Etiket: Sistemleri

  • Türk ses ve navigasyon sistemleri İtalyanların beğenisini topladı

    Dünyada 50’den fazla otomobil modeline navigasyon sistemleri ve ses-görüntü sistemleri üreten Türk firması Daiichi Elektronik, Fiat Chrysler Automobiles’in (FCA) yerleşkesi olan İtalya’nın Torino kentinde ürünlerini İtalyan mühendis ve satın almacılara tanıttı.

    2002 yılında kurulan Türk şirketi Daiichi Elektronik, İtalya’nın Torino şehrinde bulunan Fiat Chrysler Automobiles’in (FCA) yerleşkesinde düzenlediği ’Daiichi Tech Day’ etkinliğinde ürünleri ve ilgili geldikleri son noktayı İtalyan mühendisler ve Fiat’ın satın alma müdürleri paylaştı. Dünyada 50’den fazla otomobil modeline navigasyon, ses-görüntü sistemleri üreten Daiichi Elektronik, geliştirdiği navigasyon ve multimedya sistemleri Fiat mühendislerinin beğenisini toplarken etkinliğe katılım yoğun oldu. Tonrino’daki ’Daiichi Tech Day’ buluşmasına şirketten Genel Müdür Mevlüt Tellioğlu, Genel Müdür Yardımcısı Ömer Akdeniz, Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Meriç, Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Yıldıran ve Daiichi mühendisleri katıldı.

    “Otomotiv dünyasını bizi iyi tanıyor”

    Etkinlikten önce açıklamada bulunan Daiichi Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Meriç, bu alanda Türkiye’de tamamı Türk sermayesi ve mühendisliği ile üretim yapan tek Türk şirketi olduklarını belirterek, “Çok önemli markalar ile çalışıyoruz ve otomotiv dünyasının iyi tanıdığı bir markayız fakat bunu şimdiye kadar çok anlatmadık. Bugün burada bulunmamızın sebeplerinden biri de bu yaptığımız işi herkes ile paylaşmak. Çok köklü şirketelerle uluslararası ticarette rekabet ediyoruz bunu yaparken aynı zamanda ülkemizi ve teknolojimizi de temsil etme gururu yaşıyoruz” dedi.

    “En büyük müşterimiz Fiat”

    Daiichi Elektronik Genel Müdürü Mevlüt Tellioğlu da en büyük müşterileri olan Fiat’ın doğduğu yer olan Torino’da ürünlerini sergilemekten memnuniyet duyduklarını, Fiat mühendislerinin çözümlerinden övgüyle söz ettiklerini belirterek, “Burası Fiat’ın resmi bir showroomu. Fiat mühendisleri, ürün geliştirme, satın alma yetkilileri, yani Fiat’ın karar vericilerine yeni ürün konseptlerimizi tanıttık. Apple Car Play, Android Auto ve Web Link teknolojilerini cihazlarımızda uygulamaya aldık. Web Link teknolojisi kullanıcılar için henüz yeni, Web Link’te Apple Car play ve Android Auto’ya benzer özellikler taşıyor. Kendi spesifik aplikasyonlarınızı cihazda çalıştırabiliyorsunuz. Diğer stantlarımızda da Mirror Link özelliğinin cihazlarımızda uygulanmış şekillerini ve giriş seviyesinde navigasyon ve radyo-müzik çalarlarımızı bir arada sunma imkanı bulduk” dedi.

    “Etkinliklerimiz devam edecek adımız daha çok duyulacak”

    Daiichi Tech Day etkinliklerine devam edeceklerini ve isimlerinden daha sık söz ettireceklerini belirten Tellioğlu, “Bundan sonda Türkiye, Brezilya, Hindistan, ve Özbekistan’da bu organizasyonları yapacağız. Güney Amerika ve Batı Asya otomotiv üretiminde hızla gelişiyor dolayısıyla Türkiye ve Avrupa’nın dışında bu pazarlarda da çalışmalarımızı geliştirmek istiyoruz” dedi.

    Mühendislik Türkiye’de üretim Çin ve Özbekistan’da

    Mevlüt Tellioğlu, Daiichi ürünlerinin Türk mühendisliği ile üretildiğini belirterek “Ar-Ge çalışmalarımız Bursa’da yapılıyor. Bursa’da sıfırdan’dan donanım ve yazılım üretip bunları otomobil üreticilerine sağlıyoruz. Çin’de üretim yerimiz, Özbekistan’da General Motors Chevrolet’e üretim yapan bir fabrikamız var. Toplam personel sayımız 250’ün üzerinde. Sadece Türkiye’de değil Hindistan’dan İtalya’ya, Türkiye’den İran’a kadar dünya devi otomotiv şirketlerine hizmet vermekteyiz. Bunlardan bazıları Tofaş, FCA İtalya, FCA Polonya, FCA Hindistan, FCA Brezilya, Hyundai Assan, Karsan, Otokar, Ford Otosan gibi otomotiv Ana Sanayiler” ifadelerini kullandı.

    Tellioglu, Daiichi’nin ürünlerinin bulunduğu 2017-2018 üretimi için Doblo, Fiorino, Grande Punto, Linea, Avventura, Hyundai i20, Accent Blue, Elantra, H100, Lancia Y, ve Panda ile anlaşma sağlandığını söyledi. Lancia araçların standart radyosunu Bursa’da dizayn ettiklerini söyleyen Tellioğlu, ürünlerin 2017 Aralık ayında FCA Polonya fabrikasında montaja başlayacağını kaydetti.

    Daiichi Elektronik Genel Müdürü Mevlüt Tellioğlu, teknoloji üreten ve satan bir şirket olduklarını vurgulayarak bunun Türkiye için önemli olduğunu belirterek, ’Türkiye sadece hammadde ve yarı işlenmiş ürünler ile değil teknoloji de satmalı ancak böyle dış ticaret açığımızı kapatabiliriz” dedi.

    “Babayiğit’le yerli bir şirket olarak çalışmak isteriz”

    Yerli elektrikli otomobil üretimi için infotainment sistemini yerli bir şirket olarak kendilerinin yapmaya aday olduğunu da belirten Tellioğlu, “Hali hazırda ürün geliştirmemiz tamam, araç üstü test çalışmaları devam ediyor. Türkiye’de aranan babayiğit kimse onunla lokal bir üretici olarak çalışmak isteriz.” ifadelerini kullandı.

    Japon ortak gitti Japonca isim kaldı

    Daiichi Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Yıldıran, şirketlerinin 2002 yılında Japon ortaklı kurulduğunu bu sebeple markalarının isimlerinin de Japonca olduğunu belirterek, “Japon ortağımız ayrıldıktan sonra aynı isimle devam etmeye karar verdik. Daiichi’nin Türçe karşılığı ’Bir Numara’ ürünlerimizle dünya piyasasında ’Bir Numara’ olmak isteği ve inancıyla çalışıyoruz” dedi.

    “Çin’den Brezilya’ya uzanan sahadaki çalışmalarımız üzerinde güneş batmıyor”

    Etkinlik sonrası genel bir değerlendirme yapan şirketin Genel Müdür Yardımcısı Ömer Akdeniz ise şunları söyledi: “Açıkçası beklediğimizin de üstünde bir ilgi ve katılım gördük. Ürünlerimizin beğenildiğini görmek bizim için ayrı bir motivasyon oldu. Yeni anlaşmalarımızın temelini attık. Yolumuza çok daha kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Çalışma sistemimiz üzerinde güneş hiç batmıyor, Çin’den Brezilya’ya uzanan faaliyet alanımızda faaliyetlerimiz sürekli devam ediyor. Ama buradan aldığımız enerji ile daha çok çalışacağız”

  • “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Dünya Hükümet Sistemleri” paneli

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Dünya Hükümet Sistemleri” konulu panel yapıldı.

    AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Ecertaş ve Başbakanlık Müşaviri Kudret Bülbül’ün konuşmacı olduğu panelde; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler hazır bulundu.

    OMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul açılış konuşmasında, “ Genç Memur- Sen, Cihannüma, Yeşilay ve Öğrenci Konseyi iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz panelimize hoş geldiniz. Panelimizin konuklarına katılımlarından dolayı teşekkür ediyor ve verimli bir panel geçirmenizi diliyorum” dedi.

    “Öğrenci konseyimizin etkinliklerine tam destek veriyoruz”

    Etkinlikte konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, OMÜ Öğrenci Konseyi’nin aktivitelerinden duydukları mutluluğu belirterek, “Öğrenci Konseyimizin önümüzdeki ay gerçekleştireceğimiz bir referandumla ilgili böyle bir panel düzenlemesi bizim açımızdan da ülkemiz açısından da önemli. Ülke gündeminden ayrı yaşamayan bir öğrenci gurubumuz olduğunu görüyoruz. Ankara’dan gelen konuklarımız bize değişikliği istenen sistemin özünü anlatacaklar. Burada aklınıza takılan soruları sorabilme fırsatınız olacak. Sonuç ne olursa olsun bu tür seçimler Türk demokrasisinin başarısıdır” diye konuştu.

    Konuşmanın ardından panele geçildi. Panelin moderatörlüğünü Eğitim Fakültesi Fakülte Sekreteri Tevfik Yılmaz Demir yaptı. Panelin ilk konuşmasını gerçekleştiren Başbakanlık Müşaviri Kudret Bülbül, “16 Nisan’da önemli bir seçim yapacağız. Bu daha çok gençleri gençlerin geleceğini yani sizi yakından ilgilendiriyor. İlerideki dönemin önemli bir kısmında hep genç arkadaşlarımız olacak. Bu yüzden aklınıza takılan soruları muhakkak sorun diyorum” dedi.

    “Siyasal sistemin röntgenini çekmemiz gerekiyor”

    “Neden bir siyasal değişime ihtiyacımız var? Nasıl siyasal, bürokratik ve yargısal sorunlara sahibiz ki bir değişikliğe ihtiyacımız oldu?” Bunun analizini yapmamız gerekiyor. Bir nevi siyasal sistemin röntgenini çekmemiz gerekiyor” diye konuşan Bülbül şunları söyledi: “Bizim siyasal sistemimize bakıldığında ben bazı temel sorunlar görüyorum. Bunlar iç vesayet unsurları, gerginlik oluşturan siyasal sistem ve millet adına hareket etmeyen yargı. Bizim asıl cevaplamamız gereken yeni anayasa sisteminin bu vesayet sorununu nasıl çözeceğidir.”

    “Bu sistem hiç kimseyi ve hiçbir iktidarı garanti altına almıyor ya da kayırmıyor”

    AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Ecertaş ise yeni sistemin neyi amaçladığını anlattı. Ecertaş, “Biz oluşturulan paketle sistemin tıkanan taraflarını düzeltmeyi amaçlıyoruz. Bu sistem hiç kimseyi ve hiçbir iktidarı garanti altına almıyor ya da kayırmıyor. Bizim sistemi reforme edip, yürütme sistemini değiştirip sağlıklı bir şekilde yürüyen yasama ve yargı organıyla bu ülkenin yönetilmesini sağlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “Biz milletin anahtarını yine millete veriyoruz”

    Melih Ecertaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Yeni anayasada gelen tek değişiklik cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürürse kendisi de seçime gidecek. Yani kendi kendine bir denetleme geliyor. Cumhurbaşkanını millet seçiyor, bakan ve müsteşarları cumhurbaşkanı üzerinden gene millet seçiyor. Yani sistemim tümü tamamen milletin elinde. Biz milletin anahtarını yine millete veriyoruz. Çünkü bu milletin yanlış adım atmayacağına inanıyoruz. Burada yapılacak olan değişiklik partilerin faydasına mı yoksa sadece AK Parti’nin faydasına mı bunu hep beraber göreceğiz ve millete güveniyorsak bu millet yanılmaz diyorsak bu seçimde bilinçli bir şekilde oyumuzu kullanacağız.”

    Panelin sonunda öğrenciler panelistlere konu ile ilgili sorularını yöneltti ve uzun süren bir soru- cevabın ardından panel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran’ın panelistlere Ondokuz Mayıs Üniversitesinin yeni uygulaması olan fidan sertifikası hediye etmesiyle son buldu.

  • Isı geri kazanım sistemleri yüzde 80 tasarruf ettiriyor

    Biytaş Şirketler Grubu, yenilenebilir enerji uygulamaları ile yakıt masraflarını düşürürken, çevrenin korunmasına da katkıda bulunuyor.

    Bursa’nın kaplıca merkezi Oylat’ta termal suların yeniden değerlendirilmesi ile bölgedeki tesisleri ısıtmasını sağlayan ’yeşil enerji sistemi’ni uygulayan Biytaş, Bursa Çimento Fabrikası’na da proses soğutma suyu ile tesisin ısıtma ve sıcak su ihtiyaçlarını karşılayan sistem kurdu. Biytaş Şirketler Grubu Başkanı Suat Gülçimen, bütün dünyada enerjinin daha çok kullanılmaya başladığını ve buna bağlı olarak sürekli artan ihtiyacı karşılamak için enerjinin geri kazanımının daha önemli hale geldiğini söyledi.

    Biytaş’ın 30 yılı aşkın süredir ısıtma, soğutma, havalandırma sistemleri ile havuz ve sauna imalat-montajı yaptığını vurgulayan Gülçimen, “Bu süre içinde sektörümüzde yeniliklerin öncüsü olduk. Günümüz dünyasında enerjinin elde edilmesi kadar korunması ve tekrar değerlendirilmesi de önemli. Biytaş olarak bu konuda uzman bir ekip oluşturduk ve uygulamalara başladık” dedi.

    Kaplıca merkezi Oylat’ta, havuz ve hamamlarda kullanılan termal suları ısı pompası ile ideal sıcaklığa getiren bir sistem yaptıklarını söyleyen Suat Gülçimen, “Yeşil enerji adını verdiğimiz bu proje ile bölgedeki tesislerin ısınma ihtiyacını karşılıyoruz. Türkiye’de ilk kez uygulanan sistem ile bölgede kömür kullanımı sona erdi. İşletme maliyeti de çok ucuz olan yeşil enerji tesisi sayesinde, hava kirliliği bitti. Şifa kaynağı termal sular, tesislerin ısıtmasında da değerlendirilmiş oldu” dedi.

    Suat Gülçimen, Bursa Çimento Fabrikası’nda da benzer bir proje uyguladıklarını söyledi. Gülçimen, mevcut sitemde tesisin üretim sırasında ısınan prosesinin araçlardaki radyatörün motoru soğutma mantığı ile su kullanılarak soğutulduğunu belirterek, Biytaş teknik ekibinin soğutma için kullanılan bu suyu değerlendiren bir sistem planladığını anlattı. Gülçimen, “65 derece civarındaki soğutma suyunu ısı pompaları ile ideal sıcaklığa getiriyoruz. Bu sayede sıcak su ve ısınma için ilave enerjiye ihtiyaç kalmıyor” diye konuştu.

    Emisyon düşüyor

    Suat Gülçimen, uygulamaya başladıkları ısı geri dönüşüm sistemleri ile doğaya salınan karbon emisyonunun yüzde 90’a kadar azaldığını ve yüzde 80’e varan oranda da yakıt giderinin düştüğünü anlattı. Uyguladıkları projelerin yatırım maliyetlerinin de oldukça uygun olduğuna vurgu yapan Gülçimen, “Proje ortalama 2 yolda kendini amorti ediyor. 2 yıl sonunda yakıt giderleri yüzde 80 kadar azalmış oluyor. Bunun yanı sıra boşa enerji harcanmadığı için ülkemizin ekonomisine katkı sağlanıyor ve doğaya mümkün olan en az zara verilmiş oluyor” dedi.

  • Gülşehir’de anons sistemleri yenileniyor

    Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde ilçe belediyesi tarafından, anons sistemi bakıma alınıyor.

    Gülşehir merkezde bulunan anons sistemlerine bağlı tüm hoparlörlerin bakım ve yenileme çalışmalarına başlandı. Gülşehir Belediyesi, ilçe genelinde ilan ve duyuru amacıyla kullanılan hoparlör anons sistemlerini yeniliyor. Gülşehir Mahallelerinde yapılacak olan teknik çalışmalar sonucunda halkı rahatsız etmeyecek şekilde tekniğini uygun olarak tasarlanan hoparlörler yapılacak olan çalışmaların tamamlanmasının ardından belediyeden yapılan duyurular halka daha net ve sağlıklı bir şekilde ulaşacağı belirtildi.

  • Güvenlik sağlanırsa KOBİ’ler mobil sistemleri kullanacak

    Güvenli kimlik çözümlerinde hizmetler sunan HID Global, Avrupa’daki şirketlerde çalışanların yüzde 74’ünün şirketin mobil telefonunu kullanırken güvenlik sorunlarına ilişkin bir kaygı duymadığını açıkladı.Bu rakam İngiltere’deki çalışanlar için yüzde 77, Almanya’daki çalışanlar için ise yüzde 82 civarında.

    Rakamlar, şirket tarafından yönetilen bağımsız bir araştırma projesinin sonucu. Bu bulgu, çalışanların, şirketlerinin sağladığı mobil olanaklara duydukları güvenin önemli bir göstergesi. Mobil güvenliğe bu pozitif yaklaşım diğer akıllı telefon temelli güvenlik özelliklerine de olanak tanıyabilir. Örneğin bölgedeki kurumlarda, özellikle de KOBİ’lerde kapıların akıllı cihazlarla açılması gibi özelliklerin yaygınlaşmasını sağlayabilir.

    Bulgulara göre, KOBİ’lerde çalışanların yüzde 75’i, şirketin mobil cihazlarını kullandıklarında güvenlik sorunları konusunda kaygı duymuyorlar. Bu, işyerindeki mobil güvenlik stratejilerinde güven seviyesinin önemini öne çıkarıyor ve işyerlerinde mobilitenin benimsenmesinin ve kullanımının yüksek olduğu bir noktada söz konusu oluyor. Çalışmaya katılan KOBİ çalışanlarının yüzde 78’i, işyerinde düzenli olarak şirketin mobil cihazlarını iş amaçlı olarak kullanıyorlar.

    HID Global yetkilisi Serra Luck söyle konuştu: “Bu sonuçlar, işyerindeki kullanıcıların, şirketlerinin mobil cihazlardaki verileri dış tehditlerden koruma yeteneklerine ne kadar güvendiklerini gösteriyor. Veriler, Avrupa’daki kurumlarda mobil cihaz kullanımının ne kadar yaygın olduğu ve gelecek yıllarda nasıl gelişeceği konusunda değerli öngörüler de sağlıyor. Çalışanların mobil cihazlara duydukları güvene bakarak bunların, gelecekte artan biçimde işyerlerinde kapıları açmak için de kullanılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu durum özellikle KOBİ’ler için geçerli, çünkü onlar daha esnek, çevik, ayrıca inovasyon ve verimlilik konusunda daha iyi uyum gösterebiliyorlar.”

    KOBİ’lerin, çalışanlarının bu güvenini iyi kullanarak hızla büyümekte olan mobilite kullanımı trendini desteklemesi son derece önemlidir. Bunu, çalışanlarına güvenli mobil erişim kontrolü teknolojisi gibi yenilikçi çözümler sunarak yapabilirler. Kurulan çözümler hem uygun maliyetli, hem de çalışanların kolayca kullanabilmesi için uygun olmalıdır.