Etiket: semaver

  • Semaver çay keyfi itfaiyeyi harekete geçirdi

    Rize’de bir binadan yükselen dumanları itfaiyeyi harekete geçirdi. Dumanların çay demlemek için yakılan semaverden çıktığı belirlendi.

    Rize merkeze bağlı Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan bir binanın 8’inci katından çıkan yoğun duman vatandaşlar tarafından fark edilerek itfaiyeye haber verildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından yangına müdahale edilmek üzere vinç kuruldu. Dumanların çıktığı kata yükselen vinç olayın yangın olmadığını, gençlerin çay demlemek için semaveri yaktığını dumanların semaverden yükseldiğini görünce tekrar aşağıya indi. O anlar çevredeki korkulu kalabalık tarafından tebessüm ile karşılandı.

  • Buz tutan Bendimahi Çayı’nda kayak yapıp semaver çayı içtiler

    Van’ın Muradiye ilçesinde tamamen donan Bendimahi Çayı üzerinde kayak yapan vatandaşlar, semaver çayı içerek ısındılar.

    Yaz aylarında coşkulu akan ve inci kefal balığı göçünün yoğun yaşandığı Bendimahi Çayı, kış mevsiminde de donan görüntüsüyle misafirlerini ağırlıyor. Eksi 20 derecede tamamen buz tutan çayın üzerinde vatandaşlar kayarak eğlenirken, bir yandan da semaver çayı içerek ısındılar. Bendimahi Çayı kenarında işletmecilik yapan Veysel Aktaş, “Bendimahi Çayı her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünerek vatandaşları kendine hayran bırakıyor” dedi.

    Hatıra fotoğrafı da çeken ziyaretçiler, daha sonra buradan ayrıldılar.

  • Caminin lojmanından bakır semaver çaldı

    Samsun’da caminin lojmanına girerek bakır semaver çaldığı iddia edilen genç, vatandaşlar tarafından yakalanıp jandarmaya teslim edildi.

    Olay, Samsun’un Canik ilçesinin Adatepe Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Adatepe Camii’nin lojmanında kalan iman Ali D.’nin (36) evine giren M.Ü.(20) bakır semaveri çaldı. Semaveri otomobile koyup kaçmak isteyen M.Ü.’yü fark eden imanın eşi feryat edip vatandaşlardan yardım istedi. Mahalle sakinleri tarafından yakalanan M.Ü., Canik İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim edildi.

    Sorgusu tamamlanan M.Ü., bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.

  • Erzurum’un savaş sosyolojisi

    Erzurum’un savaş sosyolojisi

    Son 150 yılda Erzurum’un uğradığı işgaller ve insanların yaşadığı acılardan yola çıkan eğitimci yazar Murat Ertaş, ‘savaşın sosyolojisi’ni araştırdı. “Neden Erzurum’da kadın erkeğin arkasından yürür?”, “Erzurum’da küçük çocuklar neden anne ve babaları tarafından büyüklerin yanında sevilmez?”, “Cumhuriyet’in temelleri neden Erzurum’da atıldı?”, “Soba ve semaver Erzurum’a nereden geldi?”, “Erzurumlular patatese neden kartol der?” İşte tüm bu soruların cevabını ve yanlış bilinen doğruları Murat Ertaş derledi.

     
    Tarih 1828. Rus işgali… 1878-79 Rus Harbi… 1915 Rus işgali… Ve hemen ardından Ermeni katliamları… Son 150 yılda öyle acılar çekti ki Erzurum halkı, birbiri ardına yaşanan savaşlar toplumu derinden yaraladı. Savaşların Erzurum halkı üzerindeki olumsuz ve az da olsa olumlu etkilerini eğitimci yazar Murat Ertaş anlattı.

     
    Erzurum’un Rus işgalleri ve peşi sıra gelen Ermeni katliamlarıyla tarifsiz acılar yaşadığını vurgulayan Murat Ertaş, özellikle 1915 yılındaki Rus işgali ve sonrasında yaşanan katliamlarla kentteki erkek nüfusunun neredeyse tamamen ortadan kalktığını dile getirdi.

     
    Savaşların insanların tüm hayatını değiştirdiğini anımsatan eğitimci yazar Ertaş, gelenek, örf adet ve törelerin bile bu doğrultuda değişkenlik gösterdiğine dikkat çekti. Günümüze kadar gelen ve zamanla yanlış anlaşılan ‘kadının erkeğin arkasından yürümesini’ değerlendiren Ertaş, şunları söyledi.

     

     
    KADIN VE ERKEK YANYANA YÜRÜMEZ!
    “Erzurum da eskiden kadın ile erkek yan yana yürümezdi. Kadın erkeğin arkasından yürürdü. Erzurum‘un geçmişte çektiği sıkıntıları bilmeyen, bu duruma bir anlam veremeyebilir hatta dinsel bir mana yükleyebilir. Ancak bunun altında hakikaten çok önemli bir düşünce yatıyor. Savaştan çıkmış bir şehrin erkek nüfusunu kaybetmesinden dolayı şehirde çok sayıda dul kadın vardır. Bunun için evli olup da eşini kaybetmeyen kadınlar, dul kadınların savaşta kaybettikleri eşlerini hatırlamamaları ve onların acılarını yaşamamaları için yan yana yürümezler. Bu nezaket göstergesi zamanla yanlış anlaşılmalara sebep olmuştur.”

     
    ÇOCUKLAR BÜYÜKLERİN YANINDA SEVİLMEZ!
    “Yanlış anlaşılan bir diğer sosyal gerçek ise Erzurum’da özellikle babalar başkalarının yanında çocuklarını sevmez. Zamanla yayılan bu davranış biçiminin altında yine ince bir mesaj var. Savaş nedeniyle erkek nüfusunun tükendiği Erzurum’da öksüz ve yetim çocuk sayısı bir hayli fazladır. Her hangi bir mecliste evin babası kendi çocuğunu başka çocukların yanındaki sevmez ki o çocuklar babalarını hatırlayıp üzülmesinler. O dönemde Kazım Karabekir Paşa bu durumu gözeterek öksüz çocuklara sahip çıkmış, Firdevsoğlu Kışlası’nda yurt yaparak bu çocukları barındırmıştır. Ayrıca o yıllarda Yoncalık semtindeki askeri hastane öksüzler yurdu olarak kullanılmıştır.”

     

     
    ERZURUM ERKEĞİNİN KUMA ALMASI!
    “Geçen zaman içinde ciddi tartışmalara neden olan ‘kuma alma’ meselesi de tamamen savaşta eşlerini kaybeden kadınların geçinmelerini sağlamak içindir. Bu durumu doğru okumak gerekir. Bir savaş gerçeğini unutarak, yaşanılan acıları göz ardı ederek, tartışırsanız saçma sapan sonuçlar ortaya çıkarırsınız. Erzurum’da yüzde 70 kadın nüfusu var ve erkek nüfusu yok denecek kadar az dolayısı ile kadınların savaş şartları ve sonrasında hayatta kalmaları için evlenmeleri lazım. Hatta bazı evli kadınlar savaşlarda eşlerini kaybeden çok sevdikleri komşularını korumak amacıyla eşlerine teklif etmişlerdir. Birden fazla kadınla evlenmenin altında yatan gerçek budur.”

     

     
    İNSANLAR ÖLMEKTEN BIKMIŞLAR VE GÖÇ BAŞLAMIŞ
    “Erzurum ilk göçlerini savaştaki firarilerle vermiştir. Osmanlı’nın son elli yılında üç Rus işgali ve bir Ermeni katliamı vardır. İnsanlar acı çekmekten, ölmekten bıkmışlar. Kadınlar adeta ölmeleri için çocuk doğurur olmuşlar. Bu nedenle insanlar göç etmeye başlamışlardır. Deniz yoluyla Trabzon üzerinden İstanbul’a, karayolu ile iç Anadolu’ya ve batıya göç özellikle 1914 yıllarında daha da artmıştır. Bu Erzurum’un ilk defa büyük manada İstanbul veya Anadolu’nun batısıyla ilişkilerinin kurulmasının temelleridir.”

     
    CUMHURİYET’İ NİYE ÇOK SEVDİK?
    “Erzurum Osmanlı’nın son dönemde yaşadığı sıkıntılar ve savaşların tesiri olarak Cumhuriyetçi bir yapıya sahiptir. Tek partili dönemde de bu böyledir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk örgütlenmesinin kuvvetli bir şekilde Erzurum’da olmasının nedeni bu savaşlar, işgaller ve katliamlardır. Bir tepki vardır adeta. Yeni bir oluşumda Erzurum en önce ‘ben varım’ demiştir. Bu nedenle Erzurum Kongresi ilk ulusal kongredir. Örgütlenmesi mükemmel bir kongredir. Mustafa Kemal’in Erzurum’da kimlik çıkarıp burada sahiplenilmesinin sosyolojik açıdan anlamı budur.”
    ERMENİ TOHUMU VE GAMANDERİN ANLAMLARI
    “Ermenilerin yapmış olduğu katliamlar sırasında tecavüz olayları da kaçınılmazdır. Erzurum’da ki ‘Ermeni tohumu’ sövgüsü de işte bu tecavüzlere bir göndermedir. ‘Ermeni tohumu’ denilerek sevilmeyen çocuğun aslında Türk olmadığı vurgulanır. Bu sövgüler savaşların bize bıraktığı kötü geleneklerdendir. Ayrıca süslü ve bakımlı kadınlara ‘gamander’ denmesinde de yine Rusların etkisi vardır. Erzurum’a gelen Rus askerlerinin büyük bir kısmı Ermeni’dir. Erzurum onlara göre artık Rus şehridir ve eşlerini de beraberlerinde buraya getirmişlerdir. O yıllarda Rus askerlerinin eşleri Erzurumlu kadınlarla dayanışma içerisindedirler. Rus kadınları tecavüze uğramamaları için Erzurumlu kadınlara bakımlı olmamaları ve sokağa çıkmamaları gerektiğini söylemişlerdir. İşte o yıllarda Erzurum da süslü ve bakımlı Rus askerlerinin eşlerine ‘Gamander’ denilmeye başlanmış. Yani Rus komutanın, askerinin karısı anlamındaki bu tabibi Erzurum’un yerlileri iyi bilirler.”

     
    UÇAK KORKUSU
    “Erzurum’da eskiden kadınların en çok korktuğu şey uçaklarmış… Rus uçaklarının Erzurum semalarında süzülmeleri insanlara içine öyle bir yer etmiş ki, savaştan sonra bile hava uçak gören ya da sesini duyan kadınlar, ‘Ruslar geliyor’ diye paniklerlermiş.”

     
    SEMAVER VE SOBA
    “Bugün Erzurum ile anılan semaver Ruslardan kalan bir kültürdü. Mimarileri nedeniyle büyük yapıların bulunduğu Rusya’da soba ve semaver yaygın şekilde kullanılırdı. Savaş döneminde de bu kültür Erzurum’a taşındı. Soba ve semaverden önce Erzurum evlerinde tandır ve taşlardan duvarın kenarına yapılmış sobalar yer alırdı. Tabi Erzurum Evleri Rus yapılarına göre daha küçük olduğu için sobalarda küçüldü. Ancak konaklarda çok daha büyük sobalar vardı. Bunu eski fotoğraflardan görmek mümkün.“

     
    ERZURUM’DA SİNEMA KÜLTÜRÜ…
    “Erzurum’a sinema Ruslarla birlikte geldi. Aralarında Ermenilerinde bulunduğu Rus askerleri ailelerini buraya getirirken beraberlerinde sinemayı da getirdi. İlk kez Tiflis’ten gelen sinema Nazik Çarşı’da açıldı. O yıllarda mahalle sakinleri topluca sinemaya gitme kültürüne sahipti. Ayrıca Ruslarla tanışmadan sonra Tortum, Yusufeli tarafı özellikle meyvelerini ve yetiştirdikleri ürünleri Rusya’ ya götürüp satmaya başladılar. Bu durum o yıllarda ticaretin gelişmesini sağladı. Bununla birlikte ‘papak’ dediğimiz şapka da Rus’lardan kaldı. Papaktan önce Erzurum ‘da fes üstüne sarık vardı. Eski bar ekiplerinde bunları görmek mümkün. Erzurum papağı işgallerle tanıdı. O yıllarda Hac’ca gidip gelenler papağı çıkarır, sarık takmaya başlardı. ‘Yani gavur icadını bile kullanmıyorum’ anlamını taşırdı. Eskiden sarıklı biri görüldüğünde o kişinin hacı olduğu anlaşılırdı.”

     
    RUSLAR PATATESE KARTUŞKA DERLERDİ!
    “İşgallerin ardından bazı tarım ürünlerini de Ruslar sayesinde öğrendik. Patates ve ayçiçeği bunlardan sadece ikisi. Erzurum’da patatese kartol denmesindeki sebep, Rusların patatese ‘kartuşka’ demesinden kaynaklanıyor. Kartuşka zamanla kartol olmuş. Ayrıca ayçiçeğine yani çekirdeğin ‘sımışka’ olarak tabir edilmesi de Erzurum’a has bir söylemdir. Ayrıca dekovil hattı dediğimiz ilk tren Erzurum’a Kavak Kapı bölgesine ilk olarak Ruslar tarafından getirilmiştir. İpek Yolu şehri olan Erzurum’a trenin gelmesi ticaretin çok canlı olmasını sağlıyor. Rusya’dan gelen gaz o trenle geliyor. Tüm ticaret bu hat üzerinden yapılıyor. Erzurum bu sayede ciddi bir gaz ambarlarının olduğu şehir haline geliyor.”

  • Bakana Erzurum Semaveri

    Bakana Erzurum Semaveri

    Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Bakan Kılıç’a, Başkan Küçükler tarafından Erzurum semaveri ve Alvarlı Efe Hazretleri’nin Hulasat-ül Hakayık isimli eserinin dualar bölümü olan “Nazlı Niyazlar” kitabı hediye edildi.
    Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Erzurum gezisi kapsamında Büyükşehir Belediyesi’ni de ziyaret etti. Başkan Küçükler’in makamında bir süre dinlenen ve belediye şeref defterini imzalayan Bakan Kılıç, milli kayakçı Aslı Nemutlu’nun Erzurum’da bir kaza sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak kısa bir değerlendirme yaptı. Bakan Kılıç, olayın yargıya intikal ettiğini ve nihai kararın yargı tarafından verileceğini dile getirdi.
    Başkan Küçükler, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a ziyareti anısına Erzurum semaveri ve Alvarlı Efe Hazretleri’nin ‘Hulasat-ül Hakayık’ isimli eserinden derlenen ‘Nazlı Niyazlar’ kitabını hediye etti. Bakan Kılıç, kendisine hediye edilen Erzurum semaverini Başkan Küçükler’in elinden alırken, ‘Nazlı Niyazlar’ adlı kitabı ise kendisine AK Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak takdim etti.