Etiket: Sistemler

  • Raylı Sistemler UR-GE’sinde İlk Eğitim Gerçekleştirildi

    BTSO öncülüğünde, Ekonomi Bakanlığı destekleriyle yürütülen Raylı Sistemler UR-GE Projesi kapsamında, “Kurumsal Pazarlama ve Kurumsal Markalaşma Eğitimi” gerçekleştirildi.

    Türkiye’de en fazla Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirme (UR-GE) projesi yürüten kurumlar arasında yer alan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda, proje faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. İhtiyaç analizleri tamamlanan Raylı Sistemler UR-GE’sinde küme üyelerine yönelik olarak ilk eğitim programı düzenlendi. Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen eğitimde, uzman eğitmen Gülderen Somar tarafından firmalara pazarlama ve markalaşmanın püf noktaları anlatıldı. Firmaların, küresel ölçekte rekabet edebilmeleri ve ticari etkinliklerini artırabilmeleri açısından pazarlama ve markalaşmanın çok önemli olduğunu belirten Somar, Türk firmalarının sürdürülebilir büyüme için daha güçlü markalar oluşturmaya ihtiyaç duyduğunu belirtti.

    “İhracatçı sayısını artırmayı hedefliyoruz”

    Eğitim sonrası değerlendirmelerde bulunan BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, BTSO’nun yapmış olduğu çalışmalarla kent ekonomisine dinamizm kazandırdığını söyledi. Kentin ihracatçı sayısını artırmak adına önemli projeleri hayata geçirdiklerini hatırlatan Şener, “Üyelerimizin küresel rekabetteki güçlerini artırıyoruz. Ana sektörlerimiz olan otomotiv, tekstil ve makine gibi sektörlerimiz, şimdiye kadar ihracatta önemli aşamalar kaydetti. Yürütmüş olduğumuz UR-GE projeleri, kümelenme faaliyetleri ile farklı sektörlerimizi de bu işin içerisine sokmayı planlıyoruz.” dedi.

    Bursa’nın potansiyeli olduğuna inandıkları, stratejik öneme sahip yeni sektörleri de şehrin gündemine taşımaya çalıştıklarını belirten Başkan Yardımcısı Şener, raylı sistemler alanında başlatılan UR-GE projesinin bu bağlamda çok büyük değer taşıdığını söyledi. Şener, “Bursa’mız ilk yerli tramvayı üreterek sektördeki potansiyelini gösterdi ve raylı sistemlerde bir aktör haline geldi. Başlatmış olduğumuz UR-GE projemizle sektördeki üretimi artırmak ve bununla beraber üretilen ürünlerin ihraç edilmesini hedefliyoruz. Proje katılımcısı firmalarımızın gayretleriyle Bursa’mızı raylı sistemler sektöründe uluslararası bir marka haline getireceğimize inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

    “Yurt dışında ilk durak Avusturya”

    Raylı Sistemler UR-GE Projesi kapsamında ilk yurt dışı pazarlama faaliyeti ise Şubat ayı içerisinde sektörün söz sahibi ülkelerinden Avusturya’da gerçekleştirilecek. Avusturya Ekonomi Odası’nda, Avusturya Devlet Demir Yolları ve Viyana Demir Yolu yetkilileriyle bir araya gelecek olan firmalar, MÜSİAD iş birliğinde düzenlenecek olan ikili iş görüşmelerinde de yabancı iş insanlarıyla masaya oturacak. Program kapsamında firmalar ayrıca Bombardier ve Siemens gibi önemli firmaları da ziyaret ederek, firmaların üretim alanlarında incelemelerde bulunacak.

  • “3. Uluslararası Raylı Sistemler Mühendisliği Sempozyumu”

    Türkiye’nin ilk Raylı Sistemler Mühendisliği’nin bulunduğu Karabük Üniversitesi’nin (KBÜ) ev sahipliğinde üç gün sürecek olan ‘3.Uluslararası Raylı Sistemler Mühendisliği Sempozyumu’ başladı.

    KBÜ 15 Temmuz Şehitleri konferans salonunda başlayan sempozyuma, Karabük Valisi Mehmet Aktaş, TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Orhan Aydın, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş Genel Müdürü Uğur Yılmaz, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Karabük Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, iş adamları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Programın açılışında konuşan KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Karabük’ün tek ray üreticisi olduğunu ve ülkenin ilk ve tek ilk raylı sistemler mühendisliğinin Karabük’te olduğunu söyleyerek, “Bu bize büyük guru ve onur veriyor. İstiyoruz ki, raylı sistemler konusunda Türkiye’nin kalbi burada atsın” dedi.

    “Savunma sanayisinden sonra ulaşım alanında ciddi gelişmeler var”

    OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Orhan Aydın ise demiryollarına son yıllarda yapılan yatırımlara değinerek, son yıllarda Türkiye’nin sanayi alanında en hızlı mesafe kaydettiği alanın savunma sanayisi olduğunun altını çizdi. Aydın, “Şu anda savunma sanayi alanında Türkiye hızlı bir mesafe kat etti. Sektörün bir sahibi ve bir stratejisi var. Neyi nasıl yapacağı ve üniversite ile nasıl işbirliği yapılacağı konusuna kadar inmiş ve tanımlanmış iş planı var. Savunma alanında kendi tank, top, insansız hava aracı, ihtiyaç duyduğumuz savunma ile ilgili birçok şeyi milli olarak yapılıyor. Ulaştırma alanında da hızlı bir şekilde işbirliği ve güç birliği yaparak ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamalıyız. Ülkede çalışma sistemini düzgün kuramıyoruz. Kamu, üniversite ve özel sektör çalışıyor ve çaba sarf ediyoruz ama kurduğumuz sistem bize iş üretmiyor, tam tersine yaptığımız işi bozuyor, kırıyor. Dökmeden kırmadan bu işi yapmamız için, üniversite, sanayi ve kamu olarak bir araya gelmemiz gerekiyor. Özel sektörün Türkiye’de ciddi bir dinamizmi var. Üniversitelerimiz kafasına göre gidemez, ülkenin ve bizim ihtiyaçlarımızı mutlaka hissetmesi lazım. Kamu politikalarını yaparken de özel sektörü görmesi lazım. Bunlarla işbirliği yaparak başından sonuna kadar bir yol haritası çizmemiz lazım. Son zamanlarda bunun işaretlerini görüyoruz. İnşallah raylı sistemler konusunda ülkemizde çok ciddi gelişmeler var Yerli firmalarımızda da özellikle belediyelerin ihtiyaç duyduğu ray sistemler alanında ciddi gelişmeler oldu. Birbirini tamamlayacak ahenk içinde çalışacak bir düzen ihtiyacımız var” diye konuştu.

    “2003’ten sonra demiryolları devlet politikasını haline geldi”

    TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ise, karayoluna bağlı öncelikli ulaşım nedeniyle Türkiye’de yarım asra yakın bir süre demiryollarının ihmale uğradığını söyledi. Umutların tükendiği bir sırada 2003 yılının bir milat olduğunu ve bu yıldan sonra demiryollarının devlet politikası haline geldiğini belirten Apaydın, “Bu güne kadar demiryolu ulaşımına 50 milyar lira yatırım yapıldı. Üzerinden geçen trenlerin artık güçlükle seyredebildiği, 150 yıl el değmeyen demiryolu hatlarının tamamına yakınını yeniledik. Yenilenen hatları elektrikli ve sinyalli hale getiriyoruz. Yüksek Hızlı Tren hatlarının uzunluğu bin 213 kilometreye ulaştığı. Yüksek Hızlı Tren için 3 bin 229 kilometre yeni demiryolu inşaatı da devam ediyor. 20 noktada açmayı planladığımız lojistik merkezlerden de 7 tanesini hizmete aldık. Şehir içi modern toplu taşım araçlarımız olan İstanbul Marmaray ve İzmir Egeray devreye alındı. Ankara Başkentray kısa sürede hizmete girecek” dedi.

    “Yeni nesil demiryolu araçlarının üretilmesi için milli projeler başlattık”

    İleri teknoloji gerektiren demiryolu araç ve gereçlerin Türkiye’de üretilmesine yönelik önemli adımlar atıldığından da bahseden Apaydın, şunları kaydetti:

    “Bağlı ortaklarımızla yeni nesil dizel ve elektrikli trenleri üretiyoruz. Mili üretime yönelik çalışmalar devam etmekte. İlk milli elektrik lokomotifi geçen yıl devreye aldık ve hizmet veriyor. Yeni nesil demiryolu araçlarının üretilmesi için milli projeler başlattık. Milli yüksek hızlı tren, mili dizel ve elektrikli tren seti ve yeni nesil yük vagonu üretmek için çalışıyoruz. Bağlı ortaklıklarımızın yanı sıra İstanbul Teknik Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, TÜBİTAK, Aselsan, Havalsan gibi bu sektörde çalışan tüm paydaşlarımızla çalışıyoruz. Milli yüksek hızlı treni raylara indirerek milletçe büyük bir başarıya imza atmak istiyoruz. Mevcut hatların yenilenmesi, yeni hatların açılmasının yanı sıra insan kaynağında yatırım yapıyoruz.”

    KARDEMİR A.Ş Genel Müdürü Uğur Yılmaz da hem Türkiye’nin hem de bölgenin tek ray üreticisi olduklarını belirterek, “KARDEMİR olarak kendimizi geliştirerek uluslar arası kalitede 72 metre boyunda ray üretiyoruz. Entegre tesis olarak 150 bin ton ile başladığımız üretimimiz 2 milyon tonun üzerine çıktı ve adım adım 3 milyon ton seviyelerine doğru gidiyoruz” dedi.

    Sempozyumun ilk günü “Yerli ve Milli Test Merkezleri”, “Raylı Ulaşım Sitemlerinde Yerli ve Milli Üretim” panelleriyle tamamlanacak.

  • Taşova MYO’ya Raylı Sistemler İşletmeciliği Programı

    Taşova Yüksel Akın Meslek Yüksekokulu’nda(MYO) yeni açılacak ‘Raylı Sistemler İşletmeciliği’ programına 2016-2017 eğitim-öğretim döneminde öğrenci alınacak.

    Yüzde 100 doluluk oranı olan ender yüksekokullardan birisi olan okulda halen ‘Otobüs Kaptanlığı’ ve ‘Posta Hizmetleri’ programlarında 160 öğrencinin öğrenim gördüğünü belirten Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, okula program açarken istihdam olanaklarını dikkate alıp ulaşım sektörü üzerine odaklandıklarını söyledi.

    Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Feda Öner, Üniversite Genel Sekreteri Hasan Özyurt ve Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Timur Yılmaz ile birlikte incelemede bulunduğu okulda okul müdürü Yrd. Doç. Dr. M. Burak Bilgin’den bilgiler alan Rektör Orbay, bilgisayar laboratuvarı ve uzaktan eğitim sınıfı da bulunan okulun bahçesinde 400 kişilik konferans salonu ve merkezi kafeterya yapılmasının planlandığını vurguladı.

  • Taşova MYO’nun Raylı Sistemler İşletmeciliği Programına YÖK Onayı

    Amasya Üniversitesi Yüksel Akın Taşova Meslek Yüksekokulu’nda Raylı Sistemler İşletmeciliği Programı açılmasına yönelik Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından onay verildiği açıklandı.

    “Otobüs Kaptanlığı” ve “Posta Hizmetleri” programları ile 2014-2015 akademik yılında ilk öğrencilerini alan okulda “Ulaştırma Hizmetleri Bölümü” altında “Raylı Sistemler İşletmeciliği” isimli yeni bir program açma teklifinin üniversite tarafından YÖK’e sunulduğunu ve programın açılması kabul edildiğini belirten Taşova MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. M. Burak Bilgin, “Yeni programımızın ülkemizde gittikçe artmaya başlayan hızlı tren hatlarına ve ulaşım ağlarına yönelik ara eleman ihtiyacını karşılayacağı değerlendirilmektedir. Mevcut olan programlarımızda hali hazırda 160 öğrencisi olan yüksekokulumuzun önümüzde yıl kontenjan artırımlarının da hesaba katılmasıyla 380 öğrenci sayısına ulaşacağı, bir sonraki yıl için ise 600 öğrencilik bir kapasiteye kadar ulaşılabileceği öngörülmektedir” dedi.

    Öğrencilerin yurt sıkıntısını çözmek amacıyla Kredi Yurtlar Kurumu ile görüşmeler yapıldığını anlatan Bilgin, “Kurum planına alınmış olmakla birlikte bu ihtiyacı karşılamak amacıyla özel teşebbüs girişimi teşvik edilmek suretiyle kız öğrencilerimiz için 30 kişilik, erkek öğrencilerimiz için ise 200 kişilik özel yurt binaları tamamlanarak ilçe merkezinde hizmete sunulmuştur. Taşova ilçemizde yüksekokulumuzun açılması için büyük gayret sarf eden kaymakam, belediye başkanı ile gönüllü platform üyeleri başta olmak üzere öğrencilerimizi ilçeye geldikleri günden itibaren bağrına basan saygıdeğer Taşova halkına şükranlarımı ifade ederken hep birlikte daha ileriye ulaşmak dileğiyle saygı ve esenlikler dilerim” diye konuştu.