Etiket: Seyfullah

  • Hakkari’de Seyfullah Çakmak konseri

    Hakkari Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Ramazan şenlikleri” etkinlikleri kapsamında ünlü ilahi sanatçısı Seyfullah Çakmak sahne aldı.

    Ramazan ayı boyunca eski hükümet konağı bahçesinde devam edecek olan etkinliklere yöre halkı büyük ilgi gösteriyor. İftarlarını açar açmaz çocukları ile birlikte etkinlik alanına akın eden Hakkarili vatandaşlar, birbirinden güzel programları izlemenin mutluluğunu yaşıyorlar.

    Sınırsız çay ve şerbet ikramının yapıldığı Ramazan şenliklerinde Anadolu Çocuk Müzikali, Çocukça Ramazan, Ali Baba Çiftliği ve her akşam değişik etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Önceki gün helikopter kazası şehitleri için Mevlid-i Şerifin okunduğu etkinlikler kapsamında bu defa da ilahi konseri düzenlendi.

    Birçok ilahi albümü bulunan ünlü ilahi sanatçısı Seyfullah Çakmak da, etkinliklerde sahne aldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği konserde sanatçı Çakmak birbirinden güzel ilahiler seslendirerek helikopter şehitleri için dua etti.

    Sahneden inerek halkın arasına katılan sanatçı, yoğun ilgiden dolayı yer yer zor anlar yaşadı. Aileler sanatçıya büyük ilgi göstererek birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler. Yeniden sahneye çıkan sanatçı, Hakkarili çocuklarla birlikte ilahiler seslendirdi.

    Ramazan etkinliklerinin organizatörü Cinegold’s Müdürü Hatice Doğan, Ramazan ayı boyunca farklı etkinlikler düzenleyeceklerini belirtti. Doğan, pazar akşamı ise semazen gösterisi ile Dolunay Akşam adlı grubun sahne alacağını ve bu güzel ortamı sağlayan Hakkari Valiliği ve Belediye Başkan Vekili Cüneyt Apcim’e teşekkür etti.

  • Kamu Başdenetçisi Malkoç: “Sezer, isminden dolayı Seyfullah Hacımütfüoğlu’nu vali yapmadı”

    Bir dizi ziyaret için Diyarbakır’a gelen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Dicle Üniversitesi’nde Geçmişten Geleceğe Türkiye konulu konferans verdi. Malkoç, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, valiler kararnamesinde bulunan Seyfullah Hacımüftüoğlu’nu isminden dolayı veto ettiğini söyledi.

    Sabah saatlerinde Diyarbakır’a gelen Malkoç, çeşitli ziyaretlerin ardından konferansın verileceği Dicle Üniversitesi kongre merkezine geldi. Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Cumali Atilla, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Diyarbakır Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül ve çok sayıda vatandaşın katıldığı konferansta konuşan Malkoç, Diyarbakır’ın sıradan bir şehir olmadığını, kadim bir medeniyetler şehri olduğunu söyledi. Malkoç, “Her ne kadar son yıllarda bazı terör örgütlerinin adı ile anılıyorsa da medeniyet şehirleri için bunlar gelip geçicidir arkadaşlar. Yakın tarihimiz felaket çok kötü. Hukuksuzluklar olmuş, yanlışlıklar adaletsizlikler olmuş, devletin milletin kavgası olmuş. Bir grubumuz sağcı, bir gurubumuz solcu bir birini öldürmüşler, sabahleyin sağcıyı vuran aynı silah öğleden sonra solcuyu vurmuş. Sağcı ve solcu gençlikler vatanı kurtarıyoruz zannetmişler. O bitmiş ermeni saldırıları başlamış, o bitmiş laik dindar çatışması başlamış. O tamamlanmış, başlamış Türk- Kürt kavgası başlamış” dedi.

    Dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arasında geçen bir diyaloğu da paylaşan Malkoç, şunları söyledi:

    “Abdulkadir Aksu’yu tanıyorsunuz, Diyarbakır eski milletvekili, eski İçişleri Bakanı çok iyi biri, valilik yapacak birini valiler kararnamesinde yazıyor, Cumhurbaşkanına gönderiyor, üzeri çiziliyor. Aradan bir yıl geçiyor, ikinci valiler kararnamesinde bir kez daha yazıyor tekrar üzeri çiziliyor. Başka bir vesile ile Cumhurbaşkanının yanına gittiğinde efendim diyor, filan arkadaşı vali olarak yazıp size gönderdim, ikisinde de geri çevirdiniz bilmediğim bir kusuru hatası eksikliği noksanlığı ahlaki zafiyeti mi vardı. Cumhurbaşkanı hangisi diyor, ismini söylüyor, cumhurbaşkanı da ‘Kardeşim bir daha bunu vali adayı olarak bana gönderme’ diyor. Aksu da efendim neden göndermeyim diyor, Cumhurbaşkanı görmüyor musun bunun adı ve soyadı vali olmaya müsait değil. Liyakat, ehliyet değil adı ön plana çıkıyor. Bahsettiğim cumhurbaşkanı Ahmet Necdet sezer dönemi, karıştırılmasın. Arkadaşımızın adı ve soyadı da şu, Seyfullah Hacımüftüoğlu, bundan dolayı müsait değil. Bunları yaşadık. Daha sonra tabi o arkadaşımız vali oldu, müsteşar oldu. Şimdi Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ni yürütüyor ama, bunları yaşadı bu memleket.”

    Konferansta Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ve Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül de birer konuşma yaptı.

  • Darbe Komisyonu emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık’ı dinliyor

    Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, TBMM bünyesinde kurulan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonuna bilgi veriyor.

    AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek başkanlığında toplanan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, 15 Temmuz’da kendisini Bursa Sıkıyönetim Komutanı olarak tanıtarak toplantı yapmak isteyen İl Jandarma Komutanı Albay Yurdakul Akkuş’u gözaltına aldıran Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık’ı dinlemeye başladı.

  • (Özel haber) Doç. Dr. Seyfullah Korkmaz: “İsrail’in kuruluş toplantıları İstanbul’da yapıldı”

    Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seyfullah Korkmaz, İsrail devletinin kuruluş toplantılarının İsrail’in ilk Başbakanı David Ben Gurion’un önderliğinde İstanbul’da yapıldığını söyledi.

    Çok sayıda dili iyi derecede bilen David Ben Gurion’un 1912 yılında İstanbul’a geldiğini ve burada Türkçe öğrendikten sonra o dönem Darülfunun, yani Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırdığını belirten Doç. Dr. Seyfullah Korkmaz, Ben Gurion’un İstanbul’da bulunduğu yıllarda İsrail’in kuruluşu ile ilgili toplantıların yapılmaya başlandığını ifade etti. Doç. Dr. Korkmaz, “Ben Gurion’un Hukuk Fakültesi’nden mezun olup olmadığını bilmiyoruz ama 1912-1917 yılları arasında Türkçe başta olmak üzere birkaç dilde dergi çıkarmıştır İstanbul’da. İstanbul genellikle ulaşımı kolay ve dünyanın merkezi durumunda ve İstanbul’da Yahudi nüfusu da var. O dönemde de gazete çıkarma konusunda 2. Meşrutiyet dolayısıyla bir hürriyet ortamı var. Belki bundan dolayı İstanbul’u seçmişlerdir ve İstanbul bugün olduğu gibi o gün de dünyanın merkezi durumunda. Ama nedense Yahudiler pek çok toplantılarını İstanbul’da yapmışlardır. Gerek 1. Dünya Savaşı’ndan önce, gerekse Ben Gurion’un olduğu dönemde, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra, hatta Filistin’in İngiliz yönetimine geçmiş olduğu İngiliz manda döneminde dahi Yahudiler önemli toplantıların çoğunu İstanbul’da yapmışlardır. Yani kuruluşla ilgili toplantıların büyük bir bölümü İstanbul’da yapılmıştır. Önemli kararlar İstanbul’da alınmıştır. Yani bunu söylemek mümkün” diye konuştu.

    “İstanbul bugün de Yahudiler için önemli bir merkez”

    Söz konusu toplantıların çok bilinmemesinin nedenini toplantıların yapıldığına dair bilgilerin hatıratlardan edinilmiş olmasına bağlayan Korkmaz, “Bugün de yine İstanbul İsrail için önemli bir merkez. Günde 10 kadar uçak Tel Aviv-İstanbul arası gidip gelmektedir. İsrail’de pek çok kimse ’İstanbul’a gitmeden duramam’ diye konuşmaktadır ve İstanbul’a gittiğiniz zaman, Yahudiler’le konuştuğunuz zaman da ilk açtıkları konu İstanbul sevgisidir” dedi.

    Doç. Dr. Seyfullah Korkmaz, daha sonraki süreçte de zaten 1947 yılında Birleşmiş Milletler’de yapılan oylama ile İsrail devletinin kuruluşunun ilan edildiğini, Türkiye’nin de 1949 yılı Mart ayında İsrail’i tanıdığını sözlerine ekledi.