Etiket: Sebebi

  • Çöp Kutusundaki Patlamanın Sebebi Piroteknik Malzeme

    Antalya’da bugün öğle saatlerinde Muratpaşa Camii bahçesinde meydana gelen patlamaya, havai fişek ve maytap yapımında kullanılan piroteknik malzemenin sebep olduğu bildirildi.

    Antalya’da bugün saat 13.30 sıralarında temizlik görevlisinin, çöpleri doldurmak için yanında taşıdığı tekerlekli plastik çöp kovasında patlama meydana geldi. Temizlik görevlisinin Muratpaşa Camii bahçesindeki tuvalete ihtiyacını gidermek için girdiği sırada meydana gelen patlamada can kaybı, yaralanma ve çevrede hasar oluşmadı. Patlamaya, çöp kutusu içine bırakılan ve havai fişek, maytap yapımında kullanılan piroteknik malzemenin sebep olduğu bildirildi. Ortaya çıkan basınç sebebiyle çöp kutusu parçalandı.

    GÖZALTINA ALINAN 2 KİŞİ SERBEST BIRAKILDI

    Olayın hemen ardından çok sayıda polis ekibi olay yerine ulaştı. Başka bir patlama ihtimaline karşı cami bahçesini tamamen boşaltan ve çevre güvenliği alan polisler, olay yeri inceleme ekiplerinin gelmesini bekledi. Antalya İl Emniyet Müdürü Cemil Tonbul da cami bahçesine gelerek incelemelerde bulundu ve görevlilerden bilgi aldı. Bu arada verilen eşgaller üzerine harekete geçen polis, Muratpaşa Camii yakınında bulunan Attalos Heykeli yanında 2 kişiyi gözaltına aldı. Kimlik sorgulamaları yapılan 2 kişi, tutanak tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması devam ediyor.

    DAHA ÖNCE DE PATLAMA MEYDANA GELMİŞTİ

    Antalya’da geçtiğimiz pazar günü yine aynı saatlerde kapalı yolda bir çöp kutusunda patlama meydana gelmiş ve iki vatandaş hafif şekilde yaralanmıştı. Antalya Valiliği’nden yapılan açıklamada patlamaya havai fişek ve maytap yapımında kullanılan piroteknik malzemenin yol açtığı açıklanmıştı.

  • Pazarda Cep Yakan Fiyatların Sebebi Soğuk Havalar

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Halleri Müdürü Dilaver Demir, belli başlı temel tarım ürünlerinin fiyatının yükselmesinin iklimsel olduğunu belirterek, “Bu suni bir fiyat artışıdır. Halde ürün az olunca fiyatlar da yükselir ama bu geçicidir. Havalar normale dönünce ürün ucuzlar” dedi.

    Türkiye’nin en önemli örtü altı üretim üssü olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali’nde de tüm yurtta etkili olan soğuk hava etkisini hissettiriyor. Seralarda yetişen bir çok ürün havaların soğuk gitmesi nedeniyle olgunlaşamadı. Yaşanan don olayları ile birlikte duraklamaya geçen ürünlerin toplama işlemleri de gecikti. Hale az sayıda üreticinin getirdiği domates ise iç piyasaya sevk edildi.

    “2015 YILINDA AZ ÜRÜN GİRMESİNE RAĞMEN FİYATLAR YÜKSEK SEYRETTİ”

    Toptancı Haller Şube Müdürü Dilaver Demir, Türkiye’nin en büyük toptancı hali Antalya’ya 250 bin çiftçinin ürettiği ürünlerini satmak için getirdiğini kaydetti.

    Günlük 7-8 bin üreticinin halde işlem yaptırdığının altını çizen Demir, “2015 ve 2014 yılına kıyasladığımız zaman Antalya Toptancı Hali’ne gelen mal miktarında geçen yıla göre yüzde 30 oranında bir azalma var. Ancak bunun karşılığında da arz ve talep dengesine göre fiyatlarda yükseliş var. Yani ürünler hale az girmiş fakat fiyatlarda yüzde 30 oranında bir yükseliş mevcut” dedi.

    “SOĞUK HAVA ÜRÜNÜ ETKİLEDİ”

    Demir bu durumu ise şöyle açıkladı: “Havaların soğuk gitmesi ve don olaylarının olması neticesinde hale ürün az gelebilir. Yani günlük 7-8 bin civarında üretici gelirken havaların soğuk gitmesi sebebiyle bu azalma gösterir. Bu da günlük 4-5 bin civarında çiftinin mal getirmesi demektir. Ürünlerde de bu arz talep dengesine bağlı olarak bir suni fiyat artışı meydana gelir. Havaların normale dönmesiyle birlikte fiyatlar mevsimsel fiyat dönemine döner.”

    Havaların soğuması nedeniyle ürünün azaldığını ve bunun da suni fiyat artışına neden olduğunu belirten Demir, “Bu ürünlerin başında patlıcan, taze soğan, sivri biber ve domates gelmektedir” dedi.

    “SUN’İ FİYAT ARTIŞI”

    Geçen yıl ile bu yılın ilk döneminin ürün fiyatlarını karşılaştıran Demir, “2015 yılında patlıcan 2 ile 3.20 lira arasında satılırken, 2016’da bu ürün 3.5 ile 4.5 lira arasında satılıyor. Taze soğan 2015 Ocak ayının ilk on gününde 3 ile 4.5 lira arasında satılırken, 2016 Ocak ayında 8 lira ile 10 lira arasında satışı yapılıyor. Sivri biberde de aynı durum söz konusu. 2015 Ocak ayında 2.5 ile 2.8 lira arasında satış yapılırken bu rakam 2016 Ocak ayında 4 ile 4.5 lira arasına çıktı. Üreticilerimizi son derece memnun eden domates 2015 Ocak ayında 1.5 ile 2 lira arasında satılırken, 2016 Ocak ayının ilk 10 gününde 3 ile 3.5 lira arasında satışı yapıldı. Bu sun’i bir fiyat artışıdır. Halde ürün az olunca fiyatlar da yükselir ama bu geçicidir. Havalar normale dönünce fiyatlar da normal seyrine döner” ifadelerine yer verdi.

    “İÇ PİYASA ÜRÜNÜ ÇEKİYOR”

    Antalya’nın iç piyasanın yüzde 50’’sini, ihracatın da yüzde 25’ ini tek başına karşılayan bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Demir, “Çünkü 250 bin çiftçi ürün yetiştiriyor. Antalya hem turizmin hem de tarımın başkenti niteliğinde. Ocak ayı biliyorsunuz yurt dışındaki gümrüklerde yılbaşından dolayı ayın 15’ine kadar kapalılık söz konusu. Ama iç piyasa çiftçilerimizin üretmiş olduğu ürünleri tüketebilecek kapasiteye sahip. Önümüzdeki günlerde gümrüklerin açılmasıyla birlikte ihracatlar kaldığı yerden devam edecek. Bu da çiftçimizi memnun edecek” şeklinde konuştu.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali’nde domatesin kilogram fiyatı 2.00 ile 2.50 sivri biber 3 ile 3.50, patlıcan 3.30 ile 3.90, kabak 2,50 ile 3.00, salatalık 2.00 ile 2.5, karnabahar 2.50 ile 3.00, soğan yeşil 6.50 ile 7.5, fasulye 5.50 ile 6.50 arasından alıcı buluyor.

    YEŞİL SOĞANIN REKORA KOŞUYOR

    Yeşil soğan satıcılarından Cengiz Aytekin, yeşil soğanı 7 liradan sattıklarını, alanların da üzerine fark koymasıyla fiyatında daha da yükseleceğini kaydetti.

    Yeşil soğanın tohumunun 4 lira olduğunu aktaran Aytekin, “1 kilogram yeşil soğan tohumundan, 3 kilo yeşil soğan çıkıyor. Şuan üreticiler için karlı bir ürün. Ama zahmeti de çok olan bir üründür. Havalar soğuk, yollar kapalı olması ürünlerin fiyatlarının daha da yükselmesine neden oluyor” dedi.

  • Öğretmenin Ölümüne Yol Açan Kalorifer Kazanının Patlama Sebebi Araştırılıyor

    Sivas Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile AFAD ekipleri, kalorifer kazanı patlayan binada incelemelerde bulundu.

    Gemerek Gazi Osman Paşa Mahallesi’nde Cuma günü meydana gelen olayda üç binanın ısınmasını sağlayan kalorifer kazanı patlamıştı. Patlama neticesinde binanın ikinci katında oturan öğretmen Resul Tuncer (27) hayatını kaybetmiş, Keriman Tuncer ve Keziban Kurt yaralanmıştı. Bugün Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve AFAD’dan gelen ekip kalorifer kazanı patlayan binada incelemelerde bulunuldu. Binada yapılan incelemeye Gemerek Kaymakamı Cuma Kılınç ve Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de eşlik etti. Yapılan incelemenin ardından kalorifer kazanının neden patladığının tespit edileceği belirtildi.

    Gemerek Kaymakamı Cuma Kılınç tarafından yapılan yazılı açıklamada, “1 Ocak 2016 itibariyle Gemerek’te üzücü bir olay yaşadık. Saat 08.00 civarında Gazi Osmanpaşa Mahallesi’nde bulunan bir binanın kalorifer kazanının patlaması sonucu bir öğretmenimiz hayatını kaybetti iki vatandaşımız da yaralandı. Aldığımız bilgilere göre yaralı vatandaşlarımızın durumu şu anda iyi. Olay sonrasında Gemerek Cumhuriyet Başsavcılığı ve emniyet ekipleri tarafından olay yerinde gerekli incelemeler yapılmış ve sebebinin ortaya çıkarılması için savcılık tarafında gerekli soruşturma devam etmektedir. Patlama sonrasında binada bulunan 10 dairemiz tahliye edilmiş ve binanın oturulabilirliği ile ilgili gerekli teknik çalımalar AFAD ve Çevre Şehircilik Müdürlüğü tarafından başlatılmıştır. Bu çalışmalar sonuçlanıncaya kadar binada ikamete izin verilmeyecektir. Binada yaşayan vatandaşlarımız için ihtiyaç dahilinde konaklama ihtiyaçları giderilecektir” denildi.

    Gemerek Belediye Başkanı Mustafa Demir ise yaptığı açıklamada, “1 Ocak 2016 tarihinde ilçemizde çok üzücü bir kalorifer kazanı patlaması yaşadık. Bir öğretmenimiz hayatını kaybetti iki de yaralımız vardı. İlçemiz adına böyle üzücü olayların ne ilçemizde ne de ülkemizde hiçbir tarafta olmamasını temenni ediyoruz. Ama teknik konuları bilmediğimizden dolayı böyle bir süreç yaşadık. Tabi biz tedbir amaçlı belediye olarak binayı boşalttırdık ve mühürlettirdik. Bundan sonraki süreçte Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne biz bina için performans analizleri falan isteyeceğiz. Tabi binanın teknik konularını bundan sonraki süreçte Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen raporlar doğrultusunda binada oturulacak veya oturulmayacak ona teknik konulara onlar karar verecek. Buradaki aileler çeşitli yerlere yakınlarına akrabalarına yerleştirildi. Oturan kimse yok bina tamamen belediyemiz teknik ekipleri, belediyemiz nezaretinde mühürlenmiştir. Ailelerin her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz. Bu konuda bizim üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” diye konuştu.

    Binanın Gemerek Belediyesi’nce mühürlenmesine rağmen kalorifer kazanının bulunduğu yerin duvarlarının örüldüğü ve binada tadilat yapıldığı ise gözlerden kaçmadı.

  • Depresif Müzik Sevmenizin Sebebi

    Psikolog Barış Gürkaş, insanların depresif müziği sevmelerinin nedeninin şarkıdaki kadar acı çekmediklerini keşfettiklerinde kendilerini iyi hissetmelerinden kaynaklandığını söyledi.

    Ülkemizde de ayrılıklarla ve haksızlıkla ilgili şarkılar oldukça popüler olduğunu dile getiren Psikolog Barış Gürkaş, “Bazı insanların neden depresif müzikleri sevdiğini anlamadan önce, müzik psikolojisiyle bağlantılı birkaç kavramı anlamanız gerekiyor. Varsayalım ki bir firmadan aldığınız hizmeti beğenmiyorsunuz ve bu firmanın servisinin kalitesiz ve zayıf olduğuna inanıyorsunuz. Bunun üzerine ben de gelip size o firmanın gerçekten kötü servis verdiğini söylersem bu çok hoşunuza gidecektir. Söylediğimi kesinlikle beğenecektiniz çünkü söylediğim şey sizin inanç sisteminizle eşleşecek, fikrinizi destekleyecek, kötü şeyler söylediğiniz için hissettiğiniz suçluluk duygusunu azaltacak ve size yalnız olmadığınızı hissettirecekti.” dedi.

    DEPRESİF ŞARKILARI SEVME NEDENİ NEDİR?

    “İnsanlar desteklenmeyi ve haklı olduklarını hissetmeyi severler” diyen Psikolog Barış Gürkaş, “Bir kişi hayat hakkında bazı fikirler ve inançlar oluşturduğunda fikirlerini destekleyenden her kim olursa olsun hoşlanacaktır. İnsanlar depresif olduklarında genellikle depresif olmakla haklı oldukları konusunda güven veren birine ihtiyaç duyacaklardır ve depresif müziğin yaptığı da tam olarak budur.

    Depresif müzik kişiye hayat hakkındaki fikir ve inançlarını hatırlatır, haklı olduğunu destekler ve kişiye bu şekilde düşünenin bir tek kendisi olmadığını hissettirir.

    Âşık insanların romantik müziği sevmelerinin ve mutlu olanların da komik ve eğlenceli videolar izlemeyi sevmelerinin nedeni de budur. Müziği düşüncelerimizi yansıttığı zaman sevmeye eğilimliyiz ve eğer depresifsek bunaltıcı şarkılar kesinlikle düşüncelerimizi yansıtıyor olacaktır” diye konuştu.

    Psikolog Barış Gürkaş, depresif olmayan insanların bunaltıcı şarkıları neden sevdiği konusunda ise şunları söyledi; “Bütün bunlar doğruysa depresif olmayan insanlar nasıl bunaltıcı müziği sevebilir? Cevap şu ki insanlar depresif müziği severler çünkü şarkıdaki kadar acı çekmediğini keşfettiklerinde kendilerini iyi hissederler. Hayatlarında pek çok sorunu olan insanların korku filmlerini sevme nedenleri de budur. Başkalarının (filmde) kendilerinden çok daha fazla acı çektiğini, daha kötü durumda olduğunu fark etmek kendilerini oldukça iyi hissettirir.

    Diğer yandan depresif müzikle duygularının sadece bir kısmını bağdaştıran bazı insanlar da bu tarz müziği sevebilir. Örneğin hayatın adaletsiz olduğunu düşünüyorsanız, bu fikri barındıran herhangi bir şarkı doğrudan ya da dolaylı olarak ilginizi çekecektir.”

  • Kalça Çıkığının En Büyük Sebebi Akraba Evliliği

    Gelişimsel kalça çıkığı en önemli ortopedik rahatsızlıklardan biri olduğunu ifade eden uzmanlar, akraba evliliklerinden doğan bebeklerde gelişimsel kalça çıkığı riskinin daha fazla olduğunu söyledi.

    Kalça çıkığı tedavisi gören ve sağlığına kavuşan alilere düzenlenen etkinlikle bir araya geldi. Yaşanan sıkıntıların ve tedavi süreçlerini bir birine aktaran aileler, buluşmanın sonunda günün anısına birlikte pasta kesti. Doruk Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Tayfun Açıkgöz, gelişimsel kalça çıkığının güncelliğini hala koruyan önemli bir ortopedik sorun olduğunu söyledi. Hastalıkta erken teşhisin önemli olduğuna dikkati çeken Op. Dr. Açıkgöz, “Asıl sebep tam olarak bilinmemekle birlikte ligamentöz laksite genetik ve hormonal faktörlere, rahim içi ters pozisyona ve başka bazı çevresel faktörlere bağlıdır. Anne veya babada kalça çıkığı varsa çocuklarında kalça çıkığı görülme oranı yüksektir. Aynı zamanda yakın akraba evliliklerinden doğan bebeklerde gelişimsel kalça çıkığı bulunma riski artmaktadır. Makadi yolla doğan, zor doğan ve ayaklarında doğuştan sakatlık bulunan bebeklerde, ikiz bebeklerde kalça çıkığı bulunma oranı yüksektir. Gelişimsel kalça çıkığı kız çocuklarında erkeklere oranla daha sık görülür. Hastalığın toplumda görülme oranı yüzde 1.4 dür. Yılda yaklaşık 1.3 milyon çocuğun doğduğu Türkiye’de yılda 15 bin kalça çıkıklı bebek bulunmaktadır. Erken dönemlerde uygulanan tedaviler son derece önemlidir. Bu sebeple ailelerin özellikle risk gurubunda bulunan bebeklerini gecikmeden sağlık kontrolünden geçirmeleri gerekir” dedi.

    “AKRABA EVLİLİĞİNE VE KUNDAĞA DİKKAT”

    Akraba evliliklerinin kalça çıkığı hastalığının görülmesinde önemli bir sebep olarak görülebileceğini belirten Tayfun Açıkgöz, “Ülkemizde gerek yakın akraba evliliklerinin sıklığı ve gerekse kundak kullanma alışkanlığının hala süregelmesi hastalığın yüksek oranda görülmesine sebep olmaktadır. Geleneksel kundak kullanma alışkanlığı da hastalığın yüksek oranda görülmesindeki asıl faktörlerden birisidir. Tanıdaki gecikmeler de buna eklenince bebekler ameliyatsız tedavi dönemini yitirebilmektedirler” diye konuştu.