Etiket: Şiddeti

  • Aydınlı tabipler sağlıkta şiddeti masaya yatırdı

    Aydın Tabip Odası öncülüğünde Aile Hekimleri Derneği ve Aydın Barosu iş birliğinde düzenlenen ‘Sağlıkta Şiddet’ konulu panelde sağlıkta şiddet ve şiddetin hukuksal boyutları ele alındı.

    Aydın Tabip Odası öncülüğünde Aile Hekimleri Derneği ve Aydın Barosu iş birliğinde ‘Sağlıkta Şiddet’ konulu panel düzenlendi. Aydın Barosu sosyal tesislerinde düzenlenen panele Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Karagözlü, Aydın Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Abdurrahman Akın, Aydın Barosu Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kaan Akın, Aile Hekimleri Derneği Aydın Şube Başkanı Taner Balbay, Aydın Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, sağlık çalışanları ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.

    Son dönemde Türkiye’de artan sağlıkta şiddet olaylarından örnekler vererek açılış konuşmasına başlayan Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Hakan Karagözlü, “Toplumda yaşanan şiddet olaylarının yüzde 25’i sağlık alanında yaşanıyor. Her gün 30-35 meslektaşımız görevi başında sözlü veya fiziki şiddete maruz kalıyor. Yaşanan bu olaylar hastalarla olan manevi bağımızı koparıyor. Hasta ve hasta yakınlarıyla olan ilişkilerimize zarar veren şiddet olayları motivasyonumuzu da olumsuz etkiliyor. Sağlıkta artan şiddet olaylarının uygulanan yanlış politikalardan kaynaklandığını düşünüyorum. Sağlıkta şiddetin sona ermesi yönündeki taleplerimiz sürekli yineliyoruz. Bu programda sağlıkta şiddeti enine boyuna konuşacağız. Artan iş yükü, acil servislerin acil olmayan hastalara açılması ve çalışma ortamı gibi birçok neden şiddet olaylarını tetikliyor. Sorunun çözülmesi için derhal Sağlıkta Dönüşüm Programından vazgeçilmelidir. İvedilikle kalıcı ve nitelikli bir sağlık yasası meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınarak hazırlanmalıdır. Sağlık hizmeti sunan bir görevlinin görevi başında şiddet uygulayanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır” diye konuştu.

    Başta sağlık olmak üzere artan şiddet olaylarına artık dur denilmesi gerekliğine işaret eden av. Ali Kaan Akın ise, şöyle konuştu: “Sağlıkta şiddetin artmasına neden olan birçok etken var ama bence bunlardan en önemlisi doktorların ötekileştirilmesidir. Toplumda, doktorlara yönelik bir ötekileştirme politikası izlendiği kanaatindeyim. Ötekileştiren değil, kucaklayan bir nesil yetiştirebildiğimiz zaman bu sorunların tamamen ortadan kalkacağı kanaatindeyim”

    Prof. Dr. Pınar Okyay’ın moderatörlüğünde sağlıkta şiddet ve şiddetin hukuksal boyutlarının ele alındığı panelde Prof. Dr. Hakan Çörekçioğlu “İnsan ve şiddet”, Doç. Dr. Hülya Arslantaş “Yaygınlık ve risk faktörüleri”, Dr. Serkan Kalınomuz “Aile hekimliği ve şiddet” ve Avukat Mustafa Güler ise “Sağlıkta şiddetin hukuksal boyutları” konularındaki sunumlarını katılımcılarla paylaştı.

  • Alıcık; “Şiddeti önlemenin yolu sosyal bilinç oluşturmaktan ve eğitimden geçmektedir”

    Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

    Başkan Alıcık yayınladığı mesajda, kadınlara yönelik psikolojik ve fiziksel şiddetin kabul edilemez olduğunun altını çizerek “Kadınların sosyal ve ekonomik anlamda özgürlüklerini savunmak ve bunu desteklemek ortak gayemiz olmalıdır. Şiddetin yalnızca fiziksel boyutları değil psikolojik boyutlarının da önüne geçilmeli, her anlamda adaletli bir yaklaşım sergilenmelidir. Ülkemizin gelişmesi ve çocuklarımızın iyi bir dünyada büyümesi, yalnızca kadınlara verilen değerin artması ile mümkündür. Türü her ne olursa olsun ‘şiddet’ kabul edilemez, katlanılamaz bir olgudur. Kadına yönelik şiddeti önlemenin yolu ise sosyal bilinç oluşturmak ve eğitimden geçmektedir” ifadelerini kullandı.

  • Tekirdağ’da yağışın şiddeti gün ağarınca ortaya çıktı

    Tekirdağ’da etkili olan şiddetli yağışın ardından meydana gelen selin verdiği hasar gün ağarınca ortaya çıktı.

    Tekirdağ’da dün akşam saatlerinde bir anda bastıran şiddetli yağışla birlikte merkez ilçe Süleymanpaşa’nın bazı bölgelerinde su baskınları yaşandı. Özellikle taşan Değirmenaltı Deresi boyunda birçok evi su bastı.

    Gece boyunca etkili olan yağışın verdiği maddi hasar gün ağarınca ortaya çıktı. Sel nedeniyle yollarda ve orta refüjlerde kopmalar oluşurken, bazı duvarların demir parmaklıklarının kopup yollara savrulduğu gözlendi. Değirmenaltı Mahallesi’nde taşan dere nedeniyle yollar çamurla kaplanırken TESKİ ve belediye ekipleri cadde ve sokaklar ile su basan evlerdeki çalışmalarını sürdürüyor.

  • BM Genel Sekreteri Guterres: “Myanmar yetkililerini şiddeti sonlandırmaya çağırıyorum”

    Birleşmiş Milletler(BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Myanmar yetkililerini askeri harekatı askıya almaya, şiddeti sonlandırmaya, hukukun üstünlüğünü sağlamaya ve ülkeyi terk etmek zorunda kalanların geri dönüş hakkını tanımaya çağırıyorum” dedi.

    BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Rohingya Müslümanlarının onlarca yıldır kötüye giden durumunun Myanmar’ın sınırlarını aşarak bölgedeki istikrarı bozduğunu ifade etti. Guterres, geçen hafta 125 bin Rohingya Müslümanının Bangladeş’e kaçtığını belirterek, burada insani durumun felakete dönüştüğünü söyledi. Bangladeş’e kaçan Ronhingya Müslümanlarının sayısının şu anda 380 bine ulaştığını ifade eden Guterres, buradaki insanların geçici yerleşim yerlerinde kaldıklarını, kadınlar ve çocukların yetersiz beslendiklerini bu nedenle açlık çektiklerini belirtti. Guterres, “Tüm ülkeleri insani yardım için yapılabilecek ne varsa yapmaya çağırıyorum. Bildiğiniz üzere, geçen hafta endişemi dile getirmek için Güvenlik Konseyine resmi bir mektup yazmıştım. Bugün Konseyin bu krizi tartışma kararını memnuniyetle karşılıyorum” dedi.

    Guterres, Myanmar güvenlik güçlerinin sivillere karşı gerçekleştirdiği kabul edilemez saldırıları doğrulayan raporların bulunduğunu ifade ederek, BM ve uluslararası sivil toplum örgütleri tarafından Müslümanlar için yapılan yardımların bozulduğunu söyledi. “Myanmar yetkililerini askeri harekatı askıya almaya, şiddeti sonlandırmaya, hukukun üstünlüğünü sağlamaya ve ülkeyi terk etmek zorunda kalanların geri dönüş hakkını tanımaya çağırıyorum” diyen Guterres, Myanmar yetkililerini BM kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve diğer kuruluşlar tarafından yapılan yardımlara izin vermeye çağırdığını ifade etti. Guterres, “Krizin temel nedenlerini çözmek için etkili bir eylem planı hazırlama çağrımı tekrar ediyorum. Arakan Müslümanları hareket özgürlüğü ve işgücü piyasalarına erişim, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi normal bir hayat sürme imkanı tanıyan yasal bir statüye sahip olmalıdır” dedi.

  • Üvey anne şiddeti gördüğü iddia edilen 3 yaşındaki kızın öz annesi tepkili

    Karabük’te 3 yaşındaki kız çocuğunu darp ettiği iddia edilen üvey anne çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kızına banyo yaptırdığı sırada darp izlerini fark edip polise giden öz anne ise, “Çocuğumu geri istiyorum. Ömür boyu peşindeyim, bırakmam” dedi.

    2 yıl önce Fatma A. ile ikinci evliliğini yapan inşaat işçisi 32 yaşındaki Ali A., 3 gün önce eve geldiğinde ilk eşinden olan 3 yaşındaki kızı E.A.’yı göz çevresindeki morluk ve şişlik nedeniyle Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Küçük kız tedavi altına alınırken, tespit edilen cilt altında yüzeysel yaygın doku lezyonları ve çok sayıda yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğine ilişkin rapor verildi. Doktorların durumu polise bildirmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Yapılan araştırmada E.A.’nın öz annesi Ayfer K.’nın geçen 15 Haziran’da polise başvurarak, eski eşi Ali A. ve onun eşi Fatma A.’dan kızına şiddet uyguladıkları iddiasıyla şikayetçi olduğu ancak çiftin adreslerinde bulunamaması nedeniyle ifadelerinin alınamadığı belirlendi. Bunun üzerine Fatma ve Ali A. çifti gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden üvey anne Fatma A., ’kasten yaralama’ suçlamasıyla tutuklandı. Fatma A. 1 aylık erkek bebeği ile cezaevine konulurken, eşi Ali A. delil yetersizliğinden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. E.A. adlı küçük kız ise Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ekiplerince koruma altına alınarak Sevgi Evi’ne yerleştirildi.

    Anne Ayfer Kuzucu: “Kızımı istiyorum”

    Gökçebey ilçesinde ikamet eden 27 yaşındaki Ayfer Kuzucu ise, kızına yapılanlara günler boyunca ağladığını ifade ederek, “Biz boşandık. Beni tehdit etti. Boşanmazsam kendisinden beni ölümle tehdit etti. Bana ’Evden ayrılmayacak mısın? Evden cenazen çıkacak’ dedi. Bende can güvenliğimi koruyup korkumdan da kızımın velayetini verdim. Boşandıktan sonra kızım bende bir ay kaldı. Bana eski kocam ’Kıza bakıcı tuttum’ dedi. Çocuğu almaya geldiğini söyledi. Sonra lafı çevirip evlendiğini söyledi. Ben de beni ilgilendirmediğini söyledim. Çocuğu benden aldıktan sonra üvey anne şiddet uygulamaya başlamış. Hamile olduğunu duydum, şu anda çocuğuyla beraber cezaevindeymiş. Benim çocuğumu da devlet kurumu almış. Geçen 15 Haziran akşamı çocuğu banyo yaptırmıştım. Bir baktım darp olayını gördüm. Sağ tarafında dört tane morluk vardı, sol bacağında bir tane, bir tane sırtında morluklar vardı. Bende bunun üzerine hastaneye gidip darp raporu aldırdıktan sonra babasından ve üvey annesinden şikayetçi oldum. Kızıma ikisinin baktığını söyleyerek, onlardan şüphelendiğimi söyledim. Çocuğu teslim etmemek için velayet davası açtım. Dava şu anda sürüyor. Hakim çocukların ikisini de bana vermiş. Kimin dövdüğünü bilmiyorum ama kim dövdüyse cezasını bulsun. Kızıma sorduğumda üvey annesinin ve babasının dövdüğünü söyledi. Bende nasıl dövdüklerini sordum. Kızım da bana ’Babam elime terlikle vuruyor, üvey annem de yüzüme tokadıyla vuruyor’ dedi. Ben çocuğumu istiyorum. Kim dövdüyse cezasını çeksin. Çocuğumu almak istiyorum, çocuğumu geri istiyorum. Ömür boyu peşindeyim, bırakmam” dedi.