Etiket: Sıradan

  • Hak-İş Genel Başkanı Arslan: “15 Temmuz sıradan bir darbe girişimi değildir”

    Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “15 Temmuz sıradan bir darbe girişimi değildir. Emperyalist Amerika’nın, onun örgütü NATO’nun ve AB’nin Türkiye’yi işgal girişimidir” dedi.

    Hizmet-İş Sendikası Elazığ Şubesinin 7. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan genel kurulda yaptığı konuşmada, “Elazığ, Hak-İş Sendikamız için önemli bir merkezdir. Sadece bizim için değil, Türkiye için de önemli bir merkez. Burası ülkemizin, birliğimizin, bütünlüğümüzün, dayanışmamızın, kardeşliğimizin her türlü iç ve dış tehdide karşı birlikteliğimizin sembolü bir şehirdir. Bu şehirde olmak, bu şehirde bir kongreye katılıp, kongrede bulunmak gerçekten bizim için ayrıcalıklı. Onun için ne zaman Elazığ’da bulunsak, çeşitli ve farklı faaliyetlerimiz için her seferinde buranın farkındalığını bir kez daha yaşıyoruz. Bu şehrin kadim kültürünü, kadim değerlerini, kadim duruşuna her zaman takdirle yad ettiğimiz önemli bir merkezimizdir” diye konuştu.

    15 Temmuzu asla unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını dile getiren Arslan, “15 Temmuz sıradan bir darbe girişimi değildir. Emperyalist Amerika’nın, onun örgütü NATO’nun ve AB’nin Türkiye’yi işgal girişimidir. Bu ülke 15 Temmuz’da yedi düvele karşı mücadele etmiştir” diye konuştu.

    Genel kurula Arslan’ın yanı sıra AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ’da katıldı.

  • Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “24 Haziran sıradan bir tarih değil asla”

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Karabük’te katıldığı iftarda yaptığı konuşmasında Türkiye’nin önemli bir süreçte olduğunu ve 24 Haziran seçimlerinin sıradan bir tarih olmadığını söyledi.

    Memur-Sen Karabük Şubesi tarafından Safranbolu ilçesinde kapalı pazar yerinde iftar programı düzenlendi. İftar programına katılan Memur- Sen Genel Başkanı Yalçın, burada yaptığı yaptığı konuşmada, birlerle başlayan yolculuğun bir milyon sayısını açtığını, örgütlenme oranının kamu görevlilerinde yüzde 70’e ulaştığını kaydetti.

    Yalçın, ülkenin demokratikleşmesini, korku tünelinden çıkmasını, vesayetin ülke üzerinden kalkmasını en önemli görev saydıklarını belirterek, “ Ülkenin kırılma noktasında dik durarak, milletin yanında durarak, millet iradesinin yanında konum alarak ülkenin normalleşmesine katkı sağladık. Bu ülkedeki her şey bizi ilgilendirdiği gibi Kudüs’te bizi ilgilendirir, Mescidi Aksa’da ilgilendirir, Orta Afrika’da ilgilendirir, Bosna’da, Arakan’da, Mısır’da, Suriye’de, Keşmir’de, Filipinler ve Nepal’deki felakette bizi ilgilendirir. 10 yıl geriye gittiğinizde 10 yıl geride yüzleştiğimiz sorunlarla bugün önümüzdeki sorunlara baktığımızda bugünkülere sorun bile diyemeyiz. Çok önemli noktaları geride bıraktık.” dedi.

    Karabük’e gelmeden önce CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin kendisini ziyaret ettiğini de hatırlatan Yalçın, şunları söyledi:

    “Kendisine ‘Biz Memur-Sen ailesi olarak bir daha eski Türkiye’yi görmek istemiyoruz.’ dedim. ’Bizim eski Türkiye’ye tahammülümüz yok. Üniversite kapılarında kızların turnikelere sıkıştırıldığı Türkiye’yi asla bir daha istemiyoruz. Üniversite bahçelerinin kampüs yerine kışlaya dönüştürüldüğü ve rektörlerin ’Ordu göreve’ pankartı adı altında yürüdüğü onursuz fotoğrafları ve o Türkiye’yi asla istemiyoruz.’ dedim. Katsayı giyotinine asla tahammülümüz yok. Ben bir melek lisesi öğretmeniyim, teknik öğretmenim ama bana 28 Şubat’ın faturası ödetildi, 28 Şubat’ta meslek liseleri tırpanlandığı için ben sınıf öğretmeni olarak, devlette burslu olarak okumama rağmen sınıf öğretmeni olarak atandım. Çünkü ’sizin alanınıza ihtiyaç yok.’ denildi. Onun için eski Türkiye’ye tahammülümüz yok.’ dedim. Belçika’da çocuklar ana sınıfında Kilise’de eğitim alırken, Türkiye’de çocukların camide namaz kılmasını, öğretmenin çocukları camiye götürmesini hazmedemeyen ya da 12 yaşına kadar çocuklara bariyer ve barikat kuran bir Türkiye’yi asla istemiyoruz.’ dedim.”

    Memur- Sen olarak ülke genelinde yüzde 70 örgütlenme oranını yakaladıkları için rehavete kapılamayacaklarını ifade eden Yalçın, “Biz biliyoruz ki, Türkiye’de ve Türkiye gibi ülkelerde ’rehavet’ demek ’felaket’ demektir. Siz örgütlü olmazsanız, siz bu alanı takip etmezseniz, cumhuriyet mitinglerinde, MİT’e operasyonda, Gezi vandalizminde, 17-25 Aralık’ta, 6-8 Ekim’de, eğer 15 Temmuz’da siz meydanlara çıkıp dalga kırmazsanız bilin ki bu ülkede geçmişe dönmek çok zor değil.” diye konuştu.

    Konuşmasını eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın “Bir gün mesele Suriye ise hedef Türkiye” dediğini hatırlatarak devam eden Genel Başkan Yalçın, şunları kaydetti:

    “Tarihi bir eşikteyiz. Millet olarak işi hafife almak gibi asla bir lüksümüz yok. Olanı biteni fark etmek durumundayız. Türkiye 15 Temmuz’da ’Fetenyahu’nun içerideki kirli yapılanmasını dağıttıktan sonra ancak Fırat Kalkanına girebildi ve Afrin Harekatıyla küresel emperyalizmin kirli planına çomak sokabildi. Onun için önemli bir süreçteyiz. 24 Haziran sıradan bir tarih değil asla. Türkiye’nin bu mücadelesi siyasiler tarafından düzgün algılanmalı ve düzgün görülmeli.”

  • MHP Bursa 2. Bölgede 4. sıradan Muhammet Tekin aday oldu

    Aday listelerinin kesinleşmesine az bir süre kala, MHP Bursa 2. Bölge 4. sıradan Muhammet Tekin’in aday olduğu duyuruldu.

    MHP Teşkilatlarının neredeyse her kademesinde görev alan, Gemlik Ülkü Ocaklarından yetişen, Bursa Ülkü Ocaklarında da Başkan Yardımcılığı ve farklı görevlerde bulunan Tekin, MHP Genel Merkezi’nde 2 dönemdir Merkez Disiplin Kurulu üyesi olarak görev almaktaydı. Bilgi birikimi ve konuştuğu konulara hakimiyeti sebebiyle camia içerisinde entelektüel kimliği ile ön plana çıkan Tekin aslen Artvinli olup, yaşamını Gemlik’te sürdürmektedir. İş hayatı münasebetiyle de Orhangazi ve İznik’te zamanının bir bölümünü geçiren Muhammet Tekin’in adaylığı hem bölgede hem de MHP camiasında memnuniyetle karşılandı.

  • AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ataş: “Bu halk oylaması sıradan bir halk oylaması değildir”

    Eskişehir’de AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın katılımıyla yapıldı. Ataş, yapılacak referanduma ilişkin, “Bu halk oylaması sıradan bir halk oylaması değildir” dedi.

    Bir otelde yapılan toplantıya AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Harun Karaca, AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Dündar Ünlü ve partililer katıldı. Saygı duruşunun ardından okunan İstiklal Marşı ile başlayan toplantıda gündem maddesi yeni anayasa oldu. Halk oylamasının çok önemli olduğuna değinen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, istikrarsız dönemlerin artık olmaması gerektiğinin altını çizdi. AK Parti’nin yaptığı projelere de değinen Ataş, “Bu halk oylaması, yani anayasa değişikliğinin en önemli kriterlerinden bir tanesi, Türkiye artık hükümetler kuruldu mu, kurulacak mı diye bir sorun yaşamayacak. İstikrarlı bir dönemin başlangıcı olacaktır. Bu halk oylaması sıradan bir halk oylaması değildir. Türkiye’nin geleceği ile ilgili ben hep toplantılarımda söylüyorum, son yüz yılın en önemli projelerinden bir tanesidir. Türkiye’de 90 yılda 65 tane hükümet kurulmuş. Bunun ortalaması 1 yıl, 1 buçuk yıl. O, 1 buçuk yıl ortalamasını yukarı çeken AK Parti iktidarındaki istikrarlı dönemlerdir. Onları düşündüğünüz zaman 1 yıldan daha az sürelerde hükümetler kurulmuş. O istikrarsız dönemlerdeki hükümetlerin ülkeye hizmet yapma şansı olmamıştır. İşte Bolu Tüneli. 10 tane iktidar değiştirmiş ve 16 yıl bu ülkede yapılamayan bir Bolu Tüneli hikayesi vardır. Hamd olsun bitirmek bize nasip oldu. Biz 14 yıllık iktidarlarımız döneminde Bolu Tüneli gibi yüzerce tüneli bu ülkeye biz kazandırdık” dedi.

    “Ana muhalefet partisi çıkıyor, bir takım yalan yanlış bilgilerle her seçimde olduğu gibi milletin kafasını karıştırmaya çalışıyor”

    CHP’nin yanlış bilgileri dile getirdiğini ifade eden Ataş, ana muhalefet partisine ’Allah’tan korkun’ diyerek seslendi. Ataş, “Türkiye’nin daha hızlı bir kalkınma yolculuğu içerine girmesi hem Türkiye’nin geleceği ile ilgili hem de bilesiniz ki mazlum ülkelerin, mazlum insanların haklarını savunma noktasında ortaya çıkmış halk oylaması bu kadar büyük önem taşımaktadır. Yani hepimiz bir seferberlik anlayışı içerisinde bu önümüzdeki 65 günlük süreci böyle bir sorumluluk içerisinde geçirmeye mecburuz. Ana muhalefet partisi çıkıyor, bir takım yalan yanlış bilgilerle her seçimde olduğu gibi milletin kafasını karıştırmaya çalışıyor. Yeni anayasa değişikliği 18 maddelik bir anayasa değişikliğidir. Bunlar arasında toplumun her kesimini ilgilendiren yönetimle ilgili 7-8 tane önemli maddesi var. Bir başka hususta Cumhurbaşkanına sınırsız yetkiler veriliyor deniliyor. Allah aşkına, açın şu anda anayasada yazan Cumhurbaşkanının yetkileriyle, yeni düzenlemede Cumhurbaşkanına tanınan yetkileri yan yana koyun ve okuyun. Cumhurbaşkanının şuan ki yetkileri, yapılan düzenlemedeki yetkilerden çok daha fazladır. İstediği an hükümeti fesih etme, Meclisi seçime götürme yetkisi vardır. Yeni sistemde böyle bir şey yok. Ama ana muhalefet partisi kalkıyor, ısrarla sözcüleri şunu söylüyor, ‘Tayyip Erdoğan’a tanınan özel bir yetki. Meclisi fesih edecek, istediği zaman Meclisi seçime götürecek, Meclisin hiçbir yetkisi yok.’ Allah’tan korkun” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

  • TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Karşılaştığımız tehlike sıradan bir darbe girişimi değil”

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Karşılaştığımız tehlike sıradan bir darbe girişimi değil. Yeniden yükselişe geçen Türkiye’nin önünü kesme ve emin adımlarla ilerlediğimiz büyük Türkiye hayalimizi sonsuza kadar yok etme planıydı” dedi.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde oda ve borsa başkanları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmelerinin ardından düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, “Bu kritik dönemde il ve ilçelerinde ekonominin kanaat önderleri konumundaki oda ve borsa camiamızı kabul ettiğiniz için size teşekkür ediyoruz. 2 gün önce yine burada, TOBB’un koordinasyonunda ülkemizde yatırım yapmış uluslararası büyük firmaların en üst düzey yöneticilerini misafir etmiştiniz. Onlara hitabınız sayesinde uluslararası yatırımcılar, ülkemizin gelecek vizyonu konusunda ilk elden en iyi şekilde bilgi sahibi oldular. Sizin bu olağanüstü durum karşısındaki soğukkanlı tavrınız ve bu zor süreçte bile ekonomiyi ön planda tutmanız, bizlerin moralini ve çalışma şevkini artırıyor. Bizler, ülkemizin tüccar ve sanayicileri olarak daha güçlü bir ekonomi için hiçbir kesintiye uğramadan yola devam etmek azmindeyiz. Bu çerçevede üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız. 15 Temmuz gecesi FETÖ örgütünün gerçekleştirdiği hain saldırı, sizin liderliğinizde başlatılan milli direnişle ve milletimizin ferasetiyle akamete uğramıştı. Kararlı duruşunuzla Türkiye’yi, birilerinin arzu ettiği, planladığı kirli tezgâhlara teslim etmediniz. Şimdi yine sizin liderliğinizde, ekonomiye odaklanıp, büyüme ve reform alanında yeni bir sıçrama yapmaya ihtiyaç var. Ülke ve millet olarak çok büyük bir badire atlattık. Bu sadece bir darbe girişimiydi” ifadelerini kullandı.

    “Hiç abartmadan söylüyorum, 15 Temmuz gecesi yaşadığımız, Milli Mücadele’den bu yana ülkemizin karşılaştığı en büyük tehlikeydi” diyen Hisarcıklıoğlu, “Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı tarihimizde görülmemiş bir kaosun ortasında bulacaktık kendimizi. Türkiye tıpkı Suriye’deki gibi bir iç savaş ortamına sokulacaktı. Hangi ırktan, mezhepten veya siyasi görüşten olduğu fark etmeksizin her birimizin hak ve özgürlükleri elimizden alınacaktı. Bütün ekonomik gücümüz, birikimimiz ve hedeflerimiz yok edilecekti. Türkiye yabancı güçlerin mandası altına girecekti. Değerli dostlarım, karşılaştığımız tehlike sıradan bir darbe girişimi değil. Yeniden yükselişe geçen Türkiye’nin önünü kesme ve emin adımlarla ilerlediğimiz büyük Türkiye hayalimizi sonsuza kadar yok etme planıydı. Allah’ıma hamd ediyorum. O gece bu milletin yardımına yetişti. 15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiği hain saldırı, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlatılan milli direnişle ve milletimizin ferasetiyle akamete uğradı. Bizleri böyle bir milletin ferdi yaptığı için Allah’a şükürler olsun” şeklinde konuştu.

    Hisarcıklıoğlu, “Camiamız, oda ve borsalarımız da il ve ilçelerinde, cunta karşıtı mücadelenin şerefli birer neferi oldular. Bu süreçte camiamız da bir şehit verdi. TOBB ETÜ öğrencimiz Ömercan Açıkgöz darbecilere karşı burada Cumhurbaşkanlığı Külliyesi mevkiinde mücadele verirken şehit düştü. Yine sizin de yakından takip ettiğiniz üzere FETÖ kaynaklı bu darbe girişiminin ortaya çıkmasıyla birlikte ilk tepkiyi gösteren meslek örgütüyüz. Korsan darbe bildirisi okunur okunmaz, demokrasiden ve milli iradeden yana olan tavrımızı internet üzerinden ve TV’lerden tüm ülkeye hemen duyurduk. Demokrasiye sahip çıkılması için 81 il ve 160 ilçede oda ve borsalarımızın meclis üyesi, meslek komitesi üyeleri dahil 85 bin kişiye SMS mesajı attık. Ertesi gün 16 Temmuz’da gazi Meclisimize gittik. Meclis Başkanımıza, siyasi partilere taziye ziyaretinde bulunduk. Meclis’teki tarihi oturuma katılarak, Türk iş dünyası olarak demokrasiden yana olduğumuzu gösterdik. 19 Temmuz’da 365 oda ve borsamızla birlikte darbeye karşı tepkimizi, 81 il ve 160 ilçede eş zamanlı olarak gösterdik. ’Demokrasi vazgeçilmezimiz, milli irade gücümüz, kardeşliğimiz geleceğimizdir’ dedik. 20 Temmuz’da da 538 STK temsilcisi ile TBMM’yi bir kez daha ziyaret ettik. ’Demokrasiye Bağlılık’ bildirimizi deklare ettik. Yurt dışındaki tüm muhataplarımızla temasa geçtik. Demokrasimizin ve ekonomimizin sapasağlam ayakta olduğunu, Türkiye’ye yönelik hiçbir endişe duymamaları gerektiğini bildirdik” açıklamasında bulundu.

    Türkiye’deki en büyük uluslararası yatırımcılarla bir araya geldiklerini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Hem yaşadığımız süreci, hem Türkiye ekonomisinin temellerinin nasıl güçlü olduğunu anlattık. Yine tüm bu süreçte, oda ve borsalarımız, il ve ilçelerinde, ilk andan itibaren cunta karşıtı bu mücadelenin şerefli birer neferi oldular. Her bir şehirde halkımızın demokrasi nöbetlerine katıldılar, lojistik ve gıda gibi destekler verdiler. Demokrasiye ve sandığa sahip çıkan oda ve borsa camiamla buradaki tüm arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Bu mücadelede ağır bedeller de ödedik. Şehit düşen kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin kanının yerde kalmaması için devletimiz terör örgütü ile en etkin şekilde mücadele ediyor, suçluların cezalandırılması için çalışıyor. Bizlerin yapması gereken de şehitlerimizin verdiği mücadeleye yakışır şekilde, her zamankinden daha fazla çalışmak ve üretmektir. Artık kaybedecek vaktimiz yok. Türkiye’yi ekonomik olarak çok daha güçlü hale getirmek zorundayız” dedi.

    Hisarcıklıoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:

    “Öte yandan oda-borsa camiası olarak kamu düzeninin korunması ve hizmetlerin etkin bir şekilde işlemesi için alınan OHAL kararını destekledik. Zira bu zor dönemde hepimizin devletimize yardım ediyor olması, millet olmanın gereğidir. Devletimizin başlattığı şehit ve gazilere yönelik dayanışma kampanyasına da TOBB oda-borsa camiası olarak önemli bir katkı sağlıyoruz. Yurt çapında herkesi de bu kampanyaya katılmaya davet ediyoruz. İnşallah bunu da yakında size takdim edeceğiz. Özetle bu camia, demokrasiye ve sandığa sahip çıkmıştır. Bundan sonra da, devletimizin yanında, milletimizin emrinde olacağız. Bu ülkeyi, bu milleti daha zengin yapmak için çalışacağız. Şimdi eskisinden daha büyük işler yapmak zorundayız. Daha fazla yatırım, istihdam, ihracat sağlamak zorundayız. Sizin desteğinizle inşallah, tüm bu tuzakları aşacağız, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacağız. TOBB ve oda-borsa camiası olarak dün olduğu gibi yarın da demokrasiden, milletimizden, devletimizden yana olmaya devam edeceğiz. Kısa sürede hep beraber daha güvenli bir ülke ve daha güçlü bir ekonomiye kavuşacağımıza inanıyoruz.”

    “Bu süreçte bize düşen görev, millete ve devlete bağlılıktır. Ülkemizin birliğine, kardeşliğimize ve demokrasimize düşman olanların da karşısına dikileceğiz” diyen Hisarcıklıoğlu, “Bu millet, 1961 Eylül’ünde üç vatan evladının (Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın) katledilmesini asla unutmadı ve affetmedi. Rahmetli Özal’ın ve Erbakan Hocamızın yaşadıklarını da hafızasında hep canlı tuttu. Dolayısıyla 15 Temmuz gecesi milletin darbeye karşı duruşu, esasında demokrasi dışı tüm kalkışmalara karşı verilmiş milli bir cevaptır. ’Bir daha asla’ dedi bu millet. Asla vermem emanetimi. Hele de böyle vatan hainlerine. Mehmet Akif’in dediği gibi, ’Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez’. Sindiremedi de. Tarihe geçen bu destansı demokrasi mücadelesinde verdiğimiz tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Başkomutan olarak başlattığınız milli direniş ile cuntaya karşı durduğunuz, bu büyük belayı defettiğiniz ve bu camiaya destek verdiğiniz için size tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.