Etiket: Sektörüne

  • CHP’li Çetin Osman Budak’tan, Turizm Sektörüne Yüzde 100’lük Destek Teklifi

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, turizmde yaşanan gerileme ile birlikte ortaya çıkacak istihdam kaybının azaltılması amacıyla kanun teklifi hazırladı. Budak, 12 ay açık kalan ve işçi çıkarmayan işletmeler için 100 TL’lik sigorta prim desteğinin 200 TL olarak uygulanmasını önerdi. Budak, “İstihdam üzerindeki yüklerin azaltılması, tesislerin 12 ay açık kalmasına, turizm emekçilerinin de 12 ay çalışmasına katkı sağlayacak” dedi.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Kanun teklifi ile aylık 100 TL olarak uygulanan sigorta prim desteğinin, turizm işletme belgeli tesisler için 12 ay açık kalması ve istihdam edilen personel sayısının korunması koşuluyla yüzde 100 arttırılarak hesaplanması öngörüldü. Buna göre; turizm işletme belgeli tesislerde çalışanlar için sigorta prim desteği 200 TL olarak uygulanacak ve fark Hazine Müsteşarlığı tarafından karşılanacak.

    Teklifin gerekçesinde turizmin, stratejik ve Türkiye’ye uzun yıllar katkı sağlayacak sektörlerin başında geldiğini kaydeden Budak, “İstihdam potansiyeli ve sağladığı döviz girdisiyle Türkiye ekonomisi için büyük önem taşıyan turizm, cari açık için ilaç niteliğindedir. Turizm ayrıca taşımacılıktan kuyumculuğa, tarımdan hayvancılığa, tekstilden dericilik ve inşaat sektörüne, turizm merkezlerindeki mahalle bakkalına kadar 54 sektörü etkilemektedir” dedi. Turizmin ülke ekonomisine gelir ve istihdam olarak katkısının arttırılabilmesi için, 12 ay turizm hareketliliği sağlayacak altyapının oluşturulması gerektiğini vurgulayan Budak, “Turizmin 12 aya yayılamaması, bu alanda uzmanlaşmış turizm emekçilerini de mevsimlik işçi konumuna düşürmekte, emekleri ile bu sektörü ayakta tutan turizm çalışanları kış aylarında geçimlerini sağlamakta zorlanmaktadır. Çözüm üretilemediği için işsiz turizmciler tablosu her yıl karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu.

    SOSYAL PATLAMA RİSKİ

    Türkiye’nin bozulan imajı, Rusya ile yaşanan uçak krizi, Suriye’deki savaş ve yaşanan terör olayları nedeniyle turizm sektöründe 2015 yılında başlayan daralmanın, 2016’da ağır bir çöküntüye dönüşeceğinin görüldüğünü kaydeden Budak, “Ocak-Şubat dönemindeki gerilemenin tüm yıla yayılması durumunda yaklaşık yüzde 30’luk daralma yaşanacağı, 10-12 milyar dolarlık kayıp riskiyle birlikte, 400 bin düzeyinde turizm çalışanının işini kaybedeceği hesaplanmaktadır. İşsizlik oranının yüzde 10’ları aştığı bir dönemde ve yaklaşık 3.2 milyonu işsiz olduğu bir süreçte, 400 bin kişinin işsizler ordusuna eklenmesi, sosyal sorunları beraberinde getirebilecektir” şeklinde konuştu.

    AFETİ GÖRMEZDEN GELİNEMEZ

    Hükümetin turizmde yaşanacak krizle ilgili 9 maddelik bir plan açıkladığına dikkat çeken Budak, “Öngörülen destekler afet boyutlarına ulaşan krize çare olmaktan uzaktır. Ayrıca, turizm çalışanları ve esnaflar da yok sayılmıştır” dedi. Budak şöyle devam etti:

    “Bir yandan krize odaklanan bir yandan da turizmin 12 aya yayılmasını sağlayacak yeni bir destek sisteminin oluşturulması gerekliliği açıktır. İstihdam üzerindeki yüklerin azaltılması, konaklama tesislerinin 12 ay açık kalmasına destek olacaktır. İşletmeciler de sağlanacak desteklerle 12 ay faaliyet göstermek için daha yoğun çaba içine gireceklerdir. Turistik tesislerin tüm yıl açık kalması, ülke ekonomisine daha fazla katkı ve turizm emekçilerinin de 12 ay çalışması anlamına gelecektir.”

  • Oyuncak Sektörüne Sömestr Dopingi

    Eğitim ve öğretimde yarıyıl döneminin sona ermesiyle milyonlarca çocuk karne heyecanı yaşarken, velileri de çocuklarına oyuncaklar başta olmak üzere çeşitli hediyelerle sürpriz yapıyor.

    Eğitim ve öğretimin yarıyıl tatiline girmesiyle milyonlarca çocuk karne heyecanı yaşarken, çocuklarını mutlu etmek isteyen veliler oyuncak dükkanlarına akın etti. Çocuklarına oyuncak alan veliler, kendilerini de ihmal etmeyerek çocukluğunda alamadıkları oyuncakları kendilerine aldı. Çocukların dünyasının vazgeçilmez bir parçası olan oyuncakların standartlara uygun olması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar ise, çocukların sağlığı açısından bakanlık onaylı oyuncakların alınmasını tavsiye etti. Uzmanlar, “Eğer oyuncaklar doğru standartlarda üretilmediyse miniklerin sağlığını riske atacak tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Türkiye’ye kaçak yollarla sokulan veya üretim ruhsatı-lisansı olmadan merdiven altı biçimde üretildiği için CE damgası taşımayan ürünler ve sahte CE logolu oyuncaklardan uzak durulmalı” dedi.

    Oyuncak mağazalarında 35 bin ile 50 bin çeşit oyuncak çeşidi bulunurken, fiyatlar 10 lira ile 3 bin lira arasında değişiyor.

  • (Özel Haber) Suriyeliler Kuyumculuk Sektörüne Hızlı Girdi

    Adana’da altın piyasasına hızlı giren kayıt dışı kuyumcular, Suriyeli göçmen müşterileri kısa sürede Türk kuyumcuların elinden kaptı. Kuyumcu esnafı ise haksız rekabetten yakınıyor.

    Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan Suriyeli göçmen sayısı milyonlara ulaşırken, Adana’da da göçmen sayısı her geçen gün artıyor. 2013 yılından bu yana yaralarını sarıp sosyal hayata adapte olmaya çalışan sığınmacılar, ticarette de söz sahibi olmaya hazırlanıyor. Kentin özellikle güney mahallelerinde kayıt dışı dükkanlar açıp işleten Suriyeliler, kalabalık çarşılarda da kuyumcu dükkanları açmaya başladı. Seyhan ilçesi Küçüksaat’teki kuyumcu esnaflarından Semih Şahin, Suriyeliler’in ülkeye gelmesiyle sektörde ciddi bir hareketlilik olduğunu ancak son dönemlerde Suriyeliler’in kendi kuyumcu dükkanlarını açmasıyla birlikte göçmen müşterileri kaybettiklerini söyledi. Suriyeli mültecilerin kendi zevklerine göre ürünler satan ve kendi dillerini konuşan hemşehrilerinin dükkanlarına yöneldiğini belirten Şahin, göçmen kuyumculara tolerans tanındığını öne sürerek, çok kolay ve uygun fiyata mal temin ettiklerini dile getirdi.

    “YASAL OLARAK HAKKIMIZI ARARIZ”

    Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman ise, Adana’da 550 kuyumcu vitrini bulunduğunu ve 400 bin civarı Suriyeli mülteci yaşadığını belirtti. Yaptıkları denetimler sonucu kentte 2 Suriyeli kuyumcunun kayıt dışı çalıştığını tespit ettiklerini ifade eden Başman, şöyle konuştu:

    “Kuyumcu olabilmek için önceden ustalık belgesi, mesleki diploma isteniyordu ancak 2005’te çıkan yasayla bu iş odaların elinden alındı, vergi kaydını gerçekleştiren kişilerin kayıtlarını internet ortamında gerçekleştirmeleri sağlandı. Suriyeli popülasyonu çok fazlalaştı ama diğer arkadaşların çalışma şartlarıyla birlikte aynı denetim kıstası içinde yer alacakları için büyük sorun teşkil edeceklerini sanmıyorum. Ama, pastanın bölünmesi aşamasında onlar bu şekilde iş yeri açarlarsa Adana’da 400 bin civarı Suriyeli yaşadığını düşünürseniz böyle bir nüfusun potansiyelini de göz önünde bulundurmak gerekir. Haksız rekabettir. Bizim vergilerimiz, katma değer vergimiz, oluşturduğumuz istihdam, sigorta artı muhasebe giderlerimiz, buna benzer çeşitli başlıklar altında iş yerimizin kasasından çıkan, resmi kurumlara dağıtılan parayı onlar bizden bir, iki adım önde başlıyorlar ve masrafsız olarak ticarete atılmış oluyorlar. Parkurda onlar bizden birkaç adım önde başlıyorlar ama böyle gideceğini zannetmiyorum. En azından yasal çerçeve içinde biz müsaade etmeyiz. Eğer yasalar onlara bir ayrıcalık tanımışsa o zaman biz de yasal olarak hakkımızı ararız.”

  • Ender Yorgancılar: “Hükümetin Sanayi Sektörüne Yaklaşımını Doğru Buluyoruz”

    Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 64. Hükümetin programını değerlendirdi. Programda genel olarak Türkiye’nin özelde de ekonominin ihtiyaçlarının doğru tespit edildiğini kaydeden Yorgancılar, “Sanayi sektörüne ve özellikle bu sektörün motoru olan imalat sanayinin ekonomideki ağırlığının artırılmasına yapılan vurgu ve verilen öncelik oldukça yerinde. Bunları başlangıç için olumlu bir durum olarak değerlendiriyoruz” dedi.

    Yorgancılar, 64. hükümet programını değerlendiren ve Türkiye’nin son 10 yıldır uyguladığı ekonomi politikaları çerçevesinde sıcak para finansmanlı, tüketim çekişli, ithalata dayalı büyümede yolun sonuna gelindiğini, hem iç hem de dış dinamiklerin eski politikalara başarı şansı tanıyacak durumda olmadığını belirtti.

    Yorgancılar, Türkiye’nin yeni ve iddialı bir başlangıca ihtiyacı olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Dünde iyi veya yanlış yapılan ve yapılamayanları yaşayarak öğrenmiş bir bakanın yani Sayın Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesi de uygun olmuştur. Ancak ekonomi politikalarında yenilenme ve Türkiye ekonomisinin yeniden yapılanması konusunda daha detaylı alt stratejilere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Hükümetimizin bizle iş birliği yaparak ortak akıl ile yeni bir yatırım, üretim ve ihracat öncelikli büyüme modeli geliştirmesini bunu da entegre sektörel gelişme stratejileri ile desteklemesini bekliyoruz. Bu noktada dünden farklı olarak bilgi toplumu referanslı, yani bilgi bazlı sanayileşme için strateji ve teşvik sistemi gerekliliğine vurgu yapmak istiyoruz.”

    “EBSO’NUN PROJESİNİN YER ALMASI SEVİNDİRİCİ”

    64. hükümet ile birlikte, Girdi Tedarik Stratejisinin (GİTES) güncellenmesi, büyük ölçekli yatırımların ve stratejik sektörlerin teşvik edilmesine devam edilecek olması, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesi, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığının korunması ve para politikalarının yeniden enflasyona odaklanacak olmasının yanı sıra işgücü piyasasında esnekliğin sağlanmasının öngörüldüğünü ifade eden Yorgancılar şöyle devam etti: “Damga vergisinin gözden geçirilecek olması, imalat sanayisi makine-teçhizat yatırımlarının finansmanında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) istisnası getirilmesi, kamu alımlarında yerli üreticilere öncelik tanınacak olması, şeklindeki öngörüler bizler için önemli ve anlamlıdır. Bunların yanında yatırım mallarının ve ara malların vadeli ithalatında KKDF oranını yüzde 6’dan yüzde sıfıra indirileceğinin taahhüt edilmesi çok faydalı bir önlem olacaktır. Yine ileri teknoloji sınıfında yer alan yatırımlara 5. bölge desteklerinden yararlandırılacak olması son derece doğru bir karardır. Ancak Türkiye’de her ilde OSB yapmak yerine önceliğin var olanların kapasitesinin kullanılmasına verilmesinin daha doğru olacağını düşünüyoruz. Ayrıca EBSO olarak devletin TOKİ aracılığıyla anahtar teslim fabrika kurma talebimizin programda yer almasını görmek bizi mutlu etti.”

    TOHUM ANCAK İKLİM UYGUN OLURSA ÜRÜN VERİR

    EBSO Başkanı Yorgancılar ayrıca ‘tohum ancak iklim uygun olursa verimli ürün verir’ sözüne atıfta bulunarak, “Bu bağlamda hukuk devleti boyutundaki aksaklıkların giderilmesi, kamuda liyakat temelli kurumsal yapıların oluşturulması, bürokrasinin azaltılması ve hızlandırılması, TL’nin aşırı değerlenmesine izin verilmemesi, enflasyonun ve faizlerin tek haneye geleceği ortamın oluşturulması, enerji maliyetlerinin rakip ülkeler düzeyine çekilmesi, komşu ülkelerle ilişkilerin gözden geçilmesi gerekiyor. Programda öngörülen önlemler ancak bu önlemlerin alınarak makro iklimin iyileştirilmesi durumunda işe yarayacaktır. Hükümetimizin buna da dikkat etmesi gerekiyor” dedi.

  • Online Bilet Sektörüne 5 Milyon TL’lik Yatırım

    E-ticaret ile ilgilenen iş adamı İrfan Akmehmet, online bilet sektörüne yaptığı 5 milyon TL’Lik dev yatırımla herkesin dikkatini çekti.

    Türkiye’nin internet üzerinden online bilet sektörüne ihtiyaç duyduğunu düşünen genç iş adamı İrfan Akmehmet, kolları sıvayarak online bilet sitesi kurdu. İki yıllık bir çalışmanın ardından sitenin altyapısı tam 5 milyon TL’lik dev bir yatırımla hazırlandı. Kullanıcılarına en uygun otobüs ve uçak bileti sunmayı hedefleyen www.biletbayi.com adlı sitenin Kasım ayı içerisinde yayın hayatına başlayacağı öğrenilirken, site sadece otobüs ve uçak bileti değil İDO, tren seferlerinin yanı sıra otel konaklama, araç kiralama seçeneklerini de kullanıcılara sunuyor.

    Sitenin mimarı genç iş adamı İrfan Akmehmet de, site hakkında şöyle bilgi verdi: “İnternet ortamında online bilet sektöründe ve birçok teknoloji odaklı diğer ülkelerden Türkiye’ye yatırım oluyor. Benim düşüncem Türkiye’de bu işi hakkıyla fazlasıyla yapabilecek hem insan olarak, hemde bilgi olarak meziyete sahibiz. Türkiye genelinde bir çok acenteye hem yazılım, hem de donanım olarak firmamız tarafından kolaylık sağlanacaktır. Yurt içi ve yurt dışında her türlü ulaşım hizmeti konularında faaliyet gösteren yüzlerce firmanın biletlerini satmakta ve dağıtımını yapmakta olan biletbayi.com, sunduğu hizmetlerin çeşitlendirilmesi konusunda da yenilikçi çalışmalar yapmaya devam ediyor. Firmalara özel yazılım, mobil uygulama ve web ara yüzü ile biletbayi tarafından ücretsiz şekilde alt bayilerine temin edilecektir.”

    Akmehmet, sitenin kolay ve anlaşılabilir bir arayüzü olduğunu, yüzde yüz müşteri memnuniyetini hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

    Öte yandan kullanıcılar, cep telefonlarına biletbayi uygulamasını yükleyerek istedikleri bilgilere kolayca erişebilecek.