Etiket: Sektöründe

  • Şekerleme Sektöründe İhracat, Alım Heyetleriyle Artacak

    Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, 2015 yılında çevre ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle ihracatta dramatik düşüşler yaşadıklarını belirterek, bunu alım heyetleriyle aştıklarını söyledi.

    Kayıplarını telafi etmek için Amerika ve Uzakdoğu’da 20 ülkeye odaklandıklarını söyleyen Kadiroğlu, “Girişimlerimiz sonucu bu bölgelerde yüzde 15 civarında bir ihracat artışı gerçekleştirdik” dedi. Hedef ülkelerden alım garantili alıcılar getirmeye başladıklarını aktaran Kadiroğlu şu bilgileri verdi: “Alım garantisi veren heyetlere Türkiye’de fabrika ziyaretleri yaptırıyoruz. Ürünlerimizi hijyenik ve teknolojik şartlarda ürettiğimizi gösteriyoruz. Yılbaşından bu yana Myanmar ve Güney Kore’den Türkiye’ye alım garantili heyetler geldi ve ürünlerimizi aldılar, ticareti başlatmış olduk. Myanmar’dan 60 konteyner sipariş verildi. Kore’nin en büyük toptancısını getirdik. 20 alım heyeti daha getireceğiz. Japonya, Malezya, Singapur, Tayland, Çin, Güney Kore, Kolombiya, Meksika, Brezilya, Şili ve Arjantin’den alım garantili heyetler getirmeye devam edeceğiz. Arjantin, Panama, Şili’de keşif ekibimiz araştırma yapacak. Bunun dışında Fas ve Endonezya’dan yabancı basın mensuplarını ülkemizde ağırladık. Onlara sektörümüzü anlattık, ürünlerimizle ilgili bilinirliği artırmayı hedefledik. İki ülkeden de çok güzel geri dönüşler aldık. İhracatımızı yeni pazarlara açmak için tüm gayretimizi gösteriyoruz” dedi.

    MERDİVEN ALTI YÜZDE 90 BİTTİ

    Sektörün son 5 yılda ilerleme kaydettiğini aktaran Kadiroğlu, “Merdiven altı üretim son üç yılda yüzde 90 azaldı. Teknoloji olarak firmalar dünya standartlarında. Bizde bu gelişimi dünyaya anlatıyoruz. 200 ülkeye ürünümüz gidiyor tanıtım yüzü olduk” diye konuştu. Dünya ekonomisinde durgunluk yaşandığını vurgulayan Kadiroğlu, sektörün ihracatı ile ilgili şu bilgileri verdi: “Uzakdoğu ve Amerika kıtası ile riski dağıttık. Ambargo kalkan İran’dan ümitliyiz. Avrupa pazarında azda olsa bir kıpırdanma var. Ama olmazsa olmazımız Irak ve Suriye. 2015 yılında sektörümüzün ihracatı yüzde 10 küçüldü. Bizim hedefimiz yüzde 10 büyümekti. Şimdi 2015’i telafi etmek için yüzde 20 büyümemiz gerekiyor ama 2016 yılı için bu pek mümkün olmayacak gibi görünüyor”.

    TÜRKİYE’DE TÜKETİM 2.5 KG

    Hidayet Kadiroğlu, Türkiye’de şeker tüketiminin dünya ortalamasının altında olduğunu vurguladı. Kadiroğlu, “Türkiye’de kişi başına düşen yıllık tüketim miktarı 2.5, Avrupa’da 10, ABD’de ise 15 kilogram” dedi. Türkiye’de sektörün potansiyelinin çok altında ticaret hacmi olduğunu da aktaran Kadiroğlu şöyle devam etti: “Türkiye’de sektörün toplam büyüklüğü 7 milyar dolar. Dünyada ise ilk 10’daki firmaların birçoğu tek başına 30 milyar dolarlık hacme sahip. Sadece bu istatistik bile daha gidilecek çok yolumuz olduğunu gösteriyor. Türk şekerleme sektörü büyümeye devam ediyor. Sektör yurtdışında birkaç yılda çok büyük satın almalar gerçekleştirdi. Birkaç firmamızın daha özellikle Avrupa’da marka satın alma yapacağını biliyoruz. Bu gelişmeler sektöre moral veriyor. Sektörün dünyaya açılmasını kolaylaştırıyor.”

  • Karadeniz Fındık Sektöründe Acı Tablo

    Karadeniz Fındık Mamulleri İhracatçılar Birliği (KFMİB) Başkan Yardımcısı Dursun Oğuz Gürsoy, Doğu Karadeniz’de son 20 yılda Samsun-Trabzon arasındaki illerde 395 fındık ihracatçısı firma varken, bugün bu sayının 35’e düştüğünü söyledi.

    KFMİB Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, dünya fındık üretim ve ihracatının yüzde 70-75’ini elinde bulunduran ve yılda yaklaşık 3 milyar dolar döviz girdisi sağlayan fındık sektöründe ihracatçı firma sayısının giderek düştüğüne dikkat çekti. Örnek olarak fındığın merkezi olan Ordu ilini gösteren Gürsoy, “1992 yılında Ordu’da 55 tane fındık ihracatçısı vardı. En az 4-5 tane de fındık entegre tesisi vardı. Bugünü dikkati aldığımızda ihracat yapan 3-4 tane firma kaldık. Hatta 10 milyon dolar üzerinde ihracat yapan 2 firma var. Kırma tesislerini dikkate aldığımızda toplam 10 tane firma kaldı. Dolayısıyla bütün Karadeniz’i dikkati aldığımızda Trabzon’dan Samsun’a kadar 395 ihracatçı firma vardı. Bugün ise 35 firma var” dedi.

    “PARADAN PARA KAZANMA FİKRİ SEKTÖRÜ GERİLETTİ”

    Gürsoy, işletme sayısının neden düştüğünü ise şöyle özetledi: ”Dünya değişiyor, Türkiye değişiyor. Dünyada ihracat şartları değişiyor. Teknoloji değiştikçe tüketicinin istekleri de değişiyor. Dünyadaki istekler o kadar süratle değişti ki, bunları karşılayabilmeniz için her şeyden önce teknik anlamda yatırım yapmış olmanız lazım. Türkiye 1990 ile 2004 yılları arasında kritik bir ekonomik devre yaşadı. O dönemler faizlerin ve enflasyonun çok yüksek olduğu bir dönemdi. Bu dönemde bizim sektörde parası olanlar fındığın getirdiği yüzde 3-5 karla yetinmeyip parayı para olarak çalıştırmayı tercih ettiler ve sektöre yatırım yapmadılar.”

  • Faruk Kalkavan: “Emlak Sektöründe 2016’nın Parlayan Yıldızı Yabancılar Olacak”

    Faruk Kalkavan emlak sektörüne yönelik 2016 öngörülerini açıkladı.

    Emlak sektörünün önemli isimlerinden Self Investment Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Kalkavan, emlak sektörünün 2016’da önceki yıllara göre daha hareketli geçeceğini söyledi. Özellikle yabancı yatırımlarının sektörde adından sıkça söz ettireceğini söyleyen Kalkavan, “Sektörün ileri gelenleri 2015’e göre kıyaslamalı bilgiler veriyor. Aktarılan bilgilere göre, 2016, 2015’e göre daha olumlu ve satışların daha yoğun gerçekleşeceği bir yıl olacak” dedi.

    Faruk Kalkavan, “Geçtiğimiz yılın özellikle ikinci ve üçüncü çeyreğinde sektörde durgunluk gözlemlendi. Bunda seçimin büyük etkisi var. Sadece yatırımcılar değil, konut almayı ya da konut değiştirmeyi düşünen müşteriler de beklemede kaldı. Herkesin önünü görmek istediği, belirsizlik ortamının bir an önce değişmesinin gerektiği bir dönemden geçtik. Buna rağmen son çeyrekte sektörümüz canlandı ve hareketlilik yaşadık. Bununla birlikte son çeyrekte yaşanan bu canlılık, sektörün beklentileri ile örtüşmedi çünkü beklentiler yüksekti. Bu bağlamda 2016, bu beklentinin ve satış oranlarındaki beklentinin karşılandığı bir yıl olacak. 2016, geride bıraktığımız seneye göre satışlarının yüzde 20 dolaylarında artacağı bir yıl olacak” dedi.

    YURT DIŞINDAN GELEN YATIRIM KONUTLARIN EN AZ YÜZDE 20’SİNE TALİP

    Geçen sene emlak sektöründe yaşanan gelişmeler sektörün beklentilerini tam karşılamadı. 2016 için emlak sektörünü değerlendiren Self Investment Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Kalkavan, sektörde yaşanması olası gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi: “2016’nın henüz ilk çeyreği bile bitmedi şimdiden büyük yatırımların yapıldığını görüyoruz. Bu sene hem yerel hem de yabancı yatırımcıların önemli ölçüde alım yapacağını öngörüyoruz. Son beş yılın istatistiklerine bakıldığında emlak sektöründe önemli satın almaların ve canlılığın olduğu çok rahat bir şekilde izlenebiliyor. Bu sene ise çıta biraz daha yükselecek. Özellikle yabancı müşterilerin satın alma hacminde önemli bir artış olacağını düşünüyoruz. Bunun nedenleri arasında istikrar, uygun bir pazar ve giderek değerlenen emlak sektörü sayılabilir. Yabancı yatırımcılar açısından Türkiye oldukça verimli bir pazar. Her fırsatı değerlendirmeye çalışan yabancı yatırımcılar olduğu gibi, büyük arazi, AVM, otel gibi farklı ve özel yatırımlar yabanlar da mevcut. Konuta ilgi gösteren yabancı müşterilerin ise bu sene daha fazla alım gerçekleştireceğini söyleyebiliriz. 10 ve üzerinde konut alıp kiraya verenler olduğu kadar, özellikle henüz gerçek değerini bulmamış lokasyonlarda arazi alanlar da mevcut. Sonuç olarak bu sene emlak sektörü için verimli ve karlı bir yıl olacak. Satış oranları konusunda bir oran vermek gerekirse 2015’e göre en az yüzde 20 seviyelerinde bir artış göreceğiz. 2016, aslında geçen sene yaşanan durgunluğun telafi edildiği bir yıl olacak”.

    “EMLAK SEKTÖRÜNDE 2016 YABANCILARIN YILI OLACAK, SATIŞLAR İKİYE KATLANACAK”

    Emlak sektörünün, son birkaç yılda oldukça hareketliğini söyleyen Kalkavan, sadece yatırımcılar için değil, vatandaşın da özellikle takip ettiği bir sektör olduğunu söyledi. Geçen sene yapılan seçimlerden önce pusuda bekleyen yatırımcıların artık kesenin ağzını açtığını ve büyük ölçekli alımlara başladığını belirten Kalkavan, “2016 yılında her zamanki gibi yerel yatırımlar ve alımlar yine olacak ama bu seneyi diğerlerinden ayıran başka bir beklenti var. Uzmanlar, 2016’da emlak sektöründe yabancı yatırımın hiç olmadığı kadar varlığını hissettireceğini ifade ediyor” ifadelerini kullandı.

    Faruk Kalkavan, emlak sektörü için önemli bilgiler verdi. Türk konut piyasasının 2016’da uçuşa geçeceğini söyleyen Faruk Kalkavan, Türkiye’nin yabancı yatırıcılar için cazibe merkezi olduğunu söyledi.

    Faruk Kalkavan, “7 Haziran seçimler emlak sektörü için bir el freni oldu. Yatırım çekilemeyen bölgelerde yaşanan durgunluk, belirsizlik ortamında bizim de başımıza geldi. Olması gerekenden uzun süren istikrarsızlık tedirginliğe yol açtı. Cebinde parası olan yatırımcı istediği halde emlak sektörüne yatırım yapamadı, konut, arsa alamadı. Şu anda ise böyle bir durum yok. Türkiye emlak sektöründe yabancı ilgisi çok ve büyük bir ilgi var. 2015 yılına nazaran 2 katı bir satın alımın yapılacağını bekliyoruz. 2016, bu yüzden emlak sektörü için çok hareketli geçecek” diye konuştu.

    Emlak sektöründe daha hacimli yatırımların ve satın alımların mümkün olduğunu aktaran Self Investment Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Kalkavan, “Eğer damga vergisi konusu çözülürse, tapu harçları düşürülürse sektör şaha kalkar. Sektörümüzün bazı teşviklere ihtiyacı olduğunu söylemek istiyorum. Örneğin yabancıya satılan konutların döviz girdisi işlemler arasına girmesi mümkün olsa, eminiz ki beklediğimizden daha fazla satış gerçekleşir. Beklentilerimiz, 2016’da geçen yıla oranla en az iki kat daha fazla konutun satılması ama bu bahsettiklerimiz hayat geçirilirse emlak sektörü rekora gidecektir. Gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını önemle tekrar hatırlatıyoruz çünkü Türkiye bunu hak ediyor” dedi.

    “YÜKSEK GELİRLİ YATIRIM EMLAK SEKTÖRÜNÜ BEKLİYOR”

    Self Investment Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Kalkavan, yatırımcılar için ise şu açıklamada bulundu: “Yatırımların özellikle Körfez ülkelerinden ve Arap Yarımadası’ndan gelecek. Geçtiğimiz yıllarda yatırımlar yine bu bölgelerden geliyordu ama bu eğilim değişmeye başlıyor. Yatırım yapanlar artık orta ve üst gelirli, varlıklı kişi ve gruplardan geliyor. Dolayısıyla yapılan yatırımların hacmi de artacak. Bu yatırımlar Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Bazı lokasyonlarda bilhassa dikkat çeken bir yatırım söz konusu. Öyle ki 800 konutun 500’ünü, bin 200 konutun bin tanesini hemen alan yatırımcılar var. Arap yatırımı konur sektörünü dönüştürmeye devam ediyor. Artık siyasi belirsizlikler sona erdi. Yatırımın artık önünde herhangi bir engel yok. Olabildiğince önü açık olan emlak sektörünün önümüzdeki günlerde dinamik, enerji ve kar dolu günlere gebe olduğunu söylemek mümkün”.

  • İdo Turizm Sektöründe Rol Almaya Hazırlanıyor

    Milyonlarca yolcunun ulaşımda kullandığı İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) turizm ve alışveriş sektörüne de el attı. Yolcularına konaklama ve alışverişlerde ayrıcalık sunmaya hazırlanan İDO, Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMİTT) kurduğu stantta, yeni projelerin tanıtımı yapıyor.

    Bu yıl 20’inci kez kapılarını açan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMİTT)’e katılan İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ. Ziyaretçilerine İDO’yu tanıttı. Dünyanın en büyük beşinci turizm fuarı olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’na (EMİTT) katılan İDO, ulusal ve uluslararası boyutta tanıtımını yapıyor.

    EMİİT Fuarı, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nin ev sahipliğinde 20’inci kez kapılarını açtı. İDO kurduğu stantta yeni hizmete sunulacak projelerin tanıtımı da yaptı. Turizm sektöründe rol almaya hazırlanan İDO, yolcularına sunacağı pek çok hizmetle birçok alanda ayrıcalık tanıyacak.

    İDO PROJELERİYLE EMİTT’TE

    EMİTT Fuarı’nın turizm sektörüne önemli katkılar sağladığını belirten İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) Genel Müdür Yardımcısı Murat Altıkardeşler, “Bizde bu yıl çok iddialı bir stantla fuarda yer aldık. Burada özellikle İDO’yu şu noktada konumlandırmak istiyoruz. İDO aynı zamanda turizmin bir parçası. Yazın Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde kışın işe kültür gezilerinde gideceğiniz yere çok daha hızlı ve konforlu ulaşımda en doğru adres olduğunu düşünüyoruz. Tabi burada tüm sektörün değerli katılımcıları var. Bu paydaşlarla da işbirliği içerisinde olmak için fuarda olmayı çok arzu ettik” dedi.

    İDO’DAN YOLCULARINA ÖZEL AYRICALIKLAR GELİYOR

    Bugüne kadar İDO’nun sadece seyahat algısı olduğunu söyleyen Murat Altıkardeşler, ”Müşterimiz bizdeki seyahatlerinin yanında yapacağımız ticari anlaşmalarla bir takım avantajlı alışverişler yapma şansına sahip olacaklar. Bunlar bir takım otel anlaşmaları, bir takım araç kiralama, e -ticaret platformlarında İDO yolcusu olması sebebiyle bir takım ayrıcalıklardan yararlanacaklar. Bununla ilgili çalışmalarımız artık son noktaya geldi. İDO biletlerini online daha sık görecekler.1 Şubatta başlayacak kampanya ile Govego Com’dan biletlerimize indirimli bir şekilde ulaşabilecek yolcularımız” diye konuştu.

  • Japonlar Isırgan Otunu Tekstil Sektöründe Kullanmak İstiyor

    Karadeniz’de yoğun bir şekilde yetişen ısırgan otunun hakkında bilgi almak, nerelerde kullanılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunmak ve ısırgan otunun yetiştiği yerleri görmek için Giresun’a gelen Japonlar ısırgan otundan elde edilen yiyecekleri tattılar.

    Hayatlarında ilk defa ısırgan otunu gören ve tadan Japonlar bitkiden elde edilen ürünlerin gayet lezzetli ve sağlıklı olduğunu söylediler. Japon firması Muji’nin temsilcisi olarak Giresun’a gelen Kazuya Tatsutomi, ısırgan otunu ilk defa tattığını belirterek ısırgan otunun çok sağlıklı ve hafif olduğunu söyledi. Tatsutomi, “Isırgan otunu öncelikle tekstilde kullanmak istiyorum. Sonrasında çay olabilir, herhangi bir kozmetik ürün ve yemekte olabilir. Bizim mağazalarımız da ağırlıklı tekstil ama gıda olarak da kullanabiliriz. Özellikle çevreye duyarlı olduğu için ısırganı önemsiyoruz ve mağazalarımızda tekstil dışında kullanmak istiyoruz” dedi.

    Isırgandan yapılan böreği çok beğendiğini belirten Firma yetkilisi Tan Kiahui ise “ısırganı ilk kez deniyorum ve en çok ısırgan böreğini beğendim. Isırgan dünyada çok bilinen bir ürün değil. Biz bu toplantıdan sonra ısırganı daha çok nasıl tanıtabilir ve anlatabiliriz diye eğitim verebiliriz. Bunun için düşüneceğiz ve çalışacağız ve sonrasında değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı.

    ISIRGAN GÖRÜCÜYE ÇIKTI

    “Isırganı dünyada görücüye çıkardık” diyen Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Ayan ise “Japonlar ısırgandan elde edilen ürünlerin nasıl mağaza ve pazarlara taşınabilir çabası içerisinde. Firma sahipleri öncelikle tekstil sektöründe ürünü değerlendirmek istiyor. Ayrıca yan ürünler olarak da ısırgan balı, ısırgandan elde edilen kozmetik ve tıbbı aromatik ürünlerle de yakından bilgilendiler. Isırgan Karadeniz Bölgesi’nde özellikle Giresun’un en önemli çıkış noktalarından bir tanesidir. Isırgan tarımı ve elde edilen ana ürünler ve yan ürünleri ile mutlaka ekonomide yerini almalı, kırsal kalkınma ürünü olarak yer almalıdır. Bu konu ile ilgili AR-GE çalışmalarımız çok hızlı bir şekilde devam etmektedir. 19 Mayıs Üniversitesi olarak biz bu konu ile ilgili yaptığımız çalışmalarda elde ettiğimiz verileri ve deneyimleri Giresun’a AR-GE olarak kazandırmaya hazırız. İnşallah ısırgandan yeni bir çıkış yakalarız ve yöre insanını yeni alternatif ürün ve ürünlerle buluştururuz” diye konuştu.