Etiket: sayım

  • Vodafone İstanbul Yarı Maratonu İçin Geri Sayım

    Dünyanın en hızlı parkurlarından birine sahip olan Vodafone İstanbul Yarı Maratonu başlıyor.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor A.Ş. tarafından düzenlenen, dünyanın en hızlı parkurlarından birine sahip olan Vodafone İstanbul Yarı Maratonu, 24 Nisan Pazar günü koşulacak. Tarihi Yarımada’da gerçekleştirilecek olan Vodafone İstanbul Yarı Maratonu 4 farklı kategoride koşulacak. Tüm kategorilerin Yenikapı Miting Alanı’ndan start alacağı yarışta 21K kategorisinde koşucular Eyüp Kavşağı’ndan sonraki ışıklardan geri dönecek. 10K koşusunda ise atletler Sirkeci ışıklardan geri dönerek yine Yenikapı miting alanında yarışı sonlandıracak.

    Bayrak Yarışı için parkur üzerinde 3 adet bayrak değişim noktası bulunacak. 1. değişim noktası Eminönü – Kadıköy vapur iskelesinin önünde, 2. değişim noktası Haliç Köprüsü altında, 3. ve son değişim noktası ise Eminönü İspark – İETT otobüs duraklarının önünde yer alıyor.

    Şirketlerin kıyasıya bir mücadeleye gireceği Business Maraton’da ise 10K ve 21K kategorilerinde tasnif gerçekleştirilecek. Şirketlerin en iyi derecelerini alan ilk 3 sporcusunun zamanları toplanacak ve en iyi zamana ait olan şirket yarışı 1. olarak tamamlayacak.

    11 Nisan 2016 tarihinde kayıtları sona eren Vodafone İstanbul Yarı Maratonu için kayıt olmak isteyenlerin, 22-23 Nisan tarihlerinde Bayrampaşa Forum Alışveriş Merkezi’nde kurulacak olan geç kayıt stantlarını ziyaret ederek kayıt yaptırabilecekleri belirtildi.

  • Ekoloji İzmir’e Geri Sayım Başladı

    Organik giyim alanında faaliyet gösteren firmaların Ekoloji İzmir-7. Organik Ürünler Fuarı’nda yer alacağını belirten Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Başkanı Mukadder Özden, IF Wedding sayesinde piyasada “İzmir gelinliği” algısı oluştuğunu ve İzmir’in bundan sonraki hedefinin organik hazır giyim sektöründe liderliğe oynamak olduğunu söyledi.

    Ege Bölgesi’nde organik giyim alanında faaliyet gösteren firmalar, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından 27-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Ekoloji İzmir-7. Organik Ürünler Fuarı’nda yer alacak. Fuarın başlamasına kısa bir zaman kala değerlendirmelerde bulunan EGSD Başkanı Mukadder Özden, organik sertifikalı hazır giyim üretiminin, Türkiye’nin hazır giyim ihracatı içinde en önemli yer tutan niş işlerden bir tanesi olduğunu söyledi.

    PERAKENDE SATIŞ AVANTAJI

    EGSD olarak organik sertifikalandırma konusunda yurt içinde sektörü bilinçlendirme toplantılarının yanı sıra yurt dışında takım çalışmaları yaptıklarını anlatan Özden, “Özellikle İzmir ve Türkiye’nin diğer bazı bölgeleri organik giyim konusunda dünyada iyi tanınan ve güven duyulan bölgeler haline geldi. Bu yıl yapılacak olan İzmir Ekoloji Fuarı’na da dernek olarak destek veriyoruz. İçerisinde hem tedarikçi firmalarımız hem de hazır giyim üreticisi firmalarımız var. Fuarda en çok toptan ticareti önemsiyoruz. Bu nedenle de amaca hizmet edecek misafirlerimiz olacak. Hem yurt dışı hem yurt içinden toptan alım yapan ya da toptan alıp perakende satış yapan firmaları kabul edeceğiz. Yine fuarın konsepti içinde perakende satış alanlarımız bulunacak ve orada da tekstilcilerimizin vatandaşlarımıza direkt satış yapma imkanı olacak” dedi.

    “DÜNYA MARKASI OLMAYA HAZIRIZ”

    Son yıllarda organik hazır giyim sektöründeki Türk markalarının dünya ticaretinde artık daha fazla yer aldığını ve yine bu alanda organik sertifikalı markalı üretimi yapan firma sayısının da artmaya başladığını sözlerine ekleyen Özden, “Bu bizim için gurur verici. Fuar çalışmalarının ilerlemesiyle önümüzdeki yıllarda daha fazla yatırımlar yapılacağını ve katılımın çoğalacağını düşünüyoruz. İzmir organik konusunda yurt dışından ziyaretleri ilk alan kent. Burada hem kapasite anlamında hem de kalite anlamında çok nitelikli firmalarımız var. Özellikle çocuk giyiminde daha çok talep görüyoruz ama bakıldığı zaman gerek kadın erkek giyimi gerek ev tekstili gibi birçok alanda organik tekstillerin hayat bulduğunu görebiliriz. Yeniçeri, Simurg, Seyfeli, Demoteks, May Tekstil ve Version Tekstil gibi birçok firmamız başarılı bir şekilde üretim yapıyor. Bu da bizim için çok mutluluk verici. Gelinlikten sonra organik giyimde de dünya markası olmaya hazırız” diye konuştu.

    ORGANİK GİYSİ

    Hazır giyimin Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olduğunu ve sektör olarak yüzde 18’lik bir dilimde bulunduklarını kaydeden Özden, organik giysi hakkında da şunları söyledi: “Organik ürünler de hazır giyim sektöründe önemli bir yere sahip. Bunlar hem vücuda yararlı olan giysiler, hem de üretin itibari ile çevreye en az zararı ola ürünler. Organik ürünlerin üretimi kurallara göre yapılır. Çevreye zararı olan malzemelerin yasaklandığı şartlardan üretim yapılır. Dünya Çalışma Örgütü’nün belirlediği çalışma standartlarına uygun üretim yapılmak zorundadır.” Özden, fuarda 15 hazır giyim firmasının stant kuracağını ifade etti.

    HERKES ORGANİK ÜRÜNLERE RAHAT ULAŞABİLMELİ

    İZFAŞ Genel Müdür Yardımcısı Hasan Tunçağ ise bu yıl 7.’si düzenlenecek olan Ekoloji İzmir Fuarı’nın esas olarak sertifikalı ürünlerin “doğal” söyleminden ayrılması ve topluma bunun nasıl anlatılması gerektiği misyonunu taşıdığını söyledi. Organik tarımın çok zahmetli ama bir o kadar da insan sağlığı açısından önemli bir üretim şekli olduğunu aktaran Tunçağ, “Organik veya ekolojik tanımına sadece gıda olarak bakmamak gerekiyor. Üzerimize giydiğimiz kıyafetlerin, çocuklarımıza oynattığımız oyuncakların ve kullandığımız tüm ahşap ürünlerin sertifikalandırılması gerekmekte” ifadelerini kullandı.

    SERTİFİKASIZ FİRMA YOK

    Fuara, sertifikalı olmayan hiçbir firmanın giremediğini söyleyen Tunçağ, şöyle konuştu: “Profesyonellere açık olan fuar, son gün ziyaretçilere de açık olacak. Son gün, dışarıdaki alanda 52 firma da halka ürün satabilecek. Tüm ürünler Tarım Bakanlığı tarafından onaylanmış sertifikalı ürünler olacak, yurt dışından gelen firmalar birebir görüşme yapacak.” Tunçağ, fuarda toplam 100 firmanın bulunacağını belirtti.

    “İZMİR, EGELİ PAMUKÇULARIN BULUŞMA NOKTASI”

    Yurt dışına 1999’dan bu yana ihracat yaptıklarını belirten Ege Deniz Tekstil firmasının yetkilisi Yiğit Sürücü de organik hazır giyim fuarının Türkiye’de İzmir’den başka bir şehirde olmasının düşünülemeyeceğini söyledi. İzmir’in Egeli pamukçuların buluşma noktası olduğunu ifade eden Sürücü, “İzmir’in organik sektöründe çok kaliteli ve öncü olacak bir potansiyeli var. Umarız sürekli hale gelir” dedi.

  • Akbulut: “Tescilsiz Marka Ve Patentler İçin Geri Sayım”

    Adres Patent Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Akbulut, marka, patent ve tasarım tescil belgelerinin sadece firmaların duvarlarına asılacak belgeler olarak görülmemesi gerektiğini, bu belgelerin sağladığı hakların firmalar için ‘Sermaye Niteliğinde’ olduğunu söyledi.

    Buluş sahiplerinin korunmasından, Sınai Mülkiyetin Uluslararası tescil işlemlerinden, taklitle mücadeleye, patent ve tasarım teşviklerinden cezai yaptırımlara kadar marka, patent ve tasarım konularında akıllarda oluşan birçok soru işaretine açıklık getiren Adres Patent Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Akbulut, konu hakkında açıklamalarda bulundu. Marka, patent ve tasarım tescil belgelerinin sadece firmaların duvarlarına asılacak belgeler olarak görülmemesi gerektiği belirten Akbulut, bu belgelerin sağladığı hakların firmalar için ‘Sermaye Niteliğinde’ olduğunu, hatta bazı markalarda, marka değerinin firmaların piyasa değerlerinin kat kat üzerinde olduğunu söyledi.

    “PATENT SAYILARIMIZI ARTTIRMAMIZ GEREK”

    Patent denilince genel olarak akla ilk gelen teknolojik buluşlar olsa da günümüzde giyimden, sanayiye hemen hemen her sektörde buluşlar yapıldığına dikkat çeken Akbulut, daha çok güncel hayatı kolaylaştıracak, insan ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik buluşların yanı sıra bir çeşitli uygulamaların ve makine parçalarının tescile konu olduğunu dile getirdi.

    Türkiye genelinde sadece 2015 yılında yapılan patent başvuru sayısının 5 bin 512 adet olduğu gerçeği baz aldığında buluşların niteliği, içerikleri, çeşitlilikleri kadar adetlerine de önem verilmesi gerektiğini ifade ederek, ülkelerin gelişmişlik seviyelerinin aldıkları patentlerin içerikleri kadar sayıları ile de doğru orantılı olduğunu, nitekim Türkiye de yılda 5 bin adet patent başvurusu yapılıyorken Amerika daha bin 900’lerin başında 1 milyonuncu patentini alındığına dikkat çekti. Akbulut, bir takım kıyaslamaları yaparken Türkiye’deki buluş niteliklerinin yanı sıra dünya geneli veya gelişmiş ülkelerin patent çeşitliliklerinin ülkemize yakın gelecekte ne tür gelişmelerin önünü açacağını da doğru okumak gerektiği ifade etti.

    Akbulut, “İşletilmesi gereken hukuki süreçler ve özellikle dava aşamasındaki teknik ve bilimsel detaylarının, toplumun her kesimince tam anlamıyla anlaşıldığı söylenemez. Hukuki süreçlerde hızın yanı sıra buluş sahiplerinin haklarını koruyacak ceza maddesinin bulunmaması ve tazminat hesaplaması sistemi de buluş sahiplerini yüzde 100 tatmin eder nitelikte olmaması önemli sorunların başında gelmektedir. Bunun yanı sıra ülkemizde uzun zamandır yasalaşmayı bekleyen patent kanunu ile birlikte bir takım olumlu düzenlemelerin de gerçekleşeceğini gözlemliyoruz” dedi.

    “KONUSUNDA UZMAN VEKİLLER İLE ÇALIŞILMALI”

    Patent alma süreci hakkında da açıklamalarda bulunan Akbulut, Türkiye’de patentlerin koruması 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki KHK ile düzenlendiğini belirterek, Türk Patent Enstitüsüne yapılan bir başvurunun izleyeceği yol bir takım yasal düzenlemelerle belirlendiğini ifade etti. Akbulut, bu noktada süreçlerin doğru ve pratik bir şekilde işletilmesi belge alma sürecini etkilediği kadar sonrasındaki hukuki yaptırımlar ile ilgili süreci doğrudan etkileyeceği için konusunda uzman patent vekilleri ile çalışılması gerektiğine dikkat çekerek, diğer taraftan buluşların tescil edilebilirlik kriterlerine göre hazırlanıp başvuruya hazır hale getirilmesi süreç yönetiminden daha fazla önem taşıdığını sözlerine ekledi.

    Yakın zamana kadar araştırma süreçleri dünyanın kabul ettiği birkaç ülkede gerçekleştirildiğini ifade eden Akbulut, son birkaç yıldır bu araştırmalar ülkemizde yapılmakta olup süreçlerin kısalması yönünde fayda oluştururken, ülke ekonomisine de katkı sağlayan bir durum oluşturduğuna işaret etti. Buna göre başvurudan itibaren yenilik kriteri içerin bir ürün için patent alma koşulları Türk Patent Enstitüsü’nün başvuruyu kabul ettiği andan çok daha öncesinde başladığını ifade eden Akbulut, “Çünkü başvuru süreçleri belirli yasal düzenlemelerle sınırları çizilmiş adımlardır. Günümüzde e-imza uygulaması birçok alanda kullanıcılara özellikle başvuru yapma adına hız kazandırırken diğer taraftan süreç yönetiminin de bürokrasinin de bu hıza ayak uydurması gerekiyor. Bu denge her iki taraf için sağlandığı takdirde yaşanan sorunlar tamamen olmasa da ciddi derecede çözüme kavuşacaktır.

    Sınai mülkiyet tescil işlemlerinde tescil alma ülkesellik kapsamındadır dolayısıyla ülkemizde başvurusu yapılan bir patent veya markanın koruma sınırları sadece Türkiye’yi kapsar. İhracat yaptığımız veya yapmayı planladığımız ülkelerde marka başvurusu yapmak günümüzde eskiye oranla daha kolay Madrid Protokolü kapsamında aynı anda 100’den fazla ülkeye marka başvuru yapabildiğiniz gibi PCT anlaşması ile de 150 ülkede patent başvurusu daha kolay ve hızlı yapılabiliyor. Süreç eskiye oranla çok daha entegre ve hızlı bir şekilde ilerliyor. Çeşitli ticari anlaşmalar tescil süreçlerini kolaylaştırırken beraberinde bir takım sorunları da doğruyor, bu nokta da ürünlerin küresel pazarlarda yer bulmasından önce bir takım faaliyet serbestliği araştırmalarının yapılması ve daha sonra pazara girilmesi ortadaki sorunları minimize edecektir” ifadelerini kullandı.

    Patent almak buluş sahibi adına üretilen ürünün hak sahibi olduğunu ispatlayan bir belge olduğunu belirten Akbulut, “Bunun yanı sıra Patentler; Teknolojik üstünlük aracıdır. Rakipleriniz karşısında fark oluşturan sektöre yön veren bir farklılıktır. Tabi ki de patent almak tek başına yeterli değildir. Zamana ve rekabet şartlarına göre ürünlerimizde geliştirmeler yapmalı, piyasayı takip etmeli en önemlisi sizden sonra ürününüze benzer veya taklit ürün üretmek isteyen firmaların patentlerini de takip etmelisiniz. Bu hususta yapılması gereken başvuru tarihinden itibaren ürünlerinizin taklit edilmesi durumunda yasal süreçlere başvurup aynı zamanda bu gibi durumlardan sürekli haberdar olmak için konusunda uzman bir patent vekilinden yardım almalısınız. Yeni yasa tasarısı ile birlikte tescil süreçleri kısalacak. Buna bağlı tüm süreçlerde otomatik olarak yeniden şekil bulacak. Ar-Ge kanunu kapsamında iyileştirilen patent ve tasarımlarda belge alma süreçleri yüzde yüz teşvik kapsamına alındı. Buluş sahipleri açısından bu son derece önemli bir gelişme aynı zamanda yaratıcılığın ve sürdürülebilir üretkenliğin önünü açan bir uygulama olacak” dedi.

    Marka, patent ve tasarım hukuku bu güne kadar kanun hükmünde kararnameler ile korunduğunu vurgulayan Akbulut sözlerini şöyle tamamladı: “Böylesi önemli bir konunun KHK ile düzenlenmesi bir takım eksiklikleri de beraberinde getiriyordu. Bu bağlamda sınai mülkiyet yasa tasarısı hem üç konuyu bir başlıkta toplayacak hem de sınai mülkiyet hukuku, kanunla korunacak. İlan sürelerinin kısalmasıyla birlikte tescil belgesi almak kolaylaşacak ve yaptırımların önü açılarak hukuki süreçler hız kazanacak. Bunlar çıkacak olan kanunun olumlu yönleri, bununla birlikte tasarıda bir takım eksiklikler söz konusu veya netleştirilmemiş bazı hususlar var. Bunlarda yönetmeliklerle düzenlenecektir”.

  • Yalova’da Futsal Milli Maçı İçin Geri Sayım Başladı

    Futsal ve Plaj Milli Takımlar Sorumlusu Cem Pamiroğlu, Maç Direktörü Rasim Artagan, 10-16 Nisan 2016 tarihleri arasında Yalova’da kamp yapacak olan Futsal A Milli Takımı için Yalova’ya geldi.

    2 hazırlık maçının oynanacağı 90. Yıl Spor Salonu’nu gezen Pamiroğlu ve Artagan, Yalova Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Metin Kaplan’ı ziyaret etti. Futsal ve Plaj Milli Takımlar Sorumlusu Cem Pamiroğlu, “14 -15 Nisan 2016 tarihleri arasında 90. Yıl Spor Salonu’nda saat 17:00’de Futsal Milli Takımız ile Kosova Milli Takımı iki hazırlık maçı yapacak. Yalova’da bulunan spor salonları böyle büyük organizasyonlara uygunluk gösteriyor. Futsal Milli Takımının Kosova ile yapacağı maça Yalova’nın ev sahipliği yapacak olmasından memnunum. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’ne spor tesislerinin kapılarını bize açmasından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

    Futsal Milli Takımı Kosova ile 14 ve 15 Nisan 2015 tarihleri arasında karşılaşacak.

  • Bayraklı’nın Akıllı Binasında Geri Sayım Sürüyor

    Bayraklı Belediyesi’nin tüm birimlerini bir araya toplayacak olan hizmet binası inşaatı için geri sayım sürüyor.

    Bayraklı Belediyesi’nin Altınyol üzerinde yapımı devam eden hizmet binası inşaatında sona yaklaşıldı. Hizmet binasının dış cephe kompozit ve cam giydirme çalışmaları yüzde 75’i geçerken içeride de granit, fayans ve seramik çalışmaları ile altyapı, elektrik ve mekanik çalışmaları tamamen bitti. Otobüs, metro ve vapur iskelesi gibi ulaşım akslarının hemen yakınında bulunan hizmet binasının altyapı çalışmalarının önemli bölümü tamamlandı, ince işlere geçildi. Hizmet binasında asansör ve klima montajları devam ediyor. Asma tavan çalışması biten katlarda elektrik, armatür ve ses düzeni montajına başlandı. Odalarda alçı sıvalar biterken astar ve birinci kat boyaları da vuruldu. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, “Bir aksilik olmazsa yaz sonu yeni binamızda hizmet vermeye başlayacağız” dedi.

    AKILLI BİNADA YOK YOK

    Dış cephe Türkiye’nin en büyük cam üreticisinin lisanslı camları ile kaplandı. Bu cam sayesinde dört mevsim ısı kaybı en aza indirilecek, dışarıdaki gürültü içeri girmeyecek. Işığı en iyi şekilde içeri alan cam sistemi ile elektrik tasarrufu da sağlanacak. Meclis salonu üst düzey mikrofon, ses ve görüntü sistemleri ile donatılacak. Aynı katta siyasi partilere özel grup salonları da bulunacak. Öte yandan binanın giriş katında bulunacak güvenlik, danışma ve üst katında yer alan meclis salonu ile gelir birimi vezneleri için çalışmalar tamamlandı

    ARIZA OLSA BİLE SİSTEM ÇALIŞACAK

    Akıllı binanın olmazsa olmazı internet için de özel çalışmalar yapılıyor. Kurulacak sistem odası ile tüm bina yedekli server sistemi ile çalışacak. Bir server da arıza yaşansa dahi binadaki sistem çalışacak. Böylece çalışmalar kesintisiz sürdürülebilecek. Binadaki tüm güvenlik kameraları HD ip kamera olacak. Binaya ip telefon santrali kurulacak. Görüşmeler internet üzerinden yapılacak. Bu sistemde telefon faturası olamadığı için büyük tasarruf sağlanacak. Akıllı telefonlara indirilen uygulama ile hizmet binası dışında bile olsanız dahili numara ile size ulaşılabilecek. Aynı şekilde cep telefonlarındaki uygulama ile binada bulunan bir yetkilinin dahili telefonu çevrilerek internet üzerinden görüşme yapılabilecek. Aynı sistem görüntülü telefon altyapısı ile de çalışacak. İnternet hızı 100 megabit olarak kullanılacak. Tüm binada access point ile wifi hizmeti sunulacak.

    BAŞKAN KARABAĞ SÜREKLİ BİLGİ ALIYOR

    Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, binada sık sık incelemelerde bulunarak görevlilerden bilgi alıyor. Başkan Karabağ, geçmişte yaşanan aksiliklere karşın hizmet binası inşaatında önemli bir yol kat ettiklerini belirterek, “Arkadaşlarımız gece gündüz demeden çalışıyor. Bir aksilik olmazsa yaz sonunda yeni binamıza taşınmış olacağız. Gerçek özel bir bina olacak. Bayraklılı hemşehrilerimin rahatlıkla ulaşabileceği bin noktada bu binamızı yapıyoruz. Akıllı bir bina olacak. Her türlü teknoloji burada kullanılacak. Geri sayım sürüyor. Bayraklımıza yakışan bir bina olacak” diye konuştu.