Mısır’da bir caminin mahyasında dansöz videosu oynatıldı. Mısırlı vatandaşlar olaya tepki gösterdi.
Mısır’da bir caminin mahyasında yayınlanan görüntüler tepki topladı. Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde, dansözün oynatıldığı görülüyor. Mısırlılar, kısa sürede yayılan görüntülere sert tepki gösterdi. Sosyal medya kullanıcıları, Diyanet İşleri Bakanlığının siyasetle ilgilenmek yerine camileri korumaları gerektiğini ifade etti.
Aylık yayımlanan Fransız dergisi “Lyon Capital”, Türk sivil toplum kuruluşları hakkında skandal bir araştırma dosyasına imza attı. Dergi, Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları aracılığıyla Fransa’ya piyonlarını yerleştirdiğini iddia etti.
Aylık yayımlanan Fransız dergisi Lyon Capital, Türk sivil toplum kuruluşları hakkında skandal bir araştırma dosyasına imza attı. Kapağında “Erdoğan Lyon’da ağını nasıl örüyor” yazısı yer alan dergi, Türk sivil toplum kuruluşlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bağlantısı olduğunu yazdı. Erdoğan’ın fotoğrafının altında bulunan bir grafikte MÜSİAD, DİTİB ve Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) direkt bağı olduğu ve bölgedeki derneklerden Adalet, Eşitlik ve Barış Konseyi (COJEP) ve Türklerin inisiyatifi ile kurulan Eşitlik ve Adalet Partisinin (PEJ) dolaylı yoldan Erdoğan ile bağlantısı olduğu öne sürüldü. Adı geçen derneklerin sorumlularının da isminin yayımlandığı dergide skandal sözler yer aldı. Dosyada Türk STK’larının yanı sıra bölgede yaşayan Türkler, referandum oylamasının Lyon sonuçları ve Erdoğan karşıtları hakkında çarpıcı yorumlar yer aldı.
Dergide Fransız İçişleri Bakanlığının yüksek mevkisinde bulunmuş eski bir memur olan Bernard Godard’ın yorumlarına yer verildi. Gazeteci Guillaume Lamy ve Bernard Godard’ın çarpıcı yorumlarından birkaçı şöyle:
“Muz cumhuriyeti”
Türkiye anayasa referandum oylamasına ilişkin “Lyon’da yüzde 86,1 evet çıktı, muz cumhuriyetine yakışır” yorumu yapılırken, referandumda en yüksek evet oranının Lyon’dan çıktığı paylaşıldı.
“Konsolosluk Erdoğan karşıtlarını mimliyor”
Türkiye Konsolosluğu hakkında çirkin iftirada bulunulan yazıda, Erdoğan karşıtı vatandaşların işlem yaptıramadığı öne sürüldü. İsmi belirtilmeyen 40 yaşlarındaki Erdoğan karşıtı bir Türk vatandaşının konsolosluğa işlem için gittiği, pasaportunu verdiğinde kimlik kontrolü sırasında bilgisayarın “öttüğü”, memurun başka bir büroya gidip iki kişi ile görüşüp “Sizin için işlem yapamayacağım” deyip vatandaşı reddettiği iddia edildi.
“Fransa’da Erdoğan karşıtları baskı görüyor”
Fransa’daki Erdoğan karşıtlarının ölüm tehdidi aldığını yazan dergide, bölgedeki Türklerin karşıt görüşlü olanlara baskı yaptığı iddia edildi.
“DİTİB ispiyonluyor”
Almanya’da DİTİB imamları hakkında yapılan soruşturma aktarılarak, buradaki görevlilerin FETÖ isimlerini listelediği öne sürüldü. Bölgedeki “güçlü bir iş adamı” dedikleri ve isim vermedikleri birinin sözlerine dayanılarak DİTİB’in böyle bir listeleme yaptığını öne süren dergi, görevlileri ispiyonculukla suçladı.
“Eğitimsiz gurbetçiler Milli Görüşçü”
Bölgeye yerleşen Türklerin profilini çizen dergi, İç Anadolu’dan gelen Türklerin eğitimsiz olduğunu, “Milli Görüşçü” olduklarını ve AK Parti’nin de Milli Görüş tabanından geldiğini belirtti.
“Erdoğan Avrupa’daki bölgelere Türk milletvekilleri atadı”
Türk milletvekillerinin gerçekleştirdiği Avrupalı Türkler ile buluşmaları yazan dergide, Lyon sorumlusunun İstanbul Milletvekili Metin Külünk olduğu yazıldı. Türk milletvekillerinin yurt dışında yaşayan Türkler ile iletişimini tehlikeli bulan Godard, yorumlarında Erdoğan’ın siyasi ve dini etkileri olduğunu, hedeflerinin bu bölgedeki vatandaşları etkisi altına almak olduğunu öne sürdü.
“Erdoğan ve UETD görüşüyor”
Brüksel’de NATO görüşmelerinde UETD Lyon teşkilatının bulunduğu ve Cumhurbaşkanı ile görüştüğü ileri sürülen yazıda, Erdoğan’ın 2014’te Lyon UETD teşkilatı ile beraber yaptığı 15-20 bin kişinin katıldığı gösterdiği coşkulu buluşmayı hatırlattı ve UETD ile AK Parti bağının altını çizdi.
“PEJ ve AK Parti bağı”
Milletvekili seçimlerinde adaylarını sunacak PEJ’in COJEP’e bağlı olduğu, COJEP’in de Milli Görüş’e bağlı olduğunun yazıldığı dosyada, PEJ’in AK Parti tarafından kurdurulduğu ima edildi. Dosyada Erdoğan’ın Fransa’daki “siyasi ve dini” organlarının “Tehlikeli” olduğu ve bunun farkına varmayan tek ülkenin Fransa olduğu yazılırken, “Türk gençlerinde ne suç ne de terörizm sorunu var. Türkler bir problem yaratmadığı için fark edilmiyor” denilerek örnek gösterilecek Fransa’daki Türk diasporası üzerine aksine “görünmez olduğu için tehlikeli” denildi.
Godard, “5 yıldır uyarı alarmını çalıyorum” diyerek bu bağlantıların tehlikeli olduğunu ve Fransa’nın dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
Şırnak’ta şehit olan askerler için skandal manşet atan gazete Bolu’da yakılarak protesto edildi.
Şırnak’ın Uludere ilçesinde helikopter kazası sonucu şehit olan 13 asker için cuma günkü sayısında skandal manşet atan Yeni Özgür Politika isimli gazete Bolu’da yakılarak protesto edildi. Gazetenin manşet sayfası çoğaltarak Bolu Valiliği önüne gelen Mahmut Alan, valilik önünde bulunan demirlere sayfaları asarak devletin gereğini yapmasını istedi.
“Benim komutanlarıma kimse hakaret edemez” ifadelerini kullanan Alan, gazetenin manşetinin bulunduğu kağıtlardan bir tanesini de yakarak, “PKK’lıları, YPG’lileri aynı böyle yaktığım gibi yakacağız. 13 tane şehide katil diyen zihniyeti rögar borularına gömeceğiz. Mezara da gömmeyeceğiz. Bu vatan hainlerine toprak çok” diyerek tepki gösterdi.
Alman tugayında görev yapan Üsteğmen Franco A.’nın Suriyeli mülteci kimliğiyle aylardır saldırı hazırlığı yaptığı, terör hazırlıklarının ortaya çıkmasının ardından da gözaltına alınması ordudaki terör yapılanmasını ortaya çıkardı.
Dünyanın dokuzuncu muharip gücüne sahip olan Alman ordusunda skandalların ardı arkası kesilmiyor. 2016 yılında 275 ırkçı vakanın kayıt altına alındığı Alman ordusunda, askeriyede görev yapan kadın askerlere karşı yapılan cinsel istismarlarla ilgili birçok soruşturma dosyası da hala devam ediyor. Son olarak Fransa’nın İllkirch kentindeki Fransız-Alman tugayında görev yapan Üsteğmen Franco A.’nın Suriyeli mülteci kimliğiyle aylardır saldırı hazırlığı yaptığı, terör hazırlıklarının ortaya çıkmasının ardından da gözaltına alınması ordudaki terör yapılanmasını ortaya çıkardı.
Bugün ABD’ye gitmeyi planlayan Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen seyahatini iptal ederek, Fransa’nın İllkirch kentindeki Fransız-Alman tugayını ziyaret ettiği kaydedildi. Alman ordusundaki skandallardan dolayı ağır eleştirilere maruz kalan Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in orduda “liderlik zafiyeti” olduğunu açıklaması büyük tepki aldı. Alman medyası ise Üsteğmen Franco A.’nın eski Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile Adalet Bakanı Heiko Maas’a suikast düzenlemek istediği ve potansiyel politikacılar listesine almış olduğunu duyurdu.
28 yaşındaki Üsteğmen Franco A.’nın Suriyeli sığınmacı olarak sahte isimle iltica başvurusunda bulunduğu, Bavyera eyaletindeki bir sığınmacı kayıt merkezinde kendisini Suriyeli sığınmacı olarak kaydettirdiği, geçici koruma statüsü kazandıktan sonra sığınmacı yurduna yerleştirildiği ve ardından sığınmacılara yapılan para yardımından da faydalandığı tespit edilmişti. Ocak ayı sonunda Avusturya’nın başkenti Viyana’daki havalimanında güvenlik kontrolünden geçmeden önce bir silahı tuvalette sakladığı sırada dikkatleri üzerine çektiği, daha sonra takibe alındığı ve 3 Şubat’ta silahı sakladığı yerden almaya çalışırken Avusturyalı yetkililer tarafından yakalandığı bildirilmişti.
Suikasta yönelik somut delil bulunmamasına rağmen Federal Başsavcılık, devletin güvenliğini tehlikeye düşüren ağır bir terör suçuna hazırlık yapıldığı şüphesi ile Franco A. hakkında soruşturma başlattı.
İsviçre’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine açılan pankartın sorumluluğunu Devrim Gençlik Bern adlı anarşist örgüt üstlendi.
İsviçre’nin Bern kentindeki Parlamento Meydanı’nda 25 Mart’ta düzenlenen “hayır” mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, başına silah dayalı şeklinde gösteren, tartışmalara neden olan pankart açılmıştı. Devrimci Gençlik Bern adlı anarşist örgüt, pankartı kendi örgütünün açtığını açıkladı.
Devrimci Gençlik Bern anarşist örgütünden açıklama geldi. Örgüt, açıklamalarını Türkçe ve Almanca yayınlayarak, pankartın ve sloganların arkasında durduklarını ifade etti. Ayrıca örgüt, hakaret ve tehditleri ardı ardına sıralayarak, mücadelenin her yolunu meşru olarak kabul ettiğini belirtti.
Öte yandan, Bern-Mitteland bölge savcılığı ise konuya ilişkin soruşturma başlattı. Ancak yapılan olaya ilişkin henüz bir gözaltı süreci yaşanmadığı öğrenildi.