Etiket: Şiddete

  • Kadınlardan “şiddete hayır” eylemi

    Samsun’da kadınlar ile bir grup eşcinsel, “Şiddete, tacize, tecavüze, cinayetlere, kadın emeği sömürüsüne hayır” eylemi yaptı.

    Samsun’da Mecidiye Caddesi üzerinde toplanan kadınlar ile bir grup eşcinsel “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla “Şiddete, tacize, tecavüze, cinayetlere, kadın emeği sömürüsüne hayır” eylemi düzenledi. İlginç kıyafetler ve şapkalar takan kadınlar ve eşcinseller “Kadınlar Hayır Diyor Birlikte Özgürleşiyor” yazılı pankart açarak sloganlar attılar. Daha sonrasında Türkiye’de işlenen kadın cinayetleri sinevizyon eşliğinde açık havada izlettirildi. Türkiye’de yaşanan kadın şiddeti olayları tiyatro gösterisiyle canlandırıldı.

    Birlikte basın açıklamasını okuyan kadınlar, “Biz kadınlar, bu yıl her zamankinden daha önemli bir 8 Mart geçiriyoruz. Çocukların ve kadınların yaşamlarına, geleceklerine sahip çıkmak için yan yana geldik. Her zamankinden yüksek ve güçlü çıkıyor sesimiz. Yeter artık demek için biz kadınlar varız ve buradayız. Söyleyecek sözümüz, iktidarı değiştirecek gücümüz var” dediler.

    Grup, basın açıklamasının ardından çalan şarkılarla eğlendi.

  • Kara Sevda dizisi oyuncuları ’sağlıkta şiddete hayır’ dedi

    Cesur ve Güzel’de ’Sağlıkta Şiddet Olmaz’ diyen Kıvanç Tatlıtuğ’un ardından Kara Sevda’nın sevilen oyuncuları Burak Özçivit ve Neslihan Atagül de ’sağlıkta şiddete hayır’ dedi.

    Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, ’sağlıkta şiddet hayır’mesajı veren sanatçılar ile dizi yapımcı ve senaristleri teşekkür etti.

    Star TV’nin sevilen dizilerinden biri olan Cesur ve Güzel’de sağlıkta git gide tırmanan şiddet konusu işlendi. Hastaneye giden Cesur (Kıvanç Tatlıtuğ), arkadaşının oğlunu hastane çalışanlarına tepki gösterirken gördü. Bu konuda şiddet gösteren Can’ı uyaran Cesur, ’Sağlıkta şiddet olmaz’ dedi. Cesur ve Güzel’in ardından 22 Şubat günü 57. bölümü yayınlanan Kara Sevda dizisinde de ’sağlıkta şiddete hayır’ mesaj verildi. Dizinin ünlü karakterleri Kemal (Burak Özçivit) ve Nihan (Neslihan Atagül) hastanedeyken bir hasta yakını doktora saldırmaya kalktı. İkili, hasta yakınını tutarak doktora şiddette bulunmasına engel oldu. Daha sonra Kemal hasta yakınına, ’Burada herkes vazifesini yapıyor kardeşim. Şiddetle, tehditle işlerini çözemezsin. Kardeşim sen duanı et, buradaki doktorlar zaten elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Gerisi Allah’a kalmış’ dedi. Nihan ise hasta yakınını, ’Bırakın insanlar huzur içerisinde işlerini güçlerini yapsınlar, lütfen’ diye uyardı. Daha sonra Nihan doktora dönerek, ’Siz iyi misiniz’ diye sordu. Doktor ise ’Böyle şeyler yaşanırken ne kadar iyi olabiliriz ki’ yanıtını verdi.

    Sendikadan teşekkür

    Murat Boz’un oynadığı ’Dönerse Senindir’ filminde hemşirelerin cinsel obje olarak gösterilmesine ilk tepkiyi verenlerden Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, dizilerinde sağlıkta şiddete karşı mesajlar veren iki dizide yer alan sanatçılara, dizilerin senarist, yönetmen ve yapımcılarına duyarlılıklarından ötürü teşekkür etti. Yıldırım, dizilerde ve filmlerde bu tür mesajların sağlıkta şiddeti azaltacağına inandıklarını belirterek, “Sosyal sorumluluklarını yerine getiren dizi oyuncuları, senaristler, yapımcı ve yönetmenlere bu duyarlılıklarından ötürü teşekkür ediyorum. Sağlıkta ne pahasına olursa olsun şiddet olmamalı. Şiddet bir çözüm yolu kesinlikle değildir.Sağlığımızın korunması, sağlıklı yaşamamız için çaba gösteren sağlıkçılara sözlü veya fiziki şiddet gösterenlere gereken cezalar verilmelidir” dedi.

    “Hastane sahnelerinde şiddete hayır vurgusu yapılmalı”

    ’Sağlıkta şiddete hayır’ konulu kamu spotlarının yayınlanması gerektiğini belirten Başkan Yıldırım, dizi ve filmlerin hastane sahnelerinde sağlıkta şiddet konusunun işlenmesi önerisinde bulundu. Yıldırım, “Şiddetin bir çözüm yolu, çıkış yolu olmadığı dizilerimiz ve filmlerimiz, hazırlanacak kamu spotlarımızla halkımıza anlatılmalıdır. Sağlıkta şiddete hayır diyen güzel yürekli sanatçılarımız, senaristlerimiz ve yapımcılarımız var. Bu konuyu işleyen dizi camiasındaki herkese sağlıkçılar adına teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

  • Terör ve şiddete ilginç tepki

    Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, terör ve şiddete dikkat çekmek için kombinadan aldığı hayvan organlarıyla ilginç bir çalışmaya imza attı. Görenleri dehşete düşüren proje hakkında konuşan Prof. Dr. Kavukçu, “Amacına ulaşmıştır” dedi.

    Türkiye’nin değişik illerinde ve Atatürk Üniversitesi kampüsünde bugüne kadar yaptığı birçok sanat eseri ile adından söz ettiren Prof. Dr. Mehmet Kavukçu bu kez ilginç çalışmasıyla dikkatleri üzerinde topladı. Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, kombinadan aldığı hayvan organlarını Güzel Sanatlar Fakültesi önündeki boş alanda hazırlattığı küp şeklindeki demir düzeneğe vinç yardımıyla kaldırıp askı sistemiyle yerleştirdi. Prof. Dr. Kavukçu, daha sonra geceleri hortumla su tutarak buzla giydirme yaptı.

    “Teröre tepkiyi arttırmayı hedeflemektedir”

    Çalışmasıyla şaşırtan, çocukları ise dehşete düşüren Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, projesiyle ilgili şunları söyledi:

    “2014 yılında öküz başlarını kullanarak terör ve şiddete gösterdiğim tepkiyi ’Şiddeti Düşünmek – 2’ adlı çalışmamla bir başka etki alanı oluşturarak sürdürmeyi amaçlamaktayım. Enstalasyon, demir bir konstrüksiyon içinde yer alan hayvan organlarını buz kristalleri ile kaplanarak oluşturulan etki alanı ile terör ve şiddete tepki içerikli bir çalışmadır. Şiddet algısını en güçlü göndermesi olan parçalanmış hayvan organlarını şiddeti ölümü çaresizliği en etkili dille anlatan kış ve soğuk etkisindeki bir kurguda yer alması, teröre tepkiyi arttırmayı hedeflemektedir. Bir başka anlam ilişkisinde ise, şiddetli soğuk, kış ve yerleştirilen hayvan organlarını sınırlı bir süre ömre sahip olmaları, bahara ve yeni bir yaşama taşınabilecek umut düşüncesine de göndermede bulunmalarıdır. Kış mevsiminden sonra baharın gelmesi, parçalanmış hayvan organlarının zamanla başka bir vücutta yaşam bulması, doğa dengesinde de umudun her daim var olduğunu bize göstermektedir. Bu enstalasyonun amaçlarından biri de şiddetin varlığını bizlere yansıtan, parçalanmış hayvan organları ile şiddetin nefret ettirici, yok edici, paylaşılamayan acı ve kahredici bir kötülük gibi duyguları farklı bir boyutta hissettirerek şiddet ve teröre tepkiyi arttırmaktadır.”

    “Terör ve şiddete karşı tepkisel bir davranış biçimine dönüşecektir”

    Kavukçu, bir diğer amacının da hayvan organlarını su ile buluşturarak buzla kaplanması, terör ve şiddeti dondurmak, işlevsizleştirmek olduğunu kaydederek, “Bir anlamda insan ve doğadan dışlamak gibi anlam ilişkilerini de kurmaktır. Böylece buz tabakalarının giderek yoğunlaşması, parçalanmış organların görünmez kılınması ile terörün insan yaşamından tümüyle def edilmesi anlatılmaya çalışılmaktadır. Ülkemizi ve dünyamızı saran terör ve şiddetin, insan ve doğayı yakıp-yıkıcı bir etki ile sarmasına dikkat çekip, ulusal ve uluslararası alanlarda tepki göstermek, bilim ve sanat adamlığının yanı sıra en önemli insani bir görev olduğu bilincini güçlendirmektir. Bu çalışmamda, şiddetin etki alanında fiziksel ve ruhsal yıkım algısı ile izlekleri yüzleştirmektedir. Parçalanmış organların izleyici üzerinde bırakacağı şiddet algısı, tüm canlılar üzerinde, yani kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvanlara şiddet, doğaya şiddet gibi yaşatılan terör ve şiddetin bir başka anlatım dili ile yüz yüze gelerek, terör ve şiddete karşı tepkisel bir davranış biçimine dönüşecektir.” şeklinde konuştu.

  • El izleriyle kadına şiddete tepki gösterdiler

    Sağlık Sen Eskişehir Şubesi Kadınlar Komisyonu üyeleri, Eskişehir Devlet Hastanesi Poliklinik girişinde hazırladıkları “Kadına Şiddete Hayır” panosuna boyalı ellerini kapıştırarak ’kadına şiddete hayır’ işaretini oluşturdular.

    Poliklinik içinde basın açıklaması öncesi kısa bir konuşma yapan Sağlık Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal, sosyal yaşamın her alanında yer alan kadınların, sağlık sisteminin de yüzde 70’lik bir bölümünü oluşturduğu söyledi. Köksal, sendikanın yetki aldığı dönemde sağlık alanında çalışan kadınların için bir kazanım elde ettiklerini sözlerine ekledi.

    Eskişehir Sağlık Sen Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Burcu Gülcan da yaptığı konuşmada, sendika ve kadın komisyonu üyeleri olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönetilmiş her türlü şiddete ‘Hayır’ demek ve toplumun her kesiminde oluşması gereken duyarlılığı ve dayanışmayı sergilemek için alanda olduklarını söyledi. Gülcan, “Toplumumuzdaki genel yargıya göre kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ile eş tutulmaktadır. Halbuki kadına yönelik şiddet kadınların fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olarak zarar görmeleri veya zarar görecekleri korkusuyla baskı ve tehdit altında bırakan ve sınırlandıran her türlü tutum ve davranıştır” dedi.

    Tüm toplumun ve yöneticilerin cinsiyetçi yaklaşımdan uzak, dayanışma içinde mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Gülcan şunları söyledi:

    “Aileler, evlatlarını yetiştirirken kız-erkek ayrımı yapmadan her çocuğa birey mantığıyla yaklaşmalı; çocuklarına eşit sevgi, saygı ve ilgi göstermelidir. Toplumdaki her birey bu yönde eğitilmeli ve kız çocukları için daha ailede başlayan cinsiyetçi baskı ortadan kaldırılmalı, kadınlarımızı sosyal çevresi ile dayanışma içinde tutmalı ve yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlamamız gerekir. 25 Kasım Kadın Şiddetine Hayır Gününde Sağlık-Sen üyeleri olarak ülkemizde yaşanan kadın hakları ihlallerine karşı herkesi birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Mağdur olmuş kadınlarımız için de sendikamız bünyesinde her türlü yardımı yapmaya ve destek vermeye hazırız.”

    Açıklamalardan sonra katılımcılar, Eskişehir Devlet Hastanesi Personel girişine asılan siyah renkli panoya, çeşitli renklerde boyadıkları ellerini yapıştırarak izlerini çıkarttılar.

    (MY-MET-Y)

  • Bilecik’te tiyatro oyunu ile ’Kadına Karşı Şiddete Hayır’ mesajı verildi

    Bilecik Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen Uluslararası Bilecik Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenen ’Bizim Evde Şenlik Var’ oyunu ile “Kadına Karşı Şiddete Hayır” mesajı verildi.

    Bilecik’te 25 Kasım Kadına Karşı Şiddete Hayır Günü kapsamında etkinlikler gerçekleştirildi. Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde sahnelenen Bizim Evde Şenlik Var adlı oyunda ’Kadına Karşı Şiddete Hayır’ mesajı verildi. Belediye Başkanı Selim Yağcı, tiyatro oyununu izlemeye gelen konuklara, kadına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturulması amacıyla üzerinde ’’Kadına Karşı Şiddete Dur De’’ yazılı rozetleri hediye etti. Belediye Başkanı Selim Yağcı, eşi Fatma Yağcı ve diğer kadınlar hep birlikte, ’’Kadına Karşı Şiddete Hayır’’ diye bağırdı.

    Bilecik Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü koordinasyonunda sahnelenen ve yönetmenliğini Tülay Doğan’ın yaptığı oyun, varlıklı bir iş adamı olan Ekrem Bey’in, çocukları, annesi ve ortağı Şakir ile arasında geçenler konu ediliyor. Kadına karşı şiddet hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanan oyun, Kadına Karşı Şiddete Hayır mesajının verilmesiyle son buldu.

    “Kadına karşı şiddet insanlığı en büyük ayıbıdır”

    Belediye Başkanı Selim Yağcı oyun sonunda yaptığı konuşmada kadına şiddetin meydana getirdiği olumsuzluklara dikkat çekerek, “Tiyatronun kalbi Bilecik’te atmaya devam ediyor. Festivaldeki oyunlarımıza iki gün ara verdik. Bu arada 24 Kasım Öğretmenler Günümüzü kutladık. Ben bu anlamda çok kutsal bir vazifeyi gerçekleştiren bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyor, başarılı çalışmalarda bulunmalarını diliyorum. Bugün sahne alan oyunda da görüldüğü gibi kadınlarımıza karşı bir duyarlılığı ortaya koyma günü. Kadına şiddet insanlığın en büyük ayıbıdır. Daha doğrusu insanoğluna veya yaradılana şiddet insanlığın ayıbıdır” dedi.

    Belediye Başkanı Selim Yağcı, oyunun sonunda yönetmen Tülay Doğan ve oyunculara plaket hediye ederek, hatıra fotoğrafı çektirdi.