Etiket: Sektörüne

  • Gayrimenkul sektörüne ‘Laleli hatası’ uyarısı

    Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Yabancılara satışta birçok projede farklı liste ve fiyatlar uygulanıyor. Eğer sektörde bu konuda düzenlemeler acil olarak yapılmaz ise yabancılar pazardan uzaklaşacaklar. Korkumuz gayrimenkul sektörünün Laleli hatasına düşmesi” dedi.

    Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı gayrimenkul sektörüne ilişkin değerlendirmede bulundu. Özelmacıklı, “Yabancılara satışta birçok projede farklı liste ve fiyatlar uygulanıyor. Eğer sektörde bu konuda düzenlemeler acil olarak yapılmaz ise yabancılar pazardan uzaklaşacaklar. Korkumuz gayrimenkul sektörünün Laleli hatasına düşmesi” dedi.

    “Çift liste ve acente komisyonları sektörü baltalıyor”

    Yabancılara satışta birçok firmanın yerel piyasa fiyatları ile yabancılara satış fiyatlarında farklı rakamlar uyguladığını belirten Özelmacıklı, “Yurtdışından müşteri yönlendiren acentelere yapılan ödemeler satış bedellerinin yüzde 10’larına yaklaşmış durumda. Bir de bunun yanında dövizdeki artışlar yatırımcının aldığı gayrimenkulün teslim sırasında değer artışı sağlamadığını hatta değerinin düştüğünü gösteriyor. Bu durumun inşaat sektörü açısından en önemli risk olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Yurtdışına satışta akreditasyon olmalı”

    Satışların kontrol edilemediğini ve her projenin yurtdışında pazarlanmaya çalışıldığını, teslim edilemeyen yada bitmemiş projeler nedeniyle ise bazı yabancı yatırımcıların mağduriyetler yaşadığını belirten Özelmacıklı “Eğer sektör Laleli örneğini yaşamak istemiyor ise, proje satışlarında akreditasyon getirilmeli. Listeler doğru, işlemler ise acente yerine profesyonel aracı kurumlar üzerinden yürütülmeli. Kuveyt, Katar ve özellikle Suudi Arabistan ülkelerinde pazarlanacak projelerde ticaret bakanlıklarının onayı ile satışlar yapılabiliyor. Türkiye içinde de bu acil olarak uygulamaya geçilmeli” diye konuştu.

    “Sattım gitti bakış açısı değiştirilmeli”

    Proje firmalarının satış sonrasındaki hizmetlerinin de yönetim hizmeti ile bütünleşmesi gerektiğini vurgulayan Özelmacıklı “Bizler Altın Emlak olarak bu mülk yönetim hizmetimizi özellikle yabancı ve gurbetteki müşterilerimize sunmaya başladık. Vergiden, aidata, kiradan, pazarlamaya kadar tüm hizmeti ofislerimizden alabiliyorlar. Ayrıca Suudi Arabistan’daki temsilciliğimiz ile ikinci el gayrimenkul pazarlama faaliyetleri konusunda özel hizmet veriyoruz” dedi.

  • Kerimcan Durmaz kozmetik sektörüne atılıyor

    İnternet fenomeni DJ Kerimcan Durmaz, sahne aldığı Bodrum’da yoğun ilgi gördü. Amerika’dan yeni bir proje ile dönen Kerim Can Durmaz, kozmetik sektörüne gireceğini açıkladı.

    Amerika’dan gelir gelmez sahneye çıktı

    Bir televizyon programında yayınlanan “İşte Benim Stilim” adlı programda jüri üyeliği yapan Kerimcan Durmaz program final yaptıktan sonra tatile çıkmıştı. Ünlü DJ tatil dönüşü ayağının tozuyla Bodrum’da Moss Club de sahne aldı. Mekanı dolduran hayranlarının yoğun ilgisi altında DJ kabinine geçen Durmaz, performansıyla yerli ve yabancı turistleri coşturdu. Kerimcan Durmaz, DJ kabininde yaptığı danslarla da beğeni topladı. Kerimcan’ın performansına sevenleri çığlıklarla karşılık verdi. Yaklaşık 2 saat sahnede kalan Durmaz, moss kulübü dolduran hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.

    Kerimcan Durmaz marka oluyor

    Kulüplerde Dj’lik yapan Kerimcan Durmaz İşte Benim Stilim’de jürilik yapmaya başlamıştı. Ünlü isim müzik ve moda sektöründen sonra kozmetik sektörüne de el attı. Mat ruj ve dudak kalemi ile yeni bir sektöre atılan Kerim Can Durmaz’ın ürünleri kendi ismi ile üreteceği öğrenildi.

  • TMO’dan fındık sektörüne uyarı

    Son 3 sezondur serbest piyasada yaşanan fındık fiyatlarındaki düşüş sebebiyle piyasaya girerek fındık alımına başlayan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), fındık sektörünü uyardı. TMO tarafından hazırlanan raporda, fındık sektörünün geleceği hakkında önemli ipuçları verildi.

    TMO tarafından hazırlanan fındık raporuna göre, Türkiye’nin birim alandan diğer üretici ülkelerden daha düşük verim elde etmesinin uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü azalttığına dikkat çekildi. Türkiye’de dekar başına üretimin ABD ve Gürcistan gibi üretici ülkelerden daha düşük olduğuna dikkat çekilen raporda, FAO’ya göre Türkiye’nin 2010-2014 yılları arasında dekara fındık veriminin 107 kilo iken ABD’de 285 kilo, Gürcistan’da 184 kilo, İtalya’da 151 kilo ve İspanya’da 110 kilo olduğuna dikkat çekildi.

    “Türkiye’nin pazardaki etkinliği azaltılıyor”

    Bununla birlikte Azerbaycan ve Gürcistan’daki üretim artışının önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin fındık ihracatını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekilen raporda, “Son yıllarda dış piyasalarda fındık fiyatlarının yüksek olması ve bu ülkelerde üretim maliyetlerinin düşük olması nedeniyle fındık üretimi yaygınlaşmaktadır. Çikolata sanayinde faaliyet gösteren firmalar da ham madde giderlerini azaltmak amacıyla Azerbaycan ve Gürcistan’da fındık yetiştiriciliğini teşvik ederek Türkiye’nin pazardaki etkinliğini azaltmayı hedeflemektedirler” uyarısında bulunuldu.

    Fındığın rakibi olarak gösterilen bademin dünyada tüketiminin ve çikolata, şekerleme sanayisinde kullanımının arttığına dikkat çekilen raporda, badem fiyatlarının fındığa göre daha istikrarlı olması ve Kaliforniya Pazarlama Kurulunun izlemiş olduğu etkin pazarlama politikasının etkisiyle dünyadaki badem ithalatının fındığa göre daha hızlı bir şekilde arttığı kaydedildi.

    “Türkiye’den ithal ettikleri fındığı işleyerek Türkiye’ye satıyorlar”

    Dünya fındık üretiminin 1960’lı yıllarda yaklaşık 250 bin ton civarında iken son 5 yıllık süreçte ortalama 807 bin tona çıktığı kaydedilen raporda, Türkiye’yi sırasıyla İtalya ve Gürcistan’ın takip ettiği vurgulandı. Raporda, son 5 yıllık ortalama veriler dikkate alındığında Türkiye’nin üretiminin 537 bin ton (yüzde 67), diğer ülkelerin üretimi ise 270 bin ton (yüzde 33) civarında olduğu belirtildi.

    Dünya fındık ihracatının son 5 yıllık ortalaması kabuklu fındık karşılığının 684 bin ton olduğu, bunun yüzde 75’ini Türkiye’nin gerçekleştirdiği ifade edilen raporda, üretici olmamalarına rağmen Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve İsviçre’nin Türkiye’den ithal ettikleri fındığı, çikolata ve şekerleme ürünleri haline getirerek Türkiye’ye ve dünyaya ihraç eden ülkelerin başında geldiklerine dikkat çekiliyor. Raporda, İtalya, Almanya, Fransa, Kanada, Belçika, Rusya ve İsviçre’nin aynı zamanda fındığın ikamesi olan bademin de en önemli alıcısı durumunda olduklarına dikkat çekildi.

  • İnşaat sektörüne demir darbe

    İnşaat demirinde yüksek fiyat krizi büyüyor. Müteahhitler, 9 Haziran’a kadar fiyatlar düşmezse paydos edeceklerini açıkladı.

    Arzdaki düşüş, talebi karşılamadığı için artan demir fiyatları, inşaat sektörünü zora soktu. Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı İnşaat Mühendisi Necip Nasır, “İşlerin açıldığı, istihdamın arttığı bir dönemde sektöre demir darbesi indi. 9 Haziran’a kadar Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi ile istişare halinde olacağız. Sonuç alınamazsa maalesef yurt genelinde işler duracak” dedi.

    “Karaborsacılık yapılıyor”

    “Türkiye demir üretiminde dünyada ilk 5’te ama kıtlık var” diyen Nasır, karaborsa iddiasında bulunarak şunları söyledi: “Son 4 ayda demirin ton fiyatı bin 600 TL’den 2 bin 200 TL’ye yaklaştı. Bazı kişiler karaborsacılık yapıyor. 9 Haziran’a kadar demir fiyatlarında düşüş olmadığı takdirde ’Paydos’ çağrısı yapmak zorunda kalacağız. Bu paydosun daha geniş kitlelere seslenerek desteklenmesine yönelik çağrıda bulunacağımızı üzülerek kamuoyuyla paylaşıyoruz”.

    MÜFED Başkanı Necip Nasır, işlerin açıldığı ve istihdamın arttığı bir dönemde inşaat sektörüne adeta demir darbesi indirildiğini savundu. Bakan Zeybekci’den, demirdeki aşırı fiyat artışına müdahale edilmesini istediklerini söyleyen Nasır, demirdeki KDV’nin de yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesi gerektiğini kaydetti.

    Sektörün ciddi bir darboğazla karşı karşıya kaldığını ifade eden Necip Nasır, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu’na bağlı 120 bin üyenin önemli bir kısmının ’iş durdurma ve paydos çağrısı’ talep ettiğini açıkladı.

    “Talep artışı, arzla rahatlıkla karşılanabilir”

    Demir çelik üreticilerinin, ’iç tüketimin sezona bağlı olarak arttığı, yurtdışına çok demir satılmadığı’ yönündeki ifadelerinin de gerçekçi olmadığına dikkat çeken Nasır, “Meslektaşlarımız, ihracatın yoğunluğundan dolayı fiyatların arttığını ve tedarikte zorlandıklarını üzülerek ifade ediyorlar. İç tüketim, Türkiye’nin toplam üretimin üçte biri seviyesinde olduğundan, yüzde 10 ile 30 arasında bir talep artışı olsa dahi, üretim artışıyla bu açığın kapatılamadığı yönündeki açıklamalar inandırıcı değildir. Gerçek olan, bir kısım üreticinin durumu fırsata çevirerek, karaborsacılık yapıyor olmasıdır” dedi.

    “Hükümetten demir fiyatlarına acil müdahale bekliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, istihdamdaki seferberlik çağrısını canı yürekten desteklediklerini, ancak sorumsuz ve sadece kendi çıkarlarını düşünen kesimlerin sektörü sekteye uğratmasına asla izin vermeyeceklerini belirten Necip Nasır sözlerini şöyle tamamladı: “İnşaat sektörü ekonominin lokomotifi durumunda. Son 3 yıldır üst üste gelen seçimlerin ardından sektörün hızla toparlanmaya başladığı bir dönemde, istihdam kayıplarının önüne geçilebilmesi ve zaman sınırlaması olan işlerin sekteye uğratılmaması için Hükümetimizden gerekli tedbirleri acilen almasını ve ne pahasına olursa olsun demir fiyatlarını düşürmesini ve tedarikte yaşanan zorlukları ortadan kaldırmasını bekliyoruz”.

  • Turkcell’den perakende sektörüne dijital dönüşüm

    Turkcell başlattığı yeni perakende dönüşüm projesiyle müşterilerine geleceğin alışveriş deneyimini bugünden sunmaya başlayacağını açıkladı. Kağıdın tamamen ortadan kalktığı yeni nesil mağazalardaki akıllı ekranlar sayesinde tüm işlemler saniyeler içerisinde dijital ortamda yapılabilecek.

    Turkcell, perakende sektörünün kurallarını yeniden yazacak bir dönüşüm süreci başlattığını açıkladı. Şirket, bu dönüşümün ilk adımı olarak mağaza otomasyon altyapısı tamamen dijital hale getirilecek. Bu sayede mağazalar tek bir merkezden yönetilip en yüksek hizmet standardı sunularak, müşterilerin istedikleri ürünlere daha hızlı erişmeleri sağlanacak.

    Yapılan açıklamada, Turkcell’in yeni perakende dönüşümünün en önemli parçası olan mevcut mağazaları da iki yeni konseptle Turkcell Plus ve Turkcell olarak yeniden tasarlandığı belirtilirken bunlardan biri, daha geniş alanlar ve sınırsız deneyim olanakları sunulan ve ‘Gelecek Burada’ mottosuyla müşterilerin son teknolojilere ulaşabildiği mağazalar olacak. Diğer bir konseptte ise, ‘Mahallemdeki Turkcell’ mottosuyla tüm müşterilerin kolaylıkla erişebileceği ve Turkcell kalitesinde hizmet alabileceği mağazalar yer alacak.

    Proje kapsamında tüm mağazaların içi de yenilenerek baştan aşağı dijital hale getirilecek. Mağazaların camlarında bulunan kağıt bilgilendirme posterleri kaldırılarak vitrinlere dijital ekranlar yerleştirilecek. Yine mağazaların içinde bulunan broşür, bilgilendirme materyalleri de yerini dijital tarife ekranlarına bırakacak.

    Ücretsiz internet bağlantısının sunulacağı mağazalarda müşteriler, Turkcell’in portföyünde bulunan cihazları canlı olarak deneyimleyebilecek. Mağazalardaki en önemli yeniliklerden birisi de müşterilerin bulamadıkları ürünü mağazadan çıkmadan online mağaza ekranından sipariş verebilmesi olacak. ‘Akıllı Destek’ bölümü kullanıcıların en büyük beklentisi olan satış sonrası destek konusunda hizmet verecek. Mağaza içinde bulunan “destek hattı” sayesinde yabancı müşteriler Arapça, Rusça ve İngilizce dillerinde anında canlı destek alırken işitme engelli müşteriler de işaret diliyle görüntülü hizmet alabilecek.

    “Türkiye’nin her yerinde en iyi hizmet Turkcell’de”

    Turkcell’in yeni perakende dönüşümü hakkında bilgiler veren Turkcell Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Erkan, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak müşterilerimize olan sorumluluğumuzun her zaman farkındayız. Müşterimize daha iyi ve kaliteli hizmet sunmak için her gün kendimizi yeniliyoruz. Şu an 73 mağazamızda başlattığımız yeni perakende dönüşümü projemizin de tek amacı Türk halkına layık olduğu en iyi hizmeti mağazalarımızda eksiksiz olarak sunmak. Bu amaçla tüm Türkiye’ye yayılmış mağazalarımızda büyük bir çalışma başlattık. Kurmaya başladığımız uçtan uca dijital altyapı, yalın tedarik zinciri ve mağazalarımızın tam kontrollü yönetimi sayesinde Turkcell’e gönül veren müşterilerimiz gittikleri her mağazada kendilerine yakışır bir hizmet alacak. Artık batıda doğuda kuzeyde güneyde her nerede olursa olsun tüm mağazalarımızın hizmet standardı aynı olacak. Müşterilerimiz mağazalarımızdan çıktıklarında unutamayacakları bir dijital yolculuk yaşayacaklar” diye konuştu.

    Mağazaların dekorasyonlarını ve iç yaşam alanlarını baştan aşağı değiştirdiklerini sözlerine ekleyen Erkan şöyle devam etti: “Sade bir tasarımla müşterimizin ürünlerimizi ve dijital servislerimizi deneyimlemesini sağlıyoruz. Mağazalarımızda artık alışılagelen cep telefonu, tablet gibi ürünler değil yeni nesil drone, ev içi eğlence sistemleri, giyilebilir teknolojik ürünler de satıyoruz. Ödeme ve destek işlemlerinin yapılacağı hizmet alanlarıyla, yeni teknolojilerinin deneyimlendiği keşif alanlarını birbirinden ayırıyoruz. Sadece dekorasyonumuzu değiştirmiyoruz. Perakendeciliğe yeni bir bakış açısı getiriyoruz”.

    Mahallenizin Turkcell’i geliyor

    Turkcell mağazalarından kağıdı tümüyle kaldıracaklarının altını çizen Murat Erkan, “Deneyimle hizmeti birleştireceğimiz yeni mağazalarımızdan kâğıdı tümüyle kaldırıyoruz. Tüm müşterilerimiz işlemlerini tabletlerden yapacak, imzayı dahi dijital olarak atacak. Tüm bu dönüşümle birlikte müşterimizin yaşamlarını hem mağazada hem de dijital hayatlarında kolaylaştıracağız. Turkcell mağazalarımız müşterilerimizin oturdukları mahallelerinde hemen yanlarında olacak. Tüm işlemlerini her an kolayca yapacaklar” şeklinde konuştu.

    İlk etapta 73 mağazayla başlayan dönüşüm projesi 2017 yılı sonunda tüm Türkiye’de tamamlanacağı belirtilirken, toplam maliyeti 540 milyon TL olacak proje, tamamlandığında, Türkiye genelinde bulunan yaklaşık bin 780 Turkcell mağazasında dönüşüm gerçekleşmiş olacağı kaydedildi.

    İlk yenilen mağaza ilk üç ayda en fazla satış yapan mağaza oldu

    Turkcell’in perakende dönüşümü projesi kapsamında ilk yenilenen mağaza İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan Turkcell mağazası oldu. Ziyaretçi akınına uğrayan mağaza, yenilenmesinin ardından ilk üç ayda tüm Turkcell mağazaları arasında en çok satış yapan mağaza unvanını aldı.

    Ayrıca şirket, perakende dönüşümünü hayata geçirecek en önemli parçalardan biri olan mağaza çalışanlarını bu dönüşüme hazırlamak amacıyla sertifika programı başlattı. Turkcell Akademi tarafından 81 ildeki tüm mağaza çalışanlarına özel olarak hazırlanan sertikasyon programıyla, 5 bin mağaza çalışanı eğitime tabi tutuldu. Hem online hem de sınıf içi düzenlenen eğitimlerle çalışanlar sadece bulundukları iş alanıyla ilgili değil temel perakende satış, insan kaynakları, hukuk gibi konularda eğitim aldı.

    Turkcell’in sertifika programının perakende sektöründe oldukça ses getirdiğinin altını çizen Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, “Bugün Türkiye’de tüm mağaza çalışanlarının eğitimden geçirilerek sertifika verildiği bir model bulunmuyor. Bu modeli kendi bünyemizde Turkcell Akademi ile geliştirerek ilk kez biz getirdik. Perakende sektöründe bu konuda yolunu açarak öncü olduk. Turkcell Mağazaları’nda başlattığımız büyük dönüşümün en önemli parçası olarak mağaza çalışanlarımızı görüyoruz. Çünkü bu dönüşümü gerçekleştirecek olanlar müşterimizle birebir temas halindeki mağaza çalışanlarımız. Bu açıdan konuya yaklaştığımızda da çalışanlarımızın eğitimini oldukça önemsiyoruz. Kendilerine dünyadaki en güncel ve en yeni eğitimleri veriyoruz. Bugün rahatlıkla söyleyebilirim ki 2017 sonunda tüm çalışanlarımızın bir sertifikası bulunacak. Bundan böyle mağazalarımızda çalışmak isteyen herkesin bu sertifikayı alması gerekiyor” diye konuştu.

    Tüm perakende süreçlerini baştanbaşa dijital hale getirme amacı taşıyan Turkcell, dönüşüm projesinin ön hazırlığı kapsamında tüm mağaza çalışanlarına 20 milyon TL’lik yatırım yaparak tablet dağıttığı bilgisi verilirken, cihaz satışından numara taşımaya, sabit internet aboneliğinden GSM aboneliğine kadar her işlemin tabletle yapıldığı mağazalarda işlem süresi yüzde 30 azaldığı açıklandı. Yine sektörde bir ilk olan bu çalışma sayesinde Turkcell Mağazası’na giren müşterinin yanına bir çalışan giderek, başka bir yere yönlendirme olmadan işlemi zaman kaybı olmadan yapabiliyor.

    Yine diğer bir ön hazırlık çalışması da mağazalarda hayata geçirilen ’güvenli dijital imza’ oldu. Bu sayede Turkcell mağazalarındaki evraklı işlemler daha güvenli, hızlı ve kolay bir şekilde dijital olarak tamamlanarak kağıt tüketimine gerek duyulmuyor. Örneğin hattıyla ilgili işlem yapmak isteyen ve Turkcell’e başvuran müşterilerin işlemi tablet üzerinde tamamlanıp sistemsel kontrolleri gerçekleştiriliyor. Sözleşme tablet üzerinde açılıyor ve müşteriden kontrol etmesi, ardından imzalaması isteniyor. Müşterinin imzası dijital olarak kilitlenerek, sözleşme ile birlikte güvenli şekilde kaydediliyor.