Etiket: Sene

  • Rektör Çomaklı’dan Türk Eğitim Sen’e ziyaret

    Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, STK, sendika, kurum ve kuruluş ziyaretlerine ara vermeden devam ediyor.

    Hafta sonlarını düzenlediği ziyaretlerle değerlendiren Rektör Çomaklı, bu hafta da Türk Eğitim-Sen Erzurum 2 Nolu Şubesine konuk oldu.

    Şube Başkanı Murat Ercüment Keskinler ve sendika yöneticileriyle bir araya gelen Rektör Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin Erzurum’da faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlara verdiği önemden bahsetti.

    Girişimci ve yenilikçi üniversite anlayışının gereği olarak tüm STK, vakıf ve sendikalarla işbirliği arzusunda olduklarını belirten Rektör Çomaklı, bu noktada çalışmaların devam ettiğini söyledi.

    “Üniversiteyi, gruplaştırmayan ve ayrıştırmayan bir anlayışla yönetmeyi arzu ediyoruz” diyen Çomaklı şunları söyledi: “Göreve geldiğimizden itibaren yaptıklarımızı faaliyetler başlığında tüm kadromuza email olarak gönderdik. Tüm öğretim üyelerimizi faal hale getirerek ülkemizin gelişimine katkıda bulunmak istiyoruz. Üreten akademisyen sayımız günden güne artıyor. Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAP) ve TEKNOKENT’i yeniden yapılandırdık. Bunun ekonomik anlamda üniversitemize katkısı büyük oldu. AR-GE kültürünü üniversitemizde geliştirmek için seferber olduk.

    Tüm STK’lar bizim paydaşımız. Kurum ve kuruluşlarımıza gönüllü elçilerimiz olan uluslararası öğrencilerimizi emanet ettik.

    Bağımsız, güçlü Türkiye için birliğimizi muhafaza edeceğiz. Mehmetçiğimizin Afrin’deki operasyonunu üniversite olarak sonuna kadar destekliyoruz. Bunun için senato kararı aldık. Ülkemizin bekası için daima hazırız” dedi.

    Şube Başkanı Murat Ercüment Keskinler ise Rektör Çomaklı’nın nazik ziyareti için teşekkür ederek, Atatürk Üniversitesinin eğitim alanında gerçekleştirdiği çalışmalardan övgüyle bahsetti. Üniversitenin kapılarını Erzurum’a açan Rektör Çomaklı’nın bu hassasiyetini yerinde bulduğunu aktaran Keskinler, hayata gerçirilecek projelerde yer almaktan memnuniyet duyacaklarını söyledi.

  • Türk-İş Genel Başkanı Atalay: “Taşeronun bu sene biteceğinden umutluyum”

    Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, taşeron işçi sorununun yıl sonuna kadar çözüleceğinden umutlu olduğunu belirterek, “Ama işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” dedi.

    Atalay, Demiryol – İş Sendikası Adana Şube Başkanlığını ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Atalay, taşeron işçi sorunuyla ilgili olarak, “Taşeronun yıl sonuna kadar biteceğini kamuoyu biliyor. 1 milyona yakın ailesiyle birlikte 5 milyon civarında büyük bir kitle var. Bunların sıkıntıları devam ediyor. Bu sene bitmeden bu sıkıntıların çözüleceğiyle ilgili bütün devlet yetkilileri açıklamalar yapıyor. Ben de bu konudan çok umutluyum. Yıl sonuna kadar taşeronun biteceği kanaatindeyim. Ama biterken işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” diye konuştu.

    “Taşeronlular, sosyal haklardan mahrum kişiler”

    Taşeron sorununa önceki yıllarda devletin kendisinin şirket kurup insanları orada çalıştırdığından bahseden Atalay, “Taşeron dışında bir çalışmanın boyutunu bilmememize rağmen devlet bir şirket kurup onun altında çalışacaklar diye bir kanaat var Türkiye’de bunu biliyoruz. Devlet taşeron olmuş bunun bir özelliği yok. Bunu düşünüyorlarsa bundan vazgeçsinler. Taşeron işçiler iş yerine giderken huzurlu gitsinler. Bunlar kıdem tazminatından, sosyal haklardan mahrum kişiler. İnşallah sorunlar çözülecek” ifadelerini kullandı.

    Şırnak’taki kömür madeninde 7 işçinin hayatını kaybettiği kazaya da değinen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, şunları kaydetti:

    “Son 8 ayda bin 338 arkadaşımız iş cinayeti ve iş kazasına kurban gitti. İnsanlar Şırnak’ta canlarıyla bedel ödediler. Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü diye bir kurum var Türkiye’de. Bu kurumun görevi kömür ocaklarını kontrol etmek. Türkiye’de 12 civarında ilde kömür var. Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü taşra teşkilatını kurup buralarda işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bir yetkili, bir maden mühendisi ve bir jeoloji mühendisi arkadaşlarla bu kazaların önüne geçebiliriz.”

    Düzenlenen toplantıya Demiryol-İş Sendikası üyeleri katıldı.

  • 2017-2018 eğitim-öğretim yılı sene başı toplantısı yapıldı

    Besni İlçe Milli Eğitim Müdürü Neşet Yazar başkanlığında İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Sertpolat’ın ve müdürlüğe bağlı tüm okul müdürlerinin katılımıyla 2017-2018 eğitim öğretim yılı sene başı toplantısı yapıldı.

    Yeni müfredat üzerinde ağırlık verilen toplantıda bu işin önemine değinen İlçe Milli Eğitim Müdürü Yazar, “Şu an itibari ile bakanlığımız bu işe iyice eğiliyor bakanlık yaklaşık 1.5 yıldır müfredat çalışması yaptı, incelemeler hala devam etmektedir. Bakanlığımız yaklaşık 7 bin kişi yetiştirmiş 10 binlerce öğretmenlerin görüşlerinin alınmış, hatta 250 -300 bin kişiye ulaşılmıştır. Bu sene 1,5 ve 9 sınıflarda bu ise başlıyoruz seneye hepsini kapsıyor. Zaten bu sınıflar uyum eğitimi nedeniyle bir hafta önce ders başı yapacaklar. Akademisyenlerle uzun süre çalışmalar yapılmış bu müfredatın en güzel yanı öğrencinin tamamen kendi basına yetişmesi göz önüne alınmış bu müfredatta değerler eğitimi kitapların içine alınmış illerde yapılmış olan tüm zümre çalışmaları rapor olarak istenmiş yapılan değişikliğe bakarsak değer eğitimin asıl amaçlarından bir olduğu görülüyor öğrenci dersi görürken o dersin değerler eğitimini de alacaktır. Bu kadar önemsenen bir müfredatın başarıya ulaşması konusunda bizlerde elimizden geleni yapmalıyız” dedi.

  • Bu sene 100 bin Türk, hacı olacak

    Diyanet İşleri Hac İdare Merkezi Başkanı Dr. Dursun Aygün, Mekke’de düzenlediği Hac Bilgilendirme Toplantısında, Diyanet’in çalışmaları ve hacı adaylarının sayısı hakkında bilgi verdi.

    Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İdare Merkezi Başkanı Dr. Dursun Aygün, Türkiye’den gelen basın mensuplarıyla Mekke’de hac bilgilendirme toplantısı yaptı. Bu sene Türkiye’den ve yurt dışından gelecek 100 bin civarında Türk hacı adayına verilmekte olan hizmetlerle ilgili konuşan Aygün, Diyanet İşleri Başkanlığının 30 seneden beri Türk hacılarına hizmet vermekte olduğunu belirterek, edinilen tecrübeler ışığında her geçen yıl verilen hizmetlerin iyileştirildiğini ve yeni hizmetlerin ilave edildiğini bildirdi.

    Dr. Aygün, hac mevsiminde hacılara verilen hizmetlerde bu sene uygulamaya konulan yenilikleri şöyle özetledi:

    “Mekke’deki Hac İdare Merkezi değişti. Diyanet İşleri Başkanlığının buradaki bütün hizmet birimleri bir çatı altında toplandı. Mekke’deki yemek fabrikası yenilendi. Bir günde 100 bin kişiye yemek çıkaracak hale getirildi. Ekmek, poğaça ve benzeri mamuller üretilen bir ekmek fabrikası kuruldu. Yemek ve ekmek fabrikasında 500 civarında personel çalışmaktadır. Hacılara sadece sabah kahvaltısı ve akşam yemeği veriliyordu. Bu sene bu iki öğün arasındaki 8 saatlik süredeki beslenme ihtiyaçlarını gidermek üzere kumanya uygulaması başlatıldı. İsteyen hacılarımız kahvaltıdan sonra bu kumanyalardan alabiliyor. Konaklama sistemi iyileştirildi. 5 kişilik oda uygulaması kaldırıldı. Hacılarımız 2, 3 veya 4 kişilik oda tercih edebiliyor. Hac süresi ortalama 45 günden 35 güne indirildi. Hac farizasını yerine getiren ve ülkeye bir an evvel dönmek isteyen hacılarımız daha erken dönebilecek. Bu süre ileriki yıllarda 30 güne indirilecek. Mekke’deki 120 yataklı tam donanımlı hastanede bir de diyaliz ünitesi kurulmasına karar verildi. Böylece her sene ortalama 40’a yakın diyaliz hastası hacı adayımız başka hastanelerde kalmak zorunda olmayacak’’ dedi.

    Bu sene kontenjan 10 bin kişi artırıldı

    80 milyon nüfusa karşılık 80 bin olan hac kontenjanının, yapılan görüşmeler sonucunda bu sene 10 bin kişi artırıldığını bildiren Dr. Dursun Aygün, bu ilave kontenjanın 5 bin 850’sinin Avrupa ülkelerinden gelen hacılar, kalan 4 bin 150’sinin de şehit yakınları ile gazi ve gazi yakınlarına tahsis edildiğini söyledi. Bunlardan müracaat edenlerin tamamının kuraya girmeden hacca getirildiğini bildiren Aygün, çeşitli vizelerle gelenlerle beraber bu sene 100 bin civarında Türk hacısına hizmet vereceklerini ifade etti.

    Geçen sene başlanan Arafat’ta yüksek tavanlı, klimalı çadır uygulamasına bu sene de devam edileceğini bildiren Aygün, hacıların bu çadırlardan çok memnun kaldığını belirtti. Her ne kadar hac ücretlerinde belli bir artışa sebep olsa da bu uygulamanın özellikle Arafat’ta sıcaktan dolayı geçekleşen vefat sayısını neredeyse sıfıra indirdiğini bildirdi. 2015’te bu uygulama yokken Arafat’ta 26 hacıyı kaybettiklerini söyleyen Aygün, geçen sene klimalı çadır uygulamasına geçildikten sonra sadece 1 hacının vefat ettiğini bildirdi.

    Türk hacıların yaş ortalaması 60

    Bu sene hac farizasını ifa edecek Türk hacılarının yaş ortalamasının 60 olduğunu ifade eden Aygün, bunlardan yüzde 47’sinin erkek, yüzde 53’ünün kadın olduğunu bildirdi. Aygün, şu ana kadar biri Medine’de diğerleri Mekke’de olmak üzere toplam 8 hacı adayının vefat ettiğini, 2 tane de şuuru kapalı şekilde komada olan hacı adayının olduğunu söyledi.

    2 milyon kişi hac sırası bekliyor

    Basın mensuplarının gençlere ilave kontenjan tahsis edilip edilemeyeceğini sorması üzerine üzerine Dr. Aygün şunları söyledi:

    “Sanırım 60 yaş ortalaması çok da kötü bir rakam değil. Hac sırası bekleyen 2 milyonu aşkın insanımızın içinde de zaten genç insanlarımız var. Ancak gençlerimizi teşvik için geçen sene 2 bin 500 üniversite öğrencisine umre organizasyonu yaptık. Bu sene bu rakamı 5 bine çıkarıyoruz.

    Basın mensuplarının yeni başkanın kim olacağı şeklindeki sorulara bunu bilmediğini söyleyen Dr. Aygün, bu sene Arafat’ta vakfede duayı muhtemelen Diyanet İşleri Başkan Vekilinin yaptıracağını söyledi.

  • 48 sene her gün bir tane ağaç dikti

    Bangladeş’te yaşayan ve 12 yaşındayken başlayıp tam 48 yıl her gün bir tane ağaç diken ’ağaç aşığı’ Abdus Salam Shek, 60 yaşında vefat etti.

    Uzun yıllar çekçekçilik yapan Shek, ailesinin geçimini güçlükle sağlamasına rağmen kazandığı paranın bir bölümü ile her gün bir tane ağaç diktiğini anlatmıştı. Faridpur şehrinde yaşayan Abdus Salam, 12 yaşından beri doğa ve ağaç sevgisi ile her gün bir tane ağaç dikme alışkanlığı olduğunu ifade etmişti. 60 yaşında vefat eden Abdus Salam Shek, 48 yıl boyunca 17 bin 532 adet ağaç diktiğini söylemişti.

    Ailesini güçlükle geçindiriyordu

    Vefatından önce yapılan bir röportajda Abdus Salam, “Gündüz bir tane ağaç dikemesem geceleyin uykum tutmuyor. Çalışmaktan gündüz ortalama 100 taka (5 TL) kazanıyorum. Bu paradan çocukların ekmek parası bile yetmez, ancak bu paradan bir kısım her gün bir tane ağaç satın almayı sürdürüyorum” şeklinde konuşmuştu.

    “Ağaç dikmezseniz hiç olmazsa kesmeyin”

    Sadece ağaç dikmekten görevinin bitmediğini anlatan Abdus Salam Shek, “Diktiğim ağaçlarına sulanması yapıyor, kesilmesin diye her gün kontrol ediyorum. Ayrıca diktiğim ağaçları hep kamu yerlerinde diktim, çünkü kimse kesemezsin ya da kişiselleştiremesin. Şunu isterim ki sağlıklı yaşayabilmemiz için herkes ağaç diksin. Dikemezse hiç olmaza kesmesin” diye konuşmuştu.

    “Ağaç dikmek Allah’ın emri”

    Ağaçların arasında en çok meyve ağaçlarını diktiğini belirten Abdus Salam, “Ben en çok meyve ağaçlarını dikiyorum. Çünkü bu Allah’ın bir emirdir” ifadelerini kullanmıştı.

    “Daily Star” gazetesinin 26. yıl dönümünde gazete yetkileri tarafından ödüllendiren Bangladeş’in bu ağaç aşığının dün vefat ettiğini bildirildi.