Trabzon Devlet Tiyatrosunca hazırlanan tek perdelik “Leblebici Horhor” Zonguldak’ta sergilenecek.
Zonguldak Devlet Tiyatrosu 16-17 Şubat 2018 tarihlerinde Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun hazırladığı “Leblebici Horhor” adlı oyunu ağırlayacak. Tek perdeden oluşan oyun bir saat 30 dakika sürecek.
16 Şubat 2018 günü 20.00’de sergilenecek olan oyun 17 Şubat 2018 günü de 14.00 ila 20.00 seansında sahne alacak. Takvor Nalyan’ın yazdığı oyunu Münir Canar yönetiyor.
Din görevlisi ve hattat Recai Özsoy, “3 yıllık bir çalışma, ebatları itibariyle ülkemizde daha büyüğü olmayan bir Kur’an-ı Kerim, bundan eminim” dedi.
Din görevlisi ve hattat Recai Özsoy’un 3 senede yazdığı, 150 kilogram ağırlığındaki, maliyeti yaklaşık 10 bin TL’yi bulan dünyadaki en büyük el yazması Kur’an-ı Kerim, Altınpark’ta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ve bugün açılacak ‘Kutsal Emanetler Sergisi’nde yerini alacak.
“Açıldığında 3 metrekare olabilen bir Kur’an-ı Kerim”
Özsoy, Kur’an-ı Kerim’i yazmaya 2009 yılında başlayıp 2011 yılında bitirdiğini söyleyerek, “3 yıllık bir çalışma, ebatları itibariyle ülkemizde daha büyüğü olmayan bir Kur’an-ı Kerim, bundan eminim. Ebatları; bir sayfası bir buçuğa 110 santimetre ebatında, açıldığında 3 metrekare olabilen bir Kur’an-ı Kerim’dir. Yazısı, Hüsrev Hattı ile yazılmış, dizayn edilmiştir, 1,5 kilograma yakın mürekkep kullanıldı. Tabii 1,5 kilogramlık mürekkeple de böyle bir eser oluşur hiç şüphesiz. Uzun bir süreç, uzun bir çalışma, gayretin, sevginin, sabrın, sebatın sonucunda ortaya çıkan bir eser. Ağırlığı itibari ile de 150 kilogram ağırlığında olan bir eser. Gerçekten uzun yıllar sevgiyle, sebatla yaptığımız bu eserin ülkemizde bize kısmet olmuş olması da ayrı bir özellik. Bizim elimizden, bizim divitimizden böyle bir eserin oluşması da beni ayrıca mutlu etti. Kur’an-ı Kerim’e başlayıp da bugüne kadar ki en büyük arzum her kim görür de bize ‘Allah razı olsun’ derse en güzel dua budur. Gerçekten biz bunu istedik, nihayetinde bu sonuca ulaştık, vatanımıza, milletimize, gelecek nesillere inşallah hayırlı olur” ifadelerini kullandı.
“Bugüne kadar var gücümle uğraştım ve başardım”
Kur’an-ı Kerim’i yazmaya gördüğü bir rüya sonucunda karar verdiğini belirten Özsoy, “Rüyamda Selahattin Eyyubi’nin kılıcını gördüm, rüyada bana kılıcını verdi. Bu beni çok düşündürdü, kılıcın ne anlama geldiğini çok düşündüm ama yorumcuların bana söylediği ‘Büyük bir eser’ yani Kur’an-ı Kerim’in olabileceğini, böyle bir mesajı bana verdiler. Ben de bunu gerçekleştirmek için bugüne kadar var gücümle uğraştım ve başardım. İsterdim ki daha büyük bir şey yapayım ama maalesef kağıt olarak daha büyük ebatta basımın olmadığını gördüm. Yani boy açısından sıkıntı yok ama en açısından sıkıntı var, birinci hamur daha enli bir kağıt bulamadığım için bu büyüklükte yapabildim ama arzu ederim ki daha büyüğü olsun” şeklinde konuştu.
“Guinness Rekorlar Kitabı’na tekrar başvuracağım”
Özsoy, Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuru yaptığını fakat olumsuz bir neticenin geldiğini kaydederek, “Daha büyük bir Kur’an-ı Kerim’in olabildiğine dair bilgi aldım ancak o Kur’an-ı Kerimlerin dijital büyütme olduğunu ama bizim eserin el yazması olduğunu biz kabul ettiremedik. Ama tekrar başvuracağım” açıklamasını yaptı.
Eseri yazarken ailesinin başından sonuna kadar kendisiyle olduğunu belirten Özsoy, “Soğuk kış gecelerinde, zor günlerde, zor zamanlarda illaki hep bana destek oldu ona da teşekkür ediyorum zaten her seferinde bu böyle oldu. Allah razı olsun diyorum ve temennim o ki inşallah bu eseri ne kadar insan okursa hep dua etsinler onu istiyorum” diye konuştu.
Gazeteci ve televizyon habercisi Korcan Karar, Yunanistan’ın Sakız Adası’ndaki mülteci kampında çektiği fotoğrafları, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, billboardlarda sergileyecek.
Yunanistan’ın Sakız Adası’ndaki mülteci kampında çektiği fotoğrafları İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı Mahallesinde bulunan billboardlarda sergileyecek olan Gazeteci ve televizyon habercisi Korcan Karar, serginin 20 Mayıs Cumartesi günü, saat 19.00’da açılacağını belirterek, açılışın Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ın yapacağını ve herkesin davetli olduğunu söyledi.
Açacağı sergi hakkında bilgi veren Karar, “Son dönemde Akdeniz ve Ege Denizinde yaşanan mülteci dramlarına, bir kez daha dikkat çekmek amacıyla ama içinde kan, ölüm olmayan fotoğraflarla açılacak bir sergi olacak. Bizim topraklarımızdan suyun öteki tarafına, yani Yunanistan’ın Sakız Adası’na giden mültecilerin yaşadıkları kampa ilk kez girdim. Mültecilerin yaşadığı Souada Kampı, Sakız Adası’nın merkezinde. Bu kampta, Çeşme’den giden mültecilerin nasıl bir hayat sürdüklerini fotoğrafladım. Varil bombasından kurtulan bir yaşındaki Makbule bebek ve ailesinin dramını görüntüledim. Kampta, sadece Suriye’den gidenlerin olmadığını, Afganistan, İran, Irak ve Afrika ülkelerinden giden mültecilerin olduğunu da gördük” dedi.
“Vatansız insanların dramını anlatmak istedim”
Fotoğraf sergisi ile bir kez daha mültecilerin yaşam şartlarını anlatan, dünyanın dikkatini bir kez daha bu soruna çekmeyi amaçladığını vurgulayan Karar, “Bu çektiğim fotoğraflar, fotoğraf gazeteciliği türünde bir çalışma. Adı da benim için çok önemli, geceler boyu ’nasıl bir isim olmalı’ diye düşündüm. ’Suyun öteki tarafındaki vatansızlar’ ismi ortaya çıktı. Çünkü vatan çok önemli. Ne mutlu bize ki, bir vatana sahibiz. Ama bu insanlar artık bir vatana sahip değiller. Geleceklerinin ne olduğunu bilmeden bir ölüm yolculuğuna çıkıyorlar. Kimisi sulara gömülüp çoluğu çocuğu ile beraber hayatını kaybediyor, kimisi ise bin 400 kişinin yaşadığı Sakız Adası’nın merkezindeki Souada Kampı’na ve diğer adalardaki kamplara ulaşıyor. Bu sergi, gazeteci, televizyon habercisi Korcan Karar’ın bir sergisi. Ancak, bu sergide altını çizmek istediğim, vatansız insanların dramı. Şunun altını çizmem gerekiyor; bizler çok önemli, çok büyük ve çok iyi ve kaliteli vatana sahibiz. Onun da değerini bu fotoğraflara baktığımızda bir kez daha idrak edeceğiz” diye konuştu.
“Bombalardan kaçmışlar”
Sergiyi; Akdeniz’de, Ege’de ve dünyanın dört bir yanında, sınırlarda bu dramı yaşayan mültecilerin anısına düzenlediğini ifade eden Korcan Karar, şöyle devam etti: “Alaçatı’da yaşayan bir gazeteci olarak, bu benim görevimdi. Bu kampa geçtiğimiz ay girdim. Souada Mülteci Kampı, Birleşmiş Milletler bünyesinde, bin 400 kişinin yaşadığı, içinde en az bir yıldır kampta yaşayan mülteciler var. Zor şartlarda yaşıyorlar. Beni en çok etkileyen, Halep’teki varil bombardımanından kaçan bir ailenin dramı oldu. Ailenin babası bir ressam. Anne, ev hanımı. O bombalardan kurtulmuş, bir yaşındaki güzel Makbule bebeğin ve ailesinin yüzüne baktığınızda yaşadıkları dramı anlıyorsunuz. Kampta, plastik odalarda yaşayan, Afrin’deki bombalardan kaçan Suriyeli vatansızlar da beni çok etkilemişti. Fotoğraflarını çektiğim iki kız çocuğu da Şam’daki varil bombalarından kurtulmuşlar. Suriye’nin Daraya kentindeki bombardımandan kaçan kadınların da, ailelerinin çamaşırlarını tel örgülere asarken fotoğraflarını çektim. Souada Kampı, Sakızlıların yaşadığı evlerin hemen yanında yer alıyor.”
“Serginin açılışında, bu drama karşı ortak haykıralım”
Billboard fotoğraf sergisinin Türkiye’de bir ilk olduğunun altını çizen Korcan Karar, “Bugüne kadar Türkiye’de, yan yana olan billboardlarda açılmış bir fotoğraf sergisi yok. Sergi, tamamen Çeşme’deki imkanlarla gerçekleştiriliyor. Çeşme’de renk ayrımı yapıldı, Çeşme’de alt yazısı yazıldı, Çeşme’de baskıya girdi. Renk ayrımlarını yaparak basan Mehmet Fidan’a da emeğinden dolayı teşekkür ediyorum. Çeşme dışından hiçbir destek alınmadan gerçekleştirilen, Türkiye’nin ilk billboard fotoğraf sergisi olacak. Bu özelliği de vurgulamadan geçmek istemedim. Serginin açılışına bütün halkımızı davet ediyorum. Halkımızın da katılımıyla, hep beraber, mültecilerle ilgili, bir kez daha Çeşme’den dünyaya mesaj yollayalım. Kalabalık olalım ki, bu mesaj kuvvetli gitsin. Sadece benim fotoğraflarımla değil, serginin açılışına gelecek her vatandaşımızın bu drama karşı ortak haykırışı olsun” diyerek çağrı yaptı.
Türkiye’nin ve dünyanın önemli heykeltraşlarının bir araya geldiği bu yıl 2’ncisi gerçekleştirilen Uluslararası Heykel Sempozyumu’nun kapanış töreni Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar’ın katılımıyla yapıldı. Sempozyum kapsamında usta heykeltraşların büyük emekler vererek hazırladıkları eserler ise Beşiktaş sokaklarında sergilenecek.
Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye’nin ve dünyanın önemli heykeltraşların buluştuğu bu yıl 2’ncisi gerçekleştirilen Uluslararası Heykel Sempozyumu’nun kapanış töreni Ortaköy Vadi’de yapıldı. 9 Nisan’da başlayan sempozyumun kapanış törenine Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, Türkiye’den ve dünyanın birçok ülkesinden gelen usta heykeltraşlar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Koordinatörlüğünü Özlem Alıcı’nın üstlendiği küratörlüğünü Kemal Tufan’ın yaptığı sempozyum boyunca üzerinde titizlikle çalıştıkları heykelleri tamamlayan heykeltraşların eserleri vatandaşların beğenisini kazandı.
Sanatçıların büyük emeklerle ortaya çıkarttıkları eserleri dikkatle inceleyen Başkan Hazinedar, çalışmalarından ötürü heykeltraşları tebrik etti. Ardından Başkan Hazinedar, usta heykeltıraşlara sertifikalarını takdim etti. Heykeltıraşların yaptığı mermer heykeller ise Beşiktaş’ta bulunan park ve meydanlara yerleştirilerek vatandaşların beğenisine sunulacak.
“Şu anda Türkiye’de en fazla heykelin bulunduğu şehir Beşiktaş”
Sempozyum boyunca sanatçıların yaptığı heykellerin ilçede sergileneceğini ifade eden Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, “2 yıldır gerçekleştiriyoruz. Bu sene yurt dışından İspanya’dan, İtalya’dan Macaristan’dan Kolombiya’dan, İngiltere’den yani dünyanın birçok yerinden heykeltraş geldi. Eserleriyle tam 3 haftadır Türkiye’deler, her gün burada bu eserleri ortaya çıkardılar. Çok özel eserler bunlar. Biz bunları Beşiktaş’ın en güzel noktalarına yerleştirerek halkımızla buluşturmak istiyoruz. Dünyada şehirleri güzelleştiren o meydanları daha da değerli kılan aslında o heykeller. Biz arzu ediyoruz ki Beşiktaş heykelin, sanatın kalbi olmaya devam etsin. Şu anda Türkiye’de en fazla heykelin bulunduğu şehir Beşiktaş” dedi.
“En kısa yoldan böyle tanıtılır ülkeler”
İnsanların çevresinde güzel eserler görmekten hoşlandığını söyleyen ve heykelleri çok beğendiğini ifade eden Saime Ercan, “Çok güzel, hem güzel çalışmalar hem sanat eserleri yani böyle etkinlikler Beşiktaş’a uygun. Biz de Beşiktaşlıyız bize uygun bunlar. En kısa yoldan böyle tanıtılır ülkeler” şeklinde konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmanlıca kaleme aldığı 1927 yılında basılan el yazısı orijinal baskı ’Nutuk’ kitabının bir örneğinin Isparta’da olduğu ortaya çıktı. Isparta’da tarihçi yazar Sümer Şenol tarafından Isparta Belediyesine getirilen eser Isparta Etnografya Müzesinde sergilenecek
Atatürk’ün harf devrimi öncesinde Osmanlıca kaleme aldığı el yazısı Nutuk kitabının, Antalya’dan sonra Isparta’da da çıktığını belirten Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, “Atatürk’ün orijinal Nutuk kitabı artık Isparta Belediyesinde de var. Atatürk’ün el yazma Osmanlıca Nutuk kitabı Tarihçi-Yazar Sümer Şenol tarafından bize hediye edildi. Nutuk kitabının orijinalinin sadece Antalya’da olduğuna ilişkin haberler daha önce yayınlanmış. Bu eseri Müzede sergileyeceğiz” diye konuştu.