Etiket: sigortaları

  • Kastamonu’da Alacak Sigortaları hakkında toplantı gerçekleştirildi

    Kastamonu’da Alacak Sigortaları hakkında toplantı gerçekleştirildi

    Kastamonu’da banka yetkilileri ve sigorta acentelerine yönelik Alacak Sigortaları ile ilgili bir toplantı gerçekleştirildi.

    Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde Halk Sigorta tarafından banka yetkilileri ile acente sahiplerine Alacak Sigortaları hakkında eğitim ve sunum gerçekleştirildi. Toplantıya KATSO Başkanı Oğuz Fındıkoğlu, Ankara Bölge Müdürlüğünden Bölge Müdürü Mehmet tunç Kastamonu Bölge Sorumluları Hidayet Tamer Arslan, Sena Sezen Sis ile Genel Müdürlük Alacak Sigortaları Yöneticisi Fehmi Gökhan Gürsoy katıldı.

    Toplantıda konuşan KATSO Başkanı Oğuz Fındıkoğlu ise “Türkiye’de ilk defa Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası olarak startını verdiğimiz çalıştayı başlattık. İlk defa Ankara’da yapılan toplantının ardından öncülük yapmak istedik. Şartlarda inşallah uygun olur. Programımıza teşrif edenlere teşekkür ediyorum, hayırlı çalışmalar diliyorum” dedi.

    Halk Sigorta Ankara Bölge Müdürü Mehmet Yıldıray Tunç, “Alacak sigortası bu sene ilk defa bizimle başladı. Ticari alacak sigortası çok yeni değil ama KOBİ’ye destek ve teminat vermesi açısından ilktir. Devletin arkasında olması ve devletin desteklemesi çok önemli. Tüm KOBİ’lerimizin vadeli satışlarını teminat altına alarak ticari alacak sistemini getirmiş olduk. Merkez Halk Sigorta ancak aracılık eden başka şirketlerde var. Tüm hasarlar Halk Sigorta tarafından yönetiliyor. Sistemimiz yeni” ifadelerini kullandı.

    “Belli bir cironun altında poliçe yapılmıyordu”

    Halk Sigorta Alacak Sigortası Departmanı Görevlisi Fehmi Gökhan Gürsoy’da, “3 tane dünya çapında firmamız var. Sadece bu işi yapıyorlar. Başka hiçbir sigorta branşı ile ilgilenmiyorlar. Belli bir cironun altında poliçe yapılmıyordu. Bu rakam yaklaşık 10 Milyon TL. 10 Milyon TL’nin altında kalan firmalar kesinlikle poliçe satın alamıyorlardı. Ürün biraz pahalıdır. Bunun da sebebi havuzun büyük olmamasıdır. Türkiye’de yaklaşık bin adet poliçe vardı. Bu çok düşük bir rakam. 4 bin KOBİ’ye göre bin rakamı çok düşük kalıyor. Avrupa’da 1910’lu senelerden itibaren Alacak Sigortası yapılıyor. Biz maalesef geri kaldık, bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Şu anda mikro ve küçük işletmelerin daha çok sisteme girebilmesi için 25 Milyon TL ile sınırlandırıldı. 125 Milyon TL kadar yurt içi satışlarının hepsi sigorta yaptırabilecekler. Konumuz tamamen yurt içi satışlardır. Ciroların belirlenmesi sonucunda yurt içi baz alınıyor” şeklinde konuştu.

  • Genç çiftçilere tarım sigortaları eğitimi

    İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Bakanlıkça yürütülen Kırsal Kalkınma Destekleri 2018 Yılı Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı kapsamında desteklenen Genç Çiftçilerimize Tarım Sigortaları konusunda eğitim düzenlendi.

    Eğitim toplantısına İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Emine Sever, TARSİM Ankara Bölge Müdürü Hanifi Can, müdür yardımcıları, şube ve ilçe müdürleri ve teknik personeller ile genç çiftçilerimiz katıldı. Toplantıda konuşan Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Emine Sever, tarım sigortalarının tanıtılması ve yaygınlaştırılmasının sağlanması ile üreticilerin doğal afetlerden ve oluşabilecek diğer risklerden korunmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınması amacında olduklarını belirtti. Tarımın ülkelerin beslenmesi, istihdam ve kalkınması için önemli ve stratejik bir sektör olduğunu belirten Sever, tarımsal faaliyetlerle uğraşan üreticilerin gelir seviyelerini korumak ve tarımsal riskleri en aza indirmek amacıyla tarım sigortası yaptırmaları gerektiğini ifade etti. Tarım sigortalarının 2006 yılında Eskişehir’de 9 poliçe tanzim edilerek başladığını, bu sayının 2018 yılında 44 bin 49 poliçeye ulaştığını ve gelinen noktanın sevindirici olduğunu ifade eden İl Müdürü Sever, çiftçilerin tarım sigortaları konusunda daha katılımcı olmaları ve yaptırmış oldukları poliçeleri mutlaka okumaları gerektiğini belirtti.

    TARSİM Ankara Bölge Müdürü Hanifi Can da yapmış olduğu sunumda; TARSİM’ in kar etmeyi amaçlayan bir kurum olmadığını ve Devlet Destekli Tarım Sigortaları kapsamında üreticilere en az yüzde 50 prim desteği sağlandığını belirtti. Can, genç çiftçilere tarım sigortalarının 2019 yılı uygulamaları ve yenilikleri konusunda bilgiler verdi.

    Daha sonra soru-cevap şeklinde katılımcıların sorularının cevaplanması ile toplantı sona erdi.

  • Aydın’da tarım sigortaları çiftçi bilgilendirme toplantıları tamamlandı

    Aydın’da Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından organize edilen TARSİM Manisa Bölge Müdürü Müjdat Çubukçu ve TARSİM Bölge Müdür Yardımcısı Erkan Gür’ün katıldığı TARSİM bilgilendirme toplantıları gelen talepler doğrultusunda Bozdoğan, Kuşadası, Efeler, Söke İlçelerinde ve Didim Akköy’de yapıldı.

    TARSİM kapsamına alınan yenilikler hakkında üreticileri bilgilendirmek amacıyla yapılan toplantılarda, devlet destekli tarım sigortalarında 01 Ocak 2017 tarihinden itibaren Tarım Sigortaları havuzu tarafından kapsama alınan riskler “dolu, fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, sel ve su baskını” gibi risk kapsamları içerisine kuraklığın da alındığı anlatılarak, katılımcıların soruları yanıtlandı.

    Gıda Tarım ve Hayvancılık Aydın İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada; kuraklık sigortasının, dolu sigortasından ayrı bir kapsamda olduğu, bu sigorta sistemi ile, ilçe bazında ve ilçenin beş yıllık ortalama verimi, ilçenin eşik verim değeri ve ilçenin gerçekleşen verim uygulamasının baz alınarak ölçümü yapılacağı kaydedilerek, “Kuru tarımda ve buğday ürününde başlayıp daha sonra kapsamı genişletilecek olan kuraklık sigortasında; sigorta priminin yüzde 60’ı devlet tarafından desteklenmektedir. Çiftçilerimizin kuraklık sigortası yaptırabilmeleri için öncelikle Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) bilgilerini güncellemeleri gerekmektedir. Buğdayda kuraklık sigortası için ÇKS bildiriminde buğday ürününü kuru olarak beyan etmesi esastır. Ayrıca 2017 yılında sadece meyve değil, meyve ağaçlarının da sigorta kapsamına alındığı, kiraz ürününde yağmur riski, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için isteğe bağlı olarak hırsızlık riski, açık ve yarı açık sistemde yetiştirilen kümes hayvanları için ölüm riski, denizlerde ve iç sularda yetiştirilen su ürünlerinin kafes ve ağları için sel ve su baskını riskleri, aktif (arılı) ve plakalı kovanlar için fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, sel ve su baskını, taşıt çarpması, nakliye ile vahşi hayvan saldırısı riskleri, yaban domuzunun tarla ürünlerine, sebzelere, çilek ürününe verdiği zararlar da teminat kapsamına alınmıştır. Açık alanda yetiştirilen meyvelerde çiçeklenme dönemi dolayısıyla sigorta paketindeki diğer riskler hariç sadece don riskinde 1/3 oranında ek prim desteği sağlanacaktır. Kuraklık dışındaki diğer risklerde ise, devlet prim desteği oranı yüzde 50 oranındadır” denildi.

    Bu kapsamda, üreticilerin tarım sigortası primi desteğinden yararlanabilmesi için çiftçi kayıt sistemi(ÇKS), örtü altı kayıt sistemi (ÖKS), su ürünleri kayıt sistemi(SKS), veteriner bilgi sistemi(TÜRKVET), arıcılık kayıt sistemi(AKS) gibi kayıtlarını her sene güncellemesi gerektiği ifade edildi.

  • ATO Başkanı Bezci: “Trafik Sigortaları Kurumu kurulsun”

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, zorunlu trafik sigortasında yüksek primlerden kaynaklanan mağduriyetlerin önlenmesi için DASK benzeri Trafik Sigortaları Kurumu kurulmasını önerdi.

    ATO Başkanı Bezci, ATO Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Kemal Gazioğlu’nu kabul etti. Görüşme sırasında yüksek primler nedeniyle acenteler ile tüketicileri karşı karşıya getiren trafik sigortası konusu ele alındı. Gazioğlu, Hazine Müsteşarlığı’nın girişimlerine rağmen trafik sigortası primlerinde tüketiciyi rahatlatacak ciddi bir düşüş olmadığını belirterek, “Bir yıldan fazla bir süredir sigortacılık sektörünün ve tüketicilerin kafasını meşgul eden en önemli konu trafik sigortalarıdır. Acenteler günün büyük bir bölümünü müşterilerine trafik sigortalarındaki artışı ve şirketler arası fiyat farklılıklarını anlatmakla geçiriyor” diye konuştu.

    Hükümetin çabaları ile primlerde cüzi bir indirim olduğunu ancak bu indirimlerin tüketiciyi rahatlatmadığını da söyleyen Gazioğlu, “Hazine elindeki kartları yavaş yavaş oyuna sokuyor, piyasaya yeni giren şirketler veya devlete ait şirketler hamleler yapıyor. Şirketler cüzi de olsa indirim yapmaya başladılar ama piyasa hala indirime karşı direnç gösteriyor” ifadesini kullandı.

    Gazioğlu, trafik sigortası primlerinin düşürülmesi için Trafik Sigortaları Kurumu (TRASK) kurulmasını önerdi.

    Bezci ise Gazioğlu’nun önerisine destek vererek, zorunlu deprem sigortasında uygulanan sistemin zorunlu trafik sigortası için de uygulanabileceğini kaydetti. Deprem sigortasında teminatları ve primleri Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) belirlediğini hatırlatan Bezci, “Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, hangi şirketten DASK poliçesi satın alırsanız alın prim değişmiyor. Trafik sigortalarında da benzer bir sistemi hayata geçirmek için Trafik Sigortaları Kurumu kurulsun” değerlendirmesinde bulundu.

    Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Sigorta Birliği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) ve Sigorta Eksperleri İcra Komitesi’nin (SEİK) bir araya gelerek Trafik Sigortaları Kurumu’nu kurabileceğini belirten Bezci şunları kaydetti:

    “Trafik Sigortaları Kurumu, teminatları, prim hesaplama yöntemlerini her il için ve her araç için ayrı ayrı primleri ve komisyonları belirlesin. Vatandaş da hangi koşullarda ne kadar prim ödeyeceğini bilsin. Kapı kapı dolaşıp hangi şirket kaç para istiyor koşuşturmasından ve fahiş fiyat şokundan kurtulsun, kimi tercih ederse poliçesini ona tanzim ettirsin.”

    Hala uygulanan serbest tarife sisteminde aynı araç için 15 farklı şirketin 15 farklı prim belirlediğinin altını çizen Bezci, “Sigorta şirketlerinin tüketiciye verdiği rakamlar arasında inanılmaz uçurumlar olabiliyor. Bu durum da tüketiciyi isyan ettiriyor. Primi belirleyen sigorta şirketi olmasına rağmen tüketicilerle acenteler karşı karşıya geliyor” dedi.

    Bezci, 2015 model bir araç için talep edilen prim miktarının 516 TL ile 2 bin 210 TL arasında değiştiğine dikkat çekti. Zorunlu trafik sigortasında sürücü faktörünün de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Bezci, sadece aracın kaza geçmişinin sorgulanmasının primlerin yanlış ve eksik belirlenmesine yol açtığını bildirdi. “Kazayı yapan araç değil sürücüdür” diyen Bezci, sigorta primlerinin hesaplanmasında sürücü hatasının da dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Bezci, “Bu sayede hiç kaza yapmayan sürücü ödüllendirilirken çok kaza yapan sürücü de daha fazla prim ödeyerek cezalandırılacaktır. Bu durum sürücüleri daha dikkatli araç kullanmaya sevk edecektir” açıklamasında bulundu.

  • Trafik sigortaları için ’tek fiyat tek sigorta’ talebi

    Eskişehir Şoförler Odası Başkanı Suat Er, trafik sigortalarında aynı araç için her sigortacının farklı fiyat uygulamasına tepki göstererek, “Tek fiyat tek sigorta olsun” dedi.

    2016 yılı Ocak ayı itibari ile en fazla zam yapılan kalem yüzde 300 oran ile trafik sigortası oldu. Özellikle de ticari araç sahiplerinin belini büken bu zamma karşı Eskişehir Şoförler Odası Başkanı Suat Er tepki gösterdi. Odalarına kayıtlı bin kamyoncu, 500 civarında da ticari taksi esnafının üye olduğunu dile getiren Er, trafik sigortası ücretlerinin taksiler için 5 bin 150, kamyonlar için ise 10 bin TL olduğuna dikkat çekti. Fahiş fiyatların zaten ekonomik sıkıntı çeken şoför esnafının belini büktüğünü kaydeden Er, “Özel araç 2 yılda bir sigorta yaptırırken, ticari araçlar her yıl yaptırıyor” dedi.

    “Tek bir sigortada birleşsin”

    Kasko sigortasının ise 4 bin TL olduğunu belirten Er, “Her tür yükü ticari araçlara yüklüyorlar. 5 bin TL trafik sigortası, 4 bin TL kasko sigortası. O zaman sadece kasko sigortası yaptırılsın. Neden iki ayrı sigorta yaptırılıyor? Hem kasko sigortası daha kapsamlı. Bir düşünün üyemizin kullandığı kamyonun fiyatı 30 bin TL. Trafik sigortası 10 bin TL. SRC belgesi 20 bin TL. Kış lastiği 10 bin TL. El insaf. Bu adam ne kazanıyor ki her yıl bu kadar para ödeyecek. Trafik sigortaları ile kasko birleştirilsin her araç tek bir sigorta yaptırsın. 2 ayrı sigortaya ne gerek var?” diye konuştu.

    “Esnaf kapı kapı dolaşıyor”

    Trafik sigortalarında bir standart olmadığını, kimi firmaların bin 200 TL’ye kimilerin 5 bin TL’ye trafik sigortası yaptığını da anlatan Er, şöyle devam etti:

    “Kim neye göre bu fiyatı belirliyor? Esnafımız elinde ruhsatla sigorta şirketlerini dolaşıyor. En uygun fiyata nerede yaptırabilirim diye. 5 bin TL’ye sigorta yapan şirket bir kaza esnasında araca, bin 200 TL sigorta yapandan daha fazla para mı ödeyecek? O zaman bin 200 TL sigorta yapan kaçak sigorta mı? Bunun bir standardı bir sınırı olması gerekmiyor mu?”