Etiket: ‘Sığınmacı

  • (Özel Haber) Karaman’da Sığınmacı Ailelerin Çocukları Türkçe Öğreniyor

    Karaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Merkezinde sığınmacı ailelerin çocuklarına Türkçe eğitimi veriyor.

    Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacı ailelerin çocukları Türkçe bilmedikleri için gittikleri devlet okullarında dersleri anlama sorunu yaşıyor. Karaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Gençlik Merkezi sığınmacı ailelerin çocuklarına yaşadıkları dil sorununu ortadan kaldırmak için Türkçe kursu açtı. Altı hafta önce açılan Türkçe kursunun sığınmacı öğrencilerin okullarındaki öğrenim sürecine olumlu etki etmek üzere açıldığını söyleyen Türkçe Öğretmeni Fahrettin Bozkaya, “Biz Gençlik Merkezi olarak Suriye’den, Irak’tan, Filistin’den gelen yabancı uyruklu öğrencilerimize Türkçe dersi vermeye başladık. Öğrencilerimiz kursa başlayalı 6 hafta oldu. Buraya ilk geldiklerinde hiç Türkçe bilmiyorlardı ama burada Türkçeyi epey ilerlettiler. Bu kursu duyan sığınmacılar bize gelerek kayıt yaptırıyor. Sayımız hızla artıyor. Kursların verimli olduğuna inanıyoruz” dedi.

    Bozkaya, genelde dersleri cumartesi günü verdiklerini belirterek şunları söyledi:

    “Ama araya yarıyıl tatili girince öğrencilerin isteği üzerine hafta içi de yapmaya başladık. 12 kişi ile başladık, şu an sayımız 25 ile 35 arasında. Öğrenciler okulda dersi anlamadıklarını ama matematiği çözebildiklerini, İngilizce’yi çözebildiklerini, Türkçe ve tarih bu tür dersleri anlamadıklarını söyledi. Biz de burada öğrencilerimizin bu eksiklerini gidermeye çalışıyoruz. Umarım sene sonunda bu eksikliği tamamen kapatmış oluruz. Aldığımız bu mesafeden gayet memnunuz.”

    IRAK, FİLİSTİN VE SURİYELİ ÇOCUKLARA TÜRKÇE ÖĞRETİYORUZ

    Karaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Müdürlüğünün Türkçe’yi öğretme programlarını başlattığını dile getiren İl Müdürü Hayati Kısacık,şöyle konuştu:

    “Suriye, Filistin ve Irak’tan gelen çocuklarımıza ve okullarda okuyan öğrencilerimize cumartesi günleri Türkçe eğitimi vermekteyiz. Bunları okullarla iş birliği içerisinde sürdürmekteyiz. Yarıyıl tatili dolayısıyla bu eğitimi iki güne çıkarttık. Çarşamba günü devam ediyor çalışmalarımız. İlk geldiklerinde Türkçe’yi hiç konuşamayan çocuklarımız, şu anda ciddi anlamda yol kat etti. Biz bu projeyi daha geniş kapsamlı olarak üniversitede yayacağız ve devam ettireceğiz. Şu an okullardan bize teşekkür gelmekte. Öğrencilerin şu anda okulda dertlerini anlatabildiklerini, derslere katılabildiklerini söylüyorlar. Buradaki çalışmalarımızı proje dahilinde daha ileriye götüreceğiz. Çocuklarımızı okullarından alıp, buraya getirip, buradan tekrar okullarına götürmeye devam ettireceğiz. Ders yoğunluğunu biraz daha artırarak 4 güne çıkaracağız. Burada inşallah bu projeyi daha hızlı bir şekilde sürdüreceğiz”

    Kurstaki öğrencilerden Haneen Adile, Amine Haşim ve Abdurrahim Alosman, öğretmenleri Fahrettin Bozkaya ile Türkçe kursunda öğrendiklerini pekiştirdi.

  • Türkiye Yeni Bir Sığınmacı Göçü İle Karşı Karşıya Kalabilir

    Namık Kemal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ensar Nişancı, Ortadoğu’daki karışıklığın Suriye’yle sınırlı kalmayacağını, dolayısıyla da Türkiye’ye yeni sığınmacı göçleri yaşanabileceğini ifade etti.

    Ortadoğu’daki karışıklığın Türkiye’yi 1’inci dereceden etkilediğini ifade eden Prof. Dr, Nişancı, “Orta Doğu’daki gelişmeler nedeniyle Türkiye çok önemli bir mesele ile bugün yüz yüze. O da mülteci meselesi. Öyle ki Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu tarafa, ülkemize gelen bütün göçmen sayısından daha fazlası, geçtiğimiz son dört yıl içerisinde Türkiye’ye geldi. Halihazırdaki kayıtlara göre, yaklaşık 2,5 milyon mülteci ya da sığınmacı Türkiye’de ikamet ediyor. Tabi ki Türkiye’nin bu meseleye yaklaşımını değerlendirdiğimiz vakit, Türkiye’nin önemli bir sınavdan geçtiğini ve bundan başarı ile geçtiğini söyleyebiliriz.

    Sığınmacı meselesinin çabuk çözülecek bir mesele olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Nişancı, bu meselenin acil bir mesele olmadığını, bugünden yarına çözülebilecek bir mesele olmadığını ve kabul meselesi ile çözülemeyeceğini söyledi. Türkiye’nin önemli işler gerçekleştirdiğini aktaran Prof Dr. Nişancı, “Türkiye, AFAD marifetiyle mültecilerin acil sorunlarının çözümlenmesinde büyük bir başarıya imza atmıştır. Öyle ki, Türkiye’nin mülteciler konusunda bugüne kadar yapmış olduğu uygulamalar, Birleşmiş Milletler tarafından da takdir görmekte ve örnek uygulamalar olarak değerlendirilmektedir. Ama geçen zaman içerisinde gördüğümüz kadarıyla mülteci sorunu geçici bir sorun değil. Mülteci sorunu Suriyelilerle de sınırlı olmayacak. Bugüne kadar Türkiye’ye gelen sığınmacılarla da sınırlı bir mesele değil.

    “TÜRKİYE BUGÜN, KÜRESEL BİR SIĞINMA OLAYI İLE KARŞI KARŞIYA”

    Ortadoğu’da büyük bir travmatik güvenlik açığının olduğunu ve bu güvenlik açığının gittikçe arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Ensar Nişancı, şunları kaydetti:

    “Bugün Irak’ta güvenliğin temel aktörü ve garantörü olan devletin çözülmek üzere olduğunu, hatta çözüldüğünü söyledi. Suriye’de bir devletten söz etmek neredeyse imkansız, bir devlet yok. Lübnan da aynı. Libya da aynı. Afganistan’da bir devlet yok. Aşağı doğru indiğimizde Yemen’de artık bir devlet yok. Bu bölgelerde yaşayan insanlar, artık sivil haklarını güvenceye alabilecekleri daha güvenlikli yerlere doğru bir hareketlilik içerisindeler ve gözükmemiş bir hareketlilik de karşı karşıyayız. Dolayısıyla da Türkiye bugün, sadece Suriye’den yönelen bir sığınmacı meselesi ile karşı karşıya değil. Küresel bir sığınma olayı ile karşı karşıya. Üstelik bu sığınmacılar sadece Türkiye’deki imkanlardan yararlanmak için gelmiyorlar. Acil koduyla gelmeye çalışıyorlar. Hayatlarını kurtarmak üzere sınırlarımıza dayanmış vaziyetteler.”

    “EGE DENİZ’İNİN BÜYÜK BİR KABRİSTANA DÖNDÜ”

    Ege Deniz’inin büyük bir kabristana döndüğünü, Ortadoğu’da da kaotik bir ortam olduğunu ve bu kaotik ortamın kısa sürede çözülebilecek bir sorun olmadığını belirten Prof. Dr. Nişancı, “Gün geçmiyor ki, Ege Denizi’ndeki sığınmacıların bir trajedisine şahit olmayalım. İnsanların artık bu sığınmacıların, Ege Denizi’nin büyük bir kabristana dönmesinden çıkarabilecekleri sonuç şudur; evet burada büyük bir trajedi yaşanıyor ama bunun ima ettiği daha büyük bir sorun var. İnsanlar, boğulma riskini göze alarak Ege Denizi’nden Avrupa sınırlarına doğru gitmeyi göze alabiliyorlarsa, terk ettikleri coğrafyadaki riskin ne kadar büyük olduğunu buradan çıkarmamız gerekiyor. Bu nedenle artık Ortadoğu’da bir kaotik ortam vardır. Bu kaotik ortamın kısa sürede çözülmesi çok zor görünüyor” ifadelerini kullandı.

    Ortadoğu coğrafyasındaki kaotik ortamın çözülmemesindeki en büyük sebebin, Ortadoğu’da bölgesel aktörler arasında herhangi bir konuda bile ittifak bulunmaması olduğunu aktaran Prof. Dr. Nişancı, “Ne bölgesel aktörler arasında bir ittifak söz konusu, ne de global aktörler arasında bölgeye ilişkin istikrar getiren bir program söz konusu. Örneğin, Suriye’de Türkiye ile İran aynı safta yer almıyorlar. Karşıt cephelerde yer alıyorlar. Aynı şekilde körfez ülkeleri, başta Suudi Arabistan olmak üzere bölgenin diğer büyük aktörü İran arasında gittikçe derinleşen bir krizden söz etmemiz gerekiyor. Bölgede krizin, istikrarsızlığın, güven açığının daha derinleşeceğini ve yaygınlaşacağını belirtmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

  • 25 Kişilik Teknede 100 Sığınmacı Yakalandı

    Muğla’nın Bodrum ilçesinden yasa dışı yolla Yunanistan’ın Kos adasına gitmek isteyen Suriyeli 100 sığınmacı, 25 kişilik teknede yakalandı.

    Torba koyundan denize açılan 34’ü çocuk 100 sığınmacı, 15 metrelik günlük tur teknesi ile kaçarken yakalandı. 25 kişilik tur teknesine binen kalabalık bir grup bulunduğu duyurulurken, tekne motoru bozulması sonucunda denizde sürüklenmeye başladı. Sahil güvenlik ekibine haber veren sığınmacılar yardım istedi. Tekneye gelen sahil güvenlik ekipleri gördükleri manzara karşısında şok oldu. Balık istifi şeklinde tekneye yerleştirilmiş 100 sığınmacıyla karşılaşıldı. Yükten dolayı su almaya başlayan tekneden alınan sığınmacılar sahil güvenlik botuna bindirildi. Gemi yanaşma iskelesinde işlemleri yapılan sığınmacılar Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü yabancılar şubeye getirildi.

    Öte yandan tur teknesinde sığınmacıları götüren organizatörün teknenin motor arızası yaptığını görünce kaçtığı öğrenildi.

  • Kuzey Ege’de Sığınmacı Faciası

    Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi Bademli mevkisi açıklarında sığınmacıların bulunduğu bir tekne battı. İlk belirlemelere göre, aralarında çocuk ve bebeklerin bulunduğu 10 kişi öldü. Sabaha karşı Bademli açıklarından Yunanistan’ın Midilli adasına geçmek isteyen sığınmacıların olduğu tekne alabora oldu. Teknede kaç kişi olduğu belirlenemezken, sahil güvenlik ekipleri aralarında 5’i çocuk 10 kişinin cansız bedenini buldu. İlk kurtarma çalışmalarında 34 kişi canlı olarak kurtarıldı. İkinci kurtarma çalışmasında 9 kişi kurtarıldı. Olay yerine Balıkesir ve Çanakkale bölgesinden çok sayıda ambulans ve sağlık ekibi sevk edildi. Hipotermi yaşayan 9 kaçak sığınmacı ambulansla Edremit Devlet Hastanesine sevk edildi. Bölgede Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler dalgıç eşliğinde bölgede arama kurtarma çalışmalarına devam ediyor.

  • Adeo Başkanı Özkan: “Eczacılar Suriyeli Sığınmacı Reçetelerinde Mağdur”

    Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Ecz. Ersun Özkan, Suriyeli hastalara ait reçetelerin karşılanmasındaki belirsizlikten tedirgin olduklarını söyledi.

    Özkan, yaptığı açıklamada, “Geçici Koruma Statüsüne Alınan Yabancılara Verilecek Sağlık Hizmetleri” ile ilgili Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş imzası ile genelge yayımlandığını hatırlatarak, “Bu genelge hükümlerine istinaden 15 Ekim 2015 tarihinden itibaren meslektaşlarımız SGK Medula Eczane Sistemi üzerinden reçeteleri girmekte, reçetelere ait faturaları da kontrol etmek üzere Ankara SGK İl Müdürlüğü’ne göndermektedir” dedi.

    İlaç verilme usulüne ilişkin resmi kurumlarla Türk Eczacıları Birliği’nin anlaştığı, imza altına alacağı protokollerle ilaç temini sağladıklarını belirten Özkan, “Bu protokollerde ödeme süresinden, ilaç verilme ilkelerine, reçete iadeleri ve nasıl reçete karşılanacağına açıklık getirilmiş; tüm Türkiye’de uygulama birliği sağlanmıştır. Ancak şu anda Türk Eczacıları Birliği ile Geçici Koruma Statüsündeki Yabancılara Verilecek Sağlık Hizmetlerine İlişkin Bir Protokol imzalanmaması nedeniyle sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştır” dedi.

    Ersun Özkan, yaşanan bu sıkıntıları da şöyle sıraladı:

    “Kimlik bilgileri SGK Provizyon Sisteminde kayıtlı olmayan kişilere ilaç temin edilememesi, Ankara dışındaki eczacıların Ankara İl SGK Müdürlüğü’ne reçete teslimi, kesintilere itiraz sürecinde sıkıntı yaşamaları, eczacıların karşıladıkları reçete bedellerin ödeme şekil ve süresinin genelgede açıkça belirtilmemesi, eczacılarımızın ödemelerinin gecikmesidir. Genelge hükümlerinde ’90 gün için kontrol edilen evraklar, ödenmek üzere ilgili valiliğe gönderilir’ hükmü yer almasına rağmen bugün ekim ayı reçetelerimizin ödemesi yapılmamıştır, ne zaman ödeneceğini de bilmemekteyiz. Bizler geçici koruma altındaki hastalarımızın ilaçlarını fedakarca karşılarken, belirsizliklerin çözülmemesi bizleri tedirgin etmektedir. Çözüm olmadığı takdirde Suriyeli sığınmacıların ilaç ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geleceğiz. Hem eczanelerin zor duruma düşmemesi, hem de Suriyeli sığınmacı hastaların ilaçlarını temin edememesi durumunu engellemek için yetkilileri göreve çağırıyor, Türk Eczacıları Birliği ile İlaç Temin Protokolü imzalamalarını talep ediyoruz.”