Etiket: Sit

  • SİT alanındaki kaçak kazıya 2 tutuklama

    Bursa’da SİT alanında kaçak kazı yapan 2 kardeş tutuklandı.

    Bursa İl Jandarma ve İznik İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, yaptıkları istihbarat çalışmaları neticesinde İznik ilçesi Hisardere Mahallesi’nde SİT alanında kaçak kazı yapıldığı istihbaratına ulaştı. Bunun üzerine saat 02.00 sıralarında olay yerine giden ekipler, kaçak kazı yapan 2 şahsı gözaltına aldı. Yapılan incelemelerde 2 adet dedektör, kazma, yer altında malzeme olup olmadığını kontrol etmek için kullanılan 2 adet şişleme aleti ele geçirildi. 2 kardeşin üzerinde yapılan aramada ise izinsiz kazı sonucu elde edecekleri tarihi eseri İstanbul’da satacakları şahsın malzemenin gerçek olup olmadığından emin olmak için malzemenin önünde resim çektirilmesini istediği kağıt ve para üzerine yazılmış çeşitli şifrelerin yazılı olduğu notlar ele geçirildi. Şahısların bu şifreleri o bölgede lahit olduğunu ispatlamak için ve satıcıya yerinde satmak için kullandıkları belirlendi. Kağıda yazılan şifreler sayesinde alıcının lahidin olduğuna inandığı ve satışın sonra yapıldığı öğrenildi.

    2 kardeş sevk edildiği adli mercilerce tutuklandı.

  • Arıcıların SİT endişesi

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığın 2014 yılında başlattığı çalışmasında SİT derecelendirmesi kaldırılırken, bunun yerine ‘Kesin korunacak alan’, ‘Nitelikli doğal koruma alanı’ ile ‘Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak gruplandırma yapılacak. Yapılan çalışmaya karşı olmadıklarını, fakat koruma kullanma dengesinin iyi gözetilmediğini, yöre halkının ve STK’ların görüşlerine başvurulmadığını ve askı sürecinin de 15 gün gibi kısa bir süre olması eleştirilere sebep oldu.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Doğal SİT Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi’ kapsamında SİT alanlarının yeniden değerlendirilmesi çalışmasına Muğlalı arıcılardan tepki geldi. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ve Muğla arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin, yapılan çalışma ile ilgili arı yetiştiricilerinin görüşlerinin alınmadığını açıkladı.

    SİT alanlarının yeniden belirlenmesi konusunda turizmcilerin ve yatırımcıların çok farklı görüşlerinin bulunduğunu belirten Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birlik Başkanı Ziya Şahin, “Muğla’da iki sektör var. Birisi turizm, diğeri de arıcılık sektörü. Bunlar önde gelen sektörler. Aracılık sektörüne baktığımız zaman Muğla dünyanın ve Türkiye’nin çam balı üretiminin merkezi konumunda. Muğla’nın bu yüzünü görmeden kararlar alınmaktadır. Muğla’da bir milyon 150 bin arı kovanı var. Bunun dışında bir buçuk milyon da dışarıdan gelen kovan var. Muğla, 3 milyon arı kovanına ev sahipliği yapıyor. Böyle bir çalışmanın içinde Muğla arıcısını ve Türkiye arıcılık sektörünü görmeden proje üretirseniz, sonuçlarına herkes katlanmak zorunda kalır. Böyle projeler yapılırken, gerek Çevre İl Müdürlüğü, gerekse Muğla’daki kamu kurumları en azından Muğla’da arıcılık sektörünün bu kadar alanlarda yerleşmek zorunda olduğunun bilinmesi gerekiyor. Biz dünden bugüne turizm ile arıcılık sektörünün yan yana barışık bir şekilde üretim yapmalarını hep arzu etmişizdir ve bunu uda başarmışızdır. Eğer siz köylerde ve bir takım yerlerde turizm alanlarını genişletirseniz, arıcının bal ürettiği alanlarda yapılaşmaya izin verirlerse ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalınır. Bu konuda biz Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği olarak Bakanlık ve ilgili kamu kurumları nezdinde girişimlerde bulunacağız. Köylerde SİT alanlarını daraltır ve bir takım yapılaşma sürecine girerseniz, arıcının kovan koyduğu alanlar zaten yetmiyor, Muğla arıcılığını darbe vurduğunuz gibi Türkiye arıcılığına da darbe vurursunuz. Çam balı Muğla’da üretilmediği zaman Muğla’da olduğu gibi Türkiye’de de sekteye uğrar” dedi.

    Çevre ve Arı Koruma Derneği (ÇARIK) Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Turgut, planlamanın hem bilim insanları ile hem de yöre halkı ile neyin nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunda ortak bir çalışma yapılması sonrası çıkması gerektiğini söyledi. Koruma-kullanma dengesinin gözetilmediğini ileri süren

    Turgut, “SİT alanları noktasında planlamanın 15 günlük askı süresi içinde incelenip itirazlarda bulunmak gibi bir sürece sıkıştırılmasının çok doğru olmadığı düşüncesindeyiz. Turizmi destekliyor, turizmini önünü açıyor gibi görünmesinin yanında öte taraftan diğer sektörler olan yöre yetiştiricilerinin hem ziraatte, hem de MAYBİR gibi büyük birliklerde sorunlar yaratacağı düşüncesindeyiz. Muğla çam balı dünyaca meşhur bir ürün. Bu ürünün üretilmesinin önü kesilecek. Kovanlarını koymak için yerleşim biriminden yaklaşık 500 metre geride olduğunu düşünürsek ve arıların uçma mesafesi yaklaşık 5 kilometre olarak değerlendirirsek, kıyıdan 5,5 6 kilometre içeriye çekilmesi demektir ki bu birçok yerde kovan konulamaz noktasına gelmektedir. Bu ve buna benzer birçok alanda daralmalar olacaktır. Böyle sonuçlar doğuracak bir planın da Muğla halkı tarafından kabul edilebilir bir plan olmadığı görüşündeyiz” dedi.

  • Bintepeler Tümüsleri’ndeki sit alanının yeniden belirlenmesi istendi

    Manisa Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Türkan Taş, Ahmetli, Salihli ve Saruhanlı sınırlarını kapsayan ve Bintepeler olarak adlandırılan arkeolojik bölgenin yüzölçümünün çok büyük olması ve höyük ile Tümülüslerin etrafındaki verimli toprakların tarımsal üretime kapanmaması için Büyükşehir Belediyesince her türlü teknik destek ve ekipman desteğinde bulunulduğunu ve üreticilerin mağduriyet yaşamaması için sürecin takip edildiğini belirtti.

    Manisa Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Türkan Taş Köroğlu, “İlimiz, Ahmetli ilçesi Kargın, Kestelli, Dibekdere, Kendirlik Mahalleleri; Salihli ilçesi Tekelioğlu, Karayahşi, Pazarköy ve Çayköy Mahalleleri; Saruhanlı ilçesinde Büyükbelen Mahallesine kadar uzanan Bintepeler Nekropol Alanı, İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 01.06.1990 tarihli ve 1946(B) kararı ile büyük bölümü Birinci Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillenmiştir. Birinci derece arkeolojik sit alanı ile birlikte mevzuat gereği olarak alanda bulunan höyük ve Tümülüslerde toprağın sürülmesine dayanan tarımsal faaliyetler ve ağaçlandırma yasaklanmıştı. Söz konusu alanın yüzölçümünün oldukça büyük olması ve birinci derece arkeolojik sit olarak değerlendirilmesi, tarımsal faaliyetlerin ve tarımsal amaçlı yapı taleplerinin arttığı yörede bulunan halkın büyük çoğunluğunu mağdur hale getirecek daha detaylı bir sit derecelendirme çalışması yapılmasını zorunlu hale getirdi” ifadelerini kaydetti.

    Büyükşehir sürecin takipçisi

    Manisa Büyükşehir Belediyesinin üreticilerin mağduriyet yaşamaması ve verimli arazilerdeki tarımsal faaliyetlerin devam etmesi için süreci yakından takip ettiğini ve her türlü çalışmada destek verdiğini belirten İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Türkan Taş Köroğlu, “Bintepeler bölgesinde bulunan vatandaşların mağduriyetlerini giderebilmek ve bölgedeki tarımın gelişebilmesi için kurulumundan itibaren süreci takip etmiştir. Günümüze kadar olan süreçte Kadastro Müdürlüğü, Koruma Kurulu ve Manisa Büyükşehir Belediyesi takip ve desteği ile yapılan çalışmalar Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne iletilmiştir. Kadastral harita ve alan içinde yer alan köy yerleşim alanı planlarının oluşturulması sürecinde, Manisa Büyükşehir Belediyesi bölgede yapılan sit derece çalışmalarında Manisa Büyükşehir Belediyesi her türlü teknik yardım ve ekipman desteği sağlanmakta, sorunun hızlıca çözüme kavuşturulması ve bölge halkının mağduriyetlerinin giderilmesi için yoğun bir şekilde çalışılmaktadır” dedi.

  • SİT alanında yıkım gerginliği

    Adıyaman’da birinci derece SİT alanı içerisinde arazi sahibi vatandaşlar tarafından yapılan duvar belediye tarafından yıkılmak istenince gerginlik yaşandı.

    Edinilen bilgiye göre, Adıyaman’ın Örenli Mahallesi Perre Antik Kent Metropol alanında Abuzer, Abdullah ve Kadir Çatlı kardeşlerin kendilerine ait araziye yaptıkları duvar, SİT alanında bulunduğu gerekçesiyle belediye tarafından yıkılmak istendi. Üç kardeşin kendilerine ait arazinin bir bölümüne yaptıkları 100-150 metre uzunluğundaki duvarı yıkmak için belediye ekipleri sabah saatlerinde harekete geçti. Duvarın örüldüğü yere gelen zabıta, polis ve yıkım ekipleri, Çatlı kardeşlerle görüşerek duvarın yıkılması gerektiğini belirtti. Yıkım ekipleriyle Çatlı kardeşler arasında uzun süre gerginlik yaşandı. Kardeşlere 25 Ekim 2016 tarihine kadar süre verilmesiyle gerginlik sona erdi.

  • Mamut fosillerinin çıktığı bölgenin sit alanı olması talebi

    Konya’nın Ereğli ilçesine bağlı Zengen Mahallesi’nde yaklaşık 2 buçuk milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen mamuta ait çene dişleri olan fosilin bulunmasının ardından bölgenin sit alanı olması isteniyor.

    Ereğli ilçesine bağlı Zengen Mahallesinde yaklaşık 2, 2 buçuk milyon yıl öncesine ait birçok mamut fosili bulunuyor. Yaklaşık 3 ay önce Zengen Mahallesi’nde bulunan kum ocağında yaklaşık 2 buçuk milyon yıl öncesine ait mamuta ait çene dişleri fosili bulundu. Birçok fosilin bulunduğu bölgeden karayolları için kumların alınması mamut fosillerine zarar verdiği belirtildi. Daha önce birinci derece sit alanı ilan edilen bölgeden daha sonra sit alanı olmaktan çıkarıldığını ve tekrar kum alınmaya başladığını söyleyen Eski Zengen Belediye Başkanı ve Psikolog Hüseyin Kaya, bölgenin tekrar sit alanı olmasını istediklerini söyledi.

    “Her alınan araba kumda onlar fosil çıkıyor”

    Tarihi dokuya sahip çıkmak adına birçok çalışma yürüttüğünü ifade eden Kaya, yapılan kazılarda şimdiye kadar rastladığı mamut fosillerini Ereğli Müzesine teslim ettiğini belirterek, “Burası bir kum ocağı. Uzun yıllardır buradan bir takım kemikler çıkıyordu. Belediye Başkanlığım döneminde Antropolog arkadaşlara gittim. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Bölümünden bir ekip getirttik. Çıkan kemiklerin yaklaşık 2, 2 buçuk milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen mamutlara ait olduğunu söylediler. Biz de bu kapsamda sit alanı edilmesi için bir çalışma yaptık. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ile görüştük. Sağ olsunlar burayı birinci derece sit alanı ilan ettiler ve o süreçte kum almayı durdurduk. Daha sonra tekrar bir kazı yapılsın istedik. Hem buranın geçmişi hem de insanlık tarihine ışık tutacak bilgilere ulaşılacağını düşündük, Ancak maalesef o kazılar yapılmadı. Sonra Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Çevre Bakanlığına devredilince tekrar buradan karayolları kum almaya başladı. Her alınan araba kumda onlarca fosil çıkıyor. Dile kolay 2 milyon ile 2 buçuk milyon yıl arasında değişen bir tarihe sahip bunlar. Kesinlikle küçümsenemeyecek bir tarih burası” dedi.

    “Antropologlar gelsin ve kazılar yapılsın”

    Bölgenin tekrar sit alanı ilan edilmesini isteyen Kaya, “Buradan kum almak karayolları ve vatandaşlara yasaklansın. Antropologlar gelsin ve kazılar yapılsın. Hatta daha önce gelen Antropologlar ilk insanın Afrika’dan dünyanın dört bir yanına dağıldığını ve buranın ise Asya’ya gidenlerin göç yolu üzerinde olduğunu söylemişlerdi. Burada bulunacak olan bir insan kemiğinin en kötü şartlarda 1.8 milyon yıllık bir kemik olacağını, o kemiğin bulunduğunda ise buranın tarihinin değişeceğini hatta dünyanın tüm belgesel kanallarının ilgisinin buraya yöneleceğini söylemişlerdi. İnanıyorum ki burada o tip kazılar yapıldığında kesinlikle bu tip kemikler ve fosiller bulunacaktır. En kısa sürede devletimizin bu işe el atmasını istiyoruz” diye konuştu.

    Kaya son olarak bölgede yaşayan insanların duyarlı olduğunu ve burada bulunan mamut fosillerinin Ereğli Müzesine teslim ettiklerini sözlerine ekledi.