Etiket: sessiz

  • Eski Bakan Nimet Baş: “Çocuk Gelinlere Sessiz Kalmak Suça Ortak Olmaktır”

    Eski Milli Eğitim ve Devlet Bakanı Nimet Baş, “Ciddi bir sorun olan çocuk gelinler sorununa karşı herkes el ele vermeli ve mücadele etmeli. Çocuk gelinlere sessiz kalmak suça ortak olmaktır” dedi.

    Eski Milli Eğitim ve Devlet Bakanı Nimet Baş, kurucu başkanlığını yaptığı Geleceğin Eğitim Derneği’nin çalışmaları kapsamında Samsun’a geldi. Baş, Samsun’daki ilk gününde ‘Çocuk Gelinler İstihdam ile Büyüyor’ projesini ortak sürdürdüğü Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı ile bir araya geldi. Atakum Belediyesi Özgecan Kadın Koordinasyon ve Sosyal Hizmet Merkezi’ni ziyaret eden eski Bakan Nimet Baş, burada merkezin faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Merkez gönüllü yöneticisi Fatma Taşçı’yı özellikle engelliler ve kadınlara yönelik çalışmalarından dolayı kutlayan Baş, merkez bünyesinde gerçekleştirilen kurslarda yapılan el emeği ürünleri çok beğendiğini dile getirdi. İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün proje koordinatörlerinin de katıldığı programda ortak yürütülebilecek projeler konuşuldu.

    Daha sonra Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı’yla birlikte Çatalçam Sosyal Tesisleri’nde mahalle muhtarları ve din görevlileri ile gerçekleştirilen toplantıya katılan Baş, burada ‘Çocuk Gelinler İstihdam ile Büyüyor’ projesini anlattı. Baş, “Çocuk gelinlerin sosyal entegrasyonu ve istihdam edilebilirliğinin artırılması, iş gücü piyasasına erişimlerinin kolaylaştırılması ve iş gücü piyasasına girişlerinin önünde yer alan engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir proje hayata geçiriyoruz. Mahallelerinin söz sahibi insanları olarak muhtarlarımızdan ve din görevlilerimizden bu projeye destek olmalarını istiyoruz. Çocuk gelinler sorunun önüne geçebilmek adına bu proje son derece önemlidir” diye konuştu.

    “HERKES EL ELE VERMELİ”

    Çocuk yaşta gerçekleştirilen evliliklerin yasal olarak beraberinde ciddi cezaları getirdiğini söyleyen Nimet Baş, çocukların evlendirildiği bir durumdan haberi olan herkesin bunu bildirmekle yükümlü olduğunu kaydederek, “Maalesef ki bu sorunu ülkemizin birçok yerinde yaşıyoruz. Ama önüne geçmek için hep beraber mücadele etmeliyiz. 14-15 yaşlarındaki çocukların evlendirilmesi ciddi bir suçtur. Öyle ki yasal boyutunda baktığımızda ciddi cezaları da beraberinde getiriyor. Bu suçu işleyenler hapis cezası alıyor ve hayatları kararıyor. Çocuk gelinlere sessiz kalmak da suça ortak olmaktır. Bu tür bir evlilikten haberi olan, böyle bir evliliğin gerçekleştirileceğinden bilgisi olan herkes bu durumu yetkili mercilere aktarmakla yükümlüdür. Yıllardır kadınların ve kız çocuklarının maruz kaldığı negatif ayrımcılığın önüne geçen bir iktidarımız var. Haydi Kızlar Okula ve Haydi Kızlar Liseye başlıklarında projeler hayata geçirilerek kız çocuklarının okullaşma oranları yüzde 100’lere kadar ulaştırıldı. Herkes el ele verirse çocuk yaşta gelin olan kızlarımızı kurtarabiliriz. Bu anlamda Atakum Belediyesi’ni, çalışmamıza destek vererek daha geniş bir alanda vatandaşlarımızı bilgilendirmemizi sağladığı için teşekkür ediyoruz. Çalışmamız kapsamlı bir şekilde sürecek” şeklinde konuştu.

    “ÇOCUKLAR GELİN DEĞİL ÖĞRENCİ OLMALI”

    Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı ise konuşmasında projeden başarılı bir sonuç beklediklerini kaydederek, “Eğitimsizlik başta olmak üzere birçok etken yüzünden üzülerek görüyoruz ki çocuk yaştaki evlatlarımız gelin oluyor, damat oluyor. Bu durum beraberinde mağdur olmuş kız çocuklarını ve kadınlarımızı getiriyor. Yıllarca Milli Eğitim Bakanlığı yapmış ve bu anlamda önemli çalışmalar gerçekleştirmiş olan Geleceğin Eğitim Derneği Başkanı Nimet Baş öncülüğünde gerçekleştirilen bu projeye Atakum Belediyesi olarak destekçi oluyoruz. İlçemizde ‘Çocuk Gelin’ sorununun önüne geçmek için biz de bu mücadelenin bir parçası oluyoruz. Herkesin bu konuda duyarlı olmasını istiyorum. Çocuk denilecek yaştaki yavrularımız gelin değil öğrenci olmalı” ifadelerini kullandı.

    Mahalle muhtarları ve din görevlilerinin de projeye dair fikir paylaşımında bulunduğu toplantının ardından Samsun Valisi İbrahim Şahin, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü proje koordinatörlerinin yanı sıra TÜGVA Samsun Şube Başkanı Hakan Durmuşoğlu’nun katılımıyla akşam yemeği yenildi. AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel ile uzun süre sohbet eden ve Samsun’da gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi alan Nimet Baş, Atakum Belediyesi işbirliğinde sürdürecekleri projenin Samsun’da ciddi bir destek görmesini beklediklerini ifade etti.

    Nimet Baş, projenin ciddi bir etki oluşturacağını ve ’çocuk gelin’ sorununun önüne geçeceklerini sözlerine ekledi.

  • Akçadağ’da Teröre Sessiz Protesto

    Malatya’nın Akçadağ ilçesi Muratlı Mahalle Muhtarı Hüseyin Altuntaş ile Kültür Mahallesi Muhtarı Abdullah Bozkurt, düzenlendikleri sessiz yürüyüşle terörü lanetledi.

    Son günlerde artan şehit haberleri üzerine Türk bayrağı eşliğinde Akçadağ ilçe merkezi girişinden Akçadağ Hükümet Konağı önüne kadar sessiz bir yürüyüş düzenleyen, Muratlı Mahalle Muhtarı Hüseyin Altuntaş ile Kültür Mahallesi Muhtarı Abdullah Bozkurt düzenlendikleri sessiz yürüyüşle terörü lanetledi. Hükumet Konağı önünde basın açıklaması yapan Muratlı Mahalle Muhtarı Hüseyin Altuntaş, terörün her zaman karşısında olduklarını söyledi. Altuntaş, “Yurdumuzun farklı yerlerinden gelen şehit haberleri ile yüreklerimiz yangın yerine dönüyor. Terörün milleti, dini, iyisi, kötüsü, haklısı, haksızı ve hiçbir mazereti olamaz. Terör terördür, kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın karşısındayız. Ülkemizin istikrar sahibi olmasını istemeyenler bugün aynı senaryoyu tekrar yazmak, birlik ve beraberliğimize kast etmek için çaba verseler de vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve milli birliğine karşı gerçekleştirilen bu hain saldırılar hiçbir şekilde hedefine ulaşamayacaktır. Devletimiz bundan sonra da mücadelesine devam edecek, barış ve kardeşlik ortamını tekrar yeşertmek için her gayreti gösterecektir. Biz de burada üzerimize düşen her türlü görevi üstlenmeye hazırız. Akçadağlı bir vatan evladı olarak sessiz kalmamak adına ilçemiz girişinden Akçadağ Hükumet Konağı önüne kadar sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdik. Vatanımızı ve bayrağımızı seviyoruz, uğruna ölmeye hazırız” diye konuştu.

  • Süper Lig Transferde Sessiz

    Süper Lig’in bugün başlayan ikinci yarısı öncesi toplam 12 takım kadrosuna takviye yaptı. Ankara ekibi Gençlerbirliği, en çok transfer yapan takım olarak dikkat çekerken, ligin zirvesinde yer alan Beşiktaş ile takipçisi Fenerbahçe ise sessizliğini koruyor.

    Spor Toto Süper Lig’in 2015-2016 sezonunun ikinci yarısı bugün oynanacak 4 karşılaşma ile başladı. İkinci devre öncesi 5 Ocak Salı günü başlayan 2. Transfer ve Tescil Dönemi de sürüyor. Süper Lig takımları kadrolarını güçlendirme çalışmalarını sürdürürken, ara transfer döneminin başlamasından bu güne kadar geçen 11 günlük sürede toplam 12 takım kadrosuna takviye yaptı, 6 takım ise henüz transfer gerçekleştirmedi.

    GENÇLERBİRLİĞİ’NDEN 6 TAKVİYE

    Ligin ilk yarısını 13 puanla 16. sırada tamamlayan Gençlerbirliği, ara transfer döneminde kadrosuna en çok takviye yapan kulüp olarak dikkat çekiyor. Ankara ekibi bugüne dek 6 oyuncuyu kadrosuna katarken, puan durumunda bir üstünde yer alan Medicana Sivasspor ise 5 oyuncuyu renklerine bağladı.

    FENERBAHÇE VE BEŞİKTAŞ SESSİZ

    Ligde puan durumunda ilk iki sırada yer alan Beşiktaş ve Fenerbahçe, transferde sessizliğini korurken, 3. sırada bulunan Galatasaray ise kadrosunu Kasımpaşa’dan Donk ve Molde’den Linnes ile güçlendirdi.

    Süper Lig ekiplerinin ara transfer döneminde şu ana yaptıkları transferler şöyle:

    GALATASARAY

    Ryan Donk (Kasımpaşa)

    Martin Linnes (Molde)

    KASIMPAŞA

    Strahil Popov (Litex Lovech)

    AKHİSAR BELEDİYESPOR

    Petar Grbic (Partizan Belgrade)

    Kenan Karışık (Şanlıurfaspor)

    TORKU KONYASPOR

    Nejc Skubic (Domzale)

    GAZİANTEPSPOR

    Koray Arslan (Antalyaspor)

    Hürriyet Gücer (Eskişehirspor)

    İlhan Parlak (Kayseri Erciyesspor)

    ANTALYASPOR

    Samuel Inkoom (Boavista)

    Ramon Motta (Beşiktaş)

    Halil İbrahim Tuna (Altınordu)

    Gökhan Yılmaz (Altınordu)

    OSMANLISPOR

    Vaclav Prochazka (Viktoria Plzen)

    Hakan Arıkan (Kayserispor)

    Raheem Lawal (Eskişehirspor)

    BURSASPOR

    Pablo Batalla (Beijing Guoan)

    MEDICANA SİVASSPOR

    Etzaz Hussain (Molde)

    Cristian Tanase (Tianjin Teda)

    Hasan Kabze (Akhisar Belediyespor)

    David Texeira (Dallas)

    Joan Oumari (FSV Frankfurt)

    GENÇLERBİRLİĞİ

    Serdar Gürler (Trabzonspor)

    Selçuk Şahin (Wil 1900)

    Hakan Aslantaş (Osmanlıspor)

    Alexander Hleb (BATE Borisov)

    Turgut Doğan Şahin (Kayserispor)

    Sergey Politevich (Dinamo Minsk)

    MERSİN İDMANYURDU

    Leonardo (Santos)

    ESKİŞEHİRSPOR

    Tornike Okriashvili (Genk) (Kiralık)

    Vladyslav Kulach (Shakhtar Donetsk) (Kiralık)

    Jordi Figueras (Real Betis)

  • (Özel) Kış Aylarının Sessiz Katiline Dikkat Uyarısı

    Kış aylarında artan karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine karşı uyarıda bulunan İzmir Üniversitesi Hastanesi doktorlarından Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Cem Ertan, ’’Sobanın içinde yakılan odun ya da kömürün tam olarak iyi yandığından emin olmak lazım’’ dedi.

    Kış aylarında bilgisizlik, yanlış kullanım ve ihmal yüzünden sobadan sızan karbonmonoksit gazı ile pek çok insan zehirlenmeye maruz kalıyor ve onlarca insan hayatını kaybediyor. Sağlık uzmanlarının ’sessiz katil’ olarak tanımladığı, soba kullanılan evlerde karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı İzmir Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Cem Ertan, uyarılarda bulundu. Karbonmonoksit zehirlenmesinin diğer zehirlenmeler gibi kendini belli etmediğini belirten Ertan, ’’Karbonmonoksit gazına maruz kalanlar; baş ağrısı, halsizlik, aşırı bir uyku hali, gribal enfeksiyona benzer bulgu göstergesidir. Birkaç gece aynı ortamda kalabiliyor. Bu en sık karşılaşılan bir durum’’ dedi.

    Yoğun bir şekilde karbonmonoksit gazına uğramış birine yapılması gerekenleri sıralayan Doç. Dr. Cem Ertan, ’’Kişinin eğer bilinci yerindeyse kendini o ortamdan dışarı çıkarması lazım. Eğer bilinci kapalı ise mutlaka bu kişi açık havaya çıkarılmalıdır. Kapalı ortamın pencerelerini açıp havalandırmak lazım. Kişi hemen hastanelerin aciline kaldırılmalıdır’’ diye konuştu.

    İYİ HAVALANDIRMA EN ÖNEMLİ KORUNMA

    Soba zehirlenmelerine karşı alınan önleme dikkat çeken Doç. Dr. Ertan, şunları söyledi:

    “Sobanın içinde yakılan odun ya da kömürün tam olarak iyi yandığından emin olmak lazım. Bunun için yapılmasın gerek en önemli şey iyi havalandırma, soba bacalarının çektiğinden emin olmak lazım. Eksik yanma olursa, yani iyi oksijenlenmediği için odun veya kömür tam olarak yanmazsa, işte o zaman karbonmonoksit salınmaya başlıyor ortama. Karbonmonoksit vücutta oksijen taşıyan hücreleri oksijenin kendisinden çok daha fazla bağlanıyor. Öyle olunca ortam ne kadar oksijen olursa olsun kişi kendini kaybediyor. Dolayısıyla yapılacak en önemli şey o gazın ortamdan uzaklaştırılması. İyi havalanma en önemli korunma yöntemi.’’

    KÖMÜR YA DA ODUNUN YANIŞ ŞEKLİNE DİKKAT EDİLMELİ

    Sobada yakılan odun ya da kömürün iyi yandığının nasıl anlaşılacağını anlatan İzmir Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Cem Ertan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sobada yakılan odun ya da kömürden çıkan duman miktarı ve canlı alevin olmaması çok önemli. Alevin miktarı, güçlülüğü bizim için oksijenin yeterli olduğunun bir göstergesi. Sobada yakılan kömür ya da odun yeterli oksijenlenmiyor, için için yanıyorsa ortamdan oksijeni alabildiği kadar çekiyor ancak karbon kökenli bir yakacak olduğu için beraberinde oksijenle karbon birleşip karbonmonoksit gazını ortaya salıyor demektir. Bu bizim için kaygı vericidir.’’

    GECE SOBA YANMASIN

    Gece yanan sobalara değinen Doç. Dr. Ertan, şunları söyledi: ’’Gece ısınmak için yanmaya devam eden soba ne yazık ki defalarca ölümle sonuçlanan bir hata. Ancak biz bu hatalardan çok ders çıkarıyoruz gibi görünmüyoruz. Gece sırf ısınması için özellikle küçük evlerde, 5-6 kişinin aynı ortamda yattığı evlerde yakılan bir soba bütün ailenin ne yazık ki vefatı ile sonuçlanıyor. Gece özellikle canlı yanmanın sona erdiği hele ki baca iyi çekmiyorsa ya da ters rüzgar varsa lodos gibi, bu durumlarda karbonmonoksit gazı salınması daha da artıyor. Kişiler zaten uykuda olduğu için tatsız, kokusuz hiçbir uyarı vermeyen karbonmonoksiti solumaya devam ediyor. Uykuları daha da derinleşiyor ve ne yazık ki artık kanlarında hiç oksijen kalmayana kadar karbonmonoksite maruz kalıyor ve bir nevi boğularak hayatını kaybediyor.”

    SESSİZ KATİL KIŞ AYLARINDA EN BÜYÜK TEHDİT

    Ertan, soba yakılan evlerde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: ’’İyi havalandırma, iyi kalite kömür kullanılmalı. Mutlaka bacaların temizliğinin düzenli yapılması. Baca çekişinden emin olmak. Burada ucuza kaçmak ya da ihmalkar davranmak hayat kaybıyla sonuçlanabilen hatalar. Soba yakılıyorsa, ucuz kömür yakmamak lazım hayatımız o kadar ucuz değil. Karbonoksit gibi sessiz bir katil gerçekten kış aylarında bizleri tehdit ediyor. Daha uyanık olmalıyız. Halkımızda karbonmonoksit gazına kaldığı şüphesi varsa, kendi kendine geçmesini beklemeden hastanelerin acil servislerine başvursun tedavilerini yaptırsın.’’

  • Sessiz Çığlık Tiyatrosunda Moskovaya Mesaj Verildi

    Kırşehir Şehit Aileleri Derneği tarafından organize edilen ‘Sessiz Çığlık’ adlı tiyatro oyununda Vali Necati Şentürk, okuduğu şiirle şehit ailelerine duygusal anlar yaşatırken şehitlerin anlatıldığı tiyatronun bir bölümünde Moskova’ya mesaj verildi

    Kırşehir Şehit Aileleri Derneği tarafından şehitlik makamının önemini anlatmak ve birlikteliği sağlamak adına düzenlenen gecede şehit yakınları düzenlenen slaytta evlatlarının fotoğrafını görünce göz yaşlarına hakim olamazken askerlerin ellerini tutarak teselli buldu.

    İki perde halinde oynan oyunun ilk bölümünde yer alan ve şehitlik makamının anlatıldığı anlarda Moskova’ya da mesaj verildi. Verilen mesajda; “Biz birlikte değil miydik, Çanakkale’de böyle miydik? Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi’si, Sünni’si tek yumruk olup çarpışmadık mı? Ne zaman bölündük ayrıştık bu hale geldik? Kardeşi kardeşe kırdırıyolar, kardeş kanı ile besleniyorlar bunlar. Gerektiğinde nasıl ki kurtuluş savaşında, Çanakkale de tek yumruk olup karşı gelmişsek karşı koymuşsak bu vatan toprağı için yine koymasını biliriz. Unutmasınlar ki eğer biz, bir fincan acı kahve içmek istersek Kerkük’de şiir yazar Atina’da besteler, Viyana’da okuruz. Seccademiz kolumuzun altındadır. Ermenistan’da abdest alıp Moskova’da namaz kılarız.” denildi.

    Kırşehir Valisi Necati Şentürk ise 2008 yılında yazdığı şiiri okuyarak programa katılanların duygulanmasını sağladı. Vali Şentürk okuduğu şiirle birlikte şiiri yazma nedenini de anlattı.

    Programa Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyon Başkanı Ziya Sözen, Sivas Şehit Aileleri Dernek Başkanı Mustafa Hızal, Aksaray Şehit Aileleri Dernek Başkanı Hüseyin Koçak, Yozgat Şehit Aileleri Dernek Başkanı Nedim Elmalı, Yerköy Şehit Aileleri Dernek Başkanı Ahmet Kebir, Nevşehir Şehit Aileleri Dernek Başkanı Ramazan Çiftçi ile birlikte ev sahibi Kırşehir Şehit Aileleri Dernek Başkanı Ahmet Beşkardaş ve çok sayıda şehit ailesi katıldı.