Etiket: Sektör

  • Yenilenebilir Enerji Sektör Toplantısı

    Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkanı Ali Recep Nazlı, “45 binin üzerinde insana istihdam sağladık ve şu anda tesislerimiz yüzde 40, yüzde 50 kapasitelerle çalışıyor. Bu kapasite yüzde 70, yüzde 80’lerde olduğunda tahminimiz ve hedefimiz IPARD-I programıyla yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlamak. Aynı oranda IPARD-II programıyla da istihdam sağlamayı planlıyoruz” dedi.

    Yenilenebilir Enerji Sektör Toplantısı, Holiday Inn Otel’de düzenlendi. Toplantıya katılan TKDK Başkanı Nazlı, kurumlarının 2007 yılında 5648 sayılı Kanunla çıkmış bir kurum olduğunu vurgulayarak, “Fakat faaliyetlerinden proje almaya 2011 yılının ağustos ayından itibaren almaya başladı. 2011 yılının ağustos ayında ilk proje ilanımıza çıktık, ilk ilanımızda 41 proje aldık ve bunların 4 tanesi ile sözleşme imzaladık. O zaman biz kendi kendimizi sorgulamaya başladık biz nereye gidiyoruz. Bu yıl geldiğimiz nokta da 15. çağrıyı da katarsak toplam 15 çağrı ilanına çıktık 16 binin üzerinde proje aldık, bu 16 bin projenin yaklaşık 11 bin tanesi ile sözleşme imzaladık ve 6 milyar liralık bir yatırım gerçekleştirdik. Bu üç, dört yıl içerisinde ve bunun 3 milyar üzerindeki kısmı da hibe. Bu projelerle 45 binin üzerinde insana istihdam sağladık ve şu anda tesislerimiz yüzde 40, yüzde 50 kapasitelerle çalışıyor. Bu kapasite yüzde 70, yüzde 80’lerde olduğunda tahminimiz ve hedefimiz IPARD-I programıyla yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlamak. Aynı oranda IPARD-II programıyla da istihdam sağlamayı planlıyoruz. Programımız şuan da ülkemizde 42 ilde uygulanıyor. Türkiye’nin 42 ilinde destek sağlıyoruz. Bu ayın sonuna doğru ikinci programa geçmeyi düşünüyoruz. Yani birinci programı bu ay itibariyle bitirip aynı zamanda da ikinci programlama dönemine çıkmayı planlıyoruz” dedi.

    “BU SEKTÖRÜ ÜÇ ŞEKİLDE DESTEKLEYECEĞİZ”

    Yenilenebilir enerji alanında nasıl destek verecekleri ve neleri destekleyecekleri hakkında bilgiler veren Nazlı, enerji sektörünü üç şekilde destekleyeceklerini kaydederek şöyle devam etti:

    “Birincisi 11 bine yakın olacak olan projelerimizin ve yeni yapılacak projelerin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapacakları yatırımlara destek vereceğiz. Bu tarım için ve kırsal kalkınma için çok önemli bir şey. Dünyanın en riskli sektörü tarımdır. Çünkü iklim şartlarına direk bağlıdır. Büyük riskler taşır, fiyat dalgalanmaları çok yüksektir. Bir anda çok kar edersiniz ama bir anda çok büyük zarar edebilirsiniz. Bu yüzden dünyadaki bütün gelişmiş ülkeler tarımı desteklerler. Mesela Türkiye’nin bütçesini toplam bütçesini tarım kanununa göre yüzde 1’i tarımsal desteklemelere ayrılır ki bunun üzerinde ayırıyor hükümet. Sadece doğrudan destekleme anlamında bakanlığın yaptığı bu sene 10 milyar lira. Öteki faiz indirimleri, görev zararlı ve diğer alımları da kattığımız da bu çok çok daha yüksek bir rakama ulaşıyor.”

    “GENÇ İNSANLAR TARIMDAN KAÇIYOR”

    Tarımın dünyada her yerde sübvanse edildiğini belirten Nazlı, “Tarımın sübvanse edilmesinin nedeni bu risktir. Tarımsal nüfus aşağıya doğru azalıyor. Genç insanlar tarımdan kaçıyor. Bunun önlenmesinin yolları var. Bir tanesi bizim bahsettiğimiz bu konu. Biz eğer kendi tesislerimize, işletmelerimize yenilenebilir enerji desteğini koyup bunu bir alışkanlık haline getirip, bu tesislerden insanların faydalanmasını sağlarsak o zaman doğal şartlardan gelecek bu riski azaltmış oluyoruz. Doğal şartlardan gelen bu riski azaltmış oluyoruz. Girdiyi çok ciddi manada bir defa düşürüyoruz. Orada o riskin çok büyük bir kısmını alıp yenilenebilir enerji yatırımlarını buraya destek kapsamına alarak azaltmış oluyoruz. Yani enerji ve tarım yatırım yatırımını bir araya getirmek şu anlama geliyor. Tarımsal üretimi cazip hale getirmek. Bizim buradaki amacımız bu” ifadelerini kullandı.

    “KENDİ KENDİLERİNE ENERJİSİNİ KARŞILAMALARINI SAĞLAYACAĞIZ”

    İkinci desteklerinin nüfusu 10 binin altında olan belediyeler için olduğunu söyleyen Nazlı, “Verdiğimiz güneş, rüzgar, biyo-gaz, jeotermal enerji ile 1 MW’ın altında yapılacak yatırımlara 1 milyon 200 bin euroya kadar olan yatırımlara yüzde yüze kadar hibe vereceğiz. Orada belediyelerimizi destekleyeceğiz. Kendi kendilerine enerjisini karşılamalarını sağlayacağız ve bu şekilde belediyelerimizi gelir kaynaklarını arttırıp onların hayatta kalma, kendi yörelerine imkan sunma durumlarını iyileştireceğiz. Buradaki hedefimiz de gene kırsal kalkınma” diye konuştu.

    Üçüncü desteklerinin gerçek ve tüzel kişilere yönelik olduğunu belirten Nazlı, 1 MW’a kadar yapılacak direk müstakil yenilenebilir enerji kaynaklarına verdiğimiz destek olduğunu söyledi. Hibe oranları ile ilgili de bilgi veren Nazlı şunları kaydetti:

    “Birinci bahsettiğim, kendi tesisinin ihtiyacını karşılaması ve arta kalanı da satması. Yani bir kısmını da satabilecektir. Oradaki desteğimiz ilgili tedbir de ne kadarsa o kadardır, yani yüzde 70’e kadar. Yani ben bir hayvancılık tesisi kuracağım, kırmızı et tesisi burada enerji ile ilgili yapacağı yatırımlar yüzde 70’e kadar destek kapsamına girecek. İkincisi belediyelere vereceğimiz destek bunu demin söyledim 1 milyon 200 bin euronun yüzde yüze kadarını biz destekleyeceğiz. Üçüncüsü gerçek ve tüzel kişiliklereyse 500 bin euronun yüzde 65’lik kısmını biz karşılayacağız. Bu her üçünde de KDV muafiyeti var.”

  • Otomotivde Yeni Teknolojiler Sektör Devleriyle Buluştu

    Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen otomotiv teknolojisinde gelişen teknolojiler proje pazarı, otomotiv alanında uzman akademisyen, öğrenciler ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi.

    Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknoloji Transfer Ofisi tarafından düzenlenen “Otomotiv Sektöründe Yeni Gelişen Teknolojiler Proje Pazarı”, yeni fikir ve projeleri sektörün liderleriyle buluşturdu. Akademisyen ve sektör temsilcilerinden oluşan jürinin değerlendirdiği projelerden dereceye girenler ödüllerini aldı.

    Yıldız Kampüsü Oditoryum’da düzenlenen etkinliğe Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, Elginkan Vakfı Müdürü İlhan Üttü, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Bektaş’ın yanı sıra çok sayıda sektör temsilcisi öğrenci ve akademisyen katıldı.

    Etkinliğin açılışında konuşan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, otomotiv sektörünün Türkiye’nin ekonomik ve sanayi gelişimi açısından önemine değindi. Türkiye’de 218’in üzerinde Ar-Ge merkezi 60’ın üzerinde teknopark bulunduğunu aktaran Rektör Yüksek, bunlardan 70 tanesinin ise sadece otomotiv sektörü ile ilgili çalıştığını vurguladı.

    “YABANCI ARAŞTIRMACILARI ÜLKEMİZE ÇEKMELİYİZ”

    Türkiye’nin hedeflediği ilk 10 ekonomiye girme hedefini gerçekleştirebilmesinin yolunun ar-e ve inovasyondan geçtiğini vurgulayan Yüksek, bu amaca gidebilmek için 300 bin Ar-Ge mühendisine ihtiyaç olduğuna işaret etti. Rektör Yüksek, “Şu anda 110 bin civarında Ar-Ge mühendisimiz var. Bunlardan 70 bini üniversitelerde ders veren nitelikte. 30-40 bin gibi bir kısmı da proje yapıyor” şeklinde konuştu.

    Bu sayının tamamlanabilmesi için tersine beyin göçünün yanı sıra kaliteli yabancı araştırmacıların Türkiye’ye kazandırılması gerektiğini aktaran Yüksek, tüm dünyada üniversiteler ve şirketlerin yabancı personelle çalıştığını Türkiye’nin de bu açığını kapatabilmek için nitelikli yabancı araştırmacı ve bilim insanlarını Türkiye’ye çekecek adımlar atması gerektiğini dile getirdi.

    “OTOMOTİV ÜRETİMİNDE İLK 20, İSTİHDAMDA İLK 10 SIRADAYIZ”

    Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün de, üniversite olarak yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Üniversite olarak teknoloji transfer ofisi kurduklarını belirten Görgün, bu süreçte kendilerine mentörlük desteği veren YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi’ne teşekkür etti.

    Otomotiv sektörünün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin anahtar sektörü olduğunu belirten Görgün, “Bu sektörü sadece ana üretim ve yan sanayi olarak düşünmemek gerekir. Otomotiv sektörünün hem beraberinde sürüklediği demir-çelik sektörü, cam endüstrisi, elektronik endüstrisi gibi sektörler hem de hizmet götürdüğü sektörlerle birlikte düşünülmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

    YTÜ Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Bektaş ise, yapılan bu tür etkinliklerin en önemli amacının Türkiye’de eksikliği hala devam eden üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanması olduğunu belirtti.

    Teknopark çalışmaları hakkında bilgi veren Bektaş, son yıllarda yapılan yeni çalışmalar sayesinde YTÜ Teknopark’ın Türkiye’nin en büyük teknoparkları arasına girdiğini aktardı.

    Etkinlikte akademisyen, sektör ve STK temsilcilerinin katıldığı panellerde, “Otomotivde Üniversite Sanayi İşbirliği Modeli”, “Otomotivde Ar-Ge yatırımları” başlıklarında sunumlar yapıldı.

    DERECEYE GİREN PROJELER ve ÖDÜLLERİ

    Akademisyen ve sektör temsilcilerinden oluşan jürinin yaptığı değerlendirmede 53 proje arasından dereceye giren projeler belirlendi.

    1’inci proje: “Otomotiv Radar Uygulamaları İçin Çoklu Lens Anten Tasarımı” Doç. Dr. Nurhan Türker Tokan – YTÜ / Ödülü: Macbook Air

    2’nci  proje: “Geri Dönüşüme Dayalı Proses ile Grafen Üretimi ve Otomotiv Plastiklerinde güçlendirici ve hafifletici katkı malzemesi olarak kullanımı” Dr. Burcu Saner Okan – Sabancı Üniversitesi/Ödülü: İpad Air

    3’üncü proje: ”Karbon Fiber Takviyeli ve Termoset Rec¸ine Matrisli Kompozit Malzemeden Otomotiv Salıncak Kolu U¨retimi Emre Yigˆitogˆlu” – Coşkunoz Metal Form A.Ş./Ödülü: Apple Watch

  • Konya’da Özel Sektör AR-GE Merkezi Sayısının Artırılma Çalışmaları

    Ar-Ge merkezi kurma potansiyeli olan firmalar, Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde bir araya geldi. Vali Muammer Erol, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk ve çok sayıda sanayicinin katıldığı toplantıda, Konya’da 2 olan özel sektör Ar-Ge merkezi sayısının artırılması gerektiğine vurgu yapıldı.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca düzenlenen toplantının açılışında konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Memiş Kütükcü, Konya’da iki tane özel sektör Ar-Ge merkezi olduğunu, ancak bu sayının orta vadede mutlaka 10’lu rakamlara ulaşması gerektiğini vurguladı. Kütükcü, ayrıca Ar-Ge merkezi kurabilmek için istenen 30 Ar-Ge personeli çalıştırma şartının özellikle KOBİ niteliğindeki firmaları zorladığını, bu sayının mutlaka daha aşağıya çekilmesi gerektiğini dile getirdi.

    “INNOPARK KONYA TGB’NİN KAPILARI SANAYİCİLERİMİZE SONUNA KADAR AÇIK”

    Şehirlerin ve ülkelerin iddialarını artık Ar-Ge ve inovasyon kapasiteleri ile ortaya koyduklarının altını çizen Kütükcü, “Konya’da özel sektör Ar-Ge merkezi sayısını mutlaka artırmalıyız. Konya’nın sanayi şehri niteliğini ileri taşımanın, ihracattaki katma değerimizi artırmanın başka yolu yok. Konya Sanayi Odası olarak firmalarımızın kendi Ar-Ge merkezlerini kurmaları için tüm desteği vermeye hazırız. Ayrıca Ar-Ge merkezi için gerekli şartları sağlayamayan firmalarımızın bu faaliyetlerini yürütmeleri için Konya’ya bir Teknoloji Geliştirme Bölgesi kazandırdık. Innopark Konya TGB’nin kapıları da tüm sanayicilerimize sonuna kadar açık” dedi.

    Konya Ticaret Odası Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk de, ülkenin teknoloji odaklı ihracatta sıkıntı yaşadığını ifade ederek, bu durumun sürdürülebilirlik açısından problem teşkil ettiğini belirtti. Konya’nın Türkiye ihracat sıralamasında 14’üncü sırada yer aldığını, ama bunun yeterli olmadığını kaydeden Öztürk, “Önümüzde seçimsiz geçecek, değerli bir 4 sene var. Bu süreci ülke olarak, şehir olarak çok iyi kullanmalıyız” diye konuştu.

    “KONYALI FİRMALARIMIZA DESTEK VERMEYE HAZIRIZ”

    Toplantıya katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan ise, Türkiye’nin artık atak yaparak orta-yüksek ve yüksek teknoloji üretimine odaklanması gerektiğini, bunun yolunun da kamu-üniversite-sanayi işbirliğinden geçtiğini söyledi. Konya’da kamu, üniversite ve sanayi altyapısının güçlü olduğuna dikkat çeken Aslan, “Konya’nın üniversite ve kamu anlamında birikimi var. Bir de sanayi sektörü anlamında birikimi var. Yapılacak tek şey birlikte çalışarak, bu işi gerçekleştirmek. Müsteşarlık olarak Konyalı firmalarımızın Ar-Ge merkezi kurmak için dosya hazırlamalarına destek vermeye ekibimizle birlikte hazırız” şeklinde konuştu.

    YÜZDE 102 DAHA FAZLA KAR

    Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü İlker Murat Ar da, “Neden Ar-Ge Merkezi?” konulu bir sunum yaptı. Türkiye’de 28 şehirde 218 Ar-Ge merkezi olduğunu söyleyen Ar, Ar-Ge merkezi olan bir firmanın faaliyet karlılığının, olmayan bir firmaya göre yüzde 102 daha fazla olduğunu vurguladı. Ar, Ar-Ge merkezlerine sağlanan damga vergisi istisnası, sigorta primi desteği, gelir vergisi stopajı desteği ve vergi indirimi ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

    Ar’ın konuşmasından sonra toplantı soru cevap şeklinde devam etti. Toplantının ardından Müsteşar Prof. Dr. Ersan Aslan ve Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, Helvacızade Grubu’nun Konya’da kurduğu Zade & Zade Vital İbn-i Sina Ar-Ge Merkezi’ni ziyaret etti.

  • Growetch Eurasıa Tarım Fuarı’ndan, Sektör İçin Yılda Ortalama 500 Milyon Dolar İş Hacmi

    Growtech Eurasia Tarım Fuarı, sektör için yılda ortalama 500 milyon dolar iş hacmine sebep oluyor.

    Dünyada ve ülkemizde tarım sektörünü temsil eden en önemli firmalar, aylar öncesinden Avrasya’nın lider tarım fuarı Growtech Eurasia’daki yerlerini aldı ve stand alanı satışları tamamlandı. 30’u aşkın ülkeden 650 markanın katılımı ile 2-5 Aralık tarihleri arasında Antalya Expo Center’da gerçekleşecek Growtech Eurasia; Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı, geçtiğimiz yıl tarım sektörü için 500 milyon dolarlık iş hacmi oluşturdu.

    Tarımsal üretimde Avrupa’da birinci Dünya’da yedinci sırada yer alan Türkiye, 78 milyonun üzerinde nüfusu, her yıl yaklaşık 40 milyon turisti ve 2 milyonun üzerinde mültecinin gıda ihtiyacını karşılıyor. Kısa süre önce açıklanan Küresel Açlık Raporu dünya genelinde 795 milyon kişinin açlık çektiğini ortaya koyarken, Türkiye yüzde 0.2’lik yetersiz beslenme oranı ile en iyi durumdaki ilk 10 ülke arasında yer alıyor.

    Ülke ekonomimizin her yıl kendini geliştiren itici gücü tarım sektörünün Türkiye’nin en geniş kapsamlı tarım ihtisas fuarı Growtech Eurasia’da her yönüyle temsil edildiğini ifade eden UBM EMEA (Istanbul) Fuarcılık Grup Direktörü Engin Er, “Geçtiğimiz yıl ülkemiz 18 milyar dolarlık tarım ve gıda maddesi ihracatı gerçekleştirdi. Tarımdaki başarımız, hem ekonomimizin hem de gıda güvenliğimizin sigortasıdır. Bu başarının altında, don, dolu, kuraklık, aşırı yağış gibi doğal afetler ile mücadele ederken dünya genelinde yaşanmakta olan olumsuz ekonomik koşullara rağmen üretim yapmaya devam eden çiftçimiz ve sektör temsilcilerimizin imzası bulunuyor. Öyle ki, dünyada ve ülkemizde tarım sektörünün önde gelen firmaları olan katılımcılarımız, aylar öncesinden geçtiğimiz yıl sektör için 500 milyon dolar iş hacmi yaratan Growtech Eurasia’daki yerlerini aldı” dedi.

    Engin Er şöyle devam etti: “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın verilerine göre ülkemizin son dönemdeki tarımsal hasılası 2,5 kattan daha fazla artarak 23 milyar dolardan 61 milyar dolara yükseldi. Ülkemiz gelişen teknolojileri hızla uygulayarak ve yerli tarımı geliştirecek önlemler alarak büyümeye devam ediyor. Growtech Eurasia Tarım Fuarı olarak sektör için yeni pazarlar yaratmak ve ülke ekonomine katkı sağlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz”.

    Yaklaşık 75 ülkeden 80 bin ziyaretçinin katılımıyla gerçekleşmesi hedeflenen Growtech Eurasia’da Sera ve Teknolojileri, Tarım Teknolojileri ve Ekipmanları, Sulama Sistemleri, Tohumculuk, Fidecilik, Bitki Besleme ve Koruma, Biyolojik Mücadele, Tarımsal Makine ve Ekipmanları ile ilgili ulusal ve uluslararası alanda başarıya ulaşmış ürün ve hizmetler yer alıyor. Fuar, katılımcılarının ve ziyaretçilerinin Avrupa ve Balkan ülkelerinden Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’dan Türki Cumhuriyetler’e kadar çok geniş bir coğrafyadaki pazarlara ulaşmalarını sağlıyor.

    Growtech Eurasia kapsamında; Ekonomi Bakanlığı ile koordinasyonunda ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği organizatörlüğünde çevre ülkelerin potansiyel alıcıları ve karar vericilerini tarım sektörü ile buluşturacak ve yeni ticari iş birliklerine aracılık edecek “Alım Heyeti Programı” düzenliyor. Ticaretin gelişmesi misyonunun yanında katılımcı ve ziyaretçilerini her yıl sektöre dair en yeni teknoloji, ürün ve yöntemlerle buluşturmayı ve tanıtmayı hedefleyen Growtech Eurasia, bu amaçla tarım sektörüne artı değer katan yenilikçi projeleri desteklemek amacıyla Growtech Tarım Ödülleri veriyor. Bu yıl sekizinci kez düzenlenen Growtech Tarım Ödülleri, fuarın açılışı tarihi olan 2 Aralık tarihinde sahiplerini bulacak.

    Growtech Eurasia 2015 Tarım Fuarı’nın Ana Sponsoru, İnovatif Tarım felsefesiyle organik gübre üretimi yapan Bactogen, İletişim Sponsoru, Turkcell Çiftçi Birliği ile dünyanın kişiye özel ilk tarım danışmanlığı servisini sunan Turkcell, Co-sponsoru da bireylere ve reel sektöre yönelik olarak tasarlanmış yeni finansal hizmet platformu Findeks oldu.

  • İhlas Ev Aletleri, “Cebilon Unique” İle Sektör Devleri Arenasında

    İhlas Ev Aletleri, 200 yeni inovatif ürünün sergilendiği dünyanın en büyük Su Teknolojisi ve Su Yönetim Fuarı AQUATECH (RAI) Amsterdam Fuarı’na katılarak, yeni su arıtma cihazı Cebilon Unique Reverse Osmosis’i tanıttı.

    Hollanda’nın Amsterdam kentinde bu yıl 25.’si düzenlenen Su Teknolojisi ve Su Yönetim Fuarı, 3- 6 Kasım tarihleri arasında dünya su sektörünün önde gelen firmalarını ağırlıyor. Fuarda ziyaretçiler yenilikleri ve planlanan yeni tasarımları görme fırsatı yakalarken, üreticiler de ürünlerini sektörün temsilcilerinin beğenisine sunuyor. Fuar boyunca ulaştırma, depolama, su arıtma, süreç kontrol teknolojisi-otomasyonu, araştırma ve danışmanlık gibi konularda birçok etkinliğin yapılması planlanıyor.

    Su teknolojileri alanında 30 yıldır ürün geliştiren ve pek çoğu Türkiye’de sektör lideri olan bu ürünlerini yurt dışına da ihraç eden İhlas Ev Aletleri, AQUATECH (RAI) Fuarı’nda, Cebilon Unique Reverse Osmosis ile birlikte su arıtma sistemine kattıkları yenilikler hakkında bilgi verdi.

    SU ARITMA SİSTEMLERİ ALANINDA SEKTÖRDEKİ EN ÖNEMLİ ÜRETİCİLERDEN BİRİ

    Geliştirilen yeniliklerin ziyaretçiler tarafından ilgiyle karşılandığını belirten İhlas Ev Aletleri Genel Müdürü Dr. Ömer Kamber şu değerlendirmeyi yaptı: “Eylül ayında IFA’da görücüye çıkan, ardından Canton Fuarı’nda tanıttığımız, 2014 Design Turkey ödülünün de sahibi olan yeni ürünümüz Aura Cebilon Unique Reverse Osmosis Su Arıtma Cihazı, Aquatech Fuarı’nda da profesyonel sektör temsilcilerinin büyük beğenisini kazandı. Cebilon Unique kendi alanında oldukça özel bir su artıma cihazı. Üstelik kompakt ve şık bir tasarıma sahip. Kullanıcılar, içme sularını oldukça basit bir yöntemle, güven duyarak üretebiliyorlar. Emsallerine göre önemli oranda servis kolaylığı sunuyor. En önemlisi de vücut sağlığımız için önemli olan hijyen konusunda çok titiz bir üretim sistemine sahip. Biz bu yeni ürünümüzü dünyanın dört bir yanından buraya gelen gerek üretici gerekse satıcı olsun yaklaşık 18.000 profesyonel sektör temsilcisinin beğenisine sunduk. Ürünümüzün burada ilgiyle karşılanması, İhlas Ev Aletleri olarak su arıtma sektöründeki kalitemizin onaylandığı anlamına da geliyor. İhlas Ev Aletleri olarak, kaliteyi ve müşteri memnuniyetini her şeyin önünde tutarak know-how ve marka değerimizi artırmaya devam edeceğiz.”