Etiket: Şikayetçi

  • 14 Şubat’ta çiçekçiler satışlardan umutlu, seradan gelen fiyatlardan şikayetçi

    14 Şubat’ta çiçekçiler satışlardan umutlu, seradan gelen fiyatlardan şikayetçi

    Kısıtlama gününde 14 Şubat’a girilirken, Diyarbakır’da çiçekçiler satışlardan umutlu, seradan gelen yerli çiçeklerin fiyatlarından şikayetçi.

    Korona virüs salgınından dolayı uygulanan kısıtlama tedbirleriyle birlikte bu sene vatandaşlar 14 Şubat’ı evlerinde geçirecek. Diyarbakır’da Cuma gününden 14 Şubat telaşı ve yoğunluğu yaşanırken hafta sonu kısıtlamasından muaf tutulan çiçekçiler gelen siparişleri yetiştirmeye çalışıp evlere götürüyorlar. 3 yıldır Diyarbakır’da çiçekçilik yapan Ziraat Mühendisi Canan Tanış, bir ziraat mühendisi olarak seralardan yüksek rakamlardan kendilerine ürün geldiğini, durumdan şikayetçi olduklarını belirtirken, satışlardan umutlu olduklarını ifade etti.

    Yaklaşık 3 yıldır Diyarbakır’da çiçekçilik yaptığını söyleyen Canan Tanış, bu sene biraz sıkıntılı bir süreç olduğunu, ürün alırken çok kararsız kaldığını kaydetti. Çiçekçi Tanış, “Satabilecek miyim, insanlar alabilecek mi? Ama biz hazırlığımızı yeteri kadar yaptık. Riski göze alarak hazırlığımızı tamamladık. 14 Şubat öncesi tanzimlerimiz, orkidelerimiz, gül kutularımız, çikolatalarımız, ayıcıklarımızı hepsini tamamladık. Bugünü bekledik. Çiçekçilerin hafta sonu açma kararı alındı. Evlere servis şeklinde bu kararı aldılar. Cumartesi, pazar günü saat 17.00’ye kadar vatandaşlarımız kendileri gelip teslim alabilecek. O saatten sonra da saat 24’00’e kadar biz evlere servis yapabileceğiz. Bu da bizim için büyük bir avantaj” dedi.

    “Bu sene seralarımızdan çok yüksek bir fiyat geldi”

    Çiçek konusunda bu sene seralardan çok yüksek bir fiyat geldiğini aktaran Tanış, “Bu da bizi açıkçası biraz üzdü. Ziraatçi olduğumu da göz önünde bulundurursak, mevsim normalinin üstünde bir fiyat sergilendi. Biz de vatandaşı düşünmek zorundayız, yüksek bir fiyat biçemezdik. Seradan nakliyeye, nakliyeden toptancıya, toptancıdan bize ulaşana kadar fiyat artırımı oldu. Fakat biz bunu minimuma indirdik. Ve müşteriye yansıtmama kararı aldık. Diğer illerimizde durum nasıl bilemiyoruz ama bizde biraz müşteri bütçesini düşünerek gülün adetini 10 liradan verdik. Yüksek bir fiyata almamıza rağmen bunu yapıyoruz. 10’da sabitlemiş olduk. Özellikle tercihimiz buket. Güzel gül buketleri. Papatyalı buketler, aranjmanlar, saksı çiçekleri, kaktüslerimiz, saksıda çiçekli bitkilerimizde var. Teraryumlarımıza da rağbet var. Solmayan güllerimiz var. Solmayan güllerimiz 1,2 yıldır revaçta. Aslında sevgililer günü birazcık bölündü. Yani, cuma, cumartesi, pazar, pazartesi olarak. Cuma günü daha bir yoğunluğumuz vardı. Bugün kısıtlamadan dolayı biraz daha durgun. Umutlu olmaya çalışıyoruz, umudumuzu maksimum düzeyde koruyoruz” şeklinde konuştu.

  • Süt üreticileri maliyetten şikayetçi

    Süt üreticileri maliyetten şikayetçi

    ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, “Antalya’da süt var, pazar var ama biz söz sahibi değiliz. Eskiden 1 kilogram sütle 2-2.5 kilogram yem alabiliyorken şimdi 1 kilogram sütle 1 kilogram yem alabiliyoruz. Sütle yem kafa kafaya geldi” dedi.

    Süt üretimi ve pazarlaması alanında faaliyet gösteren süt kooperatifleri temsilcileriyle düzenlenen çalışma toplantısı, ATB Yönetim Kurulu Üyeleri Halil Bülbül ile Hüseyin Simav’ın katılımıyla Borsa Toplantı Salonu’nda yapıldı.Toplantıda, süt üretim maliyetlerindeki artış, ödeme vadelerindeki uzunluk, elektrik faturalarındaki artış, yemde yaşanan sıkıntılar gündeme geldi.

    Süt Kooperatifleri Çalışma Toplantısında konuşan ATB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav, Borsa’da tescili yaptırılan ürünler arasında sütün ilk üç sırada yer aldığını bildirirken, bölge ekonomisi için önemine dikkat çekti. Toplantıda dile getirilen sorun ve çözüm önerilerinin yerel yönetimler, TOBB ve ilgili Bakanlıkların gündemine taşıyacaklarını kaydeden Simav, “Hepimizin ortak yaşadığı sorunlar var ama çözümü ayrı ayrı yerlerde aradığımız için çözüm üretemiyoruz. Ortak aklı harekete geçirmeli, birlikte hareket etmeliyiz” diye konuştu.

    1 kilo süte 1 kilo yem

    ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, “Antalya’da süt var, pazar var ama biz söz sahibi değiliz. Eskiden 1 kilogram sütle 2 – 2.5 kilogram yem alabiliyorken şimdi 1 kilogram sütle 1 kilogram yem alabiliyoruz. Sütle yem kafa kafaya geldi” diye konuştu. Elektrik faturalarının ikiye katlandığına dikkat çeken Kocaoğlu, girdi maliyetlerinin arttığı ancak aynı artışın süt fiyatlarına yansımadığına dikkat çekti. Kocaoğlu, “Herkes süt fiyatını gündeme getiriyor ama yem fiyatı, elektrik maliyetleri uçtu gitti, bunu kimse konuşmuyor. Biz üretici ve kooperatifler olarak birlikte hareket edemiyoruz. Örgütlenip birlikte hareket edemediğimiz için sorunlarımız çözümsüz kalıyor” diye konuştu.

    Toplantıya katılan kooperatif başkanları, süt yağının düşük olması nedeniyle kesilen cezaları eleştirirken, süt paralarının ödemesinde sıkıntı yaşandığı, vadelerin iki katına çıktığına dikkat çekti. Fabrikaların “Yemi benden alırsanız sütü sizden alırım” baskısı ile karşı karşıya olduklarını bildiren temsilciler, “Sütü verdiğimiz firmadan yemi almak zorundayız. Fabrikanın istediği yem fiyatına mecbur kalıyoruz” dedi.

    Belediye sütümüzü alsın

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “halk süt” projesine dikkat çeken katılımcılar, “Biz projenin bir an önce yaşama geçirilmesini bekliyoruz. Belediyemiz sütü bizden alsın, hem bizim sütümüz değerlensin, hem vatandaş sağlıklı süt tüketsin. Belediye piyasayı regüle etsin. Sütümüzü belediye alırsa yemi de istediğimiz firmadan temin edebiliriz, pazarlık gücümüz artar” diye konuştu. Katılımcılar ayrıca sokak sütünün yasaklanmasını da istedi.

  • Zeytin üreticileri yağ fiyatlarının düşüklüğünden şikayetçi

    Edremit Körfezinde, Edremit Körfezi Zeytin ve Zeytinyağı Üretici Dernekler Federasyonu çatısı altında bir araya gelen zeytin üreticileri zeytinyağı fiyatlarının düşüklüğünden dertli. Burhaniye de Federasyon Başkanı Yahya Ağacık’ın öncülüğünde bir araya gelen dernek başkanları bir dizi kararlar alırken, kararların Tarım ve Orman Bakanlığına iletileceği açıklandı.

    Burhaniye, Edremit, Havran, Gömeç ve Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği başkanlarının içinde yer aldığı, Edremit Körfezi Zeytin ve Zeytinyağı Üretici Dernekler Federasyonu’nun hazırladığı basın açıklamasında şunlara yer verildi. “Ne yazık ki 2018 ürün hasadının sonlarına geldiğimiz ve içinde bulunduğumuz Kasım ayı itibariyle Edremit Körfez bölgemiz naturel zeytinyağlarının toptan alım ve satım fiyatları çok ağır ve kötü bir etkilenme sürecine girmiştir. Ana geçim kaynağı zeytinyağı üretimi ve turizm olan bölgemizde bu durum çok derin bir yara açmış bulunmaktadır. Gerek küçük ve gerekse büyük zeytin/zeytinyağı üreticilerimiz ile fabrika sahiplerinin direkt olarak üretim maliyetlerine %40-%45 oranlarında yansıyan enflasyon etkisine ilaveten ürettikleri ürünlerin fiyatlarının sebebi anlaşılamayan bir biçimde, 2017 yılı piyasa alım fiyatlarıyla aynı seviyede tutulması ve hatta bazı tacirler tarafından 2017 fiyatlarının %15 ila %20 altına çekilmiş durumda olması bölgemizde büyük hayal kırıklığı oluşturmuştur.” denildi.

  • Dakikalarca tekmelenip tokatlandı, şikayetçi olmadı

    Aydın’ın Kuşadası ilçesinde sosyal medyada yayılan kadına şiddet görüntüsü polisi harekete geçirdi. Kısa sürede kimliği belirlenen yabancı uyruklu kadının, dakikalarca sokak ortasındaki tekme ve tokatlara maruz kalmasına rağmen şikayetçi olmadığı ortaya çıktı.

    24 Kasım gecesi saat 02.00 sıralarında Kuşadası’nın en önemli arterlerinden olan trafiğe kapalı Barbaros Hayrettin Paşa Bulvarı Kervansaray yanında meydana gelen olayda; sokak ortasında bir kadının darp edildiği yönünde gelen ihbarı değerlendiren polis ekipleri, kısa sürede bölgeye ulaştı. Bölgeye ulaştıklarında tartışan iki sevgiliyi gören polis, darp iddialarını yalanlayan yabancı uyruklu kadının şikayetçi olmaması üzerine tutanak tutup olay yerinden ayrıldı.

    Şiddeti sosyal medya ortaya çıkardı

    Yabancı uyruklu kadının Türk erkek arkadaşı tarafından dakikalarca sokak ortasında tekmelenip tokatlandığı ve yerde yuvarlanan kadının çığlık atarak yardım istediği öğrenilirken, olayı cep telefonuyla kaydeden bir kişi tarafından da bu görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de harekete geçti. Bölgedeki tüm kamera kayıtlarını incelemeye alan polis ekipleri, kısa sürede mağdur yabancı uyruklu kadın ve erkek arkadaşının kimliklerini belirledi. Şiddet mağduru kadının tekme ve tokatlara maruz kalmasına rağmen şikayetçi olmadığı öğrenildi.

  • Ayvalıklılar pirina kokusundan şikayetçi

    Ayvalıklı çevreciler, bir süredir ilçe halkının tepkisini çeken yoğun pirina kokusuna ve dumana karşı savaş açtı. Ayvalık Tabiat Platformu adına kaymakamlığa verilen dilekçede, halk sağlığını doğrudan etkileyen bu durumun bir an önce çözüme kavuşturulması istendi. İlçede havaya saldığı duman ve kokuyla halkı adeta canından bezdirdiği belirtilen pirina fabrikaları; çevrecilerin harekete geçmesine neden oldu. Özellikle sosyal medyada dile getirilen yoğun tepkiler üzerine Ayvalık Kaymakamlığı’na dilekçe verdiği öğrenilen çevrecilerin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün cevabı ile adeta şok yaşadıkları belirtildi.

    Ayvalık Tabiat Platformu’na gönderilen cevap yazısında, gaz ölçüm cihazlarıyla tesis çevresinde yapılan ölçümlerde herhangi bir tehlikeli gaza rastlanmadığı belirtilirken, 26.10.2018 tarihinde işletmede yapılan inceleme ve denetim sonucunda kokuya sebep olabilecek kaynaklarının belirlendiği, TÜBİTAK-MAM personeli ile gerekli ölçümlerin yapılmasının planlandığı belirtildi. Açıklamada bu ölçümün ne zaman yapılacağına yer verilmezken, üstü kapalı ifadeler kullanıldığı dikkat çekti.

    Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün cevabını tatmin edici bulmadığını belirten Platform Sözcüsü Nebahat Dinler basın mensuplarına yaptığı açıklamada, eskiden sadece birkaç ay hissedilen pirina kokusunun bu yıl hemen hemen her gün görüldüğünü vurgulayarak; Ayvalıklıların alışık olduğu pirina kokusundan çok farklı nitelikte olduğunu ve Ayvalık üstüne çöken geniz yakıcı bir dumanla birlikte karşı karşıya kalındığını söyledi.

    Özellikle küçük çocukların, astım ve bronşit hastalarının, yaşlıların bu dumandan etkilendiğini ve şikayetlerin son dönemde çok yoğunlaştığını belirten Dinler, gereken teçhizat ve personelin bir an önce getirilmesini, ölçüm ve denetimlerin yapılıp işletme tarafından gerekli önlemlerin alınmasını, halk sağlığını doğrudan etkileyen bu duruma bir an önce son verilmesini istedi.