Etiket: Sevdi

  • Dikkuyruk Manyas Kuş Cenneti’ni sevdi

    Nesli tehlike altında olan kuş türleri arasında yer alan dikkuyruk Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı’nı sevdi. Düzenli olarak Manyas Kuş Cenneti’nde kışlayan dikkuyruk türünden bu yıl Aralık ayı sayımlarında 7 bin 64 birey kaydedildi.

    IUCN (Uluslararası Doğa Koruma Birliği) Nesli Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi’ne göre tehdit altında olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala) Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı’nda düzenli olarak kışlayan kuş türleri arasında yer alıyor.

    Geçen Yıla Göre Yaklaşık 6 Kat Fazla Dikkuyruk Milli Parkta Kışlıyor

    Dikkuyruk, Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı’na özellikle Aralık aylarında geliyor ve Ocak ayında farklı alanlara göç ediyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından geçen yıl Aralık ayında yapılan sayımlara göre bu Aralık’taki sayımlarda yaklaşık 6 kat fazla dikkuyruk Milli parkta kışlıyor. Bu Aralık’ta 7.064 bireyin sayıldığı Manyas Kuş Cenneti’nde geçen yıl bin 220, 2014’te 4 bin 500, 2012’de 3 bin 700, 2011’de 2 bin 161, 2010 yılında ise 454 dikkuyrukun sayımı yapılmıştı.

    Manyas Kuş Cenneti’nde Sürpriz Misafir

    Diğer yandan ülkemizde nadir olarak görülen Sibirya Kazı da (Branta ruficollis) kışlamak için Kuş Cenneti Milli Parkı’nı seçti. Sürekli olarak Fiyu ördekleri ile birlikte dolaşan ve beslenen Sibirya kazları, kırmızı göğüslü ve çarpıcı tüyleri ile dünyanın en nadide, en küçük ve en güzel kaz türleri arasında yer alıyor.

    Sibirya kazlarının büyük bir bölümü kışlamak için Bulgaristan ve Romanya üzerinden Karadeniz kıyılarına gelirler. Bu sene olduğu gibi çok soğuk geçen kışlarda ise az miktarda birey Yunanistan ve Trakya üzerinden ülkemize göçerler. Geçtiğimiz günlerde ise bir birey Kuş Cenneti’nde görüntülendi.

    Sayımlarda 102 Türden Toplam 51 bin 181 Birey Saptandı

    Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı’nda 2016 yılı Aralık ayında yaptırılan sayımlarda 102 türden toplam 51 bin 181 birey saptandı. En çok görülen kuş türleri ise 13 bin 414 bireyle Elmabaş patka ve 9 bin 81 bireyle çamurcun olarak belirlendi. Ayrıca, ülkemizde yine sınırlı sayılarda görülen 2 bin 557 Sütlabi ile Tarla kazı, Sibirya kazı, Sürmeli kumkuşu, Ada doğanı, Bıyıklıdoğan gibi türler de gözlendi.

    Sayımlar Koruma Çalışmalarına Altlık Hazırlıyor

    Su kuşu sayımlarının Türkiye’deki sulak alan işleyişini ve kullanım faaliyetlerini izlemek açısından önemli olduğunu vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise “Bu çalışmalarla yıllara göre tür sayısı ve populasyon büyüklüğündeki değişiklikleri takip ediyoruz. Bu sayımlar sayesinde ayrıca özellikle nesli tehlike altında olan türler için hazırlanacak tür eylem planlarına altlık oluşturuyoruz. Sayımlar sulak alanlar, su kuşları ve çevre konularında kamuoyunun bilgilendirilmesine de katkı veriyor” değerlendirmesinde bulundu.

  • Selami Şahin, Bodrum’u çok sevdi

    Sanat hayatının 50’nci yılını kutlayan Selami Şahin, Bodrum Antik Tiyatro’da bir kez daha sevenleriyle buluştu.

    13 Ağustos günü Antik Tiyatro’da sanat hayatının 50’nci yılı nedeniyle konser veren sanatçı, bir ay sonra Kurban Bayramı’nın 3’üncü günü yine hayranlarının karşısına çıktı. Usta sanatçının konserini iş, spor ve sanat camiasından da isimlerin bulunduğu yaklaşık 2 bin kişi izledi.

    Konser öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Selami Şahin, Kurban Bayramı’nın tüm dünyaya barış, sevgi ve birlik getirmesini diledi. Kuşadası ve Ankara’da da sahne alacağını kaydeden Şahin, “Zaman geçtikçe örf ve adetler de değişiyor. Eski bayramlarda tüm akrabalar bir araya gelirdi. Bende el öpüp para toplardım. O günler her zaman daha farklıydı. Bayramlar kutsaldır. Ailemi çoktandır görmedim. Kardeşlerimi, ağabeyimi görmek bana heyecan ve mutluluk veriyor. Ben evlatlarımla her şeyimi bölüşüyorum, onlar benim canlarım” ifadelerini kullandı.

    Yeni projelerinden de bahseden Selami Şahin, şöyle konuştu:

    “Projelerimi bu olaylardan dolayı erteledim. Sene sonu yeni şarkılardan oluşan 10 şarkılık bir albüm çıkaracağım.”

  • Mühendisliği değil sahneleri sevdi

    İzmirli Jeofizik Mühendisi Özlem Coşkun, yer fiziği olarak da bilinen bilim dalı yerine kendini müziğe verdi. Genç kadın, hayatının anlamını ’onsuz yaşayamam’ dediği notalarda buldu.

    İzmirli Özlem Coşkun, Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Deprem ve sismik araştırmalar yapmak yerine büyük aşkla bağlı olduğu müziği seçen Coşkun, bu güne kadar 150 beste yaptı. Yaptığı bestelerle ünlü sanatçı Bülent Ersoy’un da dikkatini çekti. Genç sanatçı, Ersoy’un albüm şarkılarından birisinin dinleyip çok beğendiğini ve okumak istediğini belirtti. Şimdilerde 5 şarkılık albümüyle müzik marketlerde yerini alacak olan Coşkun, Diva Bülent Ersoy için de “Bütün eserlerim, Bülent Hanım’ın” dedi.

    Yıldırım Gürses’in son öğrencisi

    İzmir’de annesi Şükran Coşkun’un, kendisine söylediği şarkılarla müzik aşkı başlayan Özlem Coşkun, ailesinin konservatuvar eğitimi alması telkinlerine rağmen ablası gibi mühendis olmayı tercih etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümünde okumasına rağmen bir türlü mesleğine ısınamayan genç sanatçı, mezun olur olmaz hayallerindeki mesleğe atıldı. Müzik eğitimi almadığı halde söz yazan, beste yapan Özlem Coşkun, ses sanatçısı ve bestekar olan olan Yıldırım Gürses ile tanıştı. Yıldırım Gürses’ten son ders alan kişi olduğunu anlatan Özlem Coşkun’un hayalleri, ünlü sanatçının hayatını kaybetmesiyle yarım kaldı. Gürses’in ölümünden sonra sahneye çıkmayan ancak beste yapmaya devam eden Coşkun, 150 beste yaptı. Şimdilerde pek çok yerde sahne alan Coşkun, albümünün de önümüzdeki günlerde müzik marketlerdeki yerini alacağını söyledi.

    Bülent Ersoy bestesini istedi

    Albüm çalışmaları sırasında tesadüfen orada bulunan Bülent Ersoy’un da şarkısını duyduğunu ve çok beğendiğini anlatan Özlem Coşkun, Ersoy’un kendisinden beste istediğini belirterek, “Bülent Hanım o kadar değerli ki. Bestelerimden istediğini seslendirebilir. Çok değerli bir sanatçı. Elbette bestemi beğenmesi ve benden okumak için istemesiyle çok mutlu oldum. Kendisine söz verdim. Yeni bir beste yapacağım ama istediği eserimi de seslendirebilir. Bu bana gurur verir” ifadelerini kullandı.

    “Müzik de artık ucuz tüketiliyor”

    Son dönem müziklerini kalıcı ve kaliteli bulmadığını dile getiren Özlem Coşkun, müziğin de ucuz tüketildiğini savundu. Coşkun, “Bunun için eski şarkılar yeniden gündeme geliyor. Eski şarkılarda, samimiyet var, içtenlik var. Bende eskiden yapılan müzikle kendi oluşturduğum bestelerin eş değer olmasını istiyorum. Bunu sağlamaya çalışıyorum” dedi.

    İzmirli müzik severlerin ve müzik adamlarının da kendisini desteklemesini beklediğine işaret eden Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Sanatın her dalında, kendimi başarılı görüyordum. Söz yazmamın yanında, bu sözlere melodilerde çıktı. Bestelerim peş peşe gelmeye başladı. Hayatta yaşayarak biriktirdiklerimi müzikle anlatacağım. Albüm yaptım ve halkımızın beğenisine sundum. Dijital ortamda büyük beğeni aldım. Şimdi müzik markette de olacağım. Bestelerimle insanların kalbini yakalamak istiyorum.”

  • Avrupalı Salihli Kirazını Sevdi, Hedef Çin Pazarı

    Manisa’nın Salihli ilçesinde adı ile özdeşleşen Salihli Kirazı’nın en büyük müşterisi bu yıl da Avrupalılar oldu. Geçtiğimiz yıl Salihli Kirazını çok seven Avrupalıdan yeni talep gelince üreticinin de yüzü bu yıl da güldü. Salihli’nin Kemer Mahallesi’nde 564 dekar alanda modern tarım yetiştiriciliği yapan AA Grup Besi ve Tarım Ürünleri AŞ. bu yıl hasat ettiği 290 ton kirazın tamamını Alaşehir’deki tesislerde paketlendikten sonra, İngiltere, Almanya ve İsviçre’ye ihraç etti.

    ÇİN PAZARINA GÜMRÜK RÖTARI

    Hedeflerinin bu yıl Çin pazarı olduğunu ancak gümrük işlemlerinin yetiştirilemediği için Çin’e kiraz ihracatının yapılamadığını ifade eden AA Grup İşletme Müdürü Ziraat Mühendisi Ömer Altuntaş, firma olarak Avrupalıların istediği sıfır kalıntı üretim yaptıklarını söyledi.

    38 BİN AĞAÇ MEYVE VERİYOR

    Türkiye’deki en büyük 3 kiraz bahçesinden birisi olduklarını vurgulayan Altuntaş, firma olarak da iyi tarım uygulamaları ve Global GAP sertifikalarına sahip olduklarını söyledi. İşletme Müdürü Altuntaş, “Kemer Mahallesi’nde 564 dekar alandaki 38 bin adet yarı bodur kiraz ağaçlarımız şuan 5 yaşında ve 3 yıldır meyve veriyor. Geçtiğimiz sezon Avrupa ülkelerine 200 ton ihraç yaparken bu yıl, hasat ettiğimiz 290 tün ürününün hepsini Avrupa’ya ihraç ettik. Artık kuru üzümden sonra kirazda Salihli’nin önemli bir ihraç ürünü oldu” dedi.

    “KALINTISIZ ÜRÜN ALIYORUZ”

    Salihli Kirazını Avrupalıların çok sevdiğini anlatan Altuntaş “Firma olarak hedefimiz ise bahçemizde yapmış olduğumuz iyi tarım uygulamaları ve Global GAP uygulamalarını harfiyen yerine getirip, kalıntısız bir şekilde ürün elde ederek, hem Avrupalıların güvenini tekrar kazanıp, hem de Avrupalıların ağzını Salihli Kirazı ile tatlandırmaya devam edeceğiz” dedi.

  • Yıldırım Esnafı ‘E-ruhsat’ı Sevdi

    E-belediyecilik ile bürokratik işlemleri asgariye indiren Yıldırım Belediyesi, iş yeri açma ruhsatı başvuruları ile ruhsat harcı ödemelerinin internet üzerinden yapılmasına imkan sağlıyor.

    Yıldırım Belediyesi internet sitesi üzerinden müracaat eden 102 esnaf, belediyeye gitmek zorunda kalmadan ruhsat işlemlerini tamamladı. Bürokrasiyi kısaltarak vatandaşların işlerini kolaylaştırdıklarını söyleyen Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, “2015 Şubat-2016 Nisan ayları içerisinde ilçe esnafımızın yaptığı başvurular neticesinde 102 esnafımızın ruhsat işlemlerini olumlu sonuçlandırdık. Çağın teknolojisine ayak uyduran bir belediyecilik anlayışı ile bürokratik işlemleri olabildiğince azaltıp hizmet kalitemizi arttırmayı hedefliyoruz. Çağı yakalayan hizmetlerimizle yeni projeler üretmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.