Etiket: Sebebi

  • Elbistan’da toplu zehirlenme vakasının sebebi araştırılıyor

    Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Elbistan’da meydana gelen ishal, baş dönmesi ve yüksek ateş şikayetlerinden dolayı hastanelere akın eden vatandaşların çoğalması üzerine Elbistan’a giderek incelemelerde bulundu.

    Vali Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, KASKİ Genel Müdürü Mustafa Altınok, Elbistan Kaymakamı Tuncay Akkoyun ile birlikte kriz masası oluşturdu.

    Daha sonra Vali Özkan ve Başkan Erkoç, Kaynarca İçmesuyu Terfi Merkezi’ne giderek incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.

    İncelemelerin ardından bir açıklama yapan Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, “Elbistan halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Dünden beri yoğun bir şekilde sağlık kuruluşlarımıza hasta müracaatlarımız var. Aldığımız bilgilere göre baş dönmesi, ishal, bulantı gibi şikayetler ön plana çıkıyor. Bunun ağırlık olarak içme suyundan kaynaklandığı değerlendiriliyor. Biz hemen İl Kriz Merkezi ve İlçe Kriz Merkezi’ni topladık. Sağlık Bakanlığımızdan ekiplerimiz geldi. Belediye başkanımız, kaymakamımızla, sağlık birimleri ve KASKİ ile birlikte bu olayın nereden kaynaklandığını öncelikle tespit etmek amacıyla yoğun çalışmalarımız var. Hastanelerimiz seferber oldu. Kriz merkezinin aldığı kararlar çerçevesince il merkezinde kademeli olarak personel ve ilaç takviyesi yapıldı” dedi.

    Elbistan’da hastanelerde tedavi altına alınan vatandaşları ziyaret etmesinin ardından bir açıklamada bulunan Başkan Erkoç da, “Sorunun nereden kaynaklandığını bilmiyoruz ve tespit çalışmalarımız sürüyor. Öncelikle Elbistan halkımıza çok büyük geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Üzüntülerimi belirtiyorum. Burada çocuklarımızı, insanlarımızı hastanelerde ziyaret ettik. Bu durum çok üzücü. Sabahtan beri sorunun nereden kaynaklandığını belirlemek için çaba sarf ediyoruz. Normalde içme suları il genelinde Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından günlük kontrol edilerek rapor edilir. Tabii burada testlerde ortaya çıkmayan bir durum olabilir. Şu anda KASKİ ekiplerimiz yoğun bir şekilde çalışmakta. Sorunun çözümü ve bir an önce nihai çözüme ulaştırılması yönünde gayret ediyoruz. Biz de ek tedbirler alıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak inşallah bugün itibariyle hazır su dağıtacağız, fabrikalarla konuştuk. Vatandaşlarımıza tavsiyemiz; -sebebi tam kesin olmasa bile araştırmalar yoğun bir şekilde sürüyor- vatandaşlarımızın suyu kaynatarak içmeleri veya bizim dağıtacağımız hazır su kullanmaları yönündedir. Bu olay sonuçlanıncaya kadar temkinli davranmalarını rica ediyoruz. Bizim soruşturmamız da devam ediyor. Eğer KASKİ’den kaynaklanan sorun ihmal veya sabotaj varsa böyle bir durumu en ağır şekilde cezalandıracağız. Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığımız da soruşturma başlattı. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak sorunun çözümü konusunda gayret ediyoruz ve ihmal varsa, buradaki bürokratlarla alakalı ne gerekiyorsa yapılacaktır. Elbistan halkının gönlü rahat olsun. Bir an önce halkımızın sağlığına kavuşmalarını diliyoruz. Kriz masası oluşturduk. Elbistan halkına acil şifalar diliyoruz. Rahatsızlanan kardeşlerimize Allah’tan acil şifalar diliyoruz. İnşallah bir daha böyle olay yaşanmaz. Bu olayın üzüntüsü içerisindeyiz. Sağlık Bakanlığımızdan da ekipler geliyor. Tüm sağlık kadrolarımızla sayın valimizle hep beraber çalışıyoruz. Nerede bir karışık olmuş, şebekeye sızma mı var, şebekelerden mi kaynaklanmış bunu çözme gayretindeyiz. Devletimizin tüm imkanları ile buradayız. Elbistan halkımıza tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.

    Son durum hakkında bilgi veren Elbistan Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Nedim Kızılkaya ise, “Son 24 saatte çok yoğun bir hastane trafiği yaşadık. Gerek aile sağlığı merkezlerimiz, gerekse hastanemize binlerle ifade edebileceğimiz hasta başvurumuz oldu. Çok şükür ağır hasta veya yaşamını yitiren hastamız yok. Bu konuda halkımız müsterih olsun. Bu kadar yoğun olduğu için su kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Halkımızın suyu kaynatarak veya hazır su içmelerini tavsiye ediyoruz. Hastanemizde hekimlerimiz yoğun bir şekilde çalışıyor. İl merkezi ve çevre ilçelerden doktorlar ile hizmet sunuyoruz. Tüm Elbistan halkına geçmiş olsun” diye konuştu.

  • Çocuklarda yeme sorununun sebebi, korumacı anneler

    Psikolog Danışman Levent Erdem daha çok üç yaş civarında görülen yemek yedirme probleminin ebeveyn davranışlarındaki hatalardan kaynaklandığını, çocuktaki sorunu çözmek için önce anne baba davranışlarını değiştirmek gerektiğini söyledi.

    “Çocuklar iletişim sorunu yaşayan yetişkinlere dönüşebilir”

    Anne ve babanın yeme davranışında etkin rol aldığını belirten Psikolojik Danışman Levent Erdem, “Çocuğunun peşinden, elinde tabak ile koşturan ve kaşığın ucundaki yemeği çocuğun ağzına tıkıştırmaya çalışan anneleri görmeyeniniz var mı? Bunu da anne için ye, bu lokmayı da baba için… Anne ve babalar bununla da yetinmiyor ‘Yemezsen üzülürüm, ağlarım’ gibi duygusal şantajlara başvuruyor” derken, bu duygusal baskılar çocuğun ilerideki yaşamında anne babayı üzmemek için istemediği, inanmadığı bir davranış yapısını sergilemesi gibi olumsuz izler bırakabilir. Bu çocuklar beklentilerini doğrudan söylemeyen, kendini ifade ederken ilgisiz ve dolaylı yolları kullanan, iletişim sorunları yaşayan yetişkinlere dönüşebilir” şeklinde konuştu.

    “Yememe davranışının sebebi anne ve baba”

    Çocuğun yemek yememe davranışının nedeni, eğer tıbbi bir rahatsızlık yoksa, çoğu zaman anne babadır diyen Psikolog Levent Erdem “Bir başka deyişle anne babalar ‘yemeyen’ çocuk davranışına neden oluyor. Bunda bizim kültürünün aşırı sevecen ve korumacı olmasının etkisi de var elbette. Gittiğiniz tatil yerlerinde hangi anne ve babaların çocuğun peşinden koşarak ‘hadi çocuğum şunu da ye’ diye dört döndüklerine bakın. Çoğu zaman bizim insanımızdır. Yabancılarda bu durumu daha az görüyoruz. Dolayısıyla anne baba davranışı değişmedikçe çocuğun sorununda da değişiklik olmuyor” dedi

    “Bırakın aç kalsın”

    Psikolog Levent Erdem, elinde tabakla saatlerce çocukların peşinde koşan anne ve babaların tabağın yarısındaki yemeği yedirince kendimi mutlu hissettiğini, çoğunlukla da bu davranışla kendi anneliğini onaylayarak başarılı hissettiğinin altını çizerek, “Zaman içinde yapılan bu hatalı anne baba tutumu, güçlenerek devam edecek. Ayrılan zaman, dökülen dil artacak. Tüm bu çabalara paralel, çocuktaki yememe davranışı daha da güçlenecek. Annelere tavsiyemiz, bırakın çocuklar aç kalsın. Elinizde tabakla etrafında dolaşmayın. Sofra düzeninizi kurun ve bu düzen içinde çocuğunuzun mama sandalyesinde bile olsa sofraya gelmesini sağlayın. Masada yemek için aileye bir süre tanıyın. Çocuk yarım saat içinde yemeğini bitirip kalkmıyorsa sofrayı kaldırın. Bir sonraki öğün ya da ara öğüne kadar bir şey vermeyin. Abur cubur yedirmeyin. Gün içinde sabırla bu rutini tekrar edin. Bir süre sonra o size uymak zorunda kalacak. Bedeni güçsüz kalmaz, acıkınca kendisi yemek yemek isteyecektir merak etmeyin” diye konuştu.

    “Anne ve baba kendini düzeltmeli”

    Anne ve baba tarafından, farkında olmadan ortaya çıkarılan çocuktaki yememe davranışı, yine anne baba tarafından, doğru yöntem ve davranışlar kullanılarak ortadan kaldırılabilir. Psikolog Erdem bunun için gerekirse anne babanın doğru davranış için eğitim almasının doğru olacağını, anne babanın tutarlı ve doğru davranışları ile çocuğun sorununun da azalacağını ifade etti. Erdem “Bu davranışların çocuk tarafından kullanılmaya başlaması yani ‘yemek yerim ama istediğimi yaparsanız’ şekline dönmesi çocuk açısından bir uzmana başvurulması zamanının geldiğini gösterir. Bu davranışın düzeltilmemesi yaşam kalitesini ve ilişkilerini zaman içinde bozacak çocuğu ben merkezci ve rüşvetçi bir davranış kalıbına sokacaktır” dedi.

    “Ağzındaki lokmayı saatlerce yutmuyorsa intikam almak istiyor”

    Ağzına verilen lokmayı yutmayan, saatlerce tutan çocukların ailelerinin dikkatini çekmeye çalıştığını, intikam almak için lokmaları yutmadığını söyleyen Psikolog Levent Erdem, ailenin bir karşı strateji geliştirip sevgi bağını zedelemeden prensip oluşturması gerektiğini söyledi.

  • Tuğlaya oturma cinayetinin sebebi uyuşturucu

    Bursa’da metruk binada uyuşturucu kullanırken tuğlaya oturma meselesi yüzünden çıkan tartışmada arkadaşını bıçaklayarak öldüren sanığın yargılanmasına başlandı. Sanık, uyuşturucunun etkisiyle bıçağı rastgele salladığını iddia etti.

    Olay, 7 Mart 2016 Pazartesi günü Yeşilova Mahallesi’nde meydana geldi. Bir ihbar üzerine, yol genişletme çalışmaları için tahliye edilen 3 katlı apartmanın üçüncü katına çıkan polis ekipleri, 19 yaşındaki Burhan Öcal’ın (19) kanlar içerisindeki cesedini buldu. Göğsünden ve karnından bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenen Öcal’ın katil zanlısı Mustafa Kemal Ş. (22) tutuklandı.

    Müebbet hapsi istenen sanığın yargılanmasına Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya Mustafa Kemal Ş., olay gününde metruk binada bulunan ve tanık olarak dinlenen arkadaşları ile sanık avukatı katıldı. Metruk binada uyuşturucu içtiklerini anlatan Mustafa Kemal Ş., “Tuğlanın üzerinde oturuyordum. Burhan Öcal, uyuşturucunun tesiriyle benim oturduğum tuğlaya oturmak istedi. Ben de kabul etmeyince bana sarıldı. Bu durumdan rahatsız oldum. Burhan yan odaya gitti. Ben de bir şeyler arıyor diye arkasından gittim. Beni görünce üzerime gelip, sağ elimi omzuma, kafasını da kafama yasladı. ‘Senin derdin ve sıkıntın ne?’ diye sorunca bana küfürlü konuştu. Ben de uyuşturucunun etkisiyle elimdeki bıçağı rastgele salladım. Herhalde bıçak önce sırtına, sonra karnına geldi. O bana, ‘Bıçak girdi’ deyince tekrar salladım. Kendi elimde kan gördüm ve Burhan benim üzerime yıkılınca beraber yere düştük. Olayın ardından Z.B. ve Z.C.G. (18) ile birlikte kaçtık” dedi.

    “Göğüs kısmında 5 santimetre yara vardı”

    Mahkeme heyeti Mustafa Kemal Ş.’nin ardından şahitleri dinledi. Şahitlerden A.Ö. (18), “Olay günü M.F. (19) ile yavşan otu içmek için binaya girdik. Burhan Öcal, Mustafa Kemal Ş., A.B. (21) ve Z.C.G. içerideydi. M.F. ile yavşan otunu içtik. Kafa yapmadığı için M.F. binadan ayrıldı. Burhan, Mustafa Kemal’in oturduğu yere oturmak istedi. O da izin vermedi. Ardından Burhan, A.B., Z.C.G. ve Mustafa Kemal salondan çıktı. Bir süre sonra gürültü duydum. Mustafa Kemal, ‘S.Y., ağabey’ diye bağırdı. Diğer odaya gittiğimizde Burhan yerde yatıyordu. Belinin alt kısmından kan geliyordu ve göğüs kısmında 5 santimetre yara vardı. Korktuk ve S.Y. ile birlikte kaçtık” diye konuştu.

    Mahkeme heyeti, diğer sanıklar A.B., M.F. ve S.Y.’yi de dinledi. 4 şahit ve bir sanığın çelişkili ifadeler vermesi üzerine mahkeme başkanı hepsine ikazda bulundu. Mahkeme heyeti, olay günü orada bulunan Z.C.G. ile maktul Burhan Öcal’ın anne ile babasının müşteki sıfatıyla zorla duruşmaya getirilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  • Sapanca’daki Cinayetlerin Sebebi Gasp Çıktı

    Sakarya’nın Sapanca ilçesinde silah zoruyla gasp olaylarına karışan, 20 gün aralıklarla işlenen 3 cinayetin ise faali olan katil zanlıları çıkartıldıkları mahkemece tutuklandı. Zanlıların cinayetleri gasp için işledikleri ortaya çıktı.

    4 Nisan tarihinde Fevziye Mahallesi’nde yazlık evde baba Hanlar Başak ile oğlu Çetin Başak’ın darp edildikten sonra av tüfeğiyle vurularak öldürülmesi ile 24 Nisan tarihinde Hacımercan Mahallesi’nde 74 yaşındaki Ali Sarı’nın evinin bahçesinde öldürülmesi olaylarını araştıran Sakarya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, cinayetlerin aydınlatılması için 3 özel ekip oluşturdu.

    5 BİN ARAÇ İNCELENDİ

    Olayların aydınlatılmasına yönelik sürdürülen çalışmalar neticesinde Sapanca’da maskeli olarak silah zoruyla girdikleri 3 evde para ve ziynet eşyalarının gasp edilmesi olaylarını inceleyen ekipler, cinayetlerin de aynı şahıslar tarafından işlendiğini değerlendirerek, TEM Otoyolu gişeler geçişlerinde olaylarda kullanılan araçlara benzer 5 bin aracı inceleyip, sorgulayarak olaylarda kullanılan kiralık araçları tespit etti.

    TELEFON KAYITLARI

    Kiralık araçların tespit edilmesinin ardından Sakarya, Kocaeli ve Düzce illerinde yaklaşık 250 araç kiralama şirketiyle bağlantıya geçilerek, olayda kullanılan araçların nereden kiralandığı tespit edildi. Ekipler, daha sonra şüpheli şahısların kullanmış oldukları telefon kayıtlarından yola çıkılarak görüşme yaptıkları 3 bin 345 farklı GSM numarası üzerinde çalışarak, tüm bağlantılarını ortaya çıkarttı.

    2 KİŞİ TUTUKLANDI

    Olayın aydınlatılması üzerine 9 kişi gözaltına alınırken, 6’sı ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Gözaltına alınanlarda Bilal Kahraman, Olkan Şahin ve S.Ş. sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Bilal Kahraman ile Olkan Şahin çıkartıldıkları mahkemece tutuklanırken, S.Ş. ise denetimli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

  • Tınazlı: “Çocuğunuzun Başarısının Düşmesinin Sebebi Orta Kulakta Sıvı Toplanması Olabilir”

    YDÜ Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Uzmanı Op. Dr. Remzi Tınazlı, orta kulakta sıvı toplanmasının, çocuğun başarısını düşürebileceğini söyledi.

    Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Uzmanı Op. Dr. Remzi Tınazlı, “Çocuklar televizyonun sesini çok açıyorsa veya seslenildiğinde birkaç defa tekrarlattırıyorsa ve derslerindeki başarılarında azalmalar olmaya başladıysa, ağrısız orta kulak iltihabı geçiriyor olabilirler” diyerek, “Özellikle sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren, burun tıkanıklığı şikâyetleri olan, uyku sırasında ağzı açık uyuyan veya horlayan bir çocuğunuz varsa orta kulakta sıvı toplanmış olma olasılığı yüksektir” ifadelerinde bulundu.

    “OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLUK ÇAĞINDA ORTA KULAKTA SIVI TOPLANMASI OLDUKÇA SIK GÖRÜLEN BİR HASTALIKTIR”

    “Orta kulak boşluğu normalde hava ile doludur ve bu havanın basıncı dış ortamdaki hava basıncı ile eşit olmalıdır” diyen Op. Dr. Remzi Tınazlı, “Burnumuzun arkasında genzimizle orta kulak arasında havalanma görevi yapan östaki borusu sayesinde orta kulaktaki hava basıncı ile dış ortamdaki hava basıncı eşitlenir. Bu boru normalde kapalıdır. Yutkunma sırasında ve çenemizi açıp kapatma hareketleri sırasında östaki borusu açılır ve basınç eşitlenir” açıklamalarında bulundu.

    Tınazlı, “Uçakta veya dağlarda ani irtifa farkları yaşarken kulağımızda hissettiğimiz basınç hissi, ani değişimleri bu sistemin çalışmasına fırsat kalmadan dış ortam basıncı ile orta kulak basıncının eşitlenememesine bağlı gelişir. Nezle olduğumuzda da kulağımız ayni mekanizma ile tıkanabilir. Özellikle okul öncesi çocukluk çağında orta kulakta sıvı toplanması, tıptaki ismi ile seröz otit oldukça sık görülen bir hastalıktır” dedi.

    “AİLELER BELİRTİLERİ FARK EDEMEYEBİLİR”

    Tınazlı, “Çocuklarda geniz eti büyüklüğü ve östaki borusunun yetişkinlere göre daha kısa ve düz oluşu, allerjik yapı ve sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmeleri gibi nedenler sayılabilir” diyerek sözlerine şu ifadeleri ekledi;

    “Hastalığın erken evrelerinde çocukta hafif bir işitme kaybı başlar. Burun tıkanıklığı belirtileri, ağız açık uyuma, televizyonun sesini çok açma veya televizyonu yakından izleme, derslerde öğretmenin söylediklerini duyamama, sürekli burun akıntısı gibi yakınmalar olur. Aileler bu yakınmaları her zaman fark edemeyebilirler. Çoğu zaman çocuğun az işittiği, okuldaki öğretmenleri tarafından fark edilmektedir.”

    “ERKEN DÖNEMDE TEDAVİ İLE DÜZELTİLEBİLEN BİR DURUMDUR”

    Orta kulakta sıvı birikmesini, erken dönemde fark edilebilir ve nedene yönelik tedavi uygulanırsa düzeltilebileceğini ifade eden Tınazlı, “2-3 haftalık ilaç tedavileriyle sıklıkla sorun ortadan kaldırılabilir. Ancak östaki borusunun tıkanmasına neden olan geniz eti büyüklüğü durumlarında ve ilaç tedavisinin etki etmediği durumlarda, cerrahi tedavi gereklidir ve sonuç son derece yüz güldürücüdür. Tedavi edilmeyen gecikilmiş durumlarda geçirilen sık orta kulak enfeksiyonlarına bağlı ve kulak zarındaki negatif basınç ile zarda çökme nedeniyle kalıcı işitme bozuklukları ortaya çıkabilir” dedi.

    “İŞİTME AZLIĞINDAN ŞÜPHE DUYDUĞUNUZ DURUMLARDA MUTLAKA BİR UZMANA BAŞVURUN”

    Orta kulakta sıvı birikmesi durumlarında kulak ağrısı, ateş, kulak akıntısı gibi yakınmaların olmadığının da altını çizen Op. Dr. Remzi Tınazlı, “Çocuğun derslerdeki başarısının düşmesi, huzursuzluk, arkadaşları ile ilişkilerinin bozulması, denge bozukluğu gibi yakınmalar kimi zaman ana yakınmalar olarak karşımıza çıkabilmektedir. Tüm bunlar orta kulaktaki basınç ile dış ortamdaki basınç arasındaki farka bağlı olarak oluşan işitme azlığına bağlıdır. Bu nedenle anne ve babaların işitme azlığı olduğundan şüphe duydukları çocukları mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına götürmeleri gereklidir” açıklamalarında bulundu.

    “İŞİTME KONUSUNDA UYANIK OLUNMALI VE GEÇ KALMADAN DOKTORA BAŞVURULMALI”

    Op. Dr. Remzi Tınazlı son olarak, “Kulak Burun Boğaz uzmanı, hastalığa neyin neden olduğunu araştıracak ve nedene yönelik tedavi uygulayacaktır. Bu çocuklarda alerjik zeminde burun akıntısı ve geniz eti büyümesi oldukça sık karşılaşılan durumlar olduğundan alerji yönünden de değerlendirilmeleri gerekir. Orta kulakta sıvı toplanması nedeniyle kulak zarına yerleştirilen havalanma tüpü ameliyatları sık yapılan ve işitmeyi düzelten bir operasyondur. Yerleştirilen tüp 6 ay gibi bir süre sonunda sıklıkla kendiliğinden çıkmakta, ikinci bir müdahaleye gerek kalmamaktadır. İleride kalıcı bir işitme bozukluğuna yol açmamak, çocuklarımızı yaşıtlarından geri bırakmamak, okulda başarısız olmalarını engellemek için, işitme konusunda uyanık olunmalı ve geç kalmadan doktora başvurulmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.