Etiket: Sendikası’ndan

  • Öz İplik – İş Sendikası’ndan eğitim semineri

    Öz İplik-İş Sendikası tarafından Eskişehir’deki işyeri temsilcileri ve kadın üyelere yönelik eğitim semineri gerçekleştirildi.

    Bir otelin toplantı salonunda gerçekleştirilen seminer, sendikaya kayıt işlemlerinin ardından Öz İplik – İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç’ın açılış konuşması ile başladı. Prof. Dr. Ahmet Selamoğlu’nun katılımcılara temsilcilik eğitimi vermesi ile devam eden seminere Öz İplik – İş Sendikası Yönetim Kurulu, pek çok kadın komitesi üyesi, işyeri temsilcileri ve yurtdışından dinleyiciler katıldı. Seminerde açıklamalarda bulunan Öz İplik – İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, terör saldırısında şehit olan askerlerin aileleri için de “Onların haklarını hukuklarını da savunacağız” dedi.

    “Bütün amacımız çalışanların ve üyelerimizin eğitimle kendini donatması”

    Türkiye’de diğer sendikalara göre en çok proje üreten sendika olduklarını belirten Öz İplik – İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, amaçlarının ise çalışanların ve üyelerin eğitimle kendini donatması olduğunu vurguladı. İnanç, “Sendika olarak kurulduğumuz günden bugüne eğitim özel bir önem veriyoruz. Bütün amacımız çalışanların üyelerimizin eğitimle kendini donatması anlamına geliyor. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu diye bir inancımız var. Bunu biz sendika olarak bütün tabana yaymak istiyoruz. Bugün burada da Eskişehir’de çalışan işçiler tarafından seçilen temsilciler ve üniversiteden gelen hocalarla beraber bir eğitim semineri veriyoruz. Burada hem yasaları anlatmaya çalışıyoruz hem sendikalar kanunu anlatmaya çalışıyoruz. Hem de iyi bir iletişim kurmaya çalışıyoruz. İşçi ile olan iletişimi işverenle olan iletişimi sendika olarak kurmaya çalışıyoruz. Bu bizim Eskişehir’e özgün yaptığımız bir şey değil. Türkiye’de diğer sendikalar arasında en fazla proje yapan sendikayız. En fazla eğitim seminerleri veren sendikayız. Onun için buradayız. Çok güzel bir eğitim semineri olacak. Bugün burada başka bir güzellikte Arnavutluk’tan misafirlerimiz var. Onlar da bizim bu çalışmalarımızda ‘Biz de bu eğitim seminerine katılıp ülkemizdeki birikimi taşımak istiyoruz’ diyerek buradalar. Ayrıca bu olayın boyutunun daha büyük olduğunu gösteriyor. Öz İplik – İş Sendikası olarak eğitim seminerlerine devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Şehitlerimizin çocukları, anne ve babaları bu millete emanet edilmiştir”

    Konuşmasında, Batman’da yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden 8 şehide de değinen Öz İplik – İş Sendikası Genel Başkanı İnanç, “Bu terör olaylarından sonra 8 şehidimizden sonra burada eğitim yapmak ayrı bir anlam kazandı. Çünkü şehitlerimizden birisi de Eskişehirliydi. Onlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Şunu bilmeliler ki teröristlerin sahipleri, onların şakşakçıları ve temsilcileri bu vatanın toprağından bir karış alamayacaklar. Şehitlerimizin varlığı onların çocuklarının, annesinin ve babasının durumu tamamen bu millete emanet edilmiştir. Onların haklarını hukuklarını da savunacağız” dedi.

  • Çelik – İş Sendikasından metal işçilerine sendikalı olun çağrısı

    iş Sendikası Karabük Şubesi, Karabük ve Bartın’da faaliyet gösteren Mescier AŞ. ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzaladı.

    Çelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Ülvi Üngören, Demir ve Çelik sektörü üzerine Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasından olan Mescier AŞ. ile sendika arasında müzakere edilen 3. dönem Toplu İş Sözleşmesini anlaşma ile sonuçlandırdıklarını söyledi.

    Üngören, “ Yapılan anlaşma neticesinde Mescier AŞ. Bartın ve Karabük işyerinde çalışan üyelerimiz günlük ücretlerinde, ikramiye, bayram harçlıkları, gece zammı ve sosyal yardımlar gibi bir çok haklarda iyileştirmeler yapılmış olup, üyelerimizin memnun olduğu, üretimden paylarına düşen alın terlerinin karşılıklarını alındığının bilinci ile üretip kazanmaya hak ettiklerinin karşılığını almaya devam etmektedirler” dedi.

    TİS görüşmesi sürecinde Çelik – İş Sendikası ile her konuda ortak fikirleri olan uzlaşmacı tavırları anlayışla karşılayan MESCİER ailesine ve tüm şirket yöneticileri ile çalışanlarına da teşekkür eden Ülbi Üngören, “ Karabük ilimizde Demir Çelik Sektöründe sendikasız irili ufaklı 32 işyeri var ve bu işyerlerinde çalışan 2 bin 490 çalışan sendikasız örgütsüz çalışıyor. Biz Çelik-İş Sendikası olarak emeğin ve emekçinin yanında olarak “İşçi varsa iş yeri var” anlayışı ile çalışan tüm emekçi kardeşlerimize “Sendikalı ol güçlü ol” diyoruz. Sendikalı olan işyerleri ile sendikasız olan işyerleri çalışanlarının ücretlerinde aynı işi yaptıkları halde çok fark olduğu, yapılacak olan Toplu İş Sözleşmeleri ile üyelerimizin geleceğe ümitle bakabilmeleri için daha iyi bir ücret, ikramiye, sosyal yardım, gece zammı, fazla mesai gibi bir çok ücretlerde hak ettiklerini almak, çalışma koşullarının iyileştirilmek, yasal hakları korunması, ve diğer işçi hakların kazanılması ve ürettiklerinden kendi paylarına düşen alın terlerinin ve hak ettiklerinin karşılığını alabilmeleri için sendikalı olmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Öz İplik İş Sendikası’ndan işten çıkarılan işçilere destek

    Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası Trakya Şubesi Başkanı Mehmet Çakır, Tekirdağ’ın Ergene ilçesinde faaliyet gösteren bir fabrikada sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarıldıklarını öne sürdüğü işçilere destek eylemi düzenledi.

    Tekirdağ’ın Ergene ilçesi Misinli Mahallesi’nde faaliyet gösteren bir tekstil fabrikasındaki 13 işçinin Öziplik-iş Sendikası’na üye oldukları gerekçe gösterilerek işlerinden çıkarıldığı öne sürüldü. İşten çıkartılan işçiler, fabrika önünde haklarını aramak için beklerken, sendika yöneticileri de kendilerini yalnız bırakmadı. Öz İplik İş Sendikası Trakya Şubesi Başkanı Mehmet Çakır ve sendika görevlileri, tekstil fabrikasının önüne giderek işçilere destek verdi.

    İşten çıkartılan ve fabrika önünde bekleyen işçiler ile fabrikanın tel örgüsü içerisinden eski mesai arkadaşlarını yalnız bırakmayan fabrika çalışanlarına seslenen Mehmet Çakır, işçilerin her zaman yanında olduklarını ve işe iade edilmeleri için hukuki süreci başlattıklarını kaydetti.

    Sendikaya üye olmanın anayasal bir hak olduğunun altını çizen Mehmet Çakır, “Buradaki tekstil fabrikasında örgütlenme çalışmamız devam ediyor. Örgütlenmeyi tamamlamadan, sendikamızı bu fabrikada yetkili sendika yapmadan bu fabrikanın önünden ayrılmayacağız. Bizimle beraber hareket eden ve bize üye olan 13 işçi kardeşimiz işlerinden çıkartıldı. Bu hava şartlarında işlerinden atılan işçi kardeşlerimizin hukuki mücadelelerinde de onların yanlarında olmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar onların hakları için mücadele ederek, buradaki örgütlenmemizi de tamamlayacağız” diye konuştu.

    Yapılan konuşmanın ardından fabrika içindeki işçilerden bazıları da tel örgülerin yanına gelerek sendikacıların eylemine destek verdi.

  • Amerikan Sivil Özgürlükler Sendikası’ndan Trump yönetimine dava

    Amerikan Sivil Özgürlükler Sendikası (ACLU), sığınmacılara yönelik insanlık dışı muamele nedeniyle Federal Mahkemede dava açtı. ACLU, açtığı davada Trump yönetiminin sistematik olarak sığınmacı aileleri ve çocukları birbirinden ayırarak, sığınmacıların gözünü korkutup ABD’ye gelmesini engellemekle suçladı.

    Amerikan Sivil Özgürlükler Sendikası, Amerika Birleşik Devletlerine karşı sığınmacı aileleri ayırdığı için dava açtı. Cuma günü Kongolu bir kadın ile kızının 3200 km mesafede ayrı göçmenlik tesisinde tutulması ile ilgili bir davayı üstlenen ACLU, San Diego’da bulunan Federal Bölge Mahkemesinde toplu dava açtı. Açtığı davada Trump yönetiminin sistematik olarak sığınmacı aileleri ve çocukları birbirinden ayırarak, sığınmacıların gözünü korkutup ABD’ye gelmesini engellemek ile suçladı.

    Kongo’dan gelen kadın San Diego’da bulunan gözaltı merkezinde tutulurken, 7 yaşında olan kızı Chicago’da bulunan Refakatçısı Olmayan Çocuk Göçmen Merkezinde tutuluyordu. Dava ayrıca Ağustos ayında sığınma talebinde bulunduktan sonra 14 yaşındaki oğlundan ayrı Texas’ta gözaltında tutulan kadının da durumunu kapsıyor. Kadının oğlu da Chicago’da bulunan merkezde tutulmuştu. Göçmenlik bürosu zaman zaman bazı ailelerin ayrıldığını ama bunun büronun genel politikası olmadığını söyledi.

    Dava ile ilgili açıklama yapmayan Yurt Güvenliği Bürosu (Department of Homeland Security – DHS) Basın Sekreteri vekili Tyler Houlton geçen hafta yaptığı Kongolu kadının durumu ile ilgili yaptığı açıklamada, büronun ABD’ye getirilen çocukların insan kaçakçılığının kurbanı olmadığından ve yanındakilerin gerçek ailesi olduğundan emin olmak zorunda olduğunu belirtmişti.

    Kadın Sığınmacılar Komisyonu, Göçmen Hakları ve Adalet Programı yöneticisi Michelle Brane, Trump’ın başa geçmesinden bu yana 426 göçmen yetişkin ve çocuğun birbirinden ayrıldığını tespit ettiklerini belirterek “Yeni yönetim geldiğinden bu yana göçmen gözaltı merkezlerinde çocuklarının nerede olduğunu bilmeyen ebeveynler ile ilgili daha çok rapor geliyor” dedi.

  • Öz İplik-İş Sendikası’ndan tekstil sektörüne ilişkin değerlendirmeler

    Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, “Tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye’nin üretim ve ihracat gururudur. Sektörümüz yılın ilk yarısında tüm ötelemelere rağmen otomotiv sektöründen sonra ikinci sırada yer aldı” dedi.

    24 Temmuz Basın Bayramı öncesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, tekstil sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    “Tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye’nin üretim ve ihracat gururudur”

    Tekstil, hazır giyim ve ev tekstilinin ihracatın gururu olmayı sürdürdüğünü belirten İnanç, “Hazır giyim yılın ilk yarısında ihracatta ikinci sırada yer aldı. Tekstil sektörü tüm ötelemelere rağmen otomotiv sektöründen sonra ikinci sırada yer aldı. ‘Tekstil sektörü bitti’ açıklamalarını, tekstil sektörü tekzip etmiş oldu” dedi.

    Türkiye’nin tekstil yatırımlarında önemli bir dönemecin eşiğinde olduğunu vurgulayan İnanç, Türkiye’de tekstil sektöründe yetişmiş insan gücünün iyi durumda olduğunu ve bunun da her dönem ispat edildiğini belirterek, “Dünyanın güçlü markaları hala Türkiye’de üretim yaptırıyor çünkü işçimiz becerikli. Öte yandan Türk markaları ise yurt dışında üretim yaptırmak gibi bir garabete başladılar. Bu arada Sanayi 4.0 yatırımları başladı. İki ayrı marka Türkiye tesislerini Sanayi 4.0’a dönüştürdü. Bu, daha az işçi demek. Yakın zamanda, üretimi kendi ülkelerine taşımaya başlayacaklar. O zaman işsizlikle ilgili ne yapılacak?” diye konuştu.

    “Tekstil sektörü işsizliği sünger gibi emen bir sektör”

    Tekstil sektörünün katma değeri yüksek bir sektör olduğunun altını çizen İnanç, “Yerli bir sektörden bahsediyoruz. İşsizliği sünger gibi emen bir sektörden bahsediyoruz. Ne zaman ‘işsizlik verileri düşüyor’ açıklamalarını yapıyorsak, perde arkasında yer alan bir sektörden bahsediyoruz. Dolayısıyla sektörle ilgili yeni önlemler alınmaz ise, daha çok işsizlikle mücadele edilmesi söz konusu olacak” ifadelerini kullandı.

    “Kıdem tazminatı fonunun bir an önce hayata geçirilmesi lazım”

    Çalışma hayatıyla ilgili gündemin de hızla değiştiğini belirten İnanç, “Daha bir ay öncesinde eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıklamış olduğu kıdem tazminatıyla ilgili tarafların bir araya gelmesi söz konusuydu. Ama bugün kıdem tazminatı konusu gündemden düştü ve de düşürüldü. Düşürülmesine konfederasyon ve sendikaların da yardımcı olması bizleri üzdü. Hak-İş kurulduğu günden beri kıdem tazminatı fonundan bahsediyor. Fonun olması özellikle özel sektörde çalışan kişiler için çok önemli. Bu ülkede kıdem tazminatına ulaşımda sorunlar var. Çalışanların çok az bir kısmı kıdem tazminatını alabiliyor. Kıdem tazminatı fonunun bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Fon kurulmazsa Türkiye’de kıdem tazminatına erişim noktasında ilerleyen zamanlarda daha da sıkıntı yaşanacak. Bir adaletsizlik hakim olacak” dedi.

    “Çalışma hayatının çözülmeyi bekleyen sorunları var”

    “Çalışma hayatında çözüm bekleyen konu sadece kıdem tazminatı sorunu değil, taşeron sorunu da hala varlığını koruyor” diyen İnanç, “Sektörümüzde kayıt dışılık söz konusu, Suriyeli işçilerin kayıt dışı çalıştırılması söz konusu. Suriyeli işçileri kayıt dışı ve 500-600 TL’ye çalıştırmak Türkiye’ye, Türk insanına yakışmıyor. Ülkemizin bazı bölgelerinde çalışan insanlar asgari ücretin de altında maaş alıyor. Bu durum şu şekilde gerçekleşiyor; bazı işverenler, işçiye asgari geçim indirimini vermiyor. Ya da işverenler işçilerin maaşlarını yatırdıkları hesaba bağlı olarak bir ek kart çıkarıyor, maaşı prosedüre uygun bir şekilde işçinin hesabına yatırılıp, ek karttan bir kısmını kendisi çekiyor. Çalışan insanlar asgari ücretin altında maaş alıyorlar” şeklinde konuştu.

    “Özel sektörde örgütlenme sorunu var”

    Özel sektörde örgütlenmenin hayli zor olduğunu vurgulayan İnanç, “Örgütlenme sürecinde yaşadığımız birçok zorluk ve trajikomik durumlar söz konusu. Türkiye’de çalışma hayatında Türkiye’ye yakışır ve yaraşır bir sistemin olmasını istiyoruz” diye konuştu.

    Yaşanan zorluklarının kendilerini yıldırmadığını belirten İnanç, “Öz İplik-İş Sendikası olarak, son altı aylık dönemde Türkiye genelinde 21 iş yerinde örgütlenmeye çalıştık. Bu iş yerlerinde çalışan toplam işçi sayısı 13 bin 360 kişiye tekabül ediyor. Bu mücadelemizde 6 bine yakın işçi adına yetki aldık. Bazılarında da sözleşme aşamasında arabulucu dönemindeyiz” dedi.

    Konuşmasında 24 Temmuz Basın Bayramı’na da değinen Murat İnanç, 1908 yılında, basına sansürün kaldırıldığı tarih olan 24 Temmuz gününün Türk basını tarafından önemsendiği ve basın özgürlüğünün vurgulandığı bir gün olarak kutlandığını hatırlattı. İnanç, “Mesai mefhumu gözetmeden, yoğun bir şekilde çalışan tüm gazetecilerin basın bayramını kutluyorum” ifadelerini kullandı.

    Programa Genel Başkan Murat İnanç’ın yanı sıra Genel Mali Sekreter Engin Doğan, Basın Danışmanı Didem Boztaş ve Hak-İş’e bağlı sendikaların basın danışmanları da katıldı.