Etiket: Şiddete

  • Kadınlar, Şiddete Hayır Diyerek Futbol Oynadılar

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle halı sahada bir araya gelen kadınlar, kadına şiddete hayır diyerek futbol oynadılar. Galatasaray ve Fenerbahçe formaları giyerek top oynayan kadınlara taraftarlar da destek verirken, kadınların birbirlerine karşı hoşgörülü tavırları beğeni topladı.

    Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Denizli Şubesi tarafından bu yıl 7.’si düzenlenen ‘Annem Futbol Oynuyor’ etkinliği kapsamında 4 takım halı sahada buluştu. Kadınlar çocukları ve eşleriyle maça gelirken, erkeklerin maç öncesi eşlerine taktik verdiği görüldü. Maç öncesi takımlar centilmence birbirlerine başarı dilerken, TÜFAD tarafından kadınlara çiçekler verildi. Kadınlar maç öncesi ısınırken, yaptıkları hareketler büyük beğeni topladı. Seremonide bir araya gelen kadınların hep bir ağızdan ‘Kadına şiddete hayır’ demesi de büyük alkış aldı.

    “KADINA KARŞI HER TÜRLÜ ŞİDDETE HAYIR DEMEK İÇİN BURADAYIZ”

    Galatasaray forması giyen Alev Ölçek, her türlü şiddete karşı olduklarını belirterek, “Bu etkinliğin amacı kadına şiddete hayır demek. Ayrıca kadının her yerde olabileceğini göstermek istedik. 7 yıldır bu etkinliği yapıyoruz. Kadınların futbol oynarken de nasıl şiddet olmadan oynayabildiği gösteriyoruz. Her türlü şiddete hayır” dedi.

    Fenerbahçe forması giyen Ayşe Erdem ise, “Biz aslında farklı renklerde forma da giysek arada soğukluk olsun istemiyoruz. Kadınlar olarak sahalarda daha fazla görülmek istiyoruz. Kadına karşı ve sahalardaki şiddetten dolayı çok üzülüyoruz. Kadınların her yere rahatlıkla girip çıkabileceğini düşünüyoruz. Kadına ve her türlü alanda şiddete kesinlikle karşıyız” diye konuştu.

    “KADINLARA VE SAHADAKİ ŞİDDETE KARŞIYIZ”

    TÜFAD Denizli Şubesi Başkanı Bülent Fil de bu yıl da kadına karşı şiddetin önlenmesi için farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını ifade ederek, “Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kadınlarımıza özel bir organizasyon yaptık. Biz bu organizasyonu kadına şiddetin önlenmesi için sosyal sorumluluk projesi olarak yapıyoruz. 4 takım katılıyor. Cimbom’un melekleri, Fener’in gülleri, Futbolun Sultanları ve Muallimler. Kadınlarımız maçlara haftada 2 gün hazırlanarak geldiler. Biz şiddeti kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bu organizasyonları çoğaltarak şiddetsiz bir dünya istiyoruz. Kadına karşı şiddete hayır diyoruz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından takımlar birbirinin elini sıkarak başarılar diledi. Maçın başlama düdüğüyle birlikte kadınlar hünerlerini sergilerken, taraftarlar da kadın oyunculara destek verdi.

  • Süleymanpaşalı Kadınlar, Şiddete ‘Dur’ Dedi

    8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dair farkındalık oluşturmak amacıyla bir araya gelen Süleymanpaşa Belediyesi Kadın Platformu, kadına karşı şiddete dur demek için Tekira AVM önünden Cengiz Topel Meydanı’na yürüdü.

    Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ın eşi Belgin Eşkinat’ın da destek amacıyla yöresel kıyafetlerle katıldığı yürüyüşe, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Gülferah Güral, Kadına Karşı Şiddeti Durduracağız Platformu, Süleymanpaşa Kent Konseyi Kadın Meclisi, Süleymanpaşa Engelsiz Yaşam Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ İl Kadın Kolları, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Tekirdağ Şubesi, Türk Anneler Derneği Tekirdağ Şubesi, Muhtaç Çocukları Koruma ve Topluma Kazandırma Derneği Tekirdağ Şubesi, Türk Kadınlar Birliği Tekirdağ Şubesi ve Eğitim Sen Tekirdağ Şubesi katılarak katkı verdi.

    Cengiz Topel Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından meydanda bir program düzenlenirken Süleymanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Gülferah Güral yaptığı açıklamasında, “Süleymanpaşa Belediyesi Kadın Platformu olarak bu ayı kadın farkındalık ayı ilan etmiştik. Bugün de ay boyunca yapacağımız etkinliklerin ilkiyle başladık. Neyi fark ettireceğiz bu ay boyunca? Öncelikle kadın olarak varlığımızın önemini, bize dayatılanlara tepkimizi, yaşatılanları herkese fark ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

    Güral’ın konuşmasının ardından Süleymanpaşa Belediye Gençlik ve Spor Kulübü büyükler halk oyunları ekibi halk oyunları gösterisi gerçekleştirirken, kadına karşı şiddete dur demek için hep birlikte bir milyar kadın yükseliyor dansı yapıldı.

    Öte yandan, Cengiz Topel Meydanı’nda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de stant açarken, El Emeği Göz Nuru Hanımeli Pazarı da alanda vatandaşlara hizmet verdi.

  • Tıpla Sanatı Buluşturan Öğrenciler Kadına Şiddete ‘Homongoloslarla’ Dur Dedi

    Son yıllarda kadına yönelik tırmanan şiddet, taciz, tecavüz gibi konulara duyarsız kalmak istemeyen Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, aldıkları Disiplinler Arası Sanat Dersi kapsamında kendi ’homongoloslarını’ oluşturdular. Sanatla tıpı bir araya getiren öğrencilerin hazırladığı homongolos heykelleri, 1 Mart-1 Nisan tarihleri arasında Marmara Eğitim Köyü Kültür Merkezi içinde sergilenecek.

    Şiddet eğiliminin beyin kabuğunda yerleşik, duyusal, motor fonksiyonlar üzerinde etkisi olan ‘Küçük Adam-Homongolos’ tarafından fonksiyonel olarak yönetilmenin sonucu olduğunu kaydeden Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, insanı duyarsızlaştıran ve baskı altına alan dürtü ve davranışların beyindeki yansıması ile bu küçük adamın nasıl bir yönetim ilişkisi içinde bulunduğunu araştırdılar. Atölyeye giren tıp öğrencileri bu tespitlerini Türkiye’deki toplumsal davranış bozukluklarını da esas alarak tasarladıkları Homongolos’lara yansıttılar. Tamamı öğrenciler tarafından oluşturulan ve insanları şiddete karşı bilinçlendirmeyi hedefleyen Homongolos heykellerinin yer aldığı sergi, 1 Mart-1 Nisan tarihleri arasında Marmara Eğitim Köyü Kültür Merkezi içinde sergilenecek.

    ‘’KONUNUN ANATOMİK YAPISINA ÇOK DEĞER VERDİM’’

    Homongolosların oluşturulmasında tıp ayağını yönlendiren Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Uğur Baran Kasırga, “Beyin kabuğunda insan vücudunun tam bir karşılığı var. Bu karşılığa şekil verdiğinizde, onu resmettiğinizde ise bu şekil Homongolos diye adlandırılabilecek küçük bir insana benziyor. Bu uzun zamandır bilinen bir sinir bilimi gerçeği. Özetle Homongolos, vücudumuzdaki değişik organların ve bölgelerin beyin kabuğundaki yansımasıdır” dedi.

    Ortaya çıkan eserlerin aslında Disiplinler Arası Sanat Dersi’nin bitirme projesi olduğunu ifade eden Kasırga, “Öğrencilerimizle işlediğimiz ve sanatla örtüşen konulardan biri de Homongolos’tu. Öğrenciler, kendi tasvirlerini yaptıkları Homongolosları’nı kadına yönelik şiddetle örtüştürdüler” diyerek sözlerini sürdürdü. Konunun anatomik yapısına çok değer verdiğini vurgulayan Kasırga, “Öğrencilerin kendilerini yetiştirmeleri açısından da bu tip sanatsal çalışmalar çok büyük önem taşıyor” ifadelerinde bulundu.

    “SANATIN TOPLUM ÜZERİNDE ‘İYİLEŞTİRİCİ’ BİR ETKİSİ VAR”

    Oluşturulan Homongoloslar’ın çamurdan biçimlendirilmesi sürecine katkı sağlayan Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özen, “Şiddet büyük bir sarmal. Bu sarmalı, şiddet içerikli haberleri herkes gibi tıp öğrencileri de her gün izliyor. İşte bu öğrenciler hazırladıkları eserlerle, hasta bakmanın yanı sıra davranışsal bozukluklara ilişkin tedavi yöntemlerinden birinin de sanat olabileceğini bize gösteriyorlar” dedi. Sanatın toplum üzerinde iyileştirici bir etkisinin olduğuna dikkat çeken Özen, “Sanatın empatiyi sağlayan, insanı farklı düşündüren bir yönü var. Diğer türlü hissizleşiyor, duygusuzlaşıyor ve kalpsizleşiyoruz. Sanatın müzikle olsun, diğer dallarıyla olsun insanın duygu ve düşüncelerini harekete geçirmesi olumlu bir etki oluşturuyor. O yüzden bu projede bilim ve sanatı bir arada kullandık. Bu şiddet sarmalının daha fazla büyümemesi ve bu konudaki farkındalığı sanat aracılığıyla arttırmak için bu sergiyi oluşturduk” ifadelerinde bulundu.

    Öğrencilerin toplumda bir takım sıkıntıların farkına varması gerektiğini dile getiren Özen, “Sadece yapacakları ameliyata, çekecekleri dişe veya tedavi edecekleri göze odaklı olmamalılar. Zaman zaman kronikleşmiş toplumsal sıkıntılara da çözüm üretebilmeleri gerekiyor. Bu yaptıkları çalışmada öğrenciler, üretilecek çözümün anahtarının sanatta gizli olduğunu ortaya koydular ve başarılı işlere imza attılar” diyerek konuşmasını noktaladı.

    “AMACIM KADINA ŞİDDETE, TACİZE, TECAVÜZE HAYIR DEMEK”

    Sergide bulunan eserlerden Beho isimli Homongolos’un sahibi olan Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Meltem İrem, ‘’Bu çalışmayı özgür bir ortamda, özgür düşüncelerimizle yaptık. Bunu yaparken toplumsal sorunlara çare bulmayı en azından bu sorunları dile getirmeyi hayal ettim. Taciz, tecavüz, cinsiyet ayrımcılığı, kadına şiddet günümüzde çok konuşuluyor ben de bu çalışmamla bu konulara parmak basmak istedim. Homongolosumu yaparken amacım kadına şiddete, tacize, tecavüze hayır demekti’’ dedi.

  • Kadınlar Şiddete Karşı Sesli Eylem Yaptı

    Adana Kadın Platformu üyeleri, Özgecan Aslan’ın katledilişinin yıldönümü nedeniyle yaptıkları ‘sesli eylem’de kadına karşı şiddeti protesto etti.

    İnönü Parkı’nda toplanan Adana Kadın Platformu üyesi kadınlar, Özgecan Aslan’ın katledilişinin yıldönümü nedeniyle yaptıkları eylemde davul, düdük, tencere gibi materyallerle ses çıkararak protesto gösterisi yaptı.

    Grup adına basın açıklamasını okuyan Sevil Aracı, Taybet İnan ve Ekin Wan isimli kadınlardan sonra Cizre’de 2 kadının daha çıplak ölü bedenlerinin çekilip basına servis edilmesine tepki gösterdi. Doğu ve Güneydoğu’daki operasyonlardaki çatışmalarda çok sayıda sivil çocuk, kadın ve yaşlının öldürüldüğünü söyleyen Aracı, 14 Şubat Sevgililer Günü’ne de atıfta bulunarak şunları söyledi:

    “SAVAŞA KARŞI BARIŞ”

    “Biz, sevgi ile isimlendirilen bugün de dahi şiddet görmeye, tacize-tecavüze uğramaya, öldürülmeye devam ediyoruz. 10 Şubat’ta Adana’da 26 yaşındaki Türkan Sarıkaya, kendisine platonik aşk duyduğu iddia edilen 28 yaşındaki Bünyamin F. Tarafından öldürülesiye dövülerek hastanelik edildi. Beyin kanaması geçiren Türkan’ın hayati tehlikesi devam ediyor. 11 Şubat’ta Aksaray’da 18 yaşındaki Samet Ermiş, 16 yaşındaki Elif Zelal Yeni’yi okul bahçesinde tüfekle vurarak öldürdü. Bizler, kadın katliamlarına, kadına yönelik şiddete karşı en büyük silahımızın kadın dayanışması olduğunu artık biliyoruz. Biz kadınlar ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. Silahlar sussun, acil olarak diyalog ve müzakere süreci başlasın istiyoruz.”

  • “Kadına Şiddete Karşı” Kurumlar Arası Güç Birliği

    Adana’da kadına yönelik şiddet olayları ile ilgili kurumlar arası koordinasyonun arttırılması, durum değerlendirmesi ve şiddet olaylarının azaltılmasını sağlamak amacıyla, aralarında sivil toplum örgütü üyelerinin de bulunduğu, bu alanda çalışma yürüten tüm kurumlardan temsilciler, “Kadına Karşı Şiddeti Önleme Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı”nda bir araya geldi.

    Adana Adliyesi Toplantı Salonu’nda, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ve Vali Yardımcısı Kadir Okatan başkanlığında yapılan toplantıya; ilk şiddet olayının yaşanmasının ardından görev alan kolluk birimlerinden soruşturmayı yürüten savcılığa, tedbir kararı ve yargılama yapan mahkemeden koruma altına alan merkezler ile kadınların her zaman yanında olan dernekler ve avukatlara kadar kadına yönelik şiddetin önlenmesi alanında çalışma yürütülen Cumhuriyet savcıları, aile mahkemesi hakimleri, emniyet, jandarma, İl Sağlık Müdürlüğü, Koza Şiddet Önleme Merkezi (ŞÖNİM), İl Göç İdaresi, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Adana Kadın Dayanışma ve Sığınma Evi Derneği yetkilileri ve avukatlar katıldı.

    “AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE ŞUBESİ ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM”

    Toplantıda konuşan Başsavcı Ali Yeldan, kadına karşı şiddete yönelik çalışmalar yürüten kurumlar arasında koordinasyonun sağlanmasının, şiddetin önlenmesi açısından çok önemli olduğunu söyledi. Tüm kurumların, Adana’da yaşanan aile içi ve kadına karşı şiddeti önlemekle ilgili güçlü bir iradeye sahip olduğunu belirten Yeldan, “Bizim en büyük eksiğimiz koordinasyon. Bu noktada emniyet bünyesinde ’Aile İçi Şiddetle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün faaliyete geçmiş olması, bence en önemli gelişme. Bundan sonraki aşamada, tüm birimlerin koordinasyonuyla, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcılarımızın ve aile mahkemesi hakimlerimizin bilgisi ve talimatlarıyla, bu süreci işleteceğiz. Olayın olduğu andan itibaren, iş alanlarına yönelik çalışmalar standart hale getirilerek kolluk birimlerine dağıtılacak. Yine bu noktada, Adana Adliyesi bünyesinde, şiddet önleme merkezimiz ile adliyemiz arasında irtibatı sağlayacak, mağdurlarla doğrudan iletişimi gerçekleştirecek bir birime ihtiyacımız var. Adliyemizde kısa sürede yer belirleyerek, ŞÖNİM irtibat bürosunu açacağız” dedi.

    TEKRARLAYAN, KRONİK HALE GELEN VAKALARLA İLGİLİ ÖZEL ÇALIŞMA

    Başsavcı Ali Yeldan, klasik yöntemlerin yeterince fayda vermediğini ve sorunları çözmediğini söyledi. Özellikle tekrarlayan şiddet olaylarındaki sayıların umut verici olmadığını kaydeden Yeldan, şöyle konuştu:

    “Bunlarla ilgili özel çalışmamız gerekiyor. Bundan sonra ortak ve uygulama birliği bazlı çalışmayla, bu sorunun çözüleceğini, adliyeye, mahkemelere, soruşturma büromuza yansıyan olayların azalabileceğini ve bunlarla ilgili etkili çözüm tedbirlerinin devreye girebileceğini düşünüyoruz. Bu noktada, öncelikle tekrarlanan şiddet olaylarıyla ilgili 38 isimli bir liste oluşturduk. Bu listede en az 4 kez ve üzeri işlenen vakalarla ilgili isim listesi var. 17 kez işlem gören şahıslar var. Bu bir karne gibi ama bu beyaz bir karne değil, siyah bir karne. Bunlar bu işleri yaparken, ’Devlet nerede, kurumlar nerede, devletin uzmanları nerede?’ diye sorduğu zaman, buna cevap verilmesi gerekiyor. Biz bunları takip ederek, burada olduğumuzu, kadına karşı şiddetle mücadele ettiğimizi göstermemiz lazım.”

    “İKİNCİ BİR ŞİDDET OLAYI OLMAMASINI AMAÇLIYORUZ”

    Bu uygulamalarla sorun çözme kapasitesini arttıracak, buradaki mağdurları yeniden mağdur etmeyi engelleyecek bir sistem için çalıştıklarını belirten Başsavcı Yeldan, “Bunu hep beraber yapacağız. Biz burada ikinci bir şiddet olayı olmamasını amaçlıyoruz. Bir kere oldu, tamam bunu engelleyemedik ama ’İkincisi neden oluyor?’ diye sormamız gerekiyor. Burada büronun koordinasyonun sağlanması, soruşturmanın etkin yapılmasının sağlanması çok önemli. Çok ilgili bir savcı, sağlık görevlisi, polis memuru olur, kadının kaderi değişir. Ama tam tersi olur, tüm hayatı kararabilir. Onun için, bu konuda yapılacak çalışmalara bir standart getireceğiz” dedi.

    Vali Yardımcısı Kadir Okatan ise, tüm kurumların güç birliğiyle, Adana’da kadına karşı şiddetin önlenmesini sağlayacaklarını söyledi.

    “ŞÖNİM SAYILARI ARTTIRILACAK”

    Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü İsmail Kılıç da, Bakanlığın ŞÖNİM sayılarını arttırmaya yönelik çalışmalarının olduğunu belirterek, “Adana’nın nüfus verilerine göre, bir şiddet önleme merkezinden bu çalışmaları yapabilmek, gerek personel gerek araç kapasitesi bakımından mümkün değil. En azından şehir merkezinde iki, yine iki büyük ilçemiz olan Kozan ve Ceyhan’da da izleme merkezlerinin yer alması, çalışmalarımıza etkin bir katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

    Toplantıda Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Suçlar Soruşturma Bürosu savcıları ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri, kadına karşı yönelik suçlar ve bu konuda yapılan çalışmalar hakkında sunum yaptı. Kurumlar arası yaşanan koordinasyon aksaklıklarının düzeltilmesi, sorunların çözümü, daha seri şekilde çalışmalar yürütülmesinin amaçlandığı toplantıda, katılımcılar kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair görüş ve önerilerini sundu.