Etiket: Seçime

  • CHP’li Yılmaz: “Seçime Girseler Yüzde 10 Barajını Aşarlar”

    CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Suriyeli mültecilerin Türkiye’ye maliyetinin 8 milyar dolar olduğunu belirterek, mültecilerin seçime girmeleri durumunda yüzde 10 barajını geçebileceklerini söyledi.

    Musul Başkonsolosluğu görevinde bulunduğu 2014 yılında IŞİD tarafından rehin alınan ve daha sonra Ardahan’dan CHP Milletvekili seçilen Öztürk Yılmaz, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Suriye’de yaşanan gelişmeler, Rusya krizi ve mülteci konusunu değerlendirdi. Suriye’nin federal bir Suriye’ye doğru ilerlediğini kaydeden Yılmaz, uçak düşürülme olayından sonra Rusya’nın gururu kırılmış büyük bir devlet psikolojisi ile davrandığını söyledi. Mülteci konusunda Türkiye’nin daha dikkatli davranması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Yarın bir seçime girseler yüzde 10 barajını aşarlar” ifadesini kullandı.

    “SURİYE EN İYİ TABİRLE FEDERAL BİR SURİYE’YE HIZLA İLERLİYOR”

    Suriye’deki gelişmeler ve Rusya ile Türkiye arasında yaşanan krizi değerlendiren Yılmaz, Suriye’deki iç çatışmaların yaygınlaşarak devam ettiğini, uçak düşürme hadisesinden sonra Rusya ile Türkiye arasındaki gerginliğin sürdüğünü söyledi. Türkiye’nin dış politika konusunda yoğun bir gündeme taraf olmasının kapsamlı analiz yeteneğini artırması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, Suriye’de kirli bir savaş yapıldığını kaydederek, bu savaşın kazananının az, kaybedenlerinin çok olduğunu söyledi. Analitik bir tablo çizen Yılmaz, Suriye’deki savaşta kaybedenin kim olduğuna dair şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Suriye’de dönüşümü sağlayamadığı için toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sağlayamadığı için Esad kaybetti. Sünni çoğunluk kendi alanını IŞİD’e kaptırdığı için kaybetti, Esad’ı bütünlükçü bir Suriye’de tutamadığı, olayları istediği gibi kontrol edemediği için İran kaybetti. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar, başta öngördükleri söylemler bugün duvara toslamış durumda ve bu üç ülke kaybetti. ABD, ulusal güvenliğine en büyük tehdit olarak gördüğü IŞİD tehdidi ile kaybetti. Mülteci krizinin etkilerini yaşayan ve bundan çıkış yolları aramak isteyen AB kaybetti. Suriye’deki krizi fırsata dönüştürmek isteyen ve bu nedenle Akdeniz’e yığınak yapan, kısa vadede kazandığını sanan Rusya kaybetti.”

    Suriye’de yaşanan kirli savaşın kazananını gösterdiği harita üzerinden anlatan Yılmaz, “Bu tablodan en büyük kazançlı çıkan PYD oldu. İkinci kazançlı çıkan IŞİD oldu. Suriye çok büyük bir ihtimalle toprak bütünlüğü paramparça olup devletçiklere bölünmese, bu devletçikler birbirleri ile savaşa girmeseler bile üniter bir Suriye olarak kalmayacak. Suriye en iyi tabirle federal bir Suriye’ye hızla ilerliyor. Suriye bizim 2011 yılından önce tasavvur ettiğimiz sadece Esad’ın değişmesi, seçimler, ülkenin birlikte kalması idealinden uzaklaşmış durumda” dedi.

    Suriye’de gevşek bir yanın ortaya çıktığını belirten ve “Nasıl bir Suriye olursa olsun bugün Bağdat’ın Erbil üzerindeki etkisi neyse yarın Şam’ın da kuzeydeki oluşumlar üzerindeki etkisi ancak o kadar olacak” ifadelerini kullanan Yılmaz, Türkiye’nin vakit kaybetmeden Suriye’nin geleceği konusunda ne kadar devrede olacağı ve Türkmenler’in ne kadar olacağı konusunda strateji geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

    “RUSYA GURURU KIRILMIŞ BÜYÜK BİR DEVLET PSİKOLOJİ İLE DAVRANIYOR”

    Türkiye’nin Rusya krizi konusunda krizin etkisini azaltabileceği, ortamı yumuşatabileceği, tekrar ilişkilerin rayına oturtulabileceği bir aklı devreye sokamadığını ifade eden Yılmaz, bu yüzden Türkiye’nin ne kadar kaybedeceğini konuştuğunu belirtti. “Rusya bir noktada sanki gururu kırılmış büyük bir devlet psikolojisi ile davranıyor” diyen Yılmaz, Rusya’dan doğrudan görüşmeler ile bu krize bir çare bulunması gerektiğini kaydetti. Rusya’nın Türkiye ile yaşadığı krizi bir fırsata çevirmeye çalıştığını ve Akdeniz’de askeri yığınak yapmaya çalıştığını söyleyen Yılmaz, “Bizim akıllı ve uyanık olmamız gerekiyor. Ukrayna krizinde gördük. Batı, Ukrayna üzerinden Rusya’ya vurdu. Şimdi Türkiye üzerinden Rusya’ya vurma stratejisine biz düşmemeliyiz. Bizim kendi ulusal güvenliğimiz ve çıkarlarımız açısından dengeleri koruyarak hareket etmemiz gerekiyor. Bu krizden yararlanılarak Türkiye’ye yığınak yapılmasını da sorgulamamız gerekiyor. Kendi önceliklerimizi dikkate alarak bazı diplomatik kanalları kullanmak suretiyle bu krizin etkilerini ortadan kaldıracak siyaset uygulamamız gerekiyor. Karşı taraf son derece fevri adım atıyor, biz akıllı davranmalıyız. Yarın NATO’ya güvenerek Rusya ile ilişkileri gerip, sonuçlarını üzerimize yıkıp gitmelerine müsaade etmemeliyiz” diye konuştu.

    “BUNLAR YARIN SEÇİME GİRSELER YÜZDE 10 BARAJINI AŞARLAR”

    Türkiye’de ne kadar Suriyeli mülteci olduğu konusunda net bir rakam olmadığını belirten Yılmaz, “Bu mültecilerin bize maliyeti 8 milyar dolar. Bunlar yarın seçime girseler yüzde 10 barajını aşarlar. Bizim misafirlerimiz, bakmak zorundayız ama yarın güvenlik sorunları çıkabilir, radikal unsurlar bunlardan yararlanabilir. Biz bir kere kimin nerede yaşadığını bilmiyoruz. Avrupa’ya bir mülteci gittiği zaman ne kadar kalacağı belli, nerede yaşadıkları belli. Bizim buraya gelen mülteciler nerede yaşıyorlar, istedikleri gibi ev tutabiliyorlar, istedikleri yerde yaşayabiliyorlar. Ben bir ülkeysem, egemenliğimden bahsediyorsam, Türkiye’nin iç güvenliği önemlidir diyorsam benim bunu hassasiyetle incelemem gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Seçime Hazır

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, 1 Kasım 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek milletvekili genel seçimi süresince, Gölbaşı TEİAŞ Milli Yük Tevzi Merkezi’nde elektrik iletim ve dağıtım durumunu takip edecek.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından yapılan açıklamada Bakan Alaboyun’un, 1 Kasım 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek olan milletvekili genel seçimi süresince, Türkiye genelinde “elektrik iletim hatlarında” oluşabilecek arızalara karşı TEİAŞ Gölbaşı Milli Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü’nde “21 elektrik dağıtım şirketiyle”, “görüntülü ve sesli” anlık bağlantılarla koordinasyonu bizzat yöneteceği bildirildi.

    Seçim günü 9 bin kişinin hizmet vereceği vurgulanarak, 24 saat boyunca 141 trafo merkezini 3 bin 307 koruma ve güvenlik personelinin kolluk kuvvetleriyle koordineli olarak korunacağı belirtildi. Bu kapsamda 21 dağıtım merkezinin Ankara’ya canlı bağlantılarla rapor sunacağı öğrenildi.

  • Aksünger: “Chp Olarak Seçime Hazırız”

    CHP Genel Başkanı Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, “Biz, CHP olarak seçime hazırız. Hepimiz 1 Kasım’da sandık başında olmamız lazım ama hiç kimsenin canı 1 oydan daha değersiz değildir” dedi.

    CHP İzmir İl Başkanlığında basın mensupları ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, şöyle konuştu: “1 yılda ikinci seçime gidiyoruz. Değişen seçmen sayıları mevcut. 20 Nisan 2015 Türkiye’de seçmen sayıları kesinleşti. 53 milyon civarındaydı. 1 Kasım seçimlerinde 308 bin artış oldu. 20 Nisan’da seçmen listeleri kesinleştikten sonra 1 Kasım’a geldiğimizde birde artışın yanı sıra 422 bin kişinin listelerde olduğunu görüyoruz. 1 milyona yakın yeni seçmenin yeni listelere eklenmiş olduğunu hesapladık. Genel olarak seçmen rakamı yukarı doğru çıkıyor. Öyle bir hareketlilik oluyor ki 20 Eylül sonrası öğrenci hareketleri başlıyor. Toplam 1 milyon 200 öğrenci yer değiştiriyor. Türkiye seçime katılım oranı ile ilgili en yüksek Avrupa’daki ülkelerdendir. Türkiye’de seçmen kağıdını muhtarlar ulaştırıyor. Peki muhtarlar bunu objektif olarak yapıyor mu? Herkes o seçmen kağıdını götürüyor mu? Bir tarafta seçmen kağıdını muhtarlar dağıtıyor. Sonra sarayda muhtarlar ağırlanıyor. İnsanın aklına kötü şeyler geliyor. Muhtarlara Recep Tayyip Erdoğan ne anlatıyor.”

    “YSK KARARLARINA İTİRAZ HAKKI OLMALI”

    Yüksek Seçim Kurulunun sadece idari bir kurum olduğunu belirten Aksünger, şunları söyledi: “YSK kararlarına itiraz hakkı olmalı. YSK idari bir kurumdur. İdari bir kurumun verdiği karar yargı kararlarının anayasanın üstünde olamaz. Bizde bunu gözardı ediyoruz. YSK’nın kararları tartışılmaz peki neden. Ben YSK’dan ölü insanların sayısını öğrenmek istediğimde bana kişilerin kimlik haklarını veremeyeceklerini belirttiler. Ama yıllarca Sağlık Bakanlığı vatandaşların kimlik bilgilerini satmadı mı.”

    CHP SEÇİME HAZIR

    CHP Genel Merkezinde sandık organizasyonu yapıldığını ifade eden CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP olarak 300 bin insan şu an görevli. 500 kişi, 4 grup halinde seçim gününden salı günü saat 3’e kadar çakılı çalışacaklar. Oyuna sahip çıkmak demokrasinin tecellisinin birinci şartıdır. Sanal seçimde İzmir Büyükşehir Belediyesi en başarılı ilimizdir. Diğer illerinde İzmir’i örnek almasını temenni ediyorum. 2014 yerel seçimlerinde ciddi olaylar yaşanmıştı. Partilere sanal ve siber saldırılar yapılmıştı. Genelde muhalif olan yerlere saldırılar oldu. Belgeler vardır bizde. Devlet kurumları içinden saldırılar yapıldı. Herkes çok dikkatli olsun.”

  • Bakan Avcı: “bahçeli Bizi Bu Seçime Mecbur Etmeyebilirdi”

    Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, koalisyonu muhalefetin de istemediğini söyleyerek, “Sayın Bahçeli, maalesef ben halen çözebilmiş değilim, bu süreçte milli menfaatleri öne alan bir tutum içerisinde olamadı. Yani şu seçime bizi mecbur etmeyebilirdi. Biz bu 6 ayı böyle geçirmeyebilirdik” dedi.

    Bakan Avcı, Eskişehir Karadenizliler Kültür Dayanışma ve Yarımlaşma Derneği’ne yaptığı ziyarette 1 Kasım seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. 7 Haziran’dan sonra Türkiye’nin içeride ve dışarıda sıkıntıya düşmemesi için canla başla geçici bir hükümetle de olsa çalıştıklarını belirten Bakan Avcı, “Sizden yaşı müsait olan arkadaşlarımız geçmiş dönemlerde bu tür durumlarda, özellikle koalisyon ortamlarında yaşananları biliyorsunuz ama gençler bilmiyor. Dolayısıyla 7 Haziran’dan sonra her şeye rağmen ekonominin çok büyük çalkantılar içine girmemesi, sokağın çok fazla bunu hissetmemesi, evlerin ve mutfağın bunu çok fazla hissetmemesini normal zannedebilirler. ’Ya böyle de oluyormuş’ diyebilirler. Böyle olmaz. Bugüne kadar buraya kadar zor getirdik. Yani böyle geçici hükümetler, Kasım’da sağlam bir halk desteğini net olarak herkesin içeride-dışarıda gördüğü bir hükümet olmadığı takdirde bu iş yürümez. Koalisyonla da yürümez. Zaten bizim bir koalisyon kültürümüzün çok sağlam olmadığını, işte bu 7 Haziran’dan sonraki müzakereler sırasında gördük” dedi.

    “NE CHP’NİN NE MHP’NİN TEK BAŞINA HÜKÜMET KURMA İHTİMALİ GÖRÜLMÜYOR”

    Mitinglerde söylenen sözlere bakıldığında kimsenin bir araya gelerek bir şeyler yapalım mesajını vermediğini söyleyen Bakan Avcı, “7 Haziran seçimlerinin sonucu da belli. AK Parti dışında hiçbir partinin tek başına iktidar olma şansının olmadığı ortada. Ne CHP’nin ne MHP’nin bu şartlar altında tek başına bir hükümet kurma ihtimali görülmüyor, matematik olarak bu ortada. Ne var ortada? Bir de AK Parti’nin ufak bir destekle tek başına tekrar istikrarlı bir hükümet kurma şansı olduğu aritmetik olarak bu görülüyor. Bu ne demektir? Muhalefet partisi en fazla neyi hedefleyebilir bu şartlar altında? AK Parti’yle bir koalisyonu hedefleyebilir. Peki davranışlarımız, söylemlerimiz buna uyuyor mu? Uymuyor. Meydanda bu kadar hakaret edeceksin, bağıracaksın, çağıracaksın, horlayacaksın sonra nasıl yüz yüze bakacaksın? Demek ki sende istemiyorsun koalisyonu. O zaman millette bu mesajı alıyor. Şimdi inşallah 1 Kasım’da içeride ve dışarıda güven veren, sağlam, arkasında sıkı bir halk desteği olan, dirayetli bir hükümete ihtiyacımız var. Onun için bu seçim ’A partisi, B partisi’ seçimi olmaktan çıktı. Memleket meselesi haline geldi. Biz bu sandıktan ya sağlam bir hükümet çıkaracağız veya sıkıntıya gireceğiz” şeklinde konuştu.

    “BUNA FIRSAT VERMEYELİM”

    Türkiye’nin bir ateş çemberinden geçtiğini dile getiren Bakan Avcı, şunları kaydetti:

    “Tükiye’nin maceraya, fantaziye, bir takım koalisyon denemelerine falan tahammülü yok. Bunu en iyi yaşı müsait olan arkadaşlarımız, geçmişte yaşananları bilen arkadaşlarımız değerlendirir. Bu seçimlerde sadece tek tek her birimizin bu konuda karar vermesi yeterli değil. Aynı zamanda özellikle gençlere, bu geçmiş tecrübeleri yaşamamış olan gençlere muhtemel tehlikeleri, muhtemel sıkıntıları tane tane anlatmamız lazım. Şimdi ben bunu böyle söylediğim zaman bazıları ’Milleti tehdit mi ediyorsun’ diyor. Tehdit etmiyorum. Manzara ortada. 7 Haziran’dan bugüne kadar yaşadıklarımız ortada. Üstelik diyorum Başbakan’da sık sık söylüyor, biz 1 saatte görev yapacak olsak sanki 30 sene görev başında kalacakmışız gibi işimize sahip çıkmaya çalıştık elhamdülillah. Bunu da bugüne kadar getirdik, ama 1 Kasım’dan sonra sıkıntılı bir süreç olursa gitmez. Adam, içeride ve dışarıda bu zaafı hissettiği anda pazarlığının çıtasını yükseltiyor. Buna fırsat vermeyelim. Özellikle ülkücü komşularımıza, arkadaşlarımıza bunu tane tane anlatalım. Sayın Bahçeli, maalesef ben halen çözebilmiş değilim, bu süreçte milli menfaatleri öne alan bir tutum içerisinde olamadı. Yani şu seçime bizi mecbur etmeyebilirdi. Biz bu 6 ayı böyle geçirmeyebilirdik.”

  • Kırcalı: “4 Seçime Rağmen Ekonomimiz Kriz Yaşamadı”

    AK Parti Samsun Milletvekili Adayı Av. Orhan Kırcalı, “30 Mart 2014 tarihinden bugüne 20 ayda dördüncü seçimi yaşayacağız. 4 seçim yapmakta olan ülkemizde ekonomimizde tek bir kriz olmadı” dedi.

    Milletvekili adayı Av. Orhan Kırcalı, yaklaşan 1 Kasım milletvekilliği seçimi için çalışmalarını bütün hızıyla sürdürüyor. AK Parti Samsun Milletvekili Adayı Av. Orhan Kırcalı beraberinde Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, Bafra Belediyesi Başkan Yardımcıları İsmail Kurt, Hüseyin Çamaş, AK Parti Bafra İlçe Başkanı Tuncay Yurduseven, Başkan Yardımcısı İsmail Kuloğlu, AK Parti Belediye Meclis Üyeleri, Ak Parti Bafra Gençlik ve Kadın Kolları ile birlikte ilk olarak Bafra Öğretmenevi’nde düzenlenen Sandık Eğitimi programına katıldı.

    Ak Parti Samsun Milletvekili Adayı Av. Orhan Kırcalı sandık eğitim çalışmasından sonra sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek problemleri yerinde ve yetkili kişilerden dinledi. Notlar alarak gerekli çalışmaların yapılacağını belirtti. Kırcalı esnaf ziyaretlerinden sonra ise Hac farizasını yerine getirip evlerine dönen Bafralı hacıları ziyaret edip hayır dualarını aldı. Sırasıyla Gazibey, Martıkale, Aktekke, Yağmurca Mahallelerine gidip vatandaşlara beraber oldu.

    AK Parti Samsun milletvekili Adayı Av. Orhan Kırcalı yaptığı açıklamalarda, “30 Mart 2014 tarihinden bugüne 20 ayda dördüncü seçimi yaşayacağız. 4 seçim yapmakta olan ülkemizde ekonomimizde tek bir kriz olmadı. Türkiye olarak dünyada en hızlı büyüyen yedinci ülkeyiz. Bu geldiğimiz güçlü ekonomi durumunu en güzel şekilde göstermektedir. Yıllarca enflasyon altında ezilen ülkemizde AK Parti iktidarında yıllardır enflasyon tek hanelidir. Merkez Bankası döviz rezervlerimiz rekor seviyededir. İhracatımız rekorlar kırmaya devam etmektedir. Milli silah sanayimizi kurduk. 680 bin yeni konut yaptık ve ailelerimize teslim edildi. Uydularımızı uzaya yolladık. Asrın projeleri hayata geçiyor. Hizmete giriyor. Yapılamaz denilen tünelleri yaptık, bitirilemez denen yolları bitirdik. Hastanelerde ilaç kuyruklarına son verdik. Tarımı destekledik, çiftçimizin yanında olduk. Zamanında çalışanlarımızdan kesilen konut edindirme yardımlarını geriye biz ödedik. İnsanlarımızın haklarını teslim ettik. Esnaflarımızı ve KOBİ’leri destekledik. İşsizlik azaldı. Okullarımız, üniversitelerimiz, hastanelerimiz, barajlarımız hizmete girdi. İnsanlarımız doğal gaza kavuştu. Sosyal yardımlaşma ile dertlere derman olundu ve yaraları sardık. 1 Kasım’dan sonra milletimizin destekleriyle AK Parti’nin tek başına iktidarında bu hizmetler inşallah daha da artarak devam edecektir. Milletimizin destekleriyle Türkiye daha hızla ilerlemeye ve büyümeye, insanlarımızın ise refahı artmaya devam edecektir” diye konuştu.