Etiket: sendika

  • Sendika yetkilisi darp edildi

    Enerji-İş Sendikası Afşin yetkilisi Keramettin Erdoğan, Afşin-Elbistan B Termik Santralinde iş çıkışı 4 kişi tarafından darp edildi.

    Afşin Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınan Keramettin Erdoğan, “Beni takip etmişler. 4 kişi peşimden koşmuş. Külcülük filosunun orada sert bir cisimle başıma darbe aldım. Orada ben dengemi kaybedip yere düşünce tekmelediler. Ben o sırada bilincimi yitirmiştim. Saldırıyı gerçekleştiren şahısların kim olduklarını sonradan öğrendik. Bu kişileri de gerekli mercilere şikayet ettik” dedi.

    Hizmet-İş Sendikası Kahramanmaraş Şube Başkanı Ömer Çınar, tedavisinin ardından taburcu edilen Erdoğan’ı evinde ziyaret etti. Çınar, “Şiddete başvuranlar her zaman kaybedecektir” dedi.

    Erdoğan’a karşı düzenlenen saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirten Çınar, “Gerçekleştirilen bu saldırı, şehir ortasında eşkıyalık girişimidir. Afşin-Elbistan termik santrallerinde demokratik anlayış yerine, tekelci ve saldırgan bir anlayış içerisinde sendikacılık yapıldığının apaçık göstergesi olan bu davranış biçimi, işçinin demokratik bir şekilde tercihte bulunmasına tahammüllerinin olmadığını göstermektedir” diye konuştu.

  • Kadın sendika temsilcileri yetiştirilecek

    Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, ’Sendikalarda Kadın Liderler Yetiştirilmesi’ projesi kapsamında örgütlü oldukları iş yerlerinde en az bir kadın sendika temsilcisi yetiştirmeyi planladıklarını söyledi. İnanç, “Kadın çalışanların desteğiyle sendikaların daha da güçleneceğine inanıyoruz. İyi iş çıkarmanın, başarılı olmanın cinsiyeti yoktur” dedi.

    Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’nın üyelerine yönelik düzenlediği ’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Liderlik Eğitimi’ Antalya’da başladı. Alanya’da Long Beach Otel’de 18-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek eğitim seminerine Öz İplik-İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyeleri, şube, bölge, il-ilçe başkan-sekreterleri, sendika uzmanları ve kadın komitesi üyelerinden oluşan yaklaşık 100 kişi katıldı.

    Eğitim Seminerinin açılışında konuşan Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, proje kapsamında gerçekleştirdikleri Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Liderlik Eğitimi’nin önemine vurgu yaparak “Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece kadınlarla ilgili bir konu değil, sosyal yönden kadın ve erkeğe verilen roller, sorumluluklardır. Toplumsal cinsiyetin getirdiği roller de dinamiktir. İçeriği zamana ve yere göre değişir. Onun için bu eğitimi kadın ve erkek üyelerimizle gerçekleştiriyoruz” dedi.

    “İyi iş çıkarmanın, başarılı olmanın cinsiyeti yoktur”

    Kadın çalışanların desteğiyle sendikaların daha da güçleneceğine inandıklarını dile getiren İnanç; “Sendikaların büyümesi, sendikal yapının geleceği için kadın çalışanların desteğini istiyoruz. Sendikalarda Kadın Liderler Yetiştirilmesi projesi kapsamında örgütlü oldukları iş yerlerinde en az bir kadın sendika temsilcisi yetiştirmeyi planlıyoruz. İyi iş çıkarmanın, başarılı olmanın cinsiyeti yoktur. Ülkemizde çocuk gelinleri, töre cinayetlerini, kadına şiddeti, cinsel istismarı konuşmamak için, hastalıklı zihniyetlere karşı topyekun mücadele etmemiz lazım” şeklinde konuştu.

    “Devlet garantili kıdem tazminatı fonu istiyoruz”

    Kıdem tazminatı konusuna da değinen İnanç, işçi lehine bir düzenleme istediklerini belirterek, “Biz kıdem tazminatı konusunda kimseye vekalet vermedik. İşçilerin hakları konusunda mevcut kazanımları geriye götürmeyecek bir fon sistemini istiyoruz. Devlet garantili kıdem tazminatı fonu istiyoruz. 2017 yılının Ocak ayından itibaren uygulanacak olan Zorunlu Bireysel Emeklilik kesintisinde de bu sistemin en başından beri isteğe bağlı olmasını istedik. Bu konu işçinin gündeminden kaçırılmaya çalışıldı. Bir nokta da sigorta şirketlerine ’zorla’ para aktarılması söz konusu oldu. Konuya itirazımız devam ediyor” dedi.

    “Tasarım-markalaşma yönünde sektör büyümeli”

    Tekstil ve hazır giyim sektöründe sorunun ’tasarım ve marka’ olduğunu kaydeden İnanç, “Dünyada tekstilden vazgeçen ülke yok. Bu sektör gözden çıkarılamaz. Küresel markaların hepsi gelişmiş ülke şirketlerine ait. Tasarım-markalaşma yönünde sektör büyümeli. Sektörün örgütlenmesi şart. İşçileri ve işletmeleri toplu pazarlık düzenine geçmeye çağırıyoruz. Tekstil ve hazır giyim, tarıma, kadınlara da destek veren sektördür” ifadelerini kaydetti.

    “Terörün olduğu yerde işsizlik, kaos ve belirsizlik hakim olur”

    Terör olaylarına da değinen İnanç, “15 Temmuz gecesiyle Türkiye zorlu bir sınav verdi, halen de veriyor. Ülkemiz bu süreçten ekonomik ve sosyal anlamda önemli derecede etkiledi. Biz terörün her türlüsüne karşıyız. Biz üretmek, insanca yaşamak istiyoruz. Çocuklarımıza huzur içinde yaşayabilecekleri bir ülke bırakmak istiyoruz. Biliyoruz ki; terörün olduğu yerde huzur, barış, yatırım, üretim olmaz. Terörün olduğu yerde işsizlik, kaos ve belirsizlik hakim olur. Toplum kutuplaşır. Terörün olduğu ülkeler ekonomik olarak zarar görür. Türkiye hepimizin. Başka Türkiye yok. Ülkemize sahip çıkmamız lazım. Yılardır, ülkemizde farklı etnik grupların huzur ve kardeşlik içinde yaşaması için uğraş veriyoruz. Bu ülkenin kurulmasında omuz omuza veren halkı, bugün kökü dışarıda olan ve dış güçlerin oyuncağı olan terör örgütü birbirine düşman edemeyecektir. Türkiye bize dedelerimizden miras değil, torunlarımıza bırakacağımız servet, emanettir” dedi.

    İsveç İstanbul Başkonsolosluğu tarafından finanse edilen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezinin (ÇASGEM) desteğiyle Öz İplik-İş Sendikasının 12 ay süreyle yürüteceği ’Sendikalarda Kadın Liderler Yetiştirilmesi’ projesi kapsamında gerçekleşen eğitim seminerinde katılımcılar ’İş Kanunu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İnsanlar arası İlişkiler ve Etkili İletişim, Uluslararası Sendikal Yapı, Uluslararası Çerçeve Sözleşmeler ve Örgütlenme Araçları, Liderlik’ konularında bilgilendirilecek.

  • Kadın bankacılara sendika eğitimi

    Öz Finans İş Sendikası, Sivas’ta Kadın çalışanların sendikal bilincinin arttırılması ve geleceğin Kadın sendikacılarının yetiştirilmesi için eğitim programı düzenledi.

    Eğitim programına Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan, Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Yozgat illerinden kamu bankası kadın çalışanları katıldı.

    Çalışma hayatında kadının durumu, sorunları, Sendika ve Kadın yasal hakları, Örgütlenme bilinci, İletişim ve motivasyon başlıklı eğitimler verildi.

    Öz Finans İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu, Kadın banka çalışanlarını sendikal faaliyetler içerisinde yer almak istediklerini söyleyerek, “Bu program ile tüm illerimizin kadın kamu banka çalışanlarına sendika eğitimleri vermiş olacağız. Sendikal faaliyetler içerisinde kadın banka çalışanlarımızın da yer almasını sağlamak istiyoruz”dedi.

  • Vali Çakacak: “23 dernek, 2 vakıf, 11 sendika temsilciliği ve 60 özel eğitim kurumu kapatıldı”

    Mersin Valisi Özdemir Çakacak, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Mersin’de 23 dernek, 2 vakıf, 11 sendika temsilciliği ve 60 özel eğitim kurumunun kapatıldığını, RTÜK’ün yayınlarını ve lisanslarını iptal ettiği 4 radyo ve 4 televizyon kanalına ait 8 vericinin mühürlendiğini söyledi. Çakacak, Stratejik Proje olarak ilan edilen Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımına da eskisinden çok daha hızlı bir şekilde devam edileceğini bildirdi.

    Vali Çakacak, canlı yayın konuğu olarak katıldığı TRT Çukurova Radyosu’nda 15 Temmuz darbe girişimi, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması ve Türkiye ile Rusya arasında krizin sona ermesiyle başlayan yeni döneme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında, basın kuruluşlarının görev ve sorumluluklarının 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin püskürtülmesinde önemli yer tuttuğuna dikkat çeken Çakacak, olayı haber alır almaz TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü’nün derhal güvenlik altına alınması talimatını verdiğini belirtti.

    “OHAL, vatandaşlarımızın gündelik yaşamına değil, bürokrasiye karşı ilan edilmiştir”

    O elim gecede tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de etnik yapısı, kültürü ve siyasi görüşü ne olursa olsun tüm vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla ellerinde sadece Türk Bayraklarıyla meydanlara indiğini anımsatan Çakacak, milletin dik duruşuyla darbe girişimine kısa süre içerisinde ‘dur’ denildiğinin altını çizdi. Darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) geçmiş dönemlerdekinden farklı olarak sadece devletin kurumlarına karşı ilan edildiğini vurgulayan Çakacak, “Vatandaşlarımızın gündelik yaşamına, sosyal yaşamına ve ekonomik hayatın işleyişine yönelik bir OHAL değil, yapılması gereken mevzuat değişikliklerinin, kurumsal değişikliklerin, bir başka deyişle yapılabileceklerin süratle yapılmasına yönelik olarak, bürokrasiye karşı bir OHAL ilan edilmiştir” dedi.

    “23 dernek, 2 vakıf, 11 sendika temsilciliği ve 60 özel eğitim kurumu kapatıldı”

    Hayatın tamamen normale dönmesi için devletin bütün kurum ve kuruluşlarının gece gündüz çalıştığını ifade eden Çakacak, OHAL kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile darbe girişiminde bulunan terör örgütüne bağlı veya iltisaklı kurum ve kuruluşlar, dernekler ve vakıfların kapatıldığını veya devralındığını kaydetti. Çakacak, “Bu çerçevede ilimizde FETÖ/PDY’ye bağlı veya bu terör örgütü ile iltisaklı olduğu tespit edilen 23 dernek, 2 vakıf, 11 sendika temsilciliği ve 60 özel eğitim kurumu kapatılmıştır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından lisansları ve yayınları iptal edilen ve ilimizde vericisi bulunan 4’ü radyo, 4’ü ise televizyon kanallarına ait toplam 8 verici mühürlenmiştir” diye konuştu.

    Ayrıca, FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı olan, irtibatı veya söz konusu örgüte üyeliği bulunan personelden kurumları tarafından açığa alınan, gözaltına alınan veya mahkemelerce tutuklananların da olduğunu belirten Çakacak, bu kapsamda işlemlerin halen devam ettiğini ve tamamı temizleninceye kadar devam edeceğini vurguladı.

    “Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımı daha hızlı devam edecek”

    Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Mahallesi’nde yapımı planlanan Akkuyu Nükleer Santrali’ne de değinen Çakacak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Ağustos 2016 tarihinde gerçekleştirdiği Rusya ziyaretinde Akkuyu Nükleer Santrali’nin ‘Stratejik Proje’ olarak ilan edildiğini anımsattı. Çakacak, Akkuyu Nükleer Santrali’nin teşvik rejiminde yapılacak olan değişikliklerle eskisinden çok daha hızlı bir şekilde devam edeceğini söyleyerek, “Türkiye, gittikçe daha da çok kalkınan ve gelişen bir ülkedir. Gelişmiş ülkelere baktığımızda tamamında nükleer santrallerin işletildiğini görüyoruz. Günümüzde 31 ülkede toplam 448 nükleer santral işletilmekte, 61 nükleer santral ise yapım aşamasındadır. Bunların en fazla olanı ABD’de 100 nükleer santral faaliyette, 4 tane de yapım aşamasındadır. Ülkesinin elektrik ihtiyacının önemli bir kısmını nükleer santrallerden karşılayan Fransa’da ise 58 adet nükleer santral işletilmektedir. Dünyanın en fazla turist çeken başkentlerinden biri olan Paris’in etrafında da 8 adet aktif olarak enerji üreten nükleer santral bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan’ın ziyaretinin ardından Türkiye-Rusya ilişkilerinin hızla normalleşmeye başladığına dikkat çeken Çakacak, Mersin’den Rusya’ya yapılan, özellikle de narenciye kalemindeki ihracat rakamlarında 2016 yılında 2015 yılına göre önemli seviyelerde azalma olduğunu kaydetti. Çakacak, özellikle narenciye üreticilerinin ve ihracatçılarının ekonomik ilişkilerin de düzelmesiyle birlikte eskisinden çok daha iyi seviyeleri yakalayacaklarına inandığını dile getirdi.

    “Milletimiz elindeki dövizleri bozdurarak ekonomiye kazandırdı”

    Türkiye’nin 15 Temmuz’da çok büyük bir badire atlatmış olmasına rağmen son derece dinamik bir yapıya sahip olması sayesinde, geçmişte yaşandığı gibi devalüasyonların yaşanmadığını, dövizde yükselmenin aksine düşüşün olduğunu ifade eden Çakacak, şöyle devam etti: “Milletimiz, kimseden bir talimat almadan ellerindeki dövizleri bozdurarak ekonomiye kazandırmıştır. Bu durum insanımızın ekonomimize ne kadar güvendiğini göstermektedir. Aynı zamanda faizlerde, özellikle de konut faizlerinde indirime gidildi. Konut kredileri 0,89’lara kadar geriledi. Bu durumun inşaat piyasasını da canlandıracağını düşünüyorum. İnşaat piyasası ekonomide birçok sektörü de beraberinde sürükleyen bir lokomotiftir. Bu yüzden konut kredilerindeki bu faiz düşüşünün diğer tüketici ve otomobil kredilerinde de devam edeceğine, bu sayede de ekonomiye çok önemli katkılar sağlanacağına inanıyorum. FETÖ/PDY, PKK, DAEŞ gibi ne tür terör örgütü olursa olsun, devletimiz ve milletimiz bu terör belasının üstesinden gelecek, sağlam ve güçlü olan ekonomimiz daha da iyi bir şekilde yürümeye devam edecektir.”

  • Birleşik Metal, Oyak Renault’ta yetkili sendika olmak için kararlı

    Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Oyak Renault’ta 2017 yılının Mayıs ayında yapılacak yetki başvurusuna hazırlandıklarını söyledi.

    Yaşanan işten çıkarma ve baskılara rağmen Oyak Renault işçilerinin sendikalarının çatısı altında kaldığını belirten Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Oyak Renault işçileri, anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelerin kendilerine tanıdığı sendika seçme hürriyetini kullanabilmeyi istiyor. Seçtikleri sendika tarafından temsil edilebilmeyi, toplu sözleşmelerin hazırlığından imzasına kadar her aşamasında sendikalarıyla birlikte söz sahibi olabilmeyi istiyor. Bu sebeple sendikamıza üye oldular. Oyak Renault işçileri, 2017 yılının Mayıs ayında yapılacak yetki başvurusuna sendikamızla birlikte kararlı bir şekilde yürüyor. Mart ayında sendikamızın işyerindeki örgütlülüğünü dağıtmayı hedefleyen büyük bir saldırı yaşandı. 75 işçi tazminatsız olarak işten çıkarıldı. Çok daha fazlası işten ayrılmaya zorlandı. MESS, bakanlık ve sarı sendika, iş birliği halinde Oyak Renault işçilerini sindirmek, onları hak arayamaz hale getirmek için çalıştı. Ancak istedikleri neticeyi alamadılar. Söylediğimiz gibi işçilerin çoğu sendikamıza üye” dedi.

    Adnan Serdaroğlu, “Oyak Renault işçileri başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası kamuoyu bu konuda şirketten net bir tavır beklemektedir. Şirket, işçilerin çoğunun üyesi olduğu sendika tarafından temsil edilme hakkını tanımalıdır. Bu hak, Türkiye’nin de altına imza koyduğu ILO sözleşmelerinden kaynaklı olduğu kadar, artık kısa bir süre önce Yargıtay’ın kesinleşen bir kararı ile de kanuni statüye kavuşmuştur. Sendikamız Oyak Renault’da çalışan işçilerin çoğunluk sendikasıdır. Sendikamızın temsiliyetinin şirket tarafından tanınması hukuki bir durumdur. Oyak Renault işçilerinin sendikal temsiliyeti yetki tespitini beklemeksizin tanınmalıdır” şeklinde ifade etti.

    Oyak Renault işçilerinin sendika seçme hakkının güvencesi için uluslararası alanda da girişimlerde bulunduklarını belirten Adnan Serdaroğlu, “Fransa’da Renault fabrikalarında örgütlü CGT ve tüm dünya üzerinde Renault ile çerçeve sözleşme tarafı sendika IndustriALL, sendikamızın Bursa’daki fabrikada devam eden örgütlenme çalışmasını desteklemekle birlikte, yaşanan hak ihlallerini de takip etmektedir. Bu sendikalar, özellikle bu yıl mart ayında yaşanan işten çıkarma ve sonrasındaki gelişmelerin çerçeve sözleşmenin ihlali olduğu konusunda hemfikirdir. Ayrıca 9 üyemizin, uzunca süre idari izinli tutulup işten ayrılmaya zorlanması, bunu reddettikten sonra da aylarca fabrika dışında bir eğitim merkezinde mobbinge maruz bırakılması ve en sonunda işten çıkarılmaları da açık bir sendikal hak ihlali olarak kayıtlara geçmiştir. Bilindiği gibi Oyak Renault’ta işe yeni alınan işçiler altı ya da 11 aylık sözleşmelerle iş başı yaptırılıyor. Sözleşme süresi sona erince de ya gönderiliyor ya da kendisine ‘seni kadroya aldık’ deniyor. Bu yıllardır böyle uygulanıyor ve aslında yasal değil. Yapılan işin niteliği açısından 2 aylık deneme süresi sonunda diğer işçiler gibi sözleşmelerinin belirsiz süreli olarak kabul edilmesi, yani işçilerin tabiriyle kadrolu olarak çalışması gerekiyor. Konunun tespit edildiği tarih itibariyle fabrikada bu şekilde çalıştırıldığı anlaşılan 1022 yeni işçinin iş sözleşmeleri belirsiz süreli olarak kabul edilmiştir. Yani sendikamızın girişimleri sonucu Oyak Renault’ta artık altı aylık, 11 aylık sözleşme dönemi bitmiştir. Bütün işçilerin deneme süresi iki aydır. İşe yeni başlayan her işçi bu sürenin sonunda diğer işçilerle aynı haklara sahiptir” diye konuştu.