Etiket: Sırp

  • Sırp Yüzme Milli Takımı Erzurum’da kampta

    Sırp Yüzme Milli Takımı Erzurum’da kampta

    Sırbistan Yüzme Milli Takımı, Erzurum’da kampa girdi.

    Sırp Yüzme Milli Takımı, Dünya şampiyonası öncesi hazırlıklarını tamamlamak için Erzurum’u seçti. Palandöken Kayak Merkezi’nde konaklayan Sırp sporcular, havuz çalışmalarını ise Gençlik Spor İl Müdürlüğü Olimpik Yüzme Havuzunda gerçekleştiriyor.

    Antrenörleri Igor Beretic yönetiminde Erzurum’da kamp yapan Sırp Milli Takımı’nda 6 sporcu yer alıyor. Fitness salonunda kondisyon çalışması yapan Sırbistanlı yüzücüler daha sonra olimpik havuzda çalışmalarını devam ettiriyorlar.

    Sırbistan Yüzme Milli Takım Antrenörü Igor Beretic, “Erzurum’u seçmemizin nedeni 2200 rakımda bulunması, bu sporcularımız için çok önemli. Erzurum’u çok güzel bulduk, insanları çok iyi. Tesisler çok iyi, özellikle yüksek irtifa sporcular için çok iyi nefes açıyoruz” diye konuştu.

    Sırbistan Yüzme Milli Takımı, kamptan sonra Macaristan’da 11-17 Mayıs tarihleri arasında Avrupa Şampiyonası, daha sonra da 24-31 Temmuz tarihleri arasında Tokyo’da yapılacak olimpiyatlara katılacaklar.

  • Kosova’ya yasa dışı giren Sırp yetkili gözaltına alındı

    Kosova’ya girmek için yetkili makamlardan izin talep etmeyen Sırbistan Hükümeti Kosova Ofisi Şefi olan Marko Djuriç, Kosova polisi tarafından gözaltına alındı.

    Gözaltı, Sırpların çoğunlukta olduğu Kuzey Mitroviça şehrinde gerçekleştirildi. Kosova’ya yasa dışı yollardan giren Djuriç ile birlikte Zeljko Joviç de gözaltına alındı. Kosova polisine bağlı özel harekat birimleri tarafından bir toplantı salonuna düzenlenen baskın sırasında Djuriç’in gözaltına alınmasının ardından Kuzey Mitroviça’nın karıştığı, şehir merkezinde siren ile silah seslerinin duyulduğu öğrenildi.

    Şehir merkezinde toplanan Kosovalı Sırplar, Kosova polisi aleyhine slogan attı. Sırplar, eylem düzenleyerek, Marko Djuriç’in gözaltına alınmasını protesto etti. Kosova Hükümeti’nin tüm uyarılarına rağmen ülkenin kuzeyine izinsiz giren Sırbistan’ın Kosova Ofisi Şefi Marko Djuriç özel tim tarafından tutuklanmasının ardından Priştine’ye getirildi. Yüksek güvenlik önlemleriyle Priştine’ye getirilen Djuriç, gözaltı merkezinde tutuldu. Hukuki prosedürlerin ardından Sırp yetkili Djuriç, sınır dışı edildi.

    Alınan bilgilere göre Djuriç, Kosova’ya dün gece giriş yaptı. Djuriç, Kuzey Mitroviça’da bir toplantı salonunda Sırp halkı temsilcilerine hitap ettiği sırada, Kosova polisi tarafından gözaltına alındı. Djuriç’in gözaltına alındığı sırada polisin göz yaşartıcı gaz kullandığı görüldü.

    Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, halkı itidale çağırırken, gözaltı olayının, Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin daha da gerginleşmesine neden olacağı tahmin ediliyor.

  • Çavuşoğlu: “Sırp katile verilen ceza bizlerin yüreğini soğutacak bir karar”

    İnegöl Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği ziyaretinde, Srebrenitsa soykırımından suçlu bulunan “Bosna Kasabı” eski Sırp komutan Ratko Mladiç’e soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş kanunlarını ihlalden müebbet hapis cezası verilmesi ve Rasim Ozan Kütahya’nın sözlerini değerlendiren Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Boşnak kardeşlerimiz ile son günlerde yaşanan katliam nedeniyle, soykırımın tescillendiği mahkeme ile bir katile verilen cezanın bizlerin yüreğini soğutacak bir karar olduğu için sizlerle bir arada olmak istedik” dedi.

    Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, İnegöl Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğini ziyaret etti. Ziyarete, Kaymakam Ali Akça, AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman, Bosna Hersek Fahri Konsolosu Muzaffer Çilek, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İnegöl İlçe Başkanı Adem Demirel ve yönetim kurulu üyeleri ile Bosna Hersek Türkleri katıldı.

    İnegöl Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Adli Kavukçu’nun ardından konuşan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Tam 6 yıl süre ile Bosna Hersek Türkiye parlamentolar arası başkanlık yapmış, orasını kendisine ait bir bağ kurmuş bir kardeşiniz olarak bu süreçte sizlerle beraber olmak, dayanışma ruhumuzu pekiştirmek için sizlerle bir araya gelmeyi düşündük. Dün İstanbul’da sabah, 150 ülkeden arkadaşlarımı ile bir araya geldik. Ondan bulduğum fırsatla Bayrampaşa’daki Bosna-Sancak Kültür derneğini ziyaret ettim. Onların sizlere selamını getirdim. Dün malumunuz Bosna Hersek milli günüydü. Hem milli gününe bir farkındalık oluşturmak, Boşnak kardeşlerimiz ile son günlerde yaşanan katliam nedeniyle, soykırımın tescillendiği mahkeme ile bir katile verilen cezanın bizlerin yüreğini soğutacak bir karar olduğu için sizlerle bir arada olmak. Balkanların efsane belediye başkanı olarak bildiğimiz rahmetle Şemsettin Husiç’in vefatı nedeniyle hem bir başsağlığı dilemek, hem de sizlerle burada olmak istedim. Sayın Cumhurbaşkanımızın bundan birkaç hafta evvel Sırbistan ziyaretinde Boşnak kardeşlerimizin liderimize göstermiş oldukları muhteşem kucaklamayı, ilgiyi görmüş bir arkadaşınız olarak bir yerde bu noktada size minnet duygularımı ifade etmek için buraya geldim” dedi.

    “Bu bir ahlaksızlıktır”

    Rasim Ozan Kütahyalı’nın Boşnaklara yaptığı hakaret dolu sözleri de isim vermeden değerlendiren Çavuoğlu, “Bu sırada bir tatsız da hadise meydana geldi, artık onu bir tarafa bırakıyoruz. Dün de ifade ettim. Üslubu beyan aynı ile insan. Edep yahu deyip geçelim kardeşlerim, tamam mı? Bunun üzerinden Boşnak kardeşlerimizin hassasiyetlerini kaşıyan, farklı bir mecraya taşıyanları görünce Boşnak kardeşlerimizin bu konu üzerinde istismar edilmelerine fırsat vermeyeceğimizi söylemek istiyorum. Tekrar söylüyorum, telin ediyor, kınıyorum. Bu bir ahlaksızlıktır, bu şekilde bilinmesini istiyorum” diye konuştu. Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Balkanlar deyince Bosna, Bosna deyince Aliya Izzetbegoviç akla gelir. Ben eserlerini okumuş bir kardeşiniz olarak söylüyorum ki, savaşta bile düşmanların davrandığı gibi davranmamayı kendine şiar edinmiş bir şahıstan bahsediyoruz. Onun i bir kitabında bahsettiği husus şudur, der ki; Müslümanlar ile İslam arasındaki mesafenin kapanması lazım der. Aynı şekilde siyaset, ekonomi gibi tüm alanlarında tüm çıkış noktası ahlak olmalı der. Boşnak kardeşlerimiz ile ilgili edindiğim tecrübe, kitaplarına yansıttığı o ilkeleri şahsın bir ayna olarak Boşnak kardeşlerimize yansıtmasıdır. Naif, haksızlık karşısında direnç gösteren, olgun, vatan ve millet aşığı, bayrağı için her şeyini feda edebilecek bir toplumdan bahsediyoruz. Bosna Hersek, Bal-Göç gibi dernekler sıradan bir hemşehricilik faaliyeti yapan dernekler değil. Bu derneğin kurulduğu tarih bir ateşin bir vahşetin yaşandığı tarih. O zaman bu dernek ulvi amaçlar ile ortaya çıktı, gerçekten de orada bırakıp buraya gelen kardeşlerimize yardımcı olan dernek, özetle bir davanın takipçisi bir dernek. Bu dernekler böyle dernekler. Bizim bakış açımıza göre, eğer küresel barışı istiyorsanız Balkanlarda ki barışı tesis etmek gerekir. Eğer orada barış tesis edilmezse küresel barışın tesis edilmesi mümkün değildir. O bölgelerde bulunan akrabalarımız ve egemen toplumlar kardeşçe ve huzur içinde yaşamalarını istiyoruz, tüm çabamız bu yönde.

    2002’den beri iktidarlarımızın Balkanlara bakış açısı çok farklı

    Sayın Cumhurbaşkanımız Balkan coğrafyası ile yakinen ilgilenen hem de o coğrafya ile ilgili yaptığı çalışmalarla kendine bir görev yükleyen lider olarak karşımızda duruyor. AK Parti kurulmadan önce, cezaevinde çıktıktan sonra soluğu Balkanlarda almıştır. Orada kardeşçe yaşamanın nasıl mümkün olduğunu görmek ve politikalarını bu şekilde şekillendirmek üzere oraya gitmiştir. Kendisine bir mefkure oluşturmuştur. 3 Kasım 2002’den itibaren bizim iktidarlarımızın Balkanlara bakış açısı çok farklıdır.

    Benim doğduğum yer arasına Lozan anlaşması ile birlikte bir sınır çekilmiş. Lozan’ın vermiş olduğu imkanlar ile çift dilde eğitim aldım. Üzerinden çok bir zaman geçmeden 1983’te Türkiye bana kapılarını açmış ve Türkiye’de bulunmak üzere ortaöğretim okulumu devam ettirdim. 1983 yılında geldiğimde okul ve yurtta arkadaşlarımın bana manalı gözlerle baktığını ve sen şimdi Türk müsün, Müslüman mısın, sen ne güzel konuşuyorsun gibi sözler söylerlerdi. Halbuki benim doğduğum yer ile Türkiye arası 240 kilometre idi. Biz birimizden bu kadar habersiz yaşadık. Benim bir yaşıtım orada böyle bir varlıktan haberdar değildi. Elhamdülillah, Kırcaali’ye Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra hiçbir başbakan gitmemiş. Orası bizim, bizim insanımız yaşıyor. İlk defa Recep Tayyip Erdoğan gitmiş. Niye gitmezsiniz, niye onlar için ağzınızdan bir iki kelam dökülmez. Şimdi çok ciddi çalışmalar var. Bir yandan TİKA, bir yandan Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlar. Baktığımız zaman TİKA yılda 2 bin proje yapıyor. 85 milyonluk bütçe, şuanda çıkmış 5-6 milyar. İnsani yardım anlamında konuşuyorum. Oradaki eserleri yeniden ayağa kaldırıyor. Gidiyor Üsküp’te Mustafapaşa Cami yapıyor. Atatürk’ün babası Ali Rıza efendinin ana evini inşa ediyor. 2009 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde Karadağ’a bir ziyaret gerçekleştiriliyor. Orada bizim bir şehitliğimiz var. Orayı ziyaret ediyorlar. Rıfat Feyziç diyor ki yakın yerde bir cami var size orayı göstermek istiyorum. 1935 yılında kapısına kilit vurulmuş. Bu caminin imamı 1913 yılında şehit edildi diyor. Bu cami için 1911 yılında caminin ihtiyacını karşılamak üzere caminin mütevelli heyeti bir mektup yazdı. Sayın Cumhurbaşkanımızın orada bir talimat veriyor. Diyor ki 2011 yılının Kadir Gecesinde bu camiyi açacaksınız. Cami tamamlandığında Başbakan yardımcımız Bekir Bozdağ açılışa gidiyor. Orada konuşma yaptığında bir Boşnak diyor ki ‘ey sayın başbakan yardımcısı bizim mektuplarımıza cevap vermek için bizi bir daha 100 sene bekletmeyin’.”

    Bizim derdimiz var

    Bizim derdimiz var. Gönül coğrafyamız, mazlum ve mağdurlar ile ilgili, Boşnak kardeşlerimiz, Arnavut kardeşlerimiz ile ilgili derdimiz var. Çünkü biz, aynı vücudun farklı bir organları gibiyiz. Bizim inancımız bunu söylüyor bize. Kimimiz buradan, kimimiz orada. Bakın Bursa tam bir balkan şehri. Bizim ufkumuz, mefkuremiz nerede bir mağdur varsa onun yanında olmak, haksızlık ve adaletsizlik karşısında haykırmak ve ne olursa olsun tüm unsurlarımız ile onurlu bir millet olarak yaşamlarını sürdürmek. Boşnakların çekmiş olduğu acılar ile ilgili bana ilginç gelen bir şey var. Bazı evler var, evler metruk vaziyette. Evlerin içinde incir ağaçlar var. Savaş sırasında yabani incir dikmişler. O zincirde öyle bir özelliğe sahip ki, toprağı kazısan bile o ev oturulamaz hale geliyor. İnanılır gibi değil, hiç kimsenin aklına gelmez, gitsinler diye yapmışlar. Bir şey daha var, fincanlar sapsızdır. Boşnakların kendini farklı olduğunu hissettirmek için, fincanın altına yıldız koymuş, tuttuğumuzda elimiz ay altına yıldız çıkıyor. Biz et ve tırnağız. Saflarımızı çok sıklaştıracağız, birlik ve beraberlik içinde olacağız. Hep beraber güçlü bir Türkiye’yi daha güçlü bir hale getireceğiz. Sizleri seviyoruz, Allah sizlere sağlık ve afiyet versin.”

    Konuşmanın ardından Bosna yöresine ait PİTA böreği ikram edildi.

  • Sırp savaş suçlusu Mladiç için karar bugün açıklanıyor

    Hollanda’nın Lahey kentinde kurulan Birleşmiş Milletler Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi, Bosna Savaşı’nda soykırım suçlamasıyla yargılanan Ratko Mladiç hakkındaki kararı bugün açıklayacak.

    Soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suçun da aralarında olduğu 11 ayrı suçtan yargılanan Bosnalı Sırpların eski komutanlarından Ratko Mladiç hakkındaki karar bugün açıklanacak. Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklu olarak yargılanan 75 yaşındaki eski general eğer suçlu bulunursa ömür boyu hapse mahkum olacak. Hollanda’nın Lahey kentinde kurulan Birleşmiş Milletler Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi, Mladiç davasının sonlanmasıyla birlikte bu yılın sonunda görevini tamamlayarak kapanacak. Mladiç hakkında verilecek hüküm, gelecek hafta açıklanacak temyiz kararları haricinde mahkemenin alacağı son karar olma niteliğini taşıyor.

    Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 40 yıl hapse mahkum edilen Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karaciç ile birlikte Ratko Mladiç’e, aralarında Srebrenitsa’da Karaciç’in verdiği emirleri uygulayarak 8 bin kadar erkek ve çocuğu katletmek gibi birçok savaş suçu yöneltilmişti. Bosna Savaşı’nda toplam 100 binden fazla kişinin ölümünden sorumlu tutulan Bosnalı Sırplar arasında ön planda bulunan Mladiç hakkındaki kararın, Bosna Savaşı’nın geçtiği yıllara dair hakikat tespiti açısından belirleyici bir hüküm olması beklendiği belirtildi.

  • Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, Sırp mevkidaşı ile görüştü

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Sırbistan’daki resmi ziyaretleri kapsamında mevkidaşı Branislav Nedimovic ile görüştü.

    Türkiye-Sırbistan Tarım İş Forumu dolayısıyla Sırbistan’a gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Sırbistan Tarım Bakanı Branislav Nedimovic ile bir araya geldi. Bakan Fakıbaba ve Sırp mevkidaşı görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirdi.