Etiket: sevinç

  • AK Parti Antalya’da Sevinç

    Resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti’nin 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde birinci parti çıkması, Antalya’da coşkuyla kutlandı.

    Seçim sonuçlarının açıklanmaya başlamasının ardından yüzlerce AK Partili, il binasına akın etti. Bina dışına kurulan platformdaki dev ekrandan seçim sonuçlarını takip eden partililer, partilerinin birinci çıkmasını coşkuyla kutladı. Ekranda Antalya’da da partilerinin birinci parti olduğunu ve milletvekili sayısını artırdığını gören partililer, büyük mutluluk yaşadı. Partileri lehine slogan atan partililerin coşkuları devam ediyor.

  • AK Parti’li Önalan: “Bu Akşam Ya Gazze’den Ya Da Telaviv’den Sevinç Çığlığı Yükselecek”

    Sandıkları gezen AK Parti Malatya Milletvekili Adayı Ufuk Önalan, “Bu akşam ya Gazze’den ya da Telaviv’den sevinç çığlıkları yükselecek” dedi.

    AK Parti Malatya Milletvekili ve Milletvekili Adayı Öznur Çalık ile birlikte Malatya Anadolu Lisesi’ndeki sandıkları gezen AK Parti Malatya Milletvekili Adayı Ufuk Önalan, seçimi değerlendirdi. Seçimlerden dünyadaki mazlumların sevineceği sonucun ortaya çıkmasını temenni ettiklerini belirten Önalan, “Biz AK Parti olarak, inanç noktasında iki saç ayağına sahibiz. Önce Hakka dayanıyoruz sonra halka dayanıyoruz. Biz Hakka dayanarak bu yola çıktık, şimdi de halkımızın teveccühünü almak için desteklerini talep ediyoruz. Bu 1 Kasım akşamında ya Gazze’den ya da Telaviv’den sevinç çığlıkları yükselecek. Temennimiz odur ki bütün mazlumlar sevinsin. Çünkü tüm mazlumların duasında ve gözyaşında hep biz varız” diye konuştu.

  • Gazeteci-yazar Veysel Sevinç: “Siyasal İletişim, Demokrasinin Göstergesidir”

    Siyasal İletişim Uzmanı ve Gazeteci-Yazar Veysel Sevinç, ilk siyasal iletişim uygulamalarının Türkiye’ye Demokrat Parti ile girmiş olmasına rağmen henüz bu kavramın istenilen seviyeye ulaşmadığını ifade etti.

    Siyasal iletişimin ülkelerin demokratik gelişimiyle sıkı bir ilişki içerisinde olduğuna işaret eden Siyasal İletişim Uzmanı ve Gazeteci-Yazar Veysel Sevinç, “Siyasal iletişim kavramını demokrasinin bir uygulayıcısı olarak değerlendirebiliriz. Nitekim demokrasinin özünde bir birey olarak özgür iradeyle seçim hakkına sahip olma ve beğenmediğini değiştirme imkanı söz konudur. Seçimler yapılırken siyasetçi ve seçmen arasındaki iletişimi kurmaya yarayan, anlama ve anlatmaya dönük tüm araçlar ise siyasal iletişim olarak adlandırılır. Bu nedenle siyasal iletişimi demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından sayabiliriz. Siyasi tarihimiz de bu demokrasi ve siyasal iletişim etkileşimin en güzel örneklerini sunmuştur. Örneğin Türkiye’de ilk çok partili seçimin yapıldığı 1950 tarihinde Demokrat Parti’nin kitle iletişim araçlarından radyoyu kullanması, afişler aracılığıyla propaganda yapması ilk siyasal iletişim uygulamaları arasında sayılır. Akabinde 1977 yılında Adalet Partisi döneminde ise siyasal reklamcılık kavramı kullanılmış olunsa da özellikle 1980 darbesiyle beraber siyasal iletişim kavramı büyük sekteye uğramıştır. Yine 1991 yılında Fransız siyasal iletişimci Jacques Seguela ile çalışmaya başlayan Anavatan Partisi’nden sonra günümüzde en önemli siyasal iletişim çalışmalarının AK Parti döneminde yapıldığını görüyoruz. Siyasal iletişimdeki tüm bu gelişmeler ülkenin demokratik gelişimiyle beraber gerilemiş veya ilerlemiştir” dedi.

    “ÜLKENİN BÜYÜK KAYBI”

    Türkiye’de siyasal iletişim kavramının henüz sağlam bir zemine oturtulmadığını belirten Sevinç, “Ülkemizde birçok siyasal partinin modern iletişim tekniklerini kullanmasına rağmen adaylar düzeyinde bir gelişimin olmadığına sık sık şahit oluyoruz. Siyasal partilerin seçim kampanyalarını yürütürken gerek genel merkez olarak yapmış oldukları toplantı ve mitingler, gerekse medya üzerinden verilen mesajlar çok profesyonel bir seviyede olmasına rağmen bu iletişim süreci aşağı doğru indikçe yerini ciddi hatalara bırakıyor. Öyle ki bu durum adaylardan ziyade yer yer bakanlar düzeyinde bile siyasal iletişim hatalarına yol açıyor. Örneğin Türkiye’de siyasal reklamlara en büyük bütçeleri harcayan AK Parti’de bile vatandaşa inanmak için kendisinden takla atmasını isteyen bir bakan gerçeğini yaşamıştık. Bunun adaylara inince nasıl siyasal iletişim hatalarına yol açtığını ise varın siz düşünün. Bunun en temel sebebi hiç kuşkusuz siyasal iletişim becerilerinin sadece genel merkez bazlı oluşudur. Kurum içi eğitim modüllerinin seyrekliği ve kurumsal kimliğin yeterinde özümsenmemiş olması da yine bunu etkileyen bir diğer etkendir” diye konuştu.

    “TÜRKİYE’DE BİR İLK OLACAK”

    Türkiye’de bir ilk olacak olan Siyasal İletişim Akademisi’nin gazetecilik ve sivil toplum kuruluşu kavramlarını bünyesinde bulunduracak bir merkez oluşturma hazırlığında olduğunu ifade eden Sevinç, “Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık’ta görev alan bazı tecrübeli isimlerin de içinde olduğu akademisyen, gazeteci, yazar ve siyasal iletişimcilerden oluşacak bir kadroyla Ankara’da siyasal iletişim merkezi oluşturmak için kolları sıvadık. Bu merkezin en büyük özelliği siyasal iletişim çalışmalarının, danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra bütünleşik bir medya ve gazetecilik faaliyetini de kendi içerisinde bulundurmuş olması. Yine bu anlamda seçmen ve siyasetçi arasında köprü görevi görecek bir sivil toplum kuruluşunun da temellerini bu merkezde atmış olacağız. Bu sivil toplum kuruluşunun yönetim kadrosu üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Kadromuzda alanında birbirinden deneyimli isimlerin yanı sıra, Ankara’nın önde gelen hukukçularına da yer vereceğiz. Bu vesileyle seçmen-siyasetçi-gazeteci dengesinin oluşacağı, Türkiye’nin siyasal sorunlarının bilimsel ve hukuksal verilerle masaya yatırılacağı bir merkezin hazırlıklarına süratle devam ediyoruz” dedi.

    “AJANSLARA VE UZMANLARA İHTİYAÇ VARDIR”

    Türkiye’nin toplumsal gelişimi için siyasal iletişimcilere büyük bir ihtiyaç olduğunu ifade eden Sevinç, “Siyasal İletişim kavramının doğduğu ve en güçlü olan ülkesi konumunda olan ABD’yi bazı konularda örnek almak durumundayız. Bugün maalesef ki ülkemizde siyaset bilimcilerin, medya planlamacıların, halkla ilişkiler uzmanlarının, reklamcıların, psikologların, sosyologların, tarihçilerin ve ekonomistlerin içinde yer aldığı bir siyasal iletişim ajansı bile halihazırda yoktur. Oysa konsept geliştirebilecek, ortaya vizyon koyabilecek, siyasal stratejileri etkin gerçekleştirebilecek bu tür merkezlere ve bu merkezlerde danışmanlık hizmeti sunabilecek, uzun vadeli düşünebilecek uzmanlara fazlasıyla ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç giderildiğinde siyasetçi ve seçmen arasında güçlü bir iletişim söz konusu olacak ve bu iletişim Türkiye’nin sosyal, siyasal ve ekonomik politikalarına da olumlu etki yapacaktır” diye konuştu.

  • Memura yüksek tazminat geliyor

    Memura yüksek tazminat geliyor

    2.5 milyon memurun beklediği haber geldi. Başbakanlık’a sunulan 23 maddelik tasarıyla, memurlara pek çok yeni hak geliyor. Buna göre; memurun emeklilik tazminat gösterge rakamı artırılacak. Böylece memur emekli olurken şimdi aldığından yüzde 20 ila 25 arasında daha fazla tazminat alacak. Sözleşmeli çalışana ayda 90 lira yiyecek yardımı yapılacak.

  • Başbakan Erdoğan’ı sevindiren anket

    Başbakan Erdoğan’ı sevindiren anket

    Erdoğan, Akdeniz milletvekilleriyle buluştuğu kahvaltıda ANAR’ın yaptığı araştırmayı açıkladı. Buna göre çözüme destek verenler ilk kez karşı çıkanları aşarak yüzde 58 oldu.

     

    Akdeniz milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantıda ANAR’ın yaptığı araştırmayı açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan, “yüzde 58 süreci destekliyor” dedi.

     

    “Umut arttıkça destek de artıyor” yorumları yapılan daha önce- ki araştırmalarda çözüm sürecini destekleyenler hiçbir zaman yüzde 50’nin üzerine ulaşamamıştı. Yapılan son araştırmada ise ilk kez çözüm sürecine destek verenler, karşı çıkanları aşarak yüzde 57.7 oldu.

    Yüzde 34 karşı çıkarken, yüzde 8.3 fikir belirtmedi. Sürece verilen desteğin 12 Eylül’de yapılan yüzde 58’lik “evet” oranına yaklaştığı görüldü.

     

    EGE BÖLGESİ KRİTİK
    ANAR’ın, 12-20 Mart arasında Türkiye genelinde 5500 kişi ile yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği araştırma Nevruz’a kadar sürdü. Bu sürede, BDP’den ikinci heyetin İmralı’ya gidişi gibi çözüm sürecine ilişkin önemli gelişmeler yaşandı. Erdoğan, bölge bölge sürece verilen desteği anlatırken Ege bölgesinde desteğin diğer bölgelerdeki gibi olmadığını belirterek, “Ege bölgesindeki vatandaşlarımıza süreci daha iyi anlatalım” dedi.

     

    Araştırmada Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinin yanı sıra İç Anadolu Bölgesi’nde sürece desteğin yüksek çıkığı öğrenildi. Karadeniz bölgesinde de sürece desteğin yüzde 50’nin üstüne çıktığı öğrenildi.

     

    ÇÖZÜMÜ KONUŞALIM 
    Erdoğan basına kapalı yapılan toplantının başında Akdeniz bölgesi milletvekillerinden “sadece çözüm sürecini konuşalım” diye ricada bulundu. Milletvekilleri bölgelerinde çözüme destek olduğunu vurgularken, MHP ve CHP’nin süreci sabote etmek için provokasyona girişebileceklerini belirtti. Erdoğan da buna vatandaşları doğru bir şekilde bilgilendirerek yanıt verilmesi gerektiğini söyledi.

     

    Erdoğan, şu mesajları verdi: “Kapı kapı dolaşarak süreci anlatın. Bu ülkenin birliği için çalıştığımızı vatandaşlarımıza anlatın. Kimsenin kimseye üstünlüğü yok. İstiklal marşımızı yazan şair Mehmet Akif bir Arnavut’tu. Karadeniz’de dolaşırken ‘ne mutlu Laz’ım’ yazısı görüp garipsedim. Kimse kimseden üstün değil. Kardeşliği önplana çıkarmamız lazım.”