Etiket: ‘Sığınmacı

  • Fethiye’de 42’si Çocuk 123 Sığınmacı Yakalandı

    Muğla’nın Fethiye ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan’a kaçmak isteyen 42’si çocuk 30’u bayan 50’si erkek 123 sığınmacı yakalandı. Sığınmacıları tekne ile Yunanistan’a götürmeye çalışan Rus uyruklu L.Z isimli organizatöründe yakalanıp gözaltına alındığı öğrenildi. Dev dalgalar arasında rodos’a doğru ilerleyen 18 metrelik seyling yattaki çoğunluğu çocuk ve kadın olan 123 sığınmacı Sahil Güvenlik 65 hücum botu tarafından yakalanıp olası bir Facia yaşanmadan yakalanıp tekrar Fethiye’de kıyıya çıkarıldı.

    Edinilen bilgilere göre Muğla’nın Fethiye ilçesinden yaklaşık 18 metrelik Sea Wolf isimli seyling yata Fethiye yakınlarında bir koydan binen Suriye uyruklu 123 sığınmacı Kızıl Ada’nın 3 mil güneyinde devriye gezen Sahil Güvenlik TCSG 65 Hücum botu tarafından durdurulup kontrol edilince sığınmacılarla karşılaşıldı. Yasa dışı yollardan Yunanistan’ın Rodos adasına gitmekte oldukları öğrenilen 123 sığınmacı Sahil Güvenlik TCSG 65 hücum botuna alınıp Fethiye Sahil Güvenlik komutanlığına getirildiler. 26’sı kız çocuk 16’sı erkek çocuk 30’u bayan 50’si erkek olan ve Rus uyruklu L.Z isimli organizatörle birlikte toplam 123 sığınmacının ifadeleri alımdıktan sonra Jandarmaya daha sonra da Fethiye ilçe Emniyet Müdürlüğüne teslim edildiler.

    Doktor raporları alınan sığınmacılar Fethiye Kapalı Spor Salonuna getirilip yerleştirildiler. Rus Uyruklu Organizatör ve sığınmacılarla ilgili soruşturma çok yönlü sürdürülüyor.

  • İki Günde 590 Sığınmacı Ölümden Kurtarıldı

    Son iki gün içinde Ege denizinden yasa dışı yolla Yunanistan’a gitmeye çalışan 590 sığınmacı, Türk sahil güvenlik ekiplerince kurtarıldı.

    Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından Ege denizinde yaşanan düzensiz göç faaliyetlerinin engellenmesi amacıyla yoğun bir mücadele devam ediyor. Ege denizinde yürütülen Ege’de Umut Harekatı kapsamında 08-09 Şubat 2016 tarihlerinde icra edilen 13 arama kurtarma harekatında 590 kişi kurtarılırken, 3 insan kaçakçısı yakalandı.

    Öte yandan, Ege’de hakim olan fırtınalı günlerin sonrasında göçmen sayısında artış yaşandı. Sahil güvenlik ekipleri, 1 Ocak-9 Şubat 2016 tarihleri arasında 155 arama kurtarma operasyonu yaparken bu operasyonlar neticesinde 6 bin 543 sığınmacı kurtarıldı.

    BİR GÜNDE 188 KİŞİ ÖLÜMDEN KURTARILDI

    Dün sabah saat 07.00 sıralarında, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi Sivrice Burnu güneyinde görevli sahil güvenlik korveti tarafından hareketli motorlu lastik bot içerisinde tespit edilen Pakistan, Myanmar ve Afganistan uyruklu 66 düzensiz göçmen yakalandı. Dün akşam saat 21:40 sıralarında ise, Muğla’nın Fethiye önlerinde görevli Sahil Güvenlik botu tarafından ABD bayraklı ticari yat içerisinde tespit edilen Suriye uyruklu 122 düzensiz sığınmacı ve bir insan kaçakçısı yakalandı.

  • Çek Cumhuriyetinden Türkiye’ye Sığınmacı Ve AB Desteği

    Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Lubomir Zaoralek, sığınmacı sorunuyla ilgili en büyük sıkıntıyı Türkiye’nin çektiğini dile getirdi. Zaoralek, Çek Cumhuriyeti olarak yaklaşık 400 bin euro maddi yardımda bulunacaklarını açıkladı.

    Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Lubomir Zaoralek ve Çek Cumhuriyeti Ticaret Odası heyeti, İzmir Ticaret Odasını ziyaret etti. İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Rebii Akdurak ile görüşen heyet özellikle sığınmacı sorunu ve Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyeliği konusunu masaya yatırdı.

    “MÜLTECİLERE 400 BİN EURO MADDİ YARDIMDA BULUNACAĞIZ”

    Sığınmacı sorunuyla ilgili en büyük sıkıntıyı Türkiye’nin çektiğine değinen Çek Bakan Zaoralek, “Özellikle göç problemini karşılıklı işbirliğiyle çözmemiz gerekiyor. Bu nedenle hem İzmir’deki hem de çevresindeki genel durumu incelemek istiyorum. Çek Cumhuriyeti olarak biz de yardım kararı aldık. Yaklaşık 400 bin euro maddi yardımda bulunacağız. Ama bunun dışında diğer katkılar içinde girişimde bulunmak istiyoruz” diye konuştu.

    “TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNE DESTEK VERİYORUZ”

    Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda Çek Cumhuriyeti olarak Türkiye’nin yanında oldukları mesajını veren Zaoralek, şunları söyledi:

    “Türkiye’nin AB üyeliği konusunda sizi Çek Cumhuriyeti olarak destekleyen ülkelerden biriyiz. Ülkemizdeki bütün siyasi partiler arasında bu konuda uzlaşı var. Bu nedenle Çek Cumhuriyeti olarak bu konuda partneriniz olduğumuzu söylemek isterim. Biz Çek Cumhuriyeti olarak bu konuda size her zaman destek vermeye devam edeceğiz. Size söz verebilirim. Mülteci konusunda karşılıklı yakın işbirliği ile bu sorunu en iyi yolla çözüme ulaştırabiliriz.”

    Bakan Zaoralek, ayrıca vize konusunda da ellerinden geleni yapmak istediklerini dile getirdi.

    “MÜLTECİ SORUNUNA PARADAN ÖNEMLİ ÇÖZÜM SUNULMALI”

    Rebii Akdurak da, Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir insanlık dramı yaşandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de 2.6 milyon Suriyeli olduğu söyleniyor. Sadece İzmir’de 200 bin üzerinde Suriyeli yaşıyor. Şu an nüfusumuzun yüzde 4’ü kadar Suriyeliyi ağırlıyoruz. Bunların bize direk olarak yansımaları var. Gelen insanlar her şeyini bırakmış ve dolayısıyla gıdadan giyime, eğitimden sağlığa büyük ihtiyaçları var. Ayrıca bunların yarın öbür gün topluma yansımaları nasıl olacak, işe ihtiyaçları var, eğitime ihtiyaçları var. Bunu da Türkiye nasıl kaldıracak. Biz iş adamları olarak hem bunun AB ile beraber çözümlenmesi düşüncesindeyiz. Bunun yanında tabi ki Türkiye ile birlikte en büyük sıkıntıyı çeken Yunanistan. Yunanlı dostlarımız da bize yaptıkları ziyaretlerinde sıkıntı duyduklarını ve bir şeyler yapılması düşüncesinde. En üzücüsü de kaçış esnasında başta çocuklar olmak üzere bir çok insanın hayatını kaybetmesidir. Dolayısıyla buna ortak bir tavır olmalı. 3 milyar euro, 3 milyon kişiye bin euro demek. Paradan daha önemli çözümler sunulmalıdır.”

    “BİZ AB GİBİ TÜRKİYE’YE YÖNELMEK İSTİYORUZ”

    Çek Cumhuriyetine ilk fırsatta ziyarette bulunacaklarını belirten Meclis Başkanı Akdurak, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek gerektiğini ve iki ülke arasında ihracat ve ithalat rakamlarını artırma hedefinde olduklarını söyledi.

    Prag ile İzmir’in kardeş şehir olduğunu dile getiren Akdurak, ticaret odası olarak kardeş oda olmak istediklerini ifade etti.

    Bakan Zaoralek de anlaşma fikrinden büyük mutluluk duyacağını belirterek, ilk ziyarette anlaşmayı yapmaları gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti için çok önemli 20 ülke arasında yer aldığını vurgulayan Zaoralek, “Bizim ülke ekonomimiz iyi durumda hali hazırda da pozitif dönem içerisindeyiz. Bu nedenle ekonomimizi daha çok çeşitlendirmek istiyoruz. Çünkü sadece AB piyasası üzerine odaklanılmış durumda. Oysa Türkiye ekonomisi de çok güçlü ve biz Türkiye’ye de yönelmek istiyoruz. Ziyaretimizin en önemli noktalarında biri ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek” dedi.

  • Dikili’de 940 Sığınmacı Yakalandı

    İzmir’in Dikili ilçesinde, yasa dışı yolla Yunanistan’a gitmek isteyen 900’den fazla sığınmacı, düzenlenen operasyonla yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Dikili Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçenin Bademli mahallesindeki Pisa ve Hayıtlı koyları ve çevresinde operasyon başlattı. Aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 800 sığınmacı bota binmek üzereyken yakalandı.

    Öte yandan Dikili sahil güvenlik ekipleri, aynı saatlerde Bademli kıyılarından denize açılmış üç lastik botu fark etti. Harekete geçen ekip, Suriyeli 140 sığınmacıyı bir kaza yaşanmadan sağ salim kurtardı. Karaya çıkarılan sığınmacılar ilçedeki spor salonuna götürüldü.

  • Türkiye’nin Sığınmacı Politikası

    Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ensar Nişancı, Türkiye’nin sığınmacı sorununa yeni bir vizyonla, yeni bir gözlükle bakılması gerektiğine vurgu yaptı.

    Türkiye’de halihazırda bulunan göçmenlerin, sığınmacıların, sorunlarının nasıl çözüleceğinin çok önemli bir sorun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ensar Nişancı, “Türkiye’de yaşayan 2,5 milyona yakın kayıt dışı rakamlar da hesaba katıldığında, 3 milyonu bulan insanın artık yeni bir hayat evreninde yaşamak zorunda olduğu bir durumla karşı karşıyayız. Burada Türkiye’nin hem kendi içindeki mekanizmaları, hem Türkiye’ye göç eden unsurların kültürlerini ve sorunlarını birlikte düşünecek büyük bir akla ve mekanizmalara ihtiyaç var. Söz gelimi, Türkiye’ye gelen göçmenler içerisinde eğitim çağında olan çocuklar var. Eğitim alamıyorlar. İş beklentisinde olan insanlar var orta yaş kategorisinde olan. Bu insanlara bir şekilde iş temininin yapılması gerekiyor. Bu insanları artık ne kadar konteynırlarda tutabilirsiniz? AFAD’ın yapmış olduğu o çadırkentlerde ne kadar muhafaza edebilirsiniz? Bu nedenle bunlara ilişkin orta vadeli programların yapılması bir aciliyet noktası sorunu haline gelmiştir” dedi.

    Bugüne kadar Türkiye’ye göç eden sığınmacıların, ülkenin belirli yerlerine yoğunlaştığını aktaran Prof. Dr. Nişancı, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa ve İstanbul’da aşırı bir yoğunluk olduğunu, bunun yanında kuzey illerde sığınmacı nüfusunun yok denecek kadar az olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nişancı, nüfusun orantılı bir şekilde dağıtılmasının artık elzem bir ihtiyaç olduğunu belirtti.

    Türkiye’ye gelen sığınmacıların, sivil haklarını kazanmış vaziyette olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nişancı, Suriyeli mültecilerin Türkiye’de güvenliğe ilişkin hayat tehlikesini ortadan kaldırmaya ilişkin kaygılarını giderdiğini aktardı. Prof. Dr. Nişancı, “Sığınmacıların güvenliğe ilişkin kaygıları ortadan kalktı. Fakat bir süre sonra bu hayat tehlikesini aşan sığınmacılar, artık sosyal haklarına da sahip olmak istiyorlar. Kendilerine bir hayat kurmak istiyorlar. Dolayısıyla sosyal hak talepleri doğmaya başlıyor. Eğitim ihtiyaçlarını karşılamak istiyorlar, istihdam ihtiyaçlarını karşılamak istiyorlar. Siyasal ihtiyaçları belki şu anda erken ama onların da en azından uzun vadede bir sorun olarak karşılarına çıkıp, onları da karşılamak isteyeceklerini düşünmemiz gerekiyor” dedi.

    Prof. Dr. Ensar Nişancı son olarak şunları kaydetti:

    “Türkiye’de bir süre kalan sığınmacıların, bir süre sonra Avrupa’ya yöneldiklerini görüyoruz. Avrupa’ya gidişlerindeki temel amaçları, sivil ihtiyaçlarını karşılamak değil. Aksine sosyal ihtiyaçlarını, yani istihdam ihtiyacını, yani eğitim ihtiyacını, yani istikrarlı bir sağlık hizmetleri ihtiyacını, acil kodu dışındaki sağlık kodu ihtiyaçlarını gidermek istiyorlar. İstihdam istiyorlar. İskan istiyorlar. Sosyal olarak tanınmak istiyorlar. En azından kısmi vatandaşlık istiyorlar. Yoksa bunlar için halihazırdaki misafir statüleri artık sıkıcı olmaya başlamıştır. Bu nedenle Türkiye’nin sığınmacı sorununa yeni bir vizyonla, yeni bir gözlükle bakma ihtiyacı ve vakti gelmiştir.”