Etiket: Sektörünü

  • Karabük’te hedef Teknokent ile demir çelik sektörünü birleştirmek

    Karabük’te hedef Teknokent ile demir çelik sektörünü birleştirmek

    Karabük Üniversitesi (KBÜ) Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknokent) Genel Kurulu Bilgilendirme Toplantısı yapıldı.

    KBÜ Uygulama Konukevi’nde yapılan toplantıya, Karabük Valisi Fuat Gürel, AK Parti Karabük milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, KBÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Yaşar ve Prof. Dr. İzzet Açar, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Uzun, Karabük Ticaret Sanayi Odası Başkanı Mehmet Mescier, KARDEMİR Genel Müdürü Necdet Utkanlar ve Teknokent ortakları ve sanayi temsilcileri katıldı. Karabük Valisi Fuat Gürel, Türkiye’de 85 Teknokent’in olduğunu belirterek, “Üniversitemizin ve dolayısıyla şehrimizin gelişimi için, Teknokent’in sunduğu imkanlardan faydalanmak gerektiğini düşünüyorum. Demir çeliğin merkezi olan kentimizde ürün çeşitliliği ile ürün kalitesinde ufkumuzu açacak yeni projeler yapılarak pazarda yer alınması gerekir. Bu anlamda ilimizin de kabuğunu kırması lazım. Sektörde birtakım endişeler var; ’Filyos Projesi piyasada nasıl bir gelişim sağlayacak? Buradaki firmalar acaba oraya mı kayacak?’ gibi. Ancak, biz mevcut kaliteli ürünlerin yanına yenilerini ekleyebilir, çeşitliliği artırabilirsek fırsatları değerlendirebiliriz. Bunun için teknoparkların yatırımcılara sunduğu imkanlardan faydalanmak gerekir. Üniversitemizde yetişen gençlerimize istihdam imkanı sağlanırsa firmalarımıza katma değeri olacaktır. Teknokent’te demir çelik sektörüne yer verebilirsek Türkiye’de örnek bir proje olur” dedi.

    KBÜ Rektörü Polat da Karabük Üniversitesini dünyada bir marka haline getirmeye çalıştıklarını belirtti.

    İki yıldır Times Higher Education sıralamalarında ilk bin listesinde olduklarını aktaran Polat, şunları kaydetti:

    “Bundan sonra da bu yerimizi korumak istiyoruz. Bunun için üniversite sanayi işbirliğine çok ihtiyacımız var. Çünkü, bu sıralamalar yapılırken ilk sorulan sorulardan birisi sanayi gelirleridir. Teknokent bu açıdan bizim için çok önemli. Maalesef göreve geldiğimden beri Teknokent’in önemini sıklıkla dile getiriyorum. Ancak, koşmaya başlayamadığımız emeklediğimiz belki yavaş yavaş yürümeye başladığımız bir konu bu. Bir an önce hızlanmamız lazım. Davetimiz üzerine buraya geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Teknokent konusunda desteğe ihtiyacımız var. Firma konusunda sıkıntımız yok. Ankara, İstanbul’dan bir çok firma Teknokent’ten yer istiyor. Ancak, biz öncelikle Karabüklü firmalara, Karabük’ün iş adamlarına yer vermek istiyoruz. Organize Sanayi Bölgesinde yeni bir yer tahsisi yapılarak burada daha fazla firmaya yer verebiliriz. Hayallerimizi geniş tutuyoruz. Karabük ve Karabük Üniversitesi ismi her yerde anılsın istiyoruz.”

    Açılış konuşmalarının ardından Teknoloji Geliştirme Bölgesi Genel Müdür Prof. Dr. Oğuz Fındık üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi ve katma değeri yüksek ürünlere yönelik AR-GE çalışmalarının yapılabilmesine imkan sağlayacak Teknokent’in girişimcilere sağlayacağı faydalar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Oğuz Fındık, gerçekleştirilmiş olduğu sunumda Teknokent’in son durumu, kapasitesi, şirket ortakları ve hedefleri gibi çeşitli konulara değindi.

  • Hayatı olumsuz etkileyen Korona virüs, Kuravizyer sektörünü de yaraladı

    Hayatı olumsuz etkileyen Korona virüs, Kuravizyer sektörünü de yaraladı

    Dünyada baş gösteren ve hızla yayılan Kovid 19 hastalığından sonra kruvaziyer sektörü büyük yara aldı. Birçok firma pandemi sürecinde radikal kararlar almak zorunda kaldı. Hayatın her alanında etkisini gösteren Korona virüs, su üstündeki yaşamı da olumsuz etkiledi. Virüs sonrası Aliağa Gemi Söküm Tesisleri adeta kruvaziyer limanına döndü.

    Merkezi Aydın’da bulunan Su Üstünde Bloğu yetkilisi Eren Budaklı, dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de ölümlere neden olan Korona virüsün sadece karadaki hayatı değil su üstündeki yaşamı da olumsuz etkilediğini belirterek birçok firmanın geilerini söküme gönderdiğini söyledi.

    Pek çok dünya firmasının gidişatının üzüntü verici olduğunu belirten Budaklı açıklamasında “Royal Caribbean şirketinin yan kuruluşu olan İspanyol kruvaziyer şirketi Pullmantur Cruise şirketi kapatırken filosundaki iki gemiyi Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’ne söküme yolladı. Bunun yanı sıra dünyanın en büyük kruvaziyer şirketlerinden biri olan Carnival Cruise filosundaki en yaşlı iki gemiyi Aliağa’ya söküme yolladı. Geçtiğimiz ay içinde Aliağa Gemi Söküm tesisleri’ne gelen Monarch ve Sovereign gemilerinden sonra Carnival Fantasy ve Carnival Inspiration’da aynı akıbet ile Aliağa’ya geldi. Yıllarca Kuşadası ve İstanbul’da gördüğümüz gemilerin su üstündeki vazifesine son vererek yan yana Aliağa’da söküm tesislerinde görmek aslında üzüntü verici. Kruvaziyer sektörü birkaç ülkede tekrar seferleri başlatmaya denemesine rağmen, hastalık tekrar gemilerde boy gösterdi. Ve kruvaziyer seferleri tekrar iptal edildi. Ekonomik sebeplerden dolayı birçok firma gemilerine hurdaya çıkartmak zorunda kalıyor. Bu gidişatla daha çok gemi turistik limanlarımızdan çok söküm için Aliağa’ya geleceğe benziyor” ifadelerine yer verdi.

  • Erzurum Matbaa, Kırtasiye ve Tabelacılar Esnaf Odası Başkanı Hikmet Karaca:  ‘e-fatura sistemi matbaacılık sektörünü zora sokacak’

    Erzurum Matbaa, Kırtasiye ve Tabelacılar Esnaf Odası Başkanı Hikmet Karaca: ‘e-fatura sistemi matbaacılık sektörünü zora sokacak’

    Erzurum Matbaa, Kırtasiye ve Tabelacılar Esnaf Odası Başkanı Hikmet Karaca, yüz binlerce istihdamı olan, matbaacılık sektörünün e-fatura sistemi yasasının yürürlüğe girmesi ile birlikte zora gireceğini söyledi.

    e-fatura sisteminin, sabit adresli bütün vergi mükelleflerinin, 01 Ocak 2020 tarihi itibari ile 5.000 TL’nin üzerinde keseceği her bir faturayı E sistem üzerinden Gelir İdaresi Başkanlığına (GİB) bildirmek zorunda olacağını ifade eden Karaca, şöyle dedi: ‘Esnafımızın büyük çoğunluğunun iş yerinde bilgisayarı bile yok, öyle esnafımız var ki, bilgisayarına tuşunu dahi bilmez. Bu durumda olan bir esnafa hem bilgisayar, hem yeni programlar, hem de programları iyi bilen eleman aldırmak hiç de kolay değil. Kaldı ki esnafımızın büyük çoğunun ekonomik olarak bütün bunları alacak ne parası ne de gücü var. 2020 yılının başında yürürlüğe girecek olan bu sistem ertelenmez veya iptal edilmez ise matbaacılık sektörü de biter, binlerce matbaacı iş yerini kapatmak zorunda kalır, yüz binlerce de matbaa çalışanı işsiz kalır.’

  • Faiz indirimi Sivas’ta emlak sektörünü hareketlendirdi

    Faiz indirimi Sivas’ta emlak sektörünü hareketlendirdi

    Sivas Emlak Müşavirleri ve Danışmanları Derneği (SEMDER) Başkanı Kerim Çayır, kamu bankalarının tutarı 500 bine kadar olan konut kredilerine yönelik faiz oranlarını, azami 180 ay vade için yüzde 1’in altına çekerek aylık yüzde 0,99’a indirmesini değerlendirdi.

    Faiz indirim kararını emlakçı esnafı olarak uzun zamandır beklediklerini söyleyen Çayır, “Neredeyse 1 yıldır bu çağrıyı devlet yetkililerinden talep ettik. Faiz oranlarının düşmesiyle birlikte birçok vatandaşımız talepte bulunarak ev aramaya girişti. Bu oranlar biraz daha düşmeli, mevduat faizlerinin de düşmesi gerekiyor” dedi.

    “Sektör can çekişiyordu”

    İndirim kararından önce faiz oranlarının çok yüksek olması nedeniyle konut satışlarının yok denecek seviyeye geldiğinin altını çizen Çayır, “Son açıklanan konut satış istatistiklerine göre ülke genelinde Haziran ayında 61 bin 355 konut satışı gerçekleştirildi. Haziranda satılan konut sayısı bir önceki aya göre yüzde 33,26, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 48,6 geriledi. Sektörümüz çok zorda idi. Adeta can çekişiyordu” diye konuştu.

    “Ev alacakların iyi değerlendirmesi gerekiyor”

    Faiz indirim kararının kredi kullananlara sağladığı karı rakamlar üzerinden yola çıkarak anlatan Çayır, “Yüzde 0,99 ile 100 bin liralık bir konut kredisinde 10 yılda ödenecek olan 116 bin liralık faiz bedeli 71 bin liraya kadar iniyor. Bu da iki oran arasında 45 bin liralık faiz bedelinin cepte kalacağı anlamına geliyor. Beklentimiz 0,70 ama buna şükür deyip ev alacakların bu oranları iyi değerlendirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Fırsatçıların karşısında olacağız”

    Faiz indirim kararını fırsata çevirmek isteyenlere karşı teyakkuzda olacaklarını dile getiren Çayır, “Kredilerin düşmesiyle gerek mal sahipleri gerekse müteahhit firmaların yoğun talep karşısında fiyatları artırması halinde tekrardan eski günlere yeniden döneriz. Fırsatçıların karşısında olacağımızı ve eski fiyatlar ile yeni fiyatları takip ederek bu kişileri deşifre edeceğimizi belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

  • MARBLE İzmir Fuarı doğal taş sektörünü, doğal taş sektörü de fuarı büyüttü

    MARBLE İzmir Fuarı doğal taş sektörünü, doğal taş sektörü de fuarı büyüttü

    Türkiye’de 1980 sonrasında ihracatın yıldız sektörlerinden biri olan doğal taş sektörü, MARBLE İzmir Fuarı’nın sağladığı ivme ile 1994 yılında 60 milyon dolar olan ihracatını 25 yılda 33 kat arttırarak 2 milyar dolar bandına taşıdı.

    Türkiye’ye yıllık 2 milyar dolar döviz kazandıran Türk doğal taş sektörü, dünyanın en büyük iki fuarından biri olan MARBLE İzmir Fuarı’nda dünyanın dört bir tarafından gelen binlerce ithalatçıyı ağırlıyor.

    Bu yıl 25. yaşını kutlayan MARBLE İzmir Fuarı, kentte sadece doğal taş sektörüne değil tüm hizmet sektörlerine bayram yaşatıyor. 25. MARBLE İzmir Fuarı’nın, İzmir ekonomisine katkısının milyon dolarları aşması bekleniyor. MARBLE İzmir Fuarı bu yıl 150 bin metrekare alanda düzenlenirken, 209’u yabancı bin 100’e yakın firma katılıyor. Doğal taş sektörünün gövde gösterisi haline gelen fuara ilgi yine büyük oldu. Çeyrek asrı geride bırakan MARBLE İzmir Fuarı kapsamında 5. Uluslararası Taş Kongresi’nin de açılışı yapıldı. Burada konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, fuarın gelişimine paralel olarak Türkiye’nin doğal taş ihracat rakamlarının yükseldiğine dikkat çekti. Kocaoğlu, “Türkiye taşı çok önemli bir hazine. Bunun tanıtılmasında MARBLE’ın çok önemli bir katkısı var” diye konuştu.

    MARBLE İzmir Fuarı’nın Türk doğal taş sektörüne 25 yılda büyük katkı sağladığına işaret eden Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, 1994 yılında Türk doğal taş sektörünün 60 milyon dolar olan ihracatının 25 yılda 33 kat artışla 2 milyar dolar bandına geldiğini ve bu artışla MARBLE Fuarı’nın itici güce sahip olduğunu kaydetti. Kaya, “Dünya genelinde doğal taş ihracat rakamları 20 milyar dolara ulaşmış durumda. Dünya rezervlerinin yüzde 35’ine sahip olan Türkiye’nin doğal taş ihracatında gideceği daha çok yolu var. Bugün 2 milyar dolar seviyesinde olan ihracatımızı katma değerli ürünlere yoğunlaşarak 7 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun için ‘İnadına üretim, inadına ihracat’ mottosuyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Fuarla birlikte sektörün büyüdüğünü ifade eden Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu Başkanı Raif Türk, “MARBLE İzmir Fuarı, mermer üreticisini ihracatçı yaptı. Dünyanın her yerini dolaşmakta öncülük ve teşvik etti. MARBLE İzmir Fuarı 25 yıldır yabancılarla insanlarımızı bir araya getiriyor. Çok büyük önemi var bizim için. Çin’e, İtalya’ya, Amerika’ya gidiyoruz ama kendi fuarımızı da bu arada büyüttük. Biz fuarımızı büyüttük, fuarımız da bizi büyüttü. Böyle devam etsin istiyoruz” diye konuştu.

    “Fuarın sadece bizleri değil etrafı da beslemesi lazım”

    TBMM 17 ve 18. Dönem milletvekili, TÜMMER Onursal Başkanı Metin Balıbey, “Fuarın açılışından beri varım. Biz bu fuar işine başladığımızda bize ‘Mermerin fuarı mı olur?’ dediler. Talep arttı, daha sonra mekanlar yetmeyince ilaveler başladı orayı yenilediler. O yenilemeler de yetmedi. Çadırlar kurdular yetmedi ve fuarizmir yapıldı. Burası bizim sektörümüz için yapıldı. Sektörün dinamizmiyle bu konuma geldik. Büyük çabalar oldu, fuarcılık anlayışı da gelişti. İzmir’in de fuarcılık sektörüne büyük katkıları oldu. Başka yerlerde fuarlar açılmaya başlandı ama İzmir’in önüne geçemedi. Sektör de İzmir’i benimsedi. Fuarcılık İzmir’de kök saldı. En önemli fuarımız bu oldu. Eskiden her şeyi fabrikamızda yapardık standımızın kurulumundan ulaşımına kadar her şeyi karşılardık. Şimdi fuar stantları bile bir sanayiye dönüştü. Fuarcılık başlı başına bir hizmet sektörüne dönüştü. Baktığınızda birden çok sektörü besleyen bir durum bu. Katma değer kazanan türevleri oldu; amaç da budur zaten. Fuarın sadece bizleri değil etrafı da beslemesi lazım” dedi.

    İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, şöyle devam etti:

    “Türkiye’de maden ihracatı 4,7 milyar dolar. Bu rakamın yaklaşık yarısını doğal taş sektörü oluşturuyor. İşlenmiş ürün ve blok olarak satış gerçekleşiyor. Dünyada işlenmiş ürün ticareti 4 milyar dolar, bunun 1 milyar dolarını Türkiye gerçekleştiriyor. Blok ticaretinin dünyadaki rakamı 3 milyar dolar, bunun da yaklaşık olarak 1 milyar dolarını Türkiye olarak gerçekleştiriyoruz. Dünya pazarından ciddi miktarda pay alıyoruz doğal taş sektöründe.”