Etiket: Şirketlerin

  • Şirketlerin Çoğu Performans Yönetimi Sürecini Kullanmıyor

    Willis Towers Watson’ın ’Performans Yönetimi Araştırması’ sonuçlarında Türkiye’nin de dahil olduğu bölgede Avrupa dışındaki ülkelerdeki şirketlerin yalnızca yüzde 36’sı etkili bir performans yönetimi sürecine sahip olduğu ortaya kondu.

    EMEA bölgesinde önde gelen 400’e yakın kurumsal firmayı inceleyen Willis Towers Watson, ’ Performans Yönetimi Araştırması’nı açıkladı. Buna göre, çoğu şirketin performans yönetimi anlamında halen geleneksel yöntemleri kullanmaya devam ettiği ortaya kondu. Araştırma sonuçlarına göre, Avrupa dışındaki ülkeler ve Türkiye’nin de dahil olduğu bölgede şirketlerin yalnızca yüzde 36’sı etkili bir performans yönetimi sürecine sahip. Ayrıca yöneticiler ve çalışanların üçte biri performans yönetim süreçlerinden memnun değil. Araştırmaya katılan firmaların büyük çoğunluğu bireysel performans hedefleri ile stratejik iş süreci önceliklerini paralel götürmek için birincil metotları olarak performans yönetimini gösteriyorlar. Buna rağmen şirketlerin yüzde 39’u yönetici kademesindeki çalışanların bunun değerini tam olarak kavrayamadıklarını ve yüzde 47’si de yöneticilerin bunu gerçekleştirmek için zamanlarının olmadığını belirtiyor.

    Araştırmaya göre, şirketlerin yüzde 49’u performans yönetimine çok az zaman ayırırken, yüzde 83’ü her bir çalışanına yılda altı saatten ve yüzde 59’u dört saatten daha az vakit ayırıyor. Çalışanlar ve yöneticileri arasında daha sık temas noktaları oluşturmak isteyen şirketlerin oranı ise yüzde 44. Şirketler performans yönetimine ayrılan zamanın yüzde 32’sinin form doldurmaya gittiğini, performansa ilişkin görüşmelere ise yeterli zaman ayrılmadığını ifade ediyorlar. Şirketlerin yüzde 72’si çalışanlarla görüşmelere yeterli zaman bulunamadığını dile getirirken, yüzde 69’u performans geri bildirimi almak ve yüzde 58’i de hedefleri belirlemek için yapılan görüşmelere yeterli vakit ayrılmadığını belirtiyor.

    “TÜRKİYE’DE KURUMSAL ŞİRKETLERİN ÇOĞU PERFORMANS YÖNETİMİ SÜREÇLERİNİ UYGULUYOR”

    Willis Towers Watson Ödül ve Yetenek Yönetimi Kıdemli Danışmanı Fulya Karakurum, “Türkiye’deki kurumsal şirketlerin neredeyse tamamı performans yönetimi süreçlerini uyguluyor. Özellikle hızlı tüketim, bilişim ve teknoloji gibi satış süreçlerinin çok yoğun olduğu sektörler performans yönetimi konusunu çok ciddiye alıyor. Bu doğrultuda aktarabileceğimiz önemli bir bilgi ise şu şekilde: Türkiye’de çalışanların yüzde 47’si bireysel performansın ölçümünde kullanılan uygun hedeflerin çalışanlar ile birlikte belirlendiğini düşünüyor. Bu oran işverenler için yüzde 61. Aynı oranlar dünyada çalışanlar için yüzde 50, işverenler için ise yüzde 54. Dünyadaki en iyi uygulamaları ortaya koyan ve çalışan değer önermesinde gelişmiş şirketler açısından bakıldığında ise bu oranlar çalışanlar için yüzde 84 ve işverenler için yüzde 72 olarak karşımıza çıkıyor.”

    Karakurum, Türkiye’deki şirketlerin performans yönetiminin etkinliğine önem verdiğine dikkat çekerek “Türkiye’de hedeflerin yanı sıra yetkinlikler de performans yönetiminin ve ölçümünün bir parçası. Performans yönetiminde yetkinliklerin kullanım oranı yüzde 70. Dünyada bu oranın yüzde 55 olduğunu, çalışan değer önermesinde gelişmiş şirketlerde ise yüzde 86 olduğunu belirtmek gerekir. Öte yandan Türkiye’deki şirketlerin yüzde 73’ü performans yönetimi süreçlerinin etkinliğini ölçümlüyor. Bu oran globaldeki tüm şirketlerde yüzde 58, çalışan değer önermesinde gelişmiş şirketlerde ise yüzde 75 seviyesinde bulunuyor” dedi.

    Araştırma, dünyada performans yönetimini başarıyla uygulayan şirketlerin bu konudaki odağının yetenek gelişimine kaydığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla şirketler ‘prosedürlerle kalıplanmış’ rutinlerden ziyade, yöneticilerin çalışanlarının hem performansını hem de potansiyelini gerçekten geliştirebilecekleri uygulama ve mekanizmaları hayata geçirmeye başlıyorlar. Y ve Z jenerasyonunun beklentileri ve işe yaklaşımları da bu uygulamaları yönlendirerek daha yenilikçi hale getirilmelerinde rol oynuyor.

    Güncel uygulamalarda temelde ortaya çıkan unsurlar ise şu şekilde sıralanıyor:

    Çalışandan beklentilerin net olarak belirlenmesi ve ifade edilmesi.

    Sık ve yerinde geri bildirim verilmesi (Üstelik bu geri bildirimin kaynağı her zaman kişinin yöneticisi olmayabiliyor.)

    Verilen geri bildirimin odağının değerlendirme değil, geliştirme olması.

    Geri bildirim ortamının daha çekici ve canlı bir şekilde yapılandırılması.

    Karakurum, performans yönetimi denildiğinde kariyer yönetiminin de asla unutulmaması gereken bir süreç olduğunu hatırlatarak “Performans yönetimi süreçlerinde, yetenek yönetiminin doğal bir uzantısı olarak kariyer yönetimi karşımıza çıkıyor. Bu anlamda kariyer yönetimi süreci içinde Türkiye’deki şirketlerin yüzde 42’si kariyer gelişim görüşmelerine yer veriyor. Bu oran globalde yüzde 33, çalışan değer önermesinde gelişmiş şirketlerde ise yüzde 53. Türkiye’deki şirketlerin yüzde 28’inde çalışanlara olası kariyer fırsatları aktarılırken, bu oranın globalde yüzde 26, çalışan değer önermesinde gelişmiş şirketlerde ise yüzde 45 seviyesinde olduğunu görüyoruz” dedi.

    Willis Towers Watson olarak performans yönetiminde benimsedikleri yeni yaklaşımı ‘dönüştürücü performans yönetimi’ olarak adlandırdıklarını belirten Karakurum, yüksek performans elde etmek için şirketlerin çalışan hedeflerini kurgularken şu noktalara dikkat etmelerini önerdi:

    Daha az sayıda ve önemli hedeflere odaklanın.

    Karşılıklı destek sağlayan hedefler oluşturmak için bireysel ve kurumsal faydayı birlikte ele alın.

    Yeteneklerin geliştirilmesi ve bilginin kazanılmasını üstün kılın.

    Uygulanabilir artışlar belirleyin ve bunları sıklıkla gözden geçirin.

    Çalışanın kontrolünde olan etkenleri dikkate alarak hareket edin.

    Araştırma sonuçlarına göre geleneksel performans yönetimi yaklaşımları şirketlerin büyük çoğunluğunda halen hakim durumda. Şirketler yılda bir veya iki kere performans değerlendirmesi yapıyorlar ve genellikle yalnızca bir tek performans skoru veya derecelendirmesine bağlı kalıyorlar. Şirketlerin yüzde 5’i performans değerlendirme süreçlerini tamamen ortadan kaldırmış durumdalar veya kaldırmayı planlıyorlar. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 23’ü performans derecelendirmesini veya skorlarını kullanmaktan vazgeçeceğini söylese de, bunu yapmak için adım atan şirketlerin oranı yalnızca yüzde 6’da kalıyor.

    Sonuçları değerlendiren Willis Towers Watson EMEA Yetenek Yönetimi ve Organizasyon Uyumluluğu Uygulama Grup Direktörü Angel Hoover, “Araştırma, performans yönetimi algısı ve etkinliği için şirketlerin aşması gereken çok yol olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar çoğu kişiyi şaşırtmayacaktır. Performans yönetim sürecinin işletme performansına etkilerini göz önüne aldığımızda acil bir çözümün gerektiği aşikar” dedi.

  • Başarılı Şirketlerin Yol Haritası, İnsan Kaynaklarından Geçiyor

    VSY Biotechnology CEO’su Dr. Ercan Varlıbaş, başarılı şirketlerin yol haritası, insan kaynaklarından geçtiğini söyledi.

    VSY Biotechnology Ailesi her yıl geleneksel olarak düzenlediği Strateji Toplantısı’nda bir araya geldi. Yöneticilerin sunumlar gerçekleştirdiği Strateji Toplantısı’nda şirketin bugünkü durumu ve gelecek hedefleri anlatıldı. “İşimizi yaparken dünyadaki trendleri de takip ederek, ekiplerimizin her zaman daha iyi olmasını sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz” diyen VSY Biotechnology CEO’su Dr. Ercan Varlıbaş, insan kaynaklarına yönelik izledikleri politikalara ilişkin de bilgiler verdi.

    BAŞARILI ŞİRKETLERİN YOL HARİTASI İNSAN KAYNAKLARINDAN GEÇİYOR

    VSY Biotechnology CEO’su Dr. Ercan Varlıbaş, VSY Biotechnology Ailesi’nin üyeleri ile el ele vererek oluşturulan sinerji ile birlikte şirketin gelişimine katkı sağlamaya devam edeceklerini belirterek, şirketin insan kaynakları yönetimine yönelik çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:

    “Başarılı şirketlerin yol haritası, insan kaynaklarından geçiyor. Bir şirketin en önemli varlığı çalışanlarıdır. Kurumumuza bağlıyız, işimize sahip çıkıyor ve en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Oluşturulan sinerji ile verimliliğimizi daha da üst seviyelere çıkaracağız. İşimizi yaparken dünyadaki trendleri de takip ederek, ekiplerimizin her zaman daha iyi olmasını sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Tüm iş süreçlerinin takibi, yönetimi ve gerekli alanlardaki iyileştirmeler ana konularımız arasında. İş süreçlerimizin daha da iyileştirilmesi ve kolay yönetimi için ERP sistemini etkin bir şekilde kullanıyoruz. İnsan Kaynaklarımız tarafından yapılan verimlilik değerlendirmeleri, performans yönetimi gibi istatistiki çalışmalar da şirketimizin bu alanda kat ettiği yolu gözler önüne seriyor.

    YETENEK YÖNETİMİ TRENDİNE AYAK UYDURMAK ŞART!

    Son dönemde insan kaynakları alanında dünyadaki başlıca trendlerden biri “yetenek yönetimi” Yetenek Yönetimi İnsan kaynaklarının stratejik bir dalı. Yetenekli, yüksek potansiyele sahip insanlarla çalışılması, onların gelişimine katkıda bulunulması ve istikrarlı bir birliktelik oluşturulması da şirketlerin başarı yolunda önem vermesi gereken konular arasında.”

    İnsan Kaynakları Müdürü Buket Yalçın da, VSY Biotechnology’nin uluslararası arenada dünyanın en büyükleriyle yarışan bir şirket olmasında; şirketin insan kaynaklarına ve kurumsal iletişime verdiği önemin çok büyük bir payı olduğunu söyledi.

    EMEKTARLAR PLAKETLERLE ÖDÜLLENDİRİLDİ

    VSY Biotechnolgy bünyesinde 5, 10, 15 yıldır yer alan emektar çalışanlar da ödüllendirildi. VSY Biotechnology CEO’su Dr. Ercan Varlıbaş, uzun yıllardır VSY Biotechnology’de görev yapan çalışanlara plaketlerini teslim etti.

  • Şirketlerin Ömrünü Uzatacak Formüller Bu Zirveden Çıkacak!

    Türk iş dünyası, MÜSİAD’ın bu yıl ilk kez hayata geçireceği VİZYONER’15 Sektörler Zirvesi’nde sürdürülebilir iş ve ekonomi projeksiyonuyla yeni bir rota çizmeye hazırlanıyor. “Sektörler Geleceğini Arıyor” hedefinden hareketle geliştirilen ve “Gelecekle İş Yapmak” mottosuyla sektör liderlerini ağırlayacak olan zirve, 18-19 Kasım 2015 tarihlerinde İstanbul WOW Hotel Yeşilköy’de gerçekleşecek.

    Gelecekte Yeni Pazarlar, Gelecekte Yeni Sektörler, Gelecekte Teknoloji, Gelecekte İnsan Kıymetleri ve Gelecekte Markalaşma konularının masaya yatırılacağı zirveye Türkiye’nin en önemli yöneticilerinden; Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, TAV Havalimanları Holding CEO’su Dr. M. Sani Şener, THY Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Tevfik Nane, Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Twitter Küresel Kamu Politikalar Başkan Yardımcısı Colin Crowell, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ali Yülek, Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan, Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci, Sabiha Gökçen Havalimanı İnsan Kaynakları Direktörü Ahmet Hakan Arslan, T.C. Başbakan Eski Yardımcısı Prof. Dr. Beşir Atalay, Türk Telekom Grubu İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Bahattin Aydın, Küçükler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Pankobirlik Başkanı Recep Konuk, Ekonomi Bakanlığı Markalaşma ve Ar-Ge Destekleri Daire Başkanı Mehmet Ali Kılıçkaya konuşmacı olarak katılacak. Oturumların moderatörlüğünü Ekonomi, Yönetim ve Finans Danışmanı Hikmet Baydar, İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi; Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Altınay Robot Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, İletişim Profesyoneli Ali Saydam ve Marka Konseyi Başkanı Güven Borça yapacaklar.

    Konuyla ilgili bilgi veren MÜSİAD Erzurum Başkanı Taner Bayır, yurtiçi ve yurtdışında 11 binden fazla üyesiyle, Türkiye’nin en etkin ve büyük oluşumlarından biri olan MÜSİAD’ın değişen dünyada yeni iş olanaklarını ve stratejilerini VİZYONER’15 Sektörler Zirvesi ile tartışmaya açtığını söyledi.

    Başkan Bayır, geleceğin bilinmezliğini fırsata çevirmek, yenilikçi vizyonlarla şimdiden büyük hedefler oluşturmak üzere “Gelecekle iş yapmak” mottosuyla yola çıkan VİZYONER’15 Sektörler Zirvesi’nin aynı zamanda hemen her sektörden Türkiye’nin liderlerini ağırlayan ekonomi dünyası için sürdürülebilir bir proje olmayı hedeflediğini vurguladı.

    “100 YAŞINI AŞAN ŞİRKET YOK DENECEK KADAR AZ”

    Gelecekte Yeni Pazarlar, Gelecekte Yeni Sektörler, Gelecekte Teknoloji, Gelecekte İnsan Kıymetleri ve Gelecekte Markalaşma gibi konularının ele alınacağı zirvenin iş dünyası için fikir ve vizyon kaynağı olacağına dikkat çeken Bayır, “Gelecek her zaman bir muammadır ancak buna hazırlıklı olmak bizim elimizde. Şirketler ve sektörler geleceğe yeterli hazırlık yapmıyor ve kısa vadeli vizyonlarla ilerlediklerinden dolayı kısa bir yaşam ömrüne sahipler. Oysa genelde ülkeler, özelde ise sektörler ve kurumlar geleceğe kendi isimlerini, ürünlerini bırakırlar. Bu yüzden MÜSİAD Vizyoner’ 15 ve devamı olacak toplantıların amacı ülkenin değerli müteşebbislerini, işletmecilerini ve sektörlerini gelecekle buluşturmak olacaktır. Sektörlerin kendi vizyonlarını belirlemesi, yurtiçi ve yurtdışında risklere karşı hazırlıklı olmaları durumunda, güçlü ve dinamik bir Türkiye için adım atılmış olacaktır” dedi.

    “DÜNYA BİZİ ‘MARKA’ OLARAK TANIMALI”

    Bugüne dek sektörlerin ve firmaların deneyimsel olarak pek çok konuda hatırı sayılır yol kat ettiklerini söyleyen Başkan Bayır, “Artık Türkiye’den daha fazla dünya markası çıkmalı. Bunun için de markalaşma sürecinin ve iletişim ekipmanlarının doğru ve etkili kullanılması gerekiyor. Çalışanlarına kıymet verip, motivasyonların üst düzeyde tutulması, yeni ve mevcut pazar fırsatlarının etkin kullanılması gerekiyor. Teknolojiye yönelik yatırımlara önem vererek sürekli gelişim halinde olmak çağımız şartlarında kaçınılmaz bir gereklilik. Ayrıca ihtiyaçların analiz edilerek, yeni çözümler geliştirilmesi ve yeni sektörlerin oluşturulması, bizleri geleceğe taşıyan sürdürülebilir yaklaşımlar olacak. Bu nedenle de MÜSİAD Vizyoner’ 15’in bu ve bundan sonraki adımlarda fayda sağlayacağına inanıyorum” açıklamasını yaptı.