Etiket: Sayın:

  • Diyetisyen Sayın: “Anemiden Korunmak İçin Yeşil Sebzeleri Ve Limonu Sofranızdan Eksik Etmeyin”

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, anemiden korunmak için yeşil sebze ve limonun önemine vurgu yaparak, “Bakliyatların yanında yeşillik ve limon tüketin, kansızlığı önlemeye yardımcıdır, demir emilimi artar. Ispanağı yumurtalı ya da kıymalı tüketin, zeytinyağlı etsiz tüketiyorsanız üzerine limon sıkın. Böylece demir eksikliği anemisini önlemek üzere doğru bir adım atmış olursunuz” dedi.

    Halsizlik, saç dökülmesi ve unutkanlık, kansızlık yani demir eksikliği anemisinin belirtisi olabiliyor. Uzman Diyetisyen Işın Sayın, kansızlığı önlemenin püf noktalarını anlattı.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Kahve ve çay miktarını ortalamanın üzerinde tüketenler, hamile ve emzikli olan ya da yoğun adet dönemi nedeniyle kadınlarda sık görülen anemi okul çağı çocuklarının da en büyük sorunu. Önlemek için ise, beslenmeye bazı basit kurallar eklemek yeterli” dedi.

    “ÇAYI AZ SAYIDA VE AÇIK İÇİN

    Çay tüketimine dikkat çeken Işın Sayın, “Anemiyi önlemek için geleneksel içeceklerimizden olan çayla işe başlayalım. Çay içiyorsanız açık, tercihen içinde limon dilimi olsun ve az sayıda için, kahveyi kafeinsiz tercih edin. Et, ciğer, yumurta en kaliteli demir kaynaklarıdır. Vücudumuz hayvansal kaynaklı demiri tanır ve kana yüksek oranda geçişine izin verir. Sofranıza özellikle çocukların beslenmesine bu gıdaları ekleyin” şeklinde konuştu.

    “PEKMEZİ LİMONLA BİR ARADA TÜKETİN”

    “Kansızlık tedavisi deyince halk arasında ilk akla gelen pekmezdir. Ancak üzüm ya da keçi boynuzu pekmezi kansızlığı tek başına tedavi etmez. Aşırı şeker yüklendiğinizle kalırsınız. Şeker hastalığına genetik eğilimi olan, fazla kilosu ve aşırı iştah / tatlı tüketme sorunu olanlar için limonlu hali bile doğru tercih değildir” diyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın şöyle devam etti: “Taze sıkılmış limondaki C vitamini ile pekmezdeki bitkisel demir birlikte tüketilmelidir. Böylece bitkisel demir, hayvansal kaynaklı demire dönüşür ve kana daha yüksek oranda geçebilir.”

    “YEŞİLLİKLERİN ÜZERİNE MUTLAKA LİMON SIKIN”

    Diyetisyen Işın Sayın, pişmiş ya da çiğ olsun, yeşilliklerin mutlaka limonla birlikte tüketilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Özellikle kuru baklagil ve yeşillikleri sofranızdan eksik etmeyin. Kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, barbunya kuru börülce ve yeşil yapraklı bitkilerde şeker metabolizmasını tehdit etmeden demir desteği sağlayan bitkisel kaynaklardır. Yeşil bitkilerden gelen demirin kana geçiş oranını; etlerdeki gibi yüksek seviyeye taşımak için yapmamız gereken basit bir uygulama var: Üzerine veya yanında yediğiniz bir besine limon sıkmak, onları C vitamini ile zenginleştirmek. Bakliyatların yanında yeşillik ve limon tüketin, kansızlığı önlemeye yardımcıdır, demir emilimi artar. Ispanağı yumurtalı ya da kıymalı tüketin, zeytinyağlı etsiz tüketiyorsanız üzerine limon sıkın. Böylece demir eksikliği anemisini önlemek üzere doğru bir adım atmış olursunuz.”

  • Diyetisyen Işın Sayın: “Sadece Meyve Yiyerek Zayıflamaya Çalışmak Kanser Riskini Arttırıyor”

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, sadece meyve yiyerek zayıflamanın doğru olmadığını belirterek, “Gün boyu meyve yemek, kişiyi zayıflatmayacağı gibi, uzun süre devam ettirilmesi halinde kansere genetik yatkınlığınız da varsa davetiye çıkarabiliyor” dedi.

    Hızla zayıflamak için gün boyu sadece meyve yiyenler farkına varmadan kansere davetiye çıkarıyor. Uzman Diyetisyen Işın Sayın yaptığı açıklamada, “Meyvelerde fruktoz adlı bir tür şeker bulunur. Kana karışır ve glukoza dönüşür. Kanserli hücrelerin beslenmek, büyümek ve metastaz yapmak üzere kullandığı şeker de budur. Günde 50 gramdan fazla fruktoz almak risklidir. Günlük olarak yiyeceğiniz 2 porsiyon meyveyle bu doza ulaşmazsınız elbette. Fakat gün boyu meyve yemek, kişiyi zayıflatmayacağı gibi, uzun süre devam ettirilmesi halinde kansere genetik yatkınlığınız da varsa davetiye çıkarabiliyor” dedi.

    “2 GÜNDEN FAZLA MEYVE DİYETİ YAPMAYIN”

    Düşük kalorili diyetlerin en fazla iki gün yapılabileceğini söyleyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Bu süre uzarsa kas kayıpları, insülin direncinin ilerlemesi, hipoglisemik atakların sıklaşması; diyetin bırakılmasıyla birlikte de önüne geçilemeyen karbonhidrat arzusunun ortaya çıkması mümkündür. Bunlar hem kişinin genel sağlığının bozulması; hem de verdiğinden daha fazla kiloyu geri alması anlamına gelir” diye konuştu.

    “ZAYIFLAMA ÇOK BASİT BİR KALORİ DENGESİNE BAĞLIDIR”

    “Zayıflama uğrunda çeşitli, sağlıksız yollara başvuruluyor” diyen Diyetisyen Işın Sayın, “Oysa zayıflama, çok basit bir kalori dengesine bağlıdır. Harcadığınız enerji, aldığınızdan fazlaysa kilo verirsiniz. Örneğin; tüm gün meyve yiyerek de, tereyağı yiyerek de zayıflayabilirsiniz. Yeter ki harcadığınız enerjinin altında kalacak şekilde besin alın. Burada esas olan sağlıktır. Vücudun ihtiyaç duyduğu 200’den fazla çeşitlilikte besin ögesi bulunmaktadır. Kasların, kahverengi yağ dokusunun kayıplarını önleyerek, bu besin ögelerini de yerine koyacak çeşitlilikte beslenerek zayıflamak gerekir. Size özel hazırlanan bir beslenme planı ile her ortamda yer, içer; sağlığınızı, keyfinizi aynı anda korur; kilo da verirsiniz. Önemli olan kilo aldıran ortam ve besinlerle ilgili püf noktalarını öğrenmenizdir” şeklinde konuştu.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın zor yapılan, birkaç gün sonra vazgeçilen diyetler yerine, diyetisyenlerin planlayacağı özel diyetle kilo verilmesini tavsiye etti. Herkesin kendine özel olduğunu vurgulayan Sayın, “En iyisi enerjisi, metabolizma hızınıza göre hesaplanmış; içeriği güvenli; karbonhidrat, protein ve yağ oranları sizin genleriniz, hastalık ve yaşam koşullarınıza uygun planlanmış; kolay ulaşılır, kolay uygulanır bir beslenme modelidir” dedi.

  • Diyetisyen Işın Sayın: ”En Sağlıklı Yumurta, Tam Pişmiş Yumurtadır”

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, protein deposu yumurtanın nasıl pişirilmesi gerektiğini anlattı. Işın Sayın, “Yumurta toplam 10 dakika ocakta kalmalı ve kaynamaya başladıktan sonra ocağın altı kısılmalıdır. Böylece tam pişmiş yumurta elde edilir. En sağlıklı yumurta, tam pişmiş yumurtadır. Böylece hem avidin adlı proteinden hem de biotin adlı vitaminden yararlanabiliyoruz” dedi.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, yumurtanın Türk mutfağında sevildiğini, ancak doğru yöntemlerle pişirilmediği için elde edilebilecek besin değerinin eksik kaldığını söyledi.

    Yumurtanın faydalarından bahseden Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Yumurta kolinden zengindir ki; kolin beyin sağlığı için vazgeçilmezdir. Sarı kısmındaki yüksek A vitamini sayesinde yumurtanın; görme fonksiyonlarını ve bağışıklığı güçlendirici, hücre yenileyici ve kanser önleyici etkisi de yüksektir. B vitamininden de zengindir ki; bu da saç tırnak, beyin ve cilt için yumurta çok değerli demektir. Ancak bir çok besinde olduğu gibi pişirme tekniği yumurtadan da ne kadar yararlanabileceğimizi etkiler. Yumurta toplam 10 dakika ocakta kalmalı ve kaynamaya başladıktan sonra ocağın altı kısılmalıdır. Böylece tam pişmiş yumurta elde edilir. Bu yumurta, besin değeri en yüksek yumurtadır” dedi.

    “YUMURTANIZ RAFADAN VEYA KAYISI OLMASIN”

    “Kayısı kıvamda denilen yarı pişmiş veya pişmemiş yumurtada biotin adlı vitamini, avidin adlı protein bağlar, her ikisinden de yararlanamayız” diyen Işın Sayın, “Yumurta tam piştiğinde ise bu istenmeyen kimyasal birleşme önlenir. Yani en sağlıklı yumurta, tam pişmiş yumurtadır. Böylece hem avidin adlı proteinden, hem de biotin adlı vitaminden yararlanabiliyoruz” şeklinde konuştu.

    YUMURTA SARISININ ETRAFINDAKİ YEŞİL-GRİ HALKAYA DİKKAT

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Demir eksikliği anemisinde günde bir yumurtanın doğru bir tercihtir. Ancak 10 dakikadan fazla piştiğinde, yumurta sarısı etrafında ’demir sülfür halkası’ olarak bilinen bir yeşil-gri halka meydana gelir. Bu da demirden yararlanmamızı engeller. Oysa yumurta demir minerali için çok iyi bir kaynaktır. Demir eksikliği anemisinde metabolizma yavaşlar, halsizlik, yorgunluk, odaklanma sorunları, hafızada güçlük, sabah yataktan zor kalkma, ders/iş başarısının olumsuz etkilenmesi, saç dökülmesi gibi olumsuz belirtiler ortaya çıkar. Yumurta bunu önlemeye yardımcıdır. Yeterince pişmiş fakat gri halka oluşmamış yumurta tabi ki.”

    İŞTE YUMURTANIN İDEAL TÜKETİM ŞEKLİ

    Yumurtanın nasıl tüketilmesi gerektiğini belirten Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Her gün en az 1 adet tercihen organik yumurta tüketin ve toplam 10 dk pişirin. Ocağınızın gücü ve yumurtanın organik olma/olmama durumuna göre değişen sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Sizin koşullarınızda 10 dk da yumurtanın iç kısmının yarı pişmiş olduğunu görüyorsanız; bir daha ki sefere en çok 1-1.5 dk fazladan pişirin, ancak gri halka olmayacak şekilde de süreyi dikkatle ayarlayın. Bilinen en iyi, en ucuz, en yaygın kullanılan demir ve protein kaynaklarından biridir. Tok tutar. Çocuklarınız için de günlük olarak vazgeçilmez besinlerin başında gelir. İhmal etmeyin, sağlıklı kalın” dedi.

  • Bozdağ: “Sayın Kılıçdaroğlu, Akademisyenlerin İmzaladığı Bildiriye İmza Atar Mı”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun akademisyenlerin tutuklanma kararına gösterdiği tepki gibi bu akademisyenlerin yaptığı açıklamaya, bu açıklamanın içerisindeki görüşlere de tepki gösterip göstermediğini merak ettiğini söyledi.

    Bir dizi açılış ve temel atma törenine katılmak için Yozgat’ta bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Akademisyenlerin tutuklanmasına tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Bozdağ, tutuklama konusundaki takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğunu belirterek, “Onda bizim söyleyecek bir sözümüz yoktur. Tutuklama konusundaki kararı herkes eleştirebilir, mahkeme kararları eleştirilmez diye bir kural da yoktur. Ama ben Sayın Kılıçdaroğlu’na buradan tutuklama kararına gösterdiği tepki gibi bu akademisyenlerin yaptığı açıklamaya, bu açıklamanın içerisindeki görüşlere de tepki gösterip göstermediğini merak ediyorum. Benim bildiğim kadarıyla sayın Kılıçdaroğlu böyle bir tepki göstermedi. PKK terör örgütüne ve eylemlerine, teröristlere, manevi destek anlamı taşıyan ve bunu da çok açık bir şekilde her satırında gördüğümüz bir metne Sayın Kılıçdaroğlu katılıyor mu katılmıyor mu? Bu akademisyenlerin yayınladığı metnin altına Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı sıfatı ile imzasını atabilir mi atamaz mı” dedi.

    “Türkiye Cumhuriyeti devletini suçlayan terör örgütünü aklayan oradaki hendekleri, barikatları, tuzakları, askerimize, polisimize yöneltilen roketleri, bombaları, silahları, mermileri, şehitleri görmeyen ama her şeyi gördüğünü zanneden bu kişilere karşı siz gerçeği neden körsünüz, gerçeğe neden sağırsınız, olup bitenleri neden terör örgütünün gözü ile aklı ile kulağı ile algılıyor ve değerlendiriyorsunuz” diyen Bozdağ, “Biraz objektif olun, bu kadar olup bitenlerde terör örgütünün hiç mi suçu yok, hiç mi bir tane kusuru yok? Ankara’da gördük, Güven Park’ta onca insanımız şehit oldu, bunu şehit eden, o akademisyenlerin destek verdiği terör örgütünün canlı bombasıdır. Kılıçdaroğlu’na soruyorum o zaman Merasim Sokak’taki canlı bomba, Güven Park’taki canlı bomba, Sultanahmet’te, başka yerlerdeki canlı bombalar var. O zaman bu bombayı patlatan terör örgütlerine, kalbi, fikri, manevi destek verenlerle, destek çıkarak acaba bu canlı bombayı patlatanlara da destek çıkmış olmuyor mu? Soruyorum bu canlı bomba ile ilgili eleştirileri Sayın Kılıçdaroğlu yaptı, o zaman bu canlı bombaları üreten, kirli iklimi büyüten, besleyenlere karşı da Sayın Kılıçdaroğlu söyleyeceği laflar olması lazım. Maalesef söylemiyor” ifadelerini kullandı.

    “FRANSA’DA YÜRÜYORLAR TÜRKİYE’YE SADECE TAZİYEDE BULUNUYORLAR”

    “Belçika hükümetinin terör örgütü PKK’ya Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılacağı Türkiye-AB zirvesinin yapılacağı AB Konsey Binasının hemen arkasında çadır kurmasına izin vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Her defasında söylüyoruz, terörün dini, milliyeti vatanı yoktur. Terör terördür. Nerde olursa olsun, kime karşı olursa olsun, hedefi ne olursa olsun, terörle uluslar arası toplumun birlikte ve dayanışma içerisinde mücadele etmesi lazım. Avrupa’da bir saldırı olduğunda ayağa kalkanlar, Türkiye’de benzer saldırılar olduğunda ayağa kalkmıyorlar maalesef. Paris’te bir saldırı oldu o saldırıdan sonda Paris’te herkes yürüdü. Ama dikkat edin Türkiye’de garın önünde, Merasim Sokak’ta, Güven Park’ta, Sultanahmet’te, Suruç’ta, pek çok yerde terör saldırıları oldu. Yüzlerce vatandaşımız bu saldırılarda hayatını kaybetti, pek çok insanımız yaralandı. Sadece taziye mesajları var, üzüntü mesajları var. Ama bu saldırıları yapan teröristlere dönük, hiçbirinde operasyonlar yok. Hukuklar işletilmiyor. Belçika’da başka ülkelerde de bu saldırıları yapan terör örgütleri, legal görünümlü bir takım yapılarla terör faaliyetlerinde bulunuyorlar. Dernekleri var, vakıfları var. Para toplayanları var. Türkiye tarafından yakalama kararı çıkartılan azılı teröristler, yakalama kararı çıkartılanlar, kırmızı bültenle arananlar oradalar. Ama onların gözü önünde faaliyet yapıyorlar, hiçbir şey yapmıyorlar” yanıtını verdi.

    “AVRUPA TERÖRE ÇİFTE STANDART UYGULUYOR”

    Belçika’da da Fahriye Erdal’ın yıllarca himaye edildiğini ifade eden Bozdağ, “Türkiye’nin yetiştirdiği çok değerli bir işadamını öldürmüştü. Ama baktığınızda ne yapıyorlar himaye etmiyorlar. İade etmiyorlar. Onlara bir çete gözüyle bakıyorlar. Terör örgütü gözüyle bakmıyorlar. Onun için buradan diyoruz ki, Avrupa’daki dostlarımıza, ülkelere terör konusunda çifte standartlı olmayalım. Terör örgütü hangi örgüt olursa olsun. Hedefinde hangi ülke, millet, grup olursa olsun, ona karşı birlik beraberlik içerisinde olalım. DEAŞ nasıl vahşi canavar bir terör örgütüyse, PKK en az onun kadar vahşi canavar terör örgütü. DEAŞ nasıl kural tanımadan yaşlı çocuk herkesi katlediyorsa, PKK da aynısını yapıyor. Güven Park’ta durakta bekleyen insanların hepsi sivil değil mi? Onun içinde çocuklar var, kadınlar var, yaşlılar var, gençler var. Onların bir günahı var mı? Durakta bekleyenlere gidip orada canlı bomba, onların hayatını yok eden terör örgütü bunu kabul edecek. Sonra siz kalkıp, terör örgütünün canlı bombalarını, askere polise kurşun sıkan teröristlerin resimlerini içeren bir sergiye izin vereceksiniz. Bunun adı çifte standarttır. Türkiye’ye karşı terör olursa bizim için bir sorun yok demektir. Bize karşı bir terör olursa hep beraber hareket edelim demek fevkalade yanlış bir durumdur. Umarım ki bu konularda daha fazla çifte standarda devam etmezler. İşbirliğine yanaşırlar. PKK terör örgütüne karşı kağıt üzerinde değil gerçekten operasyon yaparlar. Belçika hükümetinden beklentimiz bu yöndedir. Geçmişte üçlü bakanlar zirvesinde de biz bu konuları muhataplarımızla detaylı görüştük. Kendilerine Türkiye’nin görüşlerini ve taleplerini ilettik. Onlarda ilgileneceklerini söylediler. Ama bu görüşmeden sonra ortaya çıkan bu fotoğraf bizi fevkalade üzmüştür. İlgilenmenin böyle olmaması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

  • Meral Akşener: “Sayın Özdağ Ülkücü İradeyi Hiçe Sayarak Kapatılan Teşkilatlara Yönelik Tavır Ortaya Koymuştur”

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) eski Milletvekili ve MHP’nin muhalif isimlerinden Meral Akşener, Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde önemli açıklamalarda bulundu.

    Parti içi muhalefetin sesini iyiden iyiye yükselttiği MHP’de Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ istifa ederek olağanüstü kurultay çağrısı yaptı. Muhalif kanadın en önemli ismi olarak bilinen Meral Akşener de imzacı teşkilatların görevden alınması üzerine harekete geçti. Kapatılan il teşkilatlarına ziyaretleri sırasında Afyankarahisar’ın Dinar ilçe Belediye Başkanı Saffet Acar’ı ziyarete gelen Akşener yaptığı açıklamada, “Sayın Özdağ, son derece birikimli Türk milliyetçiliğine bilim adamı olarak hizmet eden bir kardeşimizdir. Dolayısıyla son zamanlarda yaşanan mahkeme kapılarına gönderilen bir Milliyetçi Hareket Partisinin ve en sonda ülkücü iradeyi hiçe sayarak kapatılan teşkilatlara yönelik bir tavır olarak değerlendiriyorum. Dolayısıyla Sayın Özdağ’ın bu hareketinin hayırlara vesile olacağına inanıyorum. Hakikaten önemli bir tavır ortaya koymuştur. Hem Özdağ, hem Halaçoğlu, hem Sayın Yeniçeri kendilerini kutluyorum” dedi.