Etiket: Şekeri’ne

  • (Özel Haber) Pancar şekerine rakip çıktı

    Bursa’da üretilen stevia adlı şeker otunun diyabetten yüksek tansiyona kadar birçok hastalığa iyi geldiği açıklandı.

    Uludağ Üniversitesi Yenişehir İbrahim Orhan Meslek Yüksekokulu Seracılık bölümü tarafından yetiştirilmeye başlanan şeker otu (Stevia), birçok hastalığa deva oluyor. Seracılık Bölümü Öğretim Görevlisi Hakan Erdoğan, şeker hastalığının dünyada son derece yaygın bir hastalık olduğunu, şeker otunun bu bakımdan çok önemli olduğunu söyledi. Bu bitkinin yapraklarından elde edilen sitefiyozit maddesinin insan beyni tarafından şeker olarak anlaşıldığını ifade eden Erdoğan, “Sanayi olarak üretildiğinde normalden 300 kat daha tatlı algılanma kapasitesi olan bir üründür. Bu bitkiyi kullanan şeker hastalarının kan şekerlerinin düştüğü tespit edilmiş” diye konuştu.

    Hakan Erdoğan, “Bu ürün şekere alternatif olarak çay, kahve ve diğer tatlılarda rahatlıkla kullanılabilir. Çünkü şeker hastaları tatlı yiyemiyor. Yapılan araştırmalarda yüksek tansiyon, asabiyet ve şeker hastalığına iyi geldiği ispatlandı. Türkiye’de fabrikası kurulduğu zaman pancar şekerine önemli bir alternatif olacak. Çünkü şekerin birçok zararı var. Fakat bu ürünün Avrupa Birliği ve dünyanın birçok ülkesinde yapılan araştırmalarda zararının olmadığı görüldü” dedi.

  • Gebelik Şekerine Dikkat

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Aslı Alay, gebelik şekerine karşı dikkatli olunması konusunda uyardı.

    Op. Dr. Alay, “Yiyeceklerle aldığımız karbonhidrat olarak adlandırdığımız gıdalar vücutta glukoz olarak tanımlanan şekerlere dönüşür. Glukoz yani karbonhidratların en küçük parçacıkları yaşamımızı devam ettirmemiz için gereken enerjiye dönüşür. Bu dengede en ufak bir bozulma çeşitli hastalıklara yol açar. Metabolik hastalık olarak bilinen bu hastalıklardan toplumda en sık görüleni diyabettir. Diyabet, kanda var olan şekeri hücrelerimizin kullanamamasından kaynaklanır. Kanda şeker yüksek ama işe yaramıyor. Çünkü şekeri kullanmamızı sağlayan insülün ya vücutta yok ya da etkisini gösterememektedir” dedi.

    Gestasyonel diyabetin gebelikte tanı koydukları şeker hastalığı olduğunu belirten Op.Dr.Aslı Alay, “Görülme sıklığı %2-5 olup kadının sonraki gebeliklerinde tekrarlama ihtimali çok yüksektir. Gebelikte insülün salgısı artmakla beraber 6. aydan itibaren plesantadan salgılanan hormonlar insülüne karşı direnç gösteririr. Bu direnç diyabet açısından risk taşıyan kadınlarda kan şekerinin yükselmesine yol açar. Kontrolsüz yükselen kan şekeri fetüstede şekerin yükselmesine, artan insülün salınımına ve bu durumun yol açtığı sorunları beraberinde getirir. Bu nedenle gebelik şekeri mutlaka teşhis edilmesi ve doğru takibi gereken bir hastalıktır” diye konuştu.

    Özellikle 35 yaş sonrası hamileliklerde, kilolu kadınlar ve 4000 grdan fazla bebek doğuran ve diyabetik aile öyküsü olan gebelerde riskin arttığını dikkat çeken Op.Dr.Aslı Alay, daha sonra şunları söyledi;

    “Tanı için gebeliğin 24-28. Haftaları arasında şeker yükleme testi yapılır. Şeker yükleme testi tüm gebelere önerilmekte, eğer gebe yüksek risk grubunda ise gebelik tespit edilince bu test yapılmalıdır. Genel olarak tek aşamada yapılan 75 gr yükleme testi olarak uygulanır. Şeker yükleme testi öncesinde 3 gün gebenin normal diyetle beslenmesi önerilir . 8-12 saatlik açlık ardından sabah saatlerinde uygulanır. Öncelikle açlık kan şekerine bakılır. Ardından 75 gr şeker içeren solüsyon içirilir. Açlık kan şekeri ?93, 1.saat tokluk ?180 mg/dl, 2.saat tokluk ? 153 mg/dl değerlerden biri yüksek ise gebelik şekeri tanısı konur.

    Gebelik şekeri tanısı konulan kadınlarda diyet düzenlenmeli, gerekli durumda insülün tedavisine geçilmelidir. Diyet hastanın kilosuna, boyuna, ek hastalık mevcudiyetine ve fizksel aktivitesine göre değişir. Her gebe için hazırlanan diyet listesi farklı olup diyet kişiye özeldir. Önemli olan karbonhidratın azaltılması, protein ve sebzenin artırılmasıdır. Karbonhidratlı gıdalar kan şekerini yükselttiği için tek seferde tüketilmemeli, gün içinde farklı öğünlerde küçük porsiyonlar şeklinde alınmalıdır. Beyaz şeker, un ve ürünleri, yağ oranı yüksek yiyecekler kısıtlı miktarda tüketilmelidir. Gebelerde çok sık gördüğümüz tatlı isteği taze ve kuru meyveler ile karşılanmalıdır. Ana ve ara öğünlerde hedef şeker düzeyini sağlayacak besin tüketilmesi, fiziksel aktivite planlanması, evde şeker takip sisteminin geliştirilmesi tedavinin amacıdır. Her kontrolde kilo artışı takip edilmelidir.

    Doğum ile beraber gebelik şekeri kaybolur. Ancak tip 2 diyabet adayı olan bu kadınlar doğumdan 6 hafta sonra şeker yükleme testini tekrarlamalıdır. Normal çıktığı takdirde 3 yılda bir şeker yükleme yapılır. Gebeliklerinde gebelik şekeri tanısı alan kadınlar doğum sonrasındada yaşam tarzını değiştirmeli, akdeniz mutfağının hakim olduğu bir diyet ile beslenmeli, sigara içmemeli, hayatından sporu ve özellikle yürüyüşü eksik etmemelidir.”

  • Kestane Şekerine Standart Geliyor

    Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bursa’ya mahsus bir ürün olan kestane şekerinin standartlarının belirlenmesi için BTSO tarafından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na yapılan başvuru sonuçlandığında, standart dışı ürünlerle mücadelenin mümkün olacağını söyledi.

    Vali Münir Karaloğlu, Kardelen ve Yaylacık markasıyla iç pazara, Cardelion markasıyla da dış pazara hitap eden İlka Şekerleme’nin üretildiği tesiste inceleme yaptı. Üretimde hijyen kurallarına tam uyulmasını büyük memnuniyetle karşılayan Karaloğlu, Bursa’yı hem iç hem de dış pazarda temsil eden Kardelen’in, Uluşehir Bursa için gurur kaynağı olduğunu söyledi.

    Karaloğlu, Bursa’nın zengin bir tarihi kültürel mirasa sahip olmasının yanı sıra eşsiz doğası ve kente özgü yiyecekleriyle de öne çıktığına vurgu yaptı. Karaloğlu, “Uluşehir Bursa’ya mahsus yiyecekler herkes tarafından çok beğeniliyor. Kestane Şekeri ve Kestane Şekerlemesi bu kapsamda öne çıkan güzel bir ürünümüzdür. İlka Şekerleme zengin ürün çeşitleriyle ile iç ve dış pazarda Bursa’mızı başarıyla temsil ediyor” dedi.

    İlka Şekerleme Genel Müdürü Mümin Akgün de, yapılan ziyaretten memnun olduklarını söyledi. Kestane şekerinin Bursa’ya has bir ürün olduğuna vurgu yapan Akgün, İlka Şekerleme olarak taşıdıkları sorumluluğun farkında olarak Türkiye ve dünya pazarlarına kaliteli ürünler sunduklarını belirtti.

    “BAYAT BİSKÜVİDEN KESTANE ŞEKERLEMESİ YAPIP SATANLAR VAR”

    Kalite standartlarına özen gösteren firmalar sayesinde Bursa’ya özgü bir ürün olan kestane şekerinin ve kestane şekerlemesinin bütün dünyaya yayıldığını söyleyen Akgün, en önemli sorunlarının merdiven altı işletmeler olduğunu dikkat çekti. Bazı fırsatçıların içerikleri belli olmayan ürünleri Kestane Şekerlemesi diye piyasaya çok ucuz fiyatlarla sunduklarına vurgu yapan Mümin Akgün, “Ham kestanenin kilogramı 10 liranın üzerinde olduğu halde, kilogramı 10 liraya kestane şekerlemesi satanlar var. Bunlar kestane şekerlemesi değildir. İçlerinde başka maddeler var. Bayat bisküvileri ucuz fiyatla alıp bunları un haline getirerek veya patates püresini çikolata sosuna bulayıp pazara sunuyorlar. Bu tarz ürün satanlara karşı denetimler yapılması ve ceza uygulanması gerekiyor” dedi.

    BTSO HAREKETE GEÇTİ

    Vali Münir Karaloğlu, kestane şekerlemeleriyle ilgili standartları belirleme yetkisinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda olduğunu söyledi. Valilik olarak bu konuda yaptıkları girişimleri de anlatan Karaloğlu, kısa süre önce Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (BTSO) Bursa’daki 20 dolayındaki Kestane Şekeri üreticisi ile bir toplantı yapıldığını hatırlattı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur’un süreci takip ettiğini söyleyen Vali Karaloğlu, bu toplantıda, kestane şekeri ve şekerlemesinde bulunması gereken maddelerin belirlendiğini ve bir standart oluşturulduğunu vurguladı.

    Vali Karaloğlu, “Oluşturulan bu standart, Bakanlığa gönderildi. S Bakanımız da süreci yakından takip ediyor. Kısa bir süre içinde ‘Türkiye Kestane Şekerlemesi Standardı’ yayınlanacak. Bu standart yayınlandığında, uymayanları denetlemek mümkün olacak. Şu anda standart olmadığı için sadece bayat ürünler konusunda denetim yapılabiliyor. Muhtevası ve nevi konusunda yaptırım bulunmuyor” dedi.

    Bu çalışmanın yanı sıra, BTSO’nun Kestane Şekeri için Türk Patent Enstitüsü’ne “coğrafi işaret” başvurusu yapma hazırlığında da olduğuna dikkat çeken Vali Münir Karaloğlu, Bursa Valiliği olarak her iki çalışmayı da yakından takip ettiklerini söyledi. Karaloğlu, kente ait olan değerlere Bursa Valiliği olarak sahip çıkmayı görev bildiklerini bu kapsamda Bursa’ya özgü bütün ürünler için coğrafi işaret alınması için oda ve borsaları görevlendirdiklerini sözlerine ekledi.

  • Gebelik Şekerine Dikkat

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, yiyeceklerle aldığımız karbonhidrat olarak adlandırılan gıdaların vücutta glukoz olarak tanımlanan şekerlere dönüştüğünü belirtti.

    “Glukoz yani karbonhidratların en küçük parçacıkları yaşamımızı devam ettirmemiz için gereken enerjiye dönüşür” diyen Op.Dr. Aslı Alay, “Bu dengede en ufak bir bozulma çeşitli hastalıklara yol açar. Metabolik hastalık olarak bilinen bu hastalıklardan toplumda ensık görüleni diyabettir. Diyabet, kanda varolan şekeri hücrelerimizin kullanamamasından kaynaklanır. Kanda şeker yüksek ama işe yaramıyor. Çünkü şekeri kullanmamızı sağlayan insülün ya vücutta yok yada etkisini gösterememektedir. Gestasyonel diyabet ise gebelikte tanı koyduğumuz şeker hastalığıdır. Görülme sıklığı yüzde 2-5 olup kadının sonraki gebeliklerinde tekrarlama ihtimali çok yüksektir. Gebelikte insülün salgısı artmakla beraber 6. aydan itibaren plesantadan salgılanan hormonlar insülüne karşı direnç gösterir. Bu direnç diyabet açısından risk taşıyan kadınlarda kan şekerinin yükselmesine yol açar. Kontrolsüz yükselen kan şekeri fetüstede şekerin yükselmesine, artan insülün salınımına ve bu durumun yol açtığı sorunları beraberinde getirir. Bu nedenle gebelik şekeri mutlaka teşhis edilmesi ve doğru takibi gereken bir hastalıktır” diye konuştu.

    Tanı için gebeliğin 24-28. haftaları arasında şeker yükleme testi yapıldığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, şöyle konuştu:

    “Şeker yükleme testi tüm gebelere önerilmekte, eğer gebe yüksek risk grubunda ise gebelik tespit edilince bu test yapılmalıdır. Genel olarak tek aşamada yapılan 75 gr yükleme testi olarak uygulanır. Şeker yükleme testi öncesinde 3 gün gebenin normal diyetle beslenmesi önerilir . 8-12 saatlik açlık ardından sabah saatlerinde uygulanır. Öncelikle açlık kan şekerine bakılır. Ardından 75 gr şeker içeren solüsyon içirilir. Açlık kan şekeri ?93, 1.saat tokluk ?180 mg/dl, 2.saat tokluk ? 153 mg/dl değerlerden biri yüksek ise gebelik şekeri tanısı konur. Gebelik şekeri tanısı konulan kadınlarda diyet düzenlenmeli, gerekli durumda insülün tedavisine geçilmelidir. Diyet hastanın kilosuna, boyuna, ek hastalık mevcudiyetine ve fizksel aktivitesine göre değişir. Her gebe için hazırlanan diyet listesi farklı olup diyet kişiye özeldir. Önemli olan karbonhidratın azaltılması, protein ve sebzenin artırılmasıdır. Karbonhidratlı gıdalar kan şekerini yükselttiği için tek seferde tüketilmemeli, gün içinde farklı öğünlerde küçük porsiyonlar şeklinde alınmalıdır. Beyaz şeker, un ve ürünleri, yağ oranı yüksek yiyecekler kısıtlı miktarda tüketilmelidir. Gebelerde çok sık gördüğümüz tatlı isteği taze ve kuru meyveler ile karşılanmalıdır. Ana ve ara öğünlerde hedef şeker düzeyini sağlayacak besin tüketilmesi, fiziksel aktivite planlanması, evde şeker takip sisteminin geliştirilmesi tedavinin amacıdır. Her kontrolde kilo artışı takip edilmelidir. Doğum ile beraber gebelik şekeri kaybolur. Ancak tip 2 diyabet adayı olan bu kadınlar doğumdan 6 hafta sonra şeker yükleme testini tekrarlamalıdır. Normal çıktığı takdirde 3 yılda bir şeker yükleme yapılır. Gebeliklerinde gebelik şekeri tanısı alan kadınlar doğum sonrasında da yaşam tarzını değiştirmeli, Akdeniz mutfağının hakim olduğu bir diyet ile beslenmeli, sigara içmemeli, hayatından sporu ve özellikle yürüyüşü eksik etmemelidir.”

  • (Özel Haber) Buldan’ın Organik Kestane Şekeri, Bursa’nın Kestane Şekeri’ne Rakip Oldu

    Denizli’nin Buldan ilçesinde Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi’nde eğitim gören 70 öğrencinin ürettiği organik kestane şekeri vatandaşlar tarafından büyük beğeni toplarken, Okul Müdürü Mehmet Sökmen ilerleyen zamanlarda seri üretime geçmek istediklerini söyledi.

    Denizli’nin Buldan ilçesinde Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Yiyecek ve İçecek Hizmetleri’nde eğitim gören öğrenciler, öğretmenleriyle birlikte kestane şekeri yaptı. Buldan’ın mahallelerinden topladıkları kestaneleri önce okula getirerek çizen öğrenciler, daha sonra bu kestaneleri çeşitli aşamalardan geçirerek kestane şekeri haline getiriyor. Öğretmenleri ile birlikte kestane şekerini çikolatalı şekilde de hazırlayan öğrenciler, okul yönetimi yardımıyla ürünleri ilçedeki market ve esnaflar vasıtasıyla satıyor. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği Buldan Organik Kestane Şekeri’nin daha fazla tanınması ve ilçe dışında da satılabilmesi için çalışmaların devam ettiği kaydedildi.

    Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Okul Müdürü Mehmet Sökmen, kestane şekeri üretimi sınıfında öğrencilerle bir araya geldi. Genç öğrencileri meslek sahibi yapmak için çalıştıklarını belirten Sökmen, “Öğrencilerimizi piyasada aranan meslek dallarında yetiştirmeye çalışıyoruz. Yiyecek ve içecek, bilgisayar, muhasebe gibi alanlara öğrencilerimiz ilgi gösteriyor” dedi.

    “VATANDAŞLAR BİZE KESTANE ŞEKERİ OLUP OLMADIĞINI SORUYOR”

    Buldan bölgesinde kestanenin bol bulunduğunu ifade eden Okul Müdürü Mehmet Sökmen, “İlçemizde organik kestane sertifikalı ürünler var. Biz de bu kestaneleri değerlendirmek istedik. Bu yıl kestane şekeri yapmaya başladık. İlk üretimlerimizi yaptık. Üretimimizi duyan halkımız büyük ilgi gösterdi. Bizler de çok mutlu olduk. Bazı vatandaşlar bizi görünce, ’Var mı kestane şekeri?’ diyor. Kestane şekeri konusunda talepleri karşılayamıyoruz” ifadelerini kaydetti.

    “SERİ ÜRETİME GEÇMEK İSTERİZ”

    Bursa’nın kestane şekeri ile ünlü olduğunu ve üretim anlamında rekabet etmelerinin şimdilik mümkün olmadığını ifade eden Sökmen, “Bursa’nın bu konudaki üretimi çok önde. Biz girişimcilerimize ön ayak olmaya çalışıyoruz. Okulda yaptığımız üretimleri esnafımıza örnek olmak için yapıyoruz. Kar amacı güden bir kuruluş değiliz. Seri üretime de geçmek isteriz. Gelen taleplerden sonra seri üretime geçmeye çalışacağız. Bu konuda kaymakamımız da bizlere büyük destek veriyor”dedi.

    “BİZİM KESTANE ŞEKERİMİZ TAMAMEN ORGANİK”

    Buldan kestanesinin Bursa’ya giderek işlendiğini ve satışa sunulduğunu ifade eden Okul Müdürü Mehmet Sökmen, kendilerinin organik kestane şekeri yaptığını söyledi.

    Sökmen sözlerini şöyle tamamladı: “İlçemizden çıkan kestaneleri Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi olarak değerlendirmek istedik. Biz kestane şekerini yaparken içine hiçbir katkı maddesi koymuyoruz. Piyasada satılan ürünlerde katkı maddeleri oluyor. Bizim kestane şekerimizde ise sadece kestane ve şeker kullanıyoruz. Tamamen organik olarak üretiyoruz.”