Etiket: Şehirder’den

  • Şehirder’den Sekmen’e yol teşekkürü

    Şehirder’den Sekmen’e yol teşekkürü

    ŞEHİRDER onursal Başkanı Murat Ertaş başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i makamında ziyaret ederek son bir yıl içerisinde şehir merkezinde yapımıyla trafiği rahatlatan yeni yollar ve bulvarlar için Başkan Sekmen’e teşekkür etti.

    Görüşmenin ardından bir açıklama yapan ŞEHİRDER onursal Başkanı Murat Ertaş, son yıllarda süratle devam eden kentsel dönüşümle, yeni yerleşim alanlarıyla, yeni yapılan kamu binaları ve iş merkezleriyle birlikte nüfus yoğunluğu, cadde, yol, meydan ve bulvar bakımından şehrin ağırlık merkezleri değişmeye başladığını belirterek Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin kısa sürede açtığı yollar ve çevre düzenlemeleriyle bir ölçüde trafiği rahatlattığını ifade etti.

    Murat Ertaş sözlerine şöyle devam etti: “Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in son bir senede tamamladığı ve tamamlamak üzere olduğu şehir içi alternatif yol açma, genişletme çalışmaları takdire şayan. Atatürk Üniversitesi – Yıldızkent bağlantı yolu, Şehir Hastanesi – Atatürk Ünv. bağlantı yolu, Şükrüpaşa – ETÜ bağlantı yolu, Şükrüpaşa – 50. Yıl Caddesi bağlantı yolu ve Barışpınarı Köprüsü, Barışpınarı Köprüsü – Migros ve Kavakkapı yolu, Aliravi Cad. (Yoncalık) – Kayakyolu bağlantı yolu, 50. Yıl Cad. – Kongre Cad. bağlantı yolu, MNG AVM – Kütüphane – ETÜ Bağlantı (Yeni Kurtderesi) yolu, RTE Kapalı Fuar Alanı – Eski Havaalanı yolu genişletme ve peyzajı Bu çalışmaların hepsi şehre az da olsa nefes aldırmıştır. İnanıyoruz ki devamı gelecektir. Ayrıca büyükşehir belediyemizin Ilıca-Kandilli yolu gibi kırsalda yaptığı yolları da ancak yolumuz düştüğünde görüyoruz. Marifet iltifata tabiidir. Yol olursa insanımız yol alır, şehir trafiği rahatlar. Şehrin meseleleriyle yakından ilgilenen bir STK olarak Başkanımız Mehmet Sekmen’e ve ekibine teşekkür ediyoruz. Ayrıca Başkanımız Mehmet Sekmen’in takdirleriyle Recep Tayyip Erdoğan Kapalı Fuar alanının önündeki genişletme ve peyzaj çalışması tamamlanan yola, bu yıl UNESCO’nun adına yıl ilan ettiği büyük Türk düşünürü ve bilim insanı Farabî’nin adının verileceğinin müjdesini almak bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir.”

    Görüşmede Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen kırsala da, köy ve ilçe bağlantı yollarına da şehir içine dökülen kalitede asfaltlama çalışmaları yaptıklarını, yol ve asfalt çalışmasının artarak devam edeceğini belirterek ŞEHİRDER’in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    Görüşmede Başkan Mehmet Sekmen’e ŞEHİRDER üyesi Ahmet Çakır’ın el emeği ile yaptığı yol temalı ahşap plaket takdim edildi.

  • ŞEHİRDER’den uçak biletleri hakkında açıklama

    ŞEHİRDER’den uçak biletleri hakkında açıklama

    Şehir ve Kültür Araştırmaları (ŞEHİRDER) Yönetim Kurulu Erzurum’da yaşanan uçak kriziyle ilgili bir basın açıklaması yaptı. ŞEHİRDER Yönetim Kurulu’nun yaptığı basın açıklamasında Erzurum Havalimanının 25 senedir uluslararası uçuşların, 15 senedir de 24 saat aralıksız uçuşların yapıldığı standartlara sahip olduğu belirtilerek, 2018 sonu itibariyle önce bilet fiyatlarının sebepsiz artırıldığına, yazın da pistin kullanılmaz hale getirildiğine dikkat çekildi.

    Açıklamada yapılan tüm müdahalelerin şehirde büyük bir öfke patlamasına neden olduğunu ve şehri her açıdan geri götürdüğü vurgulandı. ŞEHİRDER’in yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Bulunduğu bölgenin ağabeyi şehri olan Erzurum’da uçuş hizmetleri ilk olarak 1947’de “Devlet Hava Yolları” adıyla başladı. 1966’da kullanılmakta olan pist ve altyapı tesislerinin tamamlanmasıyla ve Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında akdedilen bir protokol neticesinde “Sivil-Askeri” kategoride hizmet vermeye başlamış, 1968’de yılda 300 bin yolcu kapasitesine ulaşmıştır. Erzurum havalimanı 1993’te uluslararası tarifesiz seferlere açılmış, 2005’te yapılan ve bugün kullanılan Apron, Terminal Binası ve Destek Binaları 2 Aralık 2005 itibariyle 24 saat hizmet vermeye başlamıştır. Aralık 2019 itibariyle havalimanımız tarifeli uçuşlarıyla maalesef yaklaşık 11.00 ila 19.00 arası hizmet vermektedir. 24 saat hizmet veren havalimanımızda bugün itibariyle hizmet 8 saate düşmüştür. Erzurum Valiliği’nin ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Palandöken’e, Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ne, şehrin kültür ve tabiat varlıklarına yaptıkları ciddi yatırımlardan sonra, geçen sene “Bir Milyon Turist” hedefiyle şehirde bir heyecan yaratmalarından sonra hiçbir açıklama yapmadan ve gerekçe göstermeden THY Erzurum’da uçak sefer sayılarını düşürmeye başlamış, talebi karşılamayan seferler nedeniyle bilet fiyatları birdenbire artmıştır. Daha evvel de Erzurum-Antalya, Erzurum-İzmir direkt seferlerini kaldıran THY Erzurumluyu aktarmalı uçuşlara ve fahiş fiyatlara mahkûm etmiştir. İyi niyetli olmak istiyoruz ama aklımıza turizm lobileri de gelmiyor değil. Uçak yokluğundan yüksek irtifa kamp merkezi için şehrimize gelmek isteyip gelemeyen futbol takımlarını biliyoruz. Uçak yokluğundan ve fahiş fiyatlardan iptal edilen kongreler, toplantıları biliyoruz. Bir öğretim üyesi bir doktora jürisi için, bir teknik eleman sektörüne eğitim vermek için gelecek olsa bilet fiyatları nedeniyle şehrimize gelmediklerini biliyoruz. Otel ve seyahat işletmeleri ve turizm sektörünün diğer bileşenleri, dolayısıyla bir şehrin ekonomisi, sosyal hayatı, moral değerleri felç olmuş durumda. Erzurum merkezli direkt seferlerin kaldırılması ve Ankara, İstanbul gibi seferlerin azaltılması nedeniyle bugün Erzurum’da aktarmalı uçuşların bilet fiyatı 800 TL, direkt uçuşlar ortalama 300-500 TL civarındadır. Bu fiyatlar normal değil. 850 TL’ye aktarmalı Erzurum-Bursa seferi ülkenin standartlarına göre uluslar arası uçuş fiyatlarına denktir.

    Halbuki 7 Ekim 2019’da bundan iki ay evvel hava yolu şirketleri ile yapılan toplantıda iç hat uçak biletlerinde tavan fiyatın 450 TL’yi geçmeyeceği kararı alınmış ve kamuoyuna duyurulmuştu. Bugün Erzurum-İstanbul son baktığımız bilet 470 TL, aktarmalı Bursa uçağı 850 TL’dir. Tüm bu bilet fiyatları Erzurum Havalimanı’nın zemininde yapılacak düzenlemeden önce de böyleydi. CAT-3 sisteminin gecikmesiyle alâkası yok.

    Aynı gün (7 Ocak 2020’de) Erzurum- Ankara uçuşu 450 TL iken Erzincan – Ankara uçuşu 111 TL’dir. Bunun matematiği, sistematiği bizi hiç ilgilendirmez. Yan yana iki şehir. Biri 60 senedir uçuş yapılan şehir. Vatandaş ödeyeceği paraya bakar. Burada kesinlikle Erzurum’un ve Erzurumlunun mağduriyeti söz konusudur. Türkiye’nin ticari yükünü çeken İstanbul ve civarına, Akdeniz bölgesine, başkent Ankara’ya en uzak bölge şehri olan Erzurum için hava taşımacılığı birçok ilden daha elzemdir. Eğitim, spor, kültür ve turizm şehir olan Erzurum maalesef uzak şehirdir. Ulaşım Erzurum’un can damarıdır. Hal böyleyken Erzurum’u Karadeniz’e bağlayacak Kırık ve Dallıkavak tünelleri, Kop tüneli, Çirişli ve Pirinkayalar tünelleri maalesef hâlâ açılmamış, “ödenek sıkıntısı” maalesef Erzurum için ezberlenmiş bahane olmuştur. Erzurum’da durum böyleyken bilhassa Karadeniz’de yol ve tünel çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir.

    Karayolu tıkalı olan şehrin hava yolu da maalesef daraltılarak iş bilmez bürokratlar tarafından şehir adeta cezalandırılmıştır. Ulaşım olmadan ticaret olmaz, turizm olmaz, eğitim olmaz, üretim olmaz, kalkınma olmaz.

    Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de yazın sökülen pistlerin güze ve kışa yetiştirilmemesi, fahiş bilet fiyatlarının ardından uçuşların iptal edilmesi, iyice azaltılması noktasına getirince Erzurum’un isyanına neden oldu. Bir şehir öfke kusuyor THY’den hiçbir yetkiliden şehri tatmin eden bir açıklama yok. Yapılan açıklamalar kuru birkaç söz. 12 Haziran 2019’da yetkililerin büyük bir heyecanla ve müjdeyle duyurdukları “Erzurum Havalimanına uçakların 175 metreye kadar olan sisli havalarda bile rahatlıkla iniş yapabilmeleri için Kategori 3A (CAT-3A) sistemi kuruluyor.” haberi maalesef yüklenici firmanın ve onu denetlemesi gereken yetkililerin aymazlığı nedeniyle telafisi imkânsız zarar verdi Erzurum’a.

    Bu sistemle birlikte kışın uçak seferleri artırılan kış turizminin canlandırılması hedefleniyordu, tersi oldu. Sabah ve akşam seferleri kaldırılan Erzurum’a günübirlik kimse gelemeyecek artık. Yahut Erzurum’dan Ankara’ya sabah gidip işini halledip gece Erzurum’a dönemeyecek bir iş adamı, akademisyen, hasta vb. İnsanımızın bütçesi hem fahiş bilet fiyatlarıyla hem ekstra masraflarla iyice zarara uğratılacak. İş kaybını demiyoruz bile. Erzurumlu sekiz aydır daha ucuz olduğu için uçağa Erzincan’dan, Trabzon’dan, Kars’tan biniyor. Bu, bölgenin lokomotifi olan, kadim şehrin halkıyla, Erzurum’la dalga geçmektir. Oldu olacak, Erzurum’u diğer illere bağlasınlar! THY Yönetim Kurulu’na soruyoruz: Erzurum’a reva görülen muameleyi Erzurum ölçeğinde etrafımızdaki hangi şehre yapabilirlerdi: Trabzon’a, Van’a, Diyarbakır’a? Hangisine?

    Erzurum’a reva görülen şudur: Yakın tarihe kadar uçağa binmek çok lüks sayılan ülkede Anadolu’nun her yerine havaalanı yapıp uçakla seyahati ucuzlatarak uçağı halkın hizmetine sunan Sayın Cumhurbaşkanımızın çabalarını sabote etmektir. Sonra Erzurum’u ötekileştirmektir. Gerek uçak sefer sayısının azlığı, gerek bilet fiyatlarıyla Erzurum dejavu yaşıyor. Erzurum’da uçakla seyahat etmek, 30 sene evvel olduğu gibi hem çok lüks hem sıkıntılı. Tüm bunlardan sonra ŞEHİRDER olarak biliyoruz ki uçak seferleri ve biletleriyle ilgili bu olumsuz durumlar Erzurum’da göçü hızlandıracaktır, Erzurumluya kenara itilmişlik duygusu yaşatmaktadır, sahipsizlik duygusunu yüreğine kadar hissetmektedir Erzurum. Bu durum şehrin ekonomisini, iş dünyasını, sosyal hayatını, sporunu, kültürel hayatını, eğitim ve sağlık sektörünü, kısacası hayatın her alanını yakından ilgilendirmekte ve maalesef hızla geri götürmektedir. Sesimizi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a duyurmak istiyoruz. THY Yönetim Kurulu Başkanı’nı Erzurum’a STK’lerle ve basın mensuplarıyla yüzleşmeye, yapacağı açıklamayı bizzat yüzümüze yapmasını, bizleri ikna etmesini bekliyoruz. Aksi halde istifa etmesini, bu işi liyakat ehline bırakmasını istiyoruz. Aynı şekilde pistleri, CAT-3 sistemini yetiştiremeyen DHMİ müdürünü de istifaya davet ediyoruz. Bu konuda şehrin meselesine sahip çıkan başta basın mensuplarımız olmak üzere, STK temsilcilerimize, memleket sevdalılarına teşekkür ediyor, ancak birbirimizden alacağımız güçle şehrimizin sesini duyurabileceğimizi yineliyor, Erzurum’a yaşatılan bu haksızlığın bir an evvel son bulmasını umuyoruz”

  • Şehirder’den Açıklama: “Bu, Erzurum’a Hem Haksızlık Hem De İhanettir”

    Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Yönetimi, Dünya Curling Federasyonu’nun Erzurum’da yapılacak Dünya Curling Şampiyonası’nı iptal etmesini yaptığı basın açıklamasıyla sert bir dille protesto etti, EYOF için endişeli olduklarını belirtti. ŞEHİRDER yönetimi “İptal kararının alınması ne kadar vahim ve tutarsızsa bu kararın ulusal ve yerel basında ‘terör’ ile ilişkilendirilerek servis edilmesi şehrimiz adına daha vahimdir ve hatta şehre ihanettir.” şeklinde açıklama yaptı.

    ŞEHİRDER’İN KONUYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI ŞÖYLE

    05- 13 Mart tarihleri arasında Erzurum’da yapılacakken Dünya Gençler Curling Şampiyonası 2016’nın (WJCC) geçtiğimiz hafta Dünya Curling Federasyonu tarafından “çeşitli nedenlerle” Erzurum’dan alınıp Danimarka-Kopenhag’a verilmesi kararına ŞEHİRDER olarak tepkiliyiz, bu kararı kabul etmiyor, protesto ediyoruz.

    Dünya Curling Federasyonu (Word Curling Federation), internet sitesinde iptal gerekçesi olarak “çeşitli nedenler” ifadesini kullanmasına rağmen, organizasyonun Erzurum’da yapılmama kararının yerel ve ulusal basında “terör gerekçesiyle” ifadeleriyle yer alması Erzurum’a yapılmış en büyük ihanettir, vatan hainliğidir. Amacı ne olursa olsun basında “Terör” ile “Erzurum” adının yan yana gelmesi, bundan sonra yapılacak uluslar arası organizasyonlarda şehrimiz için olumsuz etiket ve dezavantaj olacaktır. Yetkililerin, basın mensuplarının, sosyal medya kullanıcılarının bu konuda hassasiyet göstermesi gerekir. Çünkü bir organizasyon bir şehre verilmeden evvel o şehirle ilgili en önemli referanslardan biri internetteki arama motorlarıdır. Bunun herkesçe bilinmesi ve şehrin adını haber ve yazılarda özenle kullanılması gerekir.

    DÜNYA CURLİNG FEDERASYONU “TERÖR” DEMEMİŞKEN

    Bazı basın organlarında yer aldığı üzere Suriye’deki olaylardan dolayı Erzurum’daki organizasyonun iptal edilmiş olması mümkün değil. Bu konuda kıymetli valimiz gereken açıklamayı yapmış, bu haberlere tepki göstermişti. Kendisine teşekkür ediyoruz. Kaldı ki Dünya Curling Federasyonu internet sitesinde 9 Ocak 2016 tarihli basın açıklamasında “Çeyrek finale kazananlar şimdi yarı finalde oynamak ve daha sonra bu kazananlar Altın Madalya Oyunları oynayacak ve Erzurum (05-13 Mart 2016) Dünya Gençler Curling Şampiyonası 2016’ya (WJCC) doğrudan hak kazanacaktır.” ifadesi varken Suriye’de savaş yoktu da iptal kararını açıkladıkları 27 Ocak’ta mı Suriye’de savaş çıktı da “terör” nedeniyle iptal edildi. Böyle bir gerekçe hiç inandırıcı mı, kamuoyunun vicdanına sunuyoruz.

    9 Ocak ile 27 Ocak arasında hem ülkemizde hem sınırlarımızda değişen, farklılaşan bir durum olmadığına göre iptalin “terör” gerekçesiyle olduğuna inanmak, haberleri bu argüman üzerinden servis etmek en iyimser yaklaşımla fazlaca saflık olur. Kaldı ki yukarıda söylediğimiz gibi Dünya Curling Federasyonu iptal yazısında zaten gerekçe olarak “terör” demiyor, iptal açıklamasında “Çeşitli Nedenler” ifadesi var. Peki, o halde bu şampiyona, şehrimizin ve ülkenin prestijine, markasına zarar verecek biçimde neden iptal edildi? Bu “çeşitli nedenler” nelerdir, uluslararası siyaset bu talihsiz kararda ne kadar tesirli olmuştur, araştırılması lâzım. Kaldı ki organizasyonun yabancı teknik delegeleri Erzurum için Dünya Curling Federasyonu’na “güvenli şehir” raporu vermişlerdi. Tüm bunlara rağmen şampiyonayı son anda iptal eden Dünya Curling Federasyonu’nu şiddetle kınıyoruz.

    Bu konuda şehrimizi terörle yan yana getirecek biçimde ilk haberi yapan basın mensubu/ mensupları her kimse, en sağlıklı bilgiyi başlangıcından beri büyük gayretlerle şampiyona sürecini yöneten Buz Federasyonu Başkanı Dilek Okuyucu’dan alabilirlerdi. Tekrar ifade ediyoruz ki bu tür haberler şehrimize yapılan en büyük kötülüktür, ihanettir.

    EYOFF İÇİN ACELE EDİLMELİ

    Şimdi şehrin tüm dinamikleri, yerel yöneticileri, bürokratları ve milletvekilleri bir dayanışma içerisinde EYOF 2017 (European Youth Olympic Festival/ Avrupa Gençlik Kış Olimpiyatları Festivali) ivedilikle işe koyulma vaktidir. Çünkü Dünya Gençler Curling Şampiyonası neden iptal edildiyse aynı tehlikeler ondan ve 2011’de şehrimizde yapılan UNIVERSIADE’dan çok daha önemli ve değerli organizasyon olan EYOF için de geçerli.

    EYOF, Uluslar arası Kış Spor Organizasyonlarında 4 yılda bir yapılan Büyükler Kış Olimpiyatları’ndan, Dünya Gençlik Kış Olimpiyatları’ndan sonra üçüncü en prestijli organizasyonudur. Erzurum’da yapılan 2011 UNIVERSIAD’dan çok daha önemli. UNIVERSIAD bir oyundu, EYOF olimpiyat. Bir şehre olimpiyat halkası ve bayrağı dikmek o şehrin marka olması demektir, o şehrin güvenli olduğunun uluslar arası platformda teyit edilmesi demektir. Olimpiyatların finansör ve garantörü ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Yani Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Olimpiyat Komitesi ve ev sahipliğinden dolayı Erzurum Büyükşehir Belediyesi’dir.

    EYOF ile ilgili yüzlerce kalem iş varken kaybedilecek bir gün dahi yoktur. Bir an önce EYOF 2017’nin kurumsal kimliği ve logosu dahil diğer işleri yapılmalıdır. Erzurum’un yetkililerinin ve temsilcilerinin bakanlık nezdinde sıkı iş takibi yapmaları gerekir. Milletvekillerimizin bu konuda hassas olacaklarına inancımız tamdır. Endişemiz odur ki son zamanlarda gerilen Türk Rus ilişkilerinin spora da karışmış olmasıdır. Çünkü aldığımız duyumlar Rusya’nın gözünün EYOF’ta olduğudur. Rusya, Soçi şehrini hazırda tutmaktadır.

    Netice itibariyle; Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Yönetimi olarak Dünya Curling Federasyonu’nun aldığı kararı protesto ediyor, EYOF için de aynı endişeleri taşıdığımızı kamuoyuyla ve tüm yetkililerle paylaşır, organizasyonda görev alan herkese kolaylıklar diler, saygılar sunarız.”

  • Şehirder’den Manifesto Gibi Açıklama

    Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER), son dönemde Türkiye’nin yaşadığı terör ve anayasa tartışmalarına dair manifesto gibi bir açıklama yaptı.

    İstiklâl Marşı vurgulanarak yapılan basın açıklamasında “Türkiyeliler” ve “Bu topraklar hepimizin!” gibi ifadelere net bir şekilde karşı çıkılıyor. Açıklamada İstiklâl Marşı’nın ilk kıtasına yer verilerek bilhassa “O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak/ O benimdir, o benim milletimindir ancak” mısralarında vatanın hangi millete ait olduğunun açıkça belirtildiği ifade edilmektedir. Manifesto her milletten insanın temel insan hakları ve özgürlüklerini rahatça yaşayabildiği bu toprakların bin yıldır Türk milletinin olduğu hatırlatılarak bitiriliyor.

    Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

    “Türk milleti için hiçbir anayasa, iman dolu göğsüyle şehadet şerbetini içen şühedanın yazdığından daha kıymetli, önemli ve hakikatli olamaz. Hiçbir anayasa İstiklâl Marşı’ndan daha esaslı olamaz. Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak, O benimdir, o benim milletimindir ancak. 1 Kasım seçimlerinde Türk Milleti sandığa giderek her türlü terör yapılanmasına net bir şekilde tavrını koymuştur. Barış için akademisyenlerin, onlara destek veren sinemacıların, aşikâr yahut gizli tüm müstemleke şahsiyetlerin bir araya gelerek yapmış oldukları imza hamlesi Diyarbakır’a kazılan hendekleri Ankara’ya taşıma arzusundan başka bir şeyi ifade etmemektedir. “Biz Türkiyeliler” diye başlayan her cümlenin altında, bu topraklara, İstiklal Harbini verdiğimiz düşmanları ortak etme zihniyeti yatmaktadır. Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde ve en son olarak terörle mücadelede o kadar şehidi, bu vatanı elimizden almaya çalışanlara “Bu topraklar hepimizin!” demek için vermedik. Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın, Doğacaktır, sana vaat ettiği günler Hakkın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Her milletten insanın hukuk kuralları çerçevesinde, temel insan hakları ve özgürlüklerini rahatça yaşayabildiği bu topraklar, bin yıldır olduğu gibi, en son ocak kalana kadar Türk milletinindir.”

  • Şehirder’den Başkan Korkut’a Teşekkür

    Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Başkanı Murat Ertaş ve Genel Sekreter Mustafa Uğurlu, Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’u ziyaret ederek, şehrin kültürel hayatıyla ilgili görüş alışverişi yaptılar.

    Yakutiye’nin bir açık hava müzesi, kadim şehrin mirası olduğundan hareketle şehrin dünyaya açılacak çok sayıda kültürel değer ve isimlerinin lâyıkıyla ön plana çıkarılmadığını, bu konuda bilim adamlarına ve STK’lere ciddi görev düştüğünü ifade eden Ertaş, Bu şehrin, dünyanın tanıdığı nice meşhur ismin hayatında önemli izler bıraktığını, bu isimler üzerinde ŞEHİRDER’in ciddi çalışmalar başlattığını bunu da ilk olarak Yakutiye Belediye Başkanı Sayın Ali Korkut ile paylaşmak istediklerini ifade etti.

    Ayrıca başkanın, tarihi sorumluluk ve kültürel duyarlılıkla yürüttüğü şehrin kentsel dönüşüm çalışmalarındaki kararlı tutumundan ve ŞEHİRDER’e vermiş olduğu destekten dolayı şükranlarını göstermek amacıyla ŞEHİRDER’in kamuoyuna tanıttığı ve sadece Erzurum değil Osmanlı tarihinde de önemli bir belge olan II. Abdülhamid’in Erzurum Fermanı’nı Başkan Ali Korkut’a hediye ettiklerini ifade etti.

    Başkan Ali Korkut da ŞEHİRDER’in çalışmalarını takdirle karşıladıklarını belirterek ziyaretten ve hediye edilen II.Abdülhamid’in fermanından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.