Etiket: Sektörünün

  • Tarım sektörünün kalbi Bursa’da atıyor

    Bursa’da 16. Uluslararası Tarım, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı ile 11. Uluslarası Hayvancılık ve Ekipmanları Fuarı kapılarını açtı.

    Tüyap Bursa Fuar alanında gerçekleştirilen 16. Uluslararası Tarım, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı ile Bursa 11. Uluslarası Hayvancılık ve Ekipmanları Fuarı’nda 365 firma yer aldı. Türk tarım sektörünün önemli buluşmalarından olan, Türkiye genelinde düzenlenen tarım fuarları arasında ikinci sırada yen alan fuarın açılışında konuşan Bursa Valisi İzzettin Küçük, “Tohumculuk alanında gelişmemiz gerekiyor. Gübre ve ilaçta ana ham maddelerde dışa bağımlı olmamız gerekiyor. Burayı kırmamız gerekiyor. Bu üretilen ürünlerin teşvikinde nokta coğrafyalar belirlememiz gerekiyor. Her bölge her şeyi üretmemeli. Bursa domateste iyiyse domates üretmeli başka bir şey üretmemelidir” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinhur Aktaş, ekonomik anlamda sıkıntılı bir dönemden geçtiklerini söyledi. Aktaş, “Dünya’daki gelişmelerin Türkiye’ye yansıması var. Kasıtlı olarak yapanlar var. Ancak 81 milyonluk bir Türkiye var. Tarımla ilgili verimli topraklarımız ve bölgelerimiz var. Ancak kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Babadan kalma tekniklerle tarım yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

    TÜYAP Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü ise “50’den fazla ülkeden, yurt içinden ise gerek kendi imkanları ile gerekse binden fazla otobüs organizasyonları ile 80 ilden gelmesi beklenen 300 binden fazla ziyaretçiyi ağırlamasını hedefliyoruz. Açık sergileme alanında traktör ve biçerdöverler, 7 salondan oluşan kapalı alanda tohumdan sulama sistemlerine, hayvancılık ekipmanlarından tarımsal mekanizasyona, zirai ilaçlamadan gübreye kadar geniş ürün grubu yer alıyor. Ticaret Bakanlığı koordinasyonu, BTSO, KOSGEB ve Uludağ İhracatçı Birliği desteği ile fuar merkezinde bulunan Uludağ Konferans Salonu’nda, 10 Ekim Çarşamba günü 11.00 – 16.30 saatleri arasında, yurt dışından gelen iş adamları ile katılımcı firmalar arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleşecek” dedi.

  • Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan: “Kayseri mobilya sektörünün başkenti olmayı hak etmektedir”

    Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, katıldığı Kayseri Küçük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada; “Mobilya sektörünün acilen KDV indirimine ihtiyacı vardır. Kayseri mobilya sektörünün başkenti olmaya hak etmektedir” dedi.

    Kocasinan Belediyesi Meclis Salonunda yapılan etkinliğe Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, sivil toplum örgütlerinin başkanları ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Programa konuk olarak katılan Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, Türkiye’nin ekonomik görünümü hakkında bilgiler vererek Türkiye’nin büyüme etkisi göstermiş ülkelerin başında geldiğini söyledi. Başkan Nursaçan; “Türkiye hakikaten ciddi büyüme etkisi göstermiş ülkelerin başında gelmektedir. Siz diyorsanız ki ’İslam ülkeleri içerisinde ve lider bir büyüme kat edeceğim ve sosyal devlet olmanın gereğini yapacağım’ derseniz birileri bu işten rahatsız olur. 15 Temmuz da 251 şehidimiz ve yaralı gazilerimizle aziz şanlı milletimiz meydanları doldurarak vatanın bölünmeyeceğini göstermiştir. Demek ki topla tüfekle yapılamayanlar artık dolarla ekonomik savaş dediğimiz savaş kapımızı çalmaktadır” diye konuştu.

    “Sizin o piyasaya sürdüğünüz paranın karşılığı nerede?”

    15 Temmuz hain darbe girişiminin bir kenara atılamayacağının altını çizen Başkan Nursaçan, ekonomik terörle tehdit edildiklerinin farkında olduklarını belirterek; “Ekonomideki sorunları bir şekilde aşarız. Elin oğlu fırsatçılık yapıyor. Dolar kuru 4,5’di bugün 6,2 seviyelerindedir. 15 Temmuz’da yapamadığını dolarla yapıyor. Doların ne kıymeti olabilir ki? Önce vatan. Bizim de bu bilinçle beraber tüketim hastalığımızda yerli ve milliliği yakalamamamız lazım. 15 Temmuz’u biz kaldırıp bir kenara koyamayız. 15 Temmuz’un artçı depremini dolarla, ekonomik terörle tehdit edildiğimizin farkındayız. Onun için bizim üç kuruş, beş kuruş kar etmişiz önemli değil. Önemli olan vatan sağ olsun. Bizim milletimiz için bu geçerlidir. Bizim enerji tüketimimiz de bir düşüşümüz yok. İhracatımız da, Türkiye de gelişme noktasındadır. ’Milli paramızla alışveriş yapacak’ diye Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetimizin açıklamaları var. Birileri kağıt parçasını basıyor kıymet ifade ediyor. Dolar kağıt parçasından başka bir şey değildi ki. Sizin o piyasaya sürdüğünüz paranın karşılığı nerede? Bunun açıklamasını savunmasını yapan biri var mı yok tabi ki” şeklinde konuştu.

    “Mobilya sektörünün acilen KDV indirimine ihtiyacı var”

    Kayseri’nin mobilya sektöründe başkent olmayı hak ettiğini vurgulayan Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, tasarım noktasında da ciddi bir mesafe kat ettiklerini vurgulayarak: “Mobilya sektörünün acilen KDV indirimine ihtiyacı vardır. Kayseri mobilya sektörünün başkenti olmaya hak etmektedir. Bugün baktığımız zaman bunları bazıları fark edemiyor. Kayseri’de biz tasarımda ciddi bir mesafe katettik. Kayseri’de eskiden tasarım kültürü yoktu. Biraz daha taklit olanına önem veriyorduk. Ama şimdi o çaresizliklerin çaresiz olduğunu gördük. Kayseri Tasarım Merkezi ile bunu çok güzel bir şekilde başardık. Kayseri’de nitelikli insan açığı var. Herkesin de bu konuya sahip çıkmasını talep ediyoruz” dedi.

  • İSİB Başkanı Şanal: “İklimlendirme sektörünün ithalatı yüzde 0.7 oranında gerilemiş durumda”

    İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Başkanı Mehmet Şanal, iklimlendirme sektörünün ithalatının yüzde 0.7 oranında gerilediğini belirterek, “Bu da sektörümüz için gayet olumlu bir gelişme. Isıtma sistemi elemanlarında ithalatımız yüzde 48.4 lük bir gerileme yaşamıştır” dedi.

    İSİB sektör buluşma toplantısı Antalya’nın Serik ilçesi Belek Turizm merkezinde bulunan Spice Otel’de gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Şanal, Türkiye’nin genel ihracatına bakıldığında 2017 yılında yüzde 30 bir büyüme kaydedildiğini 11.5’lik bir artış kaydedildiğini söyledi. Toplantıda bugüne kadar hep ihracat raporlarından bahsedilirken artık sektörün doğru yönde yol haritası çizilebilmesi için ithalat raporlarını da paylaşacaklarını belirten Şanal, bu konuda detaylı çalışmaların devam ettiğini, tamamlandıktan sonra açıklanacağını söyledi.

    Şanal, “2017 yılında ihracat oranı yüzde 17.7 artarken iklimlendirme sektörünün ithalatı yüzde 0.7 oranında gerilemiş durumda. Bu da sektörümüz için gayet olumlu bir gelişme. Isıtma sistemi elemanlarında ithalatımız yüzde 48.4’lük bir gerileme yaşamıştır. Bu son derece güzel bir veri. Isıtma sektöründe faaliyet gösteren firmalarla istişare ederek diğer sektörlere de taşımamız gerekiyor” dedi.

    Ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine ihracat yapıldığını belirten Şanal, bunlarda Almanya, İngiltere, Romanya, Fransa gibi ülkelere ihracatın ilk sıralarda olduğunu, bu durumun muhafaza edildiğini ve hatta ihracat oranlarının artış gösterdiğini belirtti. İhracatta sadece İran’da bir düşme olduğunun altını çizen Şanal, düşme sebebinin de özel durumdan kaynaklı olduğunu ifade etti.

    Türkiye’de iklimlendirme sektörüne ait 13 bin 207 firmanın ihracat yaptığının altını çizen Şanal, şu anki üye sayılarının da bin 30’a ulaştığını söyledi. Şanal, 10 ile 25 milyon dolar ihracat yapan firmaların toplam ihracatın yüzde 16’lık kısmını oluşturduğunu söyledi.

    Sektör temsilcilerinin katıldığı toplantı pazar günü sona erecek.

  • Makina sektörünün büyük buluşması MAKTEK Avrasya başladı

    Makine imalat sanayinin bölgedeki en büyük fuarı MAKTEK Avrasya, MİB ve Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) işbirliği ile başladı.

    Makine imalat sanayinin bölgedeki en büyük fuarı MAKTEK Avrasya, Makina İmalatçıları Birliği (MİB) ve Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) işbirliği ile TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde yoğun katılımla başladı.

    İş dünyasının en büyük buluşma noktalarından MAKTEK Avrasya Fuarı’nın açılışında konuşan Makina İmalatçıları Birliği Başkanı Ahmet Özkayan, üretmeyen, kendi makinasına yatırım yapmayan toplumların tükenmeye mahkum olduğunu belirterek, “Bizler “Tüketim Toplumu” olamayız. Zira böyle bir lüksümüz yok! Günümüz dünyasında “Tüketim Toplumları” zamanı geldiğinde tükenmeye mahkûm edilmektedir. “Yatırım amaçlı kullanılan makinalar” tüketim malı değil, bilakis üretimin kendisidir. Ve ortalama 50 yıllık ekonomik ömürleriyle “çalıştıkça üretim zincirine” katkı sağlayan demirbaş yatırımlardır” dedi.

    Daha teknolojik, daha verimli ve daha rekabetçi makinalar üretmek için dünya ile bir yarış halinde olduğumuza vurgu yapan Özkayan “Buna mecburuz. Makina berekettir. Çalıştıkça kendi borcunu öder. Çalıştıkça kazandırır. Çalıştıkça fabrikalarımızı, endüstrimizi ve ekonomimizi büyütür” diye konuştu.

    Özkayan, MAKTEK Avrasya’nın “Endüstri ve Makina Sektörü” adına Türkiye’nin en önemli fuarlarından birisi olduğunu belirterek Fuarın, makina üretim sanayinin ve yanı sıra makina üretiminde kullanılan takım tezgâhları sanayinin elde ettiği başarıyı gözler önüne serdiğini söyledi.

    Dünyada gelişmişlik seviyesi yüksek ülkelerde makina imalat sanayilerine özel statü ve önem verildiğini ifade eden Özkayan, “Milli teknolojileri ile kendi makinalarını imal eden ülkeler; başta otomotiv, savunma sanayi, raylı sistemler ve genel endüstri olmak üzere her alanda güçlü hale gelmişlerdir. Makina üretim endüstrisine verilen önemle, yadsınamaz boyutta kazanımlar elde edilmektedir. Topyekûn refah, teknolojik gelişim, ekonomik güç, eğitimli insan kaynağı, global rekabet ve sürdürülebilir büyüme, elde edilen katma değerlerden sadece bir kaçıdır” diye konuştu.

    “Tüketim toplumu olma lüksümüz yok”

    Gelişen dünyada ülkeler için en tehlikeli durumun tüketim toplumuna dönüşmek olduğuna dikkat çeken Özkayan şöyle konuştu: “Bugünün dünyasında “Tüketim Toplumu” haline gelmek maalesef çok kolay bir hal almıştır. Serbest dolaşan mallar ve kolay ithalat “yabancı ülke endüstrilerinin” en çok arzu ettiği sistemdir. Ancak bizler “Tüketim Toplumu” olamayız. Zira böyle bir lüksümüz yok! Günümüz dünyasında ‘Tüketim Toplumları’ zamanı geldiğinde tükenmeye mahkûm edilmektedir. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi ‘yatırım amaçlı kullanılan makinalar’ tüketim malı değil, bilakis üretimin kendisidir. Ve ortalama 50 yıllık ekonomik ömürleriyle “çalıştıkça üretim zincirine” katkı sağlayan demirbaş yatırımlardır.”

    Bu yarışta en büyük motivasyonlarının devletin sektörün yanımızda olması olduğunu belirten Özkayan, makina sektörü olarak ülke makina imalat sanayisinin gelişmesine, katma değeri ve kilogram değeri daha yüksek teknolojik makineler üretilmesine ve istihdamın arttırılmasına kararlılıkla devam ettiklerinin altını çizdi.

    Özkayan, “Ülkemize duyduğumuz sevdayla ‘Ar-Ge ve Mühendislik’ alanında ortaya koyduğumuz performans ve bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz yatırımlar, başarımızın en önemli anahtarıdır. Ve ayakta kaldığımız sürece böyle olmaya devam edecektir” diye sözlerini tamamladı.

  • Makine sektörünün buluşma noktası MAKTEK Avrasya 2 Ekim’de başlıyor

    İş dünyasının önemli buluşma noktası ve makine imalat sanayinin bölgedeki en büyük fuarı olarak belirtilen MAKTEK Avrasya, 2-7 Ekim tarihleri arasında Makine İmalatçıları Birliği (MİB) ve Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) işbirliği ile İstanbul’da düzenlenecek.

    Makine sektörünün en büyük buluşmalarından MAKTEK Avrasya’nın başlamasına kısa bir süre kaldı. Makina İmalatçıları Birliği (MİB) ve Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) iş birliğiyle 2-7 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek fuar İstanbul’da toplam 124 bin metrekare alanda, 70 ülkeden 60 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapacak.

    Fuarı değerlendiren Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkayan, fuarda teknoloji ve tasarımda gelinen son noktanın sektör temsilcilerinin beğenisine sunulacağını ifade etti.

    “Makine üreticileri olarak her fırsatta ‘yerli ve milli makine’ olgusuna vurgu yapıyoruz”

    MİB Başkanı Ahmet Özkayan, yaptığı açıklamada, makine imalat sanayinde bir değişim yaşandığını söyleyerek, “İmalat sanayinde yaşanan değişim, toplumu da dönüştürecek. Makine üreticileri olarak her fırsatta ‘yerli ve milli makine’ olgusuna vurgu yapıyoruz. Ülke olarak yeniliklerin uzağında kalmadan, endüstri 4.0, nesnelerin interneti, yapay zeka gibi gelişmeleri yakından takip ederek, tasarıma odaklanarak, Ar-Ge’ye yatırım yaparak, daha fazla üreterek, büyümek ve ihracat yapmak zorundayız. Sektör olarak dünyada yaşanan değişimin dışında kalamayız” dedi.

    “Teşvik, destek ve koruma önlemleri artarak sürmeli”

    MAKTEK Avrasya’nın tüm sektörü buluşturan, en yeni ürünlerin, son teknoloji ile üretilmiş makinelerin sergilendiği çok önemli bir fuar olduğunu söyleyen Özkayan, makine imalat sanayinin son 15 yılda öneminin anlaşıldığını belirtti.

    Özkayan, son aylarda ekonomide yaşanan sıkıntılara rağmen devlet tarafından yapılan teşvik, destek ve koruma önlemlerinin artarak sürmesinin sektör açısından son derece önemli olduğunu kaydederek, “Çok iyi yerli üreticilerimiz var ve yerli sanayimiz çok iyi gelişti. Bu yüzden de yerli fabrikaları büyütmemiz gerekiyor, bu da böyle desteklerle olur. Desteklerin kalıcı olması ve artarak devam etmesi gerekir. Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim anlayışının yaygınlaşması ve üreticilerin rekabet gücünün daha da artması için bu tür çalışmaların devlet desteği ile kararlı bir şekilde sürdürülmesi önemlidir” dedi.

    “Yeni iş yapma anlayışı beraberinde değişim getiriyor”

    Takım tezgahları sektörünün de makine imalatının çekirdek sektörü olduğuna dikkat çeken Özkayan; özellikle, ileri teknolojiye sahip parça ve makine imalatlarında takım tezgahlarının kilit rol oynadığını ve üretim yeteneğinin sınırlarını belirlediğini ifade ederek, “Son 5 yıldır makine sektörünün de gündeminde olan Endüstri 4.0 ve nesnelerin interneti kavramları ile makine imalat sektöründe yeni iş yapma anlayışının doğmaya başladı. İmalat sektörünü dönüşüme zorlayan Endüstri 4.0 ve nesnelerin interneti, beraberinde yapay zeka uygulamalarını da gerekli hale getirdi. Bu süreç, birbiriyle iletişim halinde olan ve senkronize çalışan, akıllı makineleri karşımıza çıkarıyor. Üretim süreçlerini yüksek teknolojiyle şekillendirme ve makinelerin, insanlarla etkileşimini ön plana çıkaran Endüstri 4.0 ile entegrasyonu, akıllı fabrikalarla birlikte gelecekte adından çok daha fazla söz ettirecek. Bu gelişmeler doğrultusunda, yeni iş yapma anlayışının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını sağlayabilecek eğitim ve öğretim sistemi için de değişiklik gerekecek” şeklinde konuştu.

    “Dünya genelinde makineye talep arttı”

    Yeni proje yatırımlarının başlaması ile birlikte, dünya genelinde makineye olan talebin artmaya başladığını da belirten Özkayan, makine imalat sanayi verilerini de değinerek, ilk altı aylık verilere göre sektörün 2018 yıl sonu ihracatının 16 milyar dolar ile yüzde 18, ithalatının 27 milyar dolar ile yüzde 8, imalatın 27 milyar dolar ile yüzde 6 ve makine satışının da 38 milyar dolar ile yüzde 3 seviyelerinde artmasının beklendiğini bildirdi.

    Özkayan, takım tezgâhları sektörü verileri incelendiğinde ise ilk 6 aylık verilere göre 2018 yılsonu ihracatının 650 milyon dolar ile yüzde 27, ithalatın 1,22 milyar dolar ile yüzde 22, imalatın 870 milyon dolar ile yüzde 18 ve satışların da 1,47 milyar dolar ile yüzde 18 seviyelerinde artmasının öngörüldüğünü söyledi.