Etiket: Şiddeti

  • Patlamanın Şiddeti Gün Ağarınca Ortaya Çıktı

    Mardin’in Nusaybin ilçesinde dün 6 askerin yaralandığı patlamanın şiddeti gün ağarınca ortaya çıktı.

    Terör örgütü PKK mensuplarının, sokağa çıkma yasağının devam ettiği Nusaybin ilçesi Cizre yolunda dün askeri aracın geçişi sırasında patlattıkları bombanın şiddeti gün ağarınca ortaya çıktı. Patlamada, büyük zarar gören yolun bir şeridi halen kullanılamazken, trafik tek şeritten sağlanıyor.

    Patlamada, askeri aracın hemen arkasında bulunan ve bombanın şiddeti nedeniyle oluşan çukura düşerek, kaza yapan 01 CLJ 17 plakalı tankerin sürücüsü, “Askeri aracın arkasından yola devam ediyordum. Nusaybin’e girmek üzereydim. Askeri araç geçerken patlama oldu. Arkasından ben geliyordum. Ben de çukura düştüm. Yapacak hiçbir şeyim yoktu. Dizim ve alnımdan yara aldım. Dişlerim kırıldı. Hastanede tedavi edildim” dedi.

    Patlamada, zırhlı aracın içerisinde bulunan 6 asker yaralanmıştı.

  • Kadına Şiddeti Protesto İçin Kanlı Kefen Giydiler

    Manisa’da Eğitim-Sen öncülüğünde toplanan bir grup kadın, kadına şiddeti protesto etmek için kanlı kefen giyip yürüyüş yaptı.

    Manisa Eğitim-Sen Şubesi önünde toplanan bir grup kadın, kadına yönelik şiddeti protesto etmek için önce üzerlerine kırmızı boyayla kan görünümü verilmiş kefen giydi. Ardından ağızlarına siyah bant takan kadınlar ellerine aldıkları meşalelerle birlikte yürüyüşe geçti. Herhangi bir sloganın atılmadığı yürüyüş Manisa Eğitim-Sen Şube önünde başlayarak Mustafa Kemal Paşa Caddesi’ne oradan da Manolya Meydanı’na doğru gerçekleşti. Manolya Meydanı’nda ulaşan kadınlar burada yere oturarak sessiz eylemlerine devam etti. Bazı vatandaşlar olup biteni anlamaya çalışırken bazıları ise ilginç eylemi cep telefonuyla fotoğrafladı. Eylem olaysız bir şekilde sona erdi.

  • 25 Kasım Kadına Karşı Şiddeti Önleme Günü Kutlamaları

    25 Kasım Kadına Karşı Şiddeti Önleme Günü nedeniyle Malatya Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Komisyonu üyeleri kadın avukatlar, Malatya Barosu toplantı salonunda basın açıklaması yaptı.

    Avukatlar adına açıklama yapan Malatya Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Av. Duygu Hanlıoğlu 25 Kasım gününün kadınlarla ilgili diğer günlerden önemli bir farkı olduğunu ifade etti. Hanlıoğlu, “O da dünya üzerinde yaşayan tüm kadınların ve kız çocuklarının giderek artan ve çeşitli biçimlerde maruz kaldıkları cinsiyete dayalı şiddete odaklanılmış olmasıdır. Bugün, kadına yönelik şiddet olgusu, hem kadını hem de tüm toplumu saran sosyoekonomik koşullar, politik gelişmeler ve kültürel etkenlerle birlikte değerlendirilmesi gerekliliğini dünyanın gündemine taşıma gibi bir işlevi yüklenmektedir” diye konuştu. Biyolojik ve fiziksel çevrenin yanında sosyal çevrenin de sağlıklı olmasının en temel anayasal hak olduğunu vurgulayan Hanlıoğlu “Sağlıklı bir sosyal çevrenin oluşması ve yasalarla verilen hakların tamamının toplumsal hayatta uygulanabilir bir hal almasının ve bunun sürdürülebilmesinin önündeki en büyük engellerden biri bireysel ve toplumsal şiddettir. Şiddetin temelinde ise kadına yönelik şiddet yatmaktadır. Yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlenen habere göre 2015 yılında 255 kadın öldürülmüştür. Sadece 2015 Ekim ayında Kadın erkek ilişkileri, erkek şiddeti nedeni ile 25 Kadın öldürüldü, 15 Kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi,5 kadın ve kız çocuğuna zorla fuhuş yaptırıldı, 29 kadını yaralandı, 6 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuldu. Bu kadınların %22 si boşanmak ve ayrılmak istediği, partnerinin barışma teklifini veya karşıdaki erkeğin birliktelik teklifini kabul etmediği için öldürüldü. Öldürülen kadınlardan bir tanesi, katili hakkında 3 kez koruma kararı çıkartmıştı. Ancak yasaya rağmen kadına karşı şiddet çığ gibi büyümekte, azalması beklenirken çoğalmaktadır” dedi.

    Kadına yönelik şiddetle mücadelede ciddi ve kapsamlı bir eylem planının hızla hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Av. Duygu Hanlıoğlu, “Türk Ceza Yasamızda mevcut olan ve hakim takdirine bırakılan; tahrik indirimi ve iyi hal indirimi, erkek terörüne maruz kalan şiddet mağduru kadınlarda, tecavüz ve taciz mağduru kadın dosyalarında uygulanmaması toplumsal tepkiler ile sağlanmalıdır. Zira bu indirimler tamamen hakim takdirinde olup, hakimin takdiri toplumsal baskı ile sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı. Risk gruplarına, şiddetle sık karşılaşan meslek gruplarına ve kamuya yönelik eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına da hız verilmesi gerektiğini dile getiren Av. Hanlıoğlu “Hangi yasayı getirirsek getirelim, ailede ve toplumda bu yetiştirilme sorunları aşılmadan, temel eğitimde, hatta anasınıfında bu yönde eğitim metotlarıyla dersler verilmeden yasaların bir anlamı kalmamaktadır. Her gün çığ gibi büyüyen kadına yönelik salt şiddet, öldürme fiillerinin önüne geçilemeyecektedir. Kadın güçlenip, eğitim alıp özgüvenini geliştirdikçe kurduğu aile, yetiştirdiği çocuklarda sağlıklı, özgüvenli olacak, güçlü bir toplumu oluşturacaktır. Malatya Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak bizler, Güçlü ve sağlam bir toplum için kadına şiddete ‘hayır’ diyoruz” şeklinde konuştu.

  • 25 Kasım Kadına Şiddeti Engelleme Günü

    Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Başdanışmanlarından Kişisel Gelişim ve NLP Uzmanı Rukiye Orhan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle açıklamada bulundu.

    Orhan açıklamasında şöyle dedi:

    “Ekonomik Sistem dayağın meşruluğu temeli gibi çıkar karşımıza ’’Kızını dövmeyen dizini döver’’ ile çıkar karşımıza. Dayak yiyen kadın için mutlaka bir sebep aranır. Bu sebeplerin başında da namus gelir. Bu sözcükte ilk akla gelen kadındır. Günümüzde namusunu kaybetmiş onca erkek varken? Acaba Namus gerçekten de kadına özgü bir durum mudur? Hayır. Namus insana ait bir kavramdır. Kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin sebeplerinden bir diğeri de kadının hak ve özgürlüklerini kullanmak için karşısında kendisini anlamayan erkekle girdiği çatışmalar sonucunda yaşanmaktadır. Erkek psikolojik şiddet uygulayarak veya kadını öldürerek bu duruma son vermeyi seçmektedir. Psikolojik şiddette ise kadın aşağılanma, hor görülme sonucu özgüvenini yitırmekte, başına hareket edemeyen, korkak bir kadın haline dönüşmekte ve erkeğe muhtaç konuma gelmektedirler. Bu da kadını sindirmenin bir çeşit yolu olarak görülmektedir. Sonuç olarak hayata renk katan, hayatın her alanında emeği olan kadınlara hak ettiği değer verilmelidir.”

  • Avukatlar, Erkek Maketleri Üzerinden Şiddeti Protesto Ettiler

    Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu avukatları, Türkiye’de kadına yönelik şiddeti yaptıkları basın açıklaması ve sergi ile kınadı.

    Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu, 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında, adliye binası önünde basın açıklama yaptı. Kadın hakları kurulu adına basın açıklaması yapan Gamze Ökte Kılıçkap, 25 Kasım’ın dünyanın her yerinde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik giderek artan cinsiyete dayalı şiddetle mücadeleye dikkat çekmek amacıyla özel bir yeri olduğunu söyledi.

    Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu aktaran Kılıçkap, “Hangi yasayı getirirsek getirelim ailede ve toplumda çocukların cinsiyetçi yetiştirilmesi sorunu aşılmadan, temel eğitimde, hatta ana sınıfında bu yönde eğitim metodlarıyla dersler verilmeden, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmandan yasaların bir anlamı kalmamakta, her gün çığ gibi büyüyen kadına yönelik şiddetin ve öldürmenin önüne geçilememektedir. Kadınlara yönelik şiddetin büyümesinin bir nedeni de sanıklar lehine uygulanan indirimlerin erkeklik indirimlerine dönüştürülmesidir. İndirimler doğru uygulanmamaktadır” dedi.

    Yerel ve ulusal medyaya 2015 yılında yansıyan haberlerden örnekler veren Kılıçkap, “Bu yılın ekim ayına kadar erkekler, 236 kadını boşanmak istedikleri veya evlenmek istemediği için öldürdü. Kadına yönelik şiddet artarak devam etti. 15 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi. 5 kadın ve kız çocuğuna zorla fuhuş yaptırıldı, 29 kadın yaralandı, 6 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuldu. Öldürülen kadınlar arasında koruma altında bulunanlar, hatta katili hakkında 3 kez koruma kararı çıkartmış olan da vardı. Adalet mekanizmasındaki eşitsizliği gidermek için kadına yönelik şiddetle mücadele için hazırlanan Ulusal Eylem Planı hızla ve kararlı bir şekilde devlet politikasıyla hayata geçirilmelidir” ifadelerine yer verdi.

    Avukatlar ardından adliye sarayı içinde kadına yönelik şiddetin erkek maketleriyle ve çeşitli yaftalarla resmedildiği sergiyi gezdi. Kadın avukatlara erkek avukatlar da destek verdi.