Etiket: Sektörüne

  • Kimya sektörüne iletişim semineri

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, ‘Kimya Sektöründe Meslek Hastalıkları ve Etkili Yönetim ve İletişim Becerileri’ konulu seminere ev sahipliği yaptı.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Akademi eğitimleri ile oda üyelerine ve çalışanlarına destek olmayı sürdürüyor. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İlker Duran, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak iş sağlığı ve güvenliği konusuna büyük önem verdiklerini söyledi. Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Merkezi MESYEB’in bu konuda önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini kaydeden Duran, buradaki çalışmaların iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi açısından çok önemli olduğunu ifade etti. Kimya sektörünün çalışanlar açısından risk derecesi en yüksek sektörler arasında yer aldığını belirten Duran, güvenli bir çalışma ortamının sağlanması açısından bu tarz seminerlerin fayda sağlayacağına inandığını da sözlerine ekledi.

    Medical Park Bursa Hastanesi Genel Müdürü Metin Arslan ise hemen hemen her mesleğin kendine has bir hastalığı olduğunu söyledi. Türkiye’de her yıl 6 binden fazla çalışanın meslek hastalığından ötürü malüliyet yaşadığını hatırlatan Arslan, 2 binin üzerinde de ölüm vakası gerçekleştiğini söyledi. Meslek hastalıklarındaki artışın önlenmesi adına, çalışanların mutlaka daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Arslan, düzenlenen seminerin faydalı geçmesi temennisinde bulundu.

    Akademi Projesi’nde bir diğer eğitim ise Altıparmak hizmet binasında gerçekleştirildi. Dr. Cengiz Tavukçuoğlu tarafından gerçekleştirilen eğitimlere BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur da katıldı. İş dünyasından gelen talepler doğrultusunda BTSO Akademi’nin eğitim programlarına devam ettiğini dile getiren Onur, Cengiz Tavukçuoğlu gibi çok değerli bir eğitmeni de üyeleriyle bir araya getirmiş olmaktan ötürü mutluluk duyduklarını ifade etti.

  • Babası eve dönecek araç bulamayınca taşımacılık sektörüne girdi

    Babası seneler evvel Bursa’dan İnegöl’e geri dönebilmek için araç bulamayınca taşımacılık sektörüne giren Hüseyin Kınabaş, İnegöl’ün taşımacılık macerasını anlattı.

    Ailesinin taşımacılık sektörüne nasıl girdiğini anlatan 74 yaşındaki Hüseyin Kınabaş, “Babam Mahmut Kınabaş yaptığı düvenleri sattıktan sonra Bursa’dan İnegöl’deki evimize gelmek istediğinde araba bulamamış. Şoför, otobüs dolmadığı için aracın İnegöl’e gitmeyeceğini, babamlara Bursa’da kalacak yer bulmalarını söylemiş. Babam da karşıda bulunan otobüs firmasına gidiyor. Firmanın önünde bulunan otobüsü göstererek, almak istediğini söylüyor ve pazarlık ederek alıyor. Otobüse bir şoför buluyor, o akşam Bursa’dan İnegöl’e gitmek isteyen yolcuları da alarak İnegöl’e geliyor. Babamın İnegöl’e gelmek için araç bulamaması taşımacılık işine girmemize vesile oldu. 1950 yılında taşımacılığa başladık” dedi.

    Babasının yanında usta-çırak ilişkisiyle yetiştiğini anlatan Hüseyin Kınabaş, “O zamanlar 1946 model, 1951 model araçlarla taşımacılık yapılırdı. İnegöl’ün nüfusu 9-10 bin civarındaydı. Bizim taşımacılık yaptığımız dönemde Türkiye’de doğru düzgün yol yoktu. Bazı virajlardan iki araç geçemezdi. Şimdi ise yollar genişledi. Taşımacılık daha kolay hale geldi. Araçlar yolda kaldığı zaman kendimiz tamir ediyorduk. Lastik patladığı zaman yama bile yapıyorduk. El pompasıyla şişiriyorduk. Yolcular bile inip yardım ediyordu. Oylat’a çıkarken yolcular otobüsten indirilirdi. Rampa çok olduğu için araçlar çıkamazdı” diye konuştu.

    Otobüsle her şey taşınırdı

    Eskiden insanların koyun, keçi, tavukla aynı otobüsle seyahat ettiğini belirten Hüseyin Kınabaş, “1980 sonrasında Yenişehir, İznik, Bilecik, Pazaryeri’ne yolcu taşımaya başladık. Oradan insanlar aynı zamanda koyun, keçi, tavuk getirirdi. Koltukların altına hayvanlar konulurdu. Tavuklar kanatlarını çırptığı zaman otobüsün içi toz duman olurdu. Koca sığırı bile otobüse koyarak getirdiğimiz zaman oldu. O zamanlar kimse niye koyunları alıyorsun demiyordu. Otobüslerde sigara serbestti. Duman dumana gidiyorduk. Sigaranın otobüslerde yasaklanması çok iyi oldu. Araçlarda kalorifer sistemi yoktu. Motor kısmından bir egzoz borusunu otobüsün içinden geçirirdik. Boru ısındıkça içerisi de ısınırdı. Isınma sıkıntısını bu şekilde çözerdik” dedi.

    Hac yolculuğu 3 ay sürerdi

    1963 yılında İnegöl’den hac kafilesi götürmeye başladıklarını kaydeden emektar şoförü, şunları söyledi:

    “Karadan otobüsle hac yolculuğumuz 3 ay sürerdi. Ramazan bayramının üçüncü günü yola çıkardık. Kurban bayramı sonrasında dönerdik. Bugün Yenişehir’den uçakla 3-4 saatte gidiliyor. Ama nerelerden gittiklerini bilmiyorlar. Bir yer görmüyorlar. Biz ise İnegöl’de yola çıkar, Konya’da ilk molamızı verirdik. Konya’yı gezerdik. İskenderun’dan Halep’e, Şam’a, Amman’a, Medine’ye geçerdik. O zamanlar Medine’de asfalt yoktu. Çölden geçerdik. Dinlenme tesisleri yoktu. Yanımıza ibrik alırdık ve her gittiğimiz yerde bu ibrikleri doldururduk. Her namaz vaktinde durup ibadetini yapabiliyordun. Şimdi Suriye ve Irak’tan geçilemediği için kara yoluyla hacca veya umreye gidilemiyor. 1693 yılından 1980 yılına kadar kara yoluyla hacca insanları götürdük. 1980 darbesinde Kenan Evren kara yoluyla hacca gitmeyi yasakladı. Sonra insanlar uçakla gitmeye başladı. 2004 yılına kadar da uçakla insanları hacca götürmeye devam ettik” şeklinde konuştu.

  • KDV’nın düşürülmesi mobilya sektörüne nefes aldıracak

    Mobilya sektörünün KDV oranının düşürülmesi yönündeki beklentileri hükümetten karşılık buldu. Bakanlar Kurulu, mobilya sektöründe yüzde 18 olan KDV oranını 3 aylığına yüzde 8’e indirirken, beyaz eşyada ÖTV oranı aynı süre için sıfırlandı.

    KDV ve ÖTV oranının düşürülmesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlanırken, karar, uzun süredir bu yönde talebi olan mobilya sektöründe memnuniyetle karşılandı. İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Metin Anıl, KDV oranının yüksekliğinin mobilya sektörünün en büyük handikaplarından biri olduğunu belirtti. Yüzde 18’lik oranın yüzde 8’e düşürülmesi için uzun zamandır bağlı bulundukları TOBB nezdinde teşebbüste bulunduklarını hatırlatan Başkan Metin Anıl, hükümetin nihayet bu taleplere karşılık vermesini büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını söyleyerek, “KDV oranının 30 Nisan 2017’ye kadar yüzde 8’e düşürülmesi sektörü canlandıracaktır. Mobilya fiyatlarında yüzde 10’luk bir indirim söz konusu olacak. Satışların artması üreticiye, fiyatların düşmesi de tüketiciye yarayacak” dedi.

    İTSO Başkanı Metin Anıl, son derece olumlu buldukları kararın geçici değil, daimî olmasını isteyerek, Anıl, “Yüzde 18’lik KDV oranı istihdam ağırlıklı çalışan mobilya sektörü için çok fazla. Hükümetten mobilyada KDV oranının kalıcı olarak yüzde 8’e indirilmesini talep ediyoruz” dedi.

  • Kıbrıs ekonomisi büyüdükçe araç kiralama sektörüne talep artıyor

    Son yıllarda turistlerin yanı sıra yabancı ve Türk yatırımcıların da ilgisini çeken Kuzey Kıbrıs’ın ekonomisinin büyümesinde hizmet sektörünün payı hızla artıyor.

    Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik olarak büyümesinde turizm ve gayrimenkul sektörlerinin yanı sıra araç kiralama hizmetleri de önemli rol oynuyor.

    Tatil ve yatırım amaçlı birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapan Kuzey Kıbrıs’ta kiralık araç hizmeti alanların sayısı son yıllarda önemli ölçüde arttı. Tatil ve iş seyahatlerinde ihtiyaç duyulan hizmetlerden biri olan araç kiralama ile Kıbrıs’ın ekonomisine de katkı sağlamaya başladı.

    Kıbrıs ekonomisinin son yıllarda hızla büyümesinde araç kiralama hizmetlerinin de payının olduğuna dikkat çeken Pacific Rent A Car Genel Müdürü Berkan Ocal, “Kıbrıs, tatilcilerin ve yatırımcıların son yıllarda en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında geliyor. Yabancı yatırımcıların yanı sıra son dönemde başta emlak yatırımı olmak üzere birçok konuda Türk vatandaşlarının da Kuzey Kıbrıs’a ilgisi arttı. Kuzey Kıbrıs’tan oturum ya da yatırım amaçlı gayrimenkul satın alan Türk vatandaşlarının sayısı hızla artıyor. Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a ilginin artması gayrimenkul piyasasının yanı sıra diğer alanları da hareketlendirdi. Bu da Kıbrıs ekonomisinin büyümesine önemli kaktı sağladı. Kıbrıs’a ilgi arttıkça diğer alanlarda da gözle görülür bir hareketlilik söz konusu. Bu alanlardan biri de araç kiralama hizmetleri olarak öne çıkıyor. Kuzey Kıbrıs’ta şehir içi ulaşım çok yaygın olmadığı için bölge halkı ya kendi araçlarını kullanıyor ya da kiralık araç ile ulaşım ihtiyacını karşılıyor. Şehir içinde birçok yer yürüme mesafesinde olsa da Kıbrıs’ı detaylı bir şekilde gezmek için hususi araç olması büyük kolaylık sağlıyor. Bundan dolayı her yıl binlerce turisti ağırlayan Kıbrıs’ta keyifli, ekonomik ve problemsiz ulaşım sağlamak isteyenlerin araç kiralama hizmetlerine ilgisi artıyor.”

    Artan araç kiralama talebi Kuzey Kıbrıs ekonomisine katkı sağlayacak

    Kıbrıs’ta araç kiralama talebinin ilgi görmesi ile birlikte birçok araç kiralama firmasının Kuzey Kıbrıs’a yönelik hizmet vermeye başladığını ifade eden Pacific Rent A Car Genel Müdürü Berkan Ocal, “Yıllarca İngiltere piyasasına yönelik hizmet verdik. Kuzey Kıbrıs’a ve araç kiralama hizmetlerine ilginin artmasından dolayı yüzümüzü Türk piyasasına çevirdik. Kuzey Kıbrıs’ta araç kiralama ihtiyacının artması ile birlikte Kıbrıs’a iş, yatırım veya tatil amaçlı gelenlerin ulaşım çözümlerini karşılama konusunda hizmet veriyoruz. Yatırımcı ve tatilci sayısı arttıkça Kuzey Kıbrıs’ta araç kiralamaya daha fazla ihtiyaç duyulacak. Önümüzdeki yıllarda araç kiralama hizmetlerinin Kuzey Kıbrıs ekonomisine önemli katkı sağlayacak alanların başında geleceğini öngörüyoruz.”

  • TİMFED’den inşaat sektörüne ivme kazandıracak rapor

    Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat, inşaat sektörünün dinamosu Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Federasyonu’nun (TİMFED) sektörün yakın geleceğine ışık tutacak TİMFED Sektör Araştırma Raporu 2016 açıklandı.

    TİMFED, 2007 yılında Türkiye genelinde tesisat inşaat yapı malzemeleri alanında üretim, pazarlama, bayilik ve dağıtım kanallarından oluşan 7 derneğin bir araya gelerek kurduğu sektörel bir federasyondur. Sektör Araştırma 2016 Raporu; TİMFED’in öncülüğünde Türkiye dışındaki önemli kuruluşların (ITC, IBM, OECD, Global Construction Handbook, WB gibi) kaynakları, TÜİK, Kalkınma Bakanlığı, YEM, firma web siteleri gibi yerli kaynaklar taranıp veriler değerlendirilmiş ve TİMFED üyesi firmalarla görüşülerek hazırlanmıştır. Raporda, federasyon çatısı altında bulunan seramik kaplama malzemesinden, armatürlere, banyo-mutfak mobilyasından pencereye, boyadan ısıtma cihazlarına kadar sektöre ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlayan tüm alt dalların geleceğine yön verecek istatistiki veriler ve ön görüler yer alıyor.

    “Sektöre ciddi emekler verildi”

    Basın toplantısı öncesinde de bilgilendirmede bulunan TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik inşaat sektörüne ciddi emekler verdiklerine vurgu yaparak, “Kurulduğumuz gün, Türkiye’deki tesisat ve inşaat malzemeleri satıcılarını ve üreticilerini aynı çatı altında toplamayı hedeflemiştik. Bu hedefimizden sapmadan devam ediyoruz. Tabii daha yapacağımız daha çok fazla iş var. Bugünkü rapor da aslında bunlardan bir tanesi. Yurtdışında bulunduğumuz zamanlar inşaat sektörü olarak bizlere hep ne yaptığımıza dair sorular soruluyordu. Bu soruya net bir cevap veremiyorduk hiç. Fakat hazırladığımız rapor ile artık elimizde kesin bilgilerle karşılarında durabileceğiz. Burada Türkiye’nin üretimi, dünyaya satışı, ihracatı, ithalatı ile ilgili tüm bilgileri vermeye çalışacağız. 2007 yılından bu yana sektöre ciddi emekler verildi ve belli bir yere gelindi. Karşılığını da alıyoruz. Yapmış olduğumuz fuarlar artık uluslararası düzeye ulaştı. En son yapmış olduğumuz fuarda 15 bin yabancı ziyaretçi ağırladık” dedi.

    Seramik ve kaplama malzemelerindeki kaliteden hiçbir şüphelerinin olmadığını da söyleyen Kemal çelik aynı zamanda, “Şuanda Türkiye’de üretilen seramik ve kaplama malzemelerinde kalite anlamında hiçbir sıkıntı yok. Zaten dünyaya bu kadar satış yapmamızın sebebi de bu kaliteden kaynaklanıyor. Umarım üreticilerimiz zaman içerisinde daha da iyi noktalara gelecekler. Her geçen gün bizim yapı malzemeleri sektörü gelişerek devam diyor. Bu seneki büyüme oranımız yüzde 7,2, bir sonraki sene 7,5 olarak hedefliyoruz. Daha sonraki on yıl için ise yüzde 10’luk bir büyüme hedefliyoruz. Biz Türkiye olarak sanayide 50 yıllık bir mazimiz var. Zaman içerisinde ciddi birikimler ve deneyimler oluşuyor. Her geçen gün daha iyiye gideceğini ve gittiğini, birlik ve beraberlik olduğu müddetçe daha iyi şeyler olacağını gördük” şeklinde konuştu.

    “Üretimde bölge üssüyüz, hedef bölge liderliği”

    Ardından TİMFED Sektör Araştırma Raporu’nu basın buluşmasında duyuran Çelik, “Türkiye’deki tesisat ve inşaat malzemeleri sektörü, ürün kalitesi ve üretim kapasitesiyle dünya ile rekabet edecek güçte. Yüksek üretim kapasitesiyle bölgenin üretim üssüyüz. Dünyada önemi artan temiz enerji, çevre bilinci, tasarım ve teknolojiyi fonksiyonellikle birleştirerek enerji tasarrufu sağlayan, geri dönüşümlü ve sağlıklı ürünlere büyük eğilim var. Dış pazarlarda rekabet gücümüzü artırmak için üretim kadar üretim teknolojisine de ağırlık vermeliyiz” dedi. Hızla gelişen iç pazar, yakın coğrafyada doğacak yeniden yapılaşma ihtiyacının Türkiye ekonomisi ve sektör için büyük fırsatları da beraberinde getireceğini vurgulayan Çelik şunları söyledi. “Küresel piyasalarda sektörün rekabet gücünü artırmaya yönelik önemli ve çarpıcı verilerin sunulduğu detaylı analiz ve öngörülerle sektörümüzü bekleyen iç ve dış pazarlardaki fırsat ve risklere de yer verdik. Önümüzdeki 5-6 yılda yakın coğrafyamızda inşaat sektörü büyük ivme kazanacak. Bu potansiyeli göz önüne alarak tesisat ve inşaat malzemeleri alanında bölge lideri olmak için üretim teknolojisini geliştirmemiz şart” diye konuştu.

    Konut artışında Marmara ilk sırada yer aldı

    Tesisat ve inşaat ve sektörünün yakın ve orta vadedeki geleceğine yön vermek amacıyla hazırlanan raporda; 2012’de büyüme oranı yüzde 0,6 olan inşaat sektöründe, bu oranın 2017’de yüzde 3,5’a çıkacağı öngörülüyor. Konut satışlarına bakıldığında; 2012’de yüzde -1,0 olan daire satışının 2013’te hızlı bir artışla yüzde 64,9’a ulaştığı görülüyor. 2016’da bu rakamın yüzde 3,8’de kalacağı kaydediliyor. Bölgesel dağılımlara bakıldığından nüfusun büyük bölümünün yaşadığı Marmara Bölgesi’nde 2017’de 479 Bin 452 adet daire satışının gerçekleştirileceği, Marmara Bölgesi’ni 395 Bin adet konut yapımıyla İç Anadolu Bölgesi’nin izleyeceği öngörülüyor.

    TİMFED’ in sunduğu raporda rakamsal olarak veriler de şu şekilde verildi:

    “- İnşaat malzemeleri sektörünün büyüme oranı; 2015 yılında yüzde 9,1 gerçekleşti. 2016’da ise sektörün büyüme oranı yüzde 7,2 civarında 2017 beklentimiz ise yüzde 7,5’dir.

    – Tesisat ve yapı malzemelerinin inşaat sektöründeki payı yüzde 20’dir.

    – Sektörün tesisat ve yapı malzemeleri yıllık iç pazar hacmi 12,2 milyar TL’dir.

    – Sektörün GSYH içindeki payı ise yüzde 6,2’dir.

    Son 5 yılda sektörün ihracat ve ithalat rakamları da şu şekilde gösterildi

    YIL İhracat İthalat (Milyon USD)

    2012 3.010,6 2.020,7

    2013 3.424,2 2.406,8

    2014 3.946,7 3.206,3

    2015 4.508,3 3.462,8

    2016 3.910,0 2.806,0