Etiket: Şehitlerini

  • Kız öğrenciler İdlib şehitlerini komando marşı ile andı

    Kız öğrenciler İdlib şehitlerini komando marşı ile andı

    Erzurum’da Nene Hatun Kız Anadolu Lisesi öğrencileri Suriye’nin İdlib kentinden şehit düşen askerleri komando marşı okuyarak andı.

    Yakutiye ilçesinde yer alan Nene Hatun Kız Öğrenci Lisesinde eğitim gören öğrenciler geçtiğimiz günlerde Suriye’nin İdlib kentinde rejim güçlerince askeri konvoya düzenlenen saldırı sonucu şehit düşen askerleri andı.

    Yaklaşık 250 öğrenci okul bahçesinde Türk bayrağı açtıktan sonra ay-yıldız oluşturdu. Öğrenciler ardından yüksek sesle komando marşı okudu. Öğrenciler okunan marşın ardından “Nene Hatun’un torunlarından Türk askerine selam olsun” diyerek asker selamı verdi.

  • Kız yurdundaki öğrenciler İdlib şehitlerini andı

    Kız yurdundaki öğrenciler İdlib şehitlerini andı

    Erzurum’da kız öğrenci yurdundaki öğrenciler Suriye’nin İdlib kentinden rejim güçlerinin askeri konvoya saldırısı sonrası şehit düşen 36 askeri, dev Türk Bayrağı açarak andı.

    Aziziye Kız Öğrenci Yurdunda kalan öğrenciler geçtiğimiz günlerde Suriye’nin İdlib kentinde rejim güçleri tarafından askeri konvoya düzenlenen saldırı sonucu şehit düşen 36 askeri andı.

    Yaklaşık 50 öğrenci yurdun bahçesinde Türk Bayrağı açtıktan sonra İstiklal Marşını okudu. Öğrenciler ardından şehit olan askerlerin isimlerini okuyarak “burada” dedi. Öğrenciler törenin sonunda ise “ Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganı attı.

  • Atatürk Üniversitesi Hocalı Şehitlerini unutmadı

    Atatürk Üniversitesi Hocalı Şehitlerini unutmadı

    Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürlüğü tarafından Hocalı Soykırımının 28. yıl dönümü münasebetiyle “Hocalı Trajedisi İnsanlığın Yüz Karası” adlı basın bildirisi okundu.

    Kars Kapı Şehitliğinde düzenlenen anma törenine Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ali Yalçın Tavukçu, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yasin Topaloğlu ve akademisyenler ile öğrenciler katıldı.

    Programda basın bildirisini okunmadan önce öğrencilere günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, öncelikle Kars Kapı Şehitliği bölgesi hakkında bilgi verdi.

    Bolşevik İhtilaliyle Rusların Erzurum’dan çekilirken, komuta kademesi Ruslardan askerleri ise Ermenilerden oluşan 400 kişilik bir birlik bıraktıklarını söyleyen Kürkçüoğlu, bu durum sonucunda da Kars Kapı Şehitliği çevresinde savaşla alakası olmayan sivil ahalinin Ermeniler tarafından katledildiğini söyledi.

    O Gün Dünyanın Her Yerinde Yaşayan Türklerin Kara Günüydü

    “Hocalı Trajedisi İnsanlığın Yüz Karası” adlı basın bildirisini okuyan Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mevlüt Yüksel, 26 Şubat 1992 gününün insanlık için utanç günü olduğunu belirtti.

    Yüksel, bildirinin devamında şunları söyledi: “O gün sahte batı hümanizminin foyasının, çifte standardının ortaya çıktığı gündür. O gün dünyanın her yerinde yaşayan Türklerin kara günüydü. O gün 20. yüzyılın sonunda dünyanın en vahşi katliamı meydana gelmiştir. O gün Hocalı’da katledilenler mazlumdular, masumdular ve tek suçları Türk olmaktı. Bu yüzden zulme, katliama uğradılar” dedi.

    “613 Azerbaycan Türk’ü Soykırıma Uğradı”

    Türk Karabağ’ın tarihi Oğuz Yurdu olan Hocalı’da 26 Şubat 1992 tarihinde tam bir “Türk Soykırımı” yapıldığına dikkat çeken Yüksel: “613 Azerbaycan Türk’ü Ermeni çeteleri tarafından dünyada eşi görülmemiş bir vahşetle katledilmiştir. Ermenistan ordusu ile Rus Silahlı Kuvvetlerinin Yukarı Karabağ’da konuşlandırılan 366. alayının Şubat 1992 tarihinde Hocalı Türklerine yönelik saldırısında 106’sı kadın, 63’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türk’ü soykırıma tabi tutulmuşlardır. Bunlardan 56’sı yakılmış ve başları kesilmiştir. Hocalı katliamından sonra 1275 Azerbaycan Türk’ü de esir edilmiştir. Ayrıca Hocalı jenosidi, toplu imhası sonrası 7 bin kişilik şehir nüfusundan yalnız bin 500 kişi sağ kalmıştır” dedi.

    Programın ardından öğrenciler, Kars Kapı Şehitliğini ziyaret ederek dualar okuyup, şehit mezarlarına karanfil bıraktılar.

  • Prof. Dr. Şimşirgil, Sarıkamış şehitlerini anlattı

    Prof. Dr. Şimşirgil, Sarıkamış şehitlerini anlattı

    Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Allahuekber dağlarını ve Sarıkamış şehitlerini anlattı.

    Allahuekber dağları şehitlerini anmak için İzcilik Federasyonu’nun 3 gün boyunca yürüyeceği etkinliğin açılışı, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in konferansıyla yapıldı.

    İzci liderlerinden Ramazan Kotartan’ın yönetiminde okunan istiklal marşını daha sonrasında ise Kur-an’ı Kerim tilaveti ile başlayan ‘Allahuekber Dağları Şehitlerini Anma Konferansı’na Erzurum Vali Yardımcısı Yıldız Büyüker, Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, Federasyonda Teşkilat Kurulu Üyesi Ve Kamp Müdürü Nuri Karslı katıldı.

    Program’da konuşan Erzurum Vali Yardımcısı Yıldız Büyüker, “105 yıl önce bu topraklarda şehit olmuş dedelerimiz için buraya gelmeniz beni çok duygulandı. Marşlarınızı dinlerken de, videolarınızı izlerken de o anı iliklerime kadar hissettim 3 günlük programınızda Allahuekber dağına yürüyüşünüzü sağ salim tamamlamanızı temenni ediyorum” dedi.

    Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Nenehatunlar şehrinde, Erzurum’da olmaktan mutluluk duyduğunu ve Erzurum’da ilk defa fener alayının düzenlenmesinin de son derece önemli olduğunu söyleyerek, “Biz şehitlerimizi anmada biraz zayıf kalıyoruz. Bir insan şehitlerini unutursa tarihini de unutur. Tarihini unutanı, tarih çöp sepetine atar” dedi.

    Şimşirgil, “Sarıkamış’ın 105’inci yıl dönümü münasebetiyle Allahuekber dağında, 25 bine yakın şehidimizi yad etmek için buradayız. İlk açılan cephe, Kafkas cephesini ben felaket olarak yorumluyorum. Daha savaşa girmeden yaklaşık 80 bin kişiyi karlara gömdük, adeta melekler uçuştu Sarıkamış’ta, İzcilik federasyonu şehitleri yad etmek için bu etkinliği düzenledi. Şehadet ruhunu izcilerimizle yaşayacağız, tarihi yeniden yaşamış ve yaşatmış olacağız. Bu milletin en önemli değeri şehadet duygusudur, yedi düvel değil yedi yüz düvel olsa bu millete galip gelemez.

    Bizi bir kişi Çanakkale’ye götürmedi, gazetelerde ‘Bu Anzaklar’ın burada ne işi var’ yazılarını görürdük sadece, bu yazıları göre göre biz Çanakkale’yi hatırladık. Çanakkale’de anıtı olan bir komutanımız var Nuri Yamult Paşa, İstanbul’da bulunan iki dairesini satarak elde ettiği parayla, toprağın üzerinde gözüken ceddimizin kemiklerini, hayvanlar yemesin diye toplayıp mezar yaptırmış bir paşa ama kıymetini bilemedik. Resmi belgelerle şehitlerin net bir sayısını ve bulabilmek çok sıkıntılı harekata katılan 30 bin kişi, ulaşan 3 bin kişi, hastalıktan ölenler var, dayanamayanlar var” şeklinde konuştu.

    Ahmet Şimşirgil konferansının ikinci bölümüne soru cevap şeklinde devam etti. Derslerin seçmeli olarak okutulmasını ve Gençlik ve Spor Bakanlığının vermiş olduğu ‘İlham veren gençler ödülü’ nü değerlendiren Şimşirgil, şöyle konuştu;

    ‘Tarih seçmeli olmaz’

    “Tarih, Coğrafya ve Tasavvuf Edebiyatının seçmeli olması demek, yarın Mevlanaların, Yunus Emrelerin, tarihimizden, edebiyatımızdan çıkarılması demek. Bu durumu tasvip etmiyorum, yapmayın diyorum”

    “Gençliğe ilham demek ‘Genç, Bundan ilham al’ demek”

    “Gençliğe ilham veren çok değerli insanlar var, gençliğe ilham veren demek ‘genç bundan ilham al’ demektir. Gençlere ilham veren her izcinin gençliğe namzet olarak gösterilmesi gerekir. Gençlere ecdadını hatırlatacak, batının bizlere sattığı ahlaksızlıklardan uzak şekilde ilham olunması gerekir. Bakanlık, Aleyna Tilki’ye değil, izcilerin her birine teker teker ödül vermeli. Asıl önemli olan şu programları yapmak, ecdadı hatırlatmak” dedi.

    İzcilik Federasyon Başkanı Hasan Dinçer Subaşı ise “Allahuekber dağına 15 yıldır yürüyoruz, bu yıl Erzurum’da fener alayı ile yürüyüşü başlattık. Allahuekber dağı ve Soğanlı dağı arasındaki geçitten 3 gün boyunca yürüyeceğiz. Manevi duyguları hissedebilmek için dağda konaklayacağız. Bu etkinliğin gerçekleşmesi için emeği olan ne kadar insan varsa İnşallah şehitlerimiz onlara teşekkür etsin, çünkü bizim teşekkürlerimiz az kalır. Allah, millî ve manevi değerlerimizi dava edip dertlenmeyi nasip etsin ki kendi derdimize düşmeyelim. Abdullah geçen yıl Türkiye’ye Filipinlerden geldi. Abdullah, Allahuekber dağlarında o manevi ruhu yaşamış ve islam ile şereflenen bir arkadaşımız. Filipinlerden gelen burada, ama Erzurum’da olan haberi olup da gelemeyenler var” sözlerini kaydetti.

    Sarıkamış’ta Müslüman oldu

    Filipinli öğretmen Abdullah Ramosa (37), 4’üncü sınıfta okurken izci olduğunu söyledi. İzci arkadaşlarıyla Müslümanlığı konuştuktan sonra İslamiyet’i öğrendiğini belirten Ramosa, “Geçen yıl Allahuekber dağlarında şehadet getirdim. İslamiyet’in diğer dinlere göre daha iyi bir din olduğunu gördüm” dedi.

    Programın, Subaşı’nın yönetiminde okunan ‘Bu bayrak’ marşının ardından gerçekleşen ödül takdimleriyle son buldu.

  • Başkan Karataş’tan Sarıkamış Şehitlerini anma mesajı

    Başkan Karataş’tan Sarıkamış Şehitlerini anma mesajı

    MHP Erzurum İl Başkanı Naim Karataş, Sarıkamış Şehitlerini anma yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada; “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; Eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dedi.

    Sarıkamış Harekâtının 22 Aralık 1914 I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ve Ruslar arasında Sarıkamış’ta gerçekleşen kara çatışmalarından biri olduğunu anlatan Başkan Karataş, “Sarıkamış harekâtı 1878 de Ruslar tarafından işgal edilen Kars,Ardahan ve Batumu geri almak ve rusların Doğu Anadolu’yu istila etmelerini engellemek için başlatılmıştı.

    Toprakları geri almak amacıyla 1914 yılında dönemin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, “Sarıkamış Harekatı” planlarını kurmaylarına sundu. İlk iki günü başarıyla geçen taarruz sonrasında olumsuz hava koşulları nedeniyle seyrini değiştirdi .90 bin askerimizin donarak şehit olduğu Sarıkamış harekâtı’nın üzerinden tam 105 yıl geçti.

    Sarıkamış Harekâtının 105. Yılında Kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.” Dedi.