Etiket: Seracılık

  • Termal Seracılık için ilk adım atıldı

    Termal Seracılık için ilk adım atıldı

    Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği Erzurum Şubesi (MÜSİAD) ile Aziziye Belediyesi Termal Seracılık için ilk adımı attı.

    Erzurum’daki termal kaynakların ekonomiye ve turizme kazandırılması için MÜSİAD ile Aziziye Belediyesi bir araya geldi. Erzurum’un termal kaynak açısından zengin bir bölge olduğunu dile getiren MÜSİAD Başkanı Fuat Demir, bu kaynak zenginliğinin değerlendirilerek ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. Bunun içinde ilk etapta Aziziye Belediyesi ile iş birliği yaparak, Ilıca Termal Tesisleri’nin sadece kaplıca turizmi değil, tarım ve üretim alanında da ilin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayabileceğini ifade eden Başkan Demir, “Termal Seracılık için Aziziye Belediyesi ile birlikte ilk adımı attık”dedi.

    Başkan Fuat Demir, Erzurum’un ekonomik potansiyellerinin yeterince değerlendirilemediğine dikkat çekerek, ülkeleri ayakta tutan en büyük gücün ekonomi olduğunu söyledi. Demir, tüketim toplumu olmaktan çıkıp, üreten ve katma değer ortaya koyan bir toplum olabilmenin gerekliliğine dikkat çekerek, “Şehrimizin tarihi, turistik ve diğer potansiyellerini değerlendirmeliyiz. Yapılacak yeni yatırımlar şehrimize gelecek turist sayısını artıracaktır. Kış turizminin yanı sıra termal turizmin üzerinde durmalıyız. Bölgemiz bu yönüyle oldukça zengin. Ilıca, Pasinler, Köprüköy ve birçok bölgede termal kaynaklarımız bulunuyor. Bu fırsatları iyi değerlendirip kullanmalıyız. Aziziye ilçe sınırlarındaki termal kaynakları verimli bir şeklide kullanmak için hem kaplıca turizmine hem de seracılık alanında ekonomiye kazanımlar oluşturmasını sağlamalıyız. Bunun içinde Aziziye Belediyesi ile ortaklaşa bir Termal Seracılık Projesi yürütüyoruz. Bunun içinde Aziziye Belediye Başkanımız Muhammet Cevdet Orhan beyle yönetimimiz bir araya gelerek ‘neler yapabiliriz’ diye bir ön görüşme yaptık. Haftaya da bu toplantının devamını Ilıca’da yapacağız. Termal kaynakları hem üretim hem de turizm alanında daha verimli ve şehrimizin ekonomisine katkı sağlayacak hale getirmek için elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu.

  • Teşvik kapsamına alınan jeotermal seracılık sektörünün yüzde 70 büyümesi bekleniyor

    Teşvik kapsamına alınan jeotermal seracılık sektörünün yüzde 70 büyümesi bekleniyor

    Sera Konstrüksiyon Donanım ve Ekipman Üreticileri, İhracatçıları Derneği (SERKONDER) Başkanı Halil Kozan, hükümet tarafından teşvik kapsamına alınan jeotermal seracılık ve iyi tarım sektörünün yıl sonu itibarıyla yüzde 70 büyümesinin beklendiğini söyledi.

    Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde bulunan SERKONDER’in başkanı Halil Kozan, “Her zaman söylediğimiz, şu doğru yatırımı doğru zamanda yaparsanız en çabuk geri dönüşüm seracıklı sektöründe. Sera denilince insanlar dört direk bir naylon zannediyorlar. Şu anda bizim bahsettiğimiz modern seracılık. Modern seracılıkla bütün iklimlendirmeleri bilgisayar kontrolü ile yapılmış dünya çapında modern seralar kuruyoruz. Bu seraları kimler yapabilir, yüzde 25 öz sermayesi olan herkes kurabilir. Doğru noktada doğru yatırım dedik. Doğru nokta neresidir, özellikle soğuk bölgelerde bir dekarda bir sezonda yaklaşık 50 ile 60 kilo ürün alınırken, sıcak bölgelerde bu 20 ile 30 kilo arasında oluyor. Dolayısıyla bunun soğuk bölgede yapılması daha avantajlı. Soğuk bölgede de yenilenebilir enerji ile yapılmalı. Örneğin jeotermal enerji, kömür yatakları yakınında toz kömür ile fabrika yakınlarına baca gazları ve çöp atıkları yakınında gaz enerjisi ile yapılabilir. Netice itibariyle soğuk bölgede yatırım yapan yedi yılda geri alabilir. Fakat bu yedi yıllık süreçte bankaların kredileri konusunda bazı zorluklar yaşanıyor. Bunların başında ekspertiz raporu geliyor. Kullandırılan kredilere ipotek vermek gerekiyor. Bu aşamada ekspertiz raporları çok düşük çıkıyor, bazen üçte bir oranlarında da oluyor. Bunu yetkililere bildirdik, aşılamayacak sorunlar değil” dedi.

    Kozan, teşvikle jeotermal seracılık ve iyi tarım sektörünün yıl sonu itibarıyla yüzde 70 büyümesinin beklendiğini de söyledi.

    Sandıklı ilçesinde 22 serada 1 milyon metrekarelik alanda jeotermal sera ve iyi tarım yöntemi ile domates üretimi yapılıyor.

  • Ziraat Bankası Seracılık Toplantıları

    Ziraat Bankası Seracılık Toplantıları

    Ziraat Bankası Tarım Politikaları Bölüm Başkanı Ferhat Pişmaf, seracılık kredileri ilse hasar gören seraları ayağa kaldırmak istediklerini ve yeni seraların kurulmasına öncülük etmek istediklerini bildirdi.

    Ziraat Bankası Seracılık Toplantıları, Antalya’da kent merkezindeki bir otelde, ziraat odaları, ticaret oda ve borsaları, Tarım ve Orman Bakanlığı İlçe Müdürlükleri, tarım kredi kooperatifleri, üretici örgütleri ve çok sayıda üreticinin katılımıyla gerçekleştirildi.

    Toplantıda katılımcılara bilgiler veren Ziraat Bankası Tarım Politikaları Bölüm Başkanı Ferhat Pişmaf, 2011-2018 döneminde kredi kullanan üretici sayısının 3 milyona ulaştığını bildirdi.

    Pişmaf, kredisi devam eden üretici sayısının ise 676 bin olduğunu belirterek, bu 7 yıllık dönemde artışın ise yüzde 30 olduğunu vurguladı.

    Her 100 kişiden 98.5’unun kredisi ödediğini 1.5’unun ise gecikmeli olarak ödediğine değinen Pişmaf, erteleme ve yapılandırma şartlarının dışında üreticilerle baş başa görüşüp çiftçilerin sorununu çözmeye çalıştıklarını kaydetti.

    Antalya’da yayla seracılığına kayışın olduğunu ifade eden Pişmaf, cam örtüden ise naylon örtüye geçişin olduğunu söyledi.

    “Amaçları”

    Seralarda ağırlıklı olarak domates,salatalık, biber patlıcan, karpuz ve muz üretildiğini bildiren Pişmaf,“ Verdiğimiz kredinin yüzde 80’i Akdeniz bölgesinde, bununda yüzde 50’sini Antalya oluşturuyor. Mersin ve Muğla takip eden iller. 770 bin dönüm kadar kayıtlı örtü altı olduğu belirtiliyor. Amacımız örtü altı tarımın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, kapasite kullanımın arttırılması, jeotermal kaynakların kullanılmasını arttırma, üretimde verimlilik ve karlılığın arttırılması, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır.”ifadelerine yer verdi.

    “Yüzde 75’ini banka karşılayacak”

    Pişmaf Üreticinin hangi harcamalarına kredi verileceğini, ise şöyle açıkladı,“ Yeni sera yapımı, kurulu sera alımı, modernizasyon ve onarım, ısıtma, soğutma nemlendirme, serada kullanılan ekipmanlar, kullanım ömrü 24 aydan uzun olan demirbaşlar. İşletme kredileri ise, tohum, fide, gübre, ilaç, enerji, ısıtma,soğutma, işçilik, nakliye gibi. Yatırım harcamalarının yüzde 75’ine kadar kredi vereceğiz. Yüzde 25’in ise üreticinin kendi karşılayacak.”

    “Ödeme koşulları”

    Ödemelerden bahseden Pişmaf, “ Yatırım kredileri 2 yıla kadar ana para ödemesiz dönem, toplam yedi yıla kadar vade veriyoruz. Bu krediler yılda bir ödemeli, eşit ana para taksitli ödemeli, eşit taksit ödeme, esnek ödemeli olarak gerçekleşecek. Faizi yüzde 11 uyguluyoruz ama hazinenin desteğiyle bu oran yüzde 8.25 olarak gerçekleşiyor.” diye konuştu.

    Pişmaf, kredi değerlendirmelerinde yapı ruhsatı aranması uygulamasını kaldırdıklarını kaydetti.

    Amaçlarının hasar gören seraların biran önce ayağa kaldırılması ve üreticilerin yoluna devam etmesini sağlamak olduğunun altını çizen Pişmaf, yeni seraların ve yayladaki seraların kurulmasını teşvik etmek olduğunu kaydetti.

    Pişmaf, sübvansenin ise 2020 yılına kadar geçerli olduğunu sözlerine ekledi.

    “Kayıt önemli”

    Tarsim Antalya Bölge Müdürü Mustafa Değer, Örtü Altı Kayıt Sistemi’ne kayıtlı bulunan her üreticinin sigortadan faydalanabileceğini kaydetti.

    Değer, en çok karşılaştıkları risklerin ise dolu, fırtına, hortum ve su baskınının başı çektiğini ifade etti.

    Toplantı soru cevapla son buldu.

  • Erzincan’da seracılık toplantısı yapıldı

    Erzincan’da seracılık toplantısı yapıldı.

    Erzincan’da seracılığın geliştirilmesi amacıyla Valilik Toplantı Salonunda yapılan ve seracılığın masaya yatırıldığı toplantıya Vali Yardımcısı İhsan Ayrancı başkanlık etti.

    Erzincan’ da örtü altı yetiştiriciliğinin geliştirilmesi amacıyla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü teknik personellerince hazırlanan “Erzincan İlinin Genel, Tarımsal ve Örtü Altı Yetiştiriciliği Verileri” ni içeren brifingin sunumu yapıldı. Sunumun ardından söz alan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin seracılığın geliştirilmesi noktasında çalışmaların artarak sürdürüleceğini belirtti. Erzincan Bahçe Kültürleri Enstitü Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünden katılan personellerin görüşleri dinlenerek toplantı sona erdi.

    Toplantının ardından katılımcılar Erzincan merkezde bulunan modern seraları ve Üzümlü İlçesinde Ahıska Türkleri için kurulan seraları Üzümlü Kaymakamı Fatih Acar ile birlikte ziyaret ettiler.

  • Gümüşhane’de yeni trend: Seracılık

    Gümüşhane Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Edip Birşen, bakanlık ve çiftçinin el ele vermesi ile birlikte bilinçli üretimin arttığını, sağlanan hibe ve kredi desteği Gümüşhane merkez ilçe başta olmak üzere Torul, Kürtün ve Şiran ilçelerinde seraların hızla arttığını söyledi.

    Tarladan sofraya güvenilir gıda, temiz çevre ve sağlıklı toplum için geliştirilen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında Gümüşhane’de Merkez, Torul, Kürtün ve Şiran ilçelerinde kalıntısız, güvenilir örtü altı üretim yapan 41 çiftçiye sertifikaları Torul İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törenle verildi.

    Gümüşhane’de 41 serada pestisit kalıntısı bulunmayan ürün üretiliyor

    Törende EKÜY projeleri kapsamında 2017 yılında 41 örtüaltı domates ve salatalık üreticisinden hasat öncesi ve hasat esnasında alınan numunelerde pestisit kalıntısı yönüyle yaptırılan analiz sonucunda kalıntı bulunmayan bu ürünler için üreticilere EKÜY sertifikası ve EKÜY logoları verildi.

    “Dünyada doğal ürünlere eğilim var”

    Törende konuşan Gümüşhane Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Edip Birşen, son yıllarda doğal, organik ve iyi tarım ürünlerine ciddi bir eğilimin olduğunu ve dünyada yükselen bir trend haline geldiğini söyledi.

    Sağlıklı yaşamın sağlıklı beslenmeden geçtiğini vurgulayan Birşen, “Dolayısıyla herkes bu ürünlere bir şekilde ulaşmaya çalışıyor. Büyük şehirlerimizde marketlerde artık organik ürünler satılıyor. Organik marketleri, pazarları oluşturuldu. Kırsalda yaşayan insanlarımızın bu ürünlere ulaşmasında bir sorun yok. Büyükşehirlerde yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızın özellikle yaz aylarında köylerine gelerek kışlık ürünlerini köylerden tedarik ederek büyük şehirlere götürüyorlar” dedi.

    “Tarım alanları azalıyor”

    Son yıllarda dünya nüfusunun artmasıyla birlikte tarım alanlarının azaldığını dile getiren Birşen, şöyle devam etti: “Kentleşmeyle, çoraklaşmayla, kırsaldan büyükşehirlere göç etmesi sonucu işlenen tarım arazilerinin azalmasıyla tarım alanları azalıyor. Var olan tarım alanlarında yüksek verim elde etmek için insanlar toprağı hunharca işliyor. Aşırı gübre, kimyasal ilaç kullanımı arttı. Bu da birtakım kalıntılara, rahatsızlıklara, hastalıklara sebep oluyor. Yediğimiz gıdanın bize zehir olmaması gerekiyor. O yüzden son yıllarda organik tarım konuşulmaya başlandı. Organik ürünlere, doğal ürünlere, iyi tarım ürünlerine geçiş başladı. Bu ürünlerin ilimizde ortaya çıkması, üretilmesi bizim için son derece önemli. Gümüşhane’de 657 bin hektarlık yüzölçümün yaklaşık yüzde 20’si tarım alanı. Türkiye yüzölçümünün yüzde 35’i tarım arazisi. Sulama projelerinin tamamlanmasıyla 2019 yılında ilimizde var olan tarım alanlarının yüzde 70’i sulanabilir hale gelecek. Su varsa tarım var. Su yoksa buğday, arpa üretiriz. Ama biz su geldiği anda artık ürün desenimizi değiştireceğiz. Sulanan alanlarımızı da en ekonomik şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.”

    “Önümüzdeki yıl seralara yüzde 80 hibe ile fide vereceğiz”

    Gümüşhane’de güneşli gün sayısının 250 gün olduğunu, bunun ise ciddi bir veri oluşturduğunun altını çizen Birşen, “Bu veriler ışığında seracılığa önem veriyoruz. Nere giderseniz gidin aranızda ürün planlaması yaparsanız pazar sorununuz olmaz. Bunun çalışmasını daha önce yaptık ve çok başarılı sonuçlar aldık. Sera bizim için olmazsa olmaz ve ciddi bir destek verdik. Yüzde 80 hibelere çıktık serada. Önümüzdeki yıl fide ihtiyacınızın yüzde 80’ini biz karşılayacağız. Projemizi hazırlıyor. Hangi fide, hangi çeşitten ne kadar alacağınızı bizlere iletin” diye konuştu.

    “Ürün planlamasında ezberi bozacağız”

    “Ürün planlamasında ezberi bozacağız” ifadesini kullanan Birşen, “Sadece domates ve salatalık değil. Farklı ürünlere yöneleceğiz. Piyasada talep olan ürünlere bakacağız. Önümüzdeki sene fidelerinizin yüzde 80’i bizden, yüzde 20’si sizden. Tarım son yıllarda müthiş destekler veriyor. Geçtiğimiz yıl itibariyle verdiğimiz hibe 25 milyon lira tutarında. Bu çok ciddi bir rakam. Bunlar artarak devam edecek. Sulama çok ciddi bir proje. Büyük paralar harcandı. Dünyada iklim değişikliğinden dolayı su petrolü geçecek. Dolar değil domates para edecek. Onun için suya çok önem vermemiz lazım. Bununla ilgili altyapı çalışmaları yapıldı” dedi.

    “Tarımsal hasılamız artıyor”

    Devletin sağladığı hibe ve destek kredileri ile tarımsal hasılanın önemli bir artış gösterdiğini dile getiren Birşen, daha sonra şunları kaydetti: “Cevizle başladık. 50 bin ceviz fidanı projemizi tamamladık. Seracılık olmazsa olmazımız. Yem bitkileri desteğimiz devam edecek. Biz vatandaşlarımız ‘hayal kurun gelin projenizi bizimle paylaşın’ diyoruz. Gümüşhane balının marka yolculuğunu başlattık. İkisu civarında arıcılarımıza yönelik bal evi yapacağız. Yerel elma ve armut çeşitlerimize de el attık. 7 bin fidanı önümüzdeki yıl getiriyoruz. Onları da size teslim edeceğiz. Amacımız ilimizde tarımsal hasılayı yukarı doğru götürmek. İlimizin kirlenmemiş topraklarımız, temiz su kaynaklarımız, kaliteli güneşimiz, temiz bir hava gibi avantajlarımız var ama dezavantajlarımız da var. Alanlarımız küçük, eğimli ve iklimsel sıkıntılarımız var. Özellikle ilkbahar geç donları ve sonbahar ilk donları olması bizi biraz kısıtlıyor. Ama biz elimizdeki o verilere göre işlem yapacağız. Arazimiz küçük olduğu için kaliteli ürün üretmemiz gerekiyor, farklı ürün üretmemiz gerekiyor. Bunlara rahat pazar bulabiliriz. Birlikte hareket edeceğiz. Sera üreticileri birliği yada kooperatif kurulması gerekli.”

    “Siz yeter ki üretin”

    Devlet olarak üreticiye destek verildiğini ve verileceğini kaydeden Birşen, “Siz yeter ki üretin. Üretmezsek yok oluruz. Üretmeyen Yunanistan battı. Biz üretiyoruz, daha da çok üreteceğiz. Daha çok üreteceğiz, işleyeceğiz. Tarıma dayalı sanayimizi geliştireceğiz. İnsanlar artık sağlıklı, güvenilir gıdanın peşinde. Büyükşehirlerde organik ürünler kapış kapış satılıyor. Benim için çiftçi gerçek bir sanatçıdır. Heykeltıraş heykelini, müzisyen müziğini yapar, çiftçi de gerçek bir sanatçıdır. Küçücük bir tohumdan fide, fideden ürün alıyorsun. Üretmeye devam edeceğiz. Biz destekleyeceğiz siz üreteceksiniz” diye konuştu.

    Sertifika törenine Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Edip Birşen, Gıda ve Yem Şube Müdürü Halil İbrahim Yılmaz, Torul İlçe Müdürü Evren Özdemir, Şiran İlçe Müdürü Kurtuluş Halep, Kürtün İlçe Müdürü Mustafa Genç, Torul Ziraat Odası Başkanı Faik Bedir, Kürtün Ziraat Odası Başkanı Yunus Karakaş, projeden sorumlu teknik personel ve üreticiler katıldı.