Etiket: sığdırdı

  • (Özel Haber) 5 yıla üç dünya şampiyonluğu, 102 madalya sığdırdı

    Son 5 yılda Türkiye’ye sayısız şampiyonluklar kazandıran Mersinli milli atlet Şevval Ayaz, henüz 17 yaşında olmasına karşın, bugüne kadar katıldığı uluslararası ve ulusal yarışmalarda yaşının 6 katı madalyanın sahibi oldu. Yıldızlar 100 metre engellide Türkiye rekorunu elinde tutan Şevval, 5 yıla üç dünya şampiyonluğu, 102 madalya sığdırdı.

    Türk atletizminin yıldızı parlayan genç yeteneklerinden biri olan Şevval Ayaz, 5 yıl önce beden eğitimi öğretmeninin teşvikiyle koşmaya başladı, o günden bu yana da durmaksızın koşmaya devam ediyor. Katıldığı yarışmalarda aldığı madalyaların sayısını bile hatırlamayan Şevval, sadece bu yılın ilk 7 ayında koştuğu 40 yarıştan 35’inde altın madalya kazandı. Türkiye’yi uluslararası alanda temsil ederek, gümüş ve bronz madalyalar dışında üç kez dünya şampiyonu olarak Türkiye’nin ve Mersin’in gururu olan Şevval, bu yıl Belarus, Ukrayna, İtalya, Bursa, Fransa ve Kenya’da yapılan uluslararası yarışlarda Türkiye’yi temsil etti.

    102 madalyalı dünya şampiyonu Şevval’in hedefinde olimpiyat var

    Haftanın 6 günü, günde 3 saat antrenman yapan, Haziran 2017’de Ankara’da düzenlenen Türkiye Yıldızlar Atletizm Şampiyonası’nda 100 metre engelli branşında 13.32 saniye ile Türkiye rekoru kıran Şevval, Temmuz 2017’de Kenya’da katıldığı yarışmada 13.20 saniye ile rekorunu yeniledi. Fransa’nın Nancy kentinde 24-30 Haziran 2017 tarihleri arasında 31 ülkeden 650 atletin katılımıyla gerçekleştirilen Okul Sporları Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 100 metre engellide altın madalya kazanana Şevval, bir başarıya daha imza attı. Bugüne kadar aldığı tüm madalyaları büyük bir sehpasının üstünü tamamen kaplayan, üçü dünya şampiyonluğu olmak üzere 102 madalyası bulunan Şevval’in hedefinde 2020 olimpiyatlarında şampiyon olmak var.

    “Türkiye şampiyonluğumun sayısını bilmiyorum”

    Milli atlet ve Fenerbahçe sporcusu Şevval, Antrenörü Fahri Özen ile birlikte her gün antrenman yaptığı Nevin Yanıt Atletizm Kompleksi’nde, İHA’ya konuştu. Mersin İçel Koleji son sınıf öğrencisi, derslerinde de çok başarılı olan Şevval, ilkokuldayken Beden Eğitimi Öğretmeni Murat Fındık’ın kendisini fark ettiğini ve spora yönelttiğini söyledi. Ailesinin de desteğiyle 12 yaşında Milli Antrenör ve Fenerbahçe Antrenörü Fahri Özen ile tanışmasıyla her gün düzenli antrenman yapmaya başladığını ve bugünlere geldiğini anlatan Şevval, “Bugüne kadar arka arkaya iki Türkiye rekoru kırdım. Önceki rekorum 13.32 idi. Geçen ay Kenya’da yapılan yarışmada 13.20 ile rekorumu yeniledim. Şu an sayısını tam olarak hatırlamıyorum ama 100’den fazla madalyam var. Madalyalar gün geçtikçe artıyor. Çok çalıştım ve bugünlere geldim. Geçen yıl bir, bu yıl bir olmak üzere iki dünya şampiyonluğum var. Türkiye şampiyonluğum ise sayısız, çok fazla var” dedi.

    2015 yılında Çin’in Wuhan kentinde düzenlenen Dünya Okul Sporları Federasyonu (ISF) Okullar Arası Dünya Şampiyonası’nda 110 metre engelli yarışında 14.59 saniye derecesi ile dünya birincisi olan Şevval, “ISF GYMNASIADE 2016 Trabzon yarışlarında ve Fransa’daki Okul Sporları Dünya Atletizm Şampiyonası’nda da 100 metre engellide altın madalya kazanarak dünya şampiyonu oldum” diye konuştu.

    “Hedefim, olimpiyata gitmek ve madalya kürsüsünde İstiklal Marşımızı okutmak”

    Son olarak 2017 Türkiye Kulüpler Şampiyonası’na katıldığını ve bölge şampiyonu olduğunu, bu hafta Eskişehir’de yapılacak final yarışlarında da Türkiye şampiyonluğu için koşacağını vurgulayan Şevval, hedeflerini ve duygularını şöyle anlattı: “2014 yılında milli takıma seçildim. 16 Eylül’de yapılacak Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda hem Türkiye’yi hem Fenerbahçe Spor Kulübü’nü temsil edeceğim. Bundan sonraki hedefim, olimpiyata gitmek ve madalya kürsüsünde İstiklal Marşımızı okutmak. Güzel şeyler yapmak ve güzel dereceler almak istiyorum.”

    “Daha iyi dereceler yapacağım. Buna inanıyorum”

    Tüm başarılarında en büyük destekçisinin ailesi olduğunu vurgulayan Şevval, “Ailem her zaman yanımda oldu, her zaman bana destek verdi. Benimle birlikte her gün stada geldiler ve en zor anlarımda beni motive ettiler. Ayrıca, kulübüm Fenerbahçe, antrenörüm Fahri Özen ve arkadaşlarım da bana destek oldu. Herkese çok teşekkür ederim. Spor, farklı bir şey, yaptığın zaman kendini çok rahat hissediyorsun, yaparken seviyorsun. Bir de hedefin olunca, o hedefe gitmek için çok çalışman gerektiğini biliyorsun. Düzenli antrenman yapıyorsun ki, yaptığın derecelerde karşılığını alınca daha çok mutlu oluyorsun. Anlatılmaz bir duygu. İlk rekor kırdığımda çok mutlu olmuştuk. İnşallah daha iyi dereceler yapacağım. Buna inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Özen: “Şevval’in önü açık, olimpiyatlara gidecek en genç sporculardan biri olacak”

    Genç sporcunun antrenörü Fahri Özen de Şevval’in atletizmi çok sevdiğini, başarılı oldukça da kendisini geliştirdiğini söyledi. Şevval’in, bu işi severek yapan sayılı örneklerden biri olduğunun altını çizen Özen, “Şevval’in antrenörü olduğum için çok mutluyum. Şevval, 5 yıl önce bana geldiği günden itibaren her yıl değil, her gün gelişti. İlk yarışını hatırlıyorum; engel koşarken düştü ve kalkıp devam etti. Bu çok önemli. Bu, hırsını, bu işi sevmesini, devamlılığını anlatıyor. Şevval’in önü açık, şu anda 17 yaşında, olimpiyat için iki yılımız var. Eğer olimpiyat barajını geçersek, 19 yaşında olimpiyata gidecek en genç sporculardan biri olacak. Bu, benim için büyük mutluluk. Hedefimiz, öncelikle 2020 olimpiyatına gitmek ama önümüzde en az iki olimpiyat daha var. Bir aksilik olmazsa biz o iki olimpiyata da gideceğiz, çünkü derecelerimiz onu gösteriyor. Nevin Yanıt da Şevval’e çok destek oluyor. Yaş olarak dereceleri, Nevin’in derecelerine çok yakın. Bu, beni gelecek için umutlandırıyor. Hem Fenerbahçe Kulübü hem federasyon başkanımızın çok desteği var. Ayrıca, Şevval’in annesi, üç yıl boyunca bu kızı dolmuşla her gün buraya getirdi. Onun emeği, en az benimki kadar. Hedefimiz belli. Şevval şu anda 13.20 yıldız koşuyor. Olimpiyat derecesi 13 net. 13 neti de biz iki sene içerisinde çok rahat koşarız” şeklinde konuştu.

  • Midesine 1 kilo 37 gram eroin sığdırdı

    Yozgat’ta bir Afgan’ın midesinde prezervatif içerisine saklanmış 1 kilo 37 gram eroin ele geçirildi.

    Edinilen bilgilere göre, Yozgat Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucuyla Mücadele Şube ekipleri tarafından yapılan yol uygulamasında durdurulan yolcu otobüsünde yabancı uyruklu şahıs üzerinde yapılan aramada, montunun iç cebinde siyah renkli poşet içerisinde 7 adet prezervatife preslenmiş olarak sarılı vaziyette uyuşturucu ele geçirildi.

    Üzerinde kimliği bulunmayan ve kendisinin Afgan uyruklu olduğunu beyan eden şahısın bitkin hali ve şüpheli davranışları dikkat çekti. Şahsın ağırlarının bulunduğunu söylemesi üzerine vücudunda başka uyuşturucu madde olabileceğinden şüphelenen polis şahsı hastaneye götürdü.

    Hastanede çekilen röntgen filminde, midesinde ve bağırsaklarında yabancı cisim olduğu tespit edildi.

    Hastanede 2 gün süreyle tutulan şahsın tuvalet ihtiyacını gidermesi sonucu 61 adet prezervatife preslenmiş toplamda 1 kilo 37 gram eroin maddesi ele geçirildi.

    Daha sonra şahıs adliyeye sevk edildi.

  • 6 yaşına 24 ameliyat sığdırdı

    Antalya’da dünyada nadir görülen “Mikrosefalik Osteodisplastik Primordial Dwarfism Tip 1( Anne karnından başlayan ileri derecede büyüme geriliği ve organ bozukluklarıyla karakterize olan sendrom) hastalığı ile mücadele eden Muhammet Seyit Ali Eryeşil, 6 yaşına 24 ameliyat sığdırdı. Doktorların yaklaşık 2 yıl yaşayabilir dediği Eryeşil bebek, 6 yılı geride bıraktı.

    Antalya’da yaşayan turizmci Osman ve ev hanımı Türkan Eryeşil’in üçüncü çocukları 6 yaşındaki Seyit Muhammet Ali, normal gününde sağlıklı olarak dünyaya geldi. Fakat bir ay sonra minik Muhammet Seyit Ali’nin metabolik rahatsızlıkları baş göstermeye başladı. O günden beri bir ayakları hep hastanede olan Eryeşil ailesinin bebeklerinin hastalığının tanısı ancak 3 hastane ve bir de yurt dışındaki tıp merkezinin girişimleriyle tespit edilebildi. Fizyolojik olarak Seckel Sendromunu andıran fakat, Mikrosefalik Osteodisplastik Primordial Dwarfism Tip 1(MOPD) tanısı konulan Seyit Muhammet Ali Eryeşil’e doktorlar yaklaşık 2 yıl ömür biçti. Haftanın 3 gününü Akdeniz Üniversitesi Hastanesindeki tedavilerle geçiren minik Muhammet Seyit Ali, bugüne kadar 24 ameliyat geçirdi. Bağırsaklarından sıvı gıdayla beslenebilen Seyit Ali, zamanla görme, işitme, yürüme ve oturma yeteneklerini kaybetti. Şuan mama, astım bronşit makinesini kullanan minik Seyit Ali’nin acil olarak oksijen ile aspire makinesine de ihtiyacı var. Eryeşil ailesi, uzun yaşama şansı verilmeyen ve tıp literatüründe 10 vakanın yer aldığı çocuklarını, hastalığına rağmen 6 yaşına kadar hayatta tutmayı başardı. Çocuklarının sağlığına kavuşabilmesi için 6 yılda tüm birikimlerini harcaya ailenin tek isteği Muhammet Seyit Ali’nin daha fazla kendileri ile kalması.

    “2 yılda hastalığın tanısı koyuldu”

    Baba Osman Eryeşil, dünyada ender görülen bir hastalığın teşhisi konulan bebekleri ilk başta çok üzüldüklerini ama zamanla bu duruma alıştıklarını söyledi.

    Bebeklerinin doğumundan iki ay sonra hastane süreçlerinin başladığını hatırlatan Eryeşil, “1,5 yıl boyunca hastalığın teşhisiyle uğraştık. Nedir, ne değildir? Akdeniz Üniversitesi, Ankara Hacettepe Üniversitesi bir de yurt dışından bir üniversite ortak çalışma sonucu hastalığın teşhisini koydular. Dünya da tek olduğu söylendi. O günden bu yana Muhammet ile bu hayat mücadelesini veriyoruz” dedi.

    “24 ameliyat geçirdi”

    Haftanın 3 gününü hastanede geçirdiklerini kaydeden Eryeşil, “İlk 2 yılımız sürekli hastanede geçti. Hastalığın ne olduğunu öğrenmek için. Ondan sonra sürekli tedaviyle bugüne kadar geldik. Yaklaşık 24 ameliyat oldu. Ciddi bir rahatsızlığı var. Şuan duyusal olarak sadece hisleri var. Bizi algılayabiliyor. Görme, duyma, konuşma ve yürüme yeteneği yok. Bağırsaktan besliyoruz, çünkü son yapılan tedaviler sonucunda midesi iflas etti” diye konuştu.

    2 yıl dediler, 6 yıla geldik”

    Maddi durumunun kötüye gitmesi nedeniyle çocuğuna gerekli olan 3 cihazı alamadığını ifade eden Osman Eryeşil, “İlk doğduğunda bize söylenen şu oldu. Çocuğumuzun fazla yaşayamayacağı oldu. 1,5-2 yıl arasında bir yaşamları olduğu söylendi. Biz şükürler olsun ki Muhammet ile 6 yaşına kadar geldik. Biz umudumuzu kaybetmedik. Çocuğumun sağlığı için iş yerlerimi tek tek elden çıkardım. Araçlarımı sattım. Tüm birikimlerimi harcadım. Bir umut, bir çare, bir tedavi yöntemi bulabilir miyiz? diye bekliyoruz”dedi.

    Baba Eryeşil, bebeklerine isminin uzun olmasını ise şöyle anlattı: “Çocuğumuzun 1,5 yıl yaşayabileceği söylendi bize. Bizde ismini uzun koyalım ki uzun yaşasın diye düşündük. Seyit Muhammet Ali ismini o yüzden koydum. Doktorların kararına göre Muhammet’in ölümü bekleniyor. Buna rağmen biz umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Muhammet bizim için çok önemli.”

    “Sıkıntılar var”

    Maddi sıkıntılarının baş göstermeye başladığını dile getiren Eryeşil, “Destek açısından tedavisi için sürekli uzman yerleri arıyoruz. Hastalığın teşhisi için ne yapabiliriz diye uğraşırken çok fazla borç yaptım. Alamadığımız cihazlarımız da var. Muhammet’i 6 aydır Ankara’ya götüremiyorum. Sıkıntılarımız çok büyük. Ama elimizden geldiği kadar biz itinayla Muhammet’e bakıyoruz. Onun başında nöbet tutuyoruz annesiyle beraber dönüşümlü olarak bakıyoruz. Gece 2 saat annesi, 2 saatte ben bakıyorum. Günü öyle atlatıyoruz. Yoksa ani bir olumsuzluk karşısında çocuğumuzu kaybedebiliriz. Her şeye rağmen Muhammet bizim için çok özel bir çocuk” ifadelerine yer verdi.

    “Son dönemlerin yaklaştığını biliyorum”

    Anne Türkan Eryeşil, tüm enerjisini oğluna harcadığını belirterek, Muhammet’in uzun süre kendileriyle birlikte yaşamasını istedi.

    Muhammet’in iki kızından daha farklı bir çocuk olduğunu ve zamanın hiçbir anını boşa geçirmek istemediklerini kaydeden Eryeşil, “Oğlumun yaşamasını için herkesten destek bekliyoruz. Zor günlere hızla yaklaşıyoruz. Doktorlarımız her an her şeye hazırlıkları olmamızı söylüyor. Bir nefes tık dediği anda Muhammet ölebilir. Oğlumun iyi olmayacağını bende biliyorum, son dönemlerimize geldiğimizin farkındayım.Muhammet hiç elimi bırakmasın. Evimizi bir odası hastane odası gibi çevirdik. Ne şekilde olursa olsun oğlumun bizimle kalmasını istiyorum” dedi.