Etiket: Sektörüne

  • Lojistik sektörüne Erzurum damgası

    Lojistik sektörüne Erzurum damgası

    Erzurum Merkezli Ece Lojistik firması, kısa sürede sektörün öncüsü oldu. İthalat-ihracat lojistiğinde, İstanbul, Mersin, İzmir, Konya, Kars, Sivas ve Bakü şubeleri ile faaliyet sürdüren şirket, kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığı alanında tüm dünyaya hizmet vermeye başladı.

    Erzurum’dan Dünyaya Açıldı

    Erzurum merkezli firma İlk yıllarında terminal hizmetleri verirken son dönemde uluslararası demiryolu konvansiyonel vagon ve konteyner taşıması ile dünyaya açıldı. Başta Azerbaycan ve Rusya olmak üzere Orta Asya, İran, Balkan ve Baltık Ülkeleri ile Avrupa’ya transit taşımacılık hizmeti sunan Ece Lojistik, kısa süre önce taşıma ağını genişleterek tüm dünyaya hizmet vermeye başladı.

    Türkiye’de uluslararası taşımaya açık her istasyonda yükleme -boşaltma ve lashing hizmeti verebilen ve demiryolu ağı olan her yere erişebilme kabiliyetine sahip olan Ece Lojistik, müşteri odaklı hizmet anlayışı ile müşterilerine kendi ihtiyaç ve beklentilerine uygun, kanunlar ve yasal düzenlemeler ile uyum içerisinde belirtilen hedef bölgeye sorunsuz hizmet götürüyor. Şirket aynı zamanda müşterilerine depolama servisi de sunuyor.

    Ece Lojistik CEO’su Mirkan Aygül, özellikle Reefer, Üniversal HC konteynerlar ile yurt içi ve yurt dışı gıda dahil her türlü yük taşımalarında hizmet verdiklerini belirtti.

    Aygül, “Bu mevsimde Mersin bölgesinde yaş meyve sebze yüklü konteynerlarımızı 35 saatte Gürcistan sınırına ulaştırdık. Sınır çıkışımızdan sonra trenimiz tamamen Bakü-Tiflis Kars (BTK) demiryolu hattı üzerinden Gürcistan – Azerbaycan rotasını izleyerek Rusya Astrahan’a vardı’’ dedi.

    Türkiye’nin ihracat hacmine katkı sunuyoruz

    Ece Lojistik olarak ulusal ve uluslararası taşıma sektöründeki en son teknolojileri kullandıklarını belirten Mirkan Aygül, “Dünyanın dört bir yanına lojistik hizmeti veriyoruz. Rusya’ya yaş meyve ve sebze taşımacılığına başladık. Son gönderdiğimiz yükümüz ile reefer konteynerımız yaş narenciye ürünleri götürdü. Bu konteynerlarımız soğutmayı +1 olarak tabir ettiğimiz jeneratör enerjisi ile sağlıyor. Jeneratörün sağladığı enerji sayesinde konteynerlar yol boyunca ısısını muhafaza ederek soğuk tedarik zinciri oluşturuyor. Teknolojik altyapımız ve yetişkin uzman personelimizle Türkiye demiryolları taşımacılığına yeni bir ufuk açıyoruz. Sağladığımız bu soğuk zincir operasyonu ile ülke ekonomisine de ciddi katkı sunmanın gururunu yaşıyoruz’’ diye konuştu.

    Mersin’den Sibirya’ya transit taşımacılık

    Türkiye ve Rusya arasında yaklaşık 50 milyon tonun üzerinde bir taşımacılık potansiyeli bulunduğuna dikkat çeken Aygül, şöyle konuştu:

    “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile dost ve kardeş ülkemiz Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in Bakü-Tiflis Kars (BTK) projesi ile ortaya koyduğu vizyonun peşindeyiz. Ece Lojistik olarak sadece Rusya’ya değil, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan olmak üzere tüm Orta Asya Cumhuriyetlerini, Batı ulaştırma güzergâhlarına bağlıyoruz. Aynı şekilde Türkmenistan’ı Türkmenbaşı Limanı üzerinden, Kazakistan’ı da Aktau Limanı üzerinden Avrupa’ya bağlıyoruz. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi 6,5 milyon ton yük taşıma kapasitesine sahip. Şu anda Çin üzerinden Avrupa’ya giden yük miktarı 240 milyon tonun üzerinde. Bu yükün yüzde 10’nun taşınması halinde bile 24 milyon ton ilave yük taşınmış olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

    Sadece yük taşımıyoruz barışa, istihdama ve refaha da katkı sunuyoruz

    Ece Lojistik CEO’su Aygül, lojistik sektörünün aynı zamanda barış, istihdam ve refah taşıdığını da vurgulayarak, ‘’Lojistik sektörü yük ve insan hareketliliği yanında bilgi hareketliliğiyle de ülkelerimizin gelişimine de katkı sağlıyor. Bölge ülkelerinin iş insanları olarak bizler dayanışma ve iş birliği içinde hareket ettiğimiz sürece çok daha büyük projelere ülkelerimizin ekonomilerine katkı sunabiliriz. Düşünün, Rusya’da 30 farklı noktaya, karayolunun ulaşamadığı Sibirya’ya dahi taşıma gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin yapacağı ticareti Rusya’nın ve Orta Asya’nın her bölgesine ulaştıracağız. Ülkemiz üreticisine maliyet avantajı sunan bu taşımalarımızı artırarak soğuk tedarik zinciri çözümlerimizle tüm dünyaya yaymayı hedefliyoruz.”

  • Korona virüsün dünya fuarcılık sektörüne zararı 100 milyar dolar

    Korona virüsün dünya fuarcılık sektörüne zararı 100 milyar dolar

    Korona virüsün sağlıkta verdiği zararın ekonomiye de ciddi bir şekilde yansıdığını kaydeden Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım A.Ş. (ANFAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, “İptal ya da ertelenen fuarların dünya genelinde sektörlere zararı tahmini olarak 100 milyar dolar civarındadır” dedi.

    ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, ANFAŞ olarak hem alan sahibi kimlikleriyle kiralama yaptıkları fuarların hem de kendi yaptıkları fuarların olduğunu söyledi. Şubat ayı sonu itibarıyla Türkiye’de pandeminin etkilerinin başladığını ifade eden Bıdı, “Bizim fuarlarımızın Şubat sonrasında olanları ertelendi ya da iptal edildi. Bunlar bugün itibarıyla Boat Antalya, Karavan Antalya, Runchersfest, Antalya Cıty Expo, Hestourex, Interfresh, Flora Expo, Gametech şu ana kadar ertelenen fuarlarımız. Alınan kararlar doğrultusunda Ekim sonu itibarıyla tekrar yeniden belirlenen fuar tarihleri ile çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyor olacağız. Ve dolayısıyla sıkıştırılmış bir takvim ortaya çıkacak” dedi.

    “Korona virüsün sektörlere zararı 100 milyar dolar”

    Korona virüs nedeniyle şu ana kadar dünya genelinde yüzlerce fuarın iptal edildiğini kaydeden Bıdı, “Korona virüsün sağlıkta verdiği zarar ekonomiye de ciddi bir şekilde yansıyor. Antalya’da tabi Turizmin başkenti olması sebebiyle bu dönemde ciddi maddi kayıplar yaşadı. Fuarlar yoğunlukla turizmin düşük seyrettiği aylarda gerçekleşmesinden dolayı, Antalya gibi yaz dönemi yoğun geçen bir bölgede, kış döneminde ticari hacmi artırarak bölge ekonomisine ve istihdamına da ciddi katma değer sağlamaktadır. İptal ya da ertelenen fuarların dünya genelinde sektörlere zararı tahmini olarak 100 milyar dolar civarındadır” diye konuştu.

    Bıdı, pandemiden sonra ilk başlayacak fuarın 26-27 Ekim arasında yapılacak olan Antalya Turizm Fuarı olduğunu söyleyerek, onun ardından ise 25-28 Kasım tarihlerinde 20. Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık (GROWTECH) Fuarı’nın yapılmasının öngörüldüğünü vurguladı.

    ANFAŞ’ta alınan önlemler

    Fuarların güvenli şekilde yapılabilmesi için aldıkları tedbirleri anlatan Bıdı, şu ifadeleri kullandı:

    “TOBB’un yönetmeliğine göre kapalı alanda yapılacak olan fuarlarda alınması gereken tüm önlemleri alarak fuarlarımızı yapacağız. Kısaca bahsedersek, özellikle eller ile sık dokunulan yüzeyler, kapı kolları, bataryalar, tırabzanlar, tuvalet ve lavabo temizliğine bu dönemde ekstra özen gösterilerek genel kullanım için dezenfektan ve dezenfeksiyon malzemeleri ile temizlenecek. Tüm personele standart kişisel koruyucu önlemler konusunda farkındalık eğitimi verilecek. El sıkışmamaları konusunda tüm katılımcılara ve ziyaretçilerimize tavsiyede bulunulacak. Genel alanlara kullanım için hijyen istasyonları kuruyoruz. Danışma bankolarında hijyen ürünlerinin bulunduracağız. Alana girişte ateş ölçme ile gerekli kontrol yapılacak, herhangi riskli biri ile karşılaşıldığı takdirde hazırda bulunan ambulans ile gerekli tedbirler alınarak pandemi hastanesine sevk edilecek. İzolasyon servisi ve personeli bulunması için il sağlık müdürlüğü ile çalışılacak. Yeme içme alanlarında kapalı kutu hijyenik ürünlerin hazırlanacak, su ve içecek alanları ayrılacak ve mesafe kuralına uygun olarak revize edilecek. Stant arası koridorların genişletilmesi ve stant içinde firmaların görüşme yerlerini sosyal mesafe kuralına uygun olarak hazırlamasının sağlanacak.”

  • Bodrum’da yat sektörüne  20 Milyon Euro yatırım

    Bodrum’da yat sektörüne 20 Milyon Euro yatırım

    Bodrum’a 20 milyon Euro kazandıracak olan 2 adet lüks yatın yapımı törenle başladı. Bodrum ekonomisinin can damarlarından biri olan yat imalat sektörüne haraket getirecek yatların ilk kaynağı törenle yapıldı.

    Bodrum’a 20 milyon euro kazandıracak olan 2 lüks yatın ilk kaynağı atıldı. Ekonomiye 20 milyon Euro kazandıracak olan 2 lüks yatın kaynak törenini Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras yaptı. Tavşanburnu Tersane bölgesinde bulunan Oğuz Marin’de yapılacak olan yatlar yat ürünleri satan işletmeleride heyecanlandırdı. Bodrum ekonomisine önemli bir katkı sağlayacak olan 2 adet lüks teknenin kaynak töreni gerçekleştirildi. Teknelerin yapımına başlanıldığı hangarda düzenlenen kaynak törenine, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şubesi Başkanı Orhan Dinç, Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan, sektörün önde gelen isimleri ve deniz tutkunları katıldı.

    Tören öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Oğuz Marin sahibi Emre Oğuz şunları söyledi: “Pandemiden dolayı yaşanan sıkıntılarımız aşmak için Fransız bir müşterimiz ile anlaşarak 2 adet tekne yapımına başladık. Kısmet olursa ileride ortaklığa dönüşecek bu çalışmalarımız neticesinde her yıl bir tekneyi denize indirmeyi planlıyoruz. Bu girişim sayesinde ekonomimize önemli bir katkı sağlayacağınıza eminiz”

    Oğuz ayrıca, 50,5 metrelik ’Oğuz Khan’ isimli teknenin dünyaca ünlü bir brooker şirketinde 14,5 milyon Euro’ya satışa çıktığını ve kar marjının çok yüksek olacağını belirterek, projenin ekonominin yanı sıra istihdama da katkısının önemli olduğunu ifade etti. ’Mıtıone’ isimli 34 metrelik diğer teknenin ise Fransız ortaklarıyla işleteceklerini sözlerine ekleyen Emre Oğuz, her iki tekneyi de önümüzdeki yaz başı denizle buluşturmak olduğunu belirtti.

    Törende kısa bir konuşma yapan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, ilçede artık genç ve dinamik bir nüfusun varlığından bahsederek, “Bodrum’un, iş dünyası, turizm sektörü olarak bu krizlerden çok çabuk çıkabileceğini düşünüyorum. Bodrum’u büyüklerimiz bir yere kadar getirdi ama şu anda işleri devralan çok genç ve dinamik bir kitle var. Gençlerimiz büyüklerinden aldığı mirası geliştirerek devam ettiriyorlar” dedi.

    Başkan Ahmet Aras, tersaneler bölgesine sahip çıkacaklarını, bu bölgenin yollarını, altyapısını geliştirmek ve hatta helikopter pisti yapılması için çalışacaklarını sözlerine ekledi.

    Konuşmaların ardından, protokol tarafından tekneye temsili kaynak yapıldı. Tekneler tamamlandığında 50.5 metrelik ’Oguz Khan’ 6 kabin, 34 metrelik ’Mıtıone’ ise 5 kabin ile deniz turizmine hizmet edecek.

  • ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları Türk doğaltaş sektörüne yaradı

    ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları Türk doğaltaş sektörüne yaradı

    Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşlarının Türk doğaltaş sektörüne olumlu yansıdığını ve bu alanda yapılan ihracatı 200 milyon dolara kadar yükselttiğini kaydederek, ayrıca bu alanda 2019 yılı hedeflerinin 1 milyar dolar üzerinde ihracata ulaşmak olduğunu söyledi.

    Ege Maden İhracatçıları Birliği, faaliyet alanına giren illerde yerleşik üyelerinin katılımıyla düzenlediği ‘Maden İhracatının Yıldızları Ödül Törenleri’ne Denizli’de devam etti. Gerçekleştirilen ödül törenine Ege Bölgesi’ndeki kentlerden çok sayıda sanayici ve iş adamı katıldı. EMİB’in Denizli, Antalya, Burdur ve Isparta’da yerleşik, 2018 yılında Türkiye’ye 85 milyon dolar döviz kazandıran 36 doğaltaş ihracatçısını verdiği ödüllerle onurlandırdı. Ödül töreni Pamukkale ilçesindeki termal bir otelde yapıldı.

    Tören öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan sektörü ve sektörde yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendiren başkan Kaya, 2018 yılında maden sektöründe, Türkiye’de ki tüm ihracat sektöründe olduğu gibi yaşanan düşüşe paralel bir düşüş olduğunu kaydetti. Kaya, “Ege Bölgesi’ni bizleri mutlu eden, Türkiye genelinde yüzde 8’lik bir düşüş varken biz yüzde 7’lik bir artışla kapattık Ege Bölgesi olarak. Yani özellikle doğaltaşın kümelenmelerinin yoğun olduğu alan Ege Bölgesi bu anlamda Türkiye genelindeki düşüşün aksine artı ile kapattık. Tabi ki bu bizi Ege Bölgesi ve Türkiye ihracatına olan katkımızdan dolayı bizi mutlu ediyor. Örneğim 918 milyon dolara geldik, biz bunu 2019 verilerine baktığımızda 1 milyar doları geçecek bir noktaya doğru gidiyoruz bu da bizim mutlu ediyor ama yukarılara doğru bir çıkışı hep birlikte görüyoruz. İnşallah daha iyi olacağına inanıyoruz” dedi.

    “En az 150-200 milyon dolarlık bir artış bekliyoruz”

    ABD ile Çin arasında yaşanan ve dünyanın bir çok ülkesinin olumsuz etkilendiği ticaret savaşlarının özellikle Türk doğaltaş sektörüne olumlu yansıdığını ifade eden Kaya bu sayede 200 milyon dolarlık bir ihracat artışı yaşandığını vurguladı. Kaya açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “2019 yılı ile ilgili birincil hedefimiz yeni pazara alanları bulmak. Özellikle ABD-Çin ticaret savaşları Türk doğaltaşına inanılmaz katkı sağlıyor. Bu kısa süre içerisinde Çin ile ABD arasında vergisel ve diğer anlamlardaki uyuşmazlıkları bizim lehimize işliyor. Bununda getirdiği bir avantaj ile 2019’daki yükselmeyi salta bunun için, çünkü aman aman bir alan oluşturulmadı. Ama ABD’deki bu gelişmeler ile en az 150-200 milyon dolarlık bir artış bekliyoruz. Yeni alanlarla da bunu yükselteceğiz çünkü Ortadoğu’da ciddi gelişmeler var. 2019 yılı 2018’den iyi olacak. Bu sadece bir beklenti değil, bu önümüzdeki rakamların bize gösterdiği bir gerçek.”

    “Denizlerde çok dalga olduğu zaman ben girmiyorum”

    Döviz kurlarında yaşanan olumsuz dalgalanmaların sektörü kötü yönde etkilediğini anımsatan Başkan Kaya, “Çok etkiliyor. Bazen şu algı bizi çok rahatsız ediyor, dövizin yükselmesi ihracatçıya yarıyor. Hayır arkadaşlar, inanın 7,25’ler ile satın alınan bu şeyler, biliyorsunuz doların ağustosta 7,25’lere geldiğini çok hızlı bir şekilde, ticaret sonuçta. Dövizin bu fırlaması ile birlikte alıcıların inanılmaz baskıları ve talepleriyle o daralan dünyadaki ticaret hacminden dolayı bir sürü firmamız, arkadaşımız indirim yaptı. 7,25’ten 5,15’lere geldik. Nakliye ve buna benzer bütün girdilerden dolayı gelen zamlar hala bizim sırtımızda duruyor. Dolayısıyla ihracatçının beklediği şu, yarınını görebilecek parasını bozarken bir gün sonra mı bozayım kaygısı taşımamalı. Tabi ki dünya ile dövizde rekabet edebilecek bu olmazsa olmaz silahımız ama bu ciddi dalgalanmalar, şöyle dersek uygun olur denizlerde çok dalga olduğu zaman ben girmiyorum. Bu dalgalanmalar bizi rahatsız ediyor ve eminim ki tüm ülkedeki ticari hayatı rahatsız ediyor” dedi.

  • Gayrimenkul sektörüne krizde yükselmenin püf noktalarını anlattılar

    Gayrimenkul sektörüne krizde yükselmenin püf noktalarını anlattılar

    Bursa’da, gayrimenkul sektörü çalışanları, krizi fırsata çevirmenin yollarını öğrendi.

    Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri (TÜGEM), Uludağ Üniversitesi’nde gayrimenkul sektörüne yönelik eğitim semineri düzenledi. Hilmi Işıkören ve Belgin Benek, seminerde dinleyicilere kriz dönemlerinde zirveye ulaşmanın yollarını anlattı. Büyük ilgi gören faaliyet için gelen dinleyiciler salonu doldurdu. Salonda oturacak yer kalmayınca dinleyiciler 3 saat süren faaliyeti ayakta dinlemek zorunda kaldı. Faaliyete çok sayıda gayrimenkul çalışanının yanı sıra öğrenciler, TÜGEM’in kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, TÜGEM İl Başkanı Göksel Birsen ve yönetim kadrosu katıldı.

    Konuşmacılardan Belgin Benek Durgun, piyasalarda başarılı olmanın sırlarını anlatarak, “Herşey bakış açısında gizli, olumsuz düşünürsek bu girdaptan çıkamayız. Arkadaşlarımıza bu girdaptan çıkmanın püf noktalarını anlattık” dedi.

    Konuşmacı Hilmi Işıkören ise, “Daha önce de TÜGEM’le Gebze’de rekor kırmıştık. Bursa’da yeni rekorlar kırdık. Eğitimimizi ayakta izleyenler oldu. Güzel keyifli bir seminer oldu. Doyurucu bir eğitim olduğunu düşünüyorum, gelen sorulardan bizi iyi dinledikleri anlaşılıyordu. 3 saat sıkılmadan herkes izledi, biz de çok memnun kaldık” şeklinde konuştu.

    TÜGEM Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, sektörün eğitimi konusunun önemini vurgulayarak, “Vizyoner girişimciler tarafından kurulan öncü bir sivil toplum kuruluşuyuz. 2019 yılını eğitimde seferberlik yılı olarak görüyoruz. Ticaret ve meslek odalarıyla ayrıca üniversitelerimizle iş birliği yaparak illerde eğitim vermeye başladık. Uludağ Üniversitesi iş birliğiyle TÜGEM Bursa olarak 350 arkadaşla rekor bir iş imza attık” dedi.

    TÜGEM Bursa İl Başkanı Göksel Birsen ise, “TÜGEM olarak Bursa’da faaliyetlerimize 2019 yılında başladık. Bu faaliyetlerimiz içinde mesleğimize değer katmak var. Bunlarıda eğitim ve teknoloji anlamında destekleyerek Bursa’daki bütün meslektaşlarımıza katma değer oluşturmayı hedefliyoruz. Bursa’daki meslektaşlarımız bizi yakından takip etmeye devam etsinler“ mesajı verdi.