1 lira 50 kuruşa, salkım tipi dediğimiz domateslerimizi de 2 liraya veriyoruz. Bu fiyatlarda bir nebze olsun müstahsilimizin emeğinin karşılığını veriyor” diye konuştu.

    Türk ve Rus yetkililerin buluşmasının olumlu sonuçlanacağına inandıklarını, beklentinin ihracatla birlikte fiyat artışı olduğunu vurgulayan Koşar, “Bizim beklentimiz ihracatın açılması. Ocak ayıyla birlikte ihracatın tamamen açılmasıyla 2 lira ve 2 liranın üzerinde bir fiyatla domateslerimiz sattığımız takdirde müstahsillerimizin emeğinin karşılığını tam olarak alacağını bekliyoruz. Böyle bir gayret içerisindeyiz. Sadece soğuklar nedeniyle fiyatların artmasından ziyade, ihracat nedeniyle fiyatlarımızın artmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    Hava şartlarındaki olumsuzluklar nedeniyle fiyatların arttığını dile getiren çiftçilerden Mehmet Keskin, “Önceleri domatesi 60-70 kuruşa veriyorduk, şimdilerde 1,5 liranın üzerine çıktı. Yüzümüz azda olsa gülmeye başladı. Yılbaşında fiyatlar her zaman düşerdi ama mahsulün kısıtlı olmasından dolayı fiyat bu yıl arttı” dedi.

    Ziraat mühendisi ve üretici Adem Keskin de, “Havanın soğuk gitmesinden dolayı masraflarımız artmış durumda. Gerek yakıt olsun, gerekse gübreleme anlamında. Bundan dolayı çiftçiler zor durumdaydı. Zaten zor durumda olan çiftçiyi bir de soğuk hava vurdu. Şuan piyasalar olumlu yönde etkilendi” diye konuştu.

  • Van’da dondurucu soğuklar

    Van’da etkili olan kar yağışı sonrası gece hava sıcaklığı eksi 15 dereceye kadar düşerken, çatılarda ise bir metrelik buz sarkıtları oluştu.

    Gece saatlerinde hava sıcaklığının eksi 15 dereceye kadar düştüğü Van’da, hayat adeta buz kesti. Soğuk havalar nedeniyle Dabbağoğlu Parkında bulunan süs havuzları tamamen donarken, binaların çatılarında ise boyları bir metreyi bulan buz sarkıtları oluştu. Oluşan buz sarkıtları yoldan geçen vatandaşlar ve araçlar için tehlike oluştururken, kimi vatandaşların kendi imkânlarıyla buz sarkıtlarını kırmaya çalıştığı gözlendi.

    Van Büyükşehir Belediyesi Yol Yapı Daire Başkanlığından alınan bilgiye göre, bazı mahalle yollarının henüz ulaşıma açılmadığı, 200 araç ve 650 personel ile çalışmaların aralıksız devam ettiği belirtildi. Kent merkezinde bulunun 42 ana arterin tamamen açıldığı ve çalışmaların ise devam ettiği bildirildi.

    Meteorolojiden alınan bilgilere göre, kentte hava sıcaklığının dün gece saatlerinde eksi 19 dereceye kadar düşebileceği belirtildi.

  • Soğuklar şeker hastalarını tehdit ediyor

    Soğuk havaların şeker hastaları için riskli olduğu bildirildi.

    Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte, nezle, grip, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, bademcik iltihabı, faranjit astım, bronşit, zatürree orta kulak iltihabı gibi hastalıklarda artış yaşandığına dikkat çeken Özel Esentepe Hastanesi Dâhiliye Bölümü’nden Uzm. Dr. Doğan Çimen, bilhassa şeker hastalarının bu dönemde beslenme düzeni, spor, vücut bakımı gibi birçok konuda sağlıklarına çok daha özen göstermesi gerektiğini vurguladı.

    Kış mevsiminde hava sıcaklığında yaşanan düşüş, günlerin kısalması ve hareketsizlik sebebiyle vücudun kalori harcaması ve buna bağlı metabolizma hızında azalma olduğunu anlatan Dr. Doğan Çimen, “Daha hareketli bir yaşamın görüldüğü yaz aylarında, kan şekerini normalleştirmek adına gerçekleştirilen diyet ve kullanılan ilaçlar, kış mevsiminde aynı düzeyde olumlu etki göstermeyebilir. Kış aylarında vücudumuz ısısını koruyabilmek için metabolizmayı yavaşlatır. Bu da kan şekeri ayarının bozulmasını beraberinde getirir. Diyabet hastaları soğuk havalarda kan şekerini sık sık kontrol etmeli, diyet ve tedavide oluşabilecek olası değişiklikleri de mutlaka doktoruna danışarak hareket etmelidir” dedi.

    Şeker hastalarına yönelik, bu dönemlerde uzun süreli aç kalmamaları tavsiyesinde bulunan Dr. Doğan Çimen, “Şeker hastaları gün içerisinde azar azar ve sık sık yiyerek vücut dengelerini korumalıdır. İnsülin ve şeker düşürücü ilaç kullanan hastaların da bu ilaçların etkilerinin en yüksek olduğu dönemlerde ara öğünlerini asla atlamamaları gerekiyor. Kışın azalan hareket ve buna bağlı olarak öğün saatlerinin aksatılması, hastalarda şeker düşüklüğüne sebep olabilir. Bu diyabet hastaları açısından tehlikeli olabilir. Diyabet hastaları ara öğünlerini atlamamak için yanlarında kesinlikle yiyecek taşımalıdır. Uyku düzeni ve süresine de dikkat etmek gerekiyor. Alkol kan şekerini olumsuz etkilediği için alkolsüz ve şekersiz sıvı gıdaların tüketimine önem verilmelidir. Soğuk havadan ötürü evde geçirilen zamanın uzaması da beslenme alışkanlıklarında değişikliğe sebep olduğundan, kışın diyabet hastaları genellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenip portakal, mandalina gibi turunçgilleri sıkça tüketmektedir. Uzun kış akşamlarında vitamin ve enerji deposu olan turunçgillerin çok fazla yenilmesi de vücudun şeker dengesini bozabilir” açıklamalarında bulundu.

    (MŞ)