Etiket: Sistemler

  • Milli Savunma Sanayi ve Alt Sistemler Teknolojileri Zirvesi

    Elazığ’da Milli Savunma Sanayi ve Alt Sistemler Teknolojileri Zirvesi’nin 2’incisi düzenlendi.

    Fırat Üniversitesi(FÜ) AR-GE ve Girişimcilik Öğrenci Topluluğu tarafından Milli Savunma Sanayi ve Alt Sistemler Teknolojileri Zirvesi’nin 2’incisi düzenlendi. FÜ Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen zirvede Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından katılımcılara savunma sanayisi hakkında bilgi verildi.

    Bir ülkenin istikbalin ülkenin güçlü olmasına bağlı olduğunu belirten FÜ Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ,“Güç kaynağı olarak da, ekonomisi, silahı ve içerideki birliği güçlü olacak. Günümüzde nitelikli insan gücünün geliştirdiği teknoloji ile dışa bağımlılığı azaltarak bunu sağlayabilirsiniz. Bugün Afrin operasyonu icra ediliyor. Tüm güvenlik kuvvetlerimiz başarılı bir şekilde bu operasyonu yapıyorlarsa ve şehitlerimiz az oluyorsa bu milli üretimlerimizin gelişmesine bağlıdır. AR-GE çalışmaları gerçekten zahmetli ve uzun soluklu işlerdir. Bir şey geliştirir tam netice almaya başlarsınız, daha önce geliştiren ülkeler size ‘ bu kadar maliyeti yüksek olan bu teknolojiyi kullanmayın biz size bunu 4te 1’i fiyatına verelim’ derler. Ama zamanla tankın yedek parçasını ve yazılımını vermezler. Uçakların kontrolü dahi onların merkezine gider. Ardından da beraber çalıştıkların taşeronlarına gider. Sizin tüm faaliyetlerinizin sekteye uğramasına neden olurlar. Bu açıdan bugün anlamlı bir gün” dedi.

    Konuşmaların ardından Savunma Sanayi Müsteşarlığı Sektörel ve Yatırım Planlama Şube Müdürü Hüseyin Kılıç, Elektronik Alt Sistemler Müdürü Özden Apaydın, katılımcılara savunma sanayi hakkında bilgi verdi.

    Programa, Rektör Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ’ın yanı sıra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Cebeci, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Sektörel ve Yatırım Planlama Şube Müdürü Hüseyin Kılıç, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Alt Sistemler Daire Başkanlığı Alt Sistemler Müdürü Özden Apaydın, öğretim üyeleri ile bölge üniversitelerinden çok sayıda öğrenci katıldı.

  • “Gömülü Sistemler Girişimcilik” etkinliği SAÜ’de düzenlendi

    Sakarya Üniversitesi Robot Topluluğu (SAÜRO) “Gömülü Sistemler Girişimcilik” adlı bir etkinlik düzenledi.

    Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezi gerçekleşen etkinliğe konuşmacı olarak elektronik mühendisi Coşkun Taşdemir ve girişimci Sinan Eryiğit katıldı. Türkiye’nin birçok mühendislik ürününü ithal ettiğini bu yüzden çoğu mühendisin Türkiye’de alanı dışında işler yaptığını söyleyen Coşkun Taşdemir, “Bu ülkede hiçbir şey üretilemez gibi bir düşünce var. Ama bu düşünce mühendislikle alakalı değil. Biz geçmişte çoğu teknolojiyi yakalamışız, ama tarihe gömmüşüz” dedi.

    Günümüzde yerli olarak üretilmesi düşünülen bazı projelerin geçmişte de gerçekleştirilmeye çalışıldığını belirten Taşdemir, bazı projelerin gerçekleştirildiğini, ancak devletin destek olmaması nedeniyle zamanla tarihe gömüldüğünü anlattı. Taşdemir, devamında bu projelerden ve projeyi gerçekleştiren öncülerden örnekler vererek konuyu açıkladı. Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve ilk yerli uçağı üreten Vecihi Hürkuş’u konuya ilişkin örnek olarak veren Taşdemir, “Vecihi Hürkuş Türkiye’de değil de ABD’de olsaydı Hollywood’da şimdi hakkında 50 film yapılmış olurdu. Fakat ülkemizde Vecihi Hürkuş’un yaptığı tüm uçaklara yasak getirilmiş. Türkiye’den bir Steve Jobs çıkar mı diyoruz ya, zamanında çıkmış. Bu kişi Nuri Demirağ. Fakat yine devletin sahip çıkmaması ve desteklememesi üzerine bu kişi de tarihe gömülmüş. Zamanında bu insanların çalışmalarına destek olunsaydı bugün Türkiye çok farklı bir konumda olabilirdi” diye konuştu.

    Nuri Demirağ’ın hayatı ve çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiler veren Taşdemir, 1961’de üretilen ancak hiç seri üretime geçememiş olan Devrim otomobilinin hikayesini de anlattı. Coşkun Taşdemir, devrim arabası mühendislerinden Kemalettin Vardar’ın röportajının görüntülerini izleyicilerle paylaşan Taşdemir, “Bugün yerli otomobil üretme konusu var. Aslında o geçmişte kapatılmış bir konu. Devrim projesi ile 130 günde ilk yerli otomobil yapıldı. Fakat yine tarihe gömüldü. Örneğin Hakan Altındağ zamanında ilk endüstriyel robotu yaptı. Bugün çalışmaları hala devam ediyor. Aslında teknolojiyi geliştirmek kolay, geliştirilmiş teknolojiyi sanayiye kazandırmak zor. Çünkü en büyük yanılgı özgüven eksikliği” şeklinde konuştu.

    Sinan Eryiğit ise konuşmasında girişimcilikten söz etti. Girişimci ve girişimcilik kavramlarının özellikle internette yanlış tanımlandığını ifade eden Eryiğit, “Aslında Türkiye’nin gelişmesine en çok etki edecek şey girişimcilerdir” dedi. Kendi girişimcilik serüveninden bahseden Eryiğit, girişimci bir insanın ekip arkadaşlarını çok iyi seçmesi gerektiğini, sürdürebilirlik için piyasayı iyi araştırmak gerektiğini aktardı.

  • Edremit’te “Fotovoltaik Sistemler Uzmanlık Eğitimi” başarıyla tamamlandı

    Balıkesir’in Edremit ilçesinde Edremit Kaymakamlığı, Edremit Belediyesi, Edremit Meslek Yüksekokulu ve çeşitli kuruluşların desteği ile hazırlanan “Edremit Yüzünü Güneşe Dönüyor” Fotovoltaik Sistemler Teknik Destek Eğitimi sertifika töreni Edremit Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda yapıldı.

    Sertifika töreni Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Özdemir, Edremit Kaymakam Ali Sırmalı, Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği Başkanı Cahit İnceoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şakir Sakarya, Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Mehmet Baştürk, Rektör Yrd. Prof. Dr. İlter Kuş, Balıkesir Üniversitesi Senato Üyesi Prof. Dr. İrfan Ay, Edremit Sivil Havacılık Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Abdullah Soykan, Edremit Zeytincilik Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr.Tuğba Öncül Abacıgil, Burhaniye Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Aytekin Ulutaş, katılımıyla gerçekleşti.

    Sertifika töreninde açılış konuşmasını yapan Edremit Meslek Yüksekokulu Müdürü Raif Sakin Güneş Enerjisi Fotovoltik Sistemler Teknik Destek eğitiminin önemli bir eğitim olduğunu vurgulayarak, “dış piyasada kişi başı 3000 TL gibi bir maliyeti olan Güneş Enerjisi Fotovoltaik Sistemler üzerine verilen uzmanlık eğitiminin projemiz sayesinde 90 kişiye ücretsiz olarak verilmesi ilçemize 270 Bin TL’lik katma değer sağlamıştır” dedi.

    Edremit Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Onur Süer, Ticaret Odası olarak ilçe ekonomisine katkı sağlayacak ter türlü projeye destek olmaya devam edeceklerini söyledi. Ardından Edremit Kaymakamı Ali Sırmalı yaptığı konuşmada “İlçemiz için çok önemli gördüğüm bu projemizin başarıyla tamamlanmasından dolayı büyük mutluluk duymaktayım. Bu projemizin ilçemize büyük fayda sağlayacağına inanıyorum.”dedi. Kaymakam sırmalı emeği geçen kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek “Eğitimimize devam eden katılımcılarımıza, önemli bilgileriyle bizi aydınlatan değerli hocamıza teşekkürlerimi sunuyorum. Eğitime katılan tüm katılımcılarımızdan burada öğrendikleri bilgiler ışığında kendi sektörlerinde fotovoltaik güneş enerjisi sistemi kurmalarını ve bu sistemi yaygınlaştırmalarını, dolayısıyla güneş enerjisinde Edremit ilçemizin adını ön plana çıkarmalarını özellikle istiyorum. Eğitimimiz sonucu yetkinlikleri artan ve fotovoltaik sistemler konusunda uzmanlaşan katılımcılarımızdan İlçemiz ve bölgemizin için hayırlı çalışmalar yapmalarını bekliyorum” dedi.

    Güneş Enerjisi Fotovoltaik Sistemler konusunda uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayan 90 katılımcıya Uzmanlık sertifikaları protokol tarafından verildi.

  • EMS Mobil Sistemler A.Ş. Ar-Ge merkezi kurdu

    Türkiye’nin önemli ambulans üreticilerinden EMS; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayı ile araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) merkezi kurdu.

    Dünyanın dört bir yanına ihraç ettiği ambulanslar ile tanınan EMS Mobil Sistemler AŞ; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayı ile araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) merkezi kurdu.

    Şahin: “Sektörümüzde Ar-Ge gücünü kullanmanın gururunu yaşıyoruz”

    20’nci yıllarını kutladıklarını ve merkez sayesinde çalışmalarına hız vereceklerini söyleyen EMS Mobil Sistemeler A.Ş. Genel Müdürü Mevlüt Şahin, “Türkiye genelinde 378’inci sektörümüzde ise ilk Ar-Ge merkezi olmanın gururunu yaşıyoruz. Ar-Ge merkezinde daha fonksiyonel ambulanslar ve çeşitli mobil sağlık araçları üretmeyi planlıyoruz. Gerçekleştirilecek projeler yardımıyla katma değeri yüksek teknolojik ürünleri geliştirmeyi; böylece ambulans sektöründe ülkemizi gururla temsil etmeyi istiyoruz” dedi.

    Türkiye’nin ambulans üreten ilk firmalarından biri olduklarını ifade eden Şahin, “Biz kendimizi hep gelişim odaklı bir firma olarak tanımladık. Sektörümüzde gerçekleşen yeniliklerin hepsinde ilk adımı atma görevini üstlenmeye çalıştık. Hatta ülkemizde Avrupa standartlarında ambulans üretilmesi ve bunun devlet politikası haline gelmesi için her türlü seferberliği göstermiş firmayız” şeklinde açıklamalarda bulundu.

    Şahin, bitirilen her bir projenin; Türkiye’nin gelişmesine, cari açığın azalmasına ve ihracatın artmasına katkıda bulunacağı aşikâr olduğunu belirterek, “Ancak, bütün bunlardan daha önemlisi de ülkemizin değeri olan ambulanslarımız Ar-Ge Merkezinden aldığı güçle dünyanın dört bir yanında can kurtaracaktır” şeklinde konuştu.

    İşbilir: “Ar-Ge Merkezimiz ile projelerimize daha sistemsel yaklaşımlar kazandıracağız”

    EMS Mobil Sistemler A.Ş. Ar-Ge Merkezi Müdürü Ferit İşbilir, “EMS olarak, köklü bir TÜBİTAK proje geçmişimiz bulunuyor. Firma kültürü olarak, bütün çalışanlarımızla Ar-Ge faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürüttüğü Ar-Ge Merkezi projesinin, ülkemizin araştırma geliştirme faaliyetlerinde kaldıraç görevi göreceğini düşünüyoruz. Bizim bu anlamda çalışmalarımızın Ar-Ge merkezi desteğiyle devam etmesi, daha sistematik yaklaşımlar kullanmamızı ve daha aktif olarak proje üretmemize katkı sağlayacak” dedi.

    Ar-Ge yolculuğuna yüksek bütçeli altı adet TÜBİTAK projesi, bir adet Kalkınma Ajansı projesi ve yüzlerce orta bütçeli Ar-Ge projesini, başarıyla tamamlamış olmamızın sevincini yaşadıklarını bildiren İşbilir, “Şu anda devam eden birbirinden farklı birçok Ar-Ge projemiz bulunmaktadır. Ar-Ge merkezimizin; devam eden projelerimizin ivedilikle tamamlanmasına ve yeni istihdam oluşturmasına vesile olacağına inanıyoruz. Ar-Ge merkezimiz ile birlikte çok daha fazla ambulans ve mobil sağlık aracı dizaynını ve ambulans ekipmanı çeşitliliğini yüksek teknoloji ve katma değer ile üretmeyi hedefliyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.

  • Bursa raylı sistemler sektöründe hedef pazar Avusturya

    Ekonomi Bakanlığı destekleriyle Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından yürütülen Raylı Sistemler UR-GE Projesi’nde ilk yurt dışı pazarlama faaliyeti Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirildi.

    Bursa Raylı Sistemler Sektöründe Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) Projesi kapsamında, Bursa Raylı Sistemler Kümelenmesi (BURAY), hedef pazar olarak belirlediği Avusturya’ya hızlı bir giriş yaptı. BTSO Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Akif Altan, BURAY Başkanı Taha Aydın ve 14 farklı firmadan 23 katılımcının yer aldığı BTSO heyeti, Siemens ve Bombardier firmalarının Viyana’daki üretim tesislerini de yerinde inceledi.

    Programın ilk gününde firmalar, Avusturya Ekonomi Odasında düzenlenen etkinlikte Avusturya Devlet Demiryolları ve Demiryolları Sanayiciler Birliği yetkilileriyle bir araya geldi. 450 bin üyeye sahip olan Avusturya Ekonomi Odasının Güneydoğu Avrupa Sorumlusu Konstantin Bekos tarafından ağırlanan firmalar, gerçekleştirilen toplantının ardından Avusturya Demiryolları Sanayicileri Birliği Genel Müdürü Ronald Chodazs, Avusturya Devlet Demiryolları Ar-Ge sorumlusu Wolfgang Zottl ve Satın Alma sorumlusu Stefan Braun ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi.

    Siemens Satış Müdürü Christoph Masopust ve Satın Alma sorumlusu Manuel Harms ile Bombardier Hafif Raylı Taşıtlar Bölüm Müdürü Marcus Pfaff ve Satın Alma ve Tedarik Zinciri Müdürü Andreas Tober ile görüşen firmalar, yeni iş birlikleri konusunda önemli mesafeler katetti.

    Bursa’nın sanayideki tecrübesinin yüksek seviyede olduğunu ifade eden Siemens ve Bombardier yetkilileri, Bursalı firmalarla iş birliği gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Siemens’in hedefleri hakkında konuşan Satış Müdürü Christoph Masopust, Siemens’in Viyana’daki üretimini destekleyecek yeni bir yatırım arayışında olduğunu belirtti. Masopust, “Buradaki tesisimizde bin 200 işçiyle yılda 450’ye yakın araç gövdesinin üretimini gerçekleştiriyoruz. Çok kaliteli bir mühendislik yapısına sahibiz. Ancak avronun yükselişi ve diğer sebeplerden ötürü tesisimiz rekabetçiliğini kaybetmeye başladı. Bu fabrikadaki üretimimize destek olacak yurt dışında yeni bir yatırım yapmayı amaçlıyoruz” dedi.

    Türkiye’de gelişen altyapı çalışmalarıyla birlikte raylı sistemler sektöründe önemli bir yerli tedarikçi havuzu oluştuğunu belirten Masopust, Bursa’nın da önemli bir potansiyeli olduğunu kaydetti. Bursa’nın ciddi bir sanayi geçmişi olduğunu dile getiren Masopust, “Otomotivin baskıcı üretim hızına alışkın bir şehir Bursa. Raylı sistemler sektöründe de gerçekten önemli bir pazara sahip. Aslında biz Bursalı firmaları bulmak istiyorduk ancak sizler buraya kadar geldiniz. Bu da bizi çok mutlu etti” diye konuştu.

    İstanbul’daki metro ihalesi başta olmak üzere tüm projelerde Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından yüzde 51 yerlilik şartı getirildiğini hatırlatan Masopust, bu yüzden yerli tedarikçiye fazlasıyla ihtiyaç duyduklarını söyledi. Türkiye’ye ilk etapta 80 milyon avro yatırım yapacaklarını ifade eden Masopust, yerli tedarikçilerden tüm yurt dışı projelerinde de faydalanmak istediklerini sözlerine ekledi.

    Bursa’yı yakından takip ettiklerini belirten Bombardier Hafif Raylı Taşıtlar Bölüm Müdürü Marcus Pfaff ise halihazırda Bursa’da işbirliği gerçekleştirdikleri firmalar olduğunu söyledi. Türkiye’deki projelerin sayısının gün geçtikçe arttığını belirten Pfaff, yerlilik şartı getirilmesinin Türk sanayisine ve mühendisliğine olumlu yansıyacağını ifade etti. Bombardier olarak yatırım ortağı arayışında olduklarını kaydeden Pfaff, Bursalı firmalarla yeni iş birliklerine açık olduklarını da sözlerine ekledi.