Etiket: Sebebi

  • Dünyadaki ölümlerin yüzde 48’inin sebebi kardiyovasküler hastalıklar

    VM Medical Park Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Aysel Aydın Kaderli, dünyadaki ölümlerin yüzde 48’inin kardiyovasküler hastalıklar sebebiyle gerçekleştiğini söyledi.

    Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Aysel Aydın Kaderli, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, sigara içimi ve genetik yatkınlığa ek olarak psikolojik stresin de kardiyovasküler hastalıklar için klasik risk faktörleri arasında sayılmakta olduğunu ifade ederek, “Psikolojik stres önemli, değiştirilebilir bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. İnme, koroner arter hastalıkları kalp krizi geçirme riskini arttırırken, ritim bozukluklarının ortaya çıkması ya da kötüleşmesinin kalp yetersizliği olan hastalarda klinik tablonun bozulmasına da sebep olabildiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Deprem gibi doğal afetler, önemsenen spor müsabakaları, terör saldırıları gibi akut streslerin, aşırı iş stresi, yoğun trafik gibi kronik streslerin ve herhangi bir sebeple olan aşırı kızgınlığın kalp krizi riskini 4 ile 8 kat arttırdığı gösterilmiştir. Keza depresyon tanısı olan kişilerde kalp krizi riski 2.5 kat artmaktadır” dedi.

    Doç. Dr. Kaderli, “Stres kardiyovasküler olaylar için önemli bir risk faktörü olmaya devam etmektedir. Teknolojinin çok hızlı ilerlemesi, sosyoekonomik durumun hızlıca değişim gösterebilmesi ve sedanter yaşam tarzının giderek yaygınlaşması bu etkiyi daha da fazla arttırmaktadır. Ancak stresin yönetilebilir ve değiştirilebilir bir risk faktörü olduğu unutulmamalıdır. Stresin yönetilmesinde en başta kişinin kendisi ile birlikte ailesi ve iş çevresine önemli roller düşmektedir. Ancak kardiyovasküler hastalığı bulunan ya da hastalık gelişme riski yüksek olan kişilerde stres yönetiminin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için yukarıda bahsedilen grubun içerisine doktoru ve gerekli ise profesyonel psikolog ya da psikiyatristin dahil edilmesi uygun olacaktır” diye konuştu.

  • Göz kapağı düşüklüğü baş ağrısının sebebi olabilir

    Göz kapağının düşüklüğünün görme alanının daralması, baş ağrısı gibi sıkıntılara yol açabileceğini belirten uzmanlar, sıkıntıların küçük bir operasyonla giderilebileceğini belirtiyor.

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Murat Tuna, göz kapağının düşüklüğü hakkında bir değerlendirme yaptı. Düşüklüğün, görme alanının daralması, baş ağrısı gibi bir takım problemlere neden olabileceğini ifade eden Tuna, her sağlıklı bireye uygulanabilecek operasyonları da anlattı. Tuna, “Yaş, yer çekimi, genetik faktörler, çalışma şartları, çevresel faktörler nedeniyle kaşlarda sarkma, alt ve üst göz kapaklarında deri fazlalıklarının gelişmesi, alt göz kapaklarında destek dokuların zayıflaması nedeniyle bu bölgenin yağ yastıkçıklarının ileriye gitmesi sonucu gelişen torbalanmaların operasyonla düzeltilmesi işlemidir. Blefaroplasti, üst göz kapaklarının, alt göz kapaklarının ya da her iki kapaktan gevşek ve sarkmış deri, kas ve torbalanmalara yol açan yağ dokusunun çıkarılması şeklinde uygulanan bir operasyondur. Göz çevresinde daha canlı ve genç bir görünüm sağlamasının yanında, görme alanının genişlemesi, gevşek kapak yapılarının tamiri ile fonksiyonel kazançlar da sağlar. Göz kapaklarını yeterli açma gayesiyle alın kaslarının kullanılması sonucu gelişen baş ağrılarını ve alın çizgilenmelerini önler” dedi.

    “Aynı gün içerisinde eve gitmek mümkün”

    Tuna, “Genel sağlık durumu uygun olan, aspirin gibi kanama pıhtılaşma zamanına etkili ilaç kullanmayan, lokal anestezi almasına engel durumu olmayan, ciddi göz hastalığı olmayan her sağlıklı bireye bu operasyon uygulanabilir. Operasyon, ameliyathane şartlarında, anestezi hekimi gözetiminde, gerektiğinde sedasyon ile desteklenen, lokal anestezi altında uygulanır. Kesiler göz kapaklarının anatomisine uygun olacak şekilde, doğan kıvrımlara uydurularak yapılır. İzler, erken dönemde belirgin olabilirse de zaman içerisinde belli belirsiz hale gelirler. Göz kapağı derisi vücudun en az iz bırakarak iyileştiği bölgedir. Operasyon sonrası aynı gün içerisinde eve gitmek mümkündür. Erken dönemde gözlerde kuruluk, yanma hissi, görmede bulanıklık ve ışığa karşı hassasiyet gelişebilir. İlk birkaç günde göz kapaklarını tam kapatamama gözlenebilir” şeklinde konuştu.

    “Operasyon güvenlidir”

    Op. Dr. Murat Tuna, operasyonun iyi sonuçlar vereceğini de belirterek şöyle devam etti:

    “Uygun tedavi ile bu bulgular birkaç gün içerisinde hafifler ve kaybolur. 1-2 hafta içerisinde morluk tamamen kaybolur. Şişlikler büyük oranda çözülse de bir miktar devam eder. Operasyonun sonuçlarının tam gözlenmesi 1-2 ay süre alır. Gevşek ve sarkmış üst göz kapağı derisi, görme alanı problemleri, alt ve üst göz kapaklarında görülen torbalanmalar, gevsek ve sarkmış alt göz kapakları, alt göz kapaklarındaki aşırı çizgilenmeler gibi problemler bu operasyonla çözümlenir. Operasyon güvenlidir, iyi sonuçlar verir. Revizyon oranları çok nadirdir. Yeni göz kapaklarında genetik, yaş, sigara, çevresel faktörler, uv etkileri devam etmesine rağmen genelde uzun ömürlü sonuçlar alınır.”

  • Ellerin uyuşma sebebi, cep telefonu ve bilgisayarınız olabilir

    Uzmanlar, ellerdeki ve bileklerdeki hissizlik ya da uyuşukluğun sürekli kullanılan cep telefonu ve bilgisayarlar olabileceğini söyledi.

    Ellerdeki ve bileklerdeki ağrı, hissizlik ya da uyuşukluğun özellikle geceleri insanları yataklarından uyandırdığını ifade eden uzmanlar, rahatsızlığın sinir sıkışmasından kaynaklı olduğunu söyledi. İnsan hayatının olmazsa olmazlarından cep telefonu ve bilgisayarın sürekli ve uzun sürelerle kullanılmasının el bileklerinde tekrarlayıcı zorlamalara bağlı hasar oluşturacağını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Aynı hareketlerin sürekli olarak tekrarlanmasına bağlı olarak el ve kollardaki sinir, tendon, kas ve diğer yumuşak dokularda zedelenmeler meydana gelebilir. Kan akışı bozulup ağrı sensörleri aşırı hassaslaşabilir. Karpal tünel, bilek düzeyinde bulunan, el parmaklarının hareket etmesi ve hissinin sağlanmasında büyük rol üstlenen ve median sinir adı verilen sinirin geçtiği kanaldır. Bu sinir, elde birçok kasın çalışmasında görevlidir. İşte bu kanal boyunca eğer median sinir herhangi bir sebeple basıya uğrarsa, karpal tünel sendromu ortaya çıkar” diye konuştu.

    Ellerdeki ve bileklerdeki ağrı belirtilerin aylar hatta yıllar içerisinde geliştiğine dikkat çeken Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Başlangıçta parmaklarda, bilekte, kol ve dirsekte fazla rahatsız edici olmayan gerginlik, katılık, ağrı hissedilir. Hastalığın ilerlemesiyle bu şikayetlerin şiddeti artar, el ve parmaklarda uyuşukluk, karıncalanma, soğukluk gibi nörolojik belirtiler ortaya çıkar. Hastalık çok ilerlediğinde güç kaybından dolayı bardak ve tabaklar elden düşmektedir. Bu rahatsızlık, sürekli bilgisayar kullanmak zorunda olan memurlar, müzisyenler, marangozlar, terzilik gibi işlerle uğraşanlarda, her gün temizlik yapan titiz ev hanımlarında daha çok görülür. Ayrıca sabahtan akşama kadar elinden telefon düşmeyen gençler ve bizler risk grubu içerisindeyiz” diye konuştu.

    Şahabettinoğlu, “Hastalığın ilerlememesi için semptomlara dikkat ederek erken dönemde bir fizik tedavi uygulanması gerekir. İyi bir muayene ve EMG tetkiki ile kesin teşhisin belirlenmesi ve tedaviye gidilmesi gerekir. El bileği sinir sıkışması tedavisinde, manuel tedavi teknikleri ile birlikte aletli fizik tedavi uygulanarak bu rahatsızlığın tedavisinde yüzde 90‘ın üzerinde hastada ameliyatsız olarak başarılı olmaktadır” şeklinde konuştu.

  • Adliye çıkışı silahlı çatışmanın sebebi ortaya çıktı

    Adana Adliyesi önünde duruşma çıkışı iki grup arasında patlak veren ve 1 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı silahlı kavganın, daha önce tarla meselesi yüzünden kavga edip yaralama olayına karışarak mahkemelik olan amca çocukları arasında yaşandığı ortaya çıktı.

    Edinilen bilgiye göre olay, Seyhan ilçesine bağlı Tepebağ Mahallesi’nde İnönü Parkı’nda meydana geldi. İddiaya göre 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nden çıkan iki grup arasında yaşanan silahlı kavga sonucu 4 kişi ağır yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, çok sayıda kişi gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Hüseyin Denizhan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Mahkemenin nedeni tarla meselesi yüzünden yaralama olayı

    Olay yerine gelen polis ekipleri, silahlı kavganın sebebini ve kavgayı çıkaranların kim olduğunu araştırdı. Yapılan çalışmada, Seyhan Demir ile Hüseyin ve Yusuf Denizhan kardeşler arasında 2015 yılında tarla meselesi yüzünden kavga çıktığı, bu kavga sonucunda Yusuf Denizhan’ın Seyhan Demir’e ateş ederek yaraladığı öğrenildi. Taraflar bu arada birbirlerine hakaret ve tehditte de bulunurken, olayla ilgili 3 kişiye, “Silahla yaralama, tehdit ve hakaret” suçlarından Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

    Olay

    Bu sabah davanın duruşmasına gelen taraflar, duruşma çıkışı koridorda kavga etti. Polisler tarafları ayırarak adliye dışına çıkardı. Bu arada bir grup, adliye yanındaki çay ocağında otururken, diğer grupla sözlü olarak atışmaya başladı. Taraflar bir anda silahlarını çekerek ateş etmeye başlayınca ortalık savaş alanına döndü. Silah seslerini duyan adliyede görevli polisler, hemen olay yerine gelerek havaya ateş açarak silahlı kavgaya müdahale etti. Polis, olayla ilgili 7 kişiyi gözaltına aldı. Çatışmada yaralanan Hüseyin, Yusuf, Recep ve Hasan Denizhan hastanelere kaldırıldı. Yaralılardan durumu ağır olan Hüseyin Denizhan, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Gözaltına alınan 7 kişinin sorgusu devam ediyor. Ayrıca olay yeri inceleme ekipleri çay ocağı önünde inceleme yapıp onlarca mermi kovanı topladı.

  • “Futbolcuların sakatlığının kronikleşmesinin sebebi, takımların hekimlere baskısı”

    Prof. Dr. Alpay Merter Özenci, Türkiye’de spor yaralanmalarının başında diz yaralanmalarının geldiğini, dizde de en sık ön çapraz bağlarda sakatlık yaşandığını belirterek, kronik hale gelen futbolcu sakatlıklarının sebebini ise takımların hekimlere kurduğu baskıdan kaynaklandığını söyledi.

    Spor yaralanmaları ve güncel tedavi yöntemleri hakkında açıklamalar yapan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Alpay Merter Özenci, Ön çapraz bağ yaralanmaların kadınlarda 2 ila 8 kat daha fazla gerçekleştiğini belirterek ev hanımlarında ise bu oranın arttığına dikkat çekti. Kronik hale gelen futbolcuların sakatlık sebepleriyle alakalı nedenleri de paylaşan Prof. Dr. Özenci, takımların önemli futbolcular için hekimlere baskı kurduğunu ve bundan dolayı futbolcuların sakatlıklarının nüksettiğini belirtti.

    “Eklem sakatlıkları için illa sporcu olmak gerekmiyor”

    Eklem sakatlıkları konusunda bilgiler veren Prof. Dr. Alpay Merter Özenci, sporcuların yanı sıra normal bireylerde de çeşitli sebeplerden ötürü eklem sakatlıklarının meydana geldiğini söyledi. Prof. Dr. Özenci, “Eklem sakatlıkları aslında bizim günlük hayatımızı etkileyen ciddi bir sorun. Herhangi bir fiziksel aktiviteler dokuların zarar gördüğü olaylarda çıkıyor. Bu sadece futbolcularda değil ev hanımı ev işleri yaparken veya ters hareketler sonucu normal kişilerde de görülüyor. Kişinin sporcu olması gerekmiyor ama genelde spor aktivitelerinde ortaya çıkıyor” dedi.

    “Artroskopi yöntemiyle geri dönüş hızlandı”

    Futbolcuların uzun süre futboldan ayrı kalmasına sebep olan sakatlıkların başında diz yaralanmalarının geldiğini belirten Prof. Dr. Özenci, ABD’de yapılan bir araştırmada yılda 200 bin kişinin ön çapraz bağ sakatlığından yaralandığını, Türkiye’de de bu oranın yüksek olduğunu söyledi. Eklem sakatlıklarında, özellikle menüsküs ve çapraz bağ yırtıklarının ilerleyen teknolojik gelişmelerle daha çabuk tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Özenci, “Vücüdun tüm eklemlerinde gerçekleşen sakatlıkları artık artroskopi yöntemiyle sporcu daha hızlı bir şekilde geri dönüş sağlıyor. Eklemin içerisine girilerek kameralarla işlem gerçekleşiyor ve işlem kapalı yapılıyor. Kapalı olarak eklemlerin içerisine girilerek gereken tedavinin yine kapalı olarak yapılması” diye konuştu.

    “Ev hanımları daha çok sakatlanıyor”

    15-45 yaşındaki kadın sporcularda sakatlık oranlarının erkeklere göre daha 2 ila 8 kat daha fazla görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Özenci, spor yapmayan ev hanımlarında ise bu sakatlığın daha fazla olduğunu kaydetti. Ev hanımlarının en çok omuz, dirsek ve diz kısımlarından sakatlandığını belirten Prof. Dr. Özenci, “Ev hanımları sporcu değil, antrenmanlı değiller. Evde yaptıkları işler de ağır işler. Dolayısıyla antrenmansız, hazırlığı olmayan işlerde sakatlıkları fazla olabiliyor. Onun için ev hanımlarına haftada birkaç gün ev işleri dışında, sokağa çıkıp parkta yürüyüşler, yüzme gibi fiziksel aktiviteler yapmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

    “Parklardaki spor aletleri bilinçli kullanılmalı”

    Parklardaki spor aletleri konusunda da uyarıda bulunan Prof. Dr. Özenç, bahse konu spor aletlerinin zayıflama yöntemi olarak kullanılmaması gerektiğini belirtti. Kas geliştirmek amacıyla kullanılması durumunda ise, aletlerin bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özenci, “Bu aletleri insanların nasıl kullanabileceğini bilmesi lazım. Yıllardır spor yapmayan bir ev hanımı o parktaki aletleri kullanmayı bilmeden başlayınca rahatsızlık yaşıyor. Hangi amaçla nasıl kullanılması gerektiği yazan bir yazı olması lazım. İnsanlar bu aletleri bilinçli bir şekilde kullanması lazım” ifadelerini kaydetti.

    “Kronik sakatlıkların sebebi yanlış teşhis”

    Kronik haline gelen sporcuların sakatlıkları hakkında da konuşan Prof. Dr. Özenci, sakatlığın devam etme sebebini yanlış teşhis olarak değerlendirdi. Doğru teşhis konmadan, acele bir şekilde tedaviye geçilmesinin son derece yanlış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özenci, “Bu şekilde olunca o sporcunun gerçekte ne rahatsızlığı olduğu anlaşılmıyor. Hemen cerrahiye gitmek doğru değil. Öncelikle doğru bir teşhis konması lazım. Sadece MR veya laboratuvar yöntemiyle teşhis konulmaz. Teşhisi koyan hastayı takip eden doktordur” açıklamasında bulundu.

    “Takımların hekimlere baskısı, sakatlığın nüksetmesine neden oluyor”

    Sakatlığın nüksetme nedenleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Özenci, diğer bir faktörün ise profesyonel futbol takımlarının önemli oyuncular için hekimlere kurduğu baskı olduğunu kaydederek, “İyi bir oyuncuyu hemen sahada görmek istiyorlar ve hekime ciddi bir baskı kuruyorlar. Bu da aceleye geliyor. Futbolcu doğru tedavi edildi fakat, bu baskı yüzünden sakatlığın nüksetmesi meydana geliyor” ifadelerini kullandı.