Etiket: Sen

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun kendini hedef alan konuşmasına ilişkin, “İsrail Başbakanı’nın sanıyorum dili sürçtü. Kendilerinin Filistin’de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları, çocukları dünyanın gözü önünde silahla bombayla öldürdüğünü söyleyecekti herhalde. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir. Sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arnavutköy’de yapımı tamamlanan 82 eserin toplu açılış törenine katıldı. Törende meydanı dolduran vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Arnavutköy’de yapılan yatırımları anlattı. Programa Erdoğan’ın yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    “Bir ülke, bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek isterseniz açın CHP tarihine bakın”

    Türkiye’nin son çeyrek asırda yaşadığı büyük dönüşümün önce belediyelerde başladığını söyleyen Erdoğan, “Gidelim 20 yıl öncesinde CHP’nin İstanbul’da belediye başkanı olduğu zamanlara gidelim. Arnavutköy’ün belde olduğu zamanlara gidelim. Neydi buraların hali. Susuzluğun olduğu zamanları biliyorsunuz. Yolumuz var mıydı hatırlayın o günleri. Şimdi adeta otoyol gibi duble yollarımız var. Buralara durup dururken gelmedik. Ama ne yazık ki bunlar o belde dönemlerinde kaldılar, anlamazlar belediyecilikten. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimde karşımda öyle bir manzara verdi ki inanın insan düşmanına bile böyle bir muameleyi reva görmez. O zaman doğalgaz var mıydı buralarda. Şimdi Ayşe hanım evde butona basıyor ocaklar yanıyor. Banyo aynı şekilde. Kaloriferlerimiz aynı şekilde yanıyor. İstanbul’un en değerli hazinelerinden Haliç adeta balçık haline dönüşmüştü. Yanından geçerken burnunuzu tıkamanız gerekiyordu. Gazeteler maske dağıtıyordu. Hava kirliliği sebebiyle kış aylarında yaşlılara ve çocuklara sokağa çıkmama çağrısı yapılıyordu. Tarihi eserler kelimenin tam anlamıyla dökülüyordu. Tüm dünyanın göz bebeği bu güzel şehir adeta yaşanmaz haldeydi. Tüm bu kötü manzaranın müsebbibi kimdi? Tabii ki bugünkü CHP zihniyetiydi. CHP kirliliktir, CHP susuzluktur, CHP çöp dağıdır, CHP yolsuzluktur, CHP yoksulluktur, CHP yasaklardır. Tarihten beri biz bunları tanırız. Bir ülke, bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek isterseniz açın CHP tarihine bakın” diye konuştu.

    “Yerlilikle ve millilikle uyuşmayan ne varsa Bay Kemal’de var”

    CHP’yi eleştiren Erdoğan, “Karşımızda kendi milletinin değerlerine savaş açmış, kendi ülkesinin kalkınma hamlelerini kasıtlı sabote etmiş bir parti var. Son yıllarda bu sefil geçmişlerini gizlemek için derme çatma isimleri, ideolojileri ile zıt adayları milletin karşısına çıkarmaya başladılar. Ama paslı demir yaldızlı boyayla boyanmakla altın olmaz. Milletimiz bu cilanın altında neler olduğunu iyi biliyor. Azıcık kazıyınca CHP’nin gerçek yüzü, milli manevi değerlerimize olan kini hemen ortaya çıkar. Bunlar ezanımızı Türkçe okutanlar. Bunlar ezanımızı hazmedemeyenler. Bu zihniyet yıllarca milletimizi çağdaşlık diyerek, modernlik diyerek siyasetin de hizmetin de en ilkel biçimlerine mahkum etmeye çalıştı. Milletten yüz bulamadıklarında darbecilerle, içerideki ve dışarıdaki vesayet odakları ile kol kola girip iktidarlarını zorla devam ettirmek istediler. Her seferinde milletten silleyi yemelerine rağmen arayıştan vazgeçmediler. Lafa gelince demokratlığı kimseye bırakmazlar ama aslında faşizm bunların genlerine işlemiştir. AK Parti’nin son 16 yılda girdiği seçimlerden zaferle çıkması bunların muvazenesini iyice bozdu. Bir gün bakıyorsunuz millete hakaret ediyorlar, ertesi gün terör örgütüne methiyeler düzüyorlar. Bir başka gün ülkelerini gidip yabancılara şikayet ediyorlar. Yerlilikle ve millilikle uyuşmayan ne varsa Bay Kemal’de var. Siyaset dillerinin seviyesini de iyice düşürdüler. Genel Başkanları başta olmak üzere bunlar hala sefalet içinde yüzüyorlar. Bunlarla gerçekten ana muhalefetin tüm sözcüleri edeple, erdemle, nezaketle uyuşmayacak ifadelerle her gün üzerimize saldırıyorlar. Bütçe görüşmelerinde yine meşreplerini ortaya koydular. Unutmayın kötü söz sahibine aittir. Bizim bunların hepsine verilecek cevabımız var. Bu cevapları onların seviyelerine inmeden gereken platformlarda vermeyi sürdüreceğiz. Halbuki ne kadar çırpınanlar boştur. Milletimiz bunların notunu vermiş, hesabını kapatmıştır. 31 Mart seçimlerinde inşallah bu gerçeği bir kez daha göreceğiz” dedi.

    “FETÖ’ye dünyayı dar ediyoruz karşı cevap CHP’den geliyor”

    Dünyanın Türkiye siyasetindeki başarıyı konuştuğunu söyleyen Erdoğan, “Muhalefetin gündemine baktığınızda kimlerin ülke için gece gündüz çalıştığını, kimlerin boş işlerle vakit tükettiğini görürsünüz. Dünya Türkiye’nin insani diplomasiden savunma sanayine kadar ortaya koyduğu başarıları konuşuyor. CHP’nin dili bunları ifade etmeye varmıyor. Suriye’de gerek sahada gerek diplomaside elde ettiğimiz neticeleri herkes takdir ediyor. Bir tek ana muhalefet ve onunla aynı yolda ilerleyen terör örgütü güdümündeki parti karşı çıkıyor. Cemal Kaşıkçı olayının ortaya çıkartılmasına gösterdiğimiz ahlaki duruş tebrikle karşılanıyor, sadece CHP’nin aklına bu konuda tuhaf sorular geliyor. Zira yetişemediği üzüme bunlar koruk der. Biz yıllardır bölgemizde ve dünyada Türkiye’siz denkler kurulamayacağını söylüyoruz ve bunu temin ediyoruz. Ana muhalefet Türkiye’yi denklemin dışına atmak istiyor. Bay Kemal yapamayacaksınız. 14 seçim AK Parti 1 numara. Sen kaçıncı sıradasın. Batıda senin gibi olanlar partiyi bırakıp gidiyor. Sen nedense yapıştın koltuğa ayrılmıyorsun. Yol arkadaşlarından biri diyor ki ‘bir oldu yenildin, iki oldu yenildi, üç oldu yenildin. Hâlâ o koltukta duruyorsun’ diyor. Diyen senin yol arkadaşın. Aynı şeyi Cumhurbaşkanı adayları da demedi mi buna. Ülkemizin çıkarlarını güçlendirmek için çalışırken en çok muhalefetin saldırısına maruz kalıyoruz. PKK’yı yer ile yeksan ediyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. FETÖ’ye dünyayı dar ediyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. Suriye’de ve Irak’ta terör oluşumlarının önünü kesiyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. Ekonomik saldırıları boşa çıkartıyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. Çeşitli ülkelerle gerilim yaşıyoruz her defasında çatlak ses CHP’den geliyor. Bugün Filistinli mazlumlara sahip çıkmamızdan rahatsız olan İsrail başkanı çıktı Türkiye’ye en alçak ifadelerle saldırdı” diye konuştu.

    “İsrail’in kendi günahlarının, yaptığı katliamların hesabını vermeden kimseye ithamda bulunmaya hakkı yoktur”

    İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun sözlerine cevap veren Erdoğan, “Ne diyor bu Netanyahu. Bizi Kıbrıs’ta işgalci olmakla, kadınları ve çocukları katletmekle suçlayan İsrail Başbakanı’nın sanıyorum dili sürçtü. Kendilerinin Filistin’de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları çocukları dünyanın gözü önünde silahla bombayla öldürdüğünü söyleyecekti herhalde. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir. Sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun. Siz kadınları çocukları tekmeleyerek askerinizle polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz. Netanyahu sen zalimsin zalim. Devlet terörünün başındasın. Bu sadece sana uyar Erdoğan’a uymaz. Türkiye masumlarla değil teröristlerle mücadele ediyor. Bu mücadelenin bedelini de binlerce şehit, on binlerce gazi ile veriyoruz. İsrail’in kendi günahlarının, yaptığı katliamların hesabını vermeden kimseye ithamda bulunmaya hakkı yoktur. Şimdi eminin İsrail’in bu saldırıya verdiğimiz cevaba karşı da CHP cenahından cevap gelecektir. Çünkü bay Kemal onların da avukatlığına soyunabilir. Sizin tek misyonunuz bu ülke ve millete muhalefet yapmak mı. Hiç mi herhangi bir mücadelesinde ülkenin yanında yer almayacaksınız. Hiç mi yalansız bir sözünüz olmayacak. Sizin hiç mi hasbi ve harbi bir işiniz olmayacak. Türkiye’nin en büyük talihsizliği CHP gibi bir ana muhalefet partisine sahip olmasıdır. Kendi ülkesini bırakıp Paris sokaklarını karıştıranlara destek olmaya giden bir anlayıştan Türkiye’ye hayır gelmez. Destekledikleri kesimin ne istediğinden bile haberleri yok. Göstericilerin talep listesine bakınca 3-5 konuyu çıkarttığınızda bizim 16 yıldır Türkiye’de yaptığı reformları istediklerini göreceksiniz. Bunların her işi böyle balon olduğu için eminim Paris’e gittiklerinde de avare avare dolaşıp geri döndüler. Tüm hayatı yasaklarla ve yıkmakla geçmiş olanlardan inşa edici siyaset beklemenin beyhude olduğunu biliyoruz. Ama yine de milletimiz adına umut etmek istiyoruz” dedi.

    “Bunların siyaseti millete hakaret etmektir”

    Erdoğan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

    “Bu CHP’nin yakası rozetli siyasetçilerinin yanında bir de sanatçı yazar kılıklı borazanları var. Bu borazanlardan 3’ü geçtiğimiz günlerde bir televizyonda oturmuşlar Türkiye ve benim hakkımda atıp tutmuşlar. Önce gergedan nesli deyip millete hakaret ederek işe başlamışlar. Sonra her şey sandıkla çözülmez demişler. Hızlarını alamayıp işi iç savaş goygoyculuğuna götürmüşler. Sorsanız demokratlar, sanatçılar ama sandığa zerre kadar saygıları yok. Şayet kendi istedikleri gibi bir demokrasi olmazsa belki lideri yani beni ayaklarından asarlarmış. Yahu topunuz cellat olsa ne yazar. Biz şehadete inanmışız. Biz kaderin üzerinde bir kadere inanmışız. Sizin imanınızda böyle bir şey yok. İmanınız yok ki onu konuşalım. Bununla yetinmemişler. Belki mahzenlerde zehirlenerek ölür demişler. O da yetmemiş belli ki başka liderlerin yaşadığı sonları yaşar demişler. Geçmişteki darbeleri hatırlatıp bakalım darısı kimin başına demişler. Hepsinin sonunda CHP’nin çeşitli partilerle yaptığı ittifaka destek istemişler. Bunların isimlerini vermeyeceğim. Bunlarla yargıda gereği yapılacak. Bu yok sanatçı müsveddesi, bütün bunlar bedelini ödeyecekler. Hangisine cevap versek kendimiz alçalmış oluruz. CHP budur. Bunların siyaseti millete hakaret etmektir. Bunların karakteri milletin inancına düşmanlık yapmaktır. Milletin oyuyla iş başına gelen cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbeyle tehdit edecek kadar alçak bu zihniyete verilen en iyi ders onları sandığa gömmektir.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yere yıktığın düşmanı tekmeleme. Sen İsrail’deki Yahudi değilsin”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜGVA Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada gençlere tavsiyelerde bulunarak “Yere yıktığın düşmanı tekmeleme. Sen İsrail’deki Yahudi değilsin. Zira onlar yere devirdikleri bırak erkeği kadını, çocuğu bile tekmelerler” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Olağan Genel Kuruluna katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜGVA’nın çok önemli başarılara imza attığını söyleyerek, “Bugün ülkemizin 81 ilinin tamamında faaliyet gösteren vakfımız, yurtlarıyla, eğitim öğretim hizmetleriyle, fikir kültür sanat faaliyetleriyle, gerçekten önemli bir yere geldi. Vakfımızdan beklentimiz Asımın nesli kıratında nesiller yetiştirmesine bekliyoruz. Bu çatı altında buluşan her genç mukaddes değerlere milli hedeflerin takipçisi ve sahibi olmalıdır. Sizler Türkiye’nin geleceği ve umudusunuz. Sizlerin başarılı olacağına, Türkiye’nin aydınlık geleceğine inandığım gibi inanıyorum. Türkiye’nin 2053 ve 2071 vizyonlarını oluşturma ve hayata geçirme vazifesini huzur-u kalple sizlere emanet ediyorum” dedi.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin çok badirelerden atlattığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son devletimiz Cumhuriyetimizi nice badirelerden kurtararak bugünkü seviyesine getirdik. Bizler millet olarak daima tarihin öznesi olduk. Hedeflerimizi büyük kılan sahiplendiğimiz misyonu sınırlandırmamış olmamızdır. Hep haktan yana saf tuttuk. Mazlumların ve masumların hamisi olmak için çalıştık. Milletimizin hakimi değil hizmetkarı olduk. Bu sayede gönüllere girdik. Bize gurur kibir yakışmaz. Karşımdaki gençliği tevazu tevazu ehli olarak görüyorum. Ülkemizi içindeki başarıyı ve sınırlarımız dışındaki bağlarımızın gücünü de bu şekilde elde ettik. Güven adresiyiz ve umut kaynağıyız. Her yere selamla muhabbetle sevgiyle gittik. Selamı karşımızdakilerin üzerine gönderdik. Rahmeti, merhameti karşımızdakilerin üzerine gönderdik. Bu tevazudur. Burada gurur olmaz, kibir olmaz. Biz bununla girdik yola. Coğrafyamızda ve ötesinde başı sıkışan, can ve mal güvenliği tehdit altına giren herkes dini, dili, mezhebi ne olursa olsun kalbini ve yüzünü Türkiye’ye çeviriyor. Zengin ülkeler sığınmacılara vebalı muamelesi yaparken, biz sofralarımız milyonlarcasıyla paylaşıyoruz. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam nefreti gibi hastalıkla hızla yayılırken, biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü diyerek yola devam ediyoruz. Sizlere herkese karşı muhabbetinizi en az hayalleriniz kadar geniş tutmanızı tavsiye ediyorum” diye konuştu.

    “Yere yıktığın düşmanı tekmeleme”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere tavsiyelerine devam ederek, “Ülkemizde geleceğini başka yerlerde arayan tek bir gencimiz kalmayana kadar misyonunuz yerine getirmiş olamazsanız. İnanmak ve başlamak başarmanın yarısıdır” dedi.

    Bu sırada genel kurula İzmir’den gelen bir grup gencin, “İzmir bizim olacak” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzmir’i çok kararlı görüyorum. İzmir iyi başladı. Allah’ın izniyle bu işi bitirecek. Bunu görüyorum. Kararlıyız başaracağız. ’Kim var’ denildiğinde sağına soluna bakmadan ’ben varım’ diyen sizler gibi yol arkadaşlarına sahip olduğum için Rabbime ne kadar hamd etsem azdır” ifadelerini kaydetti.

    Kendisinden önce konuşan TÜGVA’nın görevi devredecek başkanı İsmail Emanet’in konuşması sırasında gözlerinin dolmasına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan “İsmail kardeşimin gözleri yaşlandı. Ben de kendisine dedim ki ’göz ağlamazsa söz ağlar’ Bundan dolayı utanmamıza gerek yok. Yeri geliyor ben de ağlıyorum” dedi.

    “31 Mart geliyor, hazır mıyız? “diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ali Fuat Başgil’in söylediklerini de anlatarak, “Yarıda kalan iş başlanmamış demektir. Bir işe sinirliyken, asabiyken, sinirli olduğun zaman karar verme öfke ile kalkan zarar ile oturur. Kimsenin yüzüne söylemeyeceğini arkasından söyleme. Yalan söyleme. Kimseyi kıskanma fakat imren. Cömert ol. Dostluğunu kötü günde göster ki sen de kötü gün dostu bulabilirsin. Ahlakı güzel insan her yaşta güzeldir. Yere yıktığın düşmanı tekmeleme. Sen İsrail’deki Yahudi değilsin. Zira onlar yere devirdikleri bırak erkeği kadını, çocuğu bile tekmelerler. Biz Müslümana alicenaplık yakışır. Biz mağdur, mazlum durumda olana tekme atmayız. Karşımızda ’yiğitsen dik olarak gel. Haddini bildiririz’ deriz. Kibirli insan sarımsak kokan ağız gibidir. Herkesi kendinden uzaklaştırır. Herkesin herkesin imrendiği pırlanta gibi ol. Hayatta başkalarının sırtına basarak yükselenler yok mu ? İnsanların acılarından kazanç sağlayan yok mu? Ama bunun adı başarı değildir. Başarı emek verilerek, hak edilerek elde edilendir” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda TÜGVA’yı Türkiye’nin bir markası olduğunu söyleyerek bitirdi.

    Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, eski TÜGVA Başkanı İsmail Emanet ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da yer aldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yere yıktığın düşmanı tekmeleme. Sen İsrail’deki Yahudi değilsin”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜGVA Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada gençlere tavsiyelerde bulunarak “Yere yıktığın düşmanı tekmeleme. Sen İsrail’deki Yahudi değilsin. Zira onlar yere devirdikleri bırak erkeği kadını, çocuğu bile tekmelerler” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Olağan Genel Kuruluna katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜGVA’nın çok önemli başarılara imza attığını söyleyerek, “Bugün ülkemizin 81 ilinin tamamında faaliyet gösteren vakfımız, yurtlarıyla, eğitim öğretim hizmetleriyle, fikir kültür sanat faaliyetleriyle, gerçekten önemli bir yere geldi. Vakfımızdan beklentimiz Asımın nesli kıratında nesiller yetiştirmesine bekliyoruz. Bu çatı altında buluşan her genç mukaddes değerlere milli hedeflerin takipçisi ve sahibi olmalıdır. Sizler Türkiye’nin geleceği ve umudusunuz. Sizlerin başarılı olacağına, Türkiye’nin aydınlık geleceğine inandığım gibi inanıyorum. Türkiye’nin 2053 ve 2071 vizyonlarını oluşturma ve hayata geçirme vazifesini huzur-u kalple sizlere emanet ediyorum” dedi.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin çok badirelerden atlattığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son devletimiz Cumhuriyetimizi nice badirelerden kurtararak bugünkü seviyesine getirdik. Bizler millet olarak daima tarihin öznesi olduk. Hedeflerimizi büyük kılan sahiplendiğimiz misyonu sınırlandırmamış olmamızdır. Hep haktan yana saf tuttuk. Mazlumların ve masumların hamisi olmak için çalıştık. Milletimizin hakimi değil hizmetkarı olduk. Bu sayede gönüllere girdik. Bize gurur kibir yakışmaz. Karşımdaki gençliği tevazu tevazu ehli olarak görüyorum. Ülkemizi içindeki başarıyı ve sınırlarımız dışındaki bağlarımızın gücünü de bu şekilde elde ettik. Güven adresiyiz ve umut kaynağıyız. Her yere selamla muhabbetle sevgiyle gittik. Selamı karşımızdakilerin üzerine gönderdik. Rahmeti, merhameti karşımızdakilerin üzerine gönderdik. Bu tevazudur. Burada gurur olmaz, kibir olmaz. Biz bununla girdik yola. Coğrafyamızda ve ötesinde başı sıkışan, can ve mal güvenliği tehdit altına giren herkes dini, dili, mezhebi ne olursa olsun kalbini ve yüzünü Türkiye’ye çeviriyor. Zengin ülkeler sığınmacılara vebalı muamelesi yaparken, biz sofralarımız milyonlarcasıyla paylaşıyoruz. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam nefreti gibi hastalıkla hızla yayılırken, biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü diyerek yola devam ediyoruz. Sizlere herkese karşı muhabbetinizi en az hayalleriniz kadar geniş tutmanızı tavsiye ediyorum” diye konuştu.

    “Yere yıktığın düşmanı tekmeleme”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere tavsiyelerine devam ederek, “Ülkemizde geleceğini başka yerlerde arayan tek bir gencimiz kalmayana kadar misyonunuz yerine getirmiş olamazsanız. İnanmak ve başlamak başarmanın yarısıdır” dedi.

    Bu sırada genel kurula İzmir’den gelen bir grup gencin, “İzmir bizim olacak” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzmir’i çok kararlı görüyorum. İzmir iyi başladı. Allah’ın izniyle bu işi bitirecek. Bunu görüyorum. Kararlıyız başaracağız. ’Kim var’ denildiğinde sağına soluna bakmadan ’ben varım’ diyen sizler gibi yol arkadaşlarına sahip olduğum için Rabbime ne kadar hamd etsem azdır” ifadelerini kaydetti.

    Kendisinden önce konuşan TÜGVA’nın görevi devredecek başkanı İsmail Emanet’in konuşması sırasında gözlerinin dolmasına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan “İsmail kardeşimin gözleri yaşlandı. Ben de kendisine dedim ki ’göz ağlamazsa söz ağlar’ Bundan dolayı utanmamıza gerek yok. Yeri geliyor ben de ağlıyorum” dedi.

    “31 Mart geliyor, hazır mıyız? “diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ali Fuat Başgil’in söylediklerini de anlatarak, “Yarıda kalan iş başlanmamış demektir. Bir işe sinirliyken, asabiyken, sinirli olduğun zaman karar verme öfke ile kalkan zarar ile oturur. Kimsenin yüzüne söylemeyeceğini arkasından söyleme. Yalan söyleme. Kimseyi kıskanma fakat imren. Cömert ol. Dostluğunu kötü günde göster ki sen de kötü gün dostu bulabilirsin. Ahlakı güzel insan her yaşta güzeldir. Yere yıktığın düşmanı tekmeleme. Sen İsrail’deki Yahudi değilsin. Zira onlar yere devirdikleri bırak erkeği kadını, çocuğu bile tekmelerler. Biz Müslümana alicenaplık yakışır. Biz mağdur, mazlum durumda olana tekme atmayız. Karşımızda ’yiğitsen dik olarak gel. Haddini bildiririz’ deriz. Kibirli insan sarımsak kokan ağız gibidir. Herkesi kendinden uzaklaştırır. Herkesin herkesin imrendiği pırlanta gibi ol. Hayatta başkalarının sırtına basarak yükselenler yok mu ? İnsanların acılarından kazanç sağlayan yok mu? Ama bunun adı başarı değildir. Başarı emek verilerek, hak edilerek elde edilendir” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda TÜGVA’yı Türkiye’nin bir markası olduğunu söyleyerek bitirdi.

    Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, eski TÜGVA Başkanı İsmail Emanet ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da yer aldı.

  • TÜRKSAT Genel Müdürü Şen: “Türkiye TÜRKSAT 6A uydusunu üretiyor”

    TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen, “Türksat 6A, TÜBİTAK’ın öncülüğünde TÜRKSAT’ın da içinde yer aldığı ortak işbirliğiyle Ankara Kahraman Kazan’daki TUSAŞ-TAI Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde üretilmektedir. Türkiye kendi uydusunu üretiyor” dedi.

    Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Bilgisayar ve Bilişim Topluluğu 3’üncü Geleneksel Mühendislik Haftası kapsamında TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen’i “TÜRKSAT ve Sektördeki Yeri” konulu konferansta konuk etti. İşletme Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Güneş ve öğrenciler katıldı.

    “Bilişim ve uzay teknolojilerinde de millileşiyoruz”

    ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, “Çağımız; bilişim, teknoloji, haberleşme, uydu ve uzay çağı. Millet olarak her alanda olduğu gibi uzay alanında da millileşme faaliyetlerinde ülke olarak ciddi adımlar atıyoruz. TÜRKSAT da bu bağlamda millileşme alanında çok ciddi faaliyetler yürütüyor. Birkaç gün önce gazetelerde yer alan haber çok dikkatimi çekti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uzay Komutanlığı kurdu. Dolayısıyla bizimde bu konulardaki çalışmaları çok daha ileri götürmemiz gerekiyor” dedi. Rektör Pınarbaşı, “Bu etkinliğe davetimizi kırmayarak gelen TÜRKSAT Genel Müdürü Sayın Cenk Şen’e ve etkinliği düzenleyen Bilgisayar ve Bilişim Kulübümüze teşekkür ediyorum” dedi.

    Şen, TÜRKSAT’ı anlattı

    TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen, TÜRKSAT A.Ş.’nin genel yapısı, bilişim hizmetleri, kablo hizmetleri ve uydu hizmetleri hakkında bilgiler verdi. Şen, TÜRKSAT’ın üç alanda hizmet verdiğini söyledi. Bunları; Avrupa, Asya ve Afrika’yı kapsayan çok geniş bir coğrafyada uydular üzerinden haberleşme hizmetleri; Kablo altyapısı üzerinden sayısal televizyon, geniş bant internet ve sabit telefon hizmeti ve Kamu hizmetlerinin elektronik ortamdan sunumuna yönelik altyapının sağlanması, anahtar teslim projelerinin gerçekleştirilmesi ve e-Devlet Kapısı’nın işletilmesi olarak sıralayan Şen, e-Devlet hizmetleri sayesinde artık insanların bilgisayar başında işlerini çok kısa bir sürede bitirebildiklerini söyledi.

    “Yerli proje TÜRKSAT 6A”

    TÜRKSAT’ın bilişim, kablo ve uydu hizmetlerini slayt eşliğinde salonda bulunanlara anlatan Şen’in, yeni uydu projeleri 5A ve 5B teknolojileri hakkında verdiği bilgiler salonda bulunanlar tarafından ilgiyle dinlendi. Cenk Şen, “Sizlere 5A ve 5B teknolojisinden bahsetmek istiyorum. Biz gençlerimizin daha iyi bir dünyada yaşamasını ve gelişen teknolojinin nimetlerinden daha iyi yararlanmasını istiyoruz. Devlet büyüklerimiz de büyük fedakârlıklar yaparak iki tane uydu satın aldı. Bu uyduların her birine 300 milyon dolar verildi. Bu iki yeni uydunun yeni bir baz genişliği var. Dünyada bu teknolojiyi 5 ülke kullanabiliyor. Bunu gururla söylemek istiyorum ki bu ülkelerden birisi de Türkiye’dir. Dünyadaki kısık kaynak frekans var ve bunu büyütemiyorsunuz. İşte bizler sizin adınıza, sizler bizim yerimize geldiğinizde bu yeni kaynak sizin elinizin altında olacak. Bu teknolojiye şimdiden yatırım yapıyoruz. Bu teknoloji bize ne avantaj sağlayacak. Üç ayrı noktadan geri kestirme yaparsanız nerde olduğunuzu daha doğru bulursunuz. Şu anda herkes cep telefonundan birbirine konum gönderiyor. Bu konumu size GPS uyduları söylüyor. Yarın bir gün birisi bu GPS uydularını kapasa nerde olduğunuzu bile bulmazsınız. Bu durum bizim için değil ama havadaki F16 için, yerdeki top için, Afrin’deki tugay için çok önem arz ediyor. İşte biz de o günlere hazırlanmak için şimdiden bu uyduları uzaya atıyoruz.”

    Proje sahibinin UAB ve TÜRKSAT A.Ş., proje yöneticisinin TÜBİTAK Uzay Enstitüsü ve yüklenici kurumların TAI, ASELSAN ve Ctech olduğu Yerli Haberleşme Uydusu Projesi Türksat 6A’dan da bahseden Şen, “Türksat 6A Yerli Haberleşme Uydusu Projesinin sözleşmesi 15 Aralık 2014 tarihinde imzalandı. TÜBİTAK’ın öncülüğünde TÜRKSAT’ın da içinde yer aldığı ortak işbirliğiyle Ankara Kahraman Kazan’daki TUSAŞ-TAI Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde Türkiye kendi uydusunu üretmektedir. TÜRKSAT 6A yerli haberleşme uydu projesinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ile TÜRKSAT müşteri kurum, TÜBİTAK Uzay proje yöneticisi, TAI, ASELSAN ve CTech ise yüklenici kurumlar olarak yer almaktadır” dedi.

    Öğrencilere çeşitli tavsiyelerde de bulunan Şen, “Okuyun arkadaşlar, okumayarak kendinize kötülük yapıyorsunuz. Beyninizi ne kadar çok çalıştırırsanız o kadar zekânız gelişir. Gayretle, hedefinize odaklanarak ve vazgeçmeden deneyerek çalışın” diye konuştu.

    Programın sonunda salonda bulunan öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Şen’e günün anısına Alanya Kalesi maketi ve ALKÜ mührü takdim edildi.

  • Büro Memur Sen Yalova Şube Başkanı Mustafa Akış’ın vurulması olayı ile ilgili 7 kişi gözaltına alındı

    Bilecik’in Bozüyük ilçesinde, Dernekler Büro Şefi ve Büro Memur Sen Yalova Şube Başkanı Mustafa Akış’ın (37) silahla vurulması olayı ile ilgili 7 kişi gözaltına alındı.

    Mustafa Akış, yaklaşık 15 gün önce evinin önünde kimliği belirsiz ve kar maskeli bir kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Olay sonrasında İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri sürdürdükleri başarılı çalışmaların ardından bu sabaha karşı aralarında sürpriz isimlerin de olduğu toplam 7 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüphelilerin sorgularının devam ettiği ve önümüzdeki günlerde adliyeye sevk edilecekleri belirtildi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.