Etiket: Şiddeti

  • Paris’te polis şiddeti karşıtı protesto

    Paris’te polis şiddeti karşıtı protesto

    Fransa’da polis şiddetine karşı kurulan birçok dernek tarafından ülkede devam eden polis şiddetine karşı protesto düzenlendi. Protestoya başkent Paris’te geçtiğimiz yıl polis tarafından gözaltına alındığı sırada hayatını kaybeden göçmen Cédric Chouviat’ın ailesi de katıldı.

    Fransa’da polis şiddetine karşı kurulan birçok dernek tarafından başkent Paris’te polis şiddetine karşı protesto düzenlendi. Protesto sırasında geçtiğimiz sene Paris’te polis tarafından gözaltına alındığı sırada boynu kırılan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Cedric Chouviat’in katili olduğu iddia edilen 4 polisin görevlerine devam etmesi nedeniyle hükümete tepki gösterildi. Protestoya, Chouviat’ın ailesi de katıldı.

    Chouviat’ın babası, oğlunun gözaltına alındığı sırada kendisi ile motor kaskı üzerinden telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve Chouviat’ın polislere, “Bastırmayın boğuluyorum” dediğine bizzat şahit olduğunu açıkladı.

    Protestoda ellerinde, “Beni 4 polis 3 Ocak’ta öldürdü. Ama hala o polis memurları görevini sürdürüyor” yazan pankartlar taşıyan göstericiler yürüyüş boyunca, “Canımızı emanet ettiğimiz polis canımızı alıyor. Cedric için Adalet istiyoruz” sloganları attı.

    Gösteriye katılan bazı dernekler ise, Küresel Güvenlik Yasası’nda değişiklik yapılmasına rağmen yasanın polislere geniş yetkiler sağladığını iddia etti. Fransız polisinin yeni çıkarılacak yasanın ardından daha fazla orantısız güç kullanabileceğini ileri süren birçok dernek ve kuruluş ise Küresel Güvenlik Yasası’nı protesto etti.

    Fransa’da polis şiddeti sonrası hayatını kaybeden Chouviat, geçtiğimiz sene 3 Ocak’ta girdiği polis kontrol noktasında gözaltına alınmak üzere boynuna baskı uygulanarak yere yatırılmış, fakat uygulanan baskı sonucu boynu kırılmıştı. Chouviat, olayın hemen ardından ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede 2 gün sonra hayatını kaybetmişti.

    Fransa Ulusal Polis Genel Müfettişliği tarafından yapılan açıklamada, 4 polis memurundan birinin, Chouviat’ı yere yatırmak için “arkadan boğma” olarak tabir edilen bir tekniği kullandığı belirtilmişti. Söz konusu 4 polis memuru tarafından imzalanan olaya ilişkin ilk raporda ise “arkadan boğma” tekniğinden bahsedilmemesi ise dikkat çekmişti.

    Eski Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner, boyundan bastırılarak gözaltına alma uygulamasının geçtiğimiz sene Haziran ayında uygulanmadan kaldırılacağını açıklamıştı.

  • Başkan Ege; Kadına karşı her türlü ayrımcı ve şiddeti kınıyoruz

    Başkan Ege; Kadına karşı her türlü ayrımcı ve şiddeti kınıyoruz

    AK Parti Efeler İlçe Kadın Kolları Başkanı Hümeyra Ege, ‘25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada “Bizim kültürümüzde, medeniyetimizde, dinimizde kadına ve kız çocuklarına kötü muamelenin yeri yoktur. İnancımızda kadın, cennet ayakları altına serilen annedir” diyerek kadına karşı her türlü ayrımcı ve şiddeti kınadıklarını söyledi.

    Kadının önemi ve değeri ile ilgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizin bir çok hadisi şerifinin olduğunu hatırlatan AK parti Efeler İlçe Kadın Kolları Başkanı Hümeyra Ege, “Toplumumuzun asıl değerleri olan hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma gibi toplum ve aile yapısını kuvvetlendiren değerlerimizi kaybedip, şiddetin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz. ‘Kadınlara karşı ayrımcılık ırkçılıktan beterdir’ diyen Cumhurbaşkanımız, AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde biz kadınlar kadına yönelik şiddete, istismara, tacize ve ayrımcılığa karşı mücadeleye devam edecek, bu ayıbı el birliğiyle ülkemizden tamamen sileceğiz” dedi.

    Başkan Ege, açıklamasının devamında “Anne olan, eş olan, kardeş olan, evlat olan hepsinden önemlisi diğer yarımız olan kadına yönelik her türlü ayrımcı davranışı ve şiddeti kınıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Alcan: “Karantina Türkiye’de şiddeti arttırdı”

    Alcan: “Karantina Türkiye’de şiddeti arttırdı”

    Mobbing ile Mücadele Derneği Danışma Kurulu Üyesi ve Erzurum Temsilci Başkanı Jale Özerzurumlu Alcan, 2 Ekim Uluslararası Şiddetsizlik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Karantina Türkiye’de şiddeti arttırdı” dedi.

    Temsilci Başkan Jale Özerzurumlu Alcan, “Çocuğa şiddet, Kadına şiddet, Erkeğe şiddet, Çalışana şiddet, Hayvana şiddet Okulda, Evde, İşyerinde; Her yerde! Şiddet artışının nedenleri neler? Covid 19 Pandemi salgını sebebi ile şiddet arttı mı?” konularında önemli değerlendirmelerde bulundu.

    Covid- 19 koronavirüsün yayılmasını durdurmak için dünyada ve ülkemizde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar ile birlikte şehirlerde okullar, kahvehaneler, sokaklar boşaldı aynı çatı altında uzun süreli bulunmanın getirdiği zorluklara ilaveten işyerlerinde esnek çalışma saati uygulaması da şiddetin artmasına neden olduğunu dile getiren Alcan, “Yalnızca ülkemizde değil Amerika, Çin, İtalya, İspanya, Almanya, Kanada gibi dünyanın pek çok ülkesinde de şiddet vakaları artıyor. Kısaca bu süreci ev içi şiddet ve işyeri şiddetin arttığı bir dönem olarak ifade edebilirz” dedi.

    ’’Karantina Türkiye’de Şiddeti Arttırdı’’

    Türkiye’de 2020 yılı resmi rakamlar açıklanmasa da örgütler, dernekler hatta başvuru hatları Alo 170, 155, 144,183 yetkilileri vakalarda ciddi artış olduğunu anlatan Alcan, açıklamasını şöyle sürdürdü;

    “Ülkemizde çalışanın en fazla psikolojik şiddet( mobbing) gördüğü yer işyeri. Kadın cinayetlerinde ise ev, meskûn veya metruk konut/ kadının işyeri gibi daha geniş bir saha içderisinde görülmektedir. İzolasyon veya sokağa çıkma yasağı nedeniyle evlerde kalma kısıtlamasının uygulandığı dönemlerde ev içi şiddet artışı ayrı bir önem arz ederken esnek çalışma saati uygulaması da (home Office) ev ve işyeri şiddetini körükleyen ayrı bir faktör olarak devreye girmiş oldu. Koronavirüs ile başlayan bu olağanüstü döneme ilişkin özel bir durum ise şiddet gören kadınlar ve çocukların karantina sırasında şiddet faillerinden kaçamaması ve zorunlu olarak aynı mekanı paylaşmalarıdır. Kadın örgütleri, çocuk ve hayvan hakları savunucuları resmi makamlardan koronavirüs önlemleri kapsamında şiddete yönelik önlemler içeren yasaların uygulanması, sığınma evlerinin sayısının arttırılması, çocuk tacizi kapsamında yaptırım, hayvan hakları vb acil yardım mekanizmalarının düzenlenmesiyle ilgili hükümetten acil önlem paketi talep ediyorlar. Özellikle kadınlara yönelik şiddet ve taciz/tecavüz suçlarında “arabuluculuk/uzlaştırma”, “erteleme”, “paraya çevirme”, “ön ödeme” ve ‘tahrik indirimi’ gibi uygulamalar bu eşitsizliğin somut göstergeleri olarak karşımıza çıkmakta ve şiddetin daha çok artmasında belirgin bir rol oynadığını ifade ediyorlar.”

    “İstifa edemiyorum, ne yapmalıyım?”

    Korona hepimizin bildiği gibi küresel bir felaket. Bu tür kriz dönemlerinde toplumda hâlihazırda var olan eşitsizlikler daha fazla artar. Türkiye’de de çalışanların işyerlerinde bir takım sıkıntılar olduğunu bildiklerini Mobbing ile Mücadele Derneği’ne yapılan Mağdur Başvuru Formundan (https://mobbing.org.tr/magdur-basvuru-formu/) belirten Jale Alcan “Korona virüs gerekçesi iş görenin işyerinde psikolojik tacize(mobbing) uğramasına sebep olmamalı. Bunun için işyerlerinde ne tür yeni düzenlemeler yapılacağı ve hangi önlemlerin alınacağı konusunda şeffaf bir süreç işletilmeli” dedi. Bütün olağanüstü dönemlerde güç bakımından eşitsiz olan gruplara şiddetin arttığını vurgulayan Alcan, bu özel duruma karşı çözüm geliştirilebileceğine, bunu pek çok ülkenin tecrübe ettiğine işaret etti.

    Jale Alcan “Ekmek Param; İstifa edemiyorum, ne yapmalıyım? “istifaya zorlama, sürekli görev yeri değişikliği, hakaret, kötü muamele, cinsel taciz zorluğuyla derneğimize başvuruyorlar. Mağdur ve zorba aynı mekânda bulunduğu için iletişimin zorlaştığı durumlar yaşıyoruz” açıklamasını yaptı.

    ‘’Covid 19 Pandemi salgını ve karantinadan sonra Türkiye’de İşyeri Şiddeti – Mobbing artmasından endişeliyiz’’

    Alcan, “Covid 19 Pandemi salgını sonrası mobbing mağdur başvurusunda bulunan çalışanların sayısında artış olduğu ve şikâyet dağılımına bakıldığında yaklaşık % 60’ının istifaya veya emekliliğe zorlama, ücret adaletsizliği, görev yeri değişikliği, dışlama, hakaret ve kötü muameleye maruz kaldığını görüyoruz. Çalışma hayatının herhangi bir alanında mobbingin ve yıldırmanın artmasının sosyal hayatta da şiddetin yaygınlaşmasına neden olmaktadır. İşsizlik, adil şeffaf olmayan yönetimler, liyakat sisteminin işlemeyişi ve yetersiz iletişim mobbingi artırıyor. Özellikle Mart 2020’den itibaren mobbing mağdurlarına imkânlar ölçüsünde bilgilendirme, eğitim desteği, hukuki destek ve psikolojik destek sağlamaya çalışıyoruz. Mobbing ile Mücadele Derneği’ne yapılan başvuruları değerlendiriyor, mağdurlara yol gösteriyoruz. 2 Ekim Dünya Şiddete Hayır Günü’nde Mobbing Kanuna ihtiyaç var, çıkartılmalıdır çünkü şiddet kolektif ve bütüncül bir olgudur ancak bütüncül bir bakış açısıyla önlenebilir, mücadelesi de topyekûn olmalıdır’’ dedi.

  • Kadına şiddeti tasarladığı renkli elbiselerle anlattı

    Kadına şiddeti tasarladığı renkli elbiselerle anlattı

    Erzurum’da Moda Tasarımcısı Safiye Sarı düzenlediği sergide renkli elbiselerle kadına şiddeti anlattı. Sarı, ‘sen olsaydın ne yapardın’ sorusunu 300 kişiye sordu, verilen cevaplara göre ise kadın şiddetine dikkat çekmek için farklı renklerde elbise tasarladı.

    Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Başkanı Öğr. Üyesi Dr. Safiye Sarı Erzurum Kongre Binasında kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için sergi açtı. Sarı kendi tasarladığı renkli kıyafetlerle kadına şiddete karşı tepki gösterdi.

    Geçen sene yine kadına şiddete dikkat çekmek için 10 gelinlik tasarımıyla sergi açan Moda Tasarımcısı Sarı, kıyafetlerin üzerine ‘sen olsaydın ne yapardın’ sorusunun bulunduğu not kağıtlarını bıraktı. Sergiye katılan 300 kişi anne, baba, abla, ağabeyi konumunda olduğunda neler yapacaklarını notlara yazdı. Sarı, bu notları toplayarak verilen cevaplara göre farklı renklerde elbiseler tasarladı. Kongre Binasında sergilenen rengarenk kıyafetler vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördü.

    “Verilen cevaplar yüzey tasarımlarına dönüşerek elbise haline getirildi”

    Kadına şiddete yönelik sorulara gelen cevapları yüzey tasarımına dönüştürdüğünü belirten Moda Tasarımcısı Safiye Sarı, “Kadına şiddet temalı sergiye katılan 300 kişiye belirli sorular soruldu. Katılımcılara sorulan sorulara el yazısıyla cevaplar verilmesi istendi. Sorular kadına şiddete yönelik sorulmuş sorulardı. Sorduğumuz sorulara gelen cevaplar yüzey tasarımlarına dönüşerek elbise haline getirildi. Yüzey tasarımları ise bu çalışmanın kumaş tasarımlarını meydana getirdi. Hazırladığımız yüzey tasarımları renk konusuyla egemen hale getirildi” dedi.

    “Rengin adı ne olursa olsun biz şiddete yönelik verdiği mesajla ilgileniyoruz”

    Kadınlara şiddet uygulayan erkekler hakkında yasal yetersizlik olduğunu da kaydeden Sarı, “Egemenlik dediğimiz şey temel tasarımda bir unsurun diğer unsurlara egemen olmasıdır. Biz çalışma yaparken bir unsurun diğer unsurdan daha baskın olmasını isteriz. Bunun amacı ise etkiyi yükseltmektir. Bu projede etkinin yüksek olması gerekiyordu, dolayısıyla biz bu etkiyi artırmak için egemen renkleri kullandık. Biz kadınlar renklere benziyoruz, Rengarenk kadınlarız yani. Her bir rengin kendi içerisinde farklı anlamlarda varlık değerleri var. Rengin adı ne olursa olsun biz şiddete yönelik verdiği mesajla ilgileniyoruz yani anlamından çok gözde bıraktığı etki önemli. Kadına şiddet çok önemli bir konu ve kanayan bir yaradır. Ne yazık ki bu konu ile alakalı yasal düzenlemelerde de eksiklerimiz var” açıklamalarında bulundu.

  • Ukrayna’da maske takmayan yaşlı adama polis şiddeti

    Ukrayna’da maske takmayan yaşlı adama polis şiddeti

    Ukrayna’da polis, maske takmayan yaşlı adamı şiddet uygulayarak gözaltına almaya çalıştı.

    Ukrayna’nın Çernovtsi şehrinde bulunan Kamarova Caddesi’nde polis, maske takmayan yaşlı adamı darp ederek, gözaltına almaya çalıştı. Polis, yaşlı adamı yere yatırarak, kelepçe taktı. Yaşlı adam polisin müdahalesi sonrası fenalaşırken, çevredekiler polislere tepki gösterdi. Adamın fenalaştığını gören polis kelepçeleri çıkararak, olay yerine ambulans çağırdı. Çevredeki vatandaşlar ise olay anını telefonları ile anbean kaydetti. Ülkede korona virüs salgını nedeniyle maske takmak zorunlu olurken, maske takmayanlara ve karantina kurallarını ihlal edenlere 17 bin Grivna (4 bin 300 TL) para cezası kesiliyor.

    Yaşlı adama, Ukrayna İdari Suçlar Kanunu’nun 173. Maddesi (Holiganlık), 185. Maddesi (Görevi başındaki güvenlik güçlerine zorluk çıkarma) ve 44-3. Maddesi (Karantina kurallarını ihlal) gereğince 2 ayrı protokol düzenlenerek ceza kesildi.

    Öte yandan, Ukrayna’da toplam korona virüs vaka sayısı 54 bin 133’e, can kaybı ise bin 398’e yükseldi.