Etiket: Sistemin

  • Bakan Arslan: “Bahçeli sistemin tıkanıklığını gördü ve gereğini yapıyor”

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, sistemin tıkanıklığını, ülkenin çok daha hızlı ileriye gitmesi gerektiğini gördüğünü ve AK Parti’nin Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili olumlu tavır koyduğunu belirterek, şu anda da gereğini yaptığını söyledi.

    AK Parti Bozüyük İlçe Danışma Meclisi Toplantısına katılan Bakan Arslan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin neden gereğini yaptığını kendi kanaatiyle açıklayarak, “MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli, sistemin tıkanıklığını gördü, ülkenin çok daha ileri gitmesi gerektiğini gördü ve anayasa değişikliği teklifimizle ilgili olumlu tavrı koydu ve gereğini yapıyor. Daha önce hükümette görev aldı, devlet idare etmenin ne demek olduğunu sorumluluk alarak gördü. Bakın, bugüne kadar sorumluluk alanların hepsi, ‘tek merkezden yönetilmeli bu ülke, çift başlılık ülkeye zarar veriyor’ dedi. Kim söylemiyor? Kılıçdaroğlu söylemiyor. Bu ülke ona bir defa sorumluluk verdi. Verildiği sorumluluk dönemindeki hastanelerin durumu herkesin malumu. O yüzden millet, ‘SGK, hastaneleri yönetmeyene ben ülke yönetimi hiçbir zaman teslim etmem’ dedi. Bu millet, yönetimin kime verilip verilmeyeceğini çok iyi bildiği için onu başa getirmez” diye konuştu.

    “Biz, yapamayacağımız şeyi söylemeyiz, söylediğimiz şeyi de kesinlikle yaparız”

    Bakan Arslan, yapamayacakları şeyin sözünü asla vermediklerine dikkat çekerek, “Anayasa değişikliğini AK Parti olarak sadece biz söylemedik. Bütün hükümetler, bütün partiler özellikle seçim beyannamelerinde ve vatandaşın karşısına geçerken söylediler. Ama aramızda bir fark var. Biz, yapamayacağımız şeyi söylemeyiz, söylediğimiz şeyi de kesinlikle yaparız. İşlerle ilgili de böyle. Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da diyor ki, ‘Ey bakan, ey teşkilat başkan yardımcısı, ey milletvekili, ey belediye başkanı, ilçe başkanı, ilçe belediye başkanı, kadın kolları, gençlik kolları vatandaşın karşısına gittiğiniz de yapamayacağınız şeyin sözünü vermeyin. Ama sözü de verdiyseniz gereğini yerine getirin.’ Biz böyle bir kültürden geliyoruz ve büyüklerimizden de böyle görüyoruz. Onun için biz diyoruz ki, ‘biz millete söz verdik, gereğini yapacağız.’ Onlar da söz verdiler ama onlar da her zamanki gibi işleri bitti unuttular. Biz unutmadığımız için 316 milletvekili, millete verdiğimiz sözün gereğini yerine getirmek için irademizin arkasında durduk, imzamızın arkasında durduk mecliste sabahlara kadar kavga da dahil olsa bu değişiklik teklifini yasalaştırıp sizin önünüze getirdik” dedi.

    “Bizim 16 Nisan’daki karardan zerre kadar şüphemiz yok”

    “Bizim 16 Nisan’daki karardan zerre kadar şüphemiz yok” diyen Arslan, şöyle devam etti:

    “Şimdi her yerde diyoruz ki, ‘bu değişiklik kesinlikle geçecek, 16 Nisan’da kesinlikle evet çıkacak.’ Bize, ‘yahu siz nereden biliyorsunuz, siz kendinizi milletin yerine koyuyorsunuz. Dünden karar vermişsiniz’ diyorlar. Biz, ‘hayır biz dünden karar vermedik. Biz bunu tecrübeyle söylüyoruz’ diyoruz. Hangi tecrübe? 15 yıldır her ne yaparsak, her ne karar alırsak, sokaktaki vatandaştan başlayarak mahalle temsilcimizle, sandık sorumlumuzla, ilçe yönetimimizle, il yönetimimizle, belediye başkanlarımızla, belediye meclis üyelerimizle, il genel meclis üyelerimizle hep istişare ediyoruz. İstişarenin sonunda ortak aklın ürünü olarak bir kararı ortaya çıkarıyoruz ve o kararı da 15 yıldır ne zaman milletimizin önüne götürdüysek, milletimizin hep sonuna kadar destek verdi, hep güçlü bir şekilde arkamızda durdu karar verdi. Onun için bizim 16 Nisan’daki karardan zerre kadar şüphemiz yok.”

    Bilecik’e müjdeler

    Bakan Arslan, Bozüyük’e de bir müjde vererek, şöyle konuştu:

    “Bilecik’in de Bozüyük’ün de bir problemi kalmadı. Ama sayın vekilimiz, ‘Bozüyük-Söğüt yolu bizim için çok önemli. Bu yolun programa alınması ve yapılması önemli’ dedi. Değerli vekilim, değerli başkanlarım, bizim global diye bir program var. İnşallah bunu oraya koyup, bunu bu sene başlatacağız. Ancak bununla da yetinmiyoruz. Söğüt-İnhisar yolunun da proje çalışmalarını başlatacağız. En azından projesi elimizde olsun. Dodurga yolu için de, oranın güzergahıyla ilgili zorluk var ama onun da projesini çalışalım. Projeyi çalışıp, değerlendirip öyle konuşalım.”

    Programa, AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bozüyük Belediye Başkanı Fatih Bakıcı ve diğer ilgililer de katıldı.

  • Ekonomi Bakanı Zeybekci: “Yeni sistemin CHP’ye de faydası olacak”

    15 sene alacak. Böyle uçlarda, farklılıklarda yer arayan Kemal Kılıçdaroğlu gibi liderlerden ve genel başkanlardan kurtulacak” dedi.

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Isparta’da partisinin İl Danışma Meclisi toplantısına katılmak üzere Isparta’ya geldi. Bakan Zeybekci, Isparta’da referandum vurgusu yaptı. Yeni anayasa meselesinin AK Parti’nin değil milletin meselesi olduğunu kaydeden Zeybekci, “Tüm partilerin meselesidir. Bu milletin mensubuyum diyen herkesin meselesidir. Biz yeni bir sistem diyoruz. Siz niye karşı çıkıyorsunuz cek cak, ancak diyorlar. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz? Bizim kendimizden umudumuz yok. Biz yüzde 51’i göremeyiz ondan karşı çıkıyoruz diyorlar. Türkiye’nin yüzde 75’i milliyetçi, muhafazakar, sağ. Sen kalkmışsın böyle bir sistemde Türkiye’de siyaseti normalleştiriyorsun, ayrı uçta durmaktansa belli bir merkezde milli bir menfaate topluyorsun. Topladın ötekiler ne olacak. Kendinden umudu yok. 100 sene boyuca bu memlekette CHP iktidara gelemez onu görüyorlar. Laf olsun diye söylemiyoruz bunu. Önümüzdeki 10 yıllık nesile baktığımızda yine milliyetçi, muhafazakar sağ kesim ortada. Bu yeni sistemin CHP’ye de faydası olacak. CHP’de aşırı uç, bu milleti gütmek isteyen bu milleti beğenmeyen CHP o ucu bırakacak. O CHP o uçtan kurtulacak ortaya gelecek. Bu bir 10-15 sene alacak. Böyle uçlarda, farklılıklarda yer arayan Kemal Kılıçdaroğlu gibi liderlerden ve genel başkanlardan kurtulacak. 18 yaş diyoruz. Kime ne zararı var. Ona takmışlar. Bayanlara büyük haksızlık yapılıyor. 18 yaşındaki kızımız Meclise gelemez öyle mi? Gelsin milletin evlatları Meclis’e. Seçme hakkı var da seçilme hakkı olmaz mı? Bu tekerlek tümsekte bu tekerlek tümseği geçerse bu milleti kimse tutamaz” dedi.

    “16 Nisan yeni bir 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz gecesi gece saat 11’de dolu gibi üzerimize kurşun yağarken biz oradaydık” diyen Zeybekci, “Bu milletin evlatlarını tanklarla ezerlerken, biz de Meclise girmeye çalışırken üzerimize kurşun gibi yağmur yağdırdılar. Biz de milletin duruşu arkasında Meclisin vekilleri burada demek için oradaydık. Aynı bilinç ve şuurla 16 Nisan gününe kadar sandık başına sen gitmezsen kimse gitmeyecek, kimse beklemeyecek. Bu Isparta’nın önüne gelmiş altın fırsattı. Burada elde edeceğiniz oran Isparta’nın siyasetteki oranı olacak, değerlendirmesi olacak. Bu fırsatı da değerlendirin. 16 Nisan’da tekerliğin tümseği geçtiği muasır medeniyet yolunda herkesin koştuğu bir gün olacak inşallah” diye konuştu.

    “Mehmetçik en büyük ihanet planlarını bozmak için orada”

    Milletin yine işbaşında olduğunu çünkü her şeyin millete ait olduğunu belirten Bakan Zeybekci, “Biz bu milleti yönetmeye gelmedik. Hizmet etmeyi Cenab-ı Allah’ın verdiği şeref olarak kabul edip hizmet etmeye geldik. Başka bir gayemiz yok. Çünkü bu millete ancak hizmet edilir. Bu millet 3 bin yıldan eri bir kere bile teslim olmamış. Sadece Balkanlar’da 2 milyon şehit vermişiz. Serbest Bölgeler kanunu görüşmesinde bir CHP milletvekili El Bab’da şehitlere benim kınalı kuzlarıma bu ülkeyi her türlü terörist saldırıya karşı korumak, dünyanı en büyük ihanet planlarını bozmak için gidip orada olan Mehmetçiklerime ’onlar şehit değil’ dedi. ’Onların orada ne işi’ var dedi. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Onlar anlayamaz. Onlar bu ülkeye karşı oynanan oyunları anlayamaz. Onlar 15 Temmuzu anlayamazlar. 15 Temmuz Türkiye’yi güneyden saranların hadi siz de yapın diyerek talimat verdikleri ihanettir. Bugün benim Mehmetçiğim kim bayrağımıza yan gözle baktıysa onun tepesindedir. Dünyanın neresinde olursa olsun. Bazılarının gönül bağı, akılları,gözleri, kulakları kapalı. Şu andaki sistemle Cumhurbaşkanı istemese bakan müsteşar atanamaz. Isparta Milli Eğitim Müdürü de atanamaz. Bu kadar yetkisi var. Bu 18 maddelik değişiklikle Cumhurbaşkanını isterse milletvekilleri Yüce Divana gönderip her türlü hesabı sorabiliyor. Şimdi sadece TBMM kanun yapabiliyor” dedi.

    “Bu memleketin bankalarını kapatma şartı koymuşlar”

    2001 yılında bu ülkenin Başbakanı’nın çıkıp ‘Cumhurbaşkanı toplantıda bana Anayasa kitapçığı atıp hakaret etti’ dedi. Bu sözlerden sonra bu memleket yüzde 1000 faiz gördü. Kim ödüyor bunu? Biz ödüyoruz. 2002 yılında Türkiye’de toplanan 100 liralık verginin 87’lirası faize tefeye gidiyordu. Millet 3 Kasım 2002’de yeter söz milletin dediği andan itibaren bu memleket nereden nereye geldi? Bugün Türkiye’de toplana 100 liralık verginin 11 lirası faize gidiyor da Tayyip Erdoğan bize demediğini bırakmıyor. ’Faizle ilgili Hükümetle aynı görüşte değilim’ diyor. Doğru söylüyor. Milletten aldığımız o verginin 100 liranın tamamını milletin ihtiyaçları için harcayıncaya kadar mücadelemiz sürecek. Onlar faiz olsun istiyorlar. Bu memlekette güçlü iktidar olmasın istiyorlar. Koalisyon olsun iki üç parti olsun istiyorlar. Onlar devleti bankalarını paylaşsınlar. Bakanlıkları paylaşsınlar ve kendi yandaşlarına peşkeş çeksinler. Öyle bir tezgah kurmuşlar ki, Dünya Bankası ’size öyle bir Ekonomi Bakanı göndereceğiz ki eğer bakan evet demezse 10 bin lira bile Isparta’ya göndermeyeceksiniz’ diyor. Bu memlekete dışarıdan bir Ekonomi Bakanı gönderdiler. Nasıl planlamışlar bu oyunu. Bu milleti Halk Bankasını Ziraat Bankasını kapatacak, Vakıflar Bankası satılacak şartını koydular. Bunu merkezi Ekonomi Bakanlığıydı ve o gün bu şart kabul edildi. Vakıflar Bankası satışa çıkarıldı. En iyi teklif Fransa’dan geldi. Fransa’dan teklif verenler ’üstüne 750 milyon dolar koyarsan kasaya bedavaya alırım’ diyorlar. Bu millet 3 Kasım’da yeter dedi ya, bu milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan, var ya döndü onlara ‘Hani bana şart koştuydunuz ya. Halk Bankası ve Ziraat Bankasını kapatmıyor Vakıflar Bankasını satmıyorum’ dedi. Türkiye’nin en zengin bankası Vakıflar Bankası var ya 3 yıl ark arkaya dünyada en hızlı büyüyen dünyada bir numaralı banka oldu. Cumhurbaşkanımızın sözüyle ’at binenin kılıç kuşananın.’ Onların ne istedikleri anladınız. Onlar güçlü iktidar olmasın. Namerde muhtaç olan bir Türkiye istiyorlar” şeklinde konuştu.

    “Onların istedikleri Türkiye ilerlemesin”

    2013 mayısında IMF’ye olan borcun tamamının ödendiğini anımsatan Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Türkiye’de faiz oranları yüzde 4,6’ya indi. Türkiye dünyanın en büyük havaalanı inşaatına başladı. 200 milyon kişiye hitap edecek bir havalimanı yaptığında THY artık dünyanın bir numaralı hava yolu şirketi haline gelecek. Çünkü tüm dünyanın havayolu ağı İstanbul’da toplanacak ve buradan dağıtılacak. Böyle olursa bazı yerlerde dengeler bozulacak. Havaalanındaki o toplanma ve dağılma bozulacak. Türkiye ikinci tüp geçidini yapıyor. 50 yıldır hayal edilen nükleer santraller kuruluyor. 2002’de el aleme avuç açan Türkiye 2013 yılına geldiğinde dünyadaki tüm mazlumlara en çok yardım yapan ülke haline geldi. Haziran ayına gelelim. Taksim’de trafik yer altına alınacak. Gürültü kirliliği ortadan kaldırılacak. Gezi Parkı’nda 8-10 ağaç dikilecekti. Gezi olaylarını başlattılar. Gezi olaylarının arkasına baktığınızda orada başkalarını görürsünüz. Gezi olaylarında hükümette ikinci havaalanı durdurulsun, üçüncü köprüden vazgeçilsin, tüp geçit durdurulsun taleplerini ilettiler. Hani ağaçtı. Hani Taksimdi. Dertleri başkaydı. Türkiye ilerlemesin, karışsın. Türkiye’nin başı dik olmasın Gezi olaylarında bunlar deşifre olunca baktılar olmuyor en yakından saldıralım dediler. Bir mahkemeye bin 80 sayfalık iddianame geliyor. 40 -50 çuvallık delil var. Bunlar için birkaç ay çalışılması gerekir. 15 dakikada karar çıktı. O havalimanı. Geçitleri, nükleer santralleri yapan 340 milyar dolarlık iş yapan işadamlarının mal varlıklarına el konulmasına karar verdi. Bu milleti dünya rezil etmek için o mahkemeden bu kararı çıkardılar. 17-25 Aralık’ta bu milletin en büyük düşmanı olan FETÖ artık kendisini saklamadı. Baktı gördü ki bu millet evlatlarının arkasında duruyor. 7 Haziran seçimlerinde akla gelen her türlü yalanı söylediler. 7 Haziranda seçimlerde millet ‘bunlar milletin dertlerini çözelim diyerek yola çıktılar bunları da bir görelim’ dediler. Biz milletin kararı başımızı üzerinde yeri var dedik. Geldiler mi. Hayır. 7 Haziran seçimlerine kadar 2001’de o anayasa kitapçığı atıldı diye 650 milyar dolar bu millet faiz ödendi.”

    “Kimse endişe etmesin”

    2002’de 230 milyar dolar olan Türkiye’nin milli gelirinin 2015’de 861 milyar dolara yükseldiğini kaydeden Bakan Zaybekci, “Türkiye yüzde 5.8 ila dünyada büyüyen ilk üç ülkeden biri oldu. Kim yaptı bunu AK Parti yaptı. Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Bugün alımla çalımla alnı açık başı dik yürüyebilecek tek parti AK Parti’dir. Elhamdülillah alnımız açık başımız dik. 15 Temmuz işgal girişimine rağmen 18 Temmuz’da bu ülkenin ekonomisi tıkır tıkır işliyordu. Bu ülke dünyanın en büyük 16’ınca ekonomisi haline geldi bu ülke. Allah’ın izniyle hedef dünyada ilk 10 Avrupa’da ilk üç. Nasıl olacak.İşte böyle olacak. 2002’de dış ticaret hacmi 87 milyar dolardı. 2015 sonunda 480 milyar dolar. Tayyip Erdoğan ’1 buçuk trilyon dolar yapın’ diyor. Yaparız. Endişe etmeye gerek yok. Türkiye’nin tüm bankaları Avrupa’daki 25 ülkenin bankalarından daha sağlam. Türkiye’de korkulacak bir şey yok. Bırakın orada, burada tv’de konuşulanları. Siz milletin adamlarını dinleyin. Türkiye Allah’ın izniyle hedef 2023 durmak yok yola devam” açıklamasında bulundu.

    Bakan Zeybekci’ye konuşması sonunda gül seti hediye edildi. Bakan Zeybekci, partililerle fotoğraf çektirdi.

  • Raylı sistemin ikinci etabını Başbakan Yıldırım açacak

    AK Parti Samsun İl Başkanlığı’nın düzenlediği 70. Danışma Meclisi’nde konuşan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, raylı sistem müjdesi verdi.

    Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Gar-Tekkeköy Raylı Sistem Projesi’nin 10 Ekim’de faaliyete geçirileceğini söyleyen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Hizmet siyasetinin omurgasında iş üreten bir belediyeyiz. Verdiğimiz tüm sözlerini yerine getirmek için gece gündüz demeden çalışan bir belediyemiz var. Projeye başladığımız zaman verdiğimiz sözü tutuyoruz. 10.10.2016 ’da Gar – Tekkeköy arası raylı sistem projemizi hizmete açıyoruz. Bu hafta içi test sürüşlerinin ardından yolcu taşımaya başlayacağız. Bu hizmete yaklaşık 200 milyon TL para harcadık. Üniversiteden tramvaya binen vatandaşımız artık Tekkeköy’e kadar araç değiştirmeden gidebilecek. Samsunumuza hayırlı olsun. Gar – Tekkeköy Raylı Sistemi’nin resmi açılışını önümüzdeki günlerde Başbakanımız Binali Yıldırım beyin katılımıyla gerçekleştireceğiz” dedi.

    “Samsun’da yol sorunu kalmayacak“

    Samsun’un yol, su ve altyapı sorunlarının tamamen ortadan kalkacağını da söyleyen Başkan Yılmaz, “Köylerimizde doludizgin çalışıyoruz. Yüksek standartlı köy yolları inşa ettik, köprüler yaptık, kanalizasyon çalışmaları yaptık. Kalıcı ve kaliteli bir hizmet sağlamak için çalışıyoruz. Samsunumuzun köy yolu ağı 5 bin kilometre civarında. Bunun bin 500 kilometrelik kısmı iyi. Biz şu ana dek bin kilometre yol yaptık. Geri kalan 2 bin 500 kilometreyi de yaparak yol sorununu ortadan kaldıracağız. Bir kilometre beton yol aşağı yukarı 300 bin TL’ye mal oluyor. Yol sorununun çözülmesi için en az 750 milyon TL’ye ihtiyacımız var. Bu tutar belediyemizin 1 yıllık bütçesinin çok üstünde. Bu yüzden tamamlama sürecini önümüzdeki birkaç yıla yayacağız borçlanarak da olsa köylerimizi yol sorunundan kurtaracağız. Vatandaşlarımız sizlere de yol talepleriyle geliyor hepsine verdiğimiz sözü tutacağımızı rahatlıkla söyleyebilirsiniz” diye konuştu.

    “Lojistik Organize Sanayi Samsun’a can katacak”

    Raylı Sistem Projesi’nin ardından yapımı devam eden Lojistik Organize Sanayi Bölgesi çalışmalarının Samsun’u şaha kaldıracağını da söyleyen Yılmaz, “Samsun’umuzun önemli bir projesi daha var oda Lojistik Organize Sanayi Bölgesi. Şehrin ekonomik itibarını arttıracak büyük bir projeden bahsediyoruz. Bu proje için 40 milyon euroluk Avrupa Birliği kredisi kullanıyoruz. Şu anda yollarının yapımı devam ediyor. Buradaki çalışmaları sürekli olarak kontrol ediyoruz. Aksaklığa uğramadan 2 yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz. Bu proje Samsun’a can katacak” şeklinde konuştu.

  • İçişleri Bakanı Ala: “TEK Arzu Ettiğimiz Şey Sistemin Değiştirilmesi”

    İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Tek arzu ettiğimiz şey sistemi değiştirelim. Artık seçimler geldiğinde tereddütlü bir demokrasiden garanti bir demokrasiye geçelim” dedi.

    Hüdavendigar Parkı’nda yüzlerce kişinin katıldığı “Ümmet İftarı”na katılan İçişleri Bakanı Efkan Ala, Türkiye’de çok problemleri çözdüklerini söyledi. Ala, “Engelleri kaldırarak yolumuza devam ettik. Yeter ki bilinç oluşsun. Tek arzu ettiğimiz şey sistemi değiştirelim. Artık seçimler geldiğinde tereddütlü bir demokrasiden garanti bir demokrasiye geçelim. Çünkü her seçimde koalisyon mu kurulacak, istikrar olacak mı olmayacak mı tartışmaları olmasın. Ama Türkiye’nin bütünlüğü çünkü getirelim başkanlık sistemini. Seçimlerden seçimlere giderken sonuç belli olarak gidelim. İstikrarın çıkacağı yüzde yüz olsun” diye konuştu.

    İslam dünyasında 1 milyar 700 milyon kişinin sıkıntılar içinde olduğunu ifade eden Ala, “Hiçbirimizin arzu ettiğimiz yerde değiliz. Myanmar’dan Filipinlerden, okyanusun öbür taraflarına kadar kuzey kutbundan Afrika’ya kadar yeryüzünde somut olarak 100 yıldır kardeşlerimiz ruhen yetim gibi. Bulundukları yerlerde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Kendi sesleri uluslararası platformlarda daha gür çıkmıyordu. Dertleri dile getirilmiyordu. Bir parçalanmışlık ve sıkıntı içindeydiler. Ama büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki Türkiye, kardeşlerimizin sıkıntılarını dile getirme liderliğini üstlenmiştir. Haklarını arama liderliğini üstlenmiştir” dedi.

    Türkiye, el birliğiyle bütün sıkıntıların üzerinden geldiğini belirten Ala, “Bu bakımdan Türkiye’de bu tarz bir araya gelmeler, yeryüzündeki kardeşliğimizin ümidine yansımaktadır. Bunun için biz kendi içimizde birlikteliği mutlak suretle sağlamalıyız. Şu anda 3 milyon insan bizim misafirimiz. Yanı başımızda ki Suriye yanmaktadır. Kardeşiniz olarak Avrupa Birliği ülkeleriyle onların İçişleri bakanlarıyla birlikte yaptığım toplantılarda hep şunu gördüm. Şöyle bir anlayış içindeler; orada bir ülke yanıyor ama dumanı gelip bizi rahatsız etmesin. Bizde sizleri temsilen şunları söyledik. ’İnsanlığa düşen o yangını yerinde söndürmektir. O yangının dumanını isteseniz de engelleyemezsiniz. Gelin el birliği yapalım. O yangını yerinde söndürelim. İnsanlar orada heder olmasınlar.’ Ama maalesef bunu dinletmek kolay olmuyor. Çünkü bu bir medeniyet sorunudur” şeklinde konuştu.

  • Ünal: “Anayasaya Bağlı Olarak Sistemin Değişmesi Gerekiyor”

    Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin şehirlerin gelişim yeteneğinin düzenlenememesi olduğunu belirterek, “Türkiye bir türlü çatışma ortamından çıkamıyor. Türkiye’nin köklü bir reforma ihtiyacı var. Bunun içinde ana kronik sorun anayasadır. Anayasanın değişmesi, anayasaya bağlı olarak da sistemin değişmesi gerekiyor” dedi.

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, yönetim kurulu, meclis ve komite üyeleriyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Ziyarette, Ankara Ticaret Odası hakkında bilgi alan Ünal, Bakanlık olarak iş aleminin yatırım ve üretimini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için işlerini kolaylaştırıcı bir yaklaşım sergileyeceklerini söyledi. Ünal, “Siyasetin görevi kolaylaştırmaktır, üzerimize düşeni yapmaya çalışırız” dedi.

    ATO Başkanı Bezci de, oda hakkında bilgi vererek, ATO’nun Ankara’ya kazandırdığı 3 bin 200 kişilik Congresium Fuar ve Kongre Merkezinin ardından uluslararası bir fuar merkezi yapmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi ile birlikte çalışma yürüttüklerini söyledi. ATO bünyesinde Kongre ve Ziyaretçi Bürosu kurarak uluslararası ölçekte kongrelerin Başkent’te yapılmasına yönelik faaliyet yürüttüklerini kaydeden Bezci, Ankara Alışveriş Festivalinin ardından Ankara Marka Festivali adıyla ikinci bir festivali şehre kazandırdıklarını ifade etti.

    ATO’nun 150 bine yakın üyesinin inşaattan turizme varan geniş bir alanda faaliyet yürüttüğünü kaydeden Bezci, Antalya’da turizm yatırımı yapan firmaların çoğunun ATO üyesi olduğunu söyledi. Türkiye’de yapılan pek çok reforma rağmen yatırım yapmanın hâlâ güç olduğuna dikkat çeken Bezci, “Özellikle turizm yatırımları yaparken bir çok bürokratik engelle karşılaşıyoruz. Bir yatırım izni alabilmek için dokuz ayrı kurul ve kurumdan izin alınması gerekiyor. Yabancı yatırımcıyı ülkemize çekmek için bu izinlerin tek kalem olarak Turizm Bakanlığı’ndan yapılmasını öneriyoruz“ dedi.

    Yatırımcıların izin için çok fazla zaman kaybettiğini belirten Bezci, “Biz yatırım yapıp, istihdama katkı sağlayacak, turist getirip ekonomiye gelir sağlayacağız. Yatırımların kolaylaştırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

    “ŞEHİR KAFASINA GÖRE BÜYÜYOR”

    Bakan Ünal, koruma kurulları konusunun Kültür ve Turizm Bakanlığının üzerinde çalıştığı konulardan biri olduğunu kaydetti. Bakan Ünal, koruma kurulu başkan ve müdürleriyle toplantı yaptığını ve vatandaşların bu kurullardan şikayetleri hakkında bilgi edindiğini belirterek “Şehirlerimizin bir kimliği olmadığı için, şehirlerimiz kanserli bir hücre gibi büyüyor. Yani şehir kafasına göre büyüyor” ifadelerini kullandı.

    Şehrin büyümesinin planlanması gerektiğini anlatan Ünal, şunları söyledi: “Kentin tarihi dokusunun, merkezinin korunması gerekiyor. Sanayi anlamında gelişecek bölgesinin tespit edilmesi, eğitim, kültür alanlarının tespit edilmesi ve buna göre bir kimliğine uygun bir planlama gerekiyor. Ve bu planlamanın ardından koruma kurullarına (sen şuraları koruyacaksın şu standartlarda koruyacaksın, şu kriterler çerçevesinde davranacaksın) demek gerekiyor.”

    Önümüzdeki süreçte kültürü şehir üzerinden planlayacaklarını anlatan Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, büyükşehir belediyeleri, ticaret odaları, bunlarla birlikte şehri planlayacağız. Kültürü çok soyut bir şekilde konuştuğunuz zaman plastik sanatlar, görsel sanatlar gibi bunların şehir yaşamındaki karşılığı nedir? Bunların şehirde yaşayan insanlara dokunma biçimi nedir? İnsanlar sanatla kültürle nerede buluşacak? Büyükşehir belediyesinin rolü ne olacak, ticaret odalarının rolü ne olacak ya da üniversitelerin rolü ne olacak? Biz biraz koordinatör bakanlık gibi davranmayı düşünüyoruz. O yüzden ticaret odalarıyla da işbirliğimiz olacak. Bu sizin için de bir sosyal sorumluluktur.”

    Ankara ve İstanbul’da bulunan Atatürk kültür merkezlerinin iyi durumda olmadığını kaydeden Bakan Ünal, Ankara’da Kültür Bakanlığının opera, bale, tiyatrosu olduğunu 4 bin 200 sanatçısı bulunduğunu ancak Kuğu Gölü Balesi gibi eserleri sergileyecek sahneye sahip olmadığını söyledi.

    Bu arada Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Ertürk de, Ankara’nın Altındağ bölgesindeki tarihi ve kültürel unsurlara dikkat çekti. Bunun üzerine, Ankara’nın da İstanbul’daki gibi ’sur içi bölgesinin olduğunu söyleyen Bakan Ünal, çok az kalıntının belli yerlerde kaldığını, sur içinde de çoğunlukla gecekonduların bulunduğunu belirterek “Büyükşehir Belediyesi buralarda ilgili kentsel dönüşüm düşünüyor. Biz, büyükşehirle beraber çalışıp sur içini yani tarihi Ankara’yı ortaya çıkarabiliriz” dedi.