Etiket: Sektöründe

  • TİKA Azerbaycan Sağlık Sektöründe Bir İlki Daha Başlattı

    Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yeryüzü Doktorları Derneği, Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği, Azerbaycan Tıp Üniversitesi ve Azerbaycan Sağlık Bakanlığı Kamu Sağlık ve Reformlar Merkezi (İSİM) işbirliğinde Azerbaycan’da bir ilk olan “Çocuk İleri Yaşam Desteği” eğitimleri gerçekleştirildi.

    2014 yılından bu yana Azerbaycan’da daha önce uygulanmayan “Yeni Doğan Canlandırma” (NeonatalReanimasyon) eğitimlerini başlatan TİKA, 2016 itibariyle “Çocuk İleri Yaşam Desteği” (ÇİYAD) programını da hayata geçirdi.

    Bebek ölüm oranının yüksek olduğu Azerbaycan’a Türkiye tecrübesinin aktarılması için TİKA Bakü Program Koordinatörlüğü tarafından, “Hoş Geldin Bebek” Ana-Çocuk Sağlığını Destekleme Projesi başlatıldı. Bebek ölümlerinin azaltılması ve anne-çocuk sağlığının geliştirilmesi yönünde Türkiye tecrübesinin Azerbaycan ile paylaşılması amacıylabaşlatılan proje kapsamında Azerbaycan Sağlık Bakanlığı, Uluslararası Doktorlar Birliği (AID), Azerbaycan Tıp Üniversitesi ve diğer STK’lar işbirliğinde “Bebeğe eli değen” sağlık personeline ve annelere yönelik eğitimler gerçekleştirildi.

    2014 yılından bu yana, Türkiye’den gelen uzmanlar ve proje kapsamında yetiştirilen Azerbaycanlı eğiticiler tarafından Bakü, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Ağcabedi, Balaken, Şemkir, Gebele ve Astara Rayonlarında, hekimlerle birlikte ebe ve hemşireleri de içeren yaklaşık 600 kişi “Yeni Doğan Canlandırma” eğitimini aldı. Bu kapsamda özel olarak seçilen 5 gönüllü de Türkiye ve Azerbaycan’da düzenlenen programlarla eğitici olarak yetiştirildi. Ayrıca, geniş kitleleri de aydınlatmak amacıyla broşür, afiş ve internet afiş hazırlanarak gönüllü anneler için “Emzirme danışmanlığı” ve hekimler için Bakü’de “Bebeklerde işitme testi” eğitim programları gerçekleştirildi.

    İlk kez TİKA tarafından başlatılan “Yeni Doğan Canlandırma” eğitimleri 2016 yılında da yeni bölgelere açılarak devam ediyor.

    Azerbaycan’da bir ilk olan “Çocuk İleri Yaşam Desteği” eğitimleri de TİKA Bakü PKO tarafından kurgulanarak, Yeryüzü Doktorları Derneği, Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği, Azerbaycan Tıp Üniversitesi ve Azerbaycan Sağlık Bakanlığı Kamu Sağlık ve Reformlar Merkezi (İSİM) işbirliğinde başlatıldı. Azerbaycan Tıp Üniversitesi Eğitim-Cerrahi Hastanesinde düzenlenen eğitim programında toplam 67 sağlık personeline eğitim verildi. Eğitim sonunda medya temsilcilerinin de katılımıyla sertifika töreni gerçekleştirildi.

    Törende konuşma yapan TİKA Bakü Program Koordinatörlüğü yetkilileri, ÇİYAD eğitimlerinin Mayıs ayı içinde 2 defa olmak üzere yıl içinde devam ettirileceğini ve bir süre sonra yerli eğiticiler tarafından sürdürülecek aşamaya getirileceğini belirttiler.

  • Tekstil Sektöründe İşletme Yönetimi Konusunda Bilgilendirildi

    Düzce Üniversitesinin 10. Yıl Etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Tekstil Sektöründe İşletme Yönetimi” başlıklı konferans, Düzce Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

    Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu Tekstil Giyim Ayakkabı ve Deri Bölümü tarafından düzenlenen ve Bella Tekstil Fabrikası Müdürü Taner Kalkan’ın konuşmacı olarak katıldığı programa; Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Dursun Mutaf, Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Gülden Abanoz, Öğr. Gör. Çiğdem Dursun Çalışan, Öğr. Gör. Dr. Filiz Dursun ile birinci ve ikinci sınıf Tekstil Teknolojisi Programı öğrenciler katıldı.

    Davetli konuşmacı Taner Kalkan, tekstil sektöründe işletme yönetimi hakkındaki bilgi ve tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. Tekstil sektörünü emeğin yoğun olduğu bir sektör olarak nitelendiren Kalkan, yapılan işin en ince ayrıntısına kadar öğrenilmesi gerektiğini vurguladı. “Verdiğiniz kararların arkasında durun ve kararlarınızdan geri dönmeyin.” diyen davetli konuşmacı, iş hayatında gözlemlediği ve yaşadığı deneyimler konusunda değerlendirmelerde bulunarak iyi bir yöneticide bulunması gereken nitelikler ile ilgili önemli bilgiler verdi.

    Verimli geçen konferansın sonunda Taner Kalkan’a teşekkür belgesi takdim edildi.

  • Denizbank Genel Müdürü Ateş: “Bankacılık Sektöründe İlk Çeyrek Beklentilerin Üzerinde”

    Avrupa Voleybol Şampiyonlar Ligi sponsoru DenizBank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş, İtalya’da düzenlenen Dörtlü Finaller öncesinde spor ve bankacılık sektörüne ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Avrupa Voleybol Şampiyonlar Ligi sponsoru DenizBank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş, Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından düzenlenen DenizBank Voleybol Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nin Dört Finalleri öncesinde spor ve bankacılık sektörüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Ateş, İtalya’da gerçekleşen Dörtlü Finaller öncesinde yaptığı açıklamalarda, futbol başta olmak üzere tüm branşlara önemli destekler verdiklerini belirterek, büyük futbol kulüplerinin yıllık 150 milyon dolar gelir elde etmelerine karşın borç içinde olmalarının anlaşılabilir olmadığını kaydetti. Basketbol ve voleybol gibi branşların futboldan gelen kaynakla döndüğüne dikkat çeken Ateş, “20 futbol kulübüne 412 milyon dolar kredi sağladık. Kulüplerin finansal borçlarının yüzde 70’ine yakınını biz karşıladık” dedi.

    “150 MİLYON DOLAR GELİRİ OLAN KULÜP NASIL BORÇLU OLUR”

    Sponsorluklarla beraber Türkiye’de 3 büyük takımın 150 milyon dolar civarında bir girdisinin olduğunu söyleyen Ateş, “Kar hedefi gütmeyen, her yıl kasasına 150 milyon dolar giren her hangi bir şirket ne olur bir düşünün. Şimdi çok daha iyi olmaları lazım. UEFA ile bu sıkıntıların olması abesle iştigal gibi geliyor bana. İyi yönetilmiyorlar gibi geliyor. Şöyle bir algım var benim, üzülerek söyleyeyim. Bugün İstanbul’daki statların yıllık geliri 45-50 milyon dolardan aşağı değildir. Bir o kadar da yayın gelirleri alırlar bunlar. Küme düşse bile bunların geliri 40 milyon doların altına düşmez. Bir de üstüne yıllık sponsorlukları en az 25 milyon dolardır. Bir de forma gibi markalı ürün satışları var. Onlardan da 4-5 milyon dolar gelir. Bunları toparladığınız zaman yılda 150 milyon dolarların altına düşmüyor. Diğer takımlarda bu seviye biraz daha azalıyor. Şöyle düşünün bilançonuza sıfırdan başlayalım, kar amacınız yok her yıl size 100 milyon dolar artı geliyor. Yani böyle bir takımın zarar etmesi ancak çok aşırı cebinizi aşan yatırımlar yaparak olur” ifadelerini kullandı.

    “GALATASARAY BORCUNU RİVA İLE SIFIRLAR”

    Kulüpler içinde çok iyi aktiflere sahip olanların da bulunduğunu belirten hakan Ateş, Galatasaray’ın Riva’daki arazisinin tek başına Galatasaray’ın borcunu sıfırlayacağını vurgulayarak, “UEFA kriterlerinin dışına çıkmamak lazım. Bunun için iki şey önemli. Bir, gelir-gider dengesini sağlamak. İki, mevcut borçların vade yapısını uygun hale getirmek. DenizBank burada çok önemli bir misyon üstlenmiş durumda. Bizim kredilerimiz uzun vadeli. Döviz gelirlerini döviz, TL gelirlerini TL olarak kredilendiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    “PİYASAYI BİZ YÜKSELTİYORUZ”

    Hakan Ateş, sporcuların fiyatlarını Türk takımlarının yükselttiğine dikkat çekerek, “Avrupa’da 50 ila 100 bin avro arasında oynayan oyuncular, Türkiye’ye transfer olduğunda aldığı ücret 3-4 katına çıkıyor. Voleybolcular için söylüyorum. Basketbol ve futbolcular için de aynı şey geçerli. Siz ithal ediyorsunuz adamı Almanya’da 50 bin avroya oynuyor bize geliyor 350 bin avroya oynuyor. Piyasayı biraz da biz yükseltiyoruz. Forma satışı için ünlü insanları ithal etmek önemli ama Türkiye niye bu kadar büyük fark ödüyor ben anlayabilmiş değilim” diye konuştu.

    “BANKACILIK SEKTÖRÜNDE İLK ÇEYREK BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE”

    Hakan Ateş, basın toplantısında bankacılık sektörüne dair de açıklamalarda bulundu. Ateş, bankacılık sektöründe ilk çeyreğin beklentilerinden daha iyi geçtiğini dile getirerek, Mart sonu itibarıyla kredi talebinin çok düşük olmadığını, makro ihtiyati tedbirleri sonrasında karlılığın düştüğünü söyledi.

    Ateş, perakende kredilerin yüzde 30-40 büyürken şimdi yüzde 10’lu rakamlara düştüğünü belirterek “Olumlu gelişmeler de oldu. Sene başından bu yana faiz oranları biraz geriledi. Mevduat oranları inişe geçti. Kredi talebi de geçen yıla göre biraz iyi” diye konuştu. Ateş, DenizBank’ın finansal sonuçlarının bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla beklentileri doğrultusunda çift haneli artış göstereceğini de sözlerine ekledi.

  • Turizm Sektöründe Çalışanlara Sigorta Ve Maaş Desteği Olumlu Karşılandı

    Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, turizm sektöründe çalışanlara sigorta ve maaş desteği verilmesini, istihdama yönelik olumlu bir adım olarak bulduğunu söyledi.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu tarafından açıklanan ’Turizm Sektörü İstihdam Destek Paketi’, Antalya’da olumlu karşılandı. AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, istihdama yönelik adımın atılmasını olumlu bulduğunu söyledi. İstihdama yönelik bir destek paketinin açıklandığını, fakat detaylarının belli olmadığını kaydeden Hacısüleyman, “Paket kime uygulanacak, yılları mı kapsayacak belli değil. Bu yıl olacaksa dört ayı geride bıraktık, 9 ayımız kalmadı. Fakat istihdama yönelik adımın atılmasını olumlu buluyoruz” dedi.

    “KARARIN YÖNETMELİKLE DESTEKLENMESİ GEREKİR”

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin de, kararı olumlu bulduğunu fakat yönetmelikle desteklenmesi gerektiğini söyledi.

    Paketle ilgili şu anda detayların bulunmadığını anımsatan Başkan Çetin, “Bu işçiler henüz işe başlamadılar ise 9 ay nasıl çalışıp da destek alacaklar. Karar olumlu, fakat yönetmelikle desteklenmesi gerekiyor. İstihdam desteği turizme verilecek en büyük desteklerden biri. Antalya’da turizm ve tarım sektörünün her türlü desteğe ihtiyacı var, bu tür destekler piyasayı rahatlatır” diye konuştu.

  • Bakan Tüfenkci: “Turizm Sektöründe Morallerin Bozulmaması Gerek “

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, turizm sektöründe morallerin bozulmaması gerektiğini söyledi.

    Sabah saatlerinde Beldibi bölgesinde kaldığı otelden bota binerek Antalya Limanı’na gelen Bakan Tüfenkci, liman sahasındaki gümrük bölgesi ile Antalya Serbest Bölge’de incelemelerde bulundu. Limanın gümrük sahasındaki konteyner araçlar için x-ray mobil tarama cihazını inceleyen Bakan Tüfenkçi, ardından Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğünü ziyaret etti. Tüfenkci’ye müdürlük bünyesinde bulunan narkotik dedektif köpek ‘Kral’ ve narkotik dedektif köpek evi ile ilgili bilgi verildi. Bakan Tüfenkci daha sonra Antalya Serbest Bölge içinde bir yat firması tarafından bir ay önce denize indirilen 22,5 milyon EURO değerindeki Sarp46 isimli yatı gezdi. Yatın Türkiye’de üretilen en büyük çelik gövde üzeri kompozit motorlu 46 metrelik ultra lüks yat olduğu öğrenilirken Bakan Bülent Tüfenkci daha sonra Batı Akdeniz Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü’nü ziyaret etti.

    “ŞUBAT AYINDA SANAYİ ÜRETİMİ YÜZDE 5,8 ORANINDA ARTTI”

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TÜİK verilerine göre şubat ayı sanayi üretiminin artış gösterdiğini ifade etti. Bakan Tüfenkci, “TÜİK’in de yaptığı açıklamayla şubat ayı sanayi üretimi yüzde 4,5-5 düzeyinde beklenirken, beklentilerin çok üzerinde yüzde 5,8 oranında artış gösterdi. Bu son 6 ayın en yükseğine ulaşmış durumda sanayi üretimi. Bu artışın yüksek çıkması aynı zamanda imalat sanayinin iyi gidişinin göstergesine işaret etmekte. Otomotiv sektöründeki yüzde 3’lük düşüş esasında beklenen bir düşüş ve genel olarak olumsuzluğu yansıtmamakta. Tekstil kimya, giyim gibi diğer sektörde çift haneye yakın hatta çift hanenin de üzerinde büyüme göstermesi ihracatımız açısından da olumlu ve geleceğe umutla bakmamız gereken göstergelerden biri. Özellikle arındırılmamış sanayi üretiminin şubatta yüzde 8,5 ile oldukça yüksek bir artış göstermesi bu değerin Türkiye ekonomisinin yakalamış olduğu büyüme trendinin en önemli göstergelerinden birisi. Bu rakamlar Türkiye’nin 2015’in son çeyreğindeki güçlü büyüme isteği ve büyüme rakamlarının 2016’nın ilk çeyreğinde de devam edeceğini ve 2015’te yakalanan yüzde 4’lük büyümenin 2016’da da artarak devam etmesi yönünde sinyal olması, özellikle Türk ekonomisi için önemli veriler” dedi.

    “SADECE RUSYA’YA YAPILAN İHRACATTA DÜŞÜŞ VAR”

    Özellikle yeni piyasalara doğru yeni üretimleri teşvik etmenin önemine değinen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Katma değeri yüksek üretimleri teşvik etmemiz lazım. Antalya bunun güzel örneklerinden birisi. 24 Kasım’dan sonra Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra, özellikle Antalya’daki sebze meyve üreticilerimiz büyük bir endişe duymuşlardı ve bu endişelerini haklı olarak bizlere de yansıtmışlardı. Bugün burada batı Akdeniz Gümrük ve Ticaret Müdürümüzün sunumunda da gördüğümüz gibi esasında bizim sebze ve meyve ihracatımızda çok büyük oranlarda düşüş olmadığını gördük. Sadece Rusya’ya yapılan ihracatta düşüş olduğunu, ama alternatif pazarlarda Belarus’a yapmış olduğumuz sebze meyve ihracatının, Almanya’ya yapmış olduğumuz sebze meyve ihracatının, Romanya’ya yapmış olduğumuz sebze meyve ihracatının arttığını görüyoruz. Bu da şunu göstermektedir ki biz özellikle Antalya yöresinde bulunan sebze meyve üreticilerine vermiş olduğumuz sözü tuttuğumuzu gösterir. Onların önünü açtık, destekledik ve yeni pazarlara yönlendirdik.

    Sadece mevcut yeni pazarlara değil alternatif yeni pazarlara da ulaşmamız lazım” diye konuştu.

    “TURİZM SEKTÖRÜNDE MORALLERİN BOZULMAMASI GEREK”

    Gıda, tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte çalışarak yeni pazarlara uygun sebze meyve üretmelerinin gerektiğini ifade eden Bakan Tüfenkci, konuşmasını şöyle tamamladı:

    “Bizim sadece belli bölgelere sebze ürettiğimiz zaman veya meyve ürettiğimiz zaman bir sıkıntı olduğunda bunun direk üreticilere yansıdığını görüyoruz. Ama yapacağımız çalışmayla alternatif pazarlara alternatif ürünleri sebze meyvede de hayata geçirmiş olacağız. Yine özellikle batı Akdeniz için önemli olan Antalya serbest bölgesinin yüzde 100 dolu olması, yeni yatırımcıların sıra beklemesi ve arkadaşlarımız büyütmek için çaba göstermesi, Türkiye ekonomisi ve özellikle bu bölge ekonomisi için önemlidir. Bizler de bakanlık olarak yardım edeceğimizin sözünü verdik. Buranın bir ihtisas serbest bölgesi haline gelerek özellikle yatçılıkla ilgili önemli firmalarımızı bünyesinde barındırması ve buna yönelik üretimleri barındırması, yatçılığın rekabet edilebilirliğini de göz önüne aldığımızda buraların daha fazla desteklenmesi gerekir. Esasında Antalya tipik bizim anladığımız anlamda sanayi şehri olmamasına rağmen ihracat rakamlarıyla ithalat rakamlarıyla Türkiye’nin önemli illerinden biri. Antalya daha çok hizmet ağırlıklı ihracat yapıyor. Daha çok sebze meyve ağırlıklı ve onun türevleriyle ilgili ihracat yapıyor. Buna göre ihracatı hızlandırma ve kolaylaştırma noktasında gümrük ve iç ticareti düzenleyen bir bakanlık olarak buna katkı sunmamız gerekir. Özellikle turizm bakanlığımızın bu bölgesindeki turizm sektörü ile yaptığı görüşmeler neticesinde oluşturduğu paket yürürlüğe girmiş durumda. Bunun yansımalarını önümüzdeki dönem inşallah göreceğiz. Onun için arkadaşlarımız özellikle turizm yatırımında bulunan arkadaşlarımızın morallerini bozmadan alternatif turizm potansiyellerini değerlendirerek kaliteli hizmet sunduğumuz her yerde biz bu yatakları rahatlıkla pazarlayabiliriz. Hükümetimiz de bu konuya ciddi anlamda kafa yormakta ve ilave teşviklerle bu bölgeleri destekleyeceğiz.”