Etiket: şiddet

  • Van’da ‘Alo Şiddet Hattı’ Kuruldu

    Van Büyükşehir Belediyesi, ’Alo Şiddet Hattı’nı kurarak aktif bir hale getirirken, bu hattın kullanımı ile ilgili de eğitimler verdi.

    Van Büyükşehir Belediyesi tarafından bir yıl önce kurulan Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı ve bünyesinde hizmet veren Kadın Yaşam Merkezi, kentli ve bölgede bulanan kadınlara önemli hizmetler sunuyor. Yıl içerisinde kurulan Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı, kısa sürede kurumsal bir yapıya kavuşarak, kadınların her türlü sorunlarını rahatlıkla ulaştırdığı bir merkez haline geldi. Hem Van merkez, hem de tüm ilçelerde kadınlara dönük yaptığı çalışmalarla bu alanlardaki önemli bir açığı da kapattı. Daha önce herhangi bir kuruma çeşitli nedenlerle başvuru yapamayan kadınlar, daire başkanlığının kurulması ile birlikte bu algı tamamen kırıldı. Yıl içerisinde daire başkanlığı bünyesinde birçok kurs açılırken, başkanlık ayrıca birçok alanda kent genelinde eğitimler verdi. Yine mahallerde kadınlara yönelik çalışmalar yürüten başkanlık, yaptığı çalışmalarla artık kadınların en uğrak yerleri arasına girdi. Kentteki tüm kadınlara ulaşmaya çalışan, anketler yapan ve kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı bilinçlendirme çalışmaları yapan başkanlık, yine kadın sağlığı konusunda da çalışmalar yaptı.

    Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın bir başka birimi olan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi ise; 5 sosyolog, 1 psikologla 7 gün 24 saat çalışmalarını sürdürüyor. Buraya başvuru yapan kadınlarla birebir ilgilenen ve sorunlarının çözümünü sağlayan başkanlık, başvuru yapan kadınlara psikolojik, ekonomik ve eğitim alanlarında destekte bulundu. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi’ne 2015 yılında toplam 167 kadın ve 4 çocuk olmak üzere 171 başvuru yapılırken; Van, ilçeler, Türkiye geneli ve yurtdışından da bazı kadınlar başvuru yaptı. Başvuran kadınlara gıda, adli, aile görüşmesi, yönlendirme, hastane, ziyaret, barınma, resmi nikâh, evrak toplama, ev taşıma, iş bulma desteği de sağlandı.

    Büyükşehir Belediyesi, yine merkez kapsamında ’Alo Şiddet Hattı’nı kurarak aktif bir hale getirirken, bu hattın kullanımı ile ilgili de eğitimler verdi.

  • Aydın’da ’Kadına Şiddet Ve Erken Evliliğe Karşı’ İmza Kampanyası

    Aydın’ın Efeler ilçesinde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü etkinlikleri kapsamına ‘Kadına şiddet ve erken evliliğe’ karşı imza kampanyası düzenlendi.

    Efeler Turistik Parkı önünde düzenlen etkinlikte bir açıklama yapan Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan, 25 Kasım günü kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak birleşmiş milletlerce kabul edildiğini söyledi. Özakcan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kararın sebebi 1960 yılında diktatörlükle yönetilen Domanik Cumhuriyetinde meydana gelen üç kız kardeşin vahşice tecavüz edilerek öldürülmesi olayına dayanmaktadır. Efeler belediyemiz kent konseyi kadın meclisimizin bu etkinlikteki amacı Türkiye belediyeler birliğine katılan turuncu hareket kampanyası olarak farkındalık yaratmak, ülkemizde ve Aydın Efeler belediyesi olarak ta turuncu belediye anlayışı içinde bu kampanyaya katkı sağlamaktır” dedi.

    Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin amaçlandığını ifade eden Özakcan,” Kadına yönelik şiddet denince akla hep fiziksel müdahale geliyor. Ancak kadına karşı kötü muamele içinde insan ticareti, kölelik, cinsel istismar, küçük yaşta evlilik ve benzer konularında yaşam içinde yer aldığı görülmektedir. Dünyada her üç kadından biri ve ülkemizde ise her dört kadından biri şiddete maruz kalmaktadır. Bizler” Cennet annelerin ayağı altıdadır” diyen bir inanç ve kültürden geliyoruz. Anada bir kadındır. Buradaki ana ifadesi aynı zamanda kadın anlamını da içerir. Anamıza karşı nasıl bir şiddet uygulamıyorsak, nasıl el kalkmazsa kadına karşıda aynı anlayışı aynı duyguyu ve davranışı göstermeye ihtiyacımız var” diye konuştu.

    Efeler Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Gülsevil Engünoğlu da, etkinlik değişik programlarla devam edeceğini ifade ederek, kadına şiddet ve erken evliliğe karşı imza kampanyası sonucu toplanan imzaları vekillere ve ilgili bakanlıklara iletileceğini belirtti.

    Etkinlik alanın da, “Sevgi ver barış olsun kadın mutluluğu bulsun”, “Sevgi gücü bileğimden güçlüdür”, Sevgi olduğu sürece umut vardır”, Mutsuz bir kadın mutlu çocuklar yetiştiremez” pankartları yer aldı.

    Etkinliğin amacı, kadına yönelen şiddete hayır ve şiddet uygulamış erkeklere de cezai indirimlerin kaldırılmasına yönelik bir çalışmanın başlatılmasının istendiği kaydedildi.

  • Eskişehir’de Kadına Karşı Şiddet Ve Mücadele Yürüyüşü

    Eskişehir Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) üyeleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yürüyüş düzenledi.

    İsmet İnönü Caddesi üzerinde bulunan bir alışveriş merkezi önünde toplanan kadınlar, burada kadın cinayetlerini, kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerine yapılan iyi hal indirimlerini protesto etti. Grup ellerinde tuttukları ‘Kadın cinayetlerinde indirimler uygulanmasın’ yazılı pankart ve hayatını kaybeden kadınların fotoğraflarının bulunduğu dövizlerle yürüyüşe başladı.

    Yürüyüş grubu, Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi üzerinden çeşitli sloganlar atarak Porsuk Bulvarı Adalar istikametine geldi. Burada duran kadınlar, bir süre daha slogan atarak, basın açıklaması gerçekleşti.

    Grup adına basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Eskişehir Temsilcisi Fatma Kurt, Kadın cinayetlerinde ceza indirimleri uygulanmaması için 25 Kasım’da mücadelelerini büyüttüklerini söyledi. Kurt, “Bizler bugün burada çok uzun soluklu olduğu zaten tarihinden de anlaşılan bir mücadelenin Türkiye’de bir kadın mücadelesinin varmak istediği noktadan çok önemli bir adım olan kadın cinayetlerini ceza indirimlerinin uygulanmamasıyla alakalı yasal düzenlemeyi tekrar dile getirmek için 25 Kasım vesilesiyle toplandık. Biliyorsunuz 25 Kasım Mirabel kız kardeşlerin bundan çok uzun seneler önce bir diktatörlüğü devirmek için başlattıkları hareketin sonucunda diktatörlüğün askerleri tarafından şiddete uğrayarak, öldürülmesiyle sonuçlanmıştı. Mirabel kardeşlerin ölümü bu mücadeleyi bitirmedi. Kendilerinin kurduğu hareket bir sene sonra diktatörlüğün devrilmesini sağladı. Bizim elimizde tuttuğumuz kadın kardeşlerimizin gözleri, öldürülen kadın kardeşlerimizin gözleri. Ancak kendi hak mücadelelerini verirken öldürülmeleri, bu hak mücadelenin bittiği anlamına gelmez. Onların verdiği mücadeleyi bizler kadınlar olarak yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.

    Yürüyüşe Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de destek verirken, grup yapılan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.

  • “Kadına Şiddet Zulümdür, Zulüm De İnsanlık Suçudur”

    Aile ve Sosyal Politikalar Tekirdağ İl Müdürü Hasan Yılmaz, “Kadına şiddet zulümdür, zulüm de insanlık suçudur” dedi.

    Aile ve Sosyal Politikalar Tekirdağ İl Müdürü Hasan Yılmaz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Başta kadına şiddet olmak üzere her türlü şiddeti kınadığını belirten Yılmaz, “Kadına şiddet zulümdür, zulüm de insanlık suçudur. Biz bu şiddete, anayasal çerçevede elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Tekirdağ İl Müdürlüğü olarak, insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla çeşitli eğitim seminerleri ve konferanslar düzenliyoruz. Özellikle de yeni evlenecek olan çiftlerimize, uzmanlarımız aracılığıyla ulaşmaya çalışıyoruz. Onlara, sağlıklı, bilinçli evliliğin nasıl olması gerektiğini anlatıyoruz. Konferanslarımızı askeri birliklerde, kamu kurumlarında ve üniversiteler gibi geniş kitlelere hitap edebileceğimiz ortamlarda veriyoruz. Trakya Kalkınma Ajansı ve Çorlu Belediyesi’nin de destekleriyle kadın istihdamına yönelik bir projemiz var. Bu proje kapsamında, özellikle de şiddet görmüş kadınlara Çorlu Huzurevi’nde uzmanlarımızca birtakım eğitimler verdik. Bunun sonucunda da, 20 kadını evde sağlık hizmetleri kapsamında istihdam ettik” dedi.

    Diyanet ve üniversite gibi kurumlarla koordineli çalıştıklarına değinen Yılmaz, bazı konularda diyanetin Aile İrşad Bürosu’ndan destek aldıklarını söyledi. Aile içi şiddeti önlemek maksadıyla Şiddeti Önleme ve İzleme Birimi oluşturduklarını belirten Yılmaz, bu birimin sadece kadına yönelik şiddete değil, aile içi şiddeti de önleme ve izleme gibi bir görevi olduğunu söyledi.

    25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü ile ilgili görüşlerini dile getiren Yılmaz, “Kadına yönelik şiddetin bugün itibariyle son bulmasını istiyorum. Bir daha da böyle olayları duymamayı ümit ediyorum” ifadelerini kaydetti.

  • Yaşanan Şiddet Olayları Toplumları Korkutuyor

    Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, yaşanan şiddet olaylarının toplum üzerinde yarattığı gelecek kaygısı, korku, öfke, geleceğe dair umutsuzluk, hayattan keyif almama ve anksiyete gibi sıkıntıların nasıl atlatabileceği konusunda önerilerde bulundu.

    Üst üste yaşanan şiddet olayları sadece fiziksel olarak birebir maruz kalan kişileri değil aynı zamanda çeşitli haber kaynakları yolu ile görüntülere ve bilgilere ulaşan milyonlarca kişiyi olumsuz etkiliyor. Hayatın anlamını sorgulama, korku, gelecek kaygısı, yaşananlara öfke, geleceğe dair umutsuzluk, hayattan keyif almama, anksiyete gibi sıkıntılar pek çok kişideki yakınma tablosu olarak görülmekte. SİMA Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, kişilerin bu durumla nasıl baş edebileceklerini anlattı.

    Paris’te yaşanan patlama ve ardından haberlere yansıyan diğer terör tehditlerinin, şiddet olaylarının insanın en temel ihtiyacı olan kendini güvende hissetme ihtiyacını derinden sarstığını belirten Falay, “İnsanlarda hiçbir yer yeterince güvenli değil, yarın benim ya da sevdiklerimin de başına bir şey gelebilir hissiyatı oluştu. Bu da kişilerin daha fazla anksiyete hissetmesine yol açtı. Ayrıca bu tarz terör saldırılarında tehlikenin nereden ve ne zaman geleceğinin bilinmesi zor olduğundan yaşanan belirsizlik, algılanan tehdidi daha da kaygı verici hale getirdi. Belirsizlik baş edilmesi en zor durumlardan biridir ve çok yüksek kaygıya sebep olabilmektedir. Bunun yanı sıra vahşetin büyüklüğü ve eylemin soğukkanlılıkla yapılıp masum sivilleri hedef alması toplumlarda derin bir yara açtı” dedi.

    Bu büyük çaptaki şiddet olaylarının kişiler üzerinde yarattığı etkilere ilişkin olarak Falay, “Kişilerde yoğun korku, kaygı, endişe, öfke, üzüntü, mutsuzluk görmekteyiz. Hayattan alınan zevkte azalma, korku kaygı verici senaryolar üretme, yaşananlara kızgınlık, çaresizlik kişilerin yakınmaları olabilmektedir. Kontrolü kaybetme hissi de beraberinde yoğun bir endişeyi getirmektedir. Bunların yanı sıra geride kalanlarda hayata devam etmeye dair suçluluk hissi de ortaya çıkabilmektedir. Genel bir mutsuzluk ve umutsuzluk hissi gündelik hayatı etkisi altına alabilmektedir. Terör ve şiddetin tam da yaratmak istediği etki budur aslında; toplumdaki güven ve huzur hissiyatını ortadan kaldırıp bireylerin günlük yaşamını sekteye uğratarak mutsuz etmek” diye konuştu.

    Şiddet olaylarının neden olduğu psikolojik etkilerle nasıl başa çıkılabileceğini anlatan Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, şunları söyledi:

    “Birincisi hayatta keyif aldığınız şeyleri ısrarla belki eskisinden de çok yapmaya devam edin. Sevdiklerinizle olan bağlarınızı güçlü tutmaya, onlarla bol bol vakit geçirmeye çalışın. Sizi rahatsız edecek, anksiyetenizi yükseltecek haberlerden mümkün olduğunca uzak durmaya gayret edin. Sosyal destek ağı kurun ve birbirinize destek verin. Duygularınızı dile getirmekten ve destek istemekten çekinmeyin. Kendinizi iyi hissetmeye zaman ayırın. En önemlisi hala yaşıyor, hala nefes alıyorsanız bunu hayata sıkı sıkı tutunmak için yeterli bir sebep olduğunu unutmayın.”